30 Ekim 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

30 Ekim 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazı Çok Olduğu için Bugün Kanamadı Dünkü fırtınada bir yelkenli, 2 kotra ve bir motör parçalandı Dün öğleye doğru başlamış olan şid. detli bir Jodos fırtınası karada ve de - »izde mühim tahribat yapmış, bir kı. sım evlerin çatılarını uçurmuş, bâzı garinoların camların kırmış, vapur - ların seferlerini altüst etmiş, bazı san- dalların da batmasına sebeb olmuştur. Beyazıd meydanında Saat 11,30 da geçid resmi başladığı sırada Beyazıd meydanındaki tribün « lerin tenteleri fırtına dolayısile bir yel. ken gibi şişmeğe başlamış, biraz son - ra da birdenbire ahşab kısmile beraber Üniversite bahçesine doğru uçmuştur. Tribünde bulunanlarla o civardaki halk bundan son derece telâşlanmış, diğer tenteler bir kazaya meydan ve » rilmeder derhal kaldırılmıştır. Bayram münasebetile şehrin muh - telif semtlerinde kurulan taklardan bir kısımı da fırtına yüzünden hasara uğra- mıştır. Bazı evlerin çatıları cçtu Saat 12 ile !İ arasında büsbütün den babsederken şu cümleyi kaydeder: laka tatbik ederdi. şiddetini arttıran fırtına bazı gazinola « rn camlarını kırmış, Edirnekapı, Sa « matya ve Kumkapı, Yedikule gibi semt Jerde bir kısım kulübe ve evlerin çatı- larını uçurmuştur. İ Kadıköy ve Adalar vapur seferleri Merasimden sonra Kadıköye ve Ada. lara gitmek üzere köprüye gelmiş olan bütün mektebler ve kalabalık bir halk kütlesi fırtına yüzünden vapur bula - mamış. iskelelere toplanmıştır. Saat| 2,5 ta ağız ağıza dolu olarak hareket e- der, Kadıköy vapuru Haydarpaşaya gi- derken Harem iskelesin : önlerinde bo. calamağa başlamış ve batmak tehlike. si atlatmıştır. Bu sırada vapurda mü. hiş bir korku ve telâş başgöstermiş, ba.| zı kadınlar ve çocuklar bayılmıştır. | Vapur kaptanı bu gerait altında yola) yanırlardı.. Harbin ilânı günündenberi! devam etmek imkânı görmemiş, tekrar geriye dönerek Köprüye gelmiştir. Vapur köprüye geldikten sonra halk hemen va-| puru terketmiştir. Yolda bayılmış olan| kadınlar, sinirleri bozularlar, tekrar va- pura binmekten vazgeçerek İstanbulda « ki akrabalarında ve hattâ otellerde kal - mağa razı olarak köprüyü terketmişler « dir, Bundan sonra 3.15, 3.45, 430, 445,5, 5.50, 6, 6.30, 7.15, 7.50 seferleri de fırtına| dan bir kısmını ve bilhassa merasi tirak etmek üzere gelr kız lisesi talebeleri için Üski vapurlârı yapmış, ve halkın bir kısmını bu suretle köprüde beklemekten kurtar- miştir. Yalnız 1.15 den evvel yols çıkmış olan| bir vapur Heybelisdaya gelmeğe mu - valfak olmuş fakat öteye gidemiyerek o- rada demirleyip kalmıştır. Yalova vapuru bir saat geç geldi 145 de Köprüye gelmesi icab eden Ya-| Jova vapuru tam bir saat rla 8.15 de Köprüye gelmiştir. Vapur yolda birkaç kere batmak tehlikesi atlatmıştır. Fırtı - Da gece de devam etmiş, saat 22 de Köp- rüden Kadıköye kalkan Burgiz vapuru, Kadıköye yanaşsmiyarak © yolcuların Haydarpaşaya çıkarmıştır. İ Limanda bulunan Ali rsisin idaresin - de T tonluk bir yelkenli (o kayık, Emlâk Bankası memurlarından Münire aid 3| tonhuk kotra, Şaşkınbakkalda Salâhatti- ne ahd büyük bir tenezzüh motörü ve ge- ne Şaşkınbakkalda İsmete aid bir kötra fırtana yüzünden parçalanmıştır. Bu kazalar esnasında o nüfuşca hiçbir zayiat olmamıştır. Rumen ve Yugoslav Başvekilleri buluşmamışlar Bükreş 29 (A.A) — Romanya ve Yu- goslavya başvekilleri arasında hudud ü- zerinde bir mülikat vukubulduğuna da- ir yabancı memleketlerde çıkan haber - Jeri Romanya ajansı kat'i olarak tekzib etmektedir. İngilterede silindir Şapkalar ortadan Kaldırılıyor Kadın tuvaletleri hususunda Paris mi- yar olduğu gibi erkek elbiseleri husu - sunda da Londra birinci mevkii işgal et- mektedir. Dünyanm en şik erkek el - biseleri Londrada dikilir, Londra terzi - lerinin şöhretleri (oObütün memleketleri kaplamıştır. Londra terzilerinin yenilik- leri derhal bütün cihan terzileri tara - İmdan tatbik edilmektedir. Erkek elbi - seleri mecmualarının resmi mahiyette 0- larları da Londrada bamlmaktadır. Eskiden Londrada resmi zevat mu - hakkak hemen hergün silindir şapka kul İngilizler silindir şapkayı terkoylemeğe başlamışlardır. Londranın en şık adamı sıfatını ka - zarnmış olan yüzbaşı Crookshank geçen gün maliye nezaretine sivil elbise ile ve melon şapka ile gitmiş, bu hal herkeste hayret uyandırmıştır. Şimdi artık bütün İngilizler melon şapka kullanmağa baş - lamışlardır. Bu arada İngilterenin en büyük mek- teblerinden biri olan Eton talebeleri hep silindir şapka ile mektebe gidip geldik - leri halde bugün bunlar bile silindir şap- kalarını terkeylemişlerdir. Sebeb olarak da gaz maskeleri göste- rilmektedir. Silindir şapkanın gözden düşmesi mu- hafazakâr olan İngilizler üzerinde fena; İ bir tesir yapmıştır. Bir hesab meselesi Bugün size küçük bir hesab meselesi verelim: On iki kişinin kaç türlü sofraya otura- bileceklerini hiç hesab edebilir misiniz? Bir hesab meraklısı bunu tetkike ko -! yulmuş ve şu neticeye varmış: On iki adam on iki kişilik bir yemek rabilirlermiş. ... İSTER nız da iki şehir arasında taksi layıdır ki İstanbulda oturan bi edilmiş evlenme töreni için davetiye aldığı, Ankarada oturan diğerinin de buna benzer bir sebeble İstanbula çağırıldığı sık sık görülüyor. Bunu sadece bir formaliteden ibaret san- mayımız, gidip gelen de çok. Zahmetli, külfetli iş diyeceksiniz, do; dir ki bir arkadaş meseleyi basitleştirmeyi düşürmüş: ESTER-İ Fransaya 1914 zaferini kazandıran General Jofr'un en ya- kın Bir mesai arkadaşı bu, büyük askerin husüsiyetlerin - — Arkadaşlarından büyük bir ehemmiyetle istediği şey; fikirlerini azami serbesti ile söylemeleri idi. Bu fikirler kendi düşüncelerine ne kadar zıd olursa o kadar memnun olur ve 6 nisbette fazla alâkayla dinlerdi. Kızdığını bir de- İa dahi görmedim. Mutlaka dinler, sanuna kadar dinler ve kararmı o vakit verirdi. Bir defa da karar verdi mi mut - İNAN, «İstanbul eski, Ankara yeni devlet merkezidir. Biri selef, diğeri halef.» Selef ile halef arasında akrabalık ta var: Birçok ailelerin yarısı bürada ise yarısı oradadır, tanıdıklarınız ve dastları- yin Ankarada yapılacak bir Hergün bir (ira On tane vardı İngiltere şehirlerden birimle veri- len bir müsamerede, jakirler menfaa- tine isme toplanmıştı. İane kutusu G- çıldığı zaman kutudan birçok altın ve gümüş paralar çıktı. Bütün bu para» lar arasında bir tane de metelik var dı. Kutuyu açanlardan biri, meteliğe bakarak: — Müşemerede herhalde hasis bir İskoçyalı vardı ki bunu ku: Dedi. Bir başkası tashih etti; — Hayır, on tone İskoçyalı verdi. : ği Göbbels niçin sol Elini kaldırıyor? / İsiz vücüdünden nasıl çıktığına İSTER I Küçük yaratılmış, görgüsü eksik, kafası dar insanlarda müşterek bir kusur görürüz, karşılarındakinin de kendile- ri gibi düşünmelerini isterler, aksi halde kesmek teşebbüsünde bulunurlar. Bu gibi adamlar hayat- larının devamınca yalnız bir ufku görmeğe, işitmeğe mahkümdurlar. Önlerinde iyiyi ki terari, iki görüş tarzını mukayeseye imkân verecek terazi mevcud değildir, ve mutlak surette önlerini görmiyerek çukura düşerler, Doğru yola gitmek isterseniz sizin gibi d şönmiyenleri de dinleyiniz, başkalarının da doğru düşüne- kızarlar, bahsi Inız bir sesi tartacak A Ukrany:da Ölüm tuvaleti ve Cenaze a ay arı Uktanyada ölüm tuvaleti ve cenaze alay- lari çok garib hususiyetler ürzeylemektedir. Ölü evvelâ güzelce yıkanır, a ayakları bağlanır, üzerine en güzel elbiseleri giydiri. Sözün kısası Bir efendi adam Kuma, E Ekrom Tata G eçen Cumartesi günü Ankaraği İ Allahın rahmetine kavuşan Re “ şid Binayad'ın şahsında, Türk sosyetesi bir «elendi adam» kaybetti, Tunusun birkaç yüz senelik bir hane * danına mensub olan Reşid, damarların * İda taşıdığı Türk kanınm asaletini sülâle“ |sinin asaletinden üstün tutardı. Gençliğini tamamen, olgunluk çağını8 İda ilk senelerini Avrupada, tahsisan Fran sada ve Avusturyada geçirmişti. Oralar * © da, hali, tavrı, serveti ve efendiliğil& *Türklüğün, yüksek Türk seciyesinin bil fül propagandasını yaptı. Parisin ve Vİ İyananın en kibar mahfelleri Reşide, ka * İpılarını ardına kadar açmışlardı. O mah” fellerde genç Türk çentilmeni zamanının en büyük Avrupalı ricali ile tanıştı; o ve” kit henüz İngiltere tahtına çıkmamış o * İan VII Edvard'nın masasında yemek ye" di ve kâğıd oynadı. Londranın, Parisin, Viyananın yari$ meydanlarında (Prens) Reşid Binayad'ı9 atları koşuyor, renkleri mükâfat kazanı * yordu. Devlet daireleri bu yüksek kültürlü Türk vezirzadesine memnuniyetle yek vermek istemişlerdi. O ise, herhangi bi£ sefaret müsteşarlığına, Türk efendiliği * nin fahri mümessilliğini tercih ediyoı Kendisine garbın medeniyet merkezle * rinde öyle bir mevki temin etmiş ti ki Türk geriliğinden bahis açılacak olurs& Reşidin huzuru canlı bir tekzib halinde, İmütecasiri hemen susturmağa yetiyordu. Reşid Binayad bu uğurda azim bif servet tüketti, Lâkin «efendiliği» nin bir zerresini kaybetmedi. Elinde kalan gene oldukça mühim bif sermaye ile vatana döndü. Önce Yalova” İyı imar etti. Bugünkü tesisatın temeli kö“ İmilen önun eseridir. 3 Zaman hasebile takdir edilemediği için İzararla re lenen bir iki teşebbüs dahs Reşidin elinde avygunda (ne varsa alıp gi ğü sıralarda, Cümhuriyet hükü- meti başşehrin en bü oteline mede * ni, kibar ve modem bir çehre verecek bir adam arıyordu. lir. Ayaklarına geçirilen kunduraların topuk.) Ebedi Şefin de mazharı takdiri olar ları sökülür! Ölümün ruhunu taciz eyleme. mek için ağlamak Kati surece yasaktır. Evli bir erkek vefat ederse başına kuzu de- risinden yapılmış bir kalpak geçirilir. Evli bir kadın vefat ederse başı beyaz bir örtü ie gevrelenir. Beklirların alınları üzerine | bir çiçek demeti vazedilir, Ölüler üç gün yatırılır, başlarında um yakılır, üç gün sonra ayaklarındaki bağlar üzülür. Bundan maxsad ekiyamet günü. den hesab sorulacağı sırada rahatça ayağa kalkahilmesidir. Önden sonra cenaze merasimi başlar, Ta. but evden çıkarılmadan üç defa kapının eşi #ine çarpılır. Bu ölünün yaşadığı muhlte ve-| yü &n1 addedilmektedir. Tabut bir gece bırakılır ve ertesi günü bp. rağ vazediliz. Toprağa vazedildiği günün akşamı ölünün evinde bir ziyafel verilir. Ziyafet vefatın vu- kubulduğu odada tertib edilir. Gece ölünün yatağının üzerinde pirinç ve kuru üzüm il yapılmış bir pasta ve ayni zamanda bir desti mu bırakılır. Uzranyalı böcek, yahud ari şekline girdikten sonra ge. lir ve pastadan yer ve surlan içermiş! Binek, arı ve böceğin kolayca dışarıya çi. kabümesi için ihtiyaten pencereler açık bır. kalır! Miki fare şeklinde gaz maskeleri İngilterede iki yaşına kadar olan ço - cuklara Miki Fareyi andıran ve türlü tür Hü renklerde gaz maskeleri dağıtılmışlır. Bu maskelerin ayrı ayrı göz yerleri, ve bir de burun mahelli vardır. sea ölünün ruhu sinek yahu! Reşidi bu işin başına getirdiler. Ve Reşid «efendiliği. ve bilgi: görgüsü saye - e burada, kendisine itimad. gösteren” erin hakkile yüzlerini ağarttı. Mel'un bir hastalık, tâ gençliğinde beri yakasını bırakmıyordu. Ufak bir ih- azlık o hastalığı müzminlikten hâd- sirdi. En büyük devlet ve sosyete rımızın alâka ve ihtimamlarına ra , bu «efendi odam» henüz 62 ya * şında hayata gözlerini yumdu. Ölüm haberinin uy çok derin ve umumi olm i denberi A: büyük küçük kimi gö rada, diyor, ya * tiki, efendi k İ Allah rahmet eylesin!. e Ta Talu Habshurglar tekrar faaliyete geçtiler 29 (AA) — Sunday Dis *ın öğrendiğine o nazaran merke? | Avrupada Kralcılar Londra ve Paris büyük bir faaliyet gösteriyorlar. Habsburglar açıkça çalışmakta ise de * Alman hânedaenı mensubları olan Ho henzollern'ler sile efrağının birçoğu Al manyada bulurduğundan, gizlice hare ket ediyorlar. sensen sanasamasnsasenens001bape9rss0e0s msn. sea 0üamana 1 ra dilen gayet gür bir sasle konuşan natırın, i son nutuklarından birinde, itiyadının hi- Jâfına, sol eli ile dinleyicilerini selâm - ladığı görülmüştür. Göbbelsin bu suretle birbirile bağdaşan Rus ve Alman rejim- Alman propaganda nazırı doktor Göb-İlerinin esasında bir olduğunu sembolik; İsofrası başına tam 479.001.600 türlü otu-| bels ateşli nutuklarile meşburdur. Çelim-| bir şekilde göstermek istediği fikri kuv-| yret e-İvet bulmektedır. İNANMA! — Dostları İstanbuldan Arkaraya, Avkaradan İstanbula çağırmaktansa medem ki tayyare seferi vardır, yeni evliler gibidir. Bundan do- bir ayni günde biri İstanbulda, diğeri de Ankarada olmak üze- re İki ziyafet verseler daha iyi olmaz mı? Bu, alâkâdarları hesabına münakaşuya değer bir fikirdir, Pıkat hükümet israfın önüne geçmek İçin evlenme tören- lerinin otellerde yapılmasını menetti, şa halde evlenme tö- veninin ayni günde Iki şehirde tes'id edilmesi istenildiği tak- dirde bir de muvakkat apartıman tutup döşemek icab ede- ğrudur. Bunun için- NAN, iSTER cek, Bu vaziyette ise yeni evlilerin bütçelerinde yaşamak için takat kulabileceğine: INANMA!

Bu sayıdan diğer sayfalar: