24 Mayıs 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

ayah prsam minin Ben — Evet Arkadaşım — Beyaz vap hoş göründü. Ben — Olur ya! Arkadaşım — Eski siyah vapurları da beyaza boyatmağa başladılar Bir ikisi de boyandı zannederim. Ben — E sonra? Arkadaşım — Şimdi de beyaz vapur- ların çabuk kirlendiği nazarı dikkati celb için. Ben — Daha sonra? Arkadaşım — Beyaz vapurların kep- sini siyaha boyatacaklarmış. Ben — Boyatırlar ya! Arkadaşım — Aklımda kaldığına gö- re eski seyrisefain zamanında getirti- len Pendik tipi vapurlar da geldikleri zaman beyazdılar. Sonradan siyaha bo- yanmışlardı. Ben — Bu sefer gene beyaza boya - tıyorlardı. Arkadaşını — Sonradan tekrdr siya- ha boyatacaklar. Ben — Evet! Arkadaşım — Ya bu arada gene bir beyaz vapur gelse, beyaz vabur göze g se siyaha boyanan vapur - rı ne yapacaklar? rlar göze Bunlari biliyor mu Nevyorkun nüfusu ve mesahası ne kadardır?.. Nevyork bugün herkesi ağzında olan bir şehirdir. Pu şehrin eski is mi Nevyork değil, New Amsterdam- dı. bugün nefsi Nevyork şehrinin nüfusu 7 milyon - dvr, Civarı ile bir- Yikte 10 milyonu geçmektedir. U - zunluğu 45 kilo - metreyi bulmaktadır. metredir. Limanı, dünyanm en vösi hi -| manlarından biridir. # Bir milyar ne kadar zamanda sayılır ?... bemen « sayılabileceğini çocukça bir şeyi r Verhoft'un söyle n başka bir işle uğraşın lyarı ancak 60 senede sayabilir- Bir ticdan meselesi «— 24 saat sürecek bir vapur yolcu- Juğuna çıkmıştık. Gece geç vakit iki ar- kadaş kamaramıza dönerken yanlış bir kapı açtık, inanılmıyacak bir manzara: Çok yakından tanıdığımız bir arkada - şın karısı yabancı bir erkeğin kolları arasında, «Şimdi sizden soruyoruz: Vazifemiz susmak midir, yoksa ha « kikati arkadaşımıza haber vermek mi? İlâve edelim ki, arkadaşımızın bu ka- dından bir çocuğu vardır. Bilâhare yap tığımız tahkikattan anladık ki, hüdise münferid bir hâdise değildir.» İki imza altında aldığım bu mektub karşısında derhal doğru bir karar ve- rebilmek gücdür. 'Bir tarafta, bir arkadaş, bir dost var ki, tekerrür eden hâdiseler yavaş ya - vaş şuyu bula bula yaşadığı muhitte gülünç olacaktır, şerefsiz tanmacak - tır, nihayet bir gün fena bir vaziyette meseleden haberdar olunca tehlikeli bir teşebbüse girişmesi çok muhtemel dir. O halde bu dostu bu arkadaşı za - Kanında ikaz etmek. kadından ayrıl - Ben — Belki gene beyaza Boyatır - lar. Arkadaşım — Sonradan beyaz va - purların da çabuk kirlendiği bir kere daha nazarı dikkati celbederse. Ben — 'Tekrar siyaha boyarlar. Arkadaşım — Ya bu böyle devam e- der mi? Ben — Devum eder ya neye etmesin. Arkadaşım — Sana bir fıkra anlata- yım: Şu fıkrayı anlattı: «Bir hocanın sarığı kirli imiş. Ho - caya: — Şu sarığını yıka! Demişler, boca cevdb vermiş. — Yıkarım amma gene kirlenir. — Kirlenirse gene yıkarsın! — Gene kirlenir! — Gene yıkarsın. Hoca düşünmüş: — Peki amma, demiş, benim ömrüm hep sarık yıkamakla mı geçecek?.. Arkadaşım — Hoca ne kadar tefrite gittiyse Denizbank da o kadar ifrata gidiyor değil mi? Ben — Evet Denizbank galiba bü - tün ömrünü gemi boyamakla geçire - ceki... İsmet Hulüsi idiniz ? | Erkek ve kadın elbiselerinin iliklenişi Acaba hiç dü - şündün'iz mü? Ne. den erkek elbise- leri sağdan ve ka- dın elbiseleri sol « dan iliklenir?. Bu usul pek eski zamanlardan kal - madır. O devirler» de erkekler $ağ elleri silâhla » rını taşırlar ve sol elleri ile elbisele- rini iliklerler imiş! Kadınlar ise çocuklarını kucaklarında İ sol elleri ile taşıdıklarından sağ elleri ile elbiselerini iliklerlermiş... * Dünyanın en büyük mezarlığı Dünyanın en büyük mezarlığı İtalyada Roma şehrinde bulunmaktadır. Şehrin te- si ri bu mezarlığa gömülen ölü- altı milyonü geçiyormuş... * Bir günde evlenenlerin sayısı Bu da bir hesab! Yapan bir Almandır. e dünyada evlenenlerin sayısı üç masin! teshil etmek lâzımdır, dönebi fakat bir başka türlü düşünmek te mümkündür. Ortada bir çocuk vardır, vakıâ bir dostun şerefini koruyorsuruz, fakat bu hareketi yaparken bir evi yıkmış, bir çocuğu yetim bırakmış oluyorsunuz. Sonra... Bu kadın bugün, bu halinde günahkârdır, yarın kendini toplıyabi- Tir, bir anne, namuslu bir anne halini Siz hâdiseyi, hayır apseyi pat- atmakla küçük te olsa gene mevcud olan bu imkânı da orladan kaldırmış oluyorsunuz. Meseleyi kendi halinde bırakmak? Hayır bunu da doğru bulmam. Eğer ben olsaydım erkeği bırakır, kadını bularak hareket hattının doğurabile- ceği bütün akibetleri kendisine anlatır, hayatım düzeltmesini temin etmeğe ça Yışırdım. * Sökede Bayan «B, D.s ye: — İstanbula kadar gelmiye Yüzüm yoktur. Bir İzmir seyahati yapmak ye- tişir. İstanbulda bulabileceğiniz her şey İzmirde de vardır. Hattâ birkaç sahada fazlasile TEYZE SON POSTA Kadın Köşesi Dantel jabo Dantel jabo modasından ucuz takat en şık şekilde istifade ediniz. Bu model işinize tam mânasile elverişli gelecek- tir. Alelâde dantel tiresile ve kroşe ile örülmüştür. Nihayet bir ke gün elinizi tutar. Fakat ondan sonra da en güzel bir bluz yerine geçtiği gibi herhangi bir tayyörünüzü de en son modaya uy- durur. Pek şirin bir çocuk elbisesi öülücekki DE” Çocuğa ne giydirirsen (yaraşır. Fakat bazı şeyler vardır ki onun minimini vü » cudünü, isik yüzünü büsbütün gözelleş- tirir, Bu gibi modelleri aramak, dikmek, örmek tatlı bir zevktir. Hele çocuğa giy - dirip seyretmesi zevklerin en büyüğüdür. Koyduğumuz modeli biz bu cici model- lerden sayıyoruz. Bilmem siz hasıl bula” caksınız? İka: sonunda tedbirsizlik ve dikkatsizlikle Bir balıkcı gemi ii sinin batmasınd sebeb olanlar muhakeme edildili Hava tüpü yerine oksij en tüpü satan iki dikkatsizlikle ölüme ve yaralanmalara sebeb olmak suçile hesab veriyorlar Bundan bir müddet evvel, Sirkeci rıh-| tımında bağlı bulunan Deli Yorgi ismin- de bir balıkçı gemisi, müthiş bir infilâk sonunda batmıştı. Hâdise geminin maki- nisti Emanuelin feci şekilde ölümü, Yor- gi, Niko ve Örer isimlerinde üç kişinin de yaralanmalarile neticelenmişti. Vak'anın tahkikatına oderhal müddeiumümilikçe vaz'ıyed edilerek, batan gemi enkazı de- nizden çıkarılmış ve bir ehlihibre tara- fından üzerinde tetkikat yapılmıştı. Bu tetkikat neticesinde, infilâkın tazyik mo- töründe hava tüpü yerine, oksijen tüpü kullanılmasından ileri geldiği tesbit, olun- muştu. Tahkikat derinleştirilerek, tüpün satın âlındığı mağaza da tesbit olunmuş ve ticarethanenin #shibi bulunan Fuad ile müstahdemlerinden Ohennes hakle- rında adli takibata geçilmişti. Suçlu Fuad ve Ohennes, yapılan tahki- | ölüm ve yaralanmalara sebeb olmak idâi- | alarile Ağırcezaya verilmişlerdir. Muhe- kemelerine dün başlanılmıştır, Tesbiti hüviyet yapıldıktan sonra, üÇ- lulârın sorgularına geçilmiş, ticarethane sahibi Fuad şunları söylemiştir: — Bir Cumartesi günü idi. İnflâk eden motörün kaptanı Vangel, yanında bir ter. cüman olduğu halde mağazaya geldi. Ha- va tüpü almak istediklerini söylediler. Ben de Ohennese, tüpleri muayene ede- rek bir hava tüpü vermesini söyledim. Sonra, onları bırakarak çikip gittim, Suçlulardan Ohennes de: — Ben kendilerine oksijen tüpü değil, hava tüpü verdim, demiştir. Müteakiben söz alan suçlular o vekili Sadi Rıza, hâdisenin bir infilâk olmayıp, patlama mahiyeti arzettiğini; bu bususta ehlivukuf raporuna itiraz ettiklerini, fa- kat henüz bunu aydınlatacak vaziyeti fenniyenin tesbit edilmemiş ve meselenin hallolunmamış bulunduğunu beyan et- Muhakeme, vak'a şahidlerinin celbi için talik edilmiştir. Bir suçlu müdafaanamesindeki tahkir edici yazıdan dolayı müddeiumumiliğe verildi Dün Ağırceza mahkemesinde bir sahte- kârlık davasının rüyeti sırasında garib bir hâdise olmuştur. Osmanlı Bankasında vukubulan bir çek sühtekârlığından dolayı Ağırcezada tahtı muhakömeye alınan Tacettin hak- kındaki dava son safhaya vararak, müd- delimumi geçen celsede möznunun tec- 'ziyesini istemişti, Dünkü celsede Tacettin yazılı olarak hazırladığı uzun müdafaa- ———ğ—ğ— yünden örülecektir, Reverler Ankara yü- müdür, Önümüz yaz, fakat serin akşam - Jar, kıra, gezmeye gidildiği günler çocu - Za kısa kollu ince bir yün robla ufacık bir bulero giydirmek son derece pratik o- namesini mahkemede okumağa tır. Müdafaanamenin müteaddi de iddia makamına temas eden karstamiz öümleler kullanmıştır. ziyet üzerine makamı iddiayı Feridun Bagana, söz alarak! — Müdafsanamedeki iddia tahkir edici mahiyette cümleleri masını ve yazılı müdafaanın 9” ra dosyaya konmasını isterim. € Müddeiumumi, ayrıca suçlu bu cihetten takibat icrası için d& meden karar istemiştir, Heyet, derhal (o müzakereye nelicede müdafaanamenin cezi nun 486 ıncı maddesine göre © rası için müddeiumumiliğe rar vermiştir. İddin makamının vazife, selfi mevküni tahkir edici kısımlar tan sonra, yazılı müdafanns! ya konulabileceği de, tahü Ki İmıştır. Arkadaşını öldüren bir bir? işçisi ağır c:zada muh edildi Sirkecide bir birahanede, i$ İ çikan kavga sonunda arkadaşi “ex tini bıçaklıyarak, öldüren Nuri © medin muhakemesine Ağı! nılmıştır. Suçlu Ahmed, mahkemede yapili, ticvabı sırasında, vak'ayı şöYİs mıştır: — Salâhattin ile ben ayni yerde dık. Bir akşam, iş meselesindeP: münakaşa çıktı, Salâhattin, bir€€ bine bir sandalya geçirerek bat iy di. Sonra da, bıçakla hücume Kapıştık, ne oldu, ne bitti, arti yamıyorum. Muhakeme, şehidlerin celbi İG güne bırakılmıştır. yi ş Bir celeb Türklüğü 18 di suçundan tevkif ef Türklüğü tahkir eden Receb ff isminde İzmirli bir celeb, adli miştir. uçlu, Sultanahmed 1 inci p imliğinde yapılan hafi soCEDEİ ds, tevkif edilmiştir. Salçaya aşı boyası ars iki satıcı mahkemeye V9 ye Çatalcada imal ederek, SÜ i8 İstanbula getirdikleri saka wi yası kattıkları anlaşılan e * wi ceb isimlerinde iki satıcı, 8 lim edilmişlerdir. Müddetumumilik, her iki # muhakeme edilmek üzere; “8 med 2 nci sulh ceza mabi Jur, Koşup oynadıkça yün terini çeker.! Bulero da onu akşam seriniiğinde üşüyüp Bacaksızın maskaralıkları: ———A üddeiumumiliğe der ii İ. C. MüddeinmumiliğindeP” bulunduğu anlaşılan Ane Lâciverd bir bulero, sarı rob, sarı re -| hastalanmaktan korur. Zaten model şu| umumisi Hayrullah Şenin P verler... Bulero ile rob alelâde ince birj son hafta gelenler arasından seçilmiştir. | riyetimize müracaati. 4