26 Nisan 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

26 Nisan 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Sayfı mun YAAA AAA AAA AK AAA OKKA AAA O ÇANAKKALE amının. General Cemil Gonkun hatıraları: 20 sammumuz SON POSTA — i Cepheyi ziyarete gelenler Kendisi ile rüşmemiştim. Hoş bir zat. ında, harbin şiddi muh miz esri açıldı. Hi Günlerimiz, hazırlık yapmı çiyor. Siperler kazıyoruz, mestur y larımızı tamamlıyoruz, telörgülerimizi sağlamlıyoruz Cephede sük Ordudan gönderilen kitabları oku arasında bulun ikla ge - net yorum. Bunların «Zobeltitz: hanirters» inin si düm: Ha; nak hem tatlı, hem de biraz garib! Ziyaretçilerin ardı arkasi kesilmiyor. gâhma gelenleri, general Sanders, hep ine ve düşü k bulunan bir Al - kend sinde bir top patla alim, infilik sesini duyar kendini yere attı. Ben, hayretle on baktım v «— Döoğrulunuz, tel Dedin Herr Lehrer #yağa kalktı rulmasile gene kendini oldu. Zira, İngilizler, fa top ateş on defa ümden retçi, mra ken- ir dileye - toprağı öpm kendimi alamadım. Bav top atışma fasıla verildikten dine gelebildi ve bender rek: dadan girer girmez, karşısında, man, koyu renk, beli kuşa giymiş, pencerenin yanıba: napede oturan bir | Kalfa, Şazimendi ik içeriye rh çarpıyor, gel- a başlıyordu. Paşanın hanımefendi, selâm verip, bal ve hatır sormak nezaketinde bu - undu ve pek mültefit davrandı. Dili biraz çalıyor, Çerkesliği belli oluyor -! du. — Hoş geldiniz! dedi ba? Başka vakit görmüş 1 var m Ben pek hatırlayamıyorum. Derdliyim de; aklım bi ün perişan oldu. Ku - sura bakmayın! Bü sözler, Sazimendin cesaretini 1 - ede etmeğe kâfi gelmişti. e Gösterilen mindere çömelerek maruzatına başladı. — Cariyenizi tanrmazsınız, efendim. Korağınıza bugüne kadar hiç gelme - dim. Bu sefer gelişim de kendim için değil.. başkasının namına geliyorum. — Kimin? Sorabilir miyim?. — İşte, han:mefendiciğ Kısaca arzedeyim. Fakat çok rica ederim, be- ni sonuna kader dinleyin. wle bakayım, ki , dinliyorum. — Oğlunuz merhum Füruzan bey... Saraylı derin derin içini çekti. Ev - ldının isminin anılmasile, yüreğinde- ki taz ra birden kanayıvermişti. Şa- zimend sözüne devam etti: — Acaba size söyledi miydi? Ken - disinin, sağlığında. alâkası bulunan. biri vardır. — Biri mi? Ne gibi kızım? — Bir kadın. Sevdiği bir kadın. Be - nim hanımım. İsmi? — Hürmüz hanım. : İhtiyar kadm heyecanlanmıştı. Kö - gesinde doğruldu, gözlüklerini silip ge- ne taktı ve Şazlmendin yüzüne daha ziyade dikkatle bakarak sordu: > İlivakat madal Kimsiniz aca - ederim. Galiba bi- ci ve 5-9-12 nci fırkalardan müretteb| 9“ sinirliyim. Fakat, dün, Polonyalı enç muharrir de harb hatlarına iyordu ammaf biçare Kocaçi de fir mın vari 2 nci koloi kalarından v takaları ularla 3-7-26 ncı piş Ece limanile Tayfur pesinden bu tarafa geçemedi! » | alayından mürekkeb sözlerile, daha cesur olduğunu ı geldi. skerlere tatbik ettik. den de er Vihem ilanan Alman gümüş ri ile bizim nişanlar ndan, Aşıların peş II tarafından nlardan beni e isabet etmiş Çorlulu Osman ça tım. Osman çavuş ren hir asker. Balk inde de Edirnede bulunmuş harbde yararlı İsi an muharebe- Pek çok hizmetleri nen hiç bir nişan ver- etmiş, onu da ralmeslar! Ben, bu hi asbih ettim 16 da işman, ye cenahına ve bizim k sahra topları atrmıy sonra, 7 'nci fırkar gilizler, trarruz ile » ba ns n- nı isgal ettil Gece indi. eye sükünetle berber ien Kicner narb» e geldiği hildiriliy 79 An'artal apunun, lardan müretteb 15 in- — Nikâhlısı idi? — Hayır, hanım - mi mağa Ece! de etmedi. erede bu ka - müsaa ağlayıp oturuyor. Yas ana hıçkı - rıklarını o zaptede - rek; — Ah, yavrum Füruzanıma benden ka da'ağlavan, yanan varmış, öyle mi? dedi. Ve sonra ilâve et- ti: — Evlâdım, ölüm döşeğinde boyuna: «Hürmüz! Hürmüz! diye sayıklıyor - du. Tevekkeli değil! Biz de bir türlü ne demek istediğini, kimden bahsettiğini re yoktu. Hep dü- şündük, durduk. Meğerleyim, yavru - cağım gönüllü imiş. Sevdalısı varmış. Ah, neden söylemedi? Şazimend, huzurunda! butunduğu bü- yük eleme hürmet ediyor, susuyordu. Saraylı hanım kendisine birdenbire şu suali tevcih etti: — Kimin kızı bu Hürmüz Kul cinsi mi yoksa? — Değil efendim. Babası, o çok kü- çükken vefat etti. Esnaf (takımından, hanım? İyin edil mı. | tcvabind Jalıman İmruharebe niz | grupu kumanda nı Miralay Ali Rıza bey liği ve 2 nci kolordu kuman - 3 üneğ fir - kolordu umandı mm da müva ka kumandanı Miralay N uhdesine verildiği bildirildi. Kolordulâra dahil ir tını teşk olm Timi Muhiddin Ba- il di. fı gösterdim. Ta-| bir siperde bomba| i. Mu- » Baha bey, bu sahneyi seyrettik- ten sonra: «— Demek, muharebe böyle oluyor?» Dedi Cevab verdim: — Evet, küçüğü os 1915 de esirlerin is - lde edilen vesaikten ata nazaran, Anafartalar | nin bir hülâsasını yapa -| dedi kadar 'artalar sma, o 10-11.13.53 ve) rkalerile 2 il mir nci ve eb ol yade fırka « Ariburmu cephesinden Anafar- talar mıntakasına © şti | (Devamı 15 inci sayfada) ! Son Posta'nın Romanı : 113 yaz şemsiyeli! & Paşanın hanemefendi, selâm verip hal ve hatır sormak nezaketinde bulundu hamamcı Osman efendi derlerdi. — Hamamcı mı dedin? — Evet. Saraylının yüzü buruştu: — Benim paşazade evlâdım, bir ha - mamcının kızını mi sevmiş? Mümkün değil! dedi, Şazimend, bu sözün karşılığını der - hal yapıştırdı: — Neden mümkün olmasın? Demin- den, adını sayıkladı diyen siz değil mi idiniz? Gönül bu. (Benim hanımımın her hususta sultanlardan fdrkı yok - tur. Göğsümü gere gere söylerim. İs « batı da, rahmetli Füruzan beyin ken - disini beğenmiş, seçmiş olmasıdır. Bir değerini gördü ki onu sevdi. Değil mi, Şehir Tiyatrosunun yeni! bütçesini beğenmedik! Yazan: İsmet Hulüsi rladiğı at geçen seneden | | larınış, Ve alık şu İ niş: | 1987 senesi hasılatı nazarı dikkate a -| Yındığı takdirde noksaniığ cağı tahmin edilebilir rlüğünün teklifinde gelecek temsil 1 tiyatrosu Belediyenin yeni sene ehir Tiyatrosu bütçesini Vari nile hes: izah edi mevsimine kadar Tepeb edileceği ve yeni Umumi b ridat noksanlığı hud da müşteri azlığından ileri gelir. Ş E yatrosunun Vsziy bu umumi| ir mütalea yürütebiliriz: Va - imi sideye tatbik edersek birkaç seneden «! * beri mevki flatlarında tenzilât yapılma - a göre rağbetin azalmış olduğu ne - t ce yerlerini göz önüne ge muhskeme edelim, Şehirde Şehir Tiyatrösile rekabet e ya fiat tenzilinden, ya - hiç ehemmiyet verilmez, Bu kadar beriz ihmaller, ve #izlikler karşısında Şehir 'T ridatının Yen fakat bu nok atro binası Tepel mec nsillere bir (ki ay se kat daha aza gelenlerin sayısı yüzler h. rabilir mi? bütçesinden Şeh Tiyatrosu için & paranın miktarı ; 89 liradır. “İkendi vari rını Ç seneye eğle: olumea fazla derin hesablar yapmıyn meden mesel Tiyatrosu son iki üç sene içir lık göstermek şö kazand ri ayb r. Çünkü! Yeni e - ser 8 Imaz, yeni baştan temsil | edilen eski esi rı arasından seçilmez, del hanım efendiciğim ? Hürmüz hanımı siz o kadar hakir gör - meyin, Hususile ki. karnında... oğlunu - zun canlı bir ber, zarını taşıyor. Saraylı gene ir - kildi: — Ne? Anlaya - amdım. Ne dedin? — Evet. Hürmüz hanım #ki aylık hâ - miledir. — Nas? Bir piç yor? — Eğer torunu - nuza böyle demeğe diliniz varıyorsa.. €- vet, İhtiyar kadınu- tandı. Fakat oğlu - nun bir hamamcı kizile sevişmiş olmi sını gururuna ( yediremiyordu. Kendi kendine söylenir gibi: — Nereden gitmiş bulmuş? dedi. Şâzimend taarruza geçiyordu. Kar - şısındakinin ruhunu, zihniyetini anla- mış, ona göre idareli sana karar ver - mişti. — İnsan kısmetile beraber doğar, hanımefendiciğim. Alnında ne ki yazılı ise, ondan gayrisi olmaz. Rabi insana bir eş takdir etmiş. Dünya kar- $ı gelmiş olsa; gene de gider onu bulur. Hürmüz hanımın bunda bir güna sun'u taksiri yoktur. Kaderi imiş, Füruzan Bey karşısına hemencecik çıkıverdi. Bir de uyuşmuş, yakışmışlardı ki, di - İmeydana gelir: varidat yeki bu yekün geçen inden 11.520 Vİ ksiktir. Varidat eksikliğine mukabil raf faslırın da eksikliği olacağı tabiid” > d Masraf faslından operet şefliği ücr€ dırılıyor, Bu zamana kadar kaldı rafları sl lira 5200 Uraya riliyor. Telif ve tercüme haklarkı 7000 1ixsdff 3000 liraya indiriliyor. Yapılan tenziller, sahne için en KY sraftan kaçın Devamı 15 inci sayfada) y n ömrü vefa irmüz Hanım da bütün bütüne pi şan oldu. lı karım gene sordu: — Gebe olduğu muhakkak mı? EV lâdım biliyor muydu? maksa: defter , ka içinden dua eder — A, bilmez olur mu? 7 haber alır almaz hanımı nikâhlamiZ. Karar verdi. Fakat tam o sırada hast ndı ika bilen var mı? k den sordunuz, hanımefendi ileyim? Çocuğun 98” ın olup olmadığını iyice anlamak tiyorum, j Şazimend münfail bir tavır takın — Böyle şey şahid ruzan Bey, öli »ırmın a anmakla bunu ik: sayılır. Hem, bakın, hanımefendi fim! Bizim parada pulda gözümüz İz Evvelallah, bir çoruğu dünyaya) £' kten de, büyütüp yetiştirmekte? değiliz. Ben bugün buraya £* isem, sirf size karşı bir insaniyet Gİ”, olmak içindir. Hürmüz hanımın X9 nmdaki, ne'de olsa sizin kanınız, sülâlenizdir. Yarın öbür gün, inst sorar. Benden | * heber vermesi. Üst tarafını siz bil niz ge alışmış fendiliğine rağmen kendi irade ve hi vaziyette değildi. Bir müddet ceye vardı. Sonra Şazimende dö” — Yeriniz uzak mı, hanım? diy€ du. (Arkası var) dp |

Bu sayıdan diğer sayfalar: