10 Haziran 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

10 Haziran 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B.G. 1 a. Tv, eN NR e e Me VA RES an Faciadan sağ kurtulan Ferhad gördüklerini anlatıyor İ Denizin dibine saplanmıştık, güverte 45 derece meyil yapmıştı. âranlıkta Şapmanın sesi yükseldi. Bir arkadaşına sesleniyordu: ““Bu ) sam baloya gideceksen yüzünü yıkamalısın... Kara içinde kalmış!,,J A bem kartulmuş Guyacaksınız, Bı — #ik etk «kurtulma odaste n - al «harından bihsedilecektir. ek anlatalım: Kurtulma Sasi içine ancak fki kişi a- HA ka F, g İİ ii alay Ali hatırda tutarak Gi. Shavın 1 Okuyunuz. - A alk Biveler, ğin fi Bu saniyeler feci olduğu en lam vericiydiler, Zira ölüm. VE kürt Sunun yanıbaşından geç. Yere Sum. Fakat tahihin ayni şan. iyimp ti arkadaşları o unutabilecek Arkama, eler, 7 iğ üni, ,Elân zamandan bahseder ta a * diyorum, Çünkü yaşadı. ık aşağı Zamanı, saniyelerini saya. “Birkenhead; da 'arını terkettiğimiz e Pk bi hava vardı. deniz üç“ teren ye gurur veren Thetis Yordu, Za tecrübeye hazır görü. ik tecrübeler, son Gün yaşıyacakmışız AN amiralliğin müzesi harika bir imtihan geçirmek imevyai HiÇ bir endişemiz yok. nlar tam bir hâkimiyetle Bünü ikinci başlangı - Sri gelmişti, O zaman bulunuyordum, (port.vuva) ile ver. dakikada üzerimde tesir ka Thetis denize ilk defa *Bolur,, Tamaş © du Mim Filhakı 3 YO, Unun iade teaksionum ari oldu. RR ii birkaçı kadar zaman > i gemini i ne ile ii Ni inin çok aşkın bir “iş ie akta olduğunu sezdim. Ale he topliyacık yerde amudi Uzin, vi ı ve saniye bana asır ka. Kayi di. Şiddetli bir sadme e yak gp Kaybettim. İleri bölmeye By üm. Doğrulmak için elime 4“ “a Yapıştım, Bu, felâketti. di olmay elik bir zaviye şeklini al. Yaşına 5 yan her şey geminin kıçın . Başlar, yuvarlanmıya başladı. da taraf su içinde in ln Bolus kumanda mevkiin . meleri ne kpa diye haykırdı. içi in te on. zabit birden fırladı, ae inden dolayı geçebilmek İeier, “mbâzlk yaptım. Bühassa Kr Üzerinden aştık. « ; > Kainek; durdurunuz, emrini ver. Ky an rd. Şimdi gemide öyle bir Meli a ime ve nelerlerin - orduk. Tek kelime söy. e Me zlnane yekdiğerimize bakı - Hayatı iz de Thetisin Akibetini ve ba, bir nızı allkadar eden feci ve a enin vukua gelmiş oldu. tik, İçinde bulunduğumuz bölmesini kapatmak için » Böçen hafta batan İngiliz deni- isinden Davis teneffüs ciham saye- olan 4 kişiden birinin hikâ- bir kamaradır. Bu kamara - vardır, Biri geminin içine açı- sabahı | ; Yi Li G. Shav kurtulduk tan sonra hastanede Fakat filen bir kompartimandan diğerine telefon ederek yekdiğerimizle teması mu. hafaza ediyorduk. Nitekim kaptan Oram bu vasıtayla: — Baş bölmeye su doldu. Bereket ver. sin içindekiler kurtuldular, dedi. Teftiş | Hatırımda kaldığına göre benim kom - partimanın şurasında burasında ampüller yordu, Geminin her tarafından 1 haberleri topladım: Anlaşılan geminin kaburgası sadmeye mukavemet etmişti, derhal benimkine bitişik kompartimanın kapısını açtım. Fakat geminin başüstü di. kilmesi neticesi şimdi o kompartiman be. nimkinin altına gelmişti. Nöbet odasıydı. İ Hâdiseden sonra ilk hayret dakikasını ge. İçiren efrad kendilerini toplamışlar, yara berelerini sarıyorlardı: — Kırık. dökük yok ya? diye sordum. | Bir nefer: — Her şey yolunda. cevabını verdi, fa- İ kat başkalarına bakmalı. İp getirdiler. Mülâzim Şapman ile mü. hendis Glenu iplere tutunarak bir teftişe indiler, Geri döndükleri zaman herkesi sağ ve salim bulduklarını söylediler, Bir konferans halinde toplandık İlk heyecan | saniyelerini müteakib ümid geri gelmişti. İçimizde Davis cihazını kullanmayı dü - şünen kimse yoktu. Bütün düşüncemiz gemiyi su üstüne çıkararak mümkün ol. duğu kadar süratle tecrübelere devam et. mekteydi. Ve iki neş'eN genç olan Şap - man ile Glenu Jâtife etmiye bile başla . mışlardı. Hattâ biri öbürüne: — Bu akşam baloya gidecek misin? di. ye soruyor, öteki: — Neden gitmiyeyim; diye mukabele ediyordu. — O halde kravatını düzeltmeli ve yü. izünü de yıkamalısın, sira sadme suratı. ni biraz karıştırmış, Kumandan Bolus gemiyi hafifletmek için pompaları işletip mazotu denize bo. şaltmak emrini veriyordu. Gemide panik eseri yoktu, Herkes vazifesi başındaydı. Aramızda derin bir sükün hüküm sürü . yordu. Yalnız tulumbaların ahengine vw. yarak yerimizde sallanıyorduk. Deniz ü. zerinde torpidoların işittikleri ilk görüL tü şüphesiz bu olacaktır. Efrad silratle a. cıktı ve ilk erzak stokunu taksim etmiye karar verdik. Bu, biskül, peynir ve ia . vuktu. Metr dötel bir kompartimandan diğerine geçemediği için taksim ameli - yesi kolay olmadı. İple tırmanarak ken - dimiz gidip alıyorduk. Kendi hesabımıza hissemize bir bud düştü. Amma doğrusu yemekten başka düşüncemiz vardı ve ga. atler geçti, Ağır hava | | rimize bir uyuşukluk çöküyordu, o zaman|na giderken görüyorsunuz. , dhazı ile birkaç kişiyi T İnsanın, ii iç bir | arkadaşlara yardım attim. Onar, onar, ay. | hatırımıza Davis i ma rı ayrı kompartımanlarda bulunuyorduk. | çıkararak gemiyi hafifletmek geldi. Şapman: — Cihan kullanalım, fakat deniz üs - tünde bizi toplıyacak vasıta var mı? di. yordu. Glonu'a: — Ne yapalım, su içinde radyo kulla. nılamaz, işaret cihazı da bozuldu cümle.! si ile şikâyet ediyordu. İlk gönüllüler Kulağımıza geldi ki kumandan Oram ile mi im Waods ilk olarak dışarı çık - mak tehlikesini göze almışlardır. Oram bir defa kurtulunca mümkün olursa kur. tulduğunu dalgıç vasıtasile bize haber verecektir. İkiside (kurtulma kamarası) na girerek gözden kayboldular. Heyecanımızı tahmin edersiniz. Hava her saniye biraz daha ağırlaşıyordu. Bu- nunla beraber torpitoların üzerimizde bu. tunup bulunmadığı hakkında OOramdan gelecek işareti beklemek mecburiyetin -| deydik. Bekledik. Bu müddet zarfında pa. niğe tululduğumuz sanılmamalıdır. Ara. mızda lâtife ile meşguldük. Bir taraftan da soğuk başlamıştı, gene birçok saatler (Devamı 10 uncu sayfada) Amerikalı yerliler İngiliz Eralı Huzurunda İngiltere kral ve kraliçesi (Amerikaya yapmakta oldukları seyahat esnasında, yerlilerle de görüşmüşlerdir. Resimde Miz SON POSTA Sayfa Lİ İngiliz denizaltısı nasıl kazaya uğradı ? istanbul zabıtasının - tarihinden e gizli kalmış bir yaprak A Ağanın havan topu Polis müdürü demek olan bostancıbaşı, imamın karısını kaçıran Yeniçeriyi nasıl bulmuş ve nasıl cezalandırmıştı? ( “Son Posta,, nın tarihi bahisler muharriri el yazması kaynaklardan tetkik ederek yazıyor ) Bir gün İstanbul zabıtası tarihi yazılır ise, bostancıbaşı Ferhad ağanın ismi üze. rinde ehemmiyetle durulacaktır sanırım, Osmanlı hükümdarlarının daimi ika. metgâhı'olan Topkapı sarayı ile, Boğazi. ginde, Haliç sahillerinde, İstanbul civa. rında ve memleketin Edirne ve Bursa gi- bi İstanbula yakm beldelerindeki padi- şahlara mahsus bütün bahçe, kasır, sahil. sarayı ve sarayların muhafazasına me. mur olan ve «Bostancı ocağı, denilen as. keri teşkilâtın en büyük zabiti olan bos. tancıbaşı, ayni zamanda payitahtın sahil lerinin muhafaza ve emniyetinden de mes'ul idi, Padişahın bindiği kayığın küreklerini bostancı neferleri çekerdi. Bostancıbaşı da, kayığın arkasmda dümen tutardı. İs. tanbul sahillerindeki bütün evlerin, sahilsarayların, bağ ve bahçelerinin, hat. tA, boş arsaların, dükkân, mağaza ve mahzenlerin kimlere aid olduğunu bil mek mecburiyetinde olan bostancıbaşılar, bu malâmatı, bir bakışta gösterecek cet. vel şeklinde defterler tanzim ederlerdi. Bunlara «Boslancıbaşı defteri» denilirdi. Bostancıbaşılar bu defterleri, kayığa bi. nerek deniz gezintisine çıktıkları zaman, padişahın önüne koyarlardı. İstanbulun üç tarafının deniz ile çev. rilmiş olması, zabıta tarafından takib edi. len, katil, hırsız, uğursuz veya uygunsuz herhangi bir suçlunun, şehrin etrafında sur bulunmasına rağmen, bilhassa gece. leyin kayık ile kaçıp izini kaybetlirmesi. ne yardım ediyordu. Binaâen, deniz zabı. tası vazifesini gören bostancılar ile bos. İ tancıbaşının şehri daimi surette pek sıkı muhafaza etmeleri Jâzımdı. Bundan baş. ka, Yenikapı ve Kumkapı tarafları, Bah. çekapıdan Cibaliye kadar olan sahü par. çası, Galata ci de ise, Meyit iskelesin. den başlıyan kalafat yerleri, Galata, Töp. vuca sığmıyan külhanbeylerinin, ipten, kazıktan kurtulmuş baldırı çıplak ve ser. serilerinin, katil hırsızların bilhassa ge 1, barındıkları yerlerdi. İs. tanbulun birer haşerat yatağı ve fısk ve fücur kaynağı olan batakhane kahveh3. neleri, meyhaneleri, kayıkhane ve bekâr odaları hep buralarda idi . Bunların da kontrol ve inzibatından bostancıbaşı ile neferleri mes'uldü. Hicri 1004 yılında, bostancıbaşı olan Ferhad ağa, muazzam İstanbul şehrinin inzibat ve asayişini bir hayli bozuk bul muş idi. Fakat, İstanbulun en namlı ser. serilerinin, işi gücü fesad ve şenaşt olan belli başlı zorbalarının kafalarını aman. sız bir şiddetle ezmiş, her çeşid uygun. suzlukların ve tecavüzlerin önüne geçme. ğe muvaffak olmuştu. O devrin değerli müverrihi Selânikli Mustafa, kendisinden bahsederken «iki cihanda yüzü ak olsun» diyor. İstanbul haramzadeleri, Ferhad ağanın, yüzünü görmek şöyle dursun, adımı işitince, bir | fare deliği bin altına, kaçıp girienecek yer | ararlardı. | 1004 yılında, Ferhad ağanın işe henüz an sıralarda idi, İstanbulda bir & mamın gayet genç ve güzel olan karısını kandırıp Kaçırmışlardı. Kaçıran da, ye. niçeri ocağından kovulmuş azılı serseri. lerden biri idi, Evi barkı olmıyan bü ye. niçeri, imamın genç karısını, dalma ya - nında bulundurabilmek için, ona bir kat erkek esvabı almış, saçlarmı kestirmiş, bir delikanlı kıyafetine sokarak, pervasız ve korkusuz, her gittiği yere ardınca gez. dirmeğe başlamıştı. Kadın ve âşıkı olan hane, Fındıklı sahilleri İstanbulun ele &. | had ağanın ayaklarına kapanarak şikâyet etmişti. Ferhad ağa da bostancı neferleri, ini takım takım İstanbulun dört bir tara, | fana salarak, yanında güzel bir delikanlı lile gezen şu şekilde bir yeniçeri zorbası. nın nerede bulunursa bulunsun derhal yakalanmasını emretmişti, Ve çok geç, memiş, serseri âşık ile imamın erkek kıya fetindeki genç karısı Üsküdarda ele geç. mişlerdi. Ferhad ağa her ikisini de Tophaneye götürdü. Tophane meydanında halk or. tasında bir divan kurdu. Evvelâ serseri. nin yanındaki delikanlıyı alenen isticvab etti. Genç, her şeyi itiraf etti, Kendisinin kadın olduğunu, filân imamın karısı ol duğunu, bu yeniçeriyi sevdiğini ve onun tarafından da kaçırıldığını birbir söyledi, Bunun üzerine, Ferhad ağı meydana bir havan topu getirtti Zorbayı çırıl çıp. lak soydu ve yağlı paçavralara sararak topun ağzına olurttu, Sonra da topa ateş verdi Halk, bu korkunç ve şimdiye kadar görmediği idam Gezası karşısında dehşet içinde kaldı Selânikli Mustafa efendi: «Ferhad ağa zamanında bostancı oğlanları fevkalSde edebli ve mazbut idiler» diyor. Biz buna: <İsterler ise edebli ve mazbut olmasın. lar. Havan topu ne güne duruyor! di. yebiliriz. Reşad Ekrem Seren emesmmesuasunasaneensan sonses, | Bir mükâfat için 30 bin i Kilometre yol i Kateden adam İ İngilterede Donningparkta İngiliz Mor, iris otomobilleri ile en uzak mesafeden gelenler arasında yapılan müsabakada, meşhur Vikers elektrik kumpanyasının Şanghay sitesinde çalışan Jolley ismindş bir zat 1935 modeli bir Morris otomobili ile takriben 30 bin kilometre katederek İngiltereye varmış ve birincilik mükâfa, tını kazanmıştır. Otamobil meraklısı, Hindi Çiniden, Si, yam, Burma, Hindistan, İrandan dolaşa, rak, Balkanları, Almanya ve Belçikayı a, şarak memleketine gelmiştir. Holivudda Uzun tırnak Modası çıktı WEE Holivudda uzun tırnak modası şalgın bir hal almıştır. Takma tırnaklar takıl . 'dığı gibi, aylarca ve türlü türlü itinale tırnak uzatan artistlere, genç kızlara rast. Janmaktadır, Bu uzun tımakları iyi bir iyi | faza etmek için de eyrıca hava ağırlaşı, 4 lerinden birini, kralın huzuru.|serseriyi tanıyanlardan biri imama haber | surette muh, : e ilen ie şili a “İvermiş, imam da gidip bostancıbaşı Per.| ders veren müesseseler türemiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: