3 Ağustos 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

3 Ağustos 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ein menin Çar üşesi EM ahkemelehdel ASARI ATİKA e ei m ; cnebi dostum, bir taş bina -f dibine oturmuş bir çocuk elindeki çiviyle nım önünde durdu. Bâktı. çok | düvarı oyuyordu. Bir araba duvarı ha - dikkatli baktı, ben de baktım: Gördük - ai sg şekilde bir kenara yaslandı. i z layaca - | FIİMaŞtI. yel anlatmaya: Şebin bay Ee Ecnebi dostum baktı baktı ve bana Kiremidler arasmdan otlar bitmişti, | ordu Duvar? er yer yıkılmıştı. Üst) © e pik ıvarların swası yer yer yıkılmıştı. i < esk'den kalmış oldü- kat pencerelerden birinde çocuk bezleri |, Pu biosnm. çök 2 burutuluyordu. Gölgesinde oturanlar) Sunu Ve bU Yüzden yıktırılmadığını bili. Şapka modası Kahini beli mahküm edildi Davacı kadın kocasının cezalandırılmasını istedi, mah- keme suçluyu hapse ve para cezasına mahküm etti | İ | ii yordum. Fakat hakfketi şöyliyamezdim. eşlelt insanlar olacaklar ki içeriden bir| Yaran söylemiye mecburd gramofon sesi geliyordu. Onun yanm - — Bülmiyoruml daki pencerede bir oturak vardı. Otura - De edu: ğın yanında oturan üç yaşlarında kadar > ” ii — Neye yıktırmıyorlar? bir çocuk bize dilini çıkarıyordu. ea ktırmaları Jâzım, AK kata baktım: e 3 Bu sefer doğru söylüyordum. Çün«ü Bir pencerede olmıyan yok. Eski pa -| bu halde muhafaza edilen bir eski eser buç, birkaç baş sarımsak, bir torba.. ve | ha muhafaza edilmiş, ha yıktırılmış mü- bir sürahi. Onun yanındaki pencere her idi, Dayak güden mg Si yare et el mez 1 ulüsi ml üm di) Tİ | Bunları biliyor mu idiniz? | cak ki, bir at başını uzatmıştı. Duvarın Dünyayı devredecek adam savi | Dünyanın en uzun köprüsü Saatte dört ki « z Dünyanm en w Jometre sürat ile 0) Z am köprüsü A - ve gece gündü WEz merikada © Onk - yürümek çertile <— İland ile San Fran- bir adamın dün- S OZ <İsleko © arsğndeki yayı 415 günde do p köprüdü Boyu Jaşabileceği anla” on beş kilometre gılmıştır. İdir. Geceleri iki * milyon mum kuvvetinde elekirik ile ten- Kâğıd bardak va tabaklar vir gmekteeir. Köprüden yaya olarak Sövyet Rosya - ancak üç saatte geçilmektedir. da kâğıddan ta - bak, köse bardak * e Balzac nasıl yazardı? dır. Bu fabrikalar Meşhur Fran - gece o gündüzlü sz muharrirle - çalışmaktadırlar. rinde 1987 senesinde bu fsbrikalar piyasaya | çok ori zi yazma vardı. Balzaç ya - zılarını tek sayfa- lara yazar veyaz- Nİ dıkça arkasına fırlatırdı. Öğle vakti hiz- metçisi bu kâğıdları toplar ve matbaacı - 48,000,000 kid bardak çıkarmışlardır. * Köpeği ile beraber ayni yere gömülen Kral küti Kral» adını vermiştir. Çok sevdi. ği köpeğile beraber «Mili Mabed: e gömülmüş, ve mabedde kendisile be - raber köpeğinin de heykeli yapılmış -! Holanda Krah William'a tarih «Sü -İtır. Sevdiği bir genç kız İstanbuldan belki temelli, belki muyskkaten ayrı larak ebeveyni ile Ankaraya gidiyor, Bay Z. T. de Pendikte inmek üzere «yni trene binmiştir. Bu kısa mesafe Yi katederken kızı görüyor, kız fından ailesine gösterildiğini görüyor ve sonra kızın annesi yakud halası ko- ridora çıkmeca bükmediyorum ki, ken- sile konuşmak arsusundadırlar, De Mkanlı çekiniyor, şimdi ise çekindiği- Kendisini bedbaht Sanan bir genç Bay «2. T.> nin yolladığı taahhüdlü bir mektub bana çok eski zamanlara 8id bir hatıramı hatırlattı: Bir gün kontrolum altında yaşa makta olan bir genç erkeğin muhtıra defterin! bulmuştum. Okumaya hek- kım olup olmadığı noktası üzerinde epeyce tereddüd ettikten sonra bir göz İturmak ta feni Sıyah kadife; yaz şapka'arında da sık sık görülüyor. Parlakuğı yüze bü” tün diğer siyahlardan çok (yaraştığı için olacak... Bu siyahlığa bazan başka bir renk katılıyor. Siyah elbise üstünden giyin- ce, bu, zaruridir. Fakat renkli elbise- lerle giyilen kadifeye renk katmamak daha iyi olur. Dümdüz ve parlak si - yahlık; kadın tenini daha beyaz ve da- ha taze gösterir. Her kadın bilmelidir Sebzeleri tnümkün olduğu kadar in- ce sâyunuz. Çünkü: En fazla kalori kabuklarında ve kabuğa en yakın olan kısımlarındadır. Kabuğu atmak zaru - reti olunca hiç değilse kalın kalın soy- mamalı ki kalori az kaybedilsin. * Çürüğe pek ehemmiyet vermeyiz. Düştük, bir yerimizi çarpık mı git - tikçe moraran lekenin kendiliğinden geçeceğini düşünür, aldırmayız. Hele yüzümüzde değilse aldırış bile etme - yiz. Yüzümüzde ise... O vakit güzeli. ğimizi bozuyor diye bizi biraz düşün - dürür, Ona da akkat gözile baktı- ğımız için pek üzülmeyiz. Halbuki: Çü- rüyen yetde bazan umulmadık ârızalar meselâ bir iltihab başlıyabilir. Bunun için moraran yeri derhal zeytin yağile oğuşturmalı, sonra alkolle karışık su ile soğuk kompres yapmahdır. Bu kom- presi bir bandla yerine bağlamalıdır. Bu tedbir, hem tehlikenin önünü alır. Hem de çürüğün geçireceği uzun İsti. haleleri hızlaştırır az zamanda £ırmızı lıktan morluğa, sarıya, yeşile, maviye ve nihayet griye dönüp tenin tabii ren- gini almasım temin eder. Küçükayasofyada oturan, karısı Kad riyeyi döven, sonra da sustalı çakı çe- kerek tehdid eden Nejadn muhake » mesine dün asliye 4 üncü cezada bekıl- mıştır. Cereyan eden muhakemeye nazaran hâdise şudur: Kadriye ile Nejad beş altı seneden * çimsizlik hâdiseleri eksik değildir. Evvelki gece eve geç ve biraz da sar- hoş olarak gelen suçlu Nejad, yatağa sigarasını söndürmeden yatmış bu sı - rada bir yangın ihtimalini hatırlatan karısına hiddetlenerek: — «Yangın çıkarsa çıkar sen ne ka- rışıyorsun» demiş, ve daha bazı sebeb- ler ileri sürerek kadını dövmeğe baş - lamıştır. Kadriyenin feryad: üzerine evin di- ğer odalarında uyumakta bulunan an. nesi ve kız kardeşleri uyanmışlar, ve keyfiyetten polisi haberdar etmişler - dir. Bu arada Nejad karısmı sustalı çakı ile de tehdid etmiştir. Dünkü muhakemede davacı Kadriye hâdiseyi anlatmış, dayak esnasında yır beri evlidirler. Karı koca arâsında ge-|! mahalle bekçisi Aliyi tahkir eden Kâ « zım ve Ferid adında iki arkadaş, dün asliye 4 üncü ceza mahkemesine sev * kolunmuşlardır. 4 İddiaya nazaran, suçlular son dere ce sarhoş oldukları halde evvelki ge * ce Ahmedin sokâk kapısını çalmışlar ve kapıyı açan Ahmede Ağavni ismim de bir kâdını sormuşlardır. Ahmed, böyle bir kadını tanımadı ğın: söylemişse de, Kâzım ve Ferid: — «Hayır, burası Ağavninin evidir İçeri gireceğiz.» demişlerdir. Sarhoşlara meram anlatamıyan Al med o sırada vak'a mahalline gelmek” te olan bekçi Aliye suçluları teslim et mek istemişse de, bu sefer bekçiyi †vazife halinde hakaret etmeğ başla « mışlardır. Bir aralık suçlulardan Kâ « zım bekçinin yakasına yapışmıştır. Dünkü duruşmada her iki suçlu da | bu hareketlerini inkâr etmişlerdir. Şhidler hâdidevi anlatmışlar. Müd ğ detumumi ker ikisinin de cezalandır.) | malarinı ve Kâzımın tevkifini istemiş tir. Muhakeme müdafaa için başka bi güne bırakılmıştır. tılan çamaşırlarını mahkemeye göste“ rerek kocasının cezalandırılmasını is - Bir hırsız beş ay hapse temistir. mahküm edildi Dinlenen şahidler de vak'ayı teyid) Ayni evde oturdukları Zehra ismin | etmislerdir. de bir kadının odasına girerek kadi Neticede; sucu sabit görülen Nejadın İnın 9 madeni altın, ve 57 kâğıd liras» karısını dövdüğünden 29 lira para ce-İn; çalan İbrahim oğlu İsmailin muha | zasma ve tehdid ettiğinden dolayı da |kemesine dün asliye 3 üncü ceza mal bes ün hapsine karar verilmiştir. kemesinde devam edilmiş ve karani Bir mahalle bekçis'ne hakaret | bağlanmış ld Sı bit görülen İsmail $ edenler mahkemeye verildiler İse mahküm edilmiş ve o kadar müd Evvelki gece Gzlatasaravda Yeniçar- İdetle de umumi emniyet nezaretinde şıda 66 numaralı evde oturan Ahmedleİ bulundurulmasına karar verilmiştir. Poliste : Toplentıler: Bir amele kolunu makineye kaptırdı! Fatih Halkevinde Fanfar dersleri Çırçırda İbadhane sokağında 15 nu-İ Path Halkevinden: Evimiz, Fanfar heye- maralı evde oturan ve Orta hanında! tine yeniden telebe kaydına başlanmıştır Abdinin çivi fabrikasında çalışan Sa ») Muktedir bir hocanın çalıştırdığı bu grupta v id oğlu Lütfullah, iş strasında kolunu |yer almak #steyenlerin hergün saat 9 dan 4 makineye kaptırarak yaralanmıştır. o |21 e kadar Evimizin Fatihteki Merkez bi “ | Yaralı işçi Cerrahpaşa (hastanesine | masına gelerek kapdolunmaları, İ sl * Arı sokmasına karşı ne yapmalıdır? Yapilacak ilk şey arının iğnesini diği yerden çıkarmaktır. Çünkü: zehiri bulunabilir. İğneyi tırnakla belk' çıkarabilirsiniz. Fakat cımbızla çikar. sanız daha !yi edersini Ondan sonra bir 1 diyod sürersiniz. Yahud sirkeli su ile silersiniz. Soğanın veya sarmısağın içile uğuş- eğildir. Eğer bir değil birçok arının bücu - müna uğrarsenız yeraları birer birer dediğimiz gibi temizlersiniz. Ondan damla tentür - tuzlu veya attım. Hep: — «Bugün gene evlerinm önünden geçtim, balkondaydı, beni görünce * dikkat etti; Yahud: — Muhakkak ki, o da benimle 3lğ- ne nadim. Ankaraya gidip hukiki va- ziyeti anlamak arsusundadır. Tahmin ve tefsiri doğru mu, değil mi? Hem evet, hem de Bayır demeli, Herhalde kat'i bir hüküm vermek im- künsızdır. kadardır, aksi takdirde bugün Beyoğ- hı caddesinde karşılaştığımız ozaman gülümsemeyecekti> şeklinde cümleler. Je doluydu ve nihayet bir yerinde de: ; — «Bugün beni annesine gösterdi, © Bakkımda uzun uzadıya bir şeyler an- © dat, demişti, © Bu bahsi geçen kızla, ailesile çok yakından tanışıyordum, aramızda de rin bir hususiyet te vardı, meselenin mahiyetini anlamak İstedim ve anla» dım ki, kız bu delikanlının sadece sa: dakor ceketine dikkat etmiştir. Seven gencin muhayyilesi ro: nmkinden de geniştir, vak'ayı ter men icad etmese dahi süsler, kendi arzusuna göre tefsir eder. Bönce Bay Z. T. de bu vaziyettedir; Bay Z. T. nin başından küçük sergüzeşt geçmiştir. Kız ebeveynine bu sergüzeşti anlatmış olabilir, büş- bütün başka bir dille genç adamdan bahsetmiş olması da mümkündür. De- dim ya seven gencin muhayyilesi dal. ma kuvvetli olür, genç kızın mesele fe hiç alâkadar olmıyan bir hareketin. den büsbütün başka manalar çıkar mış olmasını daima hatırda tutmalı dır. Neticeye gelelim: Bay Z. 'T. ye ilk mektubunda ver. miş olduğum nasihatte ısrar o ediyo- Tum: İstanbulda veya Ankarada mek- tubla değil, şifahen genç kızla temasa gelmektir, hakikati anlatıp #fkvini sor- makta hiçbir mahzur yoktur. Bilâha- re takib edilecek yol dalma normal 9- Jam yoldur. TEYZE sonra zehire karşı durabilmek için al. kollü bir icki içmelisiniz. Amerikada viski, Avusturalvada Şampanya, Bor - do şarabı, cenubi Amerikada rom içer- ler. Hanrisi o dakikada elinize geçerse durmayın. için. kaldırılmıştır. Bir tramvay ihtiyar bir kadına çarptı Dün vatman Mehmedin idaresindeki 127 numaralı tramvay arabası-Galata- saraydan Şişliye gitmekte iken yolun karşı tarafma geçmek isteyen ve Yeni- arşıda oturan 70 yaşlarında Kalyopi- ve çarparak vücudünün mübtelif yer- 'erinden ağır surelle yaralamıştır. Yaralı kadın Beyoğlu hastanesine kaldırılmıştır. Suçlu vatman yakalan. mıştır. Bir otomobil bir adama çarptı Zincirlikuyuda oturan Nazım dün, Büyükdere yolunda giden süt araba - »na binmek üzere iken, aksi istika - Bir amele bir motör tamir ederken düşüp yaralandı Ayvansarayda Kalafatcı Yahya us * tanın yanında çalışan Ooamele Hasa tamir edilmekte olan deniz motörünün iskelesinden düşmüş ve ayağından ya« | ralanmıştır. Yaralı tedavi altına alım mıştır. Bir kadın köprü merdivenlerinden o | düştü. <a Boyaciköyünde Sezaibey sokağında si) oturan Mari, dün köprünün Boğaziçi iskelesinde vapura yetişmek Üzere mer i t <1 metten gelen ve şoför Anniğin idare - |divenlerden indiği sırada ayağı kaya “| 5. sindeki 1198 numaralı otomobilin çarp |rak düşmüş ve kolundan yaralanmış» masile başından yaralanmıştır. tır. v Bacaksızın maskaralıkları: e İŞ en Fe Ga Geni Ül e ”.—adu ie in ew e li dan da ir il

Bu sayıdan diğer sayfalar: