5 Mayıs 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

5 Mayıs 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KE i İ | 12 Sayfa W “Son Posta,, nın Hikâyes —m SON POSTA ; rr Lİ BIR MEKTUBDAN AR tn Yaza iyenlere aldırmıyor. dudaklı za tebe gümlerine, 11 mecez ist ları dedikodul yorum. Biliyorum, tu diyecekler... Zar tersen Neclâ en ufak bir k, kirletmem şimdi, bu: çe ya k gölgelendirm tanbuldan a hancı bir ülk derle aşayım. Se tim re: de metne k, â n büyük O da sana ka çok gü- nde çiçekler zel boynunun ü t e saçların ve o cici bü harikulâde parlak gö: gezdiğ »k kalbleri peşi ismin, gönül «Taştan turan ni sarsmış, her senin Kalbi var sevmemiş, Böyle bir k bilmiyorum!» ye kayıdsız bi ırla etrafındaki di kanlılarla alay ettiğ yorlardı. "Amerikadan #e, duyguya pel Jelâde bir kimse: mi söylü mi dönmüş. şamatacı, bis- sevgi atım gözlüğile gören ye- k az yer veren, lim ni dünyanın her şeyi pratik bir şekilde | İ raf edey kendimi daha sıyıramamıştım, Dimağım- da, kolay kazanılmış aşkların buruk Je zeti, kafamda gayet kısa bir macera haya zamanda sevgi. yali ile, dim ve Kendisine | yiyec: k-| gözlerini Eminim ki bu un bastığı ye- ne kadar çok açıyor kız da teyzesi de Ferid Ti öpecek kad burada âdet böyle midir? Herkes bu adama hir ah gibi tapmıya mecbur mudur? Biz de böyle mi yapacağız? Düşüncesinin burasında, o Feridunla b Mk ç adam, biraz evvel disini ona tanıttığı mağrur ve mütaaz- rile küçük kızı süzüyor gibi bir sani; duğu de onâ svanı Keştelmiş ve an- in bir yapmıya karar vermiş erek kıpkırmızı oldu, korku Na ürperdi tin: elinde tuttuğunu büyük bir yeisle doldu Yemek bi iitmez genç adam kâti- bi ile bir dadan çıkmışlardı. Sü- heylâ hanım, kapı a kadar önün arkasından baklıktan sonra Ha- “ice banımat döndü; | gençlerin gezip ei kumarhanelerde, mey- larda ve barlarda ge- esnada © ancak çalışmaktan zevk du : Ne kadar yakışıklı olduğuna dikkat ettiniz mi? Tıpkı benim amcama benzi- yor amma â lâk noktasından hamdol- sun gece ile gündüz kadar birbirlerin- n yüzün, bir arın çayında, N tanıştırdı. İlk intiba, b zarif v kimiyet edası al ve İnee kı » binbir ışık gözlerin k Na yala se i bir kıskanç! biuzlarının kıvrım yarattığın o muamm ma anlatmış olacaklar ki, bü- tün gayretler m, beni kıravatımd Tanışmamız bu çayla sona ermedi. İti. n ki seni görmek, seninle dans etmek için fırsatlar kolladım, yarattım. Toy bir delikanlı gibi seni takib nının ısındaki aatlarce bekliyerek, kilen tül perdelerin ardından hö- mahalle! | div den uzaktırlar. Bu bakımdan tam ma- / Yazan: GÜZİN | nasile Hac: Osman ail O'da babası ve bü; kemmel bir adamdır. İşte ku suretle, daha ilk akşamdan, Hatice hanımla kızı, bu evde yalnız Fe- ridunun büküm sürdüğünü, hattâ a - zamet ve zalimliğile berkesi titreten Süheylâ hanımefendinin bile oğlunun karşısında titredi dişarı cıkma mağrır adamın, DALMEN sine çekmiş ir. ük babaları gibi mü- , onun sözünden nı ve bu mutaazzım ve lütfen evine kabul et - asına vee i besi emeler kadar bile ehemmiy e onun tam manasile kk ve mü bir adam olduğunu anlamışlardı. m sabah, Hatice hanımla Nerime şi açtıkları it, ılık bir ilkba- har güneşinin odalarını parlattığını gördüler. Uzun yolculuk dolayı Ertesi leri; ve üzüntülerdenden yı Hatice hanım büsbütün bitab bir halde olduğu için Nerime hemen giyinerek annesi kahvaltısını alıp getirmek için aşağıya indi. Fakst, mel sına indiği vakit birden isik. Kapı ardan bi kak kalbinde bulamıyordu. Bir iki dakika mütereddid bir halde durup bekledikten sonra, asık suratlı bir hizmetçinin, elinde bir tepsi ile gel- diğini gördü. — Affedersiniz, kahvaltı için nereye İ gideyim? Hizmetçi, dudaklarının ucile cevab verdi: arada sırada | bozmaya çalışıyor. | ve son se gizhden| asabi İbrahim (Eoyi İ bir! Kaç alle seve seve nün birinde, türlü t et havasile çamlarının gölge diği (Yeşil burun) da sana sevgimi, ilk imi söyledim. İçinde en güzel ffet vrildi. Eller yecanlarla seyrettik, Sevgimiz gü Ömründe rtık yep. uçuyor, saadet güllerini Sevmek ne güzel şey'i. di sevmemiş, sevememiş olan sen, Bürasi, len nis lü bni aşağı kalmı camlar, masanın örtü vardı. Süheylâ hanımefendi, oğlu ve yeğeni da sabah çayını İçip bitirmişlerdi sabah ahvaltısına ia «ten küçük bir oda idi, fakat evin öteki taraflarından ordu. Pencerelerde renkli üstünde mükellef bir ik bir kedi gibi sessizce | ğini gören o hammefehdi| omuzlarından sarkan düz, solgun siyah içeriye hemen onu azi — Daha ilk gü dın mi? federsiniz yenge, bilmiyordum... Alâ, otur. Fakat bundan sonra n kahvaltı etmeden kalırsın. Annen nerdde? —Bütü lamıya başlad den geçikmiye başlar , | sabaha yorgundu yukarı ekini : 4 hanım dudak büktü: yerden hoşlanmam. Biraz gayret e yut aşağı inebilirdi Maamefih bu gibi yorgunluklar tekrar- larsar onun İşlerile sen meşgul olursun, çünkü hizmetçilerin başka İşleri var. a söyle de sana bir tepsi versin Küçük Xız odaya girdiği zaman ga - zete okumakta olan Feridun, onun çe kingen selâmına hafif bir baş eğmesi! mukabele etm Nerime yengesinin verd madan sert bir 5 ver: — Bir parça çörek de al ve çabuk ol cünkü hepimiz çayımızı İçtik, sofrayı kaldıracaklar. Nertme, rine biriken yaşları teremernek için önüne bakıyor, boğa - zından güçlükle inen lokmaları yutmak için gayret sarfediyordu. Süheylâ ha - nım gözünü ondan ayırmıyordu; bir - ot çayi içrmeğe br bağırır gibi emir gös- denbire kaşlarını çattı: i | Babamın miras bıraktığı İstanbul keleciyesi İlânları sokağında İS / ilmek üze düğünde görülebili ye için 4 lira Pazartesi günü cadde üddetle ada Yal Jim £ e konulmuş bir lira akbuz v ir sene için ilk temin 14,30 da Daimi E mek tubile saat mende bulunma lıdırlar, nelik muhammen k Hüseyinağa 8 ile kiraya W zum Müdürlüğünde gi veya mektubile beraber 8, bulunmalıdırlar. — (İ) Muhabere ve mün köle vekâti İsanbul elektik işleri Umum Müdürlüğünden edeli (2i 1000 Muhammen be 50000 aded adi. dört 1000 r otuz olan ds şluk muvakkat tef? E gön but ve kanun (29535) yona o müracaatları olunür. > Viyanada Profesör Dr. VAGNER'in formülü (EKZAMIN Ekzemanın hususi ilâcı Yara ve çabanları derhal geçirir. Her eczanede kutusu 50 kuruştur. Bahkesir Vilâyeti Nafıa Mi nbul'da Son Posta gaz münderij Balıkesir Ad 4097 Vira olduğu idürlüğünden : $ erinin 30 Ni an ve 2 ME aatına sid ilânlardaki «3074 Ankara'da Ulus ve İsti 939 tarihli nüsha vakkat teminat tashih olunur. kalsanız iyi edersiniz!,..> demişlerdi Nihayet geçenler tgen — cam lerimdeki karhaları görünce “e. ime karşı en büyük cinayeti wi dim, Habersizce, bir müerim gibi KAŞ. | Buraya geldim, Günlerimin sayılı 9 za ğunu nani Belki de bu satırları © bir servinin serin da son uykumu uyumuş bulu gari yarduk. Fakat içimden beni burgu gib talihim Iz girdikiriz bir sırrım vardı, hasta idim. onulmaz bir haslalıkla, veremle, çarpışıyordum. Sen- iğim doktorlar, kaç kereler rım sallamişlar, rabbani bir şefkatle: «Bir sana' girseniz, fena olmaz. hele İsvi duğun zaman bah s naci” sürükiyen Yarınki nüshamızda: Nolerin karısı Çeviren: Hatice Hati? ümid sonra annesile iki üç kelime konuşup odadır çıktı. Süheylâ hanım her vakitki £' dan muhebbetle baktık” kendi kendine 4 yen yorum. — Aman efendim; istedikten sonra pekâlâ yatıştırabilirsin. Yukarı çıkar çıkmaz saçını tekrar tarar, düzeltir ve Nesrininki i yapıştırırsın. Elile-Nesrinin iki ince örgü halinde Bıv — Bitirdin ini şekerim? Öyle men kalk hazırlan, beş on dakikays dar hocan gelecek. Sana gelince yi me, sen Nesrin gibi nazik Mn için en fena havalarda bile sokAğ? e kabilirsin; bu sebebden seni de YAĞ iki mektebe yazdıracağım. Şimdi birkaç gün evde hizmet et... , Öğle, sonra biraz ade ediyorurü; amma sakin bir göre ağ | kunayım deme! Nerime öğ! dalarinm işini gör ği müteakib, annesinin dayanamıyarak bahçeye çıktı V* çlar, rengârenk çiçekler ara dolaşmıya başladı. Her nede bu b memişti: bürad duğu gibi kasvet ve hüzü bile vatıştıramı - saçlarımı işaret ediyordu. Nerime korkak bir sesle itiraz etmek istedi: — Onun saçlarile benimkiler bir de- ğil ki... Bu dakl kada Feridun bey başını kal- dırapak Nerimenin alnına dökülen ve başının üstünde kıvrım kıvrım bükü en altın saçlarına baktıktan sonra tekrar " i ahçı okumağa koyuldu. da, « bir sevimsizli Hattâ gişe çatıştı büsbütün vardı Bir de kalkmış, im cevab bu verlere De, e veriyor... Yok kız: a ben seni yo- ini bulurum. Yarın in yağ sürer tararsın. Şimdilik onları , büyüdükleri za- rsin, arladın mı? Dediğim bah çenin geniş yollarında yürüğ kendisini eski ve yıkık Pİ la! bu duvarın bir ki atü üstündel Z olacağını görecek sin, Nerime sesini rmadı. Bu kuvvet- hiç bir - zaman! anlamıştı. Yaşı alde sefaletin ve-ihtiya. E tecrübeler ve her sini idare etmek için gâyreller sayesinde vaktin- inkişaf eden muhakeme kud- reti, ona, bu evde böyle çok daha haksız muamelelere maruz kalacağını hisset tirmişti. Feridun gazetesini okuduktan sonra gn baktıkt m..son Ja, duv er” 1yordu.. küçük Bi” gi den evvel Birdenbire duvarı © ii rak bekledi rinde ve şar iy çık kaldı. iyen ağız bir iki san (arkssı a

Bu sayıdan diğer sayfalar: