27 Nisan 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

27 Nisan 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sımaktan çıkmış, ze. ki sınıfına dahil ol. muştur. * Zekâsını belli et - Mmiyen budala ile, bu- dalalığını belli etmi. Yen zeki arasında hiç — Günün birinde evleneceğimi düşünerek bu delik ço - EE Karikatürlü fıkralar Ozaman Genç erkekle genç kız dolaştılar, Ve sonra bir ağacın altında oturdular, Genç erkek, genç kıza: — Hatirlar mı - sın, dedi, bir sene evvel gene bir ilk- bahar günü ikimiz yan yana bu ağacın altında oturmuştuk. O zaman daha bir - birimizi sevmiyorduk. Genç kız: kutu pasta almıştın! burada yemiştik. Ak* Ne yazıyorsunuz — azı « tek yoktur. #eplâr; atmamız, saklamıştım, Bayan Lemanın kapısına De Yi yorsunuz? — Darılmayın Hoş sözler bayan kapıcı. Ken- Ehemmiyetli değil Otomobil meraklısı anlattı: — İlk dela yeni otomobilimle sokağa sıkıyordum, bir adama — eme ne oldu? SY ehemmiyetli değil, çamurluk biraz eğrildi. fenerlerden de birinin camı Akk Meslek alışkanlığı p EŞ evinde, denize dalarken giydi ei giyiyordu. Karım gördü: z Mi giyinip çıkacaksın? 22 Dil karısına baktı: Sr ayır Hizum oldu da, Banyo yapa » saktım, banyoyu doldurdum. Tam © 6- dünür pk Yüzüğüm banyonun içine k4* — İtti de mi düştün? — Hayir, ben ona tekme vüracektı y ya ayağım boşta kalı, bu yüzden düş: kkk Ben de soruyorum leiT Eve girip, ev sahibinin eski elbise. di götürdüler. Komiser hırsızı isticvab — Bu eski elbiseleri neye çaldınız? — Onu ben de kendi kendime soru - Yorum bay komiser, her halde yeni el» bise zannedip çalmış olacağım. XX N Şatranç meraklıları Nonmandi vapurunun kaptanına sor - dular; — Vapurunuzla birkaç sefer yapmış Yolcular var mıdır? lee a) biyer anlar ik » defa sefere çıktığımız gün YApura binmişler, şatranç oynamıya baş- arşa rdı. HÂLA şatranç partisini bitire - çin yerlerinden kalkmadılar, disini çok seviyo » rum, Bir mektub yazıp gönderecek- tim. Param olma. HI 21 posta pulu.. Buraya gelip mektubu kapı- İsına yazmaktan başka bir çare bulama. dım. *x*k Aşk yüzünden — Sık sık nezle olmanızın sebebi aca. ba nedir? — Ns olacak aşk. — Aşk mı? — Anne benim burada olduğumu sa » çe Şİ kın babama söyleme, o arasın, bu - — Âşık olduğum lamasin!,. kadınların her bir rine saçlarımdan birer tulam vere vere başımda bir tek tel saç kalmadı, Şimdi de bu yüzden sik sik nezle oluyorum, Kk* Anne kız benzeriz. Kız — Evet an ne, fakat bu be * nim aleyhimde O Mayor, Anne — Neye a- leyhinde olsun? Hizmetçi — Ne kadar da dalgınım, dalgınlıkla küçük bayanın nişanlısına yazdığı mektubu açıp okumadan ku tuya attım. ler, dular,. Anneniz mi yirmi beş yaşında - dır; yoksa siz mi elli yaşındasınız? dedi. Vecizeler Kadının az bileni bazan akıllı olur, fa kat çok bileni ekse « Tiya ukalâdır. * Çok bilen çök ya » nılır. Fakat hiç bi şey bilmiyenin yanıl. dığı kadar değil! * Çok kere bilme. mek, bilmekten daha hayırlı olur. * — Otomobil kullanmasını bitir misiniz bay? Bilgili insan Kapalı — Hayır bayan. bir dükkân gibidir. — Ne iyi, ne iyi. Lütjen ben gelinciye kadar otomobilime Dükkânı açıp bilgiyi nezaret ediverin! satmak ta şarttır. İd ödiyenek: pare. olmadığım söylüyorsun am » — Gazetede rasathanenin tebliği var. Bugün fazla mik. Aş ii yndan da oturmuş tavuk vii zu yağmur yağacakmış. Yiyeyim, tavukcudan baska kimseden veresiye — Güleyim bari, de ithanenin tebliğlerine inan « bir gey alamadım, yorsun ha, ER vi ! dığı için ne zarf kâğıd alabildim, ne de Cins | tavuk gerer sammeammmne sarsan vanasanasssme semen avu - Yerli davası Memleketimizde tavukçuluğu ileri götürmek için ilk iş olarak ve mutlak surette iyi cins damızlıklara ihtiyaç bulunduğunun ileri süren- ler vardır. Yerli tavuklarımızın me lezleştirme veya seçme yolile N uslahına taraftar bulunanlar da var tane 56 köy namına bilmem kaç bin cins yumurta tedarik etmek üzere tâ, Af- yonkarahisermdan gelmiş olan bır zatia tanıştık. Günlerdenberi dolaşmadığı yer kalmamış. Cins lavuk besliyen yerlerden — Naml hatırlamam, dedi, o zaman | nereye baş vurduysa hep (yok!) demiş - birbirimizi şevmiyorduk amma, sen birller. — Bunca yolu bin ümidle aşıp geldik- ten sonra şimdi eli boş dönmek ne fena? diyordu. Üstelik hevesim de bir hayli kı- rılmış olarak döneceğim! Gayri ihtiyari (neden?) diye sorduk: — Neden olacak? dedi. Her baş vur - duğum yerde cins tavukların aleyhine bir sürü lâf söylediler: «Başıboş yemlenmeğe hiç gelmiyor, hep iyi bakılmak istiyorlar- mış küçük bir hastalık göründü mü, üçü beşi birden ölüyorlarmış; civcivleri pek nazlı büyür, yumurtaları da ufarak olur- muş! Yerlilerle karışan kırmalarından biraz daha iyi netice almışlar amma, on - ların da esas yerlilerden bir ayırdlığı bu- Tunmuyormuş. Binaenaleyh bunlarla uğ- raşmak bir hevesten ibâretmiş!» o bense memleketimiz tavukçuluğunu deri götü - recek yegâne tedbir olarak önce iyi cins damızlıklar tedarik etmek lüzumuna ina nıyordum. Bir gün ayni şikâyet ve aleyh. tarlığı bizim de tekrarlamamız mukadder ise #'krimizden caymaliyız; yok söyle - nenler yanlış ta bizim kanaatimiz gene doğru ise bu aleyhtarlık nedendir? Evet, Ortalığın cins tavuk diye birb'rile y: » 1 giriştiği bir arada böyle yer yer aleyhte kanaatlerin belirmesi nedendir? Bunu cevablandırabilmek için geçmişi biraz eşelemek lâzımdır: Tavukçuluğumuzu dünya çapında İle- ri gölürmek için ne gibi tedbirlere baş vurmak lâzun geldiği araştırılırken orta- ya atılan ilk fikir şu idi: «| — Bugün Türkiyede mevcud tavuk- ların © doksanı dünya örneklerine göre Kız — Geçende bana bir yerde sor “ Anne — Biz snne kız birbirimize çok! pek geri kalmış bir haldedir. Cüsseleri çelimsiz, verimleri pek az olan bu ta - vuklarla bugünün icablarına uygun bir tavukçuluğa girişilemez. Bir kalkınma için her şeyden önce bunların değiştiril » mesine, iyi cins damızlıklar edinilmesine ihtiyaç vardır. Vakit kaybetmeden; çok yumurtladıkları, iyi semirdikleri bilinen tanınmış cinslerden miktarı kâfi getirte- rek bunları üretmeli, o çelimsiz yerli ta - vuklarmızı da tamamen yok etmeliyiz. Ancak bundan sonra ne yapmak lâzım ge- leceği aynca düşünülebilir» deniyordu. Bu tezi ortaya atanlar bir kısım mem- leketlerin de işe böyle giriştiklerini söy- lüyor ve elkârı umumiyeyi Legorr, Pli - mut, Viyandot g'bi bazı cinslere çokiyor- yaam. Ö zamanki kanaate göre her şeyin iyisi ancak Avrupada bulunabileceğin - İden «cins tavuk» tavsiyesi de pek tabil i karşılandı, Ve kısa bir zamanda memle- ketimizin bilhassa büyük şehirlere yakım yerlerinde münhasıran cins tavuk besli - yen yerler türedi. Bu meyanda devlet çiftlikleri, ziraat mektebleri gibi Tesmi müesseseler de bunları benimsiyerek hal- kın hevesini arttırdılar, Lâkin amatörler veya resmi müessese. ler elinde fenni icablara göre ihtimamla yetiştirilen bu tavukların halk elinde ih- male düşmesile baş gösteren gerileme ve kırılma üzerine derhal sleyhtar sesler işi- tilmeğe başlandı: «İyi güzel amma, pek nazlı şeyler!» diye cins tavuk sevdasın - dan cayanlar oldü. Buna karşı cins tavuk taraftar ve müdafileri; «— Hayır! diye haykırdılar. Bilhassa Legornlar memleketimiz için çok elve - rişli bir cinetirler, Bunlar her gittikleri memleketim havasma, suyuna, yemleri - ne alışabilmiş tavuklardır. Hastalık; ba - kılmıyan her tavuğa gelebilir. Gerileme ve kırılma Leğornlar kadar yerli tavuklar için de variddir. Yoksa Kanada, Fransa, İtalya, Danimarka, Rusya, Almanya, Mi- sır gibi dünyanın türlü iklimlerinde mu- vaffakiyetle beslenebilen ve hiç te kabili. yetlerinden bir şey kaybetmiyen Legorn- ların bizde iyi yetişmiyeceklerini iddia etmek boştur.» Şu kadar ki iklim değiştikçe gıda ve is- kân tarzlarını da ona göre değiştirmek zarureti vardır, Legorm besliyenler ona «yerli tavuk» gözile bakarlarsa elbette ki muvaffak olamazlar. Leğorn memleke « timiz için ideal tavuktur.» ;2 — İkinci grupun müdalileri bu fi « kirde değildirler: Onlar münhasıran cins tavuk besleyip te muvaffak olamıyanlarş da aralarına alarak diyorlar ki: «Tavuk» çuluğumuzu kalkındırmak için yerli ta « vuklarımazı tamamen yok etmeğe kal « kışmak fantazi bir fikirdir. Zâten tâtbi « katta buna imkân bulunamaz. Çünkü bi xim köylerimizde tavuklar serbesiçe ge » zinir ve âdeta hüdayi nabit yetişirler, Böy le bir yetiştirmede ise katışma tâbii ve Kaçınılmaz bir zarurettir. Yani bizim © memleketimiz İçin en elverişli ıslak şek» B, iyi elnslerle yerlilerimizi tesalüb et « mektir: Sığır ve at nesli için nasıl iyi cinş boğa ve aygırlar getirtmekle iktifa edi « yorsak, tavuklarımız için de ayni şekilde hareeket edebiliriz.» «İyi yumurtlıyan cins bir horozun kötü lacağ: yerli sürüler, iki seneye varmadan verim kabiliyetleri daha üstün melez pi- Hiçler yetşitirebilir, Hem böyle olursa ya- bancı ırkların bizim iklim ve bakim şe « killerimize alışması da kolaylaşır. Hat- tâ hastalıklara ve şedaldi havaiyeye karşı pek muhtemel olan yerli tavukların bu güzel vasfı ötekilerin yumurta ve et ver. mek kabiliyeti ile birleşerek büsbütün başka, daha güzel örnekler meydana çı « kar» e «Diğer taraftan köylümüze sihhi kü « mesler yaptırmak, hastalıklara karşi şöya le, şöyle tedbirler almak yolları da öğre. bilecek olursa hiç bir sızıltı duyulmadan gayet iyi neticeye varılır» Bu fikrin taraftarları ilâve ediyorlar kiş birçok Avrupa memleketleri bugün iyi tanınmış cinsleri saf olarak yetiştirmek tarzından ayrılmışlardır. Her mahallin g- Sil tavukları ne kadar yozlaşmış bulun « alar gence o yre alışkanlık gibi kıymetli bir meziyet taşırlar, Bu itibarla şimdi bes ğenilen yabancı ırkların yerlilerile melez» leştirilmesi revacda ve doğru bir fikir « dir» Bugün, ikinci gruptakilerin davası yas şıyor. Muhtelif yerlerde cins tavuklar üs retilerek halka dağıtılmakta ve başıböğ bir melezleştirmeye imkân verilmektedir, Ankaranın resmi tavukçuluk enstitüsü de ayni gayede olup, Legorn ve Rotayland cinslerini üreterek köylerimize yaymak» tadır. Fakat bu ikinci grupun fiktine de mua rız bulunan ve: «— Hayır! Bu yoldı memleket tavuk- çuluğu için selâmetl; değildir! diyenler var. Üçüncü grupu teşkil eden bu sonun- cular: «— Ne Legorn, ne Rotayland! Bize en elverişli cins o beğenmediğimiz yerli ta“ vuklardır» diyorlar. Bu mütelealarında neye dayanıyorlar? Ve biz hangi birisine inanacağız. Onu da gelecek yazımda ko « nuşuruz, Tarımınan mask on d000000 0005000000000, emizlik işleri tahsisatı arttırıldı Belediyenin Temizliz İşleri Müdürlü. ünün bütçesine yüz bin lira ilâve edil. diğini yazmıştık. Temizlik işlerinin esaslı sürette ıslahı kararlaşmış olduğundan, münakâle suretile bu mjidürlük emrine yeniden otuz altı bin liralık bir tahsisat temin edilmiştir. Temizlik İşleri Müdürlüğünün maaşı ücrete tahvil edilmiş ve dört yüz lira ola» rak kabul olunmuştur, Kadroda müdür nuavinliği Bhdas edilmiş ve müdür müu- avininin doktor olması kararlaşmıştır. Eski müdür bu işde ihtisas sahibi bulun» duğu için. müdürlükte ipka edilecektiş ee ed rl ia EĞİMİ mv 1 il | 1

Bu sayıdan diğer sayfalar: