14 Şubat 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

14 Şubat 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

$#ON POSTA Suat 14 İngilizlerin şüphesi tahkikat için| Bu İngiliz herhangi bir şeyden dolayı Meselâ bu yolda gemimizde bir araştırma yaptır - mağa yanaşamazdı. Eğer biz,ha- kikaten Almen bulunursak muhakkak ki dışımıza kadar müsellâh olacaktık. Bu takdirde kendisi nerede bulunabilir Mi? Onun, bizimle karşılaşmağa mrk - tedir elinde bir kuvveti yoktu. Biz onun şüphelerini izale etmek için tabii, bimahabe hareketler yapmağa çalışıyorduk. Atiudaki müdüre oynadı- IZ Oyunu tekrar etmeği yani seya » t maksadımızın bir bahse dayandığı- nı ve binaenalevh kendisinden müdü- Tü bulunduğu adays uğradığımızı bil dirir bir tasdiknamenin verilmesini ri. ca eylemeği en münasib buluyorduk. Bu oyunun fena olar, tarafı ilk aldığı - miz vesikayı burada gösterememek mecburiyeti idi. Çünkü onda bizim mefruz Felemenkli isimlerimiz zikre- dilmiş olduğu halde biz şimdi burada Norveçli rolünü yapacaktık. Adanın müdürü Norveçli olduğumu» zu işidince şünbesiz bizim bu uzak a- dada bir hemçehrimize tesadüf etmek» *e memnun olacağımızı beyan ederek söze başlamıştı. Bu «hemşehrisnin Nor- veçli bir marangoz olduğu bra siri içmek a olmasa gerekti. Maamafih &. Marangozun; bizim hakikaten N veçli olup olmadığımızı anlamak çin #müdürden talimat almış bulunduğunu Zerhal tahmin etmiştik. Benim Norveç Ailindeki bilgim o kadar fleri değildi. Fakat Kircheiss onu ana dili gibi konu yordu. Binaenaleyh onun Norveçli maran - gozla uzun ve destane bir konuşma e temin için eiddi bir bahane onlardan uzaklaşmıştım. Kircheiss bu dostane ve çok samimi konuşma ile karşısındakine, Kendisinin Vikingler kadar Norse olduğuna inandırmıştı. Za yalı marangoz Kireheiss gibi çok şen ve çok zengin (!) bir hemşehriye tesa- dü? ettiğinden dolayı son derece müte- Massis olmuştu. Neticede de müdüre bizim hakiki Nörvedi olduğumuzu, kat'iyen Alman bulunmadığımızı ra - por etmişti. Cümhurreisi Vilson suratlı ada mü- dürü, beri evinde yemeğe davet edi - yordu. Davetini reddetmedim, kabul ettim ve gittim. Low adında bir İngiliz taciri de bizim yüzbaşı Kircheissi ken- Ai evine çağırmıştı. Bizi birbirimizden ayırmanın bir hile olacağından şüphe ediyorduk. Anlaşıldığına göre Norveç. li marangozun teminatı bu muzterib Britonların kuşkularını tamamen gi - dermiş değildi. Kirehelss ve ben, bizi birbirimizden ayırmamaları için her türlü mazeretleri İleri sürdükse de dinletememiştik. Ön. ların misafirperverlik duyguları o ka- dar kaynaşmıştı ki ya tamamen davet- lerini reddedip uzaklaşmak lâzımgeli- yordu, yahud da ber ikisinin davetini kabul etmek. Bu ikinci şıkkı ihtiyar et- mek mecburiyetini duyduk ve böyle yaptık. Bir aralık Kirchelssi bir tarafa çekerek: — Hattf 'biz birbirimizden ayrı bu - Tursak da, demiştim, ceblerimizde ta- banca ve el bambalarımız ver. Yalnız gözlerimizi iyi açmalıyız, bu suretle yalnız da olsak kendimizi koruyabili - riz. Eğer vaziyette bir fevkelfdelik dalma şüphe eder bir tabiate malikti, Yemeği « zahiri de olsa - hoş bir hava içinde yiyorduk, Müdür, konuşmayı pek sever tabiatte olduğu görünmemek- le beraber bir hayli konuşmuştu. Bu muhavere esnasında münasebet düşü- rüp bir çok sualler sormuştu. Ben de onun muhtelif suallerine kemali ihti « yatla lâzım gelen cevabları veriyor - dum. Yemek esnasında bir yerli, müdüre bir mazruf getirdi. Müdür bunu oku - duktan sonra sür'atle bazı şeyler kara. layıp ayni adamla iade etti. Bir kaç dakika sonra hizmetei berka bir mek - tub getirdi, ona da cevab vererek inde etti, Bu mektubların gelmesi ve ce - vabların verilmesi tekerrür ediyordu. — Çok mühim muhaberat olmalı? Dedim. Sür'atle: — Oo, no! Diye cevab verdi ve ilâve etti: — Bizim Lowdan geliyor. Yemekten sonra kahvenin kendi köşkünde ve hep beraber içilmesini istiyor da... Aradaki muhaberenin böyle teker - rür etmekte bulunması yalnız kahve Günün Bulmacası 1 28 4 5 6 78 910 1 — Hasan Bey. 2 — Halk - Boynun arka “aralı 3 — Sübay - Viâjet 4 — Yüksek « Madenden yapılmış 5 — Musikide ölçü - Bir note. 8 — Ban bazı 1 — Aleyhte söyleme 8 — Lâhsa - Başında bir eK» olsa kıymak masdarından emri hazır 9 — Asabl 10 — Mecnun - İki sesli harf - Nola, GP ANE 1 Evvelki bulmacanm halledilmiş şekli İzmir fuarı afiş müsabakası açılıyor 939 yılı 9 uncu İzmir Enternasyonal fuarı için bir afiş müsabakası açılmış» «Son Postas nım deniz romanı; 9: Türkçeye çeviren: b. Büreyya Dümen ben, herhangi bir vaziyeti karşılamağa hazırdım. Bir tabanca ile bir el bom- basının cebimde bulunmasına teşekkür ediyordum. Sonradan öğrendiğimize göre onların maksadı oKirehetss'e ve bana ayrı ayrı sus'ler sormak ve bun - lam cevabların: karşılaştırarak ortaya bir hakikat çıkarmağa çahşmak imiş. Arada gidib gelen mektublar bize 50 - rulacak sualleri hazırlamak maksadına ibtina ediyormuş. Her ikimizin verdiği cevahiar, onların kuşkularını tamamen gidermiş olmamakla beraber, kendile- rini bir hayli aldatmıştı, Bir aralık, bu odaya bir geminin ne Ekrem Köniğin yanındaki kadın Gazeteler tayyare kaçakçısı Ekrem Bayan Mefküre bir müddet evvel Av- Köniğin izinin bulunduğuna dair #on!rupanın muhtelif eğlence şehirlerinde günlerde bazı haberler neşretmişlerdi.| Ekrem Göniğin refakatinde görünmüş - Bu meyanda Ekrem Köniğin refakatin - de bulunan nişmmlıi Bayan Mefküre isimli genç bir kadının ailesine Londra - dan mektub yolladığını, bu mektublarla kaçak gahtekârm Londrada bulunduğu fikrini verdiğini bildirmişlerdi. Bayan Mefkürenin ailesi nezdinde yâ- pılan tahikikatta, genç kadının eski zevci Bay Emin Kemal ile birlikte Parise ve oradan da tahsil etmek üzere Amerikaya gittiği ve tahsili bitmek üzere olduğun - dan bir sene sonra İstanbula geleceği, ko- casile dargın olmadığı, evine ve zevcine daima mektublar yazdığı, Ekrem Köniğle beraber bulunmadığı öğrenilmişti, Halbuki Bayan Mefkürenın sabık zev- ci olup elyevm İstanbulda bulunan Bay Emin Kemal gazetelere beyanatta bulu- narak «Mefküre ile İki şsenedenberi alâ- vakit uğrıyacağı beklenilmekte bulun- duğunu sorup anlamanın ehemmiyeti. ni düşündüm ve bu hususta müdürün! lütfen ve tenezzülen malâmat verebile- ceğini ümid ettimse de vaz geçtim, bu| mevzu üzerinde söz söylemek için bi- raz daha sabretmeği muvafık buldum. Zaten bizi, hâlâ, teknelerinin için si- lâhla dolu Alman olduğumuzdan şüp- helenen bir adama kalkıp herhangi bir geminin müvasalâtına ilgi göstermek onun zannını ve şüphelerini büsbütün arttırmak demekti. (Arkası var) Ka e enne eczaneler Bu gere möbetçi olan eczaneler şun- lardır: İstanbul cihetindekiler; Aksarıyda (Sarım), Alemdarda (Sırı Asım), Beyazıdda (Belkis), Samatyada CTeofiloa), Eminönünde (Aminasya), E- yübde (Arif Beşir), Fenerde (Hüsamed - din), Şehremininde (Nâzım), Şehzade- başında (Asaf), Gemal), Küçükpazarda (Yorgi), Bakırköyünde Cİstepan), Beyeğlü cihetindekller: İsuzlâl caddesinde (Della Suda), Ga- la'ada (Hüseyin Hüsnü), Taksimde (Li- monsiyan), Pangaltıda (Nargileciyan), Beşiktaşta /Sileşman Receb). Boğüziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda (Selimiye), Sarıyerde (0s- man), Kadıköyünde (Saadet, Osman Huwüsl), Böyükadada (Halk), Heybelide (Halk), Poliste : Çamlıca prevantoryomunda yangın çıktı Dün sabah saat 9 da Çamlıcada Vali- debağında Maarif Vekâleti Prevantor- yomunda makine düiresinden yangın çıkmıştır. Üsküdar itfaiye grupu he - men Prevantoryoma gitmiş ve yangın büyümeden söndürülmüştür. Makine dairesinde bulunan birkaç oda eşyası kam yoktur. Kendisinin nerede olduğunu bilmiyorum. Onunla beraber Parise de gitmedim. demişti. Şimdi yeniden ortaya atılan iddialara göre Bayan Mefküre Parise sabık zevci Bay Emin Kemal ile birlikte gidip ora - dan tahsil etmek üzere Amerikaya geç - miş değildir. tür. Hattâ Fransada birlikte bir otomo * bil kazası geçirmişler, bu siralarda ka - çakçılık hâdisesi meydana çıkınca: Ek - rem Köniğ, birlikte dolaşmalarının ken » disimin çabuk ele geçmem bakımından tehlikeli olacağını düşündüğü için nişan lısi Bayan Mefküreyi Amerikaya yolla * mıştır, Şimdi genç kadın Amerikadadır. Ekrem Küniğle beraber değildir. Zaten tayyare kaçakçılığı ile alâkası yalnız Ek- rem Köniğin nişanlım olmasından iba * rettir. Fakat bu vaziyeti İle dalma Ek « rem Köniği ele geçirecek bir ipucudur. Bunun için Ekrem Köniğ gibi Bayan Mefküre de aranılmaktadır. Ortaya atılan ve alâkadarlarca malüm bulunan yeni iddialar bundan ibarettir. Byan Mefkürenin ailesi kendisinin EK» rem Köniğle alâkası olmadığını musırr- ne söylediği için tayyare (kaçakçısının yanmda görülen kızıl saçlı kadının bi başka kadın olması ihtimali da varid © lebilir. Hülâsa, işin hakikatini adliyece yapı * lan tahkikat meydana çıkaracaktır. Harb ya bu Sene olacak, yahut hiç olmıyacakmış ! (Baştarafı 1 inci sayfada) ne ya harb, yahud da sulh senesi olarak tecelli edeceğine nazaran Avrupa felâ - kete sürüklenecek veya uzun bir sulh devresine kavuşacaktır. Eğer 1939 sene » sinde harbolmazsa daha uzun müddet harbolmaz, Çünkü demokrasilerin nisbe ten zayıf bulundukları sene bu senedir. Binaenaleyh derhal ve hiç vakit kaybet- meden bütün kaynaklarımızı seferber etmeliyiz. 'Tâ ki havamızı da hudutları - mız gibi himaye edebilelim. Eğer Hitler ve Mussolini harbi kaybetmek ihtimal - lerinin kazanmaktan fazla olduğunu, gö- İrecek olurlarsa harb uzaklaşacaktır, Almanların 35 bin tonluk yeni kruva- zörü buğün denize indiriliyor Hamburg 13 — Hitler 35 bin tonluk yeni kruvazörün yarın denize indirilmesi törenine riyaset etmek üzere bugün saat 16 da buraya gelmiştir. Hitlere, bu seya- hatinde donanma şefi amiral Raeder, ha- riciye nazırı Von Ribbentrop, matbuat şefi Dr. Dietrich ve bazı müsteşarlar re -| $ fakat eylemektedir. Yeni kruvazör 241 metre uzunluğunda. 36 metre genigliğinde ve sekiz pusluk toplarla mücehhezdir. Amerika ve harb Vaşington 13 (A.A.) — Hull, dün ak - şam radyo fle bütün dünyaya yayılan bir nutuk söylemiştir. Hull bilhassalrın seferberliğinde bu ordu kadro demiştir ki: yanmıştır. Beş sarhoş mahkemeye verildi Beyoğlunda Lala birahanesinde ka » fayı tütsüleyen şoför Yaşar, Nuri, İs. mail, Niyazi adlı arkadaşlarile bera - ber sarhoş olarak etrafa sarkıntılık et- kemeve verilmişlerdir. italyadan Çine yaya seyahate çıkan bir müteh sıs istanbul sokaklarında adam soymağa kalktı (Baştarafı 1 inci sayfada) bir aileye mensub olduğu kıyafet, hal ve| kKömiliğine gönderilmiştir. Jozef mişlerdir. Suçlular yakalanarak mah. | tvTından anlaşılan Jozef Müllerin, ma -| tereliman vasıtasile alınan ifadesinde: cerası gayet garibötr. Bunlardan başka Galatada Necati -) Meseleyi anlatalım; bey caddesinde de ayni vaziyette sar-| Evvelki akşam sat 20 den sonra, Bey-| dan bizzat ben de, çok müteeesirim, kıntılık yapan Maksud adında biri|oğlundaki evine dönen Rako Markoviç| miş ve şunları ilâve etmiştir: hakkında da takibata başlanmıştır. Bir otomobil bir arabaya çarptı, tenha sokaklardan birinden (geçerken, «Hali hazırdaki şartlar içinde lüzum olan müdafaa kuvvetlerinin muhafazafi her hükümet için mukaddes bir vazife * dir, Muslihane anlaşmalarla haliedilemi yecek beynelmilel ihtilâflar mevcud ol» madığına kaniiz, Fakat sulh içinde yaşs” mak istiyen milletleri diğer milletlerf8 hareketleri neticesinde harbe sürükliye” cek ahval zuhur edebileceğini de biliyo" ruz» İngilterenin hazırlıkları Londra 13 (Hususi) — Harb vuku unda sivil halkı barındırmak için el kamp vücude getirilecektir. Beheri 350 kişi istlab edecek olaf bu kamplar, bir milyon İngiliz lirasınf mal olacaktır. Paris (Hususi) Tİ sahada sarfettiği gayretleri — İngilterenin ask tetkif sik olunan bu ihtiyat ordusu 12 fırif piyade, 3 fırka hava müdafaası ve b fırka da motörlü kuvvetlerden mi kebdir. İşte bu milli ordunun ğidir. Askerliği tedricen mecbur mak suretile bu ordu kuvvetlendirif miyecek midir? Askerik çağında zifesini görmiyecek midir?» tahkikat açılması için, İstanbul sorgu — Ben, mert bir gencim, Yalan miyeceğim. Bu hâdise oldu, fakat buf —İtalyadan yürüyerek Çine gitmek karşısına sarışın, altın gözlüklü bir a » ruhür eder veya edeceği anlaşılırsa ti”. gemimize dönmek için mücadele ede - ceğiz. Güzel, kârgir bir bina olan müdürün konağında her şeyden evvel İyi bir banyo yapmış ve güzelce bir de traş olmuştum. Banyo ve traştan sonra tek- rar müdüre mülâki olduğum zaman, Herif matruş suratımı şöyle dikkatle Şi bir gözden geçirdikten sonra: — Ya, demişti, demek traş da oldu - nuz ha? — Evet, size çok çok teşekkürler şimdi kendimi yüzde yüz daha iyi his-| Dün iç Ticaret Umum Müdürü Mümtaz| sad, Soğanağa mahallesinde Tulumba | isminde, İsviçre tebaasından, diplomalı| Suçlu dün 2 nci sorgu hâkimi sediyorum. — Fakat böyle spor seferine çıkanlar li traş olmazlardı da.. olurlar mı? Bu adam hiç bir şeye inanmıyorlu. | ban tet s Afişler fuarın Enternasyonâl mahi - yeti tebarüz ettirmiş bulunacak ve or- jin! bir şekilde olacaktır. Müsabakaya iştirak edecekler bu ay sonuna kadar Güzel San'atlar Akade- misine müracaatle isimlerini kaydetti- teceklerdir. Afiş müsabakasında birin- e 100, ikinciye 50 lira mükâfat ve- ilecektir. İç ticaret umum müdürü Ankaradan geldi ka gi en İyem pe miz bir beygir yaralandı dam çıkmış ve birdenbire üstüne atıl - Bakırköyünde Çavuşnaşa çiftliğinde | Dustu. Sonra da, boğazlamıya çalışarak, Niko'nun yanında çalışan ve araba. | Rskonum elindeki çantada bulunan 200 sı, Zeytinburnunda asfalt yoldan ge - Yira parayı almağa teşebbüs etmiştir. Ra- çerken 2205 numaralı otomobil ko Markoviç bu anf hücum karşısında mıştır. Araba beygirlerinden biri ya -| feryada başlamış, civarda bulunanlar im- ralanmış ve şoför hâdiseyi müteakib | dadına yetişerek, adamcağızı mütecavi kaçmıştır. Şoför aranmaktadır. zin elinden kurtarmışlar ve suçluyu Yıkılan duvardan bir smelenin ayağı yaralandı Beyamdda Cümhuriyet 13 numaralı kahve üzerinde oturan E- mumiliğine sevkedilen maznun hakkında) tevkifine karar vermiştir. zere seyahate çıktım. Bu ayın ikin nü İstanbula geldim. Maksadım, bur da gene yaya olarak Çine kadar ve o rada bulunan amemi riyarettir. ket hesabım yanlış çıktı, Yanıma al para yarı yolda tükendi. İstanbulda .|aç ve perişan kaldım. Bu tecavüz

Bu sayıdan diğer sayfalar: