18 Mayıs 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

18 Mayıs 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yurdda 19 Mayıs için yapılan hazırlıklar dün sona erdi kı (Baştarafı 1 inci sayfada) abul edilmiştir. B yurdumu- a her tarafında yüksek değer ve e- Mine Yaraşır şekilde kutlulana- Şehrimizde bu münasebetle yapılacak Bp dair hazırlanan programa göre: ve Genclik Bayramı Fenerbahçe şta- saat 10 da yapılacaktır. “Törene, Terbiyesi Genel Direktörlüğüne €r iştirak edecekler. Ta de kazalarda kaymakamlar tarafın a il etek lanan programa göre tes'id gdi- Mirenlere, Stad vk Halkey Macakiyr, omiarda öğleden 'ev inde de öğleden sonra baş- Tasi di rn Secişinden sonra talebs tara- ) hani Düstik gösterilesi yamlarsk ve in, mektebli inlerinde >dn oi- halde bir iii tek çelenk koyneş yi İnd e 'abileve klardır, tevzi edilecektir. ©, Halkevlerile, spor klüpleri muhtelif e; tib ve Y beat ğlenceler tortib ve Kalbinde kin ve garaz yaşalmıyan bir tip Eskişehirden Ce. olan mekteblerin bütün talebeleri Fener | mile, karakterini stadında umumi ve son provalarını Yap-| soruyor: mışlardır. Hareketlerinde, İmuamelesinde - sa. delik vardır. Oldu ses |Bu gibi görünür ,pah | Kin ve garaza ben, Mektehler Spor Yurdimşrı muhtelitİ zer şeylere kalbin- takımı ile Klüpler muhteliti futbol maçı | de yer vermez, Ça- | İstanbul Maarif Müdürlüğünden: 19|buk inanır ve ka- Mayıs Spor ve Gençi (17,90) da okullarımızın spor yurdlan muhtelitile, İstanbul klüpleri muhtelfti arasında yapılacak müsabakaya etmek üzere aşağıda jsim ve okulları ya* zılı futbolcuların levazımlarile Fener hçe stadyomunda sazt (16) da bulun- me bütün ük, orta mum resmi mües- ma ve Cumartesi günleri acaklardır. İve We il Rİ Kafasile çalışmakta muvaffak olur İstanbuldan A. arı ve stadda futbol Jig heyeti başkı-İ ne olabileceğimi m İbrahim Hakkıya müracastları ehem-| soruyor: miyetle tebliğ olunur. Yüzünün delâlet | Erkek Öğretmen kolundan: Hüseyin. | ettiği manada, ka | Bojazici lisesinden: Cihad, Bülend. Ni-| fasile | çalışmakta İ yazi, Osman İmuvaftak olanlara | Getstesrov mahsus bir Made Bend Büy vardır. İlmi ve fik- İstanbul Erkek hisesinden: Hayri, Ci yi mesleklerden ei had. Fikret, Yunus. inden: Tarık sinden. Salim Şatır, Hüseyin iştirak| Tisesind Halil Metin, ik, ziyade isteğine uy- İ gun olan birini seçmelidir. Bayramında 5931! nar, Mes'uliyetten, tenkilden çekinir ve Yapılac: genclik bayramı Akalın, esinden; Ömet alar olu al Tise eyi Netinede 3 te» miz keseleri başslıvor İ Meclis Pazartesi toplanarak ( bütçenin N n ” , müzükeresine başlıyacaktır. Bu münass- da reddini tekli e“ İ betl Meclis hergün saat on dörtte topla- diki e hakkında Dahiliye Vekili u- | ““üktr. di ve müteakiben birçok Söz aldılar. Müzakerenin ae bir takrir kabul edilerek Ne inde edildi, Bu me; zur, hatibte, Honunda Ölüm cezaları Ankara, 17 (A.A) — B. M. M. bugün Şemsettin Günaltayın reisliğinde toplan- mış, askeri memurlar hakkındaki 1455 s3. yılı kan maddesine ek kann lâyi 3 dair Böşvekâ- I ivasın Ulaş nar | hiyesinden Kostar oğlu Ohanes diğer adı i Celâl Karabulut ve İstepan oğlu Ham İparsom ile Zonguldağın Gaca köyünden Mustafa reis oğullarından Yusuf oğlu Memed Alkanın ölüm cezalarının tasdi- kine dair mazbataları kabul edilmiştir. Müessesat ile dev'e bulundurula- mdaki Konuma Si harareti; ol. 5 hakkı » dâhın da müzakere Bzlürede ilk sınıf 15 Temmuzda silâh altına çığrılıyor Londra, 17 (A.A.) — Silâh altına alma- cak olan sınıfa ilk efradının 15 Temmuz. da çağrılacağı dün Avam Kamarasında beyan edilmiştir. Diğer davetler, her iki ayda bir veki olacaktır. Umumi davet ha- de derhsl seferber edilebilen babriye tiyat sınıfının yarısı da üç aylık bir 'a- lim devresi için 18 Haziranda çağrıla- caktır. Diğer yarısı, 15 Eylülde davet edi- lecektir. Londra hava kuvvetlerinin mu- 5 Hazirandan iti- $öz alan Ziya Gev- Şiomobilere dörder bin “Mâsına İfiraz etmi; <1 israr eylemiştir, e tahsisat ayrı “duğunda AMA aiğ otomobillerin i- ocukla pazar yerlerine gel- am eylemiş, bunun ene Son zama; Yağonla s3yahat mod. fe söylemiştir. EE iz a, 290ra Refik İnç; il K — ek, Ündüklern sö; le a Vel yemişler, Maliye 4kadar eden nokta; önüne | çık-| Majeste Kral komşu Karol ölay süncarlarına nişan verirken omanyanın Milli bay-| Kral Karol vellahd P, e Bükreşs yakın ime erkânile Mz Beçid resmi yapılmıştır. | mişlerdir. me iştirak eden iki bin sü-| Merasim esnasında, avcı ve bombardı- man tayyareleri da havada muhtşlif ceve- Yânlar yapmışlardır. Ak* İş keyıdarına bağlanmaktan çahuk brıkabilen bir tip Ankaradan Ne. jel Ulutaş, karak» terini soruyor: Hayatını neş'e içinde geçirmek ve hürriyetine istedi. ği istikamet! ver. mek ister. Eşyası- na. Üstüne başına dikkatli ve inti- zamlı (o davranır. İ Şahsını alâkadar eden meselelerde alın- gan ve kuruntulu olabilir. *k**k Laha derli tonlu olması lâzımdır Kadir adl: bir o karak terini soruyor: Elbise ve eşya - arın iyi kullanıl ması, derlenmesi ve toplanması üzü cü kayıdlardan ol- mamahdır, Çabuk gücenip o caymak ta faydalarını - zaklaşmasına sebeb olabilir. Nasihati | sözlere karşı bir yakınlık duymakla daha iyl olmak imkânları ekle edilmiş olur. #4* İsteğini pazıları toplıyabilir Akşehirden Pehe livanoğlu M. Z. pehlivan olup ola- mıyacağını Sor İyor: Babası pehlivan olduğu için oğlu- nun da pehlivanlık iddiası pek tabii bir hak olmamakla beraber tercih se- bebleri arasında bu sualin pazılara tev- cih edilmesi lâzımdır. Şimdiden tutuşa- biliyor ve kendi denginde olanları da ye- nebiliyorsa bu husustak! hevesini haklı olarak kuvvetli üm'diere bağlıyabilir. Ak* Sadakat telkini lâzımdır Ankaradan A. H., (fotografının der- cini istemiyerekten) zevcesini kıskançlık. tan nasl kurtarabileceğini soruyor: Maraxl olmamak şartile kadının tabii haklarından olan kıskançlık hislerini sa- dakatle karşılamak ve tahrik edici hars-; ketlerden sakınmak lâzımdır. | ku yucumu İ | | Son Posta Fotograf tahlili kuponu kazanam (Baştarafı 1 inci sayfada) Bu makaleyi parça parça gözden geçi relim Muharrir evvelâ Türklerin Büyük Harbdeki silâh arkadaşları Almanları bi” i müttefiklerin» karşı cephe ai- an şikâyet or. Biz, hakikatte ne Almanlara, ne de Al- manyaya karşı cephe (almadık, Bunu kendileri de bilirler. Biz, sadece herhan gi büyük bir devletin Balkanlarda ve Do- Bu Akdenizde bir tecavüz ihtimaline kar- Şi tedbir aldık. Bu tedbir basit ve sade dir: Denizden gelecek bir tecavüzü menes decek donanmamız olmadığı için bu nok- sanı İngiliz Akdeniz armada. tamamlı- yacak, İngilterenin de Doğu Akdenizde kâfi bir kara ordusu olmadığı için bu eksikliği de Türk ordusu ikmal edecek, bu suretle hem Türkiye, hem de İngilte. İre Doğu Akdenizin müdafaasını temin et- miş oluyorlar. Eğer Almanyanın veya müttefikinin bu dolaylarda ve Balkanlarda: fena bir ni- yetleri varsa hakikaten biz onlara karşı cephe almış oluyoruz, ve bizim eski bir müttefik ve bir dostumuza karşı böyle bir tedbir almağa mecbur oluşumuz eid- den esef olunacak bir şeydir. Fakat bun- da kabahat bizim midir? Muharririn yazısında bundan sonra söylediği en şayanı dikkat söz Türklerin Çanakkaleyi Alman yardımile kazanmış oldukları hakkındaki kısımdır. Evet, General Liman Fon Sanders te Sipahi Oc'ğ nda bir saat (Raştarahı 7 inci sayfada) Sipahi Ocağı binicilerine yalnız dürüst bir binicilik öğretmekle ve onla lara hazırlamakla kalmıyoruz. Ş; zırlayıcı şekilde uzun arazi gı lara hs- tileri ter- lere otomobillerle İ Pazar günleri ve hattâ hafta a - arazi gezintileri yapıhyor. malümatı bana veren Bayan Melâ « hat bir müddet sustu. Dalgın bir gözle, bi- manın önündeki açık çalışma meydanına /baktı, sonra: — Bizim memleketi, daha fazla Je at sporu çok şaf edebilir, dedi. Bunun için senede 2 defa yapılmakta olan kon - kur hipikleri en aşağı dört defaya çıkar- malı, ve ayrıca atçılık sporunu yapmak- ta olan şehirler arasında üsabakalar tertib edilmelidir. Bu takdirde atçılık memleketimizde daha ziyade inkişaf ede- cektir. H.H. Kırkpınar güreşleri m-zideki kadar inkişaf edebilecek mi ? (Baştarafı 8 inci sayfada) at hediye etmiş ve bu sene Baş- vekâlete bağlı bed i ü Kurdd güreş severler de ziyade « vindirmistir. Bu sevinci, kırkpı - hlvanlığı tekrar «kazanan a Kurddereli kemeri takılır » in saatleri da - masasırın et « le bizzat görmüş bu- Mtılirken halkım mükAf! rafında kaynaşm; rbest güreşle yağlı güreş arasın. da bir münasebet görüyor musunuz? — Avrupada grekeromenciler bile ser- i öğrenmektedir. Serbest gü- reş bir nevi yağsız güreş olduğundan bizim güreşciler bu güreşi pek çabük kavrayabilmektedir. Bu vesile ile şu - nu da söylemek isterim: Ben ötedenbe- ri bir iddiada musırrım, serbest ve gre- korumen güreşlerde yetmiş iki kilodan , reşciyi şehirde bulmak müm- kün değildir. Bu #ikletten yukarı peh- livanları, pehlivanlığın - kaynağı olan Kırkpmar gibi güreş yerlerinde ara - yıp bulmalıdır. Sehirlerde cüsseli bir genç sporun herhangi bir şubesine me- rak edebilir, fakat güreşe merak ede - mez. Lâkin köylerde gürbüz bir genç güreşten başka bir spora merak et - mez. O halde bilhassa ortadan yukarı sikletteki güreşcileri memleketin muh- telif yerlerinde güreşler tertib ederek oraya iştirak eden gençler | arasından ayırmalıdır.> İzzet Kolay l kur- Sayfa 1 98 Almanlar olmasaymış biz Çanakkaleyi azmışız ! hatıralarında «Çanakkaled? bir Almas İ sertabibi ve bir de küçük Alman sıhhiye bölüğü olmasaydı bütün Türkler ölecek- lerdiz gibi sözler sarfetmiş'i Hakikatte Çanankalede ne bir Alman kıt'ası, ne de bir Alman tayyaresi yoktu. Burada cep banesiz Türkler ateşe karşı süngü ile harbettiler ve Gelibolu yarımadasına yüz binlerce şehid gömdi Ni Alman muharriri eğer makslesini iyi hazırlasaydı şöyle diyecekti: («Eğer | Türkler Çanakkalede müttefiklerin deh» şetli top, tüfek ve bomba ateşlerine vü cudlerini siper ederek Boğazı karadan ve denizden kapâmasaydılar biz Almanlar ve müttefikimiz Avusturyalılar Büyük Harbin daha ilk senesinde partiyi kaybe decektik.» Eşet vaktile bu bir Alman hastalığı idiş ifakiyer olduysa («biz , Messlâ Kü'tulamma- rs için de «buradaki muvaffakiyeti Gene ral Fon der Golç hazırladı!, demişlerdi, Bu hastalık acaba şimdi yeniden nükş mü. ediyor? Fakat neden «Türkler Bağdadı, Kudüsü, Şamı, Erzurumu ilâh... bizim yüzümüzden kaybettiler» (o demiyorlar? Buralarda da Alman zabitleri ve kıta'ları vardı... Muharrir nihayet Türklerin gene manlara döneceklerini söylüyor. Eğer Al manlar ve müttefikleri nihayet tecavüzü külliyen bırakırlarsa değil Türkler, hat- tâ bütün dünya onlara dönebilecektir. Tıb uğrunda oğlunu kurban veren doktoı (Baştarafı 8 inci sayfada) Size, ikisini de okuyacağım. Bu suretle barbar dediğimiz Türklerin centilmen; centilmen dediğimiz Parisli talebelerin de ne olduklarını anlıyacaksınız!» ir 'Tiyyonun son cümlelerinden ize su serpilmiş idi, Ve bu vak'a kib de Tiyyo'nun «benim Ha. mil AL sonra yı müteal » 1 ole a General Hazım Bellizand, saray hatı « ralarından birini anlatmasını rica ettim. Güldü: — Size bütün hu içinden çıkılmaz söz alleri sormaklığı öğreten, biliyorum İlkim? Ah Cemil, ah... dedi Sakıt Osman'ı hanedanı prenslerinden Seyfeddin Efendinin haremine bir ame < Yiyat ştım. Bunu, diğerleri takib et- İ iler. Artık ikide birde Seyfeddin Efen « İdinin Çamlıcadaki meshur havuzlu köş « küne çağırılmağa başlamıştım. Seyfeddin Efendi, denize meraklı idi, Bahçedeki koskoca havuzda bulunân iki islimbot ile gezer, sabahtan akşama ka « dar kaptanlık yapardı. Bir gün yakama yapıştı: Ha İ ceksin'e — Ben doktorum, kaptanlıktan anla « mam, cevabını verdimse de sözüm, fay da etmedi. Zorla kaptan köşküne girdim, dümeni çevirdim, amma tersine çevirmi. şim! İstimbot, havuzun kenarına bir toğ« Jayış tosladı, burnu param parça oldu! İ General Hazım Bellisan sustu, gülüm - İ sedi, sonra: | — Lâfı, tathya bağladım işte... Bu * günlük. bu kadar yeter, dedi. (Arkası var) Yazan: Sabih Alacam : ille gemiyi sen idare ede « Yanın sigortaları tarifesinde tenzilât 17 — 1931 senesinden beri) tatbik edilmekte olan yangın sigorta « ları temel İsrifesinde Ticaret Vekâleti geniş mikyasta tenzilât icre dl r Tenzilâtk tarife 1 Haziran 1939 ta» rihinde i Avrupa ekspresi röterla geldi Tarife mulibince dün sabsh saa 725 de Sirksciye gelmesi icab eden” İ Semplon ekspresi dün iki saate yakın bir rötaris 9.10 da gelmiştir. Ekspreg, Çeko - Slovakyadaki yeni kurulan Slo- İvak ve Rutenya hükümetleri dahilin - İdeki istasyonlarda sıkı kontroller ya - pilması yüzünden hududumuza üç saat rölarla girmiş, bu rötarın bir kısmını iyolda telâfi etmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: