7 Mayıs 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

7 Mayıs 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— A. Sağ & NO ZAN ERA üs POSTA Nasıl hazırlandı, nasıl kuruldu, bugün ne halde? Meşhur Alman siyasi muharriri Egan Heymann'ın Balkan (Balkan) isimli eserinden iktıbaslar Belgrad, Bükreş, Atina Çeviren: Emekli General H. Emir Erkilet —5— *ri Türkiye için kabule şayan ?ey daha evvel izah olunmuştı a N y anmmuştu. manya 1933 Birincitesrinde Milet n çekilmişti; Bu f Türkiye xa girdikten sonra, Ce- rini kendi- İsmamile mal etmi İman münasebetleri o vakit ki, Balkan paktının aktine ve Türk - Aş ir mesai, Fransa ile münase- © takviyesine nisbetle, Berlinde ağar tesir yapmıştı; maamafih Pens silâhsızdı. Fakat Vardı; heri, ir Ya, oynıy cak kozları karşı Set alde Tür n bu devlete hali ga da edalı kalan itimad: tiç diler armt körüklemek fazla yet N 3 in Fransaya yaklaşması, o talya ile or, nan Yugogi, kol, aylaşt UZoeim Pakt, aları gergin bulu - 8vya ile de münasebetlerini "yordu. Belki de Ankarada “ya ile Bulgaryasız bir Balkan Seçilebileceği tkik olunmalı ydı. ler bir dereceye ka- , Bu devlet Küçük Mütteçi,. — © zaten Yugoslavya ile si ; kezelik ista Türkiy, ile Yunanistan ve mk ve ademi tecavüz Güleç rile bağlı idi. Küçük An - ig duğu gibi, sıra ile bir devlet ni makie ei a mi ei bir pakt kurmak TTitüles- »ihi ina (İ) ancak uygun di- lik Romanyanın tamam © Zaman, İt » İkincil İtalyan, ii anın. 1934 de, Rumen avelesinin hükmüne Ci Bal n hükmünü ge - kan ziyadesi, Sa ihzarında işe Su fikir, Atina ve Bük-| * Nazırı Maximos, Tevfik Rüştü, Yeftiç 1934 de Atinada büyük merasimle İ zalanmıştı. Maksimos İle Türkiyenin | ve Yugoslavyanm mümessilleri, imza merasiminde, barışa ve milletler ara - sında anlaşmalara dfir umumi sözlerle iktifa etmiş ve yalnız Yunan Hariciye| Nazırı bu esnada paktın noksanlığına | ide yapılabildiğini ve bu itibarla mil letlerin bütün arzularını yerine getir- mediğini söylemiş iken Titülesko nut- kunda muahedenin revizyon âleyhtar- lığını tahrik edici (3) bir tarzda teba- | ettirdi. Titülesku'ya göre pakt A- tır; çünkü Grek i arasında ebe- z<1 olanlarıdır. Ba- | için açıktan açığ nın mevcud Titülesku sile tekrar bozulmaması şiddetle arzu uyordu. Yugoslavyanın, Balkan I in ilk hazırlanan metin müs » wedâesini bu bakımdan ne dereceye ettiği maalesef malüm de-|* Titülesku, Büyük Harbden evvelki za- manlarda devletlerin yevmi hayatının udlar cihetile hiç bir endişe ile bu- kta olduğunu söy Kk cür'ette bulunduğu için Türk| ktı inden, kral Aleksandrın &olay amadığı neticesi çıkarılabilir. | bir m 5 nun 1934 de kapandığı zaman henüz) melidir ve «yapılan şeyler bir daha ya- hiçbir uyuşma hasıl olamamıştı. Paktın | o amamaıdır». Nibayet Titülesku Bal- nihayet bir şekil alan ve gene Bulgat kan paktını «mütekabil tarafların sa- ti leyhi müteveccih noktaları i , iyi alemi parale edildikten | mimiyet ve iyi miyet Hadelerile dolu sonra da Belgrad, Yugoslavyanın yak-| olan ve fakat neticede bir şey mi veri- laşma arzu ve mesainin ciddiyetine| lecek yahud bir şey mi alınacak bili- Sofyada berhangi bir şüphe hasıl 9l-İ nemiyen muahadelerle mukayese» €- maması için bütün kuvvetile galıştı. der. Romsnya Hariciye Nazırının bu Kral Aleksandr, kral Borisin 2 nlar, onun o zaman Almanya ile Berin siyaret dönüşünden ifade e :|Lehistan arasında akdolunan uzlaşma derek trende onunlz müteaddid saatler muahedesinden dolayı hasil olan iğbi- görüştü. Belgrad mesaisinin neticesiz| rarını saklıyamaddığını gösterdiği gibi kalmadıklarını, Bulgar Başvekili Mu-| onun bütün nutku, Balkan paktının lediği ve Bulgaristanın Yugoslavyaya| larını ve pskttan neler umduklarını a- olan münasebetlerini diğer komşula- kça ifade eder(4). faka ç hafazası Atina için smühimar | Fn gene açıkça takaddüm ettirdiği nut | 9:42 10100 * tarkan var) le ge tan yalnız bir E v E ispat etmiştir. m H. E. Erkilet zil zamandı e NİZ devleti idi ve bir Ade.) ei şönimmini! (8) Bu tabir mâellifindir. makla fiş Akdeniz devleti ol-| * Balkan paktı, dört Balkan Hariciye! (6 Bu Bükümler müelliindir. tali alyanm bir komşusu idi. O a e an > Yüman 7 , A im ; ariciye Nazı yi Tssmden emi ya ep) ( Nevyork dünya sergisinde Türk pavyonu evvel İtay, İ, hattâ bunlardan daha 7 elik. AR EE Kizin sebebi anla- kat 0, Ttağ ti Yanın pl ki mağ ak SU Şüpheler ia : zahirde Bulgaris - ek UYgun ve az fay - zi de beyan olundu. (2) hiz Yunanistanın, Akdeniz » bozulmasına xa - bulundu. Tmek için hiç mıyacağı anla. Yugoslavya kendini bir durumda gördü. tanla müstakima - ba fikri, gittikçe i Bulgari aşmanın, rik oluna; 4 Sefer istanla husul bul. Sofyanın zorlanma- Synlle 0) Ba tayı kuvvet l i vi Katina, WEE ma mk Dİ me 2 Gi Meni Problemi bamıları levyork dünya Türk Sİ “ül 260 anca ga salik) İn Me a pavyonunun büyük bir rağbet görmekte o li adedi hergün arttığı gelen haberlerden anlanlmaktadır. Yu- kandaki resim sergideki Türk pavyonunu göstermektedir. Si Antantının kuruluşu ve onun ancak mahdud bir $€ -İ aha iltica etti Bu sefer Üçüncü 2 tarafla, bir devletin arazisinin ko-|. Hariciye Nazırı ihtiyatlı fakat sarik| ye mecbur etmişti. Titü-İ yı. Küçük. Antant içtima 24 İkincikâ-| leskuya göre, Büyük Harbden öğren- sanov'un Balkan paktı hakkında söy -| gizginlerini kimlerin çekmekte olduk-|, | velerd | fendinin de bilâkis azledileceğinden bah- Hacı Halet Efendi, karısına Şeyhislâm karısı Ziba Hanımın idamı hakaret eden kadından yaman bir şekilde intikam almıştı ( “Son Posta ,, nın tarihi bahisler muharriri yazıyor ) Hacı Ziba hanım, Üçüncü Selim zama- nında Osmanlı sarayına satılmış Çerkes cariyelerden idi. Gayet güzel, işgüzar, (fevkalâde zeki bir kızdı. Fakat çok hırçın, edili saçından uzun», sözünü sakınmaz, dilini tutmaz bir kızdı. Çerkes Ziba, Haremi Hümayunda Ve 'Titülesku tarafından, 9 Şubaf|yyn, yoldaşlarının hemen dalma kalbini! kırdı, canımı sıktı, âmirlerini kızdırdı, hiç sevilmedi; Padişaha, bir münasib adam bulunarak çırağ edilmesi rica edildi, Ho- ca Abdullah ağaya odalık verildi ve sa - raydan çıkarıldı. Fakat bir müddet sonra Hoca Abdul - lah ağa ölünce, Çerkes Ziba gene Padi - Selim hazine kethüdası Helil elendiyi çağırdı: — Zibanın biraz dili uzundur, gönül kırıcı, acı sözlüdür amma, ev kadınıdır, dindardır! Halil efendiye odalık verdi. efendi de Z gibi, tok ve acı gözlü, hırçın ve çalışkan bir adamdı. Ca- i çabuk ve iyi anlaştılar. i odalığına nikâh © kıydırtlı. İriye ile H madı ve bik bir koca oldu. Halil efen- Rumeli kazaskeri olduğunda, leşraf Zeynelâbidin efendi lâtife ehline verdiler! 4. Hall efendinin. kılıbıklığını Ziba hanımın nüfuz ve tahakkümünü bil- meyen kalmamıştı. İkinci Mühmudun ilik yılların efendi lü, pe ve biha Halil özlüz olduğundan devi a Mahmud € geç t ricalile meşhur nişi ei Hâlet e - İendinin entrikası ile de meşihatten az - ledildi. O zamanlar Boğaziçinin en meşhur me sirelerinden biri Beylerbeyinde Havuz - İbaşı mesiresi id. Bir Cuma, sabık Şeyhislâm Halil efen- dinin Hacı Ziba hanımefendi de, cariye - ini almış, Havuzbaşı mesiresine git - mişti, O gün, Hâlet efendinin zevcesi Le- bibe hanımefendi de kendi tekımile ora- da idi. Lebibe hanımı görür görmez Ziba kendir kocası cak, kaybetti. Gerek ona, gerek t efendiye, ağıza alınmıya - yakası açılmamış küfürler savur - du. Fakat, hırsın, çelikli çenesinin kü - ürlerile de alamadı. Cariyelerile beraber Lebibe hanım takımına hücum etti, Bu » nunla da kanmadı, Havuzbaş. mesiresin- de bulunan nekadar eli bayraklı mahal - le karısı, baldırı çıplak çoluk çocuk, kül hanbeyi ve kopuk varsa hepsini etrafına vpladı. Hâlet efendinin hanımını ala a- la hey ile yuhalarla kaçırttı. O gün Ha - vuzbaşı mesiresini bir karılar hamamına çevirdi, Hület efendi bu rezaleti hazmedecek damlardan değildi. Karısının belki de a- yıla bayıla, hıçkırıklarla boğularak an - attığı Havuzbaşı vak'asının intikamını pek çabuk ve pek ağır bir şekilde aldı. Evvelâ ilk işi, Hali (efendi ile karısı Ziba hanımı Bursaya sürgüne yollamak oldu. «At sahibine göre eşinin. derler. Halil elendinin kapısı halkı içinde, kendileri -| De uygun, dilleri uzunca adamlar çoktu. Bursanın yakınlığından, Hali efendinin, aşcı, çuhsdar, arabacı, ayvaz o ve uşak makulesi adamları İstanbula sık sık ge - İip giderlerdi, Bunlar ötede beride, kah ndilerinin © affedileceğinden, slim olacağından, Hâlet e - gene Şey) sederlerdi. Bu şözlerin kaynağı, Bursada çenesi bir türlü durmayan (Ziba hanım! idi, | Kocasından ziyade Ziba £ kanıma kin bösleyen Hâlet efendi, onun dilini ebe -| diyen kıstırmağa karar verdi. Tali) efen- dinin menfasını Bursadan Afyonkarahj - sarma tebdil ettirdi, Ziba hanım Bursa. m oldu, Fekat «seri yüz -İgirm 1) arzett Çerkes! ” Bir saraylı tipi İ raktığı aşcıbaşısının damadı aşcı Hali, İ İstanbuldaki yoldaşlarından bir Yeniçe « İriye bir mektub yazdı. Bu mektubda Hâ- let efendinin garez ve kininden ve kötü - Yüklerinden acı bir lisanla şikâyet etti. Mektub nasılsa çalındı. Hâlet efendinin eline geçti, Efendi bunu «Yeniçerileri kendi aleyhine #itneye tahrik» (telâkki etti. Ziba hanımı mahvetmek için kor - kunç bir silâha, hile ve iftiraya e att. Bir gün Padişaha, sabık Şeyhislim Halil efendinin zevcesi Hacı Ziba hanımın bü- tekrar göze iy ların okunduğunu leler ıdun bo - yuk Asabı bir de büyüyü işitines büsbü - İtün gerildi. Hiddeti gözlerinden okuna - rak Hâlet efendiden delil istedi. Hâlet e- fendi zaten hazırdı. Daha doğrusu delil kendi adamlarına, ellerine sureti mahsu- sada hazırlatmıştı. Halil efendinin Etmeydamı civarındaki konağının ahıcında, gübreler içine gö - mülmüş, ağrı dikilmiş bir siyah kuzu bu lunduğu ihbar edildi. Ağzı dikilip güb. i ülmüş ölü siyah kuzu.- ine koyup Padişahın hu- zuruna getirdiler, Bu vak'a 1236 yılı ramazanının başın « da olmuştu. Ziba hanımın sihirbazlığı &- âr idi. İdarm için bir irmdel | seniye çıktı, Hâlet efendi iradeyi alır almaz bir mübâşirin eline verdi, Yanma iki cellâd kattı ve hemen Bursaya yolladı. Havuzbaşı vak'asını bimiyen kalmadı. ğı için, müh. gayet ihtiyatlı davran « dı. Ziba hanımın Bursada oturduğu ko » nağa müjdelerle indi; & hanımefendinin eteklerini de müjdeler vererek öptü: ğunu, kocasının büyüler yaptığı ise de bunatm: ni | — Efendi hazretleri sizi Karahisara iş temiş.. fskat Padişahtan iltimas etmiş - er. hemen İstanbula konağa gitmeniz 4 çin ferman var. Efendi hazretlerinin affı yakında... Dedi. Hacı Ziba hanım, etekleri zil ça larak hemen hazırlanıverdi. Ağır eşyala- rı arkadan geledursun, kendisi hemen bir arabaya bindirildi. Fakat Mudanya yo « lunda şehir dışına çıktıktan az sonra &- rabayı yoldan bir yana çevirdiler. Ara - bacı ile yamağı İstanbuldan gelen cel - lâdlardı. Mübaşir #le beraber Ziba hanı- mı boğdular, Üzerindeki elbiseleri soy « dular, kadını ana doğması çırılçıplak bir çalınm dibine bırakıp gittiler, Bilâhare vak'ayı öğrenen Bursanın £ leri gelenleri, adam göndererek Hacı Zi- yaptırıp ba hanımın techiz ve tekfinini defnettirdiler, Bir ustabaşı iki elinden yaralandı Ahırkapıda lâstik fabrikası ustaba - şilarından Rıza Dinç, makineleri âyar ederken yanlışlıkla makinenin birini harekete geçirmiş, Iki elinden yarallan- miştir. da yalnız kaldı. Bu sırada, Halil efendinin Bursada bi- Rıza Dinç, Beyoğlu hastanesine kal- dırılmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: