13 Kasım 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

13 Kasım 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

L i KIRILMAZ CAM Bir tarihte: İstanbulda işleyen otomobillerin, o- tobüslerin; muntazam kapanıp açılan sapasağlam camları vardı. O tarihte: Otobüslerin, otomobillerin camları, Bazı bazi sarsıntı ile, sarhoş yolcunun yumruğile, yaramaz çocuğun attığı taş- Ja kırılır; tuzla büz olurdu, Böyle bir ba) vukuunda bunların — sahibleri ne Bir tarihte: Belediye, şehirde işleyen otomobil - lere, otobüslere kırılmaz dedikleri, fa- kat adları hilâfına kırılan yalnız da - ğelmiyan yani meşhur tabirle tuzla buz olmıyan camlar takılmasına karar ver- di Ö tarihte: Belediye zabıtasının seyrüsefer ko- otobüsleri kontrol etti. Bu cins camdan takmıyanları seferden menedeceğini bildirdi. Bu tarihte: Hemen hemen her otamobilin, her otobüsün en azdan bir camı — kırıktır. Ve eski camlar gibi tuzla buz olup dö- külmediği için otomobil sahibleri, o - tobüs sahibleri kırılan camları de, hissetmemektedir - tirmek ihtiyacını ler. * Velhasıl bir tarihte: Otomobillerde, otobüslerde kırılmaz |cam yoktu amma, kırık cam da yoktu. | Bugün otomobillerde, — otobüslerde |kıtrılmaz cam vardır amma, kırılmış ca mı olmıyan, otomobil, otobüs de yok - ,Xu faaliyete geçti. Bütün otomobilleri, I İsmet Hulüsi L Bunları biliyor mu idiniz? —| Alar. da 7 raksmı bulunan tuzağı Amerikada Long Island'da — çiftlik. lerden birinde bir inek alnında be- yaz bir «?T» rakamı bulunan bir yavru doğuürmüştur. Bu yavru büyüdükçe rakam dâha beyaz bir hal almakta ve büyümektedir. * Korgoluların çalgıları Afrika Kongosundaki Kalahuli kabile- sinde bir çalgı âleti vardır ki, bütün sez- leri bir arada çıkarabilmektedir. Bu âleti | çalmak için de Kongolunun bu - şekilde gırtüstü yatması ve ayakları ile de âleti | gerip gevşeterek seslere ahenk vermesi Bir defa dnediği şarkıyı halasız söyi.yen kız Resmini gördüğü- nüz kızcağız Ame- rikanın Kuşinşin eyaletindedir. 11 yaşındadır. Bu kü- |çüklüğüne muka- İbil bir defa dinle. diği bır şarkıyı tek bir kelime atlama- dan ve en ufak bir notayı kaçırmadan aynen — söylemek. tedir. yüzden bir yli para kazan- maktadır. Tiyatro- larda halktan bizi Iâalettayin bir şar- kı söylemekte ve kızcağız da bunun Jaynini terenmüm ederek alkışlanmakta- dir. * Dünyann en yüksek bnzsı | | i Dünyanın en yüksek ilk binası Birsnim- seltilen Babil kulesidir. Okuyucularıma Cevablarım Sabahın saat beşine kadar uyuya- mayan ve sevdiğini düşünen Ada- talı okuyucum, T. V. K, o saatte ba- fa mektub yazıyor ve derdine bir gare bulmamı söylüyor. Önu tesel- li etmek, derdine çare bulmak iste- tim amma ne yapayım ki oküyucum diğinin yaşlarından ve vaziyetlerin- mektubunda ne kendinin ne de sev- den zerre kadar malümat vermemiş. Bu halde hen birşey diyemem ki, o0- kuyucum bana bir mektub daha yazsın. Kendi vaziyetini, sevdiğinin ve kendinir. yaşlarını bildirsin. Onun da derdinin çaresi bulunur, * Afyonda K. K. K, ye: Birbirile denk olmayan karı koca- lar arasında anlaşamamazlıklar çok defa vâkidir. Senin mektubum bana © hissi veriyor ki, sen kendi mek- tubunda söylediğinden daha * başka bir insansın. Daha açık anlatmak tab ederse bu mektub pek düşünce- sız, görgüsüz bir kadın mektubu- na benzemiyor. Seviye farkı karı koca arasında anlaşamamazlık tev- lid eder amma, seviye farkı pek bü- yük ve göze batar olmalıdır. Zan - netmiyorum ki senin seviyen, koca- nın seviyesine nisbetle pek geri ola- bilsin, — - Kocanın senden uzaklaşmak iste- mesinin sebebleri acaba senin tah - min ettiğinden başka olmasın. E- Ber böyle doğilse, eğer bana o mek- tubu yazan kadın da bizzat sensen kendini kocana lâyik görmemezlik etme, bilâkis kocana lâyık bir kadın olduğunu ona da hissettirir ve ara - nızdaki hiç yoktan çıkan ayrılmak meselesini bertaraf etmek yollarını ara.. Mademki çocuğunuz da var.. O çocuğa çok günah olur. Sen herhtn kocana mektub yaz. Yalvarmasan da ona yaptığı hatayı ve bu hata yüzünden çocuğun başına gelecek- leri snlat! TEYZE ŞÖi d A ÜN ll ae K el SÜRAGÜ rud ovasında bir adam tarafından yük -| . Eski Türk halıları niçin kıymetlidir? Eski Türk halılarının kiymetli ol - ması: A - Eşsiz, ve nadir bulunmaları. B - Desenlerinin taklid olmaması, orijinal yapılması. C - Dokunuslarının fevkalâde ince- Liği, usta ellerden çıkması, ve nihayet renklerinin de eski, kök — boyalardan yapılmasından, ileri gelir, Eski Sivas, Lâdik, Kula; Gördesler bu kategoriye dahildir. Antika sınıfına ayzılan eski Selçuk hal:larının doku - nuşları biraz kaba olmakla beraber na- dir oluşları ve hir devir ifade etmek ba- kımından çok değerlidirler. * Erahma ne demek? Eski felsefeye nazaran Brahma, e<- ki Hinduların ilâhı, Brahm'dan zuhur eden, dünyanın, ilâhların — ve eşyanın yaratıcısıdır. Bugünkü Hindu dininde, Brahmr ekanimi selâsenin ilk insanı- dır. Brahmanizm de, sösyal, siyasal ve | dini bir teşekküldür. | * Kelb rasıl işler? Kalbimizin atışı yaşımıza ve cinsi » yelimire göre taayyün eder. Yeni do - #an bir çocukta kalbin darabanı, da » kikada 130 dan 175 e kadar değişir. Bebek bir yaşına basınca da bu aded 120 ye kadar iner. 2 yaşında iken 105, üç yaşına gelince de dakikada 100 de- fa atar. Dört vyaşındaki çocuğun kalbi atısı 97 dir. 5 den 10 yasına kadar 90 sularında tehalüf eder. 10 yaşında da- |raban 78 e düser. 15 den 50 yaşına ka- dar dakikada 70-72 atar, İnsan 60 ya « şına geldi mi, kalb atışı dakikada 74 de çıkar. 70 den sonra da tedricen BO ne kadar varır. Bir kalbin sikleti erkekde 240 gram, kadında 150 gram kadardır. Büyüklü- #ü de aşağı vukarı sıkılmış bir yum - Cebir nası! ortaya çıktı ? Meşhür New'on'un, ekâinat hesabır diye tavsif ettiği, en eski ce - bir eseri, İskenderiyeli Drofantus'un milâdın besinci asrında yunanca yazıl- Avrubalılar cebiri Arablardan öğrenmislerdir. Arabla - rın, bu bilgilerini Hindulardan almış olmaları ihtimsli vardır. Arabların ilk cebircileri, M Samsun-B Samsun ( Hususi) — Mütaahhidin ale ve mukavele şartlarına riayetsiz” NĞi sebebile feshedilen Samsun-Bafra volu tamiratı başka bir Mmüteahhide ihale 'edilmek üzere münakasaya ko - nulmuştur. Bafra gibi ehemmiyetli bir kaza merkezini Samsuna bağlıyan bu yo'un inşantının geri “kalması üzerine vaziyet vilâvetce ve alâkadar maka - motca ciridiyetle takib olunmakta idi. İkinci ihalenin icrasından sonra bu yo- lun tamiratınım bir an önce bitirilmesi için çalışılacaktır. Bu mühim şosenin kısa bir zamanda iyi hir hale gelmesi, Bafranın iktısadi inkişafına daha yar- dımcı olacaktır. Edirnede talebe yurdları Edirne (Hususi) — Edirne lise ve or- ta okullarında okumak üzere erkek ta - lebe yurdunda barındırılan talehe sayı « st 180, kız talebe sayısı da 55 e çıkarıl - mıştır. Bu yurdlar Trakyanın lise ve örta o- kulu olmıyan kasabalarındaki çocukların tahsillerine devam edebilmeleri için baş- hea âmildir. miş bir risalı Orhangazide nümune köyü Orhangazi (Hususi) — Kıymetli kay- makamımız Fuad Alper bugün hükü - met doktoru ve kültür memuru ile Nü- mune köyü tesisi için tedkikatta bulun- mak üzere Gemiç köyüne gitmişler, memnun olarak dönmüş| N . ai Eski bir sab ıkalı tutuldu Yerde bulduğn bir zarf dolusu parayı paylaşmak behanesile Leonun parasını aşıran sabıkalı tevkif edildi Zabıta eski ve meşhur bir sabıkalı - | yı yeni bir suç üzerinde yakalıyarak dün Adliyeye teslim etmiştir. Suçlu İsmail, 45 yaşlarında, beş ço- cuk sahıibi bir manavdır. Müteaddid sabıkaları vardır. İddiaya göre, İsmail gene geçenlerde Yomiş iskelesi civarında Leon isminde birine rastlamış, doğruca yanıma yak- laşarak bir zarf göstermiş ve: — Bir zarf dolusu para Sakım ba, kimseye söyl Gel, bunu seninle pay tir. Leon da para karşısında birdenbire kanarak bu teklifi kabul etmiş, netice cebinde bulunan 26 lira'paranın ba - şına patlamıştır. Leonun paralarını çarptıktan sonra savuşan İsmail bilâ- hare yakalanmıştır. Suçlu, dün ssliye 3 üncü ceza mah- kemesinde yaprlan muhakemesinde hakkındaki iddiayı kâmilen inkâr ede- buldum. 'eyim deme. aşalım, demiş - edemediler, bu işi ya- Çukuroyatla pirinç zeriyatı maned' ecek Adana (Hususi) — Çukurova mın - takasında. çeltik ziraati bu havalinin sıhnatini, hayatını, nüfus hareketlerini baltalayan bir derd halindedir. Pek az bir kazanç temin eden — çeltik ziraati Cukuruvanın hayatında bir. tehlike ha- linde bulunmaktadır. Bu ziraat yüzün- den cenubdaki geniş ovanın büyük bir kısmı bataklık haline getirilmekte vı bunun neticesi olarak ber yıl bir çok! amele ölmekte ve yüzlerce kişi anefel- lerle iğnelenerek sıtmaya tutulmakta dır. Bu feci vaziyeti — göz önüne alan Sevhar: sıtma mücadele teşkilâtı Çu - kurovada pirinç zeriyatının men'i hu - suşunda faalivete geçmiş ve bu zeriya- tun mazarratları bakkındaki — raporu Vekâlete göndermiştir. Şehrimize ge - len haherlere göre, Sıhhat Vekâleti, Zi- raat Vekâletile istişarede — bulunarak bu ziraatin Çukurovada men'ine ka - râr vermiştir. Çukurova — bölgesinde her yıl 8-9 milyon kiloluk çelttikten — elde edilen kâr 200-250 bin lira arasındadır. Hal - buli sıtmayı yok etmek için çalışan teş kilâtın sarfetuiği ilâç ve korunma a - meliyesi masrafları iki milyon — lirayı bulmaktadır. Cukurovada çeltik ziraa- tinin men'inden sonra pirinç ekilen sa- halara pamuk ekilecek ve bu suretle hem daha fazla kâr temin edilmiş ola- cak. hem de Cukurova köylüsünün sıh- hati kurtarılacaktır. Çukurovada pirinç zeriyatının menedileceği haberi büyük bir memnuniyet uyandırmıştır. Almanyada tatlı kavunlar beğeni'm”di Memleketimizden Almanyaya ihraç edilen kavunlar, rajbetle karşılanmak- tadır. Yalnız Almanyaya fazla mik - tarda sarf ve istihlâk edilen kavunlar tatsız ve küçük nevidendir. Bazı ihru- catçıların. Almanyaya - gönderdikleri büyük ve tatın kavunlar beğenilmemiş- tir. Almanyadaki kavun müstehlikleri ötedenberi alıştıkları gibi, tatsız — ve küçük kavun istemektedirler, — z ——— Bir kâğıd acentasının taziyesi Son Postanın ötedenberi bir kısım kâ acentasından dün şu taziyet telgrafını Oslo, 1i ikinciteşrin (Telsizle) — Türkiyenin bu dakikada acısını duymaktâ —— olduğu büyük kayıptan dolayı en samimi taziyelerimizi sunarız. — Storm pan bir başkasıdır. Vâkıâ vaktile böyle işler yaptım, sabıkalarım var. Fakat, şimdi tamamile uslandım, namuskârâr ne hayatımı kazanıyorum, demiştir. Mahkeme, İsmaili teşhis eden şa * hidlerin celbedilerek — dinlenmelerin/. karar vermiş, tevkif edilen suçlunuz muhakemesini başka güne bırakmış * tır. Haliçdeki kaza hakkında keşif yapılmasına karar verildi Haliçte, Eyüb açıklarında bir sanda: la çarparak batıran ve bir kişinin ölüe miüne sebeb olan motör kaptanı Meh: med Tokerin muhakemesine Ağırce * zada dün devam edilmiştir. Suçtu, geçen celselerde hâdiseye kendisinin değil, sandalcının sebeb olr duğunu söylemişti. Mahkeme, dün hâdise mahallinde yenider, keşif yapılmasına karar veree rek Mehmedi 150 lira nakdi kefale? muk inde tahliye etmiştir. Mıisıra ihraç edilen meyva ve fidanlar hakkında bir karar Memleketimizden Mısıra ihraç ediles cek meyva ve fidanlar için Mısır hükü* metince bazı kararlar alınmıştır. Bu ka* rarlar Mısır büyük elçiliğimiz tarafın* dan Ziraat Vekâletine, vekâlettende bif tamimle şehrimizdeki alâkadarlara bilr dirilmiştir. Mısıra sevkedilecek bütün — nebatf mahsuller ve fidanların menşe ve sıh* hat şehadetnamesi taşımaları lâzımdı". .|Misir Ziraat Vezirliği, ayni zamanda arabca ve ingilizce Üç kitab bastırmış" tır. Bu kitablarda Mısıra ne gibi şart* Har altında mahsul ve fidan idhal edi” |lebileceği yarılmıştır. Ziraat Müdür * lüğü, Mısıra :hracat yapan tüccarlar$ bu şartlardan haberdar edecektir. Piyasada kaput bezi azaldı Halkın, bilhassa köylülerin piyasadâ kaput bezi bulamadıklarını ve bunum kış mevsimi yaklaştığı için sarfiyatıfi artmasından ileri geldiğini yazmıştık Bu hususta Ticaret ve Sanayi Odası ta* rafındar, İktısad Vekâleti nezdinde yâ* pılan teşebbüs üzerine piyasaya fazlâ miktarda kaput bezi verebilmek içifi Kayseri ve Bakırköy fabrikalarını! kaput bezi istihsalâtının artırılmasf hususunda emir verilmişti. Bu vaziye” te rağmen, piyasada gene ihtiyacı Kaf” gılıyacak miktarda kaput bezi bulun * mamaktadır, Şehrimiz Ticaret Odasınt tekrar şikâyetlerde bulunulmuştur. Ö- da, kış mövsimi münhasebetile artaf kaput bezi ih'iyacının kolayca temi huşusu için tekrar Vekâlete müracaâl. edecektir. Orhangazi otobüsleri | Orhangazi (Hususi) — Şimdiye kâ* — dar gayri muntazam ve rekabetle Ça * — lışmakla olan otobüs ve kaptıkaçtılâf belediyenin emirlerile bugünden Hibü” ren Bursa ve Yalova yollarını sırayt koyârak muntazam surette seterlert başlamışlardır. ğidini tedarik etmekte olan bir Norvt$ — aldık: -

Bu sayıdan diğer sayfalar: