22 Ekim 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

22 Ekim 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 Birineiteşrin SON POST (77 ASKERLİK BAHISLERİ 1 Sovyet ordusu Yeni umumi askerlik kanunu bu ordunun kuvvetini nasıl ve ne kadar artırıyor? e YAZAN Emekli General Yi. Emir Erkilet “Son Posta ,,nın askeri muharriri Sovyet ordusuna sid #ki görünüş ovyet Rusya millet komlserleri mec - kerlik kanunu artık bunlara vela etmekte mütehassıs efrad ve kumanda Msince Sovyetler Birliği için hazar -| devam edemez. muhtaçdırlar, < lanan umumi askerlik mükellefiyeti kanu -| Sovyetler Birliği ordu ve donanmasının! Esk! kanun bütün bu modern ihtiyaçları Dunu telkik ve tasdik maksadile, Sovyetler eski kanunun mer'i olduğu 9 senedeki inki . | Kargılalyamadığı için bir takim yeni kanun Yüksek Şürası, bü sehe Eylül iptidasında t09- şaflarından da bahseden £ Söyyet Rusyanın ve talimatnamelerle Ikmal olunmuştu. İşle lanmış ve Sovyetler Birilğinin müdafaa k0- müdafaa komiseri bu müddet zarfında aske. | yen! umumi askeri mükellefiye: kanunu bü miseri Mareşal Voroşllor'un bu münasebetle ri kuvvetlerin (kara, hava ve deniz kuvvet -İtün bu Yizumlara toptan tekabül etmekte . verdiği uzun izahası dinlemişti. Sovyet Rus- lerinin) sayı cihetile umumiyetle 3 1/2 nis -İGir, Bu yeni askerlik kannnu şüphe yok ki Yadaki ahvalin bugünkü gidişine göre bu kA| petinde artmış olduklarını söylemiş ve bu! Kozilordunun ie yi mun lâyihasnin kâbul olunacağına ŞÜDİE| samanın, bük vvüçleri günü çününe| JüNek noktası teşkil eder. Yeni kanunda, tu; nitekim tasdik © edildi ve 3 EYİĞİĞE Ke büzük pir dikime me seyarkmla taki © | etler Birliğinin askeri kudretine eheminl - meriyete girdi. lanar enternasyonal vaziyetin icablarma tey | Yeli surette tesir etmekten hâli kalmıyacak| Biz burada, Sovyet Raşyanm asker kud - ge satiarek yapıldığını du ilâye etmemi lü — |Olan. erlere ve erbaşlara aldyeni hizmet petini arttırmakta mühim bir âmil olacağı, yy görmüştür müddetlerinin tetkiki bilhsasa faydalıdır. cihetle, bu kanunu evvelâ Mareşüi Voroşilo- | Voroştlofa ili gi, | Evvelâ malimdur ki talim görmüş erler fun görüş ve izahina göre mütalea otmeği dü- im Dee debi “4 İmevendunun arttırılması için 1996 yılımda ME AE e “olunmuş tamamile huzusi bir devlet tipidir. |pecbur! askerlik hizmetine totidar yaşı 21. ri, mürde, yeni askeri m iyet ml sekin ralnıs | den 18 a indirilerek 2 yıl öne alınmıştı. Ye. urunun, esislarını, Stalihin ana yasasile' PU geleni ger emg erin askerlik kanununun o We en mühim bir şimdiye Kadar mer'i olan meoburl asker hiz | yaş banu böylece ve açıkçu bilmelidir.) hökmü, genç kumanda heyetleri ıyani ye » Met kanunundan aldığını bildirdi, Ve sonra ve Dörkes dek subaylar) için muvazzaf hizmetin iki se. eski kanunla yeni kanun 'lâyihasının fark .| Mareşal, Yüksek Şürada, Sovyetler Bİ n iyı | - 5 deki | neden iie aeneye arttırılması olmuştur. Ha larmı gösterdi. 13 Ağustos 1530 da meriyete Ordu ve donanmasının son dokuz Senedeki Ley, yara ordusunun hudud teşki konan eski kanuna göte, Rus Sovyetleri Bir. fnkişaflarına dair bazı rakamlar dahi VET - yayda erlere sid muvazzaf hizmet de $ se. Uiği topraklarının müdafaa işi münhasıran miştir ii bunları da aşağıya geçiriyoruz: eye aks olnitir. Bi eme ve oi amele' sınıfına ald idi. Yeni kanun Jâyihası| Muharebe arabalarının sayısı, son dokur|dafız tesi'lâtında ve hudnd hizmetlerinde) ise memleketin mldataasını Sovyetler Bir —| yada, 48 defa, uçaklar W 698, ağır, orla Ve) kullanılan gemilerdeki erlerie | erbaşları, 4 liği umum halkı için bir şeref vazifesi ola -| hafif topçu * 092 misbetlerinde artmaştır.İ,. eyix bir hizmete bübidirler; halbuki harb rak telâkki ve tesbit etmektedir. Yani diker yeaeük çaplı tank müdafan sılâlları ve tank| donanmasında hizmet milddeti 5 yıldır. Ha - bir Made İle, Sovyet Rusyada bundan DÖYle, sapçusu g0 lal, ağir ve hafif makineli Hi -| va ve hudud kuvvet ve kıtalarından maada Yalnız işci sınafı değil, bütün halk mekeri bla tekler g 509 çoğalmıştır. IB. bütün sınıflar için hizmet müddeti eskisi ie Yal Sanli e “ ge askerlir | Harb donanmasının 1930 danberi kaydet. | gibi ür! aenedir. ela bulunduğu 0 yu yar, | tiği #dedi tesayüd $ 190 dur. İ Sovyet ordusunun — fikirlerini / meşreden finda, Lenin ve Stalin fırkaları tarafından | o Voroşilof Sovyetler Birliği ordu ve donan-|Krasnaja mecnmasına göre, yüksek bir kül- idare olunazı Sovyetler Birliği devletinin ya. masiin o bünyelerinin ve dahili ve umumi) tür derecesinde (yulunan Sovyet gençliğinin, Taticı bünyesini kuvvetlendirmek ve bu der. | teşkilillarının da, sayıca terayidler nisbe -İmuharehe tekniğinin bütün muğtaklıklarına lette sosyalizmi inkişaf ettirmek hususunda.) tinde, değişip mükemmelleştiğini de söyle -|rağmen. askeri bilgileri okavraması için bu ki hizmetlerini de saymış ve bilhassa istis .İmiştir. Orduda, muhtelif sınıfların ve hu -İmüddet kâfidir. marcı atmıfları tasfiye etmekie ve işçilerle #üsİ hizmet tejekküllerinin nisbetlerinde de| Adı geçen mecmuanın bu mfnasabetle zik kollektifçileri ve münevverleri tek bir cephe büyük tebeddüller olmuş ve bu suretle yeni|rettiği bası rakamları (oda buraya dereden belinde kaynatmaktaki fayda ve tesirlerini askeri teşekkül ve birlikler ve dolayisle bir.| ge-i duramadık: 1639 da orduya, orta mek- anlatmıştır. Fakat Voroşilofa göre sosyalist çok ihtisaslar meydana çıkmıştır. Mareşal | teb tedrisatını bitirmiş takriben 145.000 Kişi siyasetinin esas vechelerinde o döfecs radi . | göre, ordu ve donanmalar bugün, eskisine) girecektir. Bütün mükellefler arasında, oku. kal değişiklikler olmuştur ki eski meebüri as nazaran fevkalâde yüksek o vasıli bir sürü (Devamı 7 inci sayfada) Dünkü kısmın hu âsası m kahramanı olan mubarrir Sal bir tümü yorgunluk neticwi (sinirlerinden Gel) #muztarihdir. Doktorlar kendisine memleke - tin tenha bir köşesinde bir müddet dinlen -| mesini tavsiye etmişlerdir. Fakat bu dinlen - Me beklenen şifayi vermemiş, muharrir es - kisi gibi bozuk sinirlerle Ankaraya, dönmüş- tür, Östelik orada delice sevdiği, evlenme teklifinde bulunduğu Ayşenin kendisi seya - hatte iken başkasile evlendiğini öğrenmiştir. Aşağıda muharrir Ayşeyi nasıl tanıdığını anlatmıya devam ediyor.) (Roman devam ediyor) ——.. Bunlari kendisine aöplediğim zaman mem. heyetlerine «Son Posta» nm yeni edebi romanı: 2 tim. Kabul etti. Üç gün, Adetim olmadığı leşmiş. halde, ümid ve hülya içinde, ayaklarım yer. Beni Yenişehirdeki Mw Uk e Bun olmadı; çünkü © bunların biç birisi de. den kesilmiş gibi, manevi bir âlemin zevk ve lip ziyaret eden Liza Petrovns oldu. Ayşenin eni bir Sıfat e Hüviyet vardı xi | heyecanı Ne yaşadım. Munyyen zmanda gel! Ankaraya dölmüş olduğunu ondan öğren - buna bilhassa ehemmiyet verdiği anlalşıı-. İdi, yanında gene o kotra gesintisinde tanıdı- |dim ve temas imkânlarını aradım. Z ra, kot. yordu: Ankara stadının #ön aylar içinde or-'ğım bir arkadaşı vardı: Lisa Pelrovna. JR yelken iplerine asılmış mazlüni çehre. taya çıkarıp parlattığı meşhur bir aportu,| Ciddi ve asla ümüd vermiyen bir belde, an.) Wi dişi, o deniz gezintisi günündenberi göz - kazandığı rekorlar!a ve elbette daha siyade| cok bir çay içecek kadar oturdular, gittiler. |lerimden silinmiyen bir tablo halinde mereyo bu harikulâde güzel vücudü ie az zamanda) Ankarada buluşmak dileğile ayrıldık. İki. | gitsem benimle birlikte geziyordu. dikkati çeken bir atlet > İsi de ahbablarım arasnda bulunmaktan) Garib istihale: Çiçekten çiçeğe konarak do Hafif bir kadın mi idi? Ne olsa, misufir/ memnun olacakların söylediler. Bu maotra.İlaşan ve bütün bir bahçenin sevkini çıkar - olarak bulunduğum bir yerde davet sahibilmn kumaşı sabır ipeği ile ve muhirane ö'r mağa uğraşan kelebek, kanadlarını katla - ile münâsebet ve akrabalık derecelerini biL| taktikle örülecekii, Kazanmak için birçok |mış, kendisini bir hayalin kara sevdaya ben. mediğim kimselerle flört teşebbüslerine gir-| şey bilmek lâzımdır, faxat bazan bütün bun.İzeyen tehlikeli kuyusunn defnetmişti. Ayşe, mekten çekindim. Fakat beni birden fevka.'larla beraber beklemesini de bilmek ifzımdır. | akşamları işitden çıktıktan sonra gec Wide meşgul etmeğe başlıyan bu genş kızın! Ayşe Ankarada bir ecnebi ticaret şirketti. | birlikte Kutluda oturup çay İçiyor, ve İ Ankarada oturduğunu, birkaç hafta sonra da de çalışıyor; arkadaşı Liza Petrovna, bu tica- dinliyordu; bazı günler onunla yeni çi oraya döneceğini öğrenmekten pek memnun | ret şirketinin müdürlerinden birinin kızı, İ -|nın çiçekli, ağaçlı, geniş kaldırımlı, o tara) ni amal, yan Bu on, Babam e | adamda Mn maydasndın eni di ları 8k yetişir. | kumuşlar, genç Bus , ba 5 Jcabı, | cn. İni r ! in e im kal-| nilesle birlikte Ankarada oturuyordu; Ayşa| iterek we oradan Çankayaya kadar usana - masına elbette razı almıyacaktım. Tarabya-| galiba bayatinı çalışarak karanmağa mec -İrak yürüyüşler yapıyorduk. Keçiören yi da oluruyordumı, Kendisini birkaç gün sonrâİbur olmalı ki, kendisine buiş bulunduktan |lerinde yanyana dolaşıp sonbahar meyyı birlikte çay içmek için Tokatlıyana davet et. sonrü annesile birlikte gidip Ankarada yer -! «Son Posta» nın tarihi tefrikas: 31 | Hırsız fid — Sen beni bilmezsin. ben kahveye filân çikmâm.. amıma ben seni bir kere gördümdü uzaktan. Kara All de bir evlâdlık aldığını söylediydi.. ben senin ağanın tam on yıllık arkadaşıyım... O sırada tam Bozdoğan kemerlerinin al. tina gelmişlerdi. Yandım Ali oradaki bir sergiden güzel bir kavun aldı. — Rıza acele işin fin var mı? Diye sordu. Çocuk bu sualin arkasından gelecek teklifi kestirdiği için gülümsedi: - Yok ağam. Dedi. — Haydi gel. hem şu kavumu yeriz beraber, hem de IMF atarız. Çocuklar konuşmasını çok severler, Yan- dım AM Rıza çocuğu su kemerlerinin üstüne | sıkardı. Bozdoğan kemerleri, o semtin sey- ran yerlerinden biri idi, İstanbul panorama. 'İsından küçük bir parça, bu kemerlerin üs. tünden çok güzel görünürdü. Yanyana otur. dular. Yandım Ali kavunu kesti, Çocuğa ev- velâ hayatını anlattırdı. Sonra kendisi de Rıza çocuğa uydurma bir tereümelhal anlat- 4. Bin dereden su getirerek Rim çocuğu şüphelendirmeden sözü gene Zerefşana bağ. ladı: — Zerefşan yengem Xara Ali ağamı öv. mer... — Neden ya... — Onun başka yavuklusu var... Yandım Alinin yüreği sizladı: — Başka yavuklusu mu var? — Benli Yusuf Bey... Yandım Ali bu ismi adeta bir cığlık şeklin. de tekrarladı; — Benli Yusuf Bey mi?.. Çocuk şaşırdı: — Ne oldun be ağa? Diye sordu. Yandım All toparlandı: — O adamı öldürmediler mi ya?! Çocuk etrafıma bakindı; bir sir söylemek zevkinden kendisini alamadı: — Kara Ali ağama söyleme sakın. deği. Zere'şan yengem yalvardı, kurtardı... — Anlamadım?! — Bak anlatıyım. Benli Yusuf Bey hır- sızmış... Yandım Ali çocuğun sözünü kösti; — Yok canmmt.. — Ya... Rırsızmış... — Yanlışın var senin burada... Benim yanlışım yok, sen bilmiyorsun. — İbak dinle, ben anlatayım sana hepsini... Ka- ra Ali ağam Zerefşan yengemin Benli Yusuf Beyi sevdiğini bülyordu amma, Yusuf Bey Zerefşan yengemin ağamı eve aldığını bil. mezdi, kurtardı? — Kar Ali ağama yalvardı bir gece... Hünğür hüngür ağladı. O gece ben uyuma dım biç... Kara Ali ağım da Yusuf Beyi boğ- madı, bayıltlı, Sonra Zerelşan yengem onu başka bir memlekete kaçırttı. — Vay canına be... Yaman iş be... Yandım Ali istediğini öğrenmişti. Kara Ali derken ortaya bir de Benli Yusuf çıkmıştı. Kalktı: — Haydi Allaha ısmarladık Rıza. dedi, se- lâm söyle ağana... — Ne diyeyim ya? — Şekerci dersin o bilir... — Olur ağacığım... Söylerim. EYLÂN AYI Yazan: Refik Ahmed Sevengil topladığımız tatil günlerimiz (Oldu. Orman çittiğinde akşamı seyreltik. Barajın üstün - deki tepelerde oturarak, gölün günün her sa- etinde başka renk alar Kiyilarındaki gene ağaçlara baktık ve süküt içimde bülyalara daldık. Yaşı benim yarı yaşımdan ancak birkaç yü fazla olan bu genç kiz , ondan uzak, ken, çıldırtırı arzular duyuyordum; onunla birleştikten sonra mes'ud bir süküs içimde ö. Jüyor ve ona sevgime ve ızlırabıma dair bir tek söz Söylişemiyordum. Aşkın böylesi be - nlm asla tanımadığım ve hoşlanmadığım bir şeydir. Kış ve erkek arkadaşlarile birlikte evime içip eğleniyorlardı ve ben bazan bir facis ar- tisti gibi susuyor, bazan komedya Oynayali bir saw'stkâr gibi gülüyor, konuşuyor, her - kesten bin defa başka türlü iken herkex gibi görünmeğe çalışıyordum. Böylece bir sene geçti Ötedenberi tanıdığım ailelerden birinin kı- a Leylâ, bugünlerden birinde bana bir dos -| — Zerelşan yengen Benli Yusufu nasil! Yazan: Reşad Ekrem di Allaha ismarladık. — Haydi güle güle. DÖKMECİLER HAMAMI | Rıza çocuktan ayrılan Yandım Ali dişleri- ni gıcırdağaraık homurdanıyordu: | — Vay kahbe vay.. Amma Perşembeye 88. Inin alacağın olsun! Zerelşanın kapısı önünde biran durakladı. |Bu seraeri delikanlının güzel yüzünde kor « kunç bir tebesslim belirdi. Her günü can kof kusu içinde geçen Yandım Ali, ber gün yeni bir tehlikeli maceranın kahramanı olan bu genç, ne olduğunu £ köstiremmiyordu amma, Zerefşanın Benli Yusufu sevdiğini Yandım Ali Saraçhancbaşından Şehzade « başına, Direklezarasına doğru yürümeğe baş tadı. Dört beş kişiye çarptı, Bunlardan birl Yandım Aliye biraz dikçe bakınca (o seraori birdenbire dişlerini gösterdi: — Ne olmuş i Adam teh! - gördü ve yürüdü. Yandım Ali caddeyi bıraktı. Ara sokgklar. dan birine #aptı. Süleymaniyeye doğru gidi. yordu. Ktrafına değil, önüne bile bakmıyor. du, bakıp da hiçbir şey görmüyordu denile - bilirdi. Gözlerinin içinde, güzel Zerefşanın hayalile beraber, ayak alışıklığı e yürüyor. — Ol. Nasılsın be Midilli? — İyiyim ağacığım.. neredesin be.. hiç gö. İrünmez oldun... ” İ — Anlalırım sonra... Haydi yürü benim » le... | — Mereye gidiyorsun? Dökmecilere.... Benim azıcık İşim vardı. Ne İşi? Anlareim., Vazgeç, sen gel benimle... — Bu ne kıyafet be Yandım Ali... Gene & ki yanâtına başladın galiba? — Sonra anlatırım dedim ya... Midilli esner bir çocuktu, Bir baldırı gep Jak, hirsiz fidesi idi, — İyi ki rastladım süna Midilli... — Sâhi mi söylüyorsun?... — Vallahi... Hani asik evvel aklımda 2. din... — Ben de seni çok üzlemiştim ağacığım... — Seni yanıma alacağım... Midilli güldü: — Helvacı çırağı mı olacağımı, Delikanlı cevab vermedi. Midilliyi az ev « vel hatırından geçirdiği doğru idi. Ona, hig ummadığı bir anda rastiamasını uğur saydı, Çocuğu evvelâ baki şeyler sordu: — Bizimkiler ne yapıyor? — Bildiğin gibi hepsi... — Bana Sultlanmehmedi! İsmaili bulabilir misin bugün yarın! 4 — Hani şu pehlivan İsmail mi7 Yandım 1 başı ile tasdik etti, — Akşama bulurum istersen. — Puyrazı da bulabilir misin? Midillinin iri kara gözleri hayretle açıldış — Haberin yok mu be? Yandım Ali merakla baktı, (Arkası var) — tumla haber göndererek —yarı şaka, yari elddi bir şekilde— beni sevdiğini ve benim- le evlenmek isteğinde olduğunu bildirdi, Ben onun minimini bir bebek olduğu se - neleri hatirliyorum, O bu kız hiçbir zaman ciddiye alip genç bir kadın olarak düşünme miştim. Daha düne kadar çosuk muamelesi yaptığım Leylâ, demek büyümüş, delişme bir kız olmuş, hülyalara dalmış da nelere ka, rar vermiş, ne atılganlıklara kalkışmıştı! Leylânn isleği gülünç olmakin beraber, galiba gururumu okşadığı içli olacak, hoşur ma gitti, Bir gön sokakta Kızılay bahçesinin önün. de rastgelihce pk eski yıllardaki gibi gü « tömsiycrek elimi uzattım ve çenesini okşa. dım. İkt elile birden elimi sutarak yüzünü şiddetle çekti, Elini bırakınadım, küçük biz yavru: kuş gibi helecnila © çırpınan nabi Jarımın içinde çatlıyacak gibi atıyordu, 1 bir sesle: - Kız, sen bana ne haberler göndermiş» sin; o söyledikleri doğru mu? Diye şakalaşmak istedim. Boğulacak gibi oldu, yutkundu ve Ateş gibi parıldayan gös. lerinden bir damla yaş, yanaklarından yu « yarlanarak elimin üstüne düştü, İ Bu küçük serseme acıdım. Ne onunla ne de baskasile evlenmek o zamana kadar be. |— | — İ | İ geliyordu; neş'eli toplantılar oluyordu; yiyip nim ak'ımdan geçmemişti! Baska Dir kelime bile konuşmadan ayrı) - dık. Beni sevan, kendisile evlenmem! iste -. yen, benden sandöt uman Teylâsa birkaç gün sonra galiba biraz da kaba sayılacak bir şekilde kısa ve kuru bir haber © göndererek kendisini mes'uü etmeme İmkân olmadığım bildirdim. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: