24 Ocak 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

24 Ocak 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Ücretli memur, Maaşlı memur Yazan: Muhittin Birgen izim münevverlerimiz hep me- murdurlar. Memurlar ârasmde da on çok hararetle münakaşa edilen mevzu. maaş meşeleleridir, Son günlerde do bu mevzu tekrar canlandı. Modern ismile «barem>» olan maaş derecesi etra- fında bir hayli zamandanberi devam © den münskaşa, son iki ay canlandıklan #nra. nihayet bir proje halinde paria- mentoya kadar gitti. Fakat, gazelelerden öğreniyoruz ki bu proje bir daha tetkik edilmek üzere hükümet tarafından geri alırmış, Mesele şudur: Devletin kullandığı bâzı memurlar var ki bunlar diğerlerine his- betle yüksek maaş alıyorlar. Bunun 20) da masş değil, resmi ıstılahta «ücret; fir. Bunların diğer memurlardan farkları şudur: “Maaş alanlarım mazuliyet ve te- kaüd hakları var; diğerlerinin bu hak- leri yok. Fakat, bu diğerler de ötekiler- den fazla para alıyorlar. Neden bu fark? Neden dolayı bazıları çok alıyorlar, ba- ları az? Bunları ayni seviyede tutmak lâzım gelmez mi? Bu suallerle meydana çıkan meseleyi son günlerde devlet halletmeğe teşebbüs etti, Bilmiyorum, bu hal şekli ne olacak? Neticeye intizaren ben de fikrimi söyle- mek işledim. * Devletin fazla bir ücretle kullandığı memurlar, daha ziyade muayyen bir ih- tıvas derecesine doğru ilerlemiş ve eski- den «kalem efendisi. denilen umumi memurf tipinden az veya çok derecede yükselmiş unsurlardır. Devlet memurla- rı arasında böyle bir zümrenin teşekkül etmiş olmasının sebebini de evvelâ biz- zat devlet müessesesinin son zamanlarda geçirmiş olduğu tekâmülde aramak lâ- zımdır: Eskiden devlet, yalnız, hukukun, nizam ve intizamın, asayiş ve emniyetin muhafazasile meşgul olur, başka şeylere karışmazdı; halbuki zamanımızda devlet, iktisadi hayatla da meşgul oluyor; İabri- kacılık, ticsret gibi işlerle de N Yann devlet ziraatle de meşgul olacak. Bu işler bürokrasi yelile yapılamaz. Dev. Jet, mütehassıslara muhtaçtır; mütehas- sıslar da az para ile çalışmazlar. Şu bal de 'bunları bir dereceye kadar memnun edecek bazı esaslar koymaya lüzum var- dr İşte ücretli memur zümresi bu fik- rin. daha doğrusu bu ihtiyacın mahsu- Kidür. Bâra kalırsa bu fikir doğru ve bu 'h- tiyaç ta vardır. Devletin vaziles; arttık- ça, bu vazifenin ifasını in edecek me- mur unsurunun da ka yükselmek Yâzımdır. Kalitenin yükselmesi için de alınacak paranın yükselmesi icab eder, Esasen ücreti memur maaşlı memura nisbeten fazla alıyorsa maaşlı memurun da Ücretliye kârşı bir imtiyazı var: Ma- zultyet ve tekaüdlük imtiyaz, Ücreti memur bunu istiyor; çünkü, kendisinden korkusu yoktur; sahib olduğu herhangi br #htisas sayasinde kendisini ku! cağına kanidir. Şu hale onun gö hoş edip güzelce çalıştırmalı ve kendi- inden iyi bir mahsul alınmalı. Bu fikrin muarızları var: O da memur, öteki de memur değil mi? İkiliğe ne iü- zum var? Hayır, her iki memuru karşi- mıza alıp tetkik edersek görürüz ki ârâ- da bir fark vardır. Ücretli memur, ken- disine çok mühim devlet ve millet men- faatleri tevdi edeceğimiz unsurdur ve İş piyasasmda bu nevi hizmeti arzedebilen- ler azdır. Meselâ iyi mühendis, iy* dil bi- len, iyi iktısad teşkilâtcısı, iyi bankâcı gibi unsurlar her zaman ve her yerde te- darik edilemez. Bunlar yeni unsurdurlar, Memur kütlesi arasında yeni bir tıp vü-! cude getiriyorlar, İyi bir mühendis ne kadar güç yetişir! İyi bir dil öğrenmek İçin ne kadar çok uğraşmalı! Ana dilimi- zi öğrenmek için senelerce çalışıyoruz. Ecnebi bir diM ana dili gibi öğrenmek için bir insan ne kadar çok uğraşır! Bun- lar çok azdırlar ve az olan her şey, piya- sada pahalıdır. * Devlet ve Meclis, bu meseleyi nası! hal. Jedecek, bilmiyorum. Fakat, şuna kaniim ki, mesele basit değillir. Devletin vazife sıhas genişledikçe memurun kalite kuv- vetinin de yükselmesi bir zarurettir. Bu zerareti inkâr edecek olursak bin zah- metle tesis ettiğimiz fabrikaların eski “İsi teh Resimli Makale: Kendi ter. kendini övme, Bu iki sevimli beyaz ayı Londra hay- vanat bahçesindedirler. İşleri güçleri $- bahtan skşama kadar yiyip içmek, suya girip yıkanmak, sonra da havuz kena- rında oynayıp güreşmektir. ——— m a Feshöne ve Hereke fabrikalarına dönme- esi baş gösterir. Bunun gibi, si İyasi, iktısadi işlerimizin idareleri de hu- sus! bir zekâ ve kabiliyete, hususi bir İbilgiye ve geniş bir kültüre sahib olan İunsu a muhtacdır. Eğer bu unsuru memnun etmezsek bütün faaliyetimizin randımanı hem düşer, hem de kaliteden kaybeder. Denilebilir ki: «Her vatandaş çalışma- İya mecburdur; bu nevi unsurları devlet ! kadrosu içinde tutmak için, onların ka- İ çabilecekleri hususi müesseselerin ve te- İşebböslerin kapılarını ya kapatır, yahud ida daraltımız. O zaman bunlar da herkes gibi çalışmaya mecbur olurlar.» Bu fikir | bizce yanlıştır; memleketin irfan ve #hti- isası bakımından büsbütün geri gitmesini İlntaç eder, Bolşeviklerin bile böyle dü- şünmekten vazgeçtikleri bir devirde biz böyle düşünemeyiz, | “Berce dikkat edilecek nokta şudur: Bu Jusul, yani, mütehassıs unsuru daha fazla “İpara vermek usulü iyi kullanılmalı ve ü! rastgele ötekini ve berikini kayırma ale- ti olmamalıdır. Bu şart dahilinde pren- sipi muhafaza etmiyecek olursak, bütün kaçma deliklerini tıkasak bile ihtssas un- İsuru devlet kadrolarından kaçmanın yo- İluna bulacak ve ayni zamanda, memle- İkette ihtısaş hevesi sönecektir. Eğer devletçi isek bu neticelere var- maktan korkmamız lâzımdır. Muhittin Birgen İSTER lerinden istemeye karar vermiş. ruz, fakat duğru ise tasuvvur güzeldir. liyelım; anlattı: İSTER INAN, İİ #stanbul Belediyesi şehrimizin ana caddelerinde üzerine bina yapılmamış ne kadar arsa varsa, göze çirkin gö- rünmemeleri için önlerine birer duvar çektirmelerini sahib- Haber doğru mudur, tahıkkuk eder mi etmez imi bilmiyo- künden halleder mi, o. başka bir iştir, hatırımıza geldi, söy- Geçen sene bir gün Maçkanın arka semtlerinde bir tani- dığımıza rastgelmişik, muhavere esnasında öğrendik ki, bu zatın o semtte tamam 17 tane arsası vardır. Nihayet kendi — Ticaret yapmam, tehlikelidir, paramı bankeya koya- mam, az para getirir En iyi iş olan toprak alım satımını bul- dum, Nerede büyük bir arsa bulursam alıyorum, sonra muh- telif parçalara âyırarak tedricen satıyorum, bu suretle ser- SON POSTA Söze değil, esere bak Bir san'a'kârın kıymeti sözile değil, meydana çıkardığı eserle ölçülür. yaman Hergün bir fıkra Hafıza Bir Yeşilaycı bir mecliste alkolün ; zararlarından bahsederken: ; — Başta alkol olmak üzere bu ero-: inler, kokainler, morfinler insan hafı- ; zannı mahveder. Bunlardan başka hiçbir şey hafıza için tehlikeli değik İ dir, demiştir. Dinliyenlerden biri: — Bir şey unuttunuz, dedi, öyle bir şey ki bunlarla hiçbir yakınlığı olma- dığı halde hafızam mahvetmek bah- sinde en ileride gelir, — O nedir? — Kendisine iyilik edilen bir insa- nun hafızası derhal mahvolur, Knl ezilme ei diskli ğü Takdis edilen Eşekler İngilterede İslingtonda ziraat enstitü- sünde yapılan dini merasimden sonra, âyine riyaset eden katolik papazı, şehir sirkinin merkeblerini de takdiz etmiştir. Resmimiz bu sahneyi gösteriyor. A'man Yahudi'eri sarı rozet takacaklar Berlinde yeni çıkan bir emimmame i- le, pek yakında Yahüdilein, Ari ırkına mensub olanlardan ayırd edilmeleri i- çin sarı bir rozet takmaları icab et - mektedir. Apartımanlarda ve hususi evlerde oturan Yahudiler, Yahudilere mahsus sokaklara naklolunacaklar - dır. İSTER henüz yorum, demişti. Şimdi Belediyemi Kadın şapkacılığında mühim bir te- rakki nümunesi daha. Yeni yapılan şapkaların üstüne küçücük bir şemsiye iliştirilmekte, yağmur yağırma, lâstik bağı çözülerek açılmakta ve şapkayı ıslanmaktan korumaktadır. Bir öpücük için 1600 kilo- metrelik yol kateden kadın Madam Hilda isminde bir İngiliz ka- dım sırf bir öpücük için Lontiradın kalkmış, 1600 kilometrelik yol katet - miş ve Glaskov'a giderek dönmüştür. Sebebi de şudur: Madam Hilda'nın ko- cası bir suçtan mevkuftur. Bir müna- sebetle de Glaskov mahkemesinde şe - hadetine müracaat edilmiştir. İşte bu vesileden istifadeyi düşünen kadın, mahkemede bulunmuş, celse kapandık- tan sonra kocasile görüşmek iznini al- mış ve onunla öpüşerek ayrılmıştır, Gazete kâğıdı yemekten hoşlanan bir kadın İngiliz gazeteleri, Londranm şima - linde oturan bir kadınm gazete kâğıdı yemek merakı olduğunu yazıyorlar. Genç kadın, günün muhtelif saatlerin- de sofraya oturuyor, sanki mükellef bir ziyafette bulunuyormuş gibi, her » gün bir başka gazeteyi bıçağile kü - çük küçük parçalara doğrıyarak çata - lile yiyormuş! INANMA! mayemden en aşağıya yüzde 25 fmiz almanın yolunu bulu- zin tasavvuru fle bu tanıdığımızdan o 7- manlar işitmiş olduğumuz sözleri tetkik ederken hatırlıyo- Fakat meseleyi kö- det içinde arsasının de boş'arsa ka'mad ruz ki, Avrupanın birçok şehirlerinde bir arsa sahibi arsa- sını senelerce olduğu gibi saklıyarak toprak fzerinde spekil- lâsyon yapmak hakkına malik değildir, muayyen bir müd. üzerine ya bir bina yaptırtır. yahud da onu bir başkasına satar. Belediyemizin tasavvuru güzeldir, fakat ana caddelerimiz- ığma göre tatbik gahası mahduddur. Di- ğer taraftan güzellik meselesin! halleder, İstanbulda mühim gibi bırakır. Binaen INAN, ISTER bir mesele teşkil eden arsa spekülâsyonu meselesini olduğu sleyh biz bu tasavvurun daha ziyade ge- nişletilmesinin şehir için bir zaruret olduğuna inanıyoruz, İakat ey okuyucu sen: INANMA! Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu için Bugün Konamadı Kama e Yeni meb'us seçimi (Baştarafı 1 inci sayfada) ay min olunmaktadır. Bu takdirde ya Millet Meclisi ayın 27 sine temi Cuma veya 30 una tesadüf eden se günü son toplantısını yaparak dağ” ei tır. Seçimin “yenilenmesi karari yi eek olursa yeni mebus seçimine © bir zamarida başlanacak ve kanunuf “e duğu asgari bir müddet içinde l rcamlanacaktır. çi Yeni Melis toplandıktan şonrâ pu bir ihtimale e Mayısta büyük | kurultayı içtimaa davet edilecektir” Vekiller Heyeti dün uzun sil bir toplantı yaptı çe” Ankara, 23 (Hususi) — Heyeti VW ye bugün saat 1720 da Başvekâ'et bi? e tır. Toplantı geç vakt€ Şehirde bu yıl yapılat işler tesbit edildi (Baştarafı 1 inci sayfada) Ikmal olunmuş ve ilk plânda ysP*' lar tesbit edilmiştir. İstanbul Be we hükümetten alınacak paralarla yapı İnşauta aid projeleri Vekâlete bildir müsaade istemiştir, peri Haziranda hükümetten alınacak P”. larla derhal faaliyete geçilecekür. Yapılacak işler şunlardır: 1 — Başvekâlet Çırağan sarayında fade edilmeşini İstanbul za bildirmişti. Saray otel şekline arta tr. Bu işe beş yüz bin lira caktır. 2 — Şehirde modern stadyom mamakta, ecnebilerle yapılan hariçten gelenleri sahasızlık yüzü” memnun etmemektedir. Dolma modern bir stad yapılacak, stadii beş yüz bin liraya çıkacaktır. Stsdi hası dehiline girecek ıstablâmire yil sının Belediyeye verilmesi için V© or Heyetinden müsaade alınmak üze"* hiliye Vekâletine yazılmıştır. " 3 — Taksimle Harbiye arasında hada eğlence yerleri vücude getiri Taksimdeki kışlalar yıkılacaktır. E Miliyeye ald Taksim kışlalarının diyeye verilmesi için Vekiller Beri den karar alınmak üzere Dahiliye V! letine müracaate hazırlanılmaktağı” 4 — Sultanahmedde Belediye yapilacaktır. Bu civarda yapi! nen Adliye sarayı yerindeki tar: « lerin yıkılıp yıkılmaman işi Marie Adliye Veköletleri tarafından yi ken görüşülmektedir. Hazirana kd işin. neticelendirilmesi ve Adliye: pe diye sarayları inşaatına Haziranda ge berce başlanması temin edilecektir. g İediye binasına da, beş yüz bin ei feditmesi düşünülmektedir. Kati binanın projesi hazırlandıktan gonrâ Hi olacaktır, * 5 -- Sarayburnu parkından halli “ mf istifedesini temin etmek için iy varda bazı değişiklikler yapılı ği Parkın projesi Fransız o mimarisi g Gote tarafından hazırlanacaktır. VE S4 kında bu hususta izahat vermek ”© Ankaraya gidecektir, # Esk! Veli zamanında da en evvel # pılacak işlere aid bir proje hi da nazarı itibara alınacak proje sidir, TAKVİM

Bu sayıdan diğer sayfalar: