1 Şubat 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

1 Şubat 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| ; İ ı Berlinde 3 sene kalemi ile SON POSTA Balikesırde dört hırsız çingene yakalandı geçinen bir Türk kadını |tiyazlarız çetirde bir er dern konforu haiz olan bu (binalarda hizmetçi kullanmadan da rahat yaşa - yabilmek imkânları vardı. İşte bu yüzden Berlinin nisbeten es- 'ki addolunan semtlerindeki yedi sekiz on, an bir odalı büyük apartımanlar bo şalıyor, Halk bu küçük binalara taşını- yordu. Fevkalâde mükemmel olan Nazi pro- pagandası bu boş evlerden de istifade etmeği bilmişti. Parti intihab veya bayram günleri. Berlinin bütün bu boş binalarını kira - Yiyor, camlarını bir takım (okâğıdlarla, bayraklarla süslüyor. Böyle günlerde Berlin şehrinin büyük apartımanlı ev - lerinin bulunduğu semtte her pencere- (Baştarafı 8 inci sayfada) den bir Nazi bayrağının sallandığı pö-| Tülüyor ve İnsana: «Bu fırkanm ne çok partizanı varmış!» düşüncesi geliyor - du. Ben, bunun böyle bir propaganda hi- Jesi olduğunu ancak oturduğum bina - nın karşısmdaki evler boşaldıktan son- ra kesfettim. Beriin hemşerileri (£ arasında selâm vermek için bütün dünyada cari usul de kalkmıştı. Kimsenin kimseye şapka çıkardığı yoktu. Herkes sokakta birbi - rine mensub olduğu fırkanın selârmnı veriyordu. Naz'ler ellerini Rumen usulü kaldı - Tıp «Heil Hitler» diyorlar, sosyal de - mokratlar bütün kolu havaya doğru kaldırıp yumruk sıkarak: «Freiheit» - «hürriyet» diye bağırışıyorlar. Komü - nistler yumruk s'kmakla iktifa ederek «Rot Fronts - «Kızıl cephe diyorlardı. * İşte Berlinin bu karmakarışık günle- rinden biri... Bu akşam davetliyiz. Ben, girecek bir sokak yok. Hele hiç Alma - ha benzemediğimize göre bizi kara saç- larımızla yahudi zannetmeleri ve'Adeta linç etmeleri pek muhtemel: — Aman şuraya girelim. Bir restoranın içine dahyoruz. Ve - çeri girince büyük bir hayretle, bir za- manlar Berlinde pansiyonunda Otür- muş bulunduğumuz bir İstanbullu mu» sevinin bu restoranı işletmekte oldu » Bunu görüyoruz. Çok iri, çek şişman bir adam olan bu 'Türk musevisi, #ki ellerini oğuşturarak Türkçe: — Görüyor musunuz, diyor neler yâ- pıyorlar .. Vakıa biz Türküz. Türküz amma... Musevi olduğumuzu anlayıp da dükkânı basarlarsa? Adam o kadar korkuyor k!, buraya girdiğimize pişman oluyoruz. Dışarı çıkacağız, fakat artık mümkün değil... Niümayişeiler sokağa sapmış. İ- ki atlı polis onların önüne geçmiş: — Bu sokaktan geçmek yasak! Diye bağırıyorlar. Yeniden restora - na giriyoruz. Behlosser ismini taşıyan vatandeşımız telâşla kepenkleri kapatı- yor. Biz ısmarladığımız içkiden bir tane de ona fkram ediyoruz... Bir masada oturuyoruz. — Validenin kabahati bu memleke - te gelip yaşamak diyor.. Avrupa... Av- Tupa diye tutturdu, Medeniyet ha! Ah canım İstanbul! Korkusundan lâmbaları da kısmış... Dışarda bir tabanca sesi duyuyoruz. Bir havkırışma oluyor. Koşuşan bin - lerce ayak sesleri. Sonra bir süküt... Uğultu gibi uzaktan şarkılar, bağırış - malar peliyor. Restoranda, bizden, ve oralarda do- kız kardesim ve birde (Berlinde staj| taşırken acele fle içeri kaçmış ince bel gören bir Türk arkadaşımız «Kurfürs -| 1. yolunmuş karlı, boyalı dudaklı bir tendamm'a» bir yere gidiyoruz. delikanlıdın başka kimse yok! Süslend'k, uzun etekli, gece tuvalet! Bay Sehlosser'e bir cesaret (geliyor. leri giydik. Başımız açık, ayaklarımız -| Restoranın kepenklerini açıp başını da gece İskarpinlerimiz var. Gideceği -| dışarı çıkarıyor: miz yer pek yakın olduğu için taksiye| - - Nümnvisetler arka sökaktan gidi - binmedik. o hava da müsafd, üzerleri -| yorlar! diyor. mizde gece paltolarımız. arkadasımız! Biz de hemen paramızı vererek çı - #mokinli, Nüörnberger sokağmdaki eVi-| kıyoruz. Onlar hâlâ geldiğimiz yolları mizden çıktık. Yan ve karanirk bir 80 *İ doldurdukları için biz gene sağa Kur - kak'an Joashmthalerstresse'ye ge - dik. Simdi sağa saptık. Kurfürsten - dzmm'a doğru yürüyoruz. Gece ilk bir bahar gecesi... Havada ihlamur ve akasya kokusu var. Güzel bir gece, iyi ahbablar arasma gidivoruz. İyi ve güzel bir gece geçi - rece”iz. Biz, neş'eli neş'e konuşarak yürür - ken birden arkamızdan doğru bir hay - kiriş duyduk: — Kahrolsun yahudileri... Birden hatırladık. Bu akşam bizim evimize çok yakın bir yerde bulunan Spiechern salonlarında 20 bin kişi top- lanmıştı, Erich Maria Remork'ın «Garb cephe- #inde bir şev yok» filminin (Berlinde gösterilmesini protesto eden bir Nazi mitingi yapılıyordu. Orada (toplanan halk bilâkare dağılmamış, bir alay ha- inde arkamızdan geliyordu. — Kahrolsun yahudilert.. Gidip ev - lerini yakacağız, camlarını kıracağız!.. Adımlarımızı sıklaştırdık. Nüma- yişçiler omitingden sonra Kur - İürstendamm'a kadar gitmek İste mişler, fakat polis müsaade etmemişti. Halbuki arkamızdan gelen haykırış malardarı anlıyorduk ki nümayişciler ağı diniememişler, bizim yürüdü - müz yola doğru geliyorlardı. Kız kardeşim: — Ah hiç çıkmasaydık sokağa! dedi. Köselerde bu halkın OKurfürsten - damm'a inmesine mani olacak hiç bir Zertibat alınmamış, iki atlı, bir iki yaya polisi. Başka kimse yok. — Kahrolsun Almanyanın düşmanı yahudileri. Ses pek yakından geliyor. Arkamızı Zenivoruz. ik bir kütle mili şarkılar s5ylt - yere di olmıyan Remarke ve ya” udilere küfür ederek koşa, koşa bizim arafa doğru geliyorlar. Bu kadar coşkun bir halk Kütlesini ne durdurabilir? Şu köşedeki #ki polis Mi? Buradan Kurfürstendamm'a (o kadar|!e bir sallıyor. fürstendamm cihetine doğru flerliyo - ruz ve tam köşeve yaklaşacağımız #- rada birdenbire fkinci defa olarak halkla vürüdüğümüz sokağa sapıyor. Ve coşmus bir halde kosa, Kosa arka - mızdan geliyor. Biz de adımlarımın siklaştırıyoruz. Kurfürstendamm'ın Köşesine geliyoruz Kösede bütün geniş cadde boyunca kolkola vermiş, kordon helinde bir 8 ra polis memurn var, Arada bir ikin- ci sıra yok. Ancak on, en bes kist olan bu memurlar nasıl olun da 20 bin ki - sinin Kurfüstendamm'a çıkmasına mâ- ni olacaklar? Biz kordonu yarıp hemen öbür tara- fa geçerek koşup karşı kaldırıma vara- bilirsek belki bu selin önünden kurtu- Turuz. Polis memuruna: — Biz ecnebiyiz diyoruz. Müsaade ediniz gecelim, bü nümayişle alâkamız vok. — Anladık, Fakat manlesef si2! ba - rTakamayız, sizi bırakmak icin kolları - mızı açınca herkes geçmeğe kalkar, Esasen bu sözleri söyleyinceye ka - den çaldıkları yüzlerce lira| © kıymetinde mücevherler | hayatın başlangıcında olan, hayata ilk meydana çıktı Hırsızları yekakyan başçavuş Emin ve karakol kumandanı Ahmed Bahkesir (Husust) — Bir müddet ev- vel şehrimizde Sabri Güçlü adında bi- rinin evine iki (meçhul kadın girmiş, 10 altın beşi bir yerde, 380 lira kıyme- tinde 33 dizi inci, 60 liralık mücevhe-| bilemiyorum. Herhelde içki üzerine de rat çalarak kaçmışlardı. Zabıta tarafından şehirde yapılan & Taştırmalarda hırsızların yakalanma - sına imkân hâsıl olamamış ve köylere savuşmaları ihtimali üzerine jandarma tarafından araştırmalara devam edil - miştir, Nihayet Susığırlık jandarma komuta nı yüzbaşı Sadi, hırsızların Kepsut na- hiyesinde oturan kıptt Topal AH ve ka- rısı Gülfidan ile Hamide ve elekçi Şefika olduğunu meydana çıkarmış - tir. Hırsızların takiblerine vilâyet jan - darma karakol komutanı Emin ve mer- kez karakol komutanı Ahmed onbaşı memür edi'iniş ve yapılan sün takibat neticesinde hırsızlar kısa bir müddet içinde yakalanmışlardır. Çalınan mü - cevherat ve altınlar sahiblerine iade Rengi bemheyaz, tıraşı uzamış, boy- edilmiştir. Dünya gittikce daha fazla ısınıyor! (Baştörafı 7 #nci sayfada) dünyadan başka bir yerdeki fizik şart- larının değişmesinden de ileri gelir: Dünyanın güneşten aldığı enerjinin çoğalmasında iki sebeb olabilir: Ya gü- neş daha çok sıcaklık neşrediyor, ya - hud da feza, arz atmosferi güneş ener- jisini daha ziyade emecek bir hal al - yor. Fakat bugünkü bilgilere daya - narak bu ikiden hangisinin doğru oldu- Zumu kestirmek mümkün değildir. Bunun gibi, hararetin böyle ne ka - dar zaman daha yükselmekte devam & deceğine, hattâ yükselmekte devam rm edeceğine, yakında eski şartlara mı dö neceğine dair de kat'1 bir şey söylene - mez. Vaktile «buzlar devri» ni mütea - kib yani bundan (3, 5) bin yl öncede dünya öyle 'bir devre yaşamıştı ki ya- zın hararet bugünkünden yüksekti: Yeniden böyle bir devreye mi gir - mek üzereyiz? Yoksa yirmi otuz yıl sü- Tüp geçecek bir iklim değişikliği mi ge çiriyoruz? Bu sual bugün için cevabsız kalmaya mahkfimdur. Bilmen bir şey varsa o da umumi hararetin farkedilir derecede arttığıdır. Yazan: Profesör L. Berg Çeviren: K. Neyyir dar arkadan halk gelip kordona daya-|nımda bir insan yere düşüyor. Kızkar- niyör, — Buradan gecmek yasaktır! — Gececefiz!... Öldüreceğiz.. deşim zannile ve dehşetle yana dönü - yorum. Yere düşen kızkardeşim de - Kahrol| gil. Fakat kız gibi bir delikanlı, sarı sun Brünnle hükümeti ve onun poli -İsaçlı genç bir şey... si... Yahudilerin uşağı olan Berlin po- Yist kahrolsun!... Bu hâdisenin halkı daha coşturaca - ğını ve muhakkak daha büyük facin - Polte memurları hlebir sev duvmu -İ)ler olacağını zannediyorum. ve dehşet- vorlarmış ofki ve bitün halk sıraya a-İle 20 bin kişinin cesedlerimizi çifneye bandıkça kordon biraz arkaya doğru) G'ğneye nasıl Kurfürstendamm'a çıka- geriliyor, — Buradan geçmek yasaktır. Nefes alamıvorur. Simdi çiğnene - ceğiz. Yahud bir silâh patlarsa en ön sırada biz varız. Ne olursa bize ola - cak! — Kahrolmm Yahniler. Kahrolsun Berlin polisit.,. — Btradan gecmek yasaktır!... Halk, gene bütün kuvvetile saldın - yor, polisi itmek istiyorlar, O zaman polis hiçbir şey yapmıyor. Yelmız bir #nnesi elina aldığı kauçuk bastonu şöy- Acı bir feryad duyuluyor. Ta ya - cağını düsünüyorum. Ve tam © sırada hiç ummadığım bir şey görüyorum. Beş on Kişi baygın yatan de - Jikanlıyı yerden kaldırıyorlar, Ve bu hiddetle polislere saldıracakları yerde bilâkis geriye dönüyorlar, Dayak yiyen kahramanlarını taşıya- rak ve: — Alçaklar, adam öldürüyorlar. Na- muslu Alman vatandaşlarım pis Ya - hudfler için öldürüyorlar! diyerek pel- dikleri yere doğru dönüyorlar. Ve bti- raz sonra açılan kordondan geçerek davetli olduğumuz yere gidiyoruz. Sund Derviş Adliye koridorlarında neler gördüm ? (Baştarafı 8 inci sayfada) — Ben öldürmedim! Bir iskambil kâğıdı yüzünden, evet| o Nakaratile bitiyor, baş kuruş için bir adam yedi yerin| Adaletin heybeti karşısında öldür” vurulmuş olarak can veriyor. Velmek suçunun nasıl tahammül edilmef bir yük olduğunu anlayan suçlu: — Ben öldürmedim! — Feryadile bağırırken, boyamadan evvel bu hakikati, adam dürmenin ne demek olduğunu miş bulunmanın kabahatini anlıyor. Ve boynunu ipten kurtarmak için g sanı öldürmekle ne büyük bir günü işlemiş olduğunu idrak ediyor. Bu an, havatmı adaletten kurtarın” En çabaladığı bu an, idam ( sehpesi çıktığı dakikodan daha ziyade intibil vericidir. Kendisini kurtarmaya çabalayan LA ü adımını atmış bulunan bir diğer insun bunun için idam sehpasını veyahud u - zun hapis senelerini gözüne alıyor. İki hayat ve fki istikbal birden sönüyor. — O benim üstüme atıldı, «kumarda hile yapıyorsun» dedi. — Sen yapıyor muydun? — Hayır beyim... Yapmıyordum. Ya- inn söylüyordu. — Neden yalan söylüyor? Sana ga - razımı vârdı? — Nereden garaz! olsun? İsmini bile bilmiyordum. Bir tanışıklığımız yok ki. — ismini bile bilmediği adam larla kumar oynar mı? ellerini vi çereye baktıkga: Nedamet — Asılan bir adam kaybolan bir #8“ Üç çocuk babası olduğunu söyleyen |sandır. Fakat su çetin imtihandan küf” öteki suçlu sızlanıyor: tulan insan muhakkak ki yüzde deksi$ cemiyet için kazanılmış bir uzuv ola” bilir! diye düşünüyorum. n ağzım öyle yanınca.. fena olmuşum...| We insan olduğum — için, bu insanı Çoluğum çocuğum var... Kendimde ol-| kurtulmasını, yaşamasını istiyorum. sam yapar miydım? 6.» RADYO aklıma gelmiyor muydu? Kaç para kar zanırsın günde?.. Türkiye radyo difüzyon postalar! Ankara radyosu — Bir lira. — Bir lira onların omafakasına mı, DALGA UZUNLUĞU 1609 m. 183 Kos, 10 Kw. yoksa işretine mi yetişir! Sonra. esa - sen bir evli adam, bir baba için.. içmek TAÇ 10714 m. 1510 Kes, 20 Kw. TAP. 31,10 m. 9485 Kes 20 Kw. — Aman beyim, bu işi nasıl yaptım, kabahati kâfi gelmiyormuş gibi.. bir de adam bıçaklamak... Ağlıyan ihtiyar Bir beşkasırı Ağırceza mahkemesin- de suçlulara mahsus olan mevkide gö- rTüyorum, Ufak tefek bir adam. Arka - sında ayakta duran jandarmanın önün- de âdeta büzülerek oturmuş... Çıkık bir çenesi vari, CUMA 1-239 1230 Proğram - 1135 Türk müziği - Pi . 1900 Memleket, saat Ayarı, ajans, meteo” 10/1 haberleri » 13,10 - 14 Müzik Crüçük nu bükük ve yüzünde perişan bir hal|kestrn - Şef: Necib Aşkın). | — Keler görülüyor... Romantik uvenür, $ — Hartman - i Mahkeme salonunda £ yüksek sesle|ofsanesi (bale). 8 — Tachalkoweky - BÜ. .| hazin parçai 4 — Buppe - Maça damı © e perasının uvertürü. 5 — Rossi - Pabli (PS8” yükseliyor. #lamenko, İspanyol dansi) 6 — Engel - Avukat biraz-eski lisanla fakat gayet | ger - Aşk hümü. T —. Lumbye « Sampanlf iyi ve kolaylıkla konuşuyor. Suçlunun | (Galop). - 1830 Program - 1838 dj idamını isteyenlerin delillerini çürüt «| (dans - Pi) - 1900 Konuşma (aftan spf servisi) - 10,18 Türk müziği (incesz fasli * © ya : w” si Tipi nm ağzından işitiyo «| 9cEAh fast ) - 2000 Alnns, meteoroloji beş > YO *İ berleri, strmat borsası (flat) - 2016 ei müxiği. Okuyanlar: Muzaffer İlkar, Sefi tına alınmıştır, Ve müddetumumi din «| peşrev! - 3 — Cavide Hayri Hanım - gehni” lenen şahidler, bulunan delillerle orun | puselik şarkı - (Ateş gibi bir nehir akıydf” Ni kü i du - güfte - şair A, Haşim). 3 — Leminin” e ee e Şehnaz puselik şarki - Nari firkat gule pi ii © şahidlerin ifade -İç . eded Örtoprak - Sehnaz puselik şar” sini, o delilleri çürütmeğe çabalıyor. |kı - Güşedip. 5 — Refik Fersan - Tambi Bu adam hakiketen suçlu mudur?.. |takstmi. 8 — Şehnaz puselik şarkı - Yandı” Bilmiyoruz!... dilinden. 7 — Deniz oğlu - Şehnaz Müdafaz vekili, damadının hayvan -| Şarkı - Yolun bulmam gönlüm - a — seğif ları tarafından müvekkilinin tarlasın «| geignmk 7 Şahnaz püeelik dex sermek e da yapılan yirmi beş kuruşluk bir zara| sem 10 — 8. Pınar - Hiizzam şarkı - Özil rın suça sebeb gösterildiğini söylüyor. Miken 1 We eker aa — Yirmi beş kuruş kadar bir para f-| Saza gönül verdim. 2100 Memleket, çin şimdiye Kadar, namusile tanınmış, | 4ari - 2100 Konuşma - 21,15 Esham, hayatında bir suç işlememiş evlâd, a - | VİAt, kambiyo, nukud borsası (flat) - yal sahibi, elti, elH beş yaşlarında dü - ke ere kece li. MM nar). 1 — Robert Schumann - Manfred #7 rüst bir adam makamı evlâdı olan da *| verturt. 3 — Fel iasohn PAFİİ madini hiç Bldürüş mü? boldy: $ mi sl al holdy: $ üncü senfoni la minör, a) Suçlu bu sözlerin üstüne, elile yüzü-İcon moto - Allepre un pace ağitate, b) Vİ nü kapıyor ve samiinin nefes bile alma-|vace non tronpe. © Adagia. ç) Allegro Vİ”. dıkları bu salonda, avukatın sesini | vaclsstmo. - 2230 Piyano solo - süit Ang. öldüren hıçkırıklar duyuyoruz. ise - la minör (Bayan Ferhunde Erkin (İ- Keoslroca bir adamım, elli üç yaşında Bach) - 22,550 Müzik (carband) « 2848 - bir erkeğin bu kadar zelil,” çaresiz bir) *© Mans haberleri ve yarınki program vazivette hüngür hünelir ağlaması ha- kikaten yürek dayanmaz bir manzara Vekil suçu bir başkasınm üstüne atı- yor. Başka bir adamın suçlu olduğu - nu bir takım sebebler ileri sürerek id- dia ediyor. “Ben öldürmedim ,, “Vekil susuyor.. ona soruyorlar; — Söyliyecek bir sözün var mı? Evet, söyliyecek çok sözü var. Canı- nı kurtarmak, bu suçu üzerinden at - mak istiyor. Belki de kocaman bir balta ile, ev - lâdı makamında olması icab eden da - madiını paramparça edecek kadar gad- dar olmuş olan bu adam, şimdi şu anda bir tek şey istiyor: Boyunun ipten kür tarmak. Çetrefil bir Rumeli şivesile bir şey - ler anlatıyor. Bunlar birbirini tutmı - yan, insicamsız, monasz Jâkırdılar... Fakat bunların hepsinin onu: DOYÇE ORİENT BANK Dresdner Bank Şubesi Merkezi: Berlin Türkiye şabeleri; Galata - İstanbul - İzmir Deposu: İst, Tütün Gümrüğü * Her türlü banka işi Akba kitab evi Her dilden kitab, gazete, mecmü& mekteb kitablarının ve kırtagiyeni9 Ankara satış yeridir. Undervud m | kinesinin acentasıdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: