30 Eylül 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

30 Eylül 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayta 7 Sonbahar kostüm, ve hafif manto mevsimidir. Bu mevsimde ker ikisi de ayni En â7 Kumaştan (bir boy, bir kol alan derecede moda olur. Koyduğumuz kostüm ve manto modelleri Modellerin bütün teferrüatı resimde görüleceği için fazla tafslât gayet basittir. vedmeğe zum yoktur. Bilhassa bunlar genç modeller olduğu için fazla süsleri yoktur. Vü - cudo uygun olması güzel görünmesi için Çocuk terbiyesinde dikkat edilecek esaslar! I — Çocuklar dalma muhitinin ken” dilerile meşgul olmasını isterler. Bunu temin için her çareye başvururlar. Bu yüzden bazan hırçın ve yaramaz olur - ler. Hele annelerini hiç rahat bırak - mazlar. Anne bundan bikmamaelı, ço - cuklarının en iyi arkadaşı, en samimi sırdaşı olmasını bilmelidirler. Çocuk her derdini dökmek için yabancı arka. daşlar arayacağına, düşündüklerini serbestçe annesine söyliyebilmelidir. 2 — Ber anneler; çocuklarını kor - kutma yolile susturmaya çalışırlar. Bu, çok fena bir usuldür. Çocuğun sinirleri bozulur. Büyüdüğü zaman bile bu te» sirden kurtulamas. 3 — Bazan çocuğa usluluk örneği di- ye başka çocukları gösterirler. Bu da yanlış bir usuldür. İhtimal örnek diye gösterilen çocuğun sizin bilmediğini fakat çocuğumuzun bildiği birçok ku - surları vardır. Bunlara bakarak çocuk gelişigüzel hükümler verdiğinize ka - naat eder ve size olan itimadı sarsılr Halbuki çocuğun annesine tam bir İli. z madla İnanması terbiyenin en esas. fı şartlarımdandır. 4 — Çocukların ana, babalarına kar. şı sonsuz bir sevgi (o ve hayranlıkları vardır. Bu hissin herhangi bir şekilde sarsılmamasına çok dikkat etmelidir. $ — Ne çocuğunuza ne de onun va - nında başkalarına yalan söylemeviniz. Bu; çocuğun size olan !timadını kırar. Bu da tesirini çocuğun bütün ömrün - de gösterecek en fena şeydir. 6 — Çocuğa ehemmiyet verdiPinizi her fırsatta ona gösteriniz. 7 — Çocuklar yaradılış o itibarile farklıdırlar. Hepsi ayni şekilde terbiye edilemez. Kimini daha serbest, kimini daha #kı bir idare ile terbiye etmeli » dir. Anneler çocuklarma uygun gele - cek terbiye sistemini arayıp bulmalı - dırlar. 8 — Birkaç çocuklu ailelerde bazan çocuklardan biri başkalarına tercih © dilerek ona karşı muamelelerde bir hu- susivet gösterilir. Bu hal diğerlerinin ruhunda bir kıskançlık uyandırır. Bu his bazan bir iztırab olacak kadar de « rinleşir. Orijinal bir rop döşambr Satenden, krep A marwkenden, krep- ve ) birmandan o hattâ ince ketenden ola- bilir, Korsaj baş - tanbaşa pamukla kabarttırılıp o yer yer tutturulmuş - tur. Bu, bu sene en çık elbiselerde da moda idi, Bel çok büzgülüdür. Ufak yaka »arçasından yapıl iş düğmelerle iliklidir, ve kıymet /* Herşeyden önce saçların güzelliği Yaz bitti. Her şeyden şeyden çok saçlarınızı çünkü bütü Güneşe, rüzgâra, di. Bu arada yağından yani mukaveme- çini, sağlamlığını, güzelliğini (o yaratan ybetti, ilk işiniz ona tabli yağını nektir. Yani içeriden a. iamadığı siz kendi eliniz- le sürecek ve ova öva içireceksiniz. Şu halde a - Saçlarınızın dibini yağ - b - Masaj yapacaksınız. Parmakları - mizm ucile dipleri oğuşturacaksınız. Bu masajı kuru kuruya da yapmalıdır. Par mak uclarile önce deriyi yerinden kı * mıldatmadan oğmalı,, sonra gene par - mak uclarile üstüne bastırmalıdır. € - Saçları fırçalamalıdır. Öyle her rastgele a sürmeye «fırçalama, di - remmeyiz. Fırçayı yalnız saçın düzelti) - diği farafa doğru sürmek ne yara Aksi tarafa da ayni kuvvetle fırçalama lıdır. İşte bunu yapan pek az... Saçları- nin biçimini bozmamak için kimse'fır - çayı onlara aykırı kullanmaya: yanaş - mıyor, Böylelikle günlük güzellik uğ - Tuna daimi sağlığı ve güzelliğini feda et- miş oluyorlar da farkında değil... Bizim dediğimiz gibi kuvvetli ve her “parçanın bele gelen yeri dardır. Beli in. jce gösterir. Yakada beyaz bir İiyonga (vardır. Pike veya keten olabilir, Solda ucuz ve'şik... Ucuzdur. Çünkü nız yeter) çıkar. Şıklığın: yapan da şun- b . Silüeti en güzel şekline ulaştırır.| Beli tabii bir şekilde sarar ve inceltir. Sağda: Ekose kumaştan güzei bir man| to yaptırabilirsiniz. Yanlarda iki kesik beli sarar. Ön parçanm bir kısmi etek. le müşterektir. Bir kısmı yukarıdan a - şağıya tek bir parça halinde iner. Bu Fötr kadın şapkası Liciverd grogrenle süslenmiş lâciverd fötr spor şapka, aaa 1 — Saçı tozdan kurtarır. 2 — Saçı havalandırır. dar yayar, 4 — Bir nevi masaj yerine geçer, kan istikamette «fırçalama» nın bir çok fay- daları vardır: Böyle bir fırça; Bu senenin tayyör modelleri çok sadedir. Kumaşlar, erkek ceket kumaşlarının aynidir, Ne fazla süs, be fazla kup. Kosi kâfidir. dolaşmasını kolaylaştırır. ode'leri > ümün vücude göre biçilip dikilmesi İlar: A. Son derece sadeir. İmikdarda yiyecek ve her türlü maddele- ıyor. Avrupa gazeteleri harb sütunl İİ SIRAAÇ “Sırasında bir başak, bir süngüye bedeldir!,, Harbi kazanmanın ve harbli bir Vo delere malik olmaktır. İktısaden 7 i ; i i | Yazan iğ Takas, klering, kontenjan gibi ted -| birlere rağmen, gene de sakin bir inti - zamla tıkırında giden dünya ticaretini,| şu birdenbire patlıyan harbin altüst et -| iği inkâr olunamaz. Harb başlıyalı da - ha bir ay olmadığı halde, bir çok mem - leketlerde gıda maddelerinin #iracı ya - sak edilmiştir. Ne kadar devam edeceği belli olmıyan harb günlerinde bir yok - sulluğa düşmek endişesi, bugünün bey - nelmilel düşüncesidir. 1914 harbini gören nesil, şuna iman etmiş bulunuyar ki, bir cihan harbinde sadece silâh kuvvetine dayanmak zafer için kâfi değildir: Harbi kazanmanın Y€- ya harbli bir dünyada rahat yaşamanın ilk şartı silâh ise, ikinci (o şartı da kâfi re malik olmaktır. anyayı bugünkü harbde koyu, ko yu düşündüren ve işini çabuk bitirmeğe mecbur eden cihet budur. 1914 harbinde bugünkünden çok daha geniş ve müstah- sil topraklara sahib olduğu halde, bu yerlerde istihsalin gevşemesi, onu neti - cede mağlüb düşürmüştü. Onun için bu- günün harbinde cephe ( gerisindeki her türlü istihsali durdurmamak, hattâ art- tırmak bir kaide bilinmektedir. İktisadi yoksulluğun silâh yoksullu - ğundan dahe beter olduğunu bilen mu - husım devletler, bu sebebledir ki silâh -| larını ele almadan düşmanın iktisadi mü nasebetlerini kesecek bir çember çevir - mişlerdir. Harbli yıllarda gerek muha - rib ve gerek bitaraflar . İçin zaferi veya endişesiz uykuyu ancik karnı tok, sırtı pek kimselerin elindeki silâhlar temin &- decektir, | Thtiyati bir tedbir olarak ihracat işle - »i kayıd altına alan (o milletlerin, hep istihsal işlerini de hızlandırdıkları ya ârasında« mevcudu korumak kadar, ona yenisini eklemek de lâzımdır» diye ikti- sadiyatın ehemmiyetine temas ediyorlar. Bir kisım bozguncu ferdler, ihracatın aksaması üzerine piyasanın durgunlaşa- cağını ve binaenâleyh istihsal! de azalt | mâk lâzım olduğunu ileri sürmektedir - Ter. Bundan daha kötü bir maz. İstihseli azaltmak değil, tırmak lâzımdır? Az evvel söylediğim gi- bi kuvvetli olmak ve rahat uyumak için bu, zaruri bir şeydir, Yiyeceğini içinden tedarik edemiyen, dışardan getirttiklerine (de eskisinden çok daha fazla bedel ödemeğe mecbur kalanlar için istibsalin durması veya art- maması bir felâket olur. İstihsal Alemine küskünlük vererek İç piyasada muir fiat yüksekliğine o sebeb olanlar, vatanlarına ihanet — ettiklerini bilmelidirler. Hükümet böylelerini şüp- hesiz cezasız bırakmaz ve ihtikâr ile yur dun iç ekonomisini öldürtmez. Gazetelerde yer yer ihtikâra ve me - vaddı mdaiye yığmıya kalkışanlar oldu- Kunu işiterek mütehayyir olüyöruz. Bu- günkü Türkiyede 3 hatâ 8 yıl bir yiye - bövle bir şeyi düşünmek (o bile abeedir, Dün tnunu, şekerini, etini, hattâ peyni- rini dışarıdan getiren memlekette bugün bunlarin yetip de arttiğini: “dün köyün çevresindeki verleri bile ekmeğe gücü müz yelmezken bugün yeni yeni ekecek yerler aradığımızı bir düsünmeliyiz. 20) seno evveline bakarak (nüfusumuz yarı Amerikadan kalay ve ! kauçuk geldi Dün Hmanımıza Amerikadan gelen A» merikan Eksport vapurile mühim mik - tarda kauçuk ve kalay gelmiştir. Kalayın piyasada son derece ihtiyaç hissedildiği o şu günlerde Amerikadan) İ .pmühim miktarda Kalay gelmiş bulunması! alâkâdarlar arasında memnuniyetle kar) şılanmıştır, Bunun neticesi olarak fiğtlarda — bir miktar düşüklük olacağı kuvvetle tah - min edilmektedir. Diğer taraftan Amerikaya bazı firma- ların bir kısım sanayi malzemesi üzeri- ne mühim siparişler verdikleri öğrenli- miştir . Ticari mehafilde Amerika ile ticareti- mizin artacağı kanaati mevcud olduğun dan Amerikan firmalerile muhabareye girişilmiştir. Amerikaya da memleketimizden kül iyetli miktarda ihracat yapmak Üzere miştir. şartı silâh ise, ikinci şartı.da kâfi miktarda yiyecek ve her türlü mad- harbdeki zafer payı daima garantiden uzaktır. İda bugün bağ ve bahçeler dünyada rahaf yaşamanın ilk kuvvetlenmemiş olan milletlerin Tarımman yarıya gençleşmiştir. Dünün kıraçların « MEVÇuddur, Hayvan mevcudumuz düne bakarak mik yonlarla artmıştır. Şöyle üstün körü big mukayese yapmak bile Türkiyede bugün için bir sıkıntı ihtimalini varid göster « mez Binaenaleyh bilhassa yurd mahsulle « rinde bir ihtikra sapmak çok yersizdir. Hükümetin buna karşı aldığı ciddi ted « birleri ve Meclise #unulmuş olan ihtikân kanununu pek isabetli buluyoruz. Bir yoksulluk mevzwubahs değilken, ve ihraç işleri nisbeten tavsamak istida» dında iken dahi zirai istihsalâtı artırmak arzusunun sebebi yalnız deyanmak İs“ teği değil, harb yıllarında — çeşld çeşid sürprizlerle karşılaşmak ihtimalidir de, Bir defa yetmeyeni yetiştirmek, birinin yerine ötekini koymak zaruretleri baş * gösterebilir. Bundan başka öyle zeru * retler ve icablar doğar ki bir dolu ambat bir müstahkem kale kadar iş görür. Elde çok mal bulunması, hiç bulunmıyanların tedarikindeki müşkülü de yenecek vazb yetler doğurur; imkânlar verir, Bu cihetlerin uzun uzun incelenmesi benim çerçevem haricindedir. Bana dü * şen nokta, zira! Istihsalâtımıza harb en dişesile bir küskünlük vermeyip eski ins tizamla, hattâ biraz daha gayretle devam etmek lüzumunu söylemektir. Bunun i « çin köylü ile temasda olanlar onu ürkür tecek havadişlerden çekinmeli ve huzur içinde çalışmıya teşvik (o etmelidir. Mal para etmiyecekmiş, filân memlekete ar tıktsatamazmışız, ekip de neo yapacakm m2? gibi tezviratın o münasebeti yoktu İdare âmirleri, mahkemeler köylüyü &* şinden ahikoyacak her türlü © engelleri bertaraf etmelidirler. Hükümetin buna dar tamimi herkes için bir esas olmali » Her tarafta köylünün — işi çabucek rülmeli ve onun köyüne erken dönme inde yurdun büyük menf nutulmamalıdır, Ötedenberi köylüye (tohum veren, kredi veren mütavassıtları ve sermaye » darları hileli yollara sapmaktan menet mek gerektir. Bazı kendini — bilmezlerin böyle yıllarda köylünün vesait tedari - kinde, tohum tedarikinde © ezici usuller tuttukları görülmüştür. Köylünün elim deki hayvanları ucuz Batla çekmeğe yel tenen kimseler bulunabilir. Tavuğunu, yumurtasını «artık geçmiyor!» diyeu”* cuzca alıp şehirde gene değer fiatla sa - tacak diavereciler de olabilir. Zaten pa- râsı olmiyan köylümüzün böyle bir dar. Uuğa düşmemesi alâkadarların birinci va- zifesi olmalıdır. Hülâsa, bu ve buna benzer köylü iş ve münasebetlerinin muntazam (seyrinde, köylünün eskisinden daha fazla bir şevk ve gayretle çalışmasında milli menfaa - timiz vardır. Her vatandaş bilmelidir ki, yurdun selâmeti, tok köylünün elindeki silâha emanettir. Sırasında bu vazifenin hüsnü ifası ordunun ve memleket nüfu- #unun “e 85 ini teşkil eden bu kütlenin işinde gücünde berdevam olmasile müm- 3 — Saç dibindeki yağı tâ uçlara ka-İcek içecek buhranından korkmak değil, kündür. Zirat istihsalâtın her bakımdan dü « zende işlemesi için, harb yıllarında for moaliteyi bırakmak lizumunu de ehem - mivetle kaydetmek isterim, Kısaca, basağı zirastin, o ve süngüyü harbin sembol sayarsak © sirasında bir başak bir süngüye bedeldir. Tarımman Almanya ile hir ticaret anlaşması yapılacak Ticaret Vekâleti dış ticaret müdürü Bürhan Zihninin gehrimizde bazı tetkik- ler yaptığı ve bu arada Almanya İle iş Yapan bazı firmalarla temaslarda buluün- duğu haber alınmıştır. Bu tetkik ve temasların Almanya ile yapılacak yeni bir ticari anl lea- lJâkadar olduğu söylenmektedir. Bu anlaşmanın kısa vadeli ve tediye şartının dâ kismen döviz ve kısmen kle- ring olacafı tahmin edilmektedir. Otomobil kazasında yaralanan adam dün öldü Taksimde birkaç gün evvel otomobil altında ezilerek, Fransız hastanesine kaldırılan Serkiş Camcıyan, yapılan te- daviye rağmen, kurtulamıyarak, dön ök wüştür. Cesedi muayene eden adliye tabibi bagi angajmanlara girişildiği öğrenli iniz Karan, Morga nakline, karar ver.

Bu sayıdan diğer sayfalar: