6 Haziran 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

6 Haziran 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Sayfa Yeni tarihi romanımız 2 Yazan: Hasan Adnan Giz “ Düşman donanması Dimyata vâsıl oldu Sultanım. ilk tedbirleri aldık!,, Dünkü kısmın hülâsası Bir gece yarısı Kahireden çıkan bir atlı doludizgin şimale doğru yol sidı ve niha - Türk - Kölemen ordusunun en nü - fuzla bir kumandanı, Mısır tarihinin meşhur bir şahsiyeti ve bir trajediyi yet gene bir gece yarısı bir ordugâhta atın -İ andıran şu yazının jönprümüyesidir. dan atladı, Burası Filistin çöllerinden bir) Atlı Sevüktekin yiğit bir köle -| mendi, derhal Mısır sultanı Melik Salihin! parça idi çadırına girdi. Sultan bacağında açılan bir yaradan muztaribdi ve bu yara Kanserden başka birşey değildi. Eyyobiler soyunun bu yiğit hükümdarı GBevüktekinin uzattığı mektubu okuyunca hiddetinden bir aslana döndü. Çünkü büyük bir haçlı donanması Kıbrıstan Misir üzerine hareket etmişti. Melik Salih kumandanlarile Du hâdise Üzerinde görüşmeler yaptıktan son Ta haçlı ordusuna şiddetle mukavemete ka - rar verdi. Kahire sarayında İse Ayşe isminde bir genç kız güsleri yollarda Sevüktekini bekliyordu. Baatlerce yollara baktıktan sonra birdenbire! bir sevinç çığlığı kopardı. ; (Roman devam ediyor) etmi 0 . — Geliyor! — Kim? — Sevüktekin!. Hakikaten uzakta tozu dümana ka-| tan bir atlı dolu dizgin saraya yaklaşı- yordu. Münise: — Fakat bu hiç de ona benzemiyor! dedi. — A ben tanımaz mıyım kardeş? — Sevüktekin güzel bir gençtir, bu- nun sakalları var. — Tabi olacak' Kaç günlük yoldan Gelen Sevüktekindi. Ayşe elini göğ- süne bastı: — Ah kalbim öyle çarpıyor ki Müni- sel. Sen koş baş ağaya söyle! Melikenin buyruğu var, Sevüktekini doğru yuka- ri çıkarsınl. Münise şeytani bir gülüşle koştu. Birkaç dakika sonra Sevüktekin gö -| ründü. Bu uzun ve mühim yolculuk zavallı genci fena halde yormuş, çölle- rin güneşi yüzünde yanık bir iz bırak- amıştı. Ayşe onun bu hali karşısında bi- raz sendeler gibi oldu. Gözlerini ka- padı. Kendine geldiği zaman genç ada- mın kolları arasında idi. — Seni öyle özledim ki Ayşel. — Ben de seni, ben de seni! Fakat bu âşk sahnesi pek uzun sür- medi. Genç kadın Sevüktekinin kuv - vetli kolları arasından İtemen sıyrıldı. — Fakat biz çıldırdık mı? Melike beş adım ötede seni bekliyor. Bizi bu halde görseydi mahvolurduk. Dur gel- diğini haber vereyim. Hemen koridorun nihayetine doğru koştu ve atlas bir perdenin ardında kayboldu. Birkaç saniye sonra: — Giriniz -diye çıktı- Melike haz - retleri sizi bekliyor! Sevektekin Melikenin hususf silâh - görlerinin kumandanı ve onun en seldık mutemedlerinden biri idi. Melike onun nice zamandanberi gene en yakın ca- riyesi Ayşe ile seviştiklerini sezmekle beraber onları kaybetmek endişesile evlenmelerine bir türlü müsaade et - miyordu. Genç adam içerde çok kalmadı. Çı- kar çıkmaz gene Ayşe yanına koştu. «Artık seni kolay kolay bırakmamı diyordu. Birden merdivenden gelen sert ayak sesleri iki âşığı birbirinden ayırdı. Ayşe: — Yakalandık! diye titredi. Fakat tetik davranan Sevektekin bir mermer sütunun arkasına gizlenmişti. Merdiven başında ihtiyar bir Enük (0) gözüktü. — İzzeddin Aybey Melike bazretleri- ni görmek arzusundadır. Ayşe koştu: - — Buyursunlar Melike hazretleri Kendilerini bekliyordu. Duvarları türlü nakışlarla süslü mer- divenden genç ve çok şık bir erkek çi- asim Aybey () Enük hadım ağası, Merdiven başında yerlere kadar eği- lerek kendisini etekliyen Ayşenin ya- nama bir fiske kondurdu: — Günden güne güzelleşiyorsun Ay- Kıpkırmızı olan genç kadın mermer sütunlara doğru ürkek bir nazar at - maktan kendini alamadı. Önde ilerliyen Ak Enük atlas perde- yi araladı ve Aybey saygı ile içeri gir- di. Şimdi tarihte «Sevretüddür.. (2) na- mile anılan Mısır İneisinin huzurunda- yız; çok zengin ve çok muhteşem bir oda.. Dört yana gümüş inci ve sadef ser- pilmiş. Fakat bu yuvanm sahibes! o kadar güzel ve can çekicidir ki bu oda ancak onun püzel vatlığını çerçeveliyen ve yaldızdan bir altın madalyondan iba- ret kalır. işte yüksek bir divanm üstün de bir aşk ve saadet heykeli gibi yük- selen o muhteşem kadın! Ne yazık ki o kurunda ve o ülkede bir (Rafael) bir (Leonard) yetişmemiş ve © yüce güzellik bugün gözümüzden u- z4k kalmıştır. Artık Mısır İncisi ile aramızda -Zühal yıldızını saran o par- lak hâle gibi- nurdan ve ışıktan yapıl- mış bir boşluk vardır. Sevgili okuyucu- lar, bu boşluğu hayallerinde yaşattık ları en güzel Türk kadın tipi ile süsli - yebilirler. Aybey - o güzel yüzü yakından gören mes'ud adam-bile ona bakmıya cesaret edemiyor. Mahcub bir delikanlı gibi başı önde! ilerliyor, yerde sürünen bir ipek eteğe eğiliyor. Mısır İncisi elinde-incilerle bezenmiş-yelpazeyi ileri doğru uzata- (2) Minası: İnci ağacı. Günün Bulmacası 2046671890 1 — İki iişilik koltuk-hise, 3 — Gidermek-dabi, 3 — Rexilin yaptığı-kırmızıya benzer renk. 4 — Arada bulunan mahaberalide, $ — Herkesin inandığı-at yürüyüşü. 8 — Kı 1 — Saha-mlad. 10 — Üzüm-şümullü. Yukarıdan Aşağı: 1 — Kiraya verlimiş-valide, Azerbaycanlı-hatırıyan. 4 — Eğlenoe-aikolin içkilerden biri, 5 — Kolsuz palto. 0 — Erat, 7 — Kasabın sattığı-elle tutulmaz, gözle rak genç adamı bu hareketten alıkoy- mak istiyor: — Rica ede İbir askere bu kadar eğilmek yaraşmı- İ yor. İ — Huzurunuzda eğilmek her Mısırlı- nın borcudur sultanım! Fakat her Türk önünüzde dokuz kere diz vurmalıdır. — Bu hoş işte!. Sizin her hareketiniz- de Türk türesine bağlı kalmanızdan büyük bir zevk duyuyorum. ana yurt- tan küçük çıktığınız halde türemizin bütün inceliklerini unutmamışsınız! — Ana yurttan uzak bir ülkede var- bğımiz: muhafaza için dalma bu nok- taları göz önünde tutmak fikrindeyim. — Ben de bu düşüncedeyim Aybey!. Fakat ayakta durmayın oturun şöyle! Şimdi söyleyiniz bakalım vaziyet na- su? Güzel kadın ciddileşmişti. Aybeyin âlnında iki çizgi belirdi. — Yanılmıyorsam yedinci haçlı sa- vaşının (3) arifesindeyiz sultanım size yorum. Şeceretüddür kaşlarını çattı. İve üzüntüsünü çektiğim bu yurdun bu İyeni ıztırabını paylaşmak isterim. Bu benim vazifemdir. Açık konuşunuz Ay- beyi (Arkan var) (3) Tarih notu. On birine asırda başlıyan ve Iki ssır devem eden haçlı seferleri esna- sında hırlatiyanlar Iki defa Kudüsü aldılar. Pakat kudretli bir hükümdar olan Misir sel- tanı Melik Salih Harzem ve Kapçaktan gelen| Türklerin sayesinde Kudüsü tekrar ietirda - da muvaffak oldu. Bu vaziyet karşısında çi- leden çıkan Avrupanm tasasub Alemi Li - yonda toplanarak Kudüsün kurtarılmasına İ karar verdi. Bu varifeyi üzerine alan Fransa kralı dokuzuncu (Sen Lui) 1248 yılında bü- yük bir ordu ve donanma İle Marsiiyadan ha. reket ederek «1240 dn Dimyatı kuşattı. İşte hikâyemizin mevzuu dahilinde olan bu sefer İtarihte yedinci haçlı seferidir. Bir doktorun günlük notlarından m Aybey dik durunuz,| Balkan güreş şampiyonası TemmıZ başında Bükreşte yapılıyo! 4 Temmuzda başlıyacak olan bu müsabakalar için reşçilerimizin derhal ka Balkan güreş şampiyonasının 4 Tem | muzda Bükreşte yapılmasına karar ve- rildiği malümdur. Milf güreş takımı - mız iki Avrupa ikinciliği gibi muvaffa- | kiyetli bir netice ile memleketimize | döndükten sonra geçenlerde yapılan Türkiye Greko - Rumen birinci iştirak etti. Bu şampiyonada milli gü - reşçilerimiz başlanaşağı hâkim güreş - lerle bütün birincilikleri aldılar. Bu netice oniarın tam form üzerinde ol -| duklarını gösterdiği kadar diğer bölge ilerdeki Greko - Rumen güreşçilerinin beklenen tecrübe ve tekniği henüz el - de edemediklerine de delildir. Berlin Olimpiyadında ve son Avrupa ş#mpi- yonasında alınan kıymetli derecelerden sonra Türk güreşçileri en iyi güreş ya- pan Avrupa milletleri arasında yer al- mıştır. Bu sebeble serbest olsun, Gre - ko - Rumen olsun amatör güreşte çok çalışmak mecburiyetindeyiz. Elde e - dilen galebeler ve derecelerin kıymeti muhafaza edilişlerile ölçülür. İsveç, yeni bir üzüntüden bahsetmek istemi- | — Yullardanberi sevincini sürdüğüm | müddet ayni kudretle muhafaza etme - Finlândiya, Estonya gibi dünyanın en iyi güreş yapan memleketlerinin Olim- piyad veya Avrupa birinciliğini kaza -| nan güreş asları bu ünvanlarını uzun sini bilirler. Halbuki bizim Berlin Olimpiyadı birincisi Yaşarın kısa bir zamanda atıl vaziyete gelmesi, güreşi bırakması ne kadar şivanı teessüftür. Bunun için Güreş Federasyonumuzdan bütün böl «! gelerde güreşin ilerlemesini temin e - den ve yeni kıymetler bulup çıkardığı kadar elde mevcud Oo elemanların da; körlenmesine sebeb olmıyan bir Dog - ram tanzim ve tatbik etmesini bekle - mekteyiz. Balkan güreş şampiyonasına bir 8y-| dan az vakit kalmıştır. Bu hususta gü- reş federasyonunun henüz ne hazırlık yaptığını bilmiyoruz. Greko - Rumenj mpa girmeleri lâzım Beten terbiyesi vr direktörünün 56) — —— 4? Gereral Cemil Te “ Her spor için © idareciyi bulacağı?” el İstanbulda bulunan EĞE ge çal O her mevzuu münakaşa ©' Hiriz. Teşkilât kadromuz benğf değildir. Dokus (federai7©” münhaldir. Fatboi için Kömi Em Ahmed Fetgeri, gtletism vel de ile konuşuyoruz. Muvafaks Gım zaman bu işleri halle' ında Abdürrahii çalışıyorlar. Dabi. Genel Kurmaydan bir sat > sab işleri dairemiz tamam Sağlık dairesinde bir dokt” mektedir. Teftiş dairesi için olmakla beraber ihtiya$ seyi getirecek eğilir ğ ida! 52) Hülâs bugün devrolanlarla çalışıyoruz. Her 4por işin ehil olan ö lap getireceğiz. Su sporları işleri için an yi dim. Buradan Kocaelise gidecek, oradan Boli tetkik edip Ankaraya dön neee torm'a girilir ve kolaylık | kaybedilir. Bu sebeble AV! kiye şampiyonalarıodan * formda olan güreşçileri güreş şampiyonasına nezareti altmdx hazır! güreşçilerimiz Türkiye birinciliğinden sonra bölgelerine döndüler. Vaktin kı- mmızın derhal kamp# çekilerek ça - Tışmalarına devam etmesi lâzım gelir. Bundan evvel yapılan bütün Balkan güreş şampiyonalarını şerefli galibiyet- lerle kazanan milli takımımızın bu se- Birçok alielerin anaların, babaların büyük bir derdi bu olmuştur. Küçük ço- cukları kaf'iyen yemek istemezler. Büyük müşkülütla aylarca yıllarca başları ucun- da kendilerine beş on lokma yedireceğim diye bütün elle efradı uğraşır dururlar. Çocuk yemeklere karşı tamamen bigâne- dir; bırakılsa israr edibneme açlıktan ölecek hasta olacak zannedilir. Hakika- ten işin şekli zahiri budur. Böyledir. Birçok doktorlara mütehassislara müra- caat ederler, muhtelif ilâçlar, kuvvet şarubları, vitaminler tatbik edilir, verilir. dene hiç bir netice çıkmaz. Böylece bir kaç aylar hattâ seneler geçtikten sonra birdenbire çocuğun tamamen normal bir vaziyete girdiği ve kendi kendine yemek yemiyo başladığı görürlür. İşle usvi bir hastalığa merbut olmadan dakik ve eldd! müüyenelerle vücudünde ciham hazmisinde hiç bir ariza ve hâste- hık olmadığı halde böyle garib iştihasız- lık gösteren çocuklar tamamen asabidir. Ve bütün bu görülen müz'iç hal sırf asa- biyetln neüleesidir. Öyle ise bu çocuklara yemek için o kadar israr etmemeli ve zihinlerinin başka şeylerle azami deroce- de meşgul olduğu xamanlarda yemek şe- dirmeli, Derhal ve #ür'aile yemek yodik- leri görülecektir. Birçok defa evda çok uğraşılan çocuklar büşka bir yerde diğer çocuklarla büyük bir neş'e içimde barabar ne de ayni dereceyi almasını istemek hakkımızdır. Güreşçiler Türkiye bi - rinciliğinden. sonra belki de antren - manlarını bıraktılar. Belici de kilol fazlalaştı. Taksim jandarma karak Güreş öyle bir spordur ki gayet güç|ye taşkilâtına tahsis edil Beşizler, Kanadaya giden İn edildiler, Resim, Beşizlerin bu kabul res çalışmalarını bekliyoru 7 inşasta Perapâlasın grkasmdai lice kadar imtidad eden müsaade olunmıyacak, birer birer istimlâk ediler tır. Şimdiki itfaiye bin#s i yerinde bir bahçe pi n iti my gütere kral ve kraliçesi mi için nasıl seyahat # rasim esnasında nasıl giyindiklerini gösteriyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: