1 Şubat 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

1 Şubat 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

> «Son Posta. nın deniz romanı: Türkçeye çeviren: M. Süreyya Dümen Cenub denizlerindeki kaza Ben, esir veya misafir kaptanlarımı- gın İyi arkadaşlar olmasını isterdim. Bizim esk! kaptanlar klübü, şimdiye kadar teşkil edilen en güzel, en hoş te- şekküllerden bir olmuştu. Halbuki bu iki hassas süvari nasılsa, arkadaşlık bakımından pek o kadar iyi denilemez- di, Onlarla şöyle hoş bir mevzu Üzerin- veya kâğıd oyna| üşkül oluyordu. Onlar ncesini, daimi olarak,| ediyordu. Onlar, birbirle- rile eskiden dost olmalarına rağmen, birbirlerine karşı olan dostluk duygu - Jarı hafifce gerginleşmiş bulunuyordu, Cenub denizlerinde esen havada bazı h mevcudiyetini tahmin Slade süvarisi İse, ilk iki süvaride mev cud olmıyan arkadaşlık ahengini telâfi eder gibi idi, Kaptan Smith cidden iyi kalbli bir arkadaştı. Şen tabiatlı, akıllı « ve eğer o da var idiyse - hakiki bir deni: . Biz kendisile çok dost olmuş, muharebe hakkında uzun ve sempatik konuşmalar yapmakta bulun- muş idik. Haftalar geçiyor fakat Pasifiğin son- suz enginlerinde ne bir gemiye rastlı- yor veya etrafımızdaki vâsi ufuklarda “onların belirdiğini görüyorduk. Böyle boşuna geçen günler çok cen sıkıcı bir hal almıstı, Hava, insanın beynini kay- natacak gibi sıcaktı. Bu itibarla yeri - mizden İımıldamak istemiyor, pek az hareket ve faaliyette bulunabiliyor - duk. Gemideki suvumuz bayatlamıstı, ta- ze erzak elde edemez olmuştuk. Esirler, bizimle beraber bulunuşlarını artık-ta- hammül edilir bir vaziyet olarak te - iâkki etmekten uzaklaşmışlardı. Bu » nunla beraber onları bu elim vaziyet - ten kurtarmak için de elimize bir türlü av düşmüyordü. İçlerinden bilhassa biri artık bu hale dayanamıyacağını, her ne olursa olsun ayaklarının bir top- rağa değmiş bulunmasını istiyordu. O, bir gün bana gelerek tuhaf bir fikir ileri sürmüştü: Beri onu bir mahküm gibi hâli bir adaya terkedemez mi idim?Ona göre bu vaziyet gemide bulunmaktan daha iyi idi. Fakat onun kafasında çiz- âiği plânın başlıca kısmı daha çok şey- tanatkârane idi. Bu takdirde memleke *tinde kendisi ölmüş addolunacak, si - gorta parası da ailesi tarafından alın - miş bulumacaktı. Belki de arada benim mevcudivetim onun kaybolmuş bulun- duğunu muhakkak addettirecek bir hal olacaktı. Siz ne dersiniz? O, çıkarılacağı hâl adada Robinson Crusoe givi yaşıvacaktı, Onun tasavvur ve tahayyül ettiği herhangi bir nevi ya- şayışı hüsnü kabul etmiş bulumacaktı. Onun hesabına şayanı teessürdür ki bu müracaatini reddetmek mecburiyetin - de olduğumu ( hissetmiştim. Sigorta kumpanyalarını dolandırmaktan bir menfaat görmüyordum, xxn CENUB DENİZLERİNDE KAZAYA UĞRIYAN GEMİ Can sıkıntısını gidermek için köpek balıklarile eğlenmeği kendimize iş © Bimmiştik. Bir kara adamı, gemicilerin bu canavarlara karşı duydukları kin ve nefreti aslâ tahayyül ve tasavvur Bdemez. Evet, biz bu müfteris hayvan - lara karşı kendimize mahsus bir düş- manlık hissi ile meşbu bulunuyorduk. Arasıra denizde yüzmek; hem muh - taç olduğumuz banyo ihtiyacını kar - şılamak hem de kamara ve güvertenin, aha doğrusu ahşap mahpesimizin son Büz ve yelmasak hayatımda bize taze ve gerin bir eğlence yaratmış olurdu. Va- İdt vakit serin ve tazeleyici elemana şöyle hasretle bakarken - sanki beni bekliyormuş gibi bir köpek balığının, suların: altında durmakta olduğunu görürdüm. Mürettebat; bu doymak bil- miyen canovarları bir takım büyük vol talarla avlamakla kendilerini eğlen - dirmeğe çalışıyorlardı. Onlar, bunlardan bir çift yakaladık - ları vakit, birbirine o kuyruklarından | bağlıyorlar ve tekrar denize atıvorlar- dı. Bu inkdirde balıklardan her biri bir amet tutumca aralarında dehsetli İbir çekm? müsabası başlamış oluvor - du. Bu suretle gemiciler m | düşmanlarının düçar oldukları bu fena vaziyetin komikliğine gülüyorlardı. Yahud da onlar, yakaladıkları bu nevi hayvanlardan birinin kuvruğuna bos ve su reçmez bir veril bağlıyor ve bövlece onu künesteden asağı, denize atıyorlardı. Bi balık tekrar a atılır atılmaz denizin sonsuz derinlik. lerine hir dalıe vanmak istivor ve fakat sman bilmez, merhametsiz fıçı denizin vöründa kalmakta devam eitwrdu Ondan sonra, var'lin su sathında, #öz- Terimizle takib edebildiğimiz dönüs - lerinden bahöın müdhis mücadeleler yanmakta olduğunu anlrrorduk. Könek halıkları, içlerinde el hum - baralar: sakh bulunan iambon parca - larını karısmakta müstesna bir cevik- ik gösteriyorlardı, Bomba, havran midesinde infilâk ettiği narça verca olan canavarın merraları Yer istikamette uçuştuğu görülüyor - du. Artık Pasifikte cevelânımız bes ava baliğ olmustu. Ru müddet za-ftmda da İtam 35,00 mil mesafe katatmietik, Ba- tözelenemiven arora zamanlarda vatlamıs suvumuz ve errakımızı mürettebafımız iskorpit ve sonra da insanın kanını su- İlendıran berisberi hastalıklarının obaş söstermesine sebebiyet vermisti. Kol » lar, bacak'ar ve vöcudün masfalları si“ sivordu. Biz, mutlak surette taze suva, inze gıd»va ve karada istirahate sid » detle ihtivae duyuyorduk. Fakat nere ye gidebilirdik? Pasifiğin bülün ada - ları Fransızların, İnetlizlerin ve Ja - ponlarm ellerinde bulunuyordu. Simdi bütün dünyanm aleyhimize dönmüş bulunduğunu daha iyi hissediyorduk. Bu denizlerde bizi hüsnü kabul edecek meskün hiç bir toprak parçası yoktu. Bu hal, kendimizin uçsuz. bucaksız de. nizlerde yanaya'lnır. bulunduğumuzu hissetfiriyordu. Bu &wrum karsısında mürettebatımla konuşmak lüzumunu duymuştum, Onlara! — Hey çocuklar, dedim, aleyhimize herhangi bir elin kalkmıyacağı, or - *talığı veleleye vererek kruvazörleri harekete getirebilecek telsiz istasyonla rmın bulunmıyacağı şöyle lâtifçe ve fakat ı9sız bir ada bulmağa çalışaca - ğız. Orada taze su ve her hangi bir nevi yeşil sebze ve belki de avlanacak kuş bulabilir ve sahilde bir müddet istira. hat eyleriz ve nihayet, dinlendikten sonra, çocuklarım. «ver elini sergüzeşte der ve tekrar enginlere açılırız. 'Pasifikteki bukaniyevari cevelinla- rımız esnasında ve tam beş aylık bir müddet zarfında yalnız üç gemi zapte- dip batırmış olmamız, bize, maceramı zın ikinci safhasının çok az kârlı oldu. Hu görünüyor ve anlaşılıyordu. Benim tasarladığım plâna göre conub denizi - nin her hangi bir lâtifçe adasında kısa bir istirahat tevakkufundan sonra, An- tipode adalarına doğru dümen kıracak idik. (Arkan var) AAA ER BÜTÜN ÖLKEY! A HERGÜN Ee Ma ÜLKEYİ HER Posta iş Bayram maçları Fener, G. Saray, Beşiktaş, işli, Pera ve Kurtuluş karşılaştılar e neo y2j Bayramın birinci günü gayrifedere klüplerle Galatasaray, Beşiktaş ve Fe- nerbahçe arasında maçlar yapılmış - tır. İlk maç Galatasarayla Kurtuluş ara- sında oldu ve Galatasarayın 3 - 1 gali biyetile bitmiştir. Beşiktaşla Şişli arasşndaki maç da 0 - 0 berabere gitmiştir. Fenerbahçe Pera arasındaki maç da 2 - ! Fenerbahçenin galibiyeti ile neticelenmiştir, Bu klüplerin ikinci karşılaşması da dün Taksim stadında yapılmıştır. İlk maç Fenerbahçe ile Kurtuluş a - rasmda yapılmıştır. Fenerbahçeliler bu maça esas kadrolarile çıkmışlardır: Maça başlandığı esnada Fenerbahçe- Hilerin daha ağır bastıkları görülmekte lidi. Haf beklerden muntazam suret - te yardım gören Fener forvetleri ark sık Kurtuluş kalesine kadar akmakta i- di. Bu akınlardan birinde Fenerbahçe ilk golünü kazandı, Biraz sonra Fener- İ liler göllerin sayisım ikiye çıkarmış ol dular. Birinci devre Fenerbahçenin hâ- kimiyeti altında ve 2 - 0 galibiyetile bitti. İkinci haftayma b: Kurtuluşlularm m tulmak içim çalıştıkları görülmekte idi. Fakat bu devrede 'Feryerbahçelilerin iki gol atmalarina mâni olamadılar. Msc, 4 - O Fenerbahçenin galibiyetile neticelendi Galatasaray » Şişli İkinei maç Galatasaravla Şişli ara - sında idi. Oyuna başlandıktan biraz sonra Galatasaraylılar Süleymanın a - yağile ilk gollerini attılar. Oyun müte- i vazin bir şekilde cereyan ederken ha - kem Galatasaray aleyhine bir penaltı cezası verdi. Bu suretle Şişlililer penal- tıdan beraberlik sayısını temin etti - ler, Birinci devre | - 1 berabere bitti. İkinci devrenin 4 üncü dakikasında Galatasarayi'lar bir gol daha kazana - rak 2 - | galib vaziyete geçtiler. Oyun- da iki takım da hâkimiyet tesisine mu- vafık olamamıştı. Oyuncular arasında sinirlenenler oluyor ve maç sertleşi - yordu. Devrenin ortalarına doğru sol- dan inkişaf eden bir akınla Şişli takımı Jikinei beraberlik sayısını da attı. Bu İesmada hakem sert ovnadıklağından dolayı, Galatasaraydan Cemili ve Şiş - linin sağ açığını oyundan çıkardı Galatasaray, penaltıdan 3 üncü po - lünü de atarak maçı 3 - 2 galib bitirdi. Son maç Beşiktaşla Pera arasında 1 - di. Gayrifedere klüvlerin en kuvvetlisi bulunan Peranm Pesikihs Karsısnda alacağı neticeye merak edilmekte i Beşiktaş birkaç ovuncusundan mahrum olarak sahaya çıktı. Esasen son karar - dan en çok müteessir olan Beşiktaş İbayram münasebetile birkaç oyuncu - sunu kaybedince büsbütün zayıflamış, ön biri terkil etmekte güçlük çekmiş- landığı esnada Son mahud karardan sonra çığrın - dan çıkan oyunları seyretmekten İs - tinkâf eden spor meraklılarınm sayı - ları stadlarda azalınca klüp idarecileri müthiş telâşa düşmüş, klüplerine va - ridat temin edecek membalar aramağa koyumuflardır. Bayram maçları da bu münasebetle tertib ediimiştir. Fa- kat bu maksadla yapılan maçlar İstan - bul şampiyonu olması pek muhtemel olan Beşiktaşa mağlübiyete mai olmuş- tur, Oyunun ilk dakikalarında Beşiktaş- hilar arka arkaya fki gol kazanmışlar - dır, Perslilar pek az sonra buna muka- bele etmiş, onlar da iki gol atmıştır. Birinei devre 2 - 2 berabere bitmiştir. İkinci devrede Perahlar iki gol daha atarak maçı 4 - 2 gelfb bitirmişlerdir. ” İK biyetten kur -| Matbuat takımı en ğe ei Bursadaki maçı kazan di Oyun çok berbad bir havada ve çamurlu bir sahi* oynandı. Neticede Bursa tekaüdleri 3-2 mağlüb old Matbuat takımı oyuncu Matbuat takımı Kurban Bayramın -! da Bursaya bir seyahat yaptı ve Bur-| | saklarla karşılaşarak gelib geldi. Kafile ila beraber Bursaya giden ar kadaşımız İbrahim Hoyi, maç hakkın- daki intıbalarını şu suretle nakledi - yor: «Bursalılar, o bizleri yeneceklerini! söylüyorlardı. Biz misafir olmak sıfa- ile iddiavı daha ziyade er meydanına biraktık. Bayramm ikinci günü, hava birdenbire bozdu. İlkönce sinsi sinsi İbaşlıyan yağmur, sonra birden hazını artırdı, Hulâsa, matbuat takımı sicim gibi yağan bir yağmur altında ve müt- hiş bir soğukla savaşarak ekseriyeti gençlerden müteşekkil Bursa muhteli- *i karşısına çıktı, Matbuat takımı şöyle teşekkü! etmişti: Namik, Osman Münir, Ercümend, ihaddin (Cümhuriyet) Ahmed A dem, Tarık. Şazi, Osman Kavrak, Se - dad, Ulvi, Besim (İzzet), Maça, hakem Abdullahın düdüğü (le başlandı. İlk hücumu biz yaptik. Oyun, | sayısı 60 1 geçmiyen bir meraklı küt -| lest önünde ve Mazurya bataklığını| andıran bir sahada devam ediyordu.| Forlarımız, ayak bileklerini aşan sula-| rı, dretnot gibi yara yara, külçelenmiş topu sürmeğe çalısıyorlnrdı. O el Birden ajansçı Sedad, o eski oyunlanmı hatırlatan bir kıvraklıkla üç dört raki: bini atlatıp arkasına takarak, aktı ve Saate haktım.. Oyun başlıyalı # dakika olmuş... Klâs oyuncusu olduğunu isbat eden bir enerji le oynuyor, kaç yıldır aya-| ğını topa rürmediği halde, en acar a -| yuncular gibi sağa sola, öne ileriye ko- şuyor... Güzel, hesablı vuruşları, pes* İerile takımını besliyor. Yalnız şu ça” mür yok mu? Namığa pek öyle iş düştüğü yok. U- fukta düşman gözliyen bir nöbetçi gibi oyunu seyrediyor.. Takımın diğer aza- sı, canlarını dişlerine takmış çırpını - yorlar. Ressamı Ercümend, müheykel vücudü ile karşı tarafım muhacimlerine göz açtırmıyor. İşte Ulvi, topu kaptı i- lerliyor. İlk sayının oluşundan 6 daki- ka geçmiş, geçmemiş. Çok hesablı bir şüt.. Bursahı kaleci plonjon yaptı am - ma,. böşuna.. Matbuat takımı fkinci go- Tünü kaydetti, Oyun, ayni hararetle devam ediyor. Fakat Besim, bütün paslara bigâne gi- bi görünüyor. Ayağımı uzetacak heli yok.. Biraz sonra sebebini anlıyoruz. Bacağının tpliği kopmuş! Oyunun 13 Üncü dakikasındayız. Bursahlar, rahat rahat bir gol yaptılar... Ulvi, sinirli, Koşuyor, her pasa yetişmeğe çalışı - yor.. Bursal'larm kalesine şütler ya - öryor.. Fakat Bursalı kaleci pek şanslı bugün. . * Hakem Abdullahın tam bir salâhi - yetle ldnre ettiği meç fkinci haftayı mma başladığınız zaman, Bursalıların güzel bir jesti fe karşılaştık. Oyuncu - larımıza lanmış formalarla oynama- sınlar diye kuru formalar temin etimiş- ler. Oyun ayni samimiyet, bele hele favulsüz, tekmesiz, ve bağırıp çağırma- dan, klâsik taarruz hamleleri yapılma- Ser lar, sahaya gelirlerken dan devam ediyor. Besimin zim İzret Kolay oynuyor. DUS yorum, mütekeidlerde hiçbir yor#” eseri yok. Maça daha henüz b lar gidi cevval, çevik ve atik” 13 ncü dakikada, bir gol kazandi te bu sırada (huy canın altında, kımımızın sağ açığı, meşhur b zi 'Tezcanm sesi yükseldi. Aman bire... Nasıl gol değil? yi şakası yok, sanki müh'm bir meç kemlik edermiş gibi elile avit Gİ gösteriyor. Hakem Abdullah ds, Xp) den: «İnsan lâyuhti değildir ÖTE müş olacek ki, bu bal gibi nefs, Mi saymadı. Bursalılar, came e genç müteknidlerin şahlandığın diik.. Kalemize müthiş bir e hakkak ki beraberlik sayısını Pi caklar.. Fakat Namığın diz çöküP: rukla şaheser bir kurtarış yapı” buat takımmın yüzünü gene ak €& Ahmed Âdem, o mutad soğul ile Topuğunun ineilmiş olmasını men, matbuat takımının şeref Sö) na bir tane daha ilâve ediyor. VALİ 3-2 ve maç, bu şekilde matbunt” | mının gele bitiyor. intikab hazırlıklar! Yeni mebus seçimi için Bayramda vel başlıyan hazırlıklar, araya l girmesi dolayısile durmuştur. g Bayramdan evvel vilâyette bö, yö sadia yapılan toplantıya Vali ve “ y ye Reisi Lütfi Kırdar riyaset etmik * Tantıda Vali Muavini Hüdai Kft| ve vilâyete bağlı kaza kaymakanif” İ tunmuşlardır. İçtimeda 10 Şube bâren birindi müntehiblerin hazırlanmasına karar ; ler bir ay zarfında fkmal edilecekti | Listeler mahallelere asıldıkt” imtihab hakkını halz vatandaşla” ii de İsimleri mevcud olup olm y” kik edeceklerdir. İsmi olmayanla gf dalrelerine müracaat ederek yazdıracaklardır. Bu Hstelerden birer nüshası si dairelerine asılacak ve ayrıca yi yaları da vilâyete gönderilecek gf Listelerin hazırlanmasında Pİ det evvel Belediye intihabı için > mış olan cetvellerden de $ cektir. 2 21 Martta ikinci müntehibieri” gf. mine başlanacak ve bu da iki gün” yi da ikmal edilerek 22 Mart akps edilecektir. ”. Bundan sonra mebus seçimi?” cek, seçim bütün kazalarda bİf bitirilecektir. Güdülde avcıların çe | Güdül (Husust) — Güdülde teşkkii etmiş ve avcılar bütün larile ave gitmişler ve 20 rarşisiğ Hik, iki kurt imha etneşlerdif. çe avcılardan Mehmed O kapanın! © kurdu arka ayağından yakalama &. kurd canh olarak yakalanmak ayağını kırarak kaçmıştır. Bir © dağa odun keserken ayağı #5” ölüsünü bulmuş, kasabaya ©

Bu sayıdan diğer sayfalar: