11 Ekim 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

11 Ekim 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Almanyanın Zayıf noktaları uharebenin taze devirlerinde Alman. M yanın askeri xuvyellerinin çok böyük olduğu tasdik edilmektedir. Almanyanın, bu defa, açlıkla mağlüb edilebileceği de çok şüphelidir. Bu iki nokta üzerinde hayal yap- mamak lâzım geldiğine Almanyanın hasım - arı da vâkıftırlar, zannederim. Ben, bu memleketin bu !ki noktada bu defaki harbde evwelkinden çok daha iyi vaziyette bulun - duğuna kanlim. Fakat, buna mukabil Al - manyanım zayıf ve hattâ çok zayıf olduğu Iki nokta vardir KI, bunların bugünkü mu. Barebenin cereyanı üzerinde pek büyük, bel- ki de külli tesirleri olacaktır. * Bu zayıf noktaların birincisi, Almanyanın cezbe ve heyecan içinde harbetmesidir. Yir-| mi senedenberi kendi ruhundaki cerbe ve #eyocan duygusunun tesir'le Aknanyaya ml. M heyecanlar vermeğe çalışan Führer bu gayesinde muvaffak oldu ve Almanyayı ken- di etrafına toplıyarak iktidar mevkiine geç- ti. O günden bugüne kadar Alman mille - tini kendi arkasmda her istediği tarafa yö- rüttü. Kendi ifadesince soh büyüme hedef- lerini teşkil eden son neticeleri elde ederken bu heyecan son haddine gsimişti. Burada dik “kat edilecek mühim bir nokta vardır. Eğer #abretmesin! bilse ve kondisini yeni bir cezbe içinde yeni bir heyecan dalgasına kaptırma- saydı, takriben gene bu neticeleri harbsiz de «ide edebilirdi. Fakat, heyecan onu sabırsız yaptı ve harb yoluna gitti Harbe girmek kolay, fakat, onun içinden muzafferiyetle yeyahmd zamanında sağlam olarak çıkmak &üç bir işdir; eğer, Führer, fazla bir heye - can dalgasına kapılmamış olsaydı, bilfarz si. yasi hâdiseler karşısında Mussolini kadar sakin hesab yapmak onun da elinden gel - seydi Almanyanın bu harbe atılmaması Ikti- za ederdi. Demek ki Almanyanın bu harbe hesabdan ziyade heyecanla girmiş olmam - bilmediğimiz şey için muhakkak demiye- Em - 6k muhtemeldir, Halbuki, Almanyanın karşısındaki kuvvet- Ter, bllhaama İngiltere sakindir. Sabretmesini, sakin ve soğuk hesab yapmasımı bilir, Al - manya, harbe nasi bir heyecanla atıldı ve onu gene heyecan içinde sevk ve idâre edi. yorsa muhasım cepheye riyaset eden İngi- tere de © kadar sükünetle Karar verdi ve harbi gene özle sükünetle idare ediyor. He- yecan, ruhlarda thş ve asabiyeş uyandırır ve bu hal insanları yanlışlıklara, hatalara ve hattâ şaşkınlıklara kadar götürür. Mt - ler de herkes gibi insandır, yüksek mezi - yetlerini inkâr etmek insafcızlık olmakla beraber, onun rah küvyeti tükenmez deği - dir. Mademki Almanyanın bütün kuvvetleri onun elindedir, şu halde, onun yorulduğu gün Almanya da yorulmuş olacaktır, Kabul ede. Im x! Führer fevkalâde bir insandır; peki, fakat, nihayet insandır ve senelerce yük - sek bir heyecan içinde gerilmiş olan her in- sanm sinirleri nihayet, günün birinde ken. disini bırakmıya mahkfimdur. Burada suna da dikkat etmeliyiz: Führer, Alman milletini yüksek bir heyecan dalgasi İeinde oradan oraya sevkedip pek büyük ne- tiesler elde ederken, millete, bu neticeleri dalma harbsiz elde edeceğini söylerdi. Al - manlarm pek büyfik bir ekseriyetleri de bu. na kanidiler. Ben buna birçok müsahedele- #imle çök kanlim. Günün birinde, Hitler, ve- »İ bie cenbe ile kendisini ve Almanyayı harbe attığı zaman, Alman milletinin hayrete ve hayal inkisarma düzmüş olseaih muhak kaktır. FPühverin sevk ve idare kuvveti ve herkesi hevacanlarıdırmı kodret! ne olurra alsın. Alman milletini bu inkisarn o fein- den çıkarım uzun saman harb havası içinde tutabileceği cok süphelldir. İşte, Almanyanm zayıf bir noktası. * İkinci zay? nok'a da şüdur: “Almanya, Kayzerdenberi Avrupada mütecaviz, müfrit derecede emperyalist bir kuvret olarak ma- Tüf bulunuyor. Haklı veya haksız, mazur ve. ya maymretsiz, vâkm budur. İçinde yaşadığı şMüdudlara sığmadığı muhakkak olan bu millet, mütecaviz olmakta kendi kendisini “hakh ve hiç değilse mazur görse bile, o teca- vüze uğrıyan ve uğramak mevkiinde bulu- nan hiç kimse kendisine hak vermez. Bun. dan dolayı Almanyanın Avrupada dostu â2-İ çyvvetin ve gwlebenin her nabakı hak ve dir. İnsanın adı çıkacağına canı çıksın, der-İher karayı ak yaptığı ler. doğrudur. Almanyanın adı bir kere böY-| yarter olabilir mi? Bu Je çıkmıştır, bunu değiştirmek güçtür. Füh- Ter Mein Kamp? eser!le ve yedi senelik po - Miikasile bu şöhreti arttırmaktan başka bir ##7 yapmadı. Südet meselesine gelinciye ka. dar Almanyaya hak verenler bile, Cekoslo- wakyayı ortadan kaldıran hareketten sonra Almanyayı ve Hitleri ayıplamıya basladılar, Führerin hevecanlarının. Almanyayı müfrW hareketlere serketmesi devri de zaten bun-| dam sonradır. O zamandanberi, Almanya sözünü tutmı - yan, hak tanımıyan, saldırmak ve hak çiğ - memek için fırsat bekliyen bir memleke# wi. mak Üzere tanındı. Bu, Führerin en büyük hatasi idi. Bugün, bu hatanın bütün ağır . ğı onun sırtinin üstündedir. Çünkü, gu de- kikada, Almanyaya; yakın komşu oldukları halde onun yüzüne gülenler bile, bunu yö- retten yapmıyorlar, Almanyanın dünya için. de dostu çok azalmıştır. Almanyanın hasımları bunu çok iyi bil - yorlar ve bu hatalardan şimdiys kadar çok uma kiyetle istifade ettikleri gibi bun - din —, < bü silâh Almanya aleyhinde bol bel kaya zaklardır. Bence, İngiltere e Yeni kullana > bulunan en kuvvetli mü. | Makas elindedir, istediğin dakikada parmaklarını harekete getirmeden önce bir Kestiğini eski haline getirmek değildir. Mareşal Piisudskinin |// Kızları Ra a EE ERER Ayni takımda oğlu ile oynıyan meşhur futbolcu Arsenal'in meşhur muhacimi oAleksi bütün hayatınca beslediği emeline ka - Yandı vuşmuştur. Oğlu ile birlikte ayni futbol takurında oyun oynamıştır. Aleksi oğ - , İluru kaleci olarak yetiştirmiştir. dafaa ve taarruz silâhı budur. Bümiyoruz, göreceğiz, belir Fükrerin bizce meçhul büyük kuvvetleri ve gene bizce ma- Yüm olmıyan büyük ptâmları vardır. bu sa. yede Almanya belki muzaffer olur. Fakat, şurası muhakkaktır ki, Führer, bu harbe po. Htika ve palkoloji bakımından en kötü şart- kesebilirsin, fakat defa düşün: i Hergün bir fıkra Anahtarı sahibine teslim edecekmiş Bir evin kapısını anahtarla açmak isterken yakalanan hırsız muhakeme m İngiliz nasihati,. Söz dudaktan çıkar, yumruk elin küçük bir nareketidir, birinin söylenmesi, ötekinin yapılması bir saniye işidir. Yal- artık ebediyen mümkün mız her ikisinin de tesirleri bütün hayatın imtidadınca ka - lir. Söylemeden ve yapmadan önce kafana müracaat et. SOZ ARASINDA W Pompon | Şapkalar Hondra kadınları türlü türü şapkaları giydikten sonra sonbahar modası olarak ta Ben de kapı kapı dolaşıyor. Anahta- İİ pomponlu şapkaları seçmişlerdir. He: rm uyacağı kapıyı arıyordum. Nakdi eş Se e GE aile dn Eski bir transatlantik ilsider ve herkese yakışır mı?.. Orasını da siz Mehtab olmadığı için içtimalarını yapamıyan nahiye azaları İngilterede Surrey'de Send nahiyesi azası, mehtab olmadığı için son aylık iç- timalarını yapamamışlardır. Zira, gece- leri şehir ışıksız kaldığı için aza evlerin- den çıkıp da belediyeye gelmekte #pey- ce müşkülât çekmektedir. Adeta ana - “İlarımdan emdikleri süt burunlarından Vaktile Almanların meşhur transatlantik! tehnektedir. lar içinde girmiş bulunuyor. Almanyanm bü-| gemilerinden Biamark adile maruf olan, son- yök kudretli ve kıymetli meziyetler mem -| raları İngilizlerin White Star kumpanyası ta. Jeketi olduğunda biç kimsenin şüphesi yok-|rafından «Majestik; adile sefere tahsis ki- tur. Ayni Almanyanın politika bakımından /lınan ve en nihsyet te staj gemisi olan .Ka. bir hata memleketi olduğu da çok meşhur -İledonya: vapuru yangın neticesinde tama- dur. Bu şöhretin doğruluğuna bu defa yeni) mile yanmıştır. bir deli daha verdi. Almanya, bu yükün altından ancak as - keri sahada muraffer clmakis kurtulabilir. suale ancak Almanya Pipo meraklısı bir general İngiliz orduları genel kurmay baş -jiletlerle keserek kumlarını çalmakta - malümdur. Acaba MU-| kanı General İronside eski İngiliz baş -'dırler. Bu yüzden sığınaklardan biri çök vekili Baldvin gibi pipo meraklısıdır. E-'müş, ve bir alarm esnasında burada bu-| vinde hususi ve gayet mutena pipolar -İlunan 6 yaşlarında bir kız çocuğu öl dan hazırlanmış bir müzesi vardır. İngilterede yeni bir hırsızlık usulü tü- remiştir. Hava İrücumundan korunmak| üzere muhtelif yerlere ve bilhassa sığ -| inaklara konan kum torbalarını çakı ve İmüştür. İSTER Bir dostumuz anlattı; INAN, zaman: ra gönderiniz, müdiriyet alacak,» dedi. muş olduğum iki fıkra geldi. İSTER İNAN, — İlk mektebe giden çocuğum dün akşam eve döndüğü «Ya bana bir gez maskesi alınız. Yahud du mektebe 7 İi- «Bütün diğer çocuklar için 'alınem, en sonra da senin için abrız. diyecek oldum. Fakat düşündüm ki bütün çocuk ba- baları benim gibi muhakeme edecek olurlarsa mekteb kı - yamete kadar maskesiz kalacaktır. Çaresiz baş eğdim. Fa- kat o arslık hatırıma üç dört hafta evvel Son Postada oku - İG Birinci fıkra bir Londra mektubuydu. şöyle deniliyordu: gördüm. şöyle denilmişti: — «İngilizler herkese bir tane gaz maskesi dağıtıyorlar. Hattâ ben sabahleyin Deyli Ekspresdeki odama geldiğim zaman masamın üzerine bir tanesinin konulmuş olduğunu İkinci fıkrada harb dolayısile Avrupadan dönen vatan - daşlarımızın anlattıkları hikâyeler yazılıyordu. — «Paristen hareket edeceğimiz sırada üzerimizde gaz maskesi bulunmadığını gördüler, hepimize birer tane hediye ettiler.» ire ize e e ek ie Sebi iii LİL. İİ ipi İNANMA! Onda takriben Takriben gar memurları İmeğa çalıştılar. İngilterede yeni bir hırsızlık!” Birinciteşrin Sözün kısası Kapanan otel E Ekrem Talu stanbulun büyük otellerinden kapılarını kapatmış; diğer biri de şama sabaha kapatmak üzere imiş. Mef” leket davasını bir kül halinde ve bütüğ teferrüatile kabul edip güdenler için küçücük havadisin koskocaman bir mâ i hiyeti vardır. Dünyanın en mühim turizm beldel€ 6 rinden biri olan tarihi © ve güzelle! güzel İstanbul şehrinde (şimdiye kad gerek hatırlı ve resmi misafirlerimizi . yah ve iş adamlarını barındıracak ve hat ettirecek o iki müesseseden başka tel denecek hiçbir yerimiz yoktu. i İstanbulu özliyen yabancı, herbiri üç çe rek asra yakın iyi kötü bir şöhret ed bulunan bu iki müesseseden birine in&f ve orada şöyle böyle bir konfor bulur! İnkilâbdan önce ve sonra medeni top lantılarımızı oralarda yapardık. Av hayat ihtiyacını duyan herhangi birimiğ” aralarda oyalanırdık. İstanbul şarka b Je benzemezken, o müesseselerde çeşnisi bulurduk. Vakıâ, ne biri, ne de öteki, medeniyeti (ötel) adını verdiği huzur, istirahat, ze” ki selim ve konfor mecmualarının nümunesi değildi. Lâkin bunları, yok “ Jukta, temiz ve kıvrak, idare, müşteri WE muhit itibarile kibar birer müessese di! yabancıya da yerliye de gösterebiliyor * duk. Yirmi beş senedir dünyayı kasıp ka vuran iktisadi ve siyasi buran onları İİ sarstığı halde, daha müssid eyyamın midile, sahibleri dayanmağa ve tutun “ İtiraf etmelidir ki hükümet erkân da kendilerini fırsat düştükçe himayedef” geri durmadılar. Çünkü İstanbul Türkivenin turizm hazinesi olan ikin! şehrinde yeni başlan kurulacak bi sf bir otelin milyonlara bulunduğunu, bunların ise şimdilik (y8* sak savacak) halde olduklarını düşünü * yorlardı. Ancak onların anlayışlı ve yerinde himayeleri kfft gelmedi. “Erka mızın uzattıkları rekakâr © eli hâdiselef baltaladı. Ve işte nihayet © İstanbulu hatti Türkiyenin iki kadim ve şöhret s8 hibi Avrupai otellerinden biri kapandi öteki de can çekişiyor. Bu vaziyet, yarm yeniden canlanacs © ğını (mid ettiğimiz harici turizmi bir © denbire bir otel yokluğu karşısında bu * lurdurmamak ve eseson onun yadırga dığı memleketimizdden büsbütün uzak laştırmamak istiyorsak, nazarı dikkati mi-i selbetmelidir. Şimdiye kadar bu kabil müessesel ber vasıta ile ayakta tutmuş olan sa' hükümetimizin onları gene bugünkü dü rumdan kurtarmasını mümkün gibi görüyoruz. i Yerlerine daha iyilerini o koyamağaf bunların yok olmasına rıza göstermek bi memlekette turizmi de oteleilikle birle te batırmaktan başka hiçbir netice doğü! 6 Gi li als i ramaz. idam edildi Berlin 10 (A.A) — Casusluk cürmü # le hususi mahkeme tarafından edilen Rutkiewicz, Ruchalski, ve Nisterburg idam edilmişlerdir. Bun” ların ilk ikisi Polonya şimendiferlerin © de memur idiler, Üçüncüsü de bir Al man memuru idi. seseareneesderreoresesmsesesusesessamoazeoameamaniemee ii TAKVİM INANMA! sek kendi nam ve hesablarına gelen sef , Almanyada 4 kişi | mahkü ç mütevakkıt ...nu LE 4 İNEN N

Bu sayıdan diğer sayfalar: