November 3, 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

November 3, 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 İkinciteşrim Askerlik bahisleri görerccrsecEcENEsELELE| ş B Üyük Britanya başvoki- li B. Çemberleyn Mü - dönüşünde, yani geçen 28 *ylüke, parlamentoda söyle - diği bir nutukla, B. Hitleria İn- Giltere ile barış içinde yaşamak iğini, fakat arada menhus bir müstemleke meseles: bulun- M bildirmişti. Filvakı, dün Yü siyaset âlemini ve bilhassa Tüstemlekeci devletleri hum - Malı bir surette meşgul eden bir Leski Alman müstemleke - geriye verilmesi» mese- İti vardır ve bugünün en çetin fünya düğümlerinden birisi de Fishesiz budur. ( Konu şudur: 1914 senesine kadar Almanlar, birçok Avru - Pa devletleri gibi, Afrika — ve Asyada müstemlekeler edin - Mişlerdi. Fakat büyük harbde, lizlere hâkim olmıyan Al - Manyanın bu müstemlekelorle İttibatı kesildiğinden — bunlar, Mitter birer " düşmüştü. Büyük “Arb neticesinde Almanya mağ- olduğu için, İtalya müstes - A, galib büyük devletler Ver - BY muahedesi ile, müstemleke- Tini aralarında taksim ve onu, * Çok şeylerden olduğu gibi, temlekeden ve müstem - ılî:" hakkından da tecrid etti - Yaponlar, büyük harb esna - da, Çinin Şantung yarıma - anin — cenub ingtau limamı ile yakın dolayla - Andan ibaret Alman bölgesini işgal et- “$ ve 1919 da, cenub denizirdeki geniş Man müstemleke sahasının büyük kıs- tun (Marian, Karolin ve Marşall ada- tinın)” mandaterliğini almıştı. h'fnııu Alman müstemlekesi, İngiltere, g *a arasında taksim edildi. İngiltere, t Can *erundan yalnız Nigerlaya mücavir bir kısım aldı ve cenubi Kamerun ahsa tarafından ilhak olunarak hattı 4, "a Airikası Fransız müstemlekesine ““Wnldı. Mütebaki Kamerun da Fran- Tn mandası &ltına verildi. A gün Tanganika adını taşıyan eski “Ran doğu Afrikasının mandasını İn- :;::: üzerine almış ve bunun şimal batı Belçika Kongosuna kalılmıştı. ı:mub batı Afrika Alman müstemle- e gelince bu da, bir İngiliz domin- ü olan, cenub Afrika birliği mandası ha sokulmuştu. c Tn 6 yalnız Afrikadakileri “Atmanya- m" $5 misli kadar büyük ve takriben 13 İyon nüfusle, Alman müstemlekeleri- bBüyük harbde ve bu harbin netice” de uğramış oldukları âkıbet böyle ol- u. hçuk hnu_,. Alh MM"'“ Alman müstemlekelerinin en qm ve imar ve inkişafa en ziyade —ı[”-'ud olanı Tanganikanın — çıkardığı .'hıhr arasında, kenevir (sısal), kalay, %WK. altın ve kahve birinci yeri tutar. kq"h batı Afrikada büyük mikyasta ..h“kul koyunu üretilmektedir. Bura- İ *İmas ihracatı, umum dünyaninkmin kx_“t' birini b tur. Alman tarımcı- * bu müstemlekede'muz zirastini in- hğ’ ettirmişlerdi. Kamerun, yer fıs - N hurma, hurma çekirdek yağı, kakau %'_(ühve; Toğgo müstemlekesi de, diğer th“d" arasında, gene kakau, hindis- L Sevizi (kopra), hurma, hurma çekir- 1 Yağı çıkarır, k;:lmanınnn hesabına göre, eski müs- lekeleri lade edildiği takdirde, birkaç elik kuvvetli bir imar çalışman neti- “ade, senede 600-700 bin renten mark- X (yani Almanyanın genel idhalât ihti. Lî"ın 96 16 i) bir döviz tasarrufu müm- bi olabilecektir. Görükiyor ki, eski R “Mlekelerin iadesi meselesi, Alman- "9"' hayati olmadığı gibi büyük müs- İ â dovletlerin müstamereleri va- AFRİKASI |4 Goğusundaki Afrikadaki eski Alman müster:lekelerini gösterir harita nında, devede kulak gibidir. Bununla be- raber bu müstemlekelerin Alman mille- tinin yaşama bölgesini arttıracakları ve nüfusla üklm tıklım dolu Almanyanın daha serbest nefes almasına yardım ede- cekleri aşikârdır, Bu malümatı, pek mücmel dahi clsa- lar, yukarıya sıralamaktan maksadım, evvelâ, eski Alman müstemlekelerini nerelerde neye uğradıklarını okuyucula. ra hatırlatmak ve andan sonra, belki ge- ne keskin bir Avrupa, ve nattâ bir dün- ya, anlaşamamazlığını meydana gotire- cek olan bu Alman müstemleke mesele- sinin yeni bir büyük boğuşmaya değeri olmadığını güstermektir. Şimdi de asıl teze, yani bizzat Alman müstemleke davasına ve bu davayı mü- dalaaya yarıyacak vasıta ve kuvvetlerin tedkikine geçiyorum: Alman müstemleke davası, B. Hitlerin 30 ikincikânun 1937 de Rayştagda söyle- #iği nutukta formüle edilmişti: «Alman milleti, vaktile, hiçbir kimsenin malını gasbetmeden ve hiçbir mukaveleyi çiğ- nemeden, kendine bir müstemleke impa- ratorluğu kurmuş ve bu işi, harbsiz bi şarmıştı. Bu müstemleke devlet, biz alındı. Bu alınmayı haklı göstermek için bugün öne sürülmeye çalışan — sebebler | sağlam değildir.» Yarı resmi Alman «Diplomasi İstih- baratı» vakitli gazetesinin yeni bir maka- lesinde, Alman müstemleke isteklerine karşı dünyada gayri müsaid bir hava ya- ratmak maksadile, müstemleke meselesi- ni, müsald olmıyan bu zamanda, ortaya attıkları için, bir kısım İngil'z efkârı u- mumiyesine tarizde bulunulduktan sonra aynen şunlar yazılıyor: «Böyle bir mü- cadele Alman görüş tarzını değiştiremi- yecektir... Her bir müstemleke sahibi devlet muktazi fedakârlığı diğerine yap- tırmanın çaresine bakıyor... Bu gibi ma- nevralar, Almanyada bir tesir yapamaz. Almanya, meşru olarak, diğerlerine aid ve raci bulunan hiçbir şey İstemiyor. Hak ve mantığa mutabık olan bu düşü- nüş Führer tarafından defaatla teyid o- lünmuştu. Almanya kendisinden haksız nezedilmiş olamı 'geri istiyor. Bunların kimlere mevdu bulundukları ehemmi- yetli değildir. Hattâ onlardan (stifade e- den devletlerin veya dominyomların bu- SON POSTA Almanya eski müstemlekelerin geri alabilecek mi, nasıl ve ne vakit? General H. Emir Erkilet gün onları istemeleri veya senedenberi diğer milletlerin YAZAN — | Sayfa 7 e olmak istiyorlardı li e eee L B ae E OLDULAR ? Üniversite profesörlerinden Musltafa Şekib Tunç hayatını ve hatıralarını anlatıyor Anketi yapan: —16— Ord. Prof. Mustafa Şekib Tunç Psikoloji ordinaryüs profesörü Musta- fa Şekip Tunç, suallerimi dinledikten sonra: — Size tuhaf bir şey söyliyeceğim, de- 320|i. Çocukluğumu ve hattâ ilk tahsilimi bile hatırlamıyorum. Yalnız bir - vak'a nef'ine terkedilmiş bulunmala -| müstesna olmak şartile... Halebde bulu- Ti bile, Alman müstemlekeleri nin, Alman görüşüne göre olan hukuki vaziyetlerini değiştire - mez. Almanya haksızlığın ta -| mirini ve bir takırı fasid id - dialarla gasbolunanın, gasıblar tarafından sahiblerine iadesini istiyor.. ilh.> Gerek Führerin yukazıdak nutku ve gerek «<Diplomasi İs -| tihbaratı» risalesinin dercetli Bi yazı Almanyanın müstemle- ke meselesinde nasıl bir huku- ki esas takib edeceğini göster - tektedir. Almanya, — müstemlekelerini henüz resmen istemiş ve bu hü- susta resmi bir. demars$ yapmış değildir; fakat, siyaset âlemi bu. nuün yakında vukuunu bekliyor ve Fransız hariciye nezareti bu yolda resmi bir taleb karşısında | kalacağını tahmin ederek ona | göre hazırlanıyormuş. Bundan başka, bu tahminden İngiltere ile Fransanır bu me- selede takib edecekleri müşte - rek hareket tarzını da konuş « muş ve belki de kararlaştırmış bulunmaları da tabildir. SONYA, | Meseleleri sralamak ve is - teklerini birer birer koparmal âdeti olan H pon mandasındaki w ske- leri bırakarak yalnız Afrika pdaki eski —Alman — kolonilerint — ö- ne sürmesi — düşünülebilir. Zaten İbunları elde etmek - için ne büyük enerjiler kalacaktır. Bundan başka müttefiki Japonya, Milletler Cemiyetin terketmesine rağmen, bu cemiyetin ona arı Ted ve iade etmiye- bile, sarfına yüklettiği manda jeeğini bildirm | İngiltere ile Fransanın bazı taviz ve | garantiler karşılığı, Alman müstemleke. İerini ğeri vermiye nihayet istekli ola- Jeakları ümid olunabilir. Gerçı İngiltere, bahusus Akdeniz kısa Hind yolunun sur- İsıldığı bir sırada, Afrikanın çenubunu |dolaşan uzak Hind yolunun emniyeti için, bu yolun üstünde bulunan batı, İnub ve doğu Afrika kıyılarının, kend! |sinde bulunamadıkları takdırde, ancak emniyetli ve zararsız dostlar elinde 0l- maların: işter. Fakat nihayet, ya Alman| müstemlekelerini iadeye katianmak ve- ya harbi göze almak vaziyetinde kalmatı halinde İngilterenin barışi tercih edece ade beklenebilir. Bahusus B. Çemberlaynin 28 eylâl nutkunda «<kolo- ni meselesinde mobilzasyon ol |tır» sözü Büyük Britanyanın & İyati meseleler için harbedeceği İngilterenin müstemleke melesi: yelunu onaylayacağı ihtimalini kuvvet- lendirir, Fransaya gelince, bu meselede İngilte- reden aykırı ve müstakil bir yol gütm ihtimali pok zayıftır. Bahusus başveki Daladyenin, Alman müstemleke davası arifesinde, Marsilya radikal sosyalist kongresinde Almanya ile anlaşılabilece- ği kanaatini bu kadar açık boyan etmesi, bu davanın da, dünyanın basına yen? bir harb belâsı getirmeden geçiştirilebilece- ümid ettirebilir. Fakat bunlardan, eski Alman müstem- lekelerin! ellerinde bulunduran devlet- lerin, het hangi bir tazyik olmadan, kon- diliklerinden bu toprakları - Almanlara wermek istiyecekleri anlaşılmaz. Meşelâ Almanya ne kadar hak iddia etmiş ve id- diasında da ne kadar haklı olmuş bulu - nursa bulunsun eğer Avusturyayı müsa- id bir vakitte askerle işgal etmese ve o meşhur eylâl manevraları yarı seferber- İliğini yapmasa ve ayni zamanda Çekos- | (Devamı 10 ncu sayfada) “|bırsla, âdeta bi uyorduk. Gittiğim ilkmektebde bana ce- za verdiler. Başrma külâh giydirdiler, yü- züme tükürttüler! Bu hâdiseden başka ne bir arkadaşımı, ne bir hocamı ve ne de mektebi! Hiç, hiçbir şeyi hatırlamıyorum. İlk tühsil çağlarım benim için, tama- inen karanlıktır. | Kendi şuuruma sahib olmak zamanla- | ram, rüşdiyeden başlar. Manastıra git. Giştik. O muhitte, bülüğ çağımın, çocuk- luk ideallerimin bariz karakteri gu idi: Kahramanlık! Sebeb üstadım? — Manastırda, hükümete meydan ©- kumak suretile kahramanlığı empoze e- denler vardı. Bu adamlar, yasak olması- na rağmen şehir içinde tabanca atarlar, dağa kaçarlar ve kaçırırlardı. İşte, bun- lara karşı sempati duyardım. İdadi tahsilimi İstanbulda yaplım, Bu- rada, belki muhitin tesiri ile olacak, Ma- nastırdakinin tamamen aksi bir haleti ruhiye içinde idim. Uslu, akıllı bir çocuk- tum, Bu ani istihale o kadar barizdi ki ta- camen mektebe, kitaba, eve bağlı bir çocuk “olmuştum. İdadide, beni, en çok saran iki ders idi: Resim ve cebir. Bu hevesle ressam olmak istedim. Fa- kat bu cesareti de hem kendimde bula- dim; hem de, mühit ve zamanın te- siri ile, babam bu hususta hiçbir teşvikte bulunmadı. eye girdim. Fakat bu ha- reketim, sırf kazanmak arzüsile - çünkü v zaman en zor ve talebesi müsabaka ile seçilen mekteb, Mülkiye idi - yalnız bu yeye girdiğimi öğren- iğim sabah, büyük bir nç - içinde idim. Lâkin, mektebin dört duvarı ara- sında kalınca, bu sevincin yerinde yeller Bigada göçmenlere Bahçe verilmem Bigadan yazılıyor: Dört sene evvel bu- raya gölerek yerleşen Romanya muha - cirlerinin ikametine tahzis edilen evle - bir çoğunda avlu yoktur. Cöçmenler pilarının önünde etrafı piçle çevrilmiş bir küçük bah kaç ağaç dikmek istemişlerse de buna be- lediye Orafından mühalefet - edilmiş ve dikile çlar söklülerek duvarlar yık - tırılmıştır. Halbuki muhacirlerin ellerindeki tapu senedlerinde 800 metrelik birer de bahçe yazılıdır. Bağları bahçeleri olmiyan mu - hacirler her türlü meyvayı dışardan al - makta ve bu da mali vaaiyetleri üzerin - de çok fena tesirler yapmaktadır. Bina - enaleyh bu adamların — bu çok mübrem ihtiyaçlarının sür'atle temin edilmesi !- çin meseleyi alâkadar makamların naza- Ti dikkatine arsgetmenisi rica ederim. * Yeni bir ihtikâr usulü Okuyucularımızdan Gönende — manifa- turacı Nusret Rayhan yazıyor: « — Hükümetimiz muhtelif cina mani- fatura mallarının flatlarını tesbit öderek Ihtikâra müni olacak tedbirlere teressül etti. Böyle olduğu halde iki aydanberi mapifatura tücecarları fiatları alabildiğine yüksşellmektedirler. Tüccarlar ihtikârları. nı saklamak için ya fatura vermemekte veya faturaya alınmıyan başka malları da yazarak İhtikârlarını saklamaktadır- lar. 785 santim tayyare kaputu 86 metrelik topu 460 kuruş ikon 786 kuruşa, 85 san - timlik tayyare kapulu 720 kuruş iken 900 kuruşa, 90 santimlik 36 metrelik derme - nal kaputu 860 kuruş iken 1000 — kuruşa, Sabih Alaçam Mustafa Şekib Tunç klişe ve ezbere idi. Bu tarz, benim için, fikir açacak, bana, terbiye verecek bir tahsil değildi. Derslere karşı duyduğum alâka, yalnız sınıf geçecek kadardı. A- çıkçası, mekteb, defibelâ kabilinden bir angarya idi. Onun için bütün kuvvetimi, yabancı bir dili öğrenmeğe hasrediyor- durm, Mülkiyeden çıkar çıkmaz, Kosva vilâ- yeline, maiyet memurluğile gittim. Fa- kat, burada da - Mülkiyede olduğu gib! - idare memurluğunu sevmedim. — Neden üstadım? — Saltanat devrinin en bozuk bir dü- zeni içine girdiğimi görmüştüm. Bu yüz- den mesleğimden nefret ottim! Bütün kuvvetimi, fahri olarak kabul — ettiğim ilkmekteb muallimliğine verdim. Orada, Sırf yeni bir usul ile çocukları yetiştir- mek âaşkı içinde, birinci sınıfının hoca- Jığını üzerime aldım. Talebelerimi hazır- lamak maksadile, işe alfabeden başladım! Artık, daireye lâf olsun diye gidiy dum, Hocalık beni gittikçe sarıyordu. Bu sırada, Firzevik nahiyesini - k! müş- rutiyet inkılâbında mühim rol oynamiş- tır - kaymakamlık yaptılar, Beni de, ha- berim olmadan, oraya kaymakam tayin etmişler! İstifa etmek istedim. — Lâkin, muhitimin ısrarı buna mâni oldu. Böyle- ce Firzevik'e gittim, amma üç ay bile du- ramadım. Bu sefer, kimseye danışmadan, telgrafla istifamı verdim. Cevabını alır almaz, ilk trenle Üskübe hareket ettim. Üsküb orta muallim mektebi türkçe ve edebiyat kocalığına talib oldum. (Devamı 10 ncu sayfada) perde ipliği (12X3) 602 kuruş İiken 580 kuruşa satılmaktadır. Halkın tamamlle &leyhine olan bu fahiş yükselişin önüne geçilmesi için alâkadarların nazarı dik- katine arzetmenizi rica ederim. * Han avlusunda kalan bir kadın Okuyucularımızdan — Vezir hanında 43 numarada marangoz Alüâcddim Kunt ya- zıyor: * — Valide hanının yıkılması dolayıslle çıkarılan allelerden kimsesiz bir kadın on beş gündenberi Çemberlitaşta Vezirhanı- nin avlusunda açıkta yalıp kalkmaktadır. Bir çok atölyelerin bulunduğu bu hanın avlusunda bu hal insanlık namina şayanı toessür bir manzara teşkil etmektedir. Sahibalz ve kimsesiz olan bu kadının bir yere yerleştirilmesi için alâkadarların dikkal nazarını çekmenizi dilerim » * Hasta bir genç kız Okuyucularımızdan Beylerbeyinde Ab dullahağa mahallesinde Eskiçın: Binda 29 numarada Zehra yaşıyor: 14 yaşında kızım Semiha Demir Kan - dilli llsesinde T nci sınıfta 40T numarata kayıdlı olarak okuyordu. Pakat ciğerlerinden rahatsız olması do- layısile - döktorlar tahsliline — devamda mehettiler. İstanbul kültür direktörlüğ he müracaat edilerek Validebağında pr vantoryoma yatırılmasını istenildi. İs damız 14/9/938 de 3932-38762 numara he Kültür Bakanlığına — gönderildi. - Pakat benüz bir cevab gelmedi. Çocuğum ovde hergün biraz daha aararıp solmaktacirr Onun hayata gözlerini kapamadan tedavi görmesi için alâkadar makamın — nazarı ai celbetmenizi rica — ediyor, isin bir hayata taallüğu itibarile bu - ricamın da alâkadarlarca nazarı dikkate alınacz- fıni umuyoram,

Bu sayıdan diğer sayfalar: