15 Nisan 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

15 Nisan 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Pideler Karmumda “| SAŞILACAK ŞE aat biri elli beş geçiyordu. Köp- rünün Karaköy cihetinde Haliç iskelesindeki demir parmaklıklı kapı â- çıldı. Biri kırk beş geçe hareket 'etmesi icab eden vapura doğru yürüdüm. Cibaliye gidecektim. Vapurun üzerin. deki levhalardan Cibaliye uğrayıp uğra- mıyacağını keşfetmek devri daim maki- gesini keşletmekten daha güç olacağı i- çin iskele memuruna sormayı hayırlı bul dum: — Bu vapur Cibâliye uğrar mı? Gözü başka tarafta cevab verdi: — Uğrar dedi! Vapura uzatılmış, çatlak tahtalar üze- ine adımımı atacağım an sırat köprüsü- ne adımını atmaya hazırlanmış ogünak- kârın hissedeceği korkuyu (hissettiğimi söylesem, yalan söylemiş olmam, Biletim birinci mevkidi, birinci mevki denilen yere girdim. Arkalığı tahta otü rulacik yeri muşamba sıralar bana yarı | Bunlar biliyor mu idiniz? | Tayyarenin milliyeti nasıl. anlaşılır 2... Büğün tayyareciliğin hayatımızda İş - gal eylemekte olduğu mevkiin ehemmi - yeli her gün daha fazla ertmaktadır. Bü- Hin memleketlerin semalarında her gün yüzlerce tayyare uçmaktadır. Tayyareler bayrak takmadıklarından milliyetlerini herkes anlıyamaz. Halbuki bunun herkes tarafından muhakkak surette bilinmesi elzemdir. Bu yazımızda mevcud tayyare- lerin milliyetlerinin ne suretle işaret e 'dildiğini okuyucularımıza izah edeceğiz. Tayyarelerin milliyetleri üzerlerindeki harflerden anlaşılmaktadır. Bu harflerin beynelmilel mahiyette o- lan cedveli aşağıdadır: Türkiye TC, Almanya D, İrmm EP, Fransa F, İngiltere G, İtalya İ, Japonya J, Amerika N, Chili OC, Canada CF, Cu- ba CL veya CM, Fas CN, Portekiz. CS, Portekiz müstemleke CR, Uruguay CX. İspanya EC, İrlânda Eİ; Estonya ES, Ma- caristan HA, İsviçre FB, Ekunför HC, Hayti HH, Dominik Hİ, Kolombia HK, « Bivam HS, Norveç IN, Arjantin IV, Lük. semburg IX, Litüanva IY, Bulgaristan IZ, Peru OB, Finlândiya OH, Çeko.Sıç »- vakya OK. Belçika OO, Danimarka OY, Yelemenk PH, Küraso PJ, Felemenk mis temlekeleri PK, Brezilya PP, Felemenk Güyan PZ, Panama RX, İsveç SE, Lehis- tan SP, Mısır SU, Yunanistan SX, İz - Yânda TF, Kosta Rika Tİ, Avustralya VH, Termöv VO, Hindistan VT, Sair İngiliz #nüstemlekeleri VP, VO. VR, Meksika XA veya XB, Çin XT, Efganistan YA, Irak Yİ, Hebrid YJ, Litüanya YL, Dan- $ig YM, Nikaragün YN, Romanya YR, Balvador YS, Yugoslavya YU, Venezâelâ ——— mer. - İçkiden vazgeçmek Meselesi.. Ankarada oturan bir kadın oku- yucum, Bayan «İ, Ş.» hayatından u- mumiyet itibarile memnundur. Yal- Dız bir tek şikâyeti var: ” — Kocam içiyor, çok içiyor, bütün ricalarıma rağmen ısrar ederek içi- yor, Fakat ben bu gidişle atimizin fena olabileceğinden o korkuyorum. Na yapmalı, onu bu huyundan vaz- geçirmek için diye soruyor. Mühim bir sual, büyük bir derd, fakat dermanım bulmak mümkün değildir. Daha doğrusu çok güçtür. Bir vakitler bir Avrupa gazete - sinde içilecek suya karıştırılan renk» siz ve tadsız bir ilâçtan bahsedildi - “ğini işitmiştim. Güya bu ilâçlı suyu içende içkiye karşı bir tiksinme baş- Jarmış. Kendi kendine içmekten vaz- geçermiş, Fakat bu ilâcın ne olduğunu ve *Jilişti, belki istim borulariydı. belki de İİ kalorifer boruları. Fakat çürük oldukları sı vakıf, yarısı mülk evleri hatırlatmış- İlardı. Araları zifti tahtalara basa basa yürüdüm. Bir merdiven öşağı indim ve oturdum. Önümde bir masa vardı, ma- sanın üstündeki muşambanın aylardan- beri silinmediği yeknazarda belli oluyor- du. Karşımdaki pencere açıktı, kapasan | kendimi üşümekten korudum amma pencerenin çerçevesi kurumuş. eğrilmiş- ti. Kapayım, derken camı kırabilirdim. Kanapelerin altlarındâki borulara gözüm üzerlerindeki pastan anlaşılıyardu. şöy- 18 parmağımla bir dokunsam, deliverece- | ime kansat getirmiştim. Zihnim gördüklerimle meşgulken, is- keleden çalınan bir düdüx sesi kulağım- da çınladı ve şaşılacak şey: Bu anlattığım | nesne, bir vapur gibi hareke tetti, denk! zin yüzünde Terlemeye başladı. İsmet Hutüsi 16.500 lira kıymetinde bir fut! Bugun dünyanın bir çok yerlerinde bir takım musiki aletleri vardır ki, değerle- rinden çok fazla bir fintla satılırlâr, Me- selâ Stradivaryüs kemanları gibi. Bu hal çök eski asırlarda da ayni şe - kilde cari bulunmakta idi. Eski Yunan virtüozu İsmeniuş * Korin şehrinde bir flütü bizim paramızla 16.500 lira vererek satın almıştı. * Bu balığın bur - Bunda pini pırıl yanan bir fener bu Tunur, Balık ken - dinden büyük hay. yanları yutmakla maâruftur, * Okuması yazması olmıyan öğretmen 40 senedenberi Galde bir ilk mektebde alfabe dersi okutan bir hocaya, meslekte eskimesinin şerefine merasim yapılmış, eski talebesi ve üileleri kendisine hedi - yeler vermiştir. Bu öğretmen ömründe bir satır yazı okumuş değüdir. Yazmasını da asla bil - memektedir. İmzasını parmak basarak atar. m YV, Arnavudluk ZA, Zelânda ZK, Ce - nubi Afrika 2S. Sovyet Rusya beynelmilel havaf sey - Tüsefer müahedesine iştirak eylememiş- tir. İşareti: Şık giyinmeyi seven genç kadınlar, genç kızlar bahar için değişik bir ceket- etek isterseniz bu modelin şu hoş taraf- lerı üstünde biraz düşünmeden geçme- yiniz, Etekle ceketi birbirine uygun. İskat birbirinden ayrı iki kumaştan... Biri, uzaktan seçilemiyecek kadar ufa- cık şatrançlı bir kumaştan. öbürü ekose. den. Fakat renkleri bir, İkisi de yeşil - beyaz - pas rengi çizgili. Ceketin kedÂrlarında gördüğünüz ko. yu renk band pas rengi yünden elde ö rülmüştür. Bluzu da pas rengi satendendir. Balığın taze ve yahud bayat olduğunu nasıl anlamalı? Balık çok iyi bir gıdadır amma taze ol mak şartile; acaba taze olduğunu nasıl anlamalı? a) Taze balık deniz kokar. Amonyak ve çamur kokan balıklar taze değildir. b) Taze balığın gözleri berrak ve par- lak olur. Gözleri çukuruna gömülmüş balıklar taze değildir. c) Taze balığın kulakları al renginde- dir, Kulakları sararmış veya morarmış balıklar bayatlamıştır. Balıkçılar bayat balıkların kulaklarını karmen veya tav. şan kanile boyayıp taze diye satarlar. Aldanmamalı. Parmağımızla dokununca boya bulaşır. hangi isimle nerede satıldığını u- nuttum. Sonra da başka gazetelerde bahsini görmedim, Kimbilir, belki d) Taze balığın eti katıdır. Eti yumu. ıİşamış balıklar bayattır. Parmağınızı bas- tordığınız vakit yeri çukurlaşır. Bayat ol. duğu anlaşılır. Balıkçılar, balığın yu muşadığını belli etmemek için avuçları- nın içinde tutarlar, Tazeliğinden şüphe ettiğiniz balığı bir elinizle kafasından bir benzeri vardır da ben bilmiyo - rum, Bunun haricinde hatırıma ge - len çare, şu veya bu bahane ile er - keği işgal ederek içki saatini atlat - mak ve hemen yemeğe oturmak mecburiyetini ihdas etmektir. Bu ça- renin de tatbik kabiliyeti olup ol - madığını kestiremiyorum. Eğer teç- Tübe ile iyi netice elde etmiş olanlar bulunur da tecrübelerinin neticele - rini bama bildirirlerse bu sütunlar - da memnuniyetle bahsederim. * Bay «H.A» ya: — Anlattığınız hikâyeye inanma- dım, sirf bir okuyucumu çok düş - müş, çok küçülmüş görmek isteme - diğim için. Kadından para alan er - keğe verilen sıfatı elbette siz de bi- lirsiniz. O halde niçin böyle bir hi- kâye icad ettiniz? ufki olarak tutunuz. Taze balık sert ol- duğu için bu vaziyetle durabilir, aşağı Oyun yüzünden İşlenen bir cinayet Katil şahidin ifa Süleymaniyede vukua gelen bir ci - nayetin muhakemesine ağırcezada dün bakılmıştır. Hâdisenin suçlusu Ali Sırma ile mâk tül Hasan Hüseyin, vak'adan bir gece evvel Süleymaniyede İsmailin kahve- sinde oyün yüzünden kavga etmişler, yumruk yumruğa gelmişlerdir. Ertesi günü tekrar karşılaştıklarında, bu mü- nakaşa tazelenerek, feci bir cinayetle neticelânmiştir. Dün mehkemede dinlenilen şahidler- şöyle anlatmıştır: İ — İsmailin kahvesinde maktul Ha - san Hüseyinle birlikte oturuyorduk. İBu sır?da, içeriye bu suçlu Ali girdi ve İ ocağa doğru gitti. Hasan Hüseyin Aliyi görür görmez ayağa kalktı ve bir sandalye kaparak | İüzerine yürüdü, Ali de bıçağını çek - mişti. İş büyümeden kahveci araya gi- isini de ayırdı. Ali çıktı, gitti. Fakat, yirmi dakika kadar sonra tek- * İrar döndü. Kahvenin dışarısmda, kah- veci İsmaille görüşmeğe başladı. Hü - seyin durdu, durdu, dayanamayıp, ge ne dışarı fırladı. Ali ile boğuşmaya başladılar, Bu sırada, Ali bıçağını çe - kerek, Hüseyini yaralrtl: ve kavga s)- rasında yere bıraktığı elbisesini kol - tuğunun altına alarak, firar etti. Suçlu, şahidin ifadesini teddetmiş ve: — Bu adam yalan söylüyor. Vak'a böyle cereyan etmedi. Şehifdetini ka - İ bul etmiyorum demiştir.” Muhakeme, diğer şahidlerin celbi için, talik edilmiştir. Çeşmede su almak yüzünden iki kişi yaralandı Evvelki sece Sultanahmedde bir ya- ralama hödisesi olmuştur. Çeşmeden su doldurmak meselesin » EMİ elm Millet mekteblerinde vazile slan muallimler tekdir edi'diler Maarif Vekâleti, bu yıl Ağrı, Badı - İ kesir, Bingöl şehirlerinde açılan millet mekteblerinde parasız vazife alarak halkımızı okutan birçok başmuallim, muallim ve muallim vekillerini, birer takdirname ile taltif etmiştir. Bir amele kedın yüzünden arkadaşını yaraladı Fenerde oturan dokumacı amelesin- den Mehmed ile Ahmed kavga etmiş - lerdir, Mehmed, hiddetini yenemiyerek Ahmedi bıçakla ağır surette yarala - mıştır. Yapılan tahkikatta vak'aya bir ka - dın meselesinin sebebiyet verdiği an - Yaşılmıştır. 5 Bir deri fabrikasında yangın çıktı Kır sokağında bulunan Sali- min deri fabrikâsında yangın çıkmış- tır. Makinelerin arasında! bulunan tah - talar yanârken gelen itfaiye yangını söndürmüştür. Fabrika, Anadolu Sigorta Şirketine sigortalıdır. Tahkikata başlanmıştır. | muhasemesine bakıldı den Bekir, hâdisenin sureti cereyanını | desini reddederek vak'anın anlaşıl şekilde cereyan etmediğini söyledi jden üç arkadaş kavga etmişler, b lardan Mahmud, Danyel ile Aliyi b& çdkla yaralamıştır. Yaralılar, derhal Cerrahpaşa h nesine kaldırılmışlardır. Danyalın rası bilhassa ağırdır. Suçlu Mahmud, dün adliyeye kedilerek, yapılan isticvab sırâsıl — Danyal benim boğazımı sıkrniş âz kaldı boğuyordu. Ben de can acifi kendimi roüdafaa için, bu işi yap! İdemiştir. ş Suçlu, sorgu hâkiminin kararile kif edilmiştir. i Çatalcada beş kişiyi öldüre katil müşahede altına alına€ Çatalcanın Öcünlü köyünde pay! şılamıyan bir terla yüzünden Çi kavga sonunda, beş Kişiyi tüfekle öl düren Hüseyin Kâhya ile oğulları suç ortakları Hasan ve Ali Kâlyala muhakemelerine ağırcezada dün d€ vam edilmiştir. Hüseyin Kâhya geçen celsede, ken disinde akli maraz olduğunu iddiâ Tıbbi Adiide müşahede altına alın? sını istemişti. Mahkeme dünkü celsede — suçlunü müşahede altına alınmasına karar V Terek, muhakemeyi talik etmiştir. Satiye şirketi aleyhindeki de Usulsüz şekilde satılan Satiye bin sı meselesi dolayısile, paranın istirdi için Satiye şirketi aleyhine Denizbal tarafından, asliye birinci Ticaret m8 kemâşinde bir dava açıldığını yazm tık. Satiye Şirketi bu davanın huk mahkemelerinin vazifesi dahilinde duğuna dair, mahkemeye bir itiraz” me vermiştir. d Bu itiraz, mahkemece tetkik eğil mektedir. Poliste: ş Bir kadının dikkatsizliği yüzüne” ağaçlar tutuştu Dün sebah saat 10'da Yeniköyde © yırbaşı caddesinde oturan Hamidin rısı Hayriye, bahçede tavuk kızartır#©& sıçrıyan kıvılcımlardan bahçedeki 8 ğaçlar tutuşmuştur. Yangın yerine gelen itfaiye büyümesine meydan vermemiştir. Hi riye hakkında dikkatsizliği yüz takibata başlanmıştır. Denize düşen iki kadın kurtarıld! Kasımpaşada bir sandal Kazası Ol müş, Iki kadın denize düşmüştür. İsâ ve Hiristo İle bersber sandala nip karşıya geçmek istiyen Fikret Melâhat adlı kadmlar, .sandaldan 'karlarken denize yuvarlanmışlarsâ iskelede bulunanlar tarafından kuriğ rilmışlardır. Bu sırada kadınların yanlarında 9* lunan 15 Tira kaybolmuştur. Paray? * min aldığı tahkik sdilmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: