18 Haziran 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

18 Haziran 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Z 5 eg medi 2 A yaza h va ka kısmın hulâsası #örlerin hülâsası, şu: DE bügün, devlet hazinesinde beş ir, : i ve devlet rienlinin İsraf ve sefahat hü - avam tabakasına 14 sie il pi 4s 25 3 İE EZEZİZ, ri Xi, nihayet pa - büyük felâket! Ve bu acı hakikst karşı- 1 kalarak, Hrkaı Saadet dalresine iri Ası çarçabuk müstecab 0- imam sonra padişaha felç (Aygır imam) isminde bi- Meles ettirmek için yanına ii e Barın hin meli nazarları, Aygır i - ayy ite 've telâş ile parlayan na- A iy karşılaşmıştı. Saray hayatı - iniz Ve tabashusları arasnda ye - a AR İmam: Me ön Devletiim.. hâşa ki kendi- ane yorarsınız. o Ümmeti İri ne kastınız var ki, seferi gür edersiniz. Rabbim; u - ur, esin... Mademki ferman * Birkaç sureişerif kıraat e - Diye, le ali verir. İban abanlık yaptıktan son Yaktığı Üzerine soma aitm işlemeli “le ok, bine diz çökerek: yüksek lamıştı. a başi Sar * teni bir a esine hazin ve ma- dai Vardı. Saray oerkâim, e atlara erke toplanmışlar, endişe GİMleleri,, bi mi ire bakışarak k- 1208 senesi) Receb ayının y ü Di Birinci Sultan Selim Mane değişmiyen bir âdet ir tay re İki gün sonra (1) bü- Kay tana ve merasimle (Surref Tük, rae edilecekti. Sarayın bu alana ainde, padişahın biz- kep “emdi. Fakat; artık ya- atin aku amıyacak ve başucunda ko, ulacak kadar ölüme yaklaş - b? rn tp ta bu merasime ame be vaziyet karşısında mi düşünüp dururlarken; * harem dairesinden: » Aygır tmamın'nefesi te- iz; hoşhâl oldular. ile silâhtarbaşıyı huzurla - buyurdular. havadis intişar etti. Sarayın ahval ve vaziyeti de- Şİİ, 7 o 7 # E (e 3 Meşhed merasimin usul ve ni- yapılacağına kanaat geldi. biraz sonra, Silâhtarağası Yahya efendi saray erkânını k, hasta padişahta büyük bir indüğünü tebşir ettik - . ata 45 hazırlık görülsün. Mutad 2€- İ vetnamele gönderilsin. Dev - efendimiz. Surrei o hümayunun hacım ferman buyurdular. Üre birdenbire bozulu - her tarafta hummalı bir : bu faaliyet devam eder- da dilden dile bir yordu. Ölüm haline gi- tesirli nefesi ile şifayab İce ayının 18 ini günü! bi. AE YAZAN: -İfatı şâhâne)ye mazhar olarak haiz ol- “yeblgenizi biran bile başımız -/* ATİCE SULTAN Pl A AŞ Aygır imamın nefesi eden Aygır imamın, son derecede (ilti- duğu (Üsküdar mollası) rütbesinin (Mekke mollalığı) payesine terfi edil- Tayun) dan çıkan Aygır imam bu bü- yük iltifatın verdiği gurur ile etrafına azametli tebessümler saçıyor; tebrik i- çin eteklerine sarılan saray ağalarına kesesindeki çil kuruşları saçarken : — Köttehorlar!. İmdi bununla iktifa edin. Ulema akçesi uğurludur. İnşallah siz de feyziyab olursunuz. Aygır imam, birdenbire alıp yürü - müştü. Birkaç saat evvel, sarayın alelâ- de erkânından olduğu ha'de, talih ve tesadüfün sevki ile bu birkaç saat zar- fındâ büyük bir mümtaziyet kesbetmiş- ti, * Ertesi sabah, (Kubbe altı) nın önün“ deki (Divan yeri) hazırlanmıştı. Gece vakti, meş'alelerin kızıl asıkları arasın- da kurulan çadırlara ipekli sedirler dö-| şenmiş; padişahın oturacağı taht ta ha- zineden çıkarılmıştı. Usulden olduğu için, daha seher vak- ti, defterdar ve nisancı efendiler erkân kürkleri giymiş oldukları halde divan yerine gelmislerdi. Biraz sonra da. tes- rifati efendi ile reisiü'kütab efendi gelerek bunlara iltihak etmişti. Daha erkenden, (Orta kanı) ile (Ba- büssüade)nin srasındaki (Alay meyda- m) bir mahşer haline girmişti. Kafileler halinde gelen devlet erkü- nı. tesrifatn dahil olan ülema, mesavih, in camilerin imam ve hatibleri, dler. Nakibler, Ocak ağaları, es- raf, muteberan ve saireden mürekkeb olan muatzam. bir insan kütlesi, usul ve tesrifat mucibince, yerli yerlerine diritmislerdi. Vakit öğleve vaklasmıstı. Mevdanda (Selâm taslarılnım vanında duran (Se- lâm ağaları), vüksek sesle selâm almı- ya baslamıslardı. İkişiye cevrilmisti. Bunun biri, sadar#t kaymakamı Salih vasa (2), diğeri de şevhislâm Kâmil efendi idi. Bunlar da merasimle meydanı seçe- rek padişaha mahsus alan (Otağı hü - mavun)e #irmisler. Tahtın sağ ve sol tarafındaki ipek ve'sirma işlemeli se- dirlere yerleşmişlerdi. Her tarafta, elmas ve mine İşlemeli bohurdanlar içinde bohurlar ve öd a - Zaçları yapıyordu... Ellerinde gül ab- Bütün başlar. Orta kanıdan riren iki |" Son Posta'nın tefrixası: 140 Baron de Tott' un halıralai Akkâdan ayrıldıktan sonra Padişahın bayrağına Suriyede her yerden az ehem- miyet veriliyordu. Cezar Ahmed paşa işte burada o kadar zâf içinde idi Terciime eden: Hüssyiı Cahid Yalçın Ticaret bilhassa pamuk üzerindedir. nan dağında Ikamçi eden, Menvalılar Pamuğun © cinsi (o çifiçiler (| çekirdeği | Dürziler kadar kalabalık değildirler. Fa» ayırmak zahmetini istiyar etmekten vaz | kat olurdukları hiserlar onları çarçabuk geçmeden evvel daha iyi idi. ayaklanmağ sevkediyor ve tedib edilme,, Seide'e gitmek için Akkâdan ayrıldım. | lerini müşkül hale solkuyor.Her dağ tepesi Kralın general konsolosu bu şehirde ika. | bir kale demektir, Her arazi sahibi bir bü. met eder. Bu şehir âdeta bizim Suriye ti. | yük vassaldir, Ali mezhebinin ahkâmanâ caretimizin merkezi gibidir. Burada, pa - | Mülüassıbane surette bağlı olan bu ka. dişaha aid bir harb gemisinin yanında de. | vim Sünnilerden bilhassa nefret eder. Fır. mirledik. Bunun kaptanı bize karşı neza.|sat bulunca onları insafsızca öldücürler. ket göstermek zahmetini pek ihtiyar ot.) Menvalılakın dağlarından ve arazile. için her sene bir buçuk saatten fazla| medi. Paşanın emri üzerin kalenin de bu | rinden istifade edebilmeleri işin senevi 200 sürerdi. Fakat, şimdi padişahın ZÂT! | nezaketi esirgemiş olduğunu yukarıda) kese vergi vermeleri kararlaşmışlır. Fa. her dakika biraz daha arttığı için acele | söylemiştim, Fakat Cezarın tahmin ede .| kat menfaat cihetini temine ehemmiyet edilmiş. (Hicaz Emiri)ne gönderilecek | mediği bir şey vardı. İstanbulda bulun . | verirlerse de borçlarını ödemeğe yanaş. para ve emanetleri ihtiva eden meşin |duğum sırada bir Türk «Caravellen nin mazlar. O surette ki gerek Dürzüler, ge. torbalar (Sürte emini)ne teslim edil |i1$asina nezaret etmiştim. Bu geminin yek sıkıştırılmaları ayni derecede müşkül dikten, ve bu emanetleri taşıyacak O- bütün toplarını ben döktürmüşlüm. Kap. olan. Menvalılar paşanın otoritesini dar lan sırma işlemeli (Mehmeli şerif) i bi bii sayemde terfi etmişti. Babıâ. bir yere münhasır bırakacak Seide hal « hâmil olan deve ortada üç defa gezdiri Bi Güre det yaşi lir ba. 1 yükünü daha ağır bir hale sokmuş « : $ il ” mi bu idi, mi süva - . dikten sona merusime hitam verilmiş- sisi benim efrögates de bulunduğumu he. Soide ile AMA şehirleri afasında, mağ gi ber alir almaz, birçok nezaket gösterdi |hur Tyr (Sur) şehri görülüyor. Menva Padisah, artik doğruca (Haremi hü -| Ona Seide paşasının müstakil (surette kiların şefine tWbidir. Gemiciliğin bu be. mayun)a gvdet edip yatağına girebilir- | hareket etmesi kendisini kralın bayrağına | $İĞİ hâlâ Suriyenin en iyi limanı olmak « di. Fakat o anda ölümle pençeleşen ih- daha ziyade hürmet ve riayet göstermeğe | 81 müstefid bulunmaktadır, Fakat Sel n kalbine gizli bir Sövketmesi lâzım geleceğini histeltirmeyi!de ticaretinin ele geçirmiş olduğu biraz “. Kendisi tahtını bira- | muvafık buldum. Çürikü padişahın bay. tütün ve hububat bamülesi, Surun &rze « kıp içeri girerse, oraya toplanmış olan |Yağına Suriyede de her yerden az ehem- ir e ticaret mevzularıdır, devlet erkân, ulema ve saire, derhal pmiyet veriliyordu. Bunun üzerine der - Gi a Ve getirdikleri bir mik. oradaki gehzadelerden birini tahta o: |hal dokuz pare top atmak suretile cevab | çar iplikleri çe ali Bu bartüp” kendisine (bi'ni) edebilirlerdi;| veri. Biz de, kemdisine mukabele ettik.) yak ider (1) e Ölüm karşısında bile saltanat hırsını| Süvari sonra beni görmek için konsolosun |“ yzim güccarları i Nİ © İyanına geldi. İhmalinde, li ” ımız paşanın taaddile bırakmıyan hükümdar, derhal başını|,.... pri ai dolayı mazeret |yinden masun kalmamışlarsı bunun se. oğullarına çevirmiş. kli eki gemisine davet eyledi.| babi henüz onu korkutacak derecede me. (Arkası var) jemiye çıkarken davet ederken beni se-| tanet gösterememiş olmalarıdır. Bu vali ri lâmladılar. Bu toplar paşa için yeni bir üzüntü sebebi oldu. Çürlü “Türk siva -| çan zade isede edebe eta | bi paşaya ayni derecede hürmet eseri |olursa halkın hiddeti yüzünden maruz göstermiyordu. Paşa, yeni bir hakarete| kalacağı tehlikeyi bilmemezlik edemez. maruz kalmamak için limana gece gir .| Sekleden ayrıldıktan sonra, «frögales, meyi tercih etti. Baron Durfori de küçük | kıyı sıra yürüdü ve Berut körfezinde bir filoyu güneş doğarken selâmlattı, Ceza.|iki kayanın teşkil ettiği siper arkasında rın. hiç beklemediği bu nezaket ona ken. | demirledi. Bu şehir yarımada şeklinde disine Akkâda Seidede olduğundan ziyade | denize doğru ilerliyen bir toprak parçası iyi muamele göstereceğimi ümid ettirdi.| üzerinde bina edilmiştir, Üstündeki tepe Beni tekrar nezdine davet etki, Ayni za | bir sam ormanı ile süslüdür. Şebri ihata manda bana gayet güzel bir kürk hazır ,| eden bahçelerin letafeti ve tenevvüü, bü. İlatmış okluğunu da haber verdiler, Fa ,| Trada teneffüs edilen sal höva birçok halkı İkat ben Cezardan ehemmiyetsiz iltifatlar | <Detmiştir. görmekten ziyade onu istihfaf etmek su. retile daha ziyade ehemmiyet kesbedece. ğime kani olduğum için ilk kararımı hiç değiştirmedim. Bu hatıraları yazmağa başlarken ken- dime tayin etmiş olduğum hedefi yerine getinmek arzusu da Cezarın karekterini ve ona karşı takib ettiğim hattı hareketi ta. — rafında, iki oğlu, şehzade Mustafa ile şehzade Mahmud duruyordu. Şehzade Mustafa, oldukça yetişmiş, gürbüz bir delikanlı idi. Fakat şehzade Mahmud, henüz çocuk sayılacak bir yaşta idi. Veliah& şehzade Selimden eser gö - rülmüyördu. Çiirkü o, tam yedi sene- denberi (Kafes) denilen veliahd daire- sinde mahpus bulunuyordu. XYamlacak (Surre) merasimi, uzun bir takım usul ve erkâna tâbi olduğu Bir cevab: Penerbahçe: 'T, 8: Haklısıniz. Tekerrür et- memesine çalışılacaktır. “Daima genç (Arkası var) (1) Hiç bir zaman bir şeyi takdir ede ede vergiyi de vermemeyi de bilmiyen Türk bü. kümetini bu vakıa pek güzel tasvir edebilir, Seide'de yerleşmiş olan bir Fransız o tüccarı umumi pazara riyaset eder. Milletin hizme « tünde bulunan yeniçeriler orada zabıta İş « lerini görürler. Bizim tüccarımızın slmsarla- danlarla dolaşan iç ağaları, davetlilerin ellerine gülsuları serpivorlar.. kıvmet- tar hokkalar içinde baharlı tatlılar, ak tm ve gümüs zarflı fincanlarla kahve- ler ikram ediyorlardı. Öğle vakti yaklaşmıştı. Birdenbire, (Babüssüade)nin önün - dek! ağalar, çavuşlar, silâhlarlar ve ka- pıcılar birbirine karışmış: alkış ağaları; — Maşaallaaah.. âleyke âvnüllah... Diye, alkış tutmıya başlamışlardı. Hasta padişah, kamdan görünmüştü. Bitab vücwdü, kollarına girmiş olan kızlarağası İdris ağa ile silâhterbaşı Arnavud Yahya efendinin arasında sü- rükleniyordu. Uzun ve bembeyaz saka- Tı, onun artık kadide dönen solgun ve bezgin çehresine derin bir hüzün ver- mişti. Hükümdar ve halife sıfatile al - kışlanan bu adam, şu anda bir canh ce- nazeden başka bir şey değildi. Fakat, saltanat hırsı le titriyen bu ihtiyar Os- man oğlu, ölümle pençeleşe pençeleşe yatağından kalkarak buraya kadar gel- miş, kendisini (kullarına) zinde gös- termek için bütün kuvvetini sarfetmiş- ti. Lâkin, dakikalar geçtikçe, hasta ve ihtiyar hükümdarın zâfı artıyor, meli ve muhtazar nazarlarını etrafına geçdi- rirken, artık sik sık nefes alıyordu. Güçlükle oturabildiği tahtın sağ ta- (2) Sadrazım Kora Yusuf paşa (Serdarı ekrem) sıfatile harbde bulunuyordu. r ipliklere fiat tayin ederler. Memleket hal- kı ve oldukça ecnebiler bunları satın alamaş Jar. Bunun kadar kat'i bir aşikâr bir inhi - sar tasavvar edilemez. Fakat halk nezdinde evvelden tesssüs etmiştir ki hükümet eğer bie teşebbüs etse bir isyan çıkar. rifle beni sevleetmiştir. Beşeriyete saldı - Tan, bulunduğu vilâyeti zulme garkeden jve #i senedenberi padişaha aid varidatı | biperva nezdinde sakoyan bu aslan bir ecnebi tarafından tezlil edilirse ve ne €- mir almiş olduğunu bilmediği bir fr& gate korkusundan hiç bir husumet eseri göstermeğe cesaret edemezse ne kadar zâf içinde bulunduğu göze çarpmış o. Jar, Ayi zamanda maiyetindeki memur. Osmanlı imparatorluğu bu levha içinde kendisini gösterir. Fekkden Sidon denilen Seide şehri Suri. ye sabilinin üzerinde, Lübnan ve Anti «İl Yibnan dağlarının eteğine kâlindir. Cenub kısmında Menvalılar ve şimal kısmında Dürziler sahil boyunca devam eden sira dağlara sakindirler. Bunlar OBabiâlinin kendilerini itaat altına almak için sarfet. tiği muhtelif gayretlere rağmen istiklâl! Kadın güzelliğinin sihrini terkibinde| rini muhafaza etmişlerdir. Dürer e i saklıyan en ciddi ve şayanı itimad marka. |, sin ai 5 * 4 | erlaşmaş vergiyi tediye hı dır, Genç ve ihtiyar bütün kadınlar için | dalma muti davranmazlar at e zaruri bir ihtiyaçta. Cildin letafet paşası, kendi arazisinin emmi i ba ve taravetini arttırır. Yağlı, yağsız. Vel, aa, de YERE acibadem cinsleri vardır. Ye ya kaim mecburiyetin: unur, Eksir Balsamin Kanzukl iahribden kurtulmak için bulunan bu ça. (22 Cildin daimi yumuşaklığını temin eder.| ne vergilerin tahsilini temine kâfi de Yüzdeki çil ve lekeleri alır, Sivileeleri ta. | gikiir, Bu medburi icar tedbiri bir takım mamen izale eder. Traştan sonra cilde | kuvgalara sebeb oluyor. İşin teferrüatı |) Türk borcu 1 peşin Iâtif bir serinlik verir. gok kore meselenin esasını da tesir ede. * O? iç İngiliz KANZUK eczanesi rek oru değiştiriyor. Seldeden Akkâya ll ?* z Beyoğlu İstanbul varıncıya kadar olan mesafede, Aniilüb. © İngiliz Kanzuk eczanesi müstahzaratırdan Krem Balsamin KANZUK Eksir Balsamin KANZUK isimli 2 şaheseri, -bütün dünyanm en mükemmel güzellik müstahzarlarıdır. Ötedenberi memleketimiz kibar âleminin takdirine mazhar olmuştur. Krem Balsamin Kanzuk Ankara borsası Açılış - Kapanış fiatları 17- 6-989

Bu sayıdan diğer sayfalar: