29 Ekim 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

29 Ekim 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Avrupa devletleri Yazan: Muhittin Birgen G eçen gün, Avam Kamarısındı , işçi fırkası meb'uslarından biri, hükümeti müttehid bir Avrupa devletle- ri camiası kurma meselesini de unulma- ala davet etmişti. Buna cevab veren ümet mümessili, İngiltere parlamen- tosundaki an'aneden ayrılmıyarak «hay kay, bu fikri de not ederiz!» demekle ik- tifa eyledi. Bilmiyorum, bu meseleyi ortaya atan M4b'us, acaba Avrupa milletleri için nâ- sıl bir ittihad tasavvur ediyor? Ameri - kanın müttehid cümhuriyetleri gibi bir takım devletlerden —ve belki de cüm - büriyetlerden mürekkeb bir Avrupanın kendi kendisine kurulması fikrinin mi müdafiidir, yoksa, yarın galib gelece- #inden emin olduğu İngilterenin böyle bir müttehid Avrupa milletleri camiası vücude getirmesini mi arzu ediyor. Ne bu muhterem meb'us, be de ona cevab veren hükümet mümessili bahsin bu ta- rafı hakkında düşündükleri veyahud ha- ara gelmesi muhtemel esasları izah et - medikleri için onların bü susllere kendi zihinlerinde nasıl cevab verdiklerini bil- Şimdilik radyolar arasında küfür bom bardımanı, cephelerde hiç olmazsa harb içinde bulunduğumuzun unutulmama « $ı maksadile biraz top teatisi ile meşgul bulunan Avrupada hâlen ittihaddan bah setmek, ancak geniş bir hayalseverlikle izah edilebilir. Galiba muhterem iş fır - kası mebusu, galiba bu hayalseverlerin €n ileri gelenlerinden olsa gerektir ki o- na cevab veren devlet adar, kısaca bir «evet!» le iktifa etmiş ve bahsi oçıktığı yerde kapatmıştır. Bununla beraber, fikir güzeldir; bil - hassa, bütün milletleri kararsızlık ve he- Jecan içinde tutan bir hercümerç ara - sında, bu fikir, her muhayyilenin “ze - rinde saatlerce lezzet duyarak çalışacağı bir mevzuu canlandırır. * Müttehid bir Avrupa fikrinin sade İn- gilterede değil, kontinantal Avrupada da hararetli taraftarları vardır. Fakat, bu taraftarlar kısım kısım ve renk renktir, Üzerinde en çok propâganda yapılan it - tihad şekline göre, Avrupa (devletleri, hak, adalet, hürriyet ve müsavat gibi bir takım garib mefhumlara (istinad eden yüksek bir Avrupa otoritesi altında bir - Jeşecekler ve Avrupada asayişi muhafa - za eden bir zabıta kuvvetinden başka ordu bulunmayacaktır. Fakat, manrlesef, pratik bu hayalin tahakkuku hakkındaki ümidleri kuvvetlendirecek şekilde tecel- Ji etmiyor. Tecrübe, bunun aksini gös - terdi. Bundan yirmi bir sene evvel Wil son'un himmetile bu (arzda ümidlere düşmüş ve Milletler Cemiyetinin teşek - külünü dört gözle beklemiş olanlar, kısa bir tecrübeden sonra, aldanmış oldukla- rını pek güzel gördüler. Esasen, müttehid Avrupa denilen ca - mila da, başka bir şekilde, w: mütemadiyen teşekkül halir fu için, bunu teşkil emek üzere nazari olarak hususi gayretler sarietmeğe pek de lüzum yoktur; bugünkü Avrupa ile, bilfarz burdan iki yüz sene evvelki Av - Tüpaya bakacak olursak bu yolda kat'e - dilmiş olan mesafeyi görebiliriz. Meselâ, bugünkü Sovyet Cümhuriyetleri ittiha - dının yerinde, bundan ki asır evvel, iri- 4 ufaklı, birçok devlet veya yarı devlet vardı, Gene meselâ, bugünkü Almanya - nın yerinde, Bismarkdan evvel kırk kü- sur müstkail siyasi varlık vardı. Bu si - yasi varlıklar ittihad halinde, hattâ Hit- ler devrine kadar ismen ve hükmen ya - ş#adıler. Şimdi bunlardan da eser yok - tur, İtalya yarımadası da ayni manzara- yı gösterir. Bundan iki yüz sene evvel orada sayısını şimdi tesbile imkân olıni- yan irili ufaklı birçok devlet veya varı devlet varken, bunlar, azala azala bir â- sır evvel dörde indiler ve sonra da ya şeklinde birleştiler. Esasen, büyük toprak parçaları üze - rinde geniş ittihadlar, tarihte hiç bir za- man, bir takım milletlerin ve siyasi ca - mlaların büyük bir masa etrafına oturup «haydi, kardeşler, insan olarak anlaşa - hm ve dünyayı hürriyet, adalet, müsa - Vat esaslarına istinad eden bir (cennet haline getirelim!» demeleri şeklinde vü- cude gelmiyor. Muayyen bir toprak' par- çası üzerinde ve bir takım camialar ara- sında sivrilen herhangi bir kuvvetin di - ğerlerini kendi hâkimiyeti altına alma - Jarı suretindedir ki böyle büyük ittihad- Meselâ, Amerikaya bakınız, orada da ayni bâdiseye dikkat edebilirsiniz: Müt- tehid Amerika Cümhuriyetleri, Avrupa- dan gelip evvelâ Şarki Amerikayı istim- lâk etmiş ve orada yerleştikten sonra et- rafa dağılmış olan Anglo Sakson kolon - Tarı, Amerikada evvelâ yer yer müstakil cümhuriyetler tesis etmişlerdi. Sonradan bunların şarki Amerikada kuvvet ka - zanmış olanları birleşerek ötekileri ted - ricen kendi kuvvetlerinin — tesiri altına aldılar ve uzum mücadelelerden sonra, ve kanuna İslinmden (o bezünkü camiayı (Devamı 11 $nei sayfada) bir! Büyük tir Avrupa devleti silâh icad etmişi Baltık şehirlerinden Almanyaya hicret Eden Almanlar nuz. Almanya Avrupada artık hiç bir gö- zü ve isteği olmadığını isbat için, Rayhm dışında bulunan bütün Almanları Al - manyaya döndürmekiedir. Bu resim de Letonyanm hükümet merkezi olan Ri - gada bir ayrılık sahnesini tesbit eyle - İmektedir. Bedava doktor Nevyorkda intişar etmekte ölan bir mecmua okuyucularına bir cemile ol - mak üzere bedava sıhhat muayeneleri İservisi ihdas eylemiştir. Bu yüzden ta. İbi adedi fevkalâde bir surette yüksel - ir. Bu usulden istifade eylemek için mecmuanın âbonesi bulunmak icab ey- lemektedir. Abone hastalığını tklefon ile taeemun idaresine bildirir. bildir - mez dekter derhal aboneniri evine gel. İmektedir. Ücret almaması için dokto - İtapİra mecmuann abone makbuzu İbraz! edilmektedir. Amerikan mecmuası böylece bir ye- nilikte bulunmuş değildir. İ 1938 senesi için Stokholm'de çık - makla olan bir gazete okuyucularına mecvami diş tedavileri temin eylemiş - &. Bu usul çok büyük faydalar temin etmişti Çünkü bu şehrin sekenesinin yüzde sekseni dişlerinden şikâyetçi bu- unmakta idiler. İSTER Aukaradan gelen bir telgraf: sı asgari hadde indirilecek, dedi. İSTER en kiymetli ikısinin yödönümünü ayni günde tes'id etti. Bunlardan bi - rincisi çok tanınmış bir doktor operatördür, en aşığı, ölü- me mahküm 8000 kişiyi kurtarmıştır, ikincisi meşhur bir fizik âlimidir, harb sahasında bir dakikada 3000 kişiyi öldü- SON POSTA çocuklarından 20 nci SOZ ARASINDA pa i Hergün bir fıkra Sarhoş olmamak için Harb başladıktan sonra, İngiliz as. kerleri grup grup Fransaya gönde - riliyordu. Fransada, - İngiliz asker - lerine mahsus barlar açıldı, Bunlar üynen bar manzarası arzetmekle be- raber, müdavimlerine verilen içkiler, $ alkollü değil, çay, süt, kahve, şerbet gibi şeylerdi. : Bir gece, üç İngiliz askeri bir kam- ? yönet içinde bu barlardan birinin nüne gelip durmuşlardı. Üçü birden kamyonetten indiler, içeri girdiler. Bir tanesi: — Bana meyvalı bir süt verin! ; — Bana da çikolatalı bir sütl Dedi. Üçüncü biraz düşündü: Stalinin arkadaşı Olan Finlandiyalı Nazır Gazetelerde & jans haberi olarak okudunuz: Sov - yet - Pinlândiye müzakerelerine 1ş- tirak eden Finlân. diya heyetine, Fin lândiya maliye na- zırı ve sabık baş - vekillerden Tan ner de ilâve olun- du. Bura sebeb, Tannerin, Stali - nin yakın dostu, ve 1917 de Sovyet umu- İNAN, — Benzin sarfiyatının tahdidine lüzum görüldüğünü ha- bar verdi, otobüs servisleri kaldırılacak, otomobillerin sayı- Ankaradan gelen ikinci bir telgraftan öğrendik ki, bu haber yanlıştır. Dünyanın çok tehlikeli bir zamanda yaşa- masına, tehlikenin de dairesini (genişletmesi çok olmasına rağmen memleketimiz muhasara altında de- gildir, istediğimiz dukfkada istediğimiz miktarda benzin ge- tirtebiliriz, her hangi bir tahdid vaz'na lüzum yoktur. İNAN, mi kâtibinin Çarlık polisinin takibinden kurtulmak için Finlândiyaya kaçtığı za- man, onu saklayıp kurtaran yegâne sos - yal demokrat oluşudur. Filvaki 1917 senesinde Stalin, Tannere Finlândiyanım dalma tamamiyet ve istik- lâlini tanıyacağına dair bir vesika ver - mişti. Burada Tanneri görüyorsunuz. İSTER Ankaradan gelen ikinci haberi memnuniyetle karşılıya- ım. Fakat bu kadarı kâfi değildir. İçinde bulunduğumuz harb gösterdi ki, savaşta dayanılacak en büyük kuvvet ka- rada, denizde ve havada motörde. Bu bakımdan vazifemiz bu kuvveti mümkün olduğu kader çoğaltmaktır, vasat t2- bakaya kadar yaymaktır. Binaenaleyh biz haricden getir - tilecek her cins otomobilden gümrük resmini tamamen kal- dırmanın çok fsydah bir tedbir olduğuna inanıyoruz, fakat ihtimalinin ey okuyucu sen: VEE Rl 20 nci asır tezadları.. 20 inci ssrın medeniyet âlemi tezadlardan vücud bulmuş bir mecmuadır. Bır tarafta bir tek insanı kurtarabilmek için dımağının bütün kabiliyetlerini sarfeder, öte tarafta da binlerce Kişiyi öldürebilecek en tehlikeli vasıtaları bulmıya çalışır. Sulhün âşıkıdır, fakat harb yapar, iasan karakterinir. en büyük hususiyetlerini en fazla olarak muhakkak ki İki müttefik Ordunun Başkumandanları ETE Bütün dünya derin bir intizar içinde bulunmaktadır. Herkes garb cephesinde, karşılıklı istihkâmlarında yan gelen iki muhasım tarafın neden harbetmediğini, ikisinden birinin nasıl olup ta hücuma geçmediğini merak eylemekte, Fransız ve İngiliz orduları başkumandanlarının ne gibi plânlar kurmakta bulunduğunu sar- maktadır. Burada İngiliz orduları başku- mandan! Lord Gort ile, müttefik ordula - rüyorsunuz, Doymak bilmiyen kadın İ İ Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu için Bugün Konamadı rememer sener sensen esasen Çeklerle Almanlar arasında Pragda çarpışmalar oldu (Boştarafı 3 üncü sayfada) Alman makamları tarafındaa alınan tedbirlere rağmen, Çekler, Cümhuriyetin Yildönümünü kutlulamak üzere Prağ Çümhuriyet meydanında bir tezahüret tertib etmek istemişlerdir. "Tezahüratı meneden Alman polisi ile Çekler arasında çarpışmalar olmuş ve ne ticede birçok tevkifat yapılmıştır. Bu esnada hasıl olan panikten istifade eden bazı komünistler, «Yaşasın Stalın» diye bağırmışlardır. Fakat halk derhal «Yaşasın Cimhuriyet» seslerile mukabe - lede bulunmuştur. Çekler, herşeyi göze alarak, şehrin bir çok yerlerinde Çekoslovak bayrağım çek- Eski Çek sefirinin hitabesi Londra 28 (Royter) — Çekoslovak - yarın eski Londra elçisi Jan Mazarik bü akşam Çek milletine hitaben radyoda söylediği bir nutukta vatandaşlarına müğ dehid bulunmalarını, istikbale emniyetle bakmalarını, ümidlerini kesmelerini tav« siye etmiştir. Avusturyada tevkifler Londra 28 (A.A.) — Budapeşte'den ha- ber verildiğine göre, Hitlerle mücadele elmek üzere, Prens Stahremberg'in ida * resi altında Avusturyalı gönüllülerden mürekkeb bir teşekkül vücuda getirildi - ğine dair dolaşan rivayetlerden dolayı Gestapo tarafından, Avusturyada, eski Heimwehr mensubları toplu bir halde tev kit edilmektedirler. Belediye memurları tekatid kanunu projesi hazırlandı Belediye memurları tekaüd kanunu projesi Dahiliye Vekâleti tarafından hazırlanmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu devredeki toplantısına sevkedilecektir. Galata yolcu salonu yakında açılacak Galata rıhtımında inşa edilmekte o. lan yolcu salonu pek yakında merasini le açılacaktır. Salonda deniz müesseselerinde ça « an memurlar için bir lokanta kurul rn başkumandanı General Gamelini gö -İmasına karar verilmiş, bu hususta icab eden hazırlıklar yapılmağa başlanmış- tır. Iokantada deniz müesseselerinde çalışan memurlara ucuz yemek vermek Âlnerikada Kansas City hastanele -İçxkânı temin edilecektir. Lokanta en rinden birinde Dorothee Marmor a -İmoderu tesisatı havi olacak, tabldot 25 dında genç ve çok kibar bir kad: davi görmektedir. Bu kadınm hastalığı şayanı dikkattir. Bir türlü doymak bil. memektedir. Her on dakikada bir kar. nı acıkmaktadır. Her defa tamüssıhha bir adamın yiyebileceği (o yemeği ye. mektedir. Hazım gayetle normal birlli surette işlemektedir. Doktorlar bunun sebebini tesbit eyliyememişlerdir. Dikkate değer bir nokta daha vardır | ki oda Madam Dorothee Marmor'un çok zayıf bir kadın bulunmasıdır. Sikleti ancak 50 kilodur. Boyu 1.50 metredir. Çok az su içmektedir. İNANMA! NANMALI ın te “İkuruşu geçmiyecektir. Lokanta, salon açılır açılmaz der « hal faaliyete geçecektir. enses sarananananassvassammanıasaaser. TAKVİM

Bu sayıdan diğer sayfalar: