8 Kasım 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

8 Kasım 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Sayfa :<13 Milli kah MÜELLİFİN ANLATTIKLARI | sa göynnü na dik defa merkezi Av- Pibada bir tayyare meydanında rastlamış” Londradan, hava yolile, Moskovaya pi- Üyorduk. Btutizartin o muvasalat etmiştik lihe kadar uzayacak olan seyahatimizin Mine safhasını bir Fokker tayyaresile Ya- Dacaktık. Bu makineyi harekete geçirecek Man makinistleri beklediğimiz sıralarda, Münih ve Wim istikametinden pek aşina bu- Mduğumuz muttarld bir takım sesler işi “eişti ve biran sonra da dalga dalga bu- İ kümeleri arasından gümüşi bir tayyaro- MİN zuhür ettiği görülmüştü. Akşam güne-| Bein şunları bu makinenin kanadları ü - Wine göz kamaştırıcı pirdtalar husule ge- Sriyordu, “Tayyare nihayet yere İnmişti. Üniformalı bara meydanı memurları kö- uşlardı, teyyarenin parıldayan âlümin- tldarına portatif bir merdiven daya - İar ve yolcu salonunun kapısını da 0$- Bişlardı.. Bu hava gemisinden fki yolcu Bümmuşta. Bunlardan biri iriyarı bir erkek, İ- Kiri de zarif ve nazik yapılı bir kadındı Mrkek uzun boylu, heykel vücudlü, geniş 0- Muzlu ve şimdiye Kadar gördüğüm Insanla- binyece en sağlam ve en kuvvetlilerin- dene, Onun ardından da küçük, beyaz ten- lâpiska saçlı ve mavi gözlü zarif hir ka- UN çıktığı, küçük ve zarif ayaklarile mer- nin üst basamağında biran dikilerek isini erkeğin kollari arasına atlığı gö- rü, Fakat bu adamin ne heybetli bir sesi var- er Tayyare meydanında, adeta bir öls rusu gibi gürtüyordu. | İş çift, bise doğru gelirken erkekle iki|k Mina sallanan bir gemici yürüyüşü var- Ğ Ağzında da daha çok gemicilerin k andığı bir pipo bulunuyordu. Şen, meş virlarından ve rüzgârların kavurduğu çeh- #esinden bunun bir deniz adam: olduğu lamak güç birşey değildi. Başinda, bir gö-| ? Mİ Üzerine faslasa indirmiş gemici kaske- » sırtında da İngiliz yapım, açık kahvevens| © bir sincab kürkü vardı, , O esnada tayyare meydanında mevcud ban pilotlar ve makinistler biran işleri-| Mİ brakarak Du gelen çifti hürmetle selâm- rd. Gökyüzünden yere atlayan gemi- *İ İse her yana - Prens 45 Gel tarzında - şen V mütebessim ve fakat biraz da resmi kide selâmlar #bznl ediyordu. Ba mrada yanımda bulunan Btuttgart ba- Meydanı kumandanma dönerek: — Bu kimdir? Diye sordum. >> Tanımadınız mı? Deniz Şeytanı! — Deniz Şeytanı mı?.. Bu da ne oluyor? hiç Deniz geylanı.. Kant Luchner... Büytiz ,Seenâler adındaki akın gemisinin Hunandanı olan zati. Genç kadın ize onun kontendir. yapt, mübhem olarak Beradler gemisini yiyordum. Bu hatirlayışıma göre bu We Yelken gemisi idi ve İngiliz abluka hat- V geçerek, Büyük Harbin ikinci yarısında Miantikte ve Büyük Okyanusta müttefik ye etlerin ticaret filolarına 25 milyon do vk zaytat verdirmişti, e müküleme bu kadarla kaldı. Sonra- er Almanyadan geçişimdr bu asri toruna dair İşitiiğim ber yeni menlibe İende, onun hakkında, daba çok Üren &. k merakını uyandırmış bulun - İç Bu aralık tesadüfen öğrendiğimize görs Yl xorsan ve onun garif eşi Avrüpa & '##inde benim kadar uçuyorlardı. Şu ka- İşçi Onların uçuşu Almanya ve Avusturya iş İtdlarını aşmıyordu. Onların vâsıl olduk- & #ehirler bayram yapıyorlardı. Aşikâir - n Kİ bu «Deniz Şeytanı» Almanyada büyür ha, Nİ kahraman Von Hindenburr kador layik ve milli bir kahraman olarak her -| ter tanınmış bulunuyordu. Alman gençli-| ayn eriyen için hdeta onu (demlize) et- dar, di, onu her uğradığı şehir hava mey- yorlardı. tenisi! Cihan Harbi ermasında, maceraları Yar £emisinden parlak olarak butırla- Daniş iniz Alman akıncı gömileri vardı 'dan meselâ Emden, Moewe ve Wolf Re; Tİ... Fakat heykel endamlı, uzun ge- bacaklı kont, ss düdüğü gibi gürliyen hale, yarı tarihi bir gemide (İngiliz ab- hattını yarıp Okyanuslara açılırken Yu- istmlerini ; sizrettiğim Üç gömi ya sm muharebe kruvazörü ve yahnd yük- Aür'atl mnavin kruvazör bulunuyorlar» ın bu romantik hayatına ilâve edi- değer diğer bir meziyet ve şöhretin! leylemiştim ki o da müttefiklerin ge- yıl bu kadar hasarat fka eden bu kor. bir tek câna kıymamiş olması, bâtir- Ray, bütün gemilerin mürettebatını k Ja yapida başka gene öğrenmiştim ki kon- Mig ük Harbden evvelki macereları kor- tuk sergüzaştlerinden çok daha meraklı, daha hayocanlı 141. ta keseyim. Onunla dost oldum ve SEE birld aş via yığın yığın genç çocuklar istikba-|, «Sen Posta: nın deniz romanı; İ Türkçeye çeviren: M. Süreyya Dilmen raman olan korsan Nihayet evden kaçtım bana casus Lâvrens'in hayatı kadar meraklı | ne iyi bir hayat geçiriyorlardıl. Ah olan hayatını anlattı, Aşağıda bunlari okü-| gerici olmak ne şayan: hâyret bir şey- ER dil, Eh. belki bir gün ben de, böyle le- nu ziz ve bol yemekli büyük bir geminin kaptanı olurum al, Bunu düşündükce müfekkiremde bu arzu ve iştiyak bü- yordu. O günden itibaren mutlaka ci olmak kararını vermiş bulunu- yor ve bir gün olup denize açılmayı kendime bir «ülkü edinmiş bulunu - yordum. Artık okuduğum kita! ve hikâyeler hep denizcilikle ilgili bu- lunan eserler oluyordu. Odysseusu ve Sindbad'ı (okumuştum. ğım' ve adı n sandalı evi - * FELİX DENİZE AÇILIYOR gizlice ve bu di rabbi Yelken! nı «Kar anda bü suret mek cidden romantik derdi. Ölede le hare ? ma- deniz beri Çok güzel, hepsi iyi!.. İyi a ounların Von Luchnerle a Sen orduda bir süvari olaca Bunu söyliyen babamdı. arilıyacağınız, en bü- vük dedem Von Luchner ailesi içinde üvariliği bir an'ane haline koymuş bu- tunuyordu. Evvelâ bu dedeceğimi bir Dapaz yapabilmek için kendisini bir manastıra vermişlerdi. Fakat o, bu mesleği hiç sevmel . Bunun için - dâir ki manastırdaki çömezler arasında «Çapkın Luchner> lâkabını almıştı. İşte bu ceddiemcedim, on üç yaşma baliğ olunca manastırdan kaçarak o va- r çok ese umuş ve Zat denizlerde uzun müddet gezmiş bu- Tunmaklığım, bende eski çağların yel kenine ve armasına karşı meftüniyet isinin kumandanlığır l bulunmaklığımı icab eb, o sıralarda Alman do - yelkenle bilfiil meşgul ol- ettiren nanmesını muş, en ziyade emniyet peyda etmiş Von Lusbner adını almıştım ve o vak't de Almanya imparatorluk donanma -|kit Avusturya ile harb halinde bulunan sımin muvazzaf bir zabiti ve deniz yar-|'Türk ordusuna girmenin yolunu bul bay» rütbesini haiz bir ferdi bulunu -İmuştu C devirde ordularda süvari - yordum. Fakat daha evvel, yani genç-İlerin atlarına bakmak, onları besleyip ik hayat günlerinde, tam yedi |timar etmek, muhariblerin silâklarını yıl, direk önünde âdi bir miço veya|temizlemek işlerini bir takım gençler nci olarak da çalışmış idim. yaparlarmış. On üç yaşında böyle bir amiral iz haritasından ne kadar an-|asker ocağına giren ve dediğim hiz - larsa.ben de yelkenlinin her şeyin-|metleri yapmakla işe başlıyan bu en den, her halinden o kadar an -İbüyük dedem bu suretle profesyonel dum. Binaenaleyh bir yelkenli muavin | bir asker olarak yetişmiş ve sonradan krüvasörle harekete geçmek benim)|da talihi kendisine güler yüz göstermiş » gibi bir şeydi, tam benim! bulunduğundan bu meslekte bir hayli p de bulama-| ilerlemiştir. Dedem, Türk ordusunda birggök şeyler öğrendikten, Türkler hakkındö bir hayli malümat edindik - ten sonra Avusturya tarafına geçmişti. O vakit yaşı on besine baliğ olmuştu. Bilâhere büyük Frederick'in kuman- sındaki Prusya ordusuna süvari mü- lâzimi olarak girmişti En nihayet o, bizzat bir alay teşkil İetmiştir ki o vakitler bütün Avrupada lemek O halde siz şöyle «| Kont Luchnerin hüssarları: diye ön turunuz , ben öncel alınıştı. Dedemin bu alayına mensub şu pipormu yakayım ve sözle harekete| askerler, kendilerine mahsus kahve geçmek için demir alayım. rengi bir üniformayı lâbis bulunuyor- lar ve o vakitlerde Avrupada zuhur eden herhangi bir muharebeye Ücretli lejyoner olarak iştirak ediyorlardı. O larda, askerler için bir âdet var- dı ki hangi devlet kendilerine daha çok para vermeği Üzerine alırsa o devletin at-İ menafiine hizmet ederler ve onun düş- ştüm, | manları aleyhlne savaşa giderlerdi. Hanover kralı, o asırda, böyle Ücretli alaylar istihdam etmeği itiyad edinmiş bir hükümdardı ve kendisinden bah- zevklere nail olunuyordu!.. Bu Tsteyi |seylediğim bu en büyük dedem 'kendi- okuya okuya o vapurdaki hayata hay-İni ve alayını bu kralasatmıştı. Şu şart- ranlık duyuyor ve bu yüzden çenelerim |la ki onun alayına «Kent Luchner'in oynuyordu. Ah bu denizlerde gezenler | hüstarlari» denecekti. o (Arkası var) için «düş direk önün geçen günlerine aid birkaç hâdiseyi öylemekliğim lâzım gelir, kazaları, fırtınalar, bora ve r ve kaptanlar mevzuu üÜze- rinde si ilk çocukluk devresine adar dayanır, O vakit sakin, güzel ve eski Dresden kasabasında otururduk. Bir gün nasıls. erst Bismare vapurile deniz lerine ald bir fiat cedveli görmüştü Aman yarabbil. Bu okuduğum Jiste veya cerivele bakılırsa bu vapurda ne el bir hayat geçiriliyor ve ne güzel Eski | Nafıa Vekâletinden: Eksiltmeye konulan iş 1 — Adanada Seyhan nehri üzerinde yapılacak regülâtör inşaatı, keşif bedeli «2.400.000» liradır. 2 — Eksiltme 4/İkincikânum/939 tarihine rastlıyan Çarşamba günü saat «15» de Nata Vekâleti Sular Umum Müdürlüğü Su Eksiltme Komisyonu odasında ka- palı zarf usulile yapılacaktır, 3 — İstekliler, eksiltme şartnamesi, mukavele projesi, bayındırlık işleri genel şartnamesi, fenhi şartname ve projeleri «50> lira mukabilinde Sular Umum Mü- dürlüğünden alabilirler. 4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin «83.750» liralık muvakkat temi- nat vermesi ve eksiltmenin yapılacağı günden en az sekiz gün evvel ellerinde bülunan bütün vesikalarla birlikte bir dilekçe ile Nafıa Vekâletine müracaat ederek bu işe mahsus olmak üzere vesika almaları ve bu vesikayı ibraz etme- leri şarttır. Bu müddet içinde vesika talebinde bulunmıyanlar eksiltmeye iştirak edemezler, 5 — İsteklilerin teklif mektublarını İkinci maddede yazılı saatten bir saat ev- veline kadar Sular Umum Müdürlüğüne makbuz mukabilinde vermeleri Jâ- zundır. Postada olan gecikmeler kabul edilmez. T. C. ZIRAAT BANKASI Kuruluş tarihi : 1888 Sermayesi: 100.000.000 Türk Lirası Şube ve ajans adedi: 262 Zirat ve ticari her nevl banka muamele «43583 <> 800 Lira IKRAMiYE VERECEK Ziraat Bankasmda kumbaralı ve ihbarsız tasarruf hesablarında en az 50 Kirası bulunanlara senede 4 defa çekilecek kur'a ile aşağıdaki plâna göre ikramiye dağıtılacaktır: 4 Aded 1,000 Liralık 4,000 Lira 4 500 2,000 Lİ ” " ek ye ke ii M0 100 00 100, sai s0 120 , 40 , 4800 ,, 160 ,, 20 ,, 3200 ,, DIKKAT: Hesâplarındaki paralar bir sene içinde 50 liradan aşağı düşmiyenlere ikramiye çıktığı takdirde 7 20 fazlasile verilecektir. Kur'alar senede 4 defa, I Eylül, İ Birinci kânun, i Mart ve | Haziran tarihlerinde çekilecektir. Piaka Tebdili Motörlü vesaitten otomobil, kamyon ve kamyonetler için yeniden mış olan plak, yaplırıl. wn 10/11/9438 tarihinde tevzline başlanacaktır. Bu tarihten iti- baren bir buçuk ay zarfında plakasını tebdil etmiyenlerin eski plakaları hü. kümsüz olacağından sö! ektir. Plakasını tebdil edeceklerin közenç karnesi, vesaiti nakliye sayım vesikası, muayeneli fenniye cüzdanı ve şoför karnesini hâ- milen Emniyet altıncı şube Müdürlüğüne müracaatları. (B.) (8179) e Temizlik amelesine lüzumu olan ve beher metresine 3 lira bedel tahınin edilen 2040 metre kumaş kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur. Eksiltme 14/11/938 Pa- zurtesi günü saat 18 de Daimi Encümende yapılacaktır. Kumaşın nümunesile şartnamesi Levazim Müdürlüğünde görü lebilir. İstekliler 2490 sayılı kanunda ya» zılı vesika ve 661 lira 50 kuruşluk ilk teminat makbuz veya mektubile beraber teklif mektublarını havi kapalı zarflarını yukarıda yazılı günde saat 14 de kâ- dar Daimi Encümene vermelidirler. Bu saatten sonra verilecek zarflar kabul olunmaz. o (7940) Y Turan Tiyatrosu ERTUĞRUL SADİ TEK Halk san'atkir, Neşid tiyatrosu Cemal Sahir oku “Sezeika birlikde ER birine defa Karısından kork“ mıyan erkek yoktur vedril 3 perde yakında $ AKTÖR KIN Tal: 40099 HAFIZ CEMAL (Lokman Hekim) çi Dahiliye mütehassıs: Pazardan maada bergün (3 - & Diranyolu numara 104, er işe lafonu 12393 - 3104 HALK OPERETİ Binanın tamiratı bitmek üzeredir. — Yakında samslilere © başlasıyor, T. 40395 Dr.

Bu sayıdan diğer sayfalar: