25 Ekim 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

25 Ekim 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

; | | seğMa Si As up EE sinirim 8 Sayfa 300 sene evvel Evliya Çelebi ile bir Bursa gezintisi (Son Posta, nın tarihi bahisler muharriri yazıyor ) MES EN Eski devi Bursada, on altı ile yirmiş yaş srasindaki gençliğim yaşamıştır. Bugün, o bildiğim ve sevdiğim beldeye, hayranı olduğum Evliya Çelebi ile beraber gitmek istiyorum. Yol: Bursaya giderken, bindiğim vapurlar Ba- rayburnunu dönmeğe başlayınca, hafızamda lerde Bursu kürtlü, Yenikaplıca ve Rskikaplıca, wırer Türk alıcası olarak her yaman herkes tara. fından seve seve gidilecek şifalı hamamlar. dır. Evliyanın tasviri parlaktır «Sonbahar zamanı yaranı bâ sâfâ ile hele şebiyeldada kaplneaları kâfüri mumlar ile donatup herkes eşi ie, dostu İle kimi tavus, | SON POSTA Çocuk hiç bir zaman ihmale gelmez yetsiz görünen rızalar çok va - İkit vahim vaziyetler doğurabilir. Bun - İları daha başlangıçta sezmek, gidermeğe İçalışmak annenin borcudur, İ Normal kilo: Çozuğun ağırlığı ile bo - yu arasındaki uygunluk sağlığının kıy - İmetli bir işaretidir. Yavrunuzu sik sık ve mümkünse ayni elbiselerle, ayni saatte Jtarttırı! Ufak bir farktan, ehemmiyet- siz alçalıp yükselmelerden telâşa düşme- İyiniz. Fakat normal kilodan bariz şekil - de uzaklaşmaya ve uzak bulunmaya ap- la kayıdaız kalmaymız, Niçin bazı kadın « lar her giydiğini ya « kıştırır, bazılar: bilâ. kis bir çok para dö - ker de alelâdelikten kurtulamaz? Bunun - bir d irçok sebebleri ur. Bir defa muhak- Jkak ki ki vücud v İzelliğinin büyük “a - yüz dü - lü inkâr edilemez. Fa kil eder. En mühim - mi yılamaz. Giydiğini tırmanın en sırrı yözür renkleri ve biçiminin ufak tefek kusurla » rını gizliyecek mo delleri o seçmektedir. Bunu bilen, bunu ya- pan kadın mutlaka aslından kat kat gü - zel görünür. Farzedelim ki e$ - mersiniz, kırmızının yaraşan De Zümi lânberi nakşedilmişsir, bilmem: kimi kebuter taklası atıp sabahları kadar Barayburnundan geçtiğim eğlendik.» Sırmalı yelken açtığım On yedinel âsır ortasındaki Esk'kaplıcayı Yâr doldurup ben içtiğim da göyle anla «Bir kubbet azimin orta. türküsünü söylerim. Sırmalım bir peri ma.İsında büyük bir havuzdur. Dört yanlarında salına yaraşır. Bir gün Marmeraya doğru! hanefi kurnajarı var, iki halveti var İdi ki Adi bir yelken açmak bile benim için yepye-İadam girince taz€ can bulur. Vücudü, kula- ni bir şey olacaktır, Evliyâ Çelebenin yâşa-İğın memesi gibi yumuşar. Kl, tenin üstün. dığı asırdaki yelkenli gemi ile Bursa yolcu-|den sabun gibi kayar. Suyu, sicak sıcak içi. luğuna gıpta ederim, Urse yürek oynamasına iyidir.» Kükürüüye Hicri 1090 de idi. Yirmi beş otuz yaşların. İgelince: «Muhtasar binalı bir »eadir, Kı da bir genç olan Evliya Çelebi yirmi mefer| uyuz olanlar yıkanınca faydasını görürler. yârâni bü sâfâ ile Bahçekapısı lske.esi civa. | Halvetine girip yarım saat sabredene aşk ol. | rından bir Mudanya kayığına binmişti. Ka-İsun. Uyuzlar, bir gün eede vücudlerinin | Yık oradan kalkıp Pındıklı önüne gelmişti.İkara derisi kara kara soğan zarı gibi soyulup Fındıklıdan birkaç usta gemici yolcular öi-İgümtş tenli olurları» mışlardı; sonra «seren çekip salya demirs| Pınarbaşı, Kaplıkaya, Fıstıklı: etmişler, elevendier hazır baş olup yölken! Eskiden Bursalılar «her senede gün başına yırtıp Allah kolaylık versins diye fatiha oku.|bir mesiremiz vardır» derlermiş: Üç yüz al$- muşlar, Sarayburnu ükınlınnı pupa yelken|mış altı mesire geçmişlerdi. Evliya Çelebi: «Belki daha ziyadedir. Çün. Gemi içinde herkes şevk İle sohbet etmek. |kü Insan bağlarına girse kendini Yaybeder» te i4l Bazı yârin hanendeler iâhi okuyor. |diyor. lardı. Meğer Evliyanın yol arkadaşlarından | Bunlardan Prnarbaşı mesiresine, ilk defa! bir tanesi, Sultan İbrahimin karcıbaşısı Sa.İmekteb arkadaşım Susurluklu Karagöz AN fer ağanın tamburacisi ve kemençecisi imiş; İle gitmiştim. Orada, birer yeniçeri heykeli biri de sadrazam Arnavud Kara Mustafa Pa.| gibi azametli çınarların altında, biz mekteb ganın uşağı Kara Receb ağanın çökürcüzü!çocukları top oynardık, l ve hanendesi (miş. Cümlesi bir yere gelmiş.) Pınarbaşında yalçın kayalardan bir abıha.| lerdi. Evliya sabredememiş: İyat akar. Cuma günleri oraya #eyyar kebab. — Geliniz şu girdabı gamde def'i gam için İcilar, köfteciler gelirdi. bir segâh faslı edelim! i defn da, mekteb halkı ile beraber Ab- Demişti ve âşıkane, sadıkane bir Hüseyin | Gül Murad mesitesine kuzu yemeğe girmiştik. Baykarâ faslı başlamıştı. «Erbabı zevkin ağ.| Geniş eteklerinde, Bursanı ayak altında gö. gn r akmıştıs Bu zevk ve sürurjren bir tepede eskiden çok meş! o bir tekke ile Heybeli adasına uğrıyarak beşinci saatte | varmış: Toprağına yeşil kadife çimen dö- Mudanyaya yarmışlardı. İsenmiş; eimenler üzerine de, efiâke baş kal. Gan dp mii dırmış çınar ve karsağaçların gölgesi düş- On altı ile yirmi yaş arasında, kafam, bir >30NÜ. Bir kenarında da soğuk bir akar su. derebeyi romanının tomar tomar müsved-|7U VATĞ deleri halinde $8l, Bir derebeyi romanı için) O Yedinci Serda yürüni DA süfa, Aşıkam sadıkan bu Abdal Murad mestresine kuzu lat aülmarelerin kelanndan Kanz abime yemeğe geldiler mi, kus keban) el ile çe. a şamil Mp MAŞA MALE, grmezlermiş, Su üzerinde kebab dolabları mer güvercinler ne kadar güzel motiflerdir. Işık, Bursadaki Yeşilcaminin içine, açık | YY. Ateş dere kenarında yakılır, kuzu ş 1 ine, açi n pencerelerden yalm ayak, uçarı bir küçük “oba merbut büyük ağaç bir şişe geçirilir hirsiz gibi girer. Halılardan çiçek, şadirvan. su dolabı döndürürken, kuzuyu da çev miş. Kuzu yendikten sonra nie dilberle dan su, müzehheb bir Kur'anın açık sayfa- İnd ae incili, daçlara salıncak kurup birbirlerine salıncak kolan: çekerler imiş. Yeşlii görmiyenin çini ve şadırvan hakkın-| | Pastıklı mesiresi de havadar, tenha, Ga-! daki bilgileri dalma noksazdır. navber ağaçlarile müzeyyen, yâr İle ağyar| Evliya diyor ki: ©. Yeşi, bir müre| gözünden weak ean sohbeti yapmak istiyen. tefi mahalde bir camli dilküşadır. Kub -İjerin tercih ettikleri bir yer imiş. beleri beyaz mermeri hamdır, İki kubbelidir. Kaplıkaya mesiresine geliner: «Çengülis.| İçinde asla sütunları yoktur. Mihrab ve mira-| tan, dırabistan, çemenistan bir yerdi. Ağap-| berin tarifinden âizim. Ancak bir kıble kapısı | yar; bülbül yuvaları ile doludur, üç kas gelâ.) Var ki, sağında ve solunda Lâk ölisine varın- yeleri görülmeğe değer» | ca kat kat nakışlar olmuştur ki Bihzad, kâ. did üzerine Kil kalem ile yazmağa Kadir! Egenin tarıni coğrafyasında Keşişin adı değildir...» Olimpos dağıdır. Ben bu eski İsmin türkçe Kapma: | karşılığı olan Uludağ adını beğenmiyor de. Bursaya gittiğimde, Çekirgede bağlı bah. gilim. Fakat güzel bir isim olan «Keşişs te, geli bir evde misafir olurum. Bahçede küçük ulu demeden bir ululuk seziliyor. Sürurinin bir havuz, havuzun etrafında feşleğtu ve bir manzumesinde bu isim ne kadar azamet. sardonya saksıları vardır. Taş döşeli bahçe, |lldir benim yattığım odanın pencerelerile birdir; bahçeye pencereden çıkmak daha kolaydır. Odanın içi çepçevre yer minderi döşelidir; | beyaz üzerine mor kafesli minder örtüleri | Düdü âhım gühu Keşişden geçti! her zaman tertemizdir; ve ayni bezden per.! Uludağa hiç çıkmadım. Keşişi de Evliya deler ne kadar hafiftir. Bu evde bir mekteb Çelebi kadar canl anlatanaı raslamadım. arkadaşım, anası ve on beş yaşında mektebli Kırk elli yürü bâsâfa toplanmışlar, Bursa kardeşi otururlar. Adı Bülend olan bu çocuk, Âyanından Cin müezzin, nalb Ali efendi, Şe- küçük havuzda yeşil başlı ördek gibi çırpına £li efendi vesair nios canlar atlara binmişleğ, Çırpına yıkandıktan sonra, üzerine pantalon birçok çadırlar, çergelerle evvelâ Pınarbaşı. paçaları dökülmüş çıplak ayaklarında ta- na, oradan yokuş yukarı böş saat gidip Gazi kunya, sıvalı kollarına iki bahçe kovası asılı, yaylasına varmışlar. Burada bir küçük göl,| On sekizinci asrın büyük İngiliz portreelsi gölde alabalıklar varmış. Oradan yukarı beş Tomas Lavrens'a ne kâdar güzel bir sarı ço. saatılk yerde Sobran mesinesi bulunuyormuş; | cuk modeli olurdu. İkestane ormanları We kaplı bir yayla imiş Hieri 1050 de Bursaya giden Evliya Çele. Sobran yaylası göllerinde de alabalıklar var. binin misafir olduğu evler, benim Ve mış. O gün ağisr ile birçok alabahk tutup evden pek farklı değildi. Nitekim, Çekirgenin tereyağile kızartıp yemişler. Bu yaylada nice Mağruru hüm olma ev yürü mâhım Niceler bu tartı revisden geçti Sana kâr itmedi feryadü sârım, Çocuğun dişlerile ve boğazile yakın - dan alâkadar olunuz. Mekteb çocukları - hı sık sık derslerinden mahrum bırakan sebeblerden biri de boğaz ağrısıdır. Ba - sarının, pembenin, a çık yeşilin en tatlı - (ları dururken, mora, beje, koyu yeşile, gri demciklere çok dikkat ediniz. Muayyen| ve beves etmemeli - bazı konuşma hataları (o boğazdan gelir. siniz Bundan başka süt dişlerinin sağlığile sıkı) Gene & farzediyo - bir münasebeti olduğunu da unutmayı -İrum ki omuzlarınız niz. kalçalarınıza nisbetle Söze kulak asmıyan çocuğun her za -İkollu, geniş omuzlu, kalçaları şık man «dikkatsiz ve hay değeri bırakıp basklı, kalçada türlü tür- metmeyiniz. Kulağınd lü kabarık süsü olan, düz kollu, düz o - labilir. Bu rahatsızlıklar derhal tedavi et-| muzlu elbiseler yaptırmamalsınız. Ge - tirilmezse ileride başa büyük de: çabili kolları, niş reverleri, kabarık takılı muüzleri büzgülü ve geniş tuvaletleri, & Sık br spor manto NN Z b Spor tarzında çok şık bir manto. Kumaş kahve rengi - bej karışıktır. Kürkü| kastordur. Kürkle kumaş arasındaki renk ahengi mantoya —modelde kendini göstermiyen-— bir şıklık dahâ katmaktadır. Klâsik reverler, kol kapakları, iri cebler... Hepsi güzel... Bilhassa gençlerin seve seve giyecekleri, gerçekten şık bir znodeldir. dardır. Kabarık -İ Aksi de olabilir. Kalçala: korsajları hiç bir şeye değişmemelisin.3 ai dara” cık, omuzlarınız fazla geniş olduğunu gi re göre düz ceketleri, etekleri delleri bir kenara atıp, bol mor kabarık kollar! -İbol ve drape korsajlara, dapdar etekler8 »İlmoda diye dört elle sarılmamalısınız. Bunun gibi, bacaklarınız . büstünü”! nazaran fazla uzunsa beli yukarıdan els biselere beli aşağı © gösteren modelleri tercih etmelisiniz. iniz bacaklarmıza nisbetle uzu sa hu kusuru meharetle gizliyecek robs” | elbiseleri, kısa ceketleri, yukarıdan e#p yerleri, yukarıdan sentürleri zara * İcmıza olan modeller uğrunda feda et * çok dikkat etmelisiniz. Hasılı modanın daima kendinize uyar tarafını görfüeğe ve icabında hevesleri - mıza feda etmeğe alışınız. BU a gitmek» gibi kıymeti eti kazand Pratik güzellik bilgileri Bazı cilâlerde kırmızımtrak pürüzlet jolur. Bunlar bilhassa kolun dirsekten yu” karı taraflarında belirirler, Sebebi kan deveranının o bozukluğudur. Gidermek çaresi gayet basittir: Her yıkanışta bur# ları fırçalaşımız, Bu fırşalama © bir nevİ kuvvetli masaj yerine geçer. Kanın do laşmasma hız verir. Pürüzleri yavaş ya vaş geçirir, * Çok parlayan cildin parlaklığı nasıl giderilir? Bilirsiniz ki cildin mst olması güzel - jdir Parlaklık (o —bilhassa fazlalaşınca— İhoş görülemez. Cildleri pârlayanlar ön » ce koyu sart bir pudra sürmeli, esas pud- ralarmı sonra kullanmalıdırlar, Altta ka lan sanlık yüzü (o sarartmadan parıltıyı maskeler. * Gülüşünüzün güzelliğini korumak i - çin dişlerinizi, dişlerin korumak için de şunları unutmay'nız: a - Fazla sicak, fazla soğuk şeyler ye" meyiniz, içmeyiniz. Dişe zarardır. b - dişlerinizle şeker ve sert şeyler kir” mayınız Mineleri çatlar. Çabucak çürür İler. c - Ne fazla sert, ne de fazla yumuşak fırça kullanmayınız. Biri iyi temizlemeZ, jöbtrü diş etlerini hırpalar, d - Sabahları üç karnınıza bir elma » yı ısıra isıra yeyiniz. Bunun dişe ne fay» dası olacak demeyiniz. Elmayı isirirken İdişleriniz en tabif şekilde temizlenir, Faz Jslarak elmadan fayda da görürsünüz. |

Bu sayıdan diğer sayfalar: