22 Eylül 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

22 Eylül 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 Eylül Lehistanda cereyan | eden büyük meydan muharebesi YAZAN Emekli General H. Emir Erkilet muharriri “Son Posta, nın askeri Eylüldenbe v başlıyarak gittikçe şarka doğru sürüklenen büyük im ha meydan muhare besi 20 Eylülde, ra suyunda, Leh dusunun büyü kısmının imhasile 80. na ermiştir. Düne k. dar, Almanların bu - rada toplayabildikle ri esirlerin 100.000 ni (o aşmıstır. Bir haf! beride. vam eden çok şidde 1 muharebelerde Leh Wlerin Bzyra - Kut - no arasında vermele- Ti pek tabif olan ağır insan zav'atı da he » 1ren herhalde Koridordan Pozena dan ve hattâ Lodz is- tikam Bzu or - k b Kledaa ç Kreğrişvite kure al RE De kola z Ma va gere sayısı Teciyei İBZURA) imha meydan Muhârebeşi 5 muhasara ve #esarete takadd. wn eden höreker. seni Leh ordusunun tâmâm. ile muhasara veİmhâ edilm- Key Esi 5 fırkası abiyenin hattâ icab e anlara kulak iklere mukavemet ede an ord cabları e bir- yalmz 4 veya de arı art misli faz darın en az bir misli fa “rel in ve ta 14 de Al rının sev ne meniur olan o imparatorun iğinden"ve majyetinden yetişme çük Moltke'uysal huyu ve nabizgir mparator tarafında: b erkânıh: . at, eski büyük olmaktan başka h zatın ber ş kâfi derecede dolayısil r ve bugün diğ fırkaların hart dükları dikkate alını V Leh'stanın mukavemet ordularını y getirilm yeğeni olmıyan bu imkân sının iğ Yınlar « San hat yaratım. histanın yulamam »uvord çok asağı fena ve rerek Fransız ordusunu “İmalden ihata ve Marn'da imha va ver n'in — sandal ise, harbin » cenubundan uz etmeleri r olarak evvelâ ceye memur olan şimal Alm yakışan velnahından Alsasa doğru kuvvetler i bir basku-ldırmış ve kat'i neticeye memur mümkün mewtshe u-İcenahını zayıflatmak suretile bir kurmav (erkânı .İplâ lüt sösteris gürültülerin-| Fakat onun seciye zâfı bu ka n esl -İbatla kalmamıştı. Harb basladı mu rada k Almanlar şti. rında Alman tke ile Gi Modi beyhude uğ - ihtima den kat'i en büyük ağı 4 an'atkârlarına jestler, Ha Bir ordun cak tivatro lâzım ola mandan bun'arr) zak durur. Hak harbivel her türlü den uzak vi v sır. Bir ordunun bir harh. lâmetini koruması me zaman, tal n smanı, an «İ ne y Alman Şiifen'in yapmıştı.) dar tahri.| olarak mi vatanın sa baha olduğu maten ve sivas? metarieler ra Şlifenin plânı rinden Fransaya fleren giren Alman sağ cenahından rdu çekerek şarkta İlerleyen ve vd hükümet adamlarına akımandanlık o ve deneli/ kurmay karar ve hareketlerini valnız v Halbuki bu üç kolordu | lâ bda Alman pl ir garbda Alman .İlunan birinci rına giren Rusları karşı-|* SON POSTA imha Alman ordusunun tam » muhasara -... ve imhaya - takaddum 5 eden harek. Pensi | varmadan i Lü gi | ıflamış bulunan Al- ind Imama'la- müöretteb yerlerine Hindenburg ve h e harbiye re nnenbergin 2 inci R etmiş bulunuyorlardı, ” şimal ce orada mevcud fak örn hayri o dokunmamış uhm tamamile suya sebeb olmuştu. Bu bü rı İsab eden başlıca willetlerin unutmama ldir. 1914 © Tar gün sonra bu mevkiin yalnız 150 cenubunda kazandıkları Pzura serek İki taraftan iştirak eden k an ve daha alınacağı mu metler wv i» ve: ön ibarile eski Tanner büyük ve daha ehemmiyetlidir. Almanların 1914 'Tannenberg zaferin kazanmalarında #ki büyük seb mil ol- mustu: Biri Alman kumandan, sühay ve| islerine olan sonsuz itimad his-| Königsberg önlerinde bu Rus ordusunun bati ve te r ve hareketi — dolayı Alman taarruzuna| ordusuna edi rba 70 ve şimalden cenüba ik bir sahada mahsur (kalarak bir hafta m rka doğru kend sine yol açmak için buradaki Alır nasara hatlarına fevkalâde arruz ve hücumlar yep: (Devamı 7 n nda en da. reddüdlü ki inci Rus Leh ordu - sayfada) Yazan: Reşad Ekrem Cellâd Kara Ali muş binlerce baldırı bulu kasıp kavur - | İpten kazıktan kur çiplak ve serserinin İsta, duğu bir derirde İdi. Milâdın 1629 yılı Eyiâlünün sonlarına di ru | Kendi halinde, rz ve namus & akarı We yahud bir san'at ve ti çinen kimselerin kapıları kapadıkları ve gece erlerin ları bu zamanda, gtc? yarısına yeden gehzadedaşına cin ve gey adam, kıyafetlerin -| rlti ide Konuşma- | gökyüzünde, ay.) bir şımşirak taşı gi | i, uzun boylu, kuru, kösec olduğu için| i pek tâhmin edilemiyen, gözleri geci â gibi pzılayan bir adamdı. Kı-| | ydı, sırtında kara aba ile yıpka vardı. Ya -1 bnayaktı, Arkadaşı, or sekiz ile yirmi arasın-| da, tüysüz bir delikınlıydı. Hemen yarı çıp- laktı. Başında bir keçe külâh vardı, Kuacık bir di? çakşırının Üstüne, kolmz bir çuha bir genç- inde taze bir gösteriyordu. Başında kara ri gibi, bu St baldırı çıplak, biröirlerine lâkablsrile hitab ediyorlardı. | bulunan bir) köşeden yolun her iki tara: gür öbürü, çeşmenin lülesini amcık açtı ve, su sesi çı - kartmamaya çalış niş ağrım lüleye dayadı. Pirinç lülayı, merek su İçti. Sonra bir müd nuştular Ulan Yandım Ali Adet çıkarsa var ucunda Korkma be Po: dar. va tafa habe; verdin ran sabahtanber karşısındaki bat Karsavarana, | | göz ei tan - da Poyraz kardı, çe: dan, bir sikin da meğe dan müs bu haşerat bir ekmek parçası çı - koyr naşladı. Tuz, b ırmadıkları tidi Ahlâk e iflet kayıdlarıma dışında uz hakkına karşi esrarengiz bir| inan fle şlardı 'Tuyunu yaladıkları, edikleri kimseye, ölürler amma en ufacik bir kötülük yapamazıardı, Göslerinde etuz kkıflı bilmiye köpekten daha aşağıydı. Aralarında böylelerini yaşatmatlardı. Biri -İ birlerinin turunu yemek, en büyük sadakat) yemin! sayılırdı. Bundan ötürü, ekmeğine tuz ekip yiyen bir) rn istemedikçe koparıp da « vermezdi, Yandım Ali de skşam ye özleri kararıyordu. Fa - , onun İçin gelip geçici bir arka - daşdı. Hattâ bazan, ona kızdığı bile olurdu İlerde belki de kav etmesi, hattâ vuruşma- olan bu adam ekmek yerken, Yan de midesi kabarıvermişti. Mide » O sırada o çeşmenin| kafeslerinden biri ha -| anlı, gözlerini Sokak dardı. el katla. a bir köprü uzatma - di na -| n şimşek oraya şevirdiler. Eni #ç adım var y rındaki cumbalar, Yalnız apartımanlarının bulunduğu sokağı geldiğimiz zaman bana şöyle bir tem- bihte bulundu. m ve 2 45 Jam seninle fazla alâkadar a gizli bir sebeb ara- , kendilerile çok yet vermezler. Cahid beyin ha gâr hanı Mektebde onları tik muş oldukları tesir bu defa kendi de ve yakından #rnan da değiş medi. Pevkalide azameti! ve kendini beğen- miş kadınlardı. ketin icab ettirdiğ ler, hattâ sözlemek lütfun Fahriye ve Ni- kı vardı; âdi gördüğü çok zarif bir tarzda tanzim edilmişti. tar er odasının, hattâ benim bulund Bum bu küçük odanın bile it bir zevkle döşetildiğt belli idi çok değişi hn nmağa başladım. Saçlarımı taradım, karşısına geçerek İpekli kombine- amu ve onun Üzerine de tül esvabımı g O güne kadar provalarda kendimi #ül inde görmü; 7 elbise bittikten tarafı dikildikten sonra bu kıyafetle İve yabancı gözlerden uzak olarak yüzümü 'n elbisem benjİve vücudümü tetkik etmek bende büsbütün 'n bu yetişmez| başka bir his yaratıyordu. Niçin gizliyeyim, mi cidden beğendim ve dağlarda bü- en vahşi Semihanın bü karşımdaki ince, uzun boylu, esmer yüzlü, iri yeşil gözlü ve 8 h saçlı İstanbul Kızı olduğuna bir iki sa- niye için inanamadım. Bu değişiklik nasıl ve ne zaman olmuştu? Biliühtiyar Nazitnin #üzler aklıma geldi Bu kız bir Iki sene sonra cidden güzel olacak! On. | aynanın ular, dim bdiük dü Mes'ud olr Heyecanımı yatış tuğa oturarak etraf Dörüer çiftliğinden daha doğrusu ömrü rmak için bir kol. | ken koyuldum. | gürde eye ayrıldığım e lik defa olarak mo- dern ve zengin bir a evinde bulunuyor» dum partıman şimdiye kadar gördü- Büm evlerin en şik ve en zarif döşenmiş ola- ni idi. Koltuklar, karapeler, dolab ve masa- lar hep yeni sistemdi, Mele biraz evvel gör- düğüm misafir salonile yemek odas cidden beri annesinin söylediği Yemek vakti yaklaştığı içim yavaş yavaş! Acaba onun bu falcılığı doğru çıkı bir kız olacak mıyım? İlk € nı ve kalbimden ge- İçen bü temenni dudaklarımdan döküldü; Allahim, dağ başında, kırlarda töyüyen msesiz kız, hiç olmasa sun! Kendimi doya doya seyrettikten sonra 0- dadan m ve rasls bir bizmetçiye Cahid beyi nerede bulubileceğimi sordum. — Yazı odasındadır, buyurunuz sizi oraya | götüreyim efendim! dedi, Uzun bir korldordan geçirerek bana bir o- dayı işaret etli: — İşte burası. | Kapıya hafifçe vurdum. Bilmiyorum neden | titriyordum. İçimde isinisiz bir korka ve he-| yecun vardı. Belki vasimin yanına bu kıya- İfelle girmekten utanıyordum, belki de onun elbisemi beğenmemesinden korkuyordum. O dakikadaki hislerimi tahlü etmeğe imkân yok — Giriniz! İçeriye adım atar atmaz ilk gördüğüm şey, İaçık pencerenin arkasındaki kır ve deniz ol- | Cah durmuş, sigara içiy . nüklü. Benim girdiğinin Bina memnun ola tü kâğıdlarla örtülü yazı masasını, geniş dife koltu! Ay çevir yamıyormuş ve ağrinin farkettim d önünde Arkası kapı farkında ma baktım ve Üs dö- olmad. duvardaki le Cahid Bir » ba kenarlarında hafif amma sesinde ber zama ık yerine sert k vardı — Sen misin Semiha? Bana termeğe mi geldin? Bu #es, birdenbire soğuk şam g beni & On weremeden kekeledir — Bizi rahatsız mi ettim ef Yüzümün kızardığım hisset, Gatğünü anlıyarak asini Gışarı attı, bir Iki adım ilerledi sesinde her samanXi sordu: — Elbiseni göstermeğe mi geldin Semiha? | siniz ecbur etmişti durması züme bir e cevab xdim? nişim. Be pencere, ve bu def ni | | | gi yan gözlerini açabil*i İsiğit ben dan bile bir ev lecek kadar yakındı Poyraz ile Yandır: Ali evvelâ ürkek ve ine ce, sonra da biraz kalınca iki kadın sesi İşlt tiler: Hanim n karşısındaki eve geçilebi. ipe!.. Hanım ninel.. nları kaldırıp k bir şapıri xak aşınca da göne eski atsiz v de vam ettiler. Bu gibi sah madılar. Bir müddet «of Poyraz be İşittin mi? Güllü Fatmanız yüzünden çıkan çingarın sonumu Hani iki delikanlı vuruştular geçen gön Ben örada idim işl ya İşte o delikanlılardan biri hünkürmiş.. Poyraz, ayaklarından sokağa (o muhlanısıj bi durdu. Geceleyin kedi gözü gibi parla « kadar aç Sultan Murad mı? — Sultan Murad ya... Poyraz bütür kaç defa olanca kuvvetil vündü: Tüh be!. Tüh bel. Yandım Al Ka bir şey anlayamadı Ne oldun wlan P Diye sordu. Biri cevab verdi Tüh ber, 5 kuşi omuzuma müşken — Ne oldu ulan? Ne olacıfk.. vuranın adı Be miş. sonradan öğrendik onu taşıyan adamdan. Vu: m sarışın de Sultan Murad. Tüh bet, şünce ben koştum 5 karak elini bim izine vurup dö « bu halindet kon: Yusuf 4 yarası « verdi... de hırsızlık ma, altına okuttum... düm — Ne dövünüyorsua Diye sordu. Poyraz bağ Ulan Sultan af tar mi9! Ne yapar ya? mdi? Hirsiz) helva en adam olm; nerede sen nerede. Ne cı çıraklığı!. Ya m Ali Bursa vaci çıraklığı yapmış Yarı ona bazan da derdi Yandım Ali kızar gibi oldu: Küfür etme şlwdi Oo Ben de ba ra senin kel kafandan!, ded kayım ağzını bozmadan, «sana yardım eder ee hünkâr ne yapacaklaf En a9” hevi tâtm #imei!, n elin baldırı çıplağından sancak bı YA olur mu? — Vezir bile olur devle Var yan ö Belki dahâ kor birden kafesleri kalktı. i sesler İş Kim o orada konuşan?! Hey!.. Ne a mez, orada! (Devamı 7 nei sayfada) —— — hafif bum ber za- kuşu konarsa... di kel Poyraz!.. dı. Üç dört eviz Karışıklı ve kalnl yo: Sesindeki bu «utu derhal € zdaki rimla, cevab verdin up olmadığını nim bu hususta kaldırar ladığımı mi zannediy 16 ablamin Bi n? Ben asl annem- sormalısın yavrum. yır, evvaiâ size danışmak istiyorum. Onla ok. çok. d bir tarada Bini tum; yasla eesüm et. cesaret bul- min müsa nh m et örünce dam: Çok küçük oltuğ emmiyet nejer bana rum, için © ves der Korkuy — Ya ben? Siz başka eşimle gul ole kadar Hem zünü bitirsene! i kajbli bir iz «kiki fikrimiz mi her unu m Siz çok name; alay öytiyece Bini imaret ode- en çıkar- söylediğiniz. sözleri etmeden bana ze, elbisem. ken şapkam unuttunuz mi ceğir akkında Kürmaz bir ç payarak ve Nüşe, bir gözünü hafifçe ka- bir köşe ta: şapkanı çok tenkid etmiştim de- (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: