28 Kasım 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

28 Kasım 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| vardı, Dört otomobilden biri, fener gözleri- ni otobüs üzerinde gezdirdikten sonra, arkadaşlarına döndü: — Şuna bakın, be çirkin şey.. Otomobiller baktılar: — Sahi öyle, hem kaba, hem de han - tali Otobüs konuşulanları daha iyi duy - mak için çamurluk kulaklarını dikti. -— Güya bizim neslimizden miş. — Güleyim bari. Orangotanlar da insanlarla ayni mesilden olduklarmı iddia ederler amma nerede insan, nere de orangotan.. Otobüs kızıyordu. Radyatör burnun- dan solumaya başladı. — Sokaklarda kuru kalabalık yap - maktan başka işe yaramazlar. — Bazan yanımdan geçtikleri olu - yor, ne yalan yeyim, sürtünecek âiye hemen kenara çekiliyorum. Kaba şey, benim nazik vücudüme dokunsa, muhakkak canım acıyacaktır. — Bana geçen gün biri dokundu. Kr- rıldım sandım.. bir kere dönüp pardon — Ne olacak , kibarlık nerede; onlar nerede”, ört otomobil yanyana duru - yodlardı İlerde bir otobüs Imem içini gördünüz mü, dışı ne ise, içi de o. hele kanapeleri.. tahta gbi seri; Üzerine oturanlar rahatsız olurlar. OTOBÜS — Tabii bir şey, bizim rahat kena- pelerimiz onlarda da olacak değil yal. — Bana kalırsa, böylelerini şehirde tutmamalı, — Evet, evet, derhal hepsini kovma- h. — Kırmak. — Hep birlik olup Üzerlerine hücum etmeli, parçalamalıyız.. Otobüs artık çok kızmıştı. Korna ağ- zile'bağırdı: — Fazla geliyorsunuz amma!... — A a haddini bilmiyor da, bize kar şılık veriyor. — Haydi sus... — Haydi bastıbacaklar, siz susun. — Bastıbacak mı?.. Vay azman vay. — Ağzınızı toplayın. — Toplamazsak ne olacakmış? — Ne mi olacak; şimdi görüreünüz.. Otobüs hareket etti. Otomobiller şa- şırdılar. Otobüs ilerledi. Olanca ağır Tığile otomobillere çarptı. Otomobiller yararı yumru oldular. 4* p Bu hâdise yirmi altı ikinci teşrin 938 de vukun gelmişti. Yirmi yedi ikin- ci teşrin 938 de çıkan İstanbul gazete - leri yazdılar: «Dün Fâtihte duran ve içinde şoförü bulunmıyan bir otobüs birdenbire yü- rümiye başlamış, ve ilerde bulunan si- ralanmış otomobillere çarparak dur - muştur. Otomobiller muhtelif yerle - rinden zedelermişlerdir.» İsmet Hulösi | Bunları biliyor mu idiniz? | 19 uncu asırda Fransız meclisinde reyler tartılırdı 1449-1852 ye ka- dar devam eden İ- kinci Fransız cüm- huriyeti zamanın- da mecliste verilen * Eski Mısırlılar ve öllüm Eski Mısırlılar, ölen insanların öbür dünyada yaşadıklarma inanırlar, onun için gayet ferah, ve muntazam, âdeta ge- niş odaları andıran mezarlar yaparlar, hem Tanrılarına nezir, hem de ölenlerin Nişanlanmak ve Evlenmek Bir okuyucumdan aldığım ve aşa- ğya kopye ettiğim mektubu doğru olmıyan bir zihniyetin ifadesi telâk- ki ediyorüm: «Teyze, Ben evlenmek istiyen bir erke dim, yaşım yirmi sekizdir. Ayda net olarak elime yüz on liraya yakın bir para girer. Zannedersem, bu yaş evlenmek çağıdır ve bu kazanç va” sat bir yuva kurmak için kâfidir. Fakat ben evlenmek için kat'i kârar vermiş olmama rağmen, evlenede - Bim kadını seçmekle pek mütered- did hareket etmekteyim. İnsan dün- yada bir kere evlenir. Bunun için çok ince eleyip sık dokumaya mec- burdur. Bu doğru değii mi teyze, yanlış diyemezsin, bunu doğru ola- rak kabul edeceğini bildiğim için, bu bahis üzerinde düşündüklerimi ilâ- ve edeceğim.. Benim niyetim, zâhi- rİ vaziyeti görüp beğendiğim ve hak- kında söylenenler hoşuma giden bir genç kızla nişanlanmak istiyorum. Nişanlılık müddetini bir aydan altı aya kadar uzatabiliriz. Bu zaman İ- çinde hakikaten o, tab'ıma uygun ©- Jursa evlenirim, eğer tab'ıma uygun olmazsa ayrılırız, Bu doğru değil mi? Radyo alıcı - iie tağla ile yapılan olel Amerikada Teksasta meşhur oteN inşa etmek işini üzerine alan bir müteahhid, 110,000 tuğla ısmarlamış, ve binaya da tam 110,001 tuğla lâzım olmuştur. yanıma yiyecek, içecek ve ölülerin cinsi- yetlerine göre kıymetli eşyalarını ko - lar bile nihayet iki üç sene kullana- caklar: bir radyoyu tecrübe edip al- dıkları halde, bir erkek evleneceği kadını bir müddet için anlamak, öğ- renmek ihtiyacın: hissetmez mi? * Okuyucumun bu mektubu ilk na- zarda doğru ve mantıki görülebilir. Fakat daha derin bir tahlile tâbi tutarsak okuyucumuza hak verme- yiz, bilâkis onu fazla hodbin ve ta - mamile haksız buluruz. Kadın bir radyo, bir kumaş, bir kostüm değildir. Muhayyer alın - maz. Ve nihayet şunu da kabul ede- 4m ki izdivacdan evvelki! görünüş- ler, hiçbir zaman kadının hakiki hi viyetini ortaya koymazlar. Nişanlı ık devrini bir tecrübe devri zan - netmek çok hatadır. Nişanlılık izdi- vacın ilk ve cayılmaz bir konturatı- dır. Bu konturat izdivaç merasimi “hazırlığı yapılıncıya kadar kadın ve erkeği birbirine bağlıyan ağdır. Böyle bir bağı çözmek kadar büyük bir hata olamaz. Okuyucuma tavsiyem: Beğendiği ve İyi geçineceklerine kanaat ettiği her kimse onunla evlenmesidir. Yüz- de seksen bahtiyar olurlar. Yüzde yirmi bir #htimalle aralarında ge - çimeizlik çıkarsa. Bunu da talihin azizliğine vermelidir. isine ârasıra zeytinyağile masaj 8#ON POSTA Kadın Köşesi İki güzel bluz | Solda: Bluz - jile. Yan parçalar, geniş bir sentürün devamı , düğmeli, ön| parçaya büzülerek cik kollar ne ki- sü, ne uzun, yakada beyaz sentür var, Sağda: Du kluza fantezi kumaşlar gi - der. Düz bir robadan başka kupu yok. Yuvarlak dilimli bir kenar yakayı, robi- yı, cepleri, kol kapaklarını ve ön eteği| çevreliyor. Örgü yastık Bu yastıkların ikisi de yünden örül - müşlerdir. Modern bir divanı pek güzel süslerler. Şu renk kombinkzonlarından birini seçebilirsiniz: Siyahla altın sarısı, açık yaprak yeşilile koyu yeşil, mavi ile koyu kahve rengi, koyu kahve rengile kül rengi... Pratik güzellik bilgileri 1 — Yatakta okumsyı seviyorsanız ya| rı kalkık oturarak okuyunuz. Upuzun ya- tarken okumak gözler için pek çok zarar-| dır. 2 — Saç dökülmesine karşı: Saçlarınız döklüiyorsa, başınızın deri - yapı » nız ve her sabah başınızi kuvvetlice fır- çalayınız. 3 — Derinizde iltihab veya yanma var- sa, yahud da guddeler'nizin bozukluğun-| dan sivilceleniyorsamız hatmi çiçeği kay- natarak onunla iltihablh yerlere kompres giremeyen Sayıları pek çok amma, bu yazımda ancak üçünden bahsedeceğim: Ahmed Vefik Paşa. İbnirrefik Ahmed Nuri. Afife. mek vermiş, paşa olmuştu. Fakat o her tiyatroya meraklı idi. Tiyatroyu "küçük- ik, tiyatro san'atkârını adi oyuncu, ti - yatro muharririni- hafif meşreb insan addettikleri devirde, bütün bu kanaat - lere isyan etmiş, tiyatro yazmış, tiyatro oynattırmıştı. addedeceğimiz gibi, adaptasyon gan'atı - nın da üstadı addedebiliriz. Ahmed Ve fik Paşanın «Moliers adaptasyonları bi rer şeheserdir. Bu adaptasyonlar o de virde oynanmış, Darülbedayide oynan mış ve oynanmaktadır dâ.. Ahmed Vefik Paşanın eserlerine kapı - sini kapamış olan yalniz bir tek müessese vardır. İstanbul Şehir tiyatrosu. Darül - bedayi Şehir tiyatrosu oldu olalı bir kere olsun kapısını Ahmed Vefik Paşaya aç - mamıştır, * İbnirrefik Ahmed Nuri. Sahnede ya - şarcış, sahneye eser vermiş, sahnede Öl - müştür. İbnirrefik Ahmed Nuriyi Vefik Paşadan sonra en kuvvelli tiyatrocu ola - rak ele alabiliriz. O, Fransızın piyesini a- ır, ruhile, Msanile; eşhasile; karakterle - rile türkçeleştirir ve sahneye o tarzda çı- karırdı, İbnirrefik Ahmed Nurinin eserleri Da- rülbedayide, bütün tiyatro teşekküllerin- de, mekteblerde, her sahnede oynandı. Fakat Şehir tiyatrosunda asla!.. Şehir ti- yairo kapısını ona da kapamıştır. * Afife kimdi; kuvvetli bir artist miydi? Belki hayır.. Tiyatro sahnesinde büyük emeği mi var? Belki hayır. Fakat Afife |bugünkü Türk tiyatrosu inkılâbının sik fedaisi idi, Tiyatro inkılâbı oldu. Fakat tiyatro inkılâbın fedaisini tamamile u - | muttu, Sahneye Türk kadmı çıkamazdı. Sah- nenin kadın dili, Türk şivesile söylen - mezdi. Tiyatroda kadın artist geçinenleri dinlemek, seyirci için bir azab olurdu. Türk kadım sahneye çıkamazdı. Çünkü Türk kadını için sahneye çıkmak en bü- yük günah, en büyük ayb sayılıyordu. Bu budala zihniyete ilk yumruğu vu - ran Afifedir. Bir kere bile Türk kadını görmiyen Türk sahnesinin perdesi açıldığı zaman sahnede Afife görünmüştü. Sahnede ilk defa Türk ağzından türkçe konuşuluyor- yapınız. 4 — Burnunuz büyükçe ise küçük gös- termek için yüzünüze kullandığınız pud- redan deha koyu renkte bir pudra kul - Janımız. 5 — Gözleriniz birbirine çok yakın ise kaşlarınızın başlangıcındaki arayı açınız. Yani iki kaşınızın arasındaki tüyleri çok alınız. © — Gündüzün yorgunluğunu gider - mek ve akşama gene güzel kalmak isti — yorsanız İoş bir odada yarım saat uzanıp gözlerinize eau de Blenets kompresi ya -İsürükliye götürürüm, dediği zaman da, Resmi dairelerde desbü pınız, du. Yazık ki yobaz zihniyet perdeyi oyun bitmeden kapattı: Sahnedeki artistlere mahsus odada, gözleri göz evlerinden fırlamış komiser, Afifeye: — Seni sahnede gördüğüm zaman, a- namı, avradımı sahnede görüyorum; sa - nıyorum. Dediği zaman Afife: — Ben sahneye çıkacağım! Diye bağırmıştı. 0 Komiser: — Hele çık, seni saçlarından sörükliye Afife gene yılmamış: Bacaksızın maskaralıkları : Tiyatromuzun Şehir Tiyatrosund Yazan: İsmet Hulüsi Ahmed Vefik Paşa hükümet memu -! ruydu. Hükümet kapısında senelerce e! şeyden fazla edebiyata, lisana, bilhassa! Onu Türkiyede tiyatronun ilk hâmisi| büyükleri idüğümüz İmuşün, sü o ge arkasında da kara kuvvete göğüs “yg Afife Için bugün Şehir tiyatrosumüf pıları kapalıdır, Bana şöyle bir sual sorabilirler — Ne istiyorsun Şehir tiyatrosü dan böyle yalnız Ahmed Vefik İbnirrefiğin eserlerini mi oynası&ı “4 Şehir tiyatrosunun başartisti mi oi Cevab veriyorum: # — Hayır, istediğim bu değil Şehigi yatrosundan, her mevsimde mi ab gere İstiyorum. Bu gecelerden g med Vefik Paşa gecesi olacak pr” Ahmed Vefik Paşanın bir eseri ef cak; diğer geve İbnirrefik Ahmed yi gecesi olacak, © gece de İbnirrefik “© med Nurinin bir eseri oynanacak Afife için de ayni şey. GeceniP 4 ona verilecek, ilânlara bu tarzda 71 lacak. Eğeremuhtaçsa hasılat aid olacak. e z Bugünkü Şehir tiyatrosunu kurası İş yatroyu iyi idare edenler, her şii vel Türk tiyatrosu büyüklerine tig run şükran hislerini halk karşısındi de etmelidirler ki yarın gelecekler ©€ Yarı hatırlıyabilsinler.. İsmet yi Mahkemelerde : Bir sarhoş mahküm oldU 4 yreme Şehremininde o oturan w Mehmed Çaylak Balatta otural yi rangoz Ali isminde bir pe hoş olmak, istirahati umumiye gi betmek ve zabıtaya hakaretle mak suçile mahkemeye Dün, asliye üçüncü cezada bakti vada kunduracı Mehmed 14 güf, se, 14 lira da para cezasına mah dilmiştir. Arkadaşı marangoz A5 1 raet etmiştir. g Üniversite ve mekteblerde 19” Ebedi Şefin matemi ve Şeker N m: dolayısile kapalı bulunan O te ve diğer bütün okullar bu ii İtibaren tekrar tedrisate başl dır. p. Hibaren norma) fenliyet başlar” gi İSE EEE EE EŞE YUA SAE AY SEYE EEE EİN r—i eş

Bu sayıdan diğer sayfalar: