7 Kasım 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

7 Kasım 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i 6 Sayfa SON POSTA İkinciteşrin 7 ' Resimle bir haftalık ÜN seir ığın eyyam mile rense man v6 Br ve ge Türk - İngiik - Fransın anlaşmasının inzasından sonra dost İngiltere ve Fransa mntimalı Türkiyeye dair devamlı neşriyat yapıhaktadırlar. Son posta ile gelen iran. sizen Vu mecmuası da sayfalarını Türk inkildbına ve Türklere hasretmiş bulun- maktadır. Yukarıdaki klişe bu sayfalardan birini ve içinde da Çanakkalede harb etmiş olan Fransır Generali Geurayd'nun bir mektubunu göstermektedir. General ba mektubda Türkeri cemır ve alicsnah olarak tanıdığını söyledikten sonra Ka- Buni Sultan Süleymasın 16 ne asırda E rinei Pransuva'ya yardım ettiğini, bu se telle Şarlken Almamyasının heşemonıa £ teşebbüsünün O Önüne geçtiğini © ve tarihin bir tekerrürden Maret olduğunu unlatıyor dünya hâdiseleri İngillerede çocukin. * gaz maskele. Ül tekni kini öğretmeli için bebekler hazırlanmıştır sizl Benzin . kıtlığı yüzünden be. kada otomobilleri atlar çekmektedir İngilterede hava müdafaası tertiba. tırı gösteren bir oyuncak, bu sene yılbaşında bu oyuncakların çok rüğ- bet göreceği tahmin edilmektedir İşte İngiliz mecmualarına göre bb Almanın bir günlük yiyeceği, büyük tabaklar içinde küçük birer parça peynir, yağ, kahve, tatlı ve ekmek ' “Yanlışlarla dolu İ edebiyat tarihi,, Edebiyat tarihcileri, İsmail Habibin hücumunu iyi karşılamadılar Fikret münaksşasırdan sonra, edebi -| edilmiştir. İçindeki yanlışlara (gelince: yat âlemimiz yeni bir mesele ile karşı -| Bir edebiyat hocası bu kitabı okuturken laşmış ve bunun dedikodu ağı içine düş-ıbu vezin hatalarını düzeltebilir. Filhaki- #wüş bulumuyur: Edib Ismail Habib, dokuz! ka kitabda Musatafa Nihadın bazı vezin on senedir, liselerin son sınıfında oku -| hataları vardır. Bunlar pekâlâ sınıfta tas- tulmakta olün, Ankara Gaz: Terbiye Ens-|hih edilebilir. Bence bu kadar fazla bir titüsü profesörlerinden Mustafa Nihadın hücuma üzüm yoktur. Meselâ İsmail Ha- «Metinlerle muasır Türk edebiyatı ta -|bib, kendisine bunları arkadaşça anlata- Tihis isimli eserine şiddetiş hücum ot -|bilir, ikaz edebilirdi. İsmail Habibin bun- mektedir. İsmail Habibin edebi fevera-|ları açıkça teşhir etmesine lüzum gör - narı bilenler için bu (şiddetle) kelime -İmüyorum. Çünkü 'bör vezin bilen ede - sinin ehemmiyeli büyüktür. Üstad, a -'biyat hocası bunları sınıfta düzeltir ve roânsiz kalemile, on senedenberi dört|düzeltmektedir. Kitab, üzermde seneler- başı mamur bir edebiyat tarihi olarek| ce uğraşılmış bir eserdir. Bu yoklukta bi- e devam edilen bu kitabı/zim için bir kıymettir. Bu metinleri bul - lik deşik etmektedir. İmak, okuyup ioplamak zannedildiğinden Dört gündenberi sürekli ateş şeklinde/çok daha zor ve külfetli bir iştir. Acaba bir yevmi gazele sütunlarında bombar-| beş senedenberi İsmail Habib bunları ne- dıman edilen «Metinlerle muasır Türk'den tashih etmemiş? Şöyle bir nokta da edebiyatı tarihi» iddiaya göre yanlışlarla | düşünebiliriz: İhtimal Mustafa Nihad me- doludur. İsmail Habib, bu yanlışların De-| tinleri başkasına istinsah ettirmiştir, ken- ler olduğunu birer birer anlatmaktadır. | disi meşgul olmamış olobilir.» Eserin bilhassa nszım kısmına temâ8| Doçent Ali Nihadden sonra kapısım ederek, diyor ki: İ çaldığım, edebiyat tarihçisi Agâh Sırrı «Kitabın birinci kısmı olup tem 263 Levend oldu. Fakat Agâh Sırrı bu mev- sayla tutan «Nazim İasımina gelire...) zu özerinde konuşmak istemiyordu, Hal- Buna nazm kısmı değil, nazımsızlık kısmı | buki, bu mevzu yazılmış ortada diyebiliriz; Sanki sukur bir zelzele k'ta-|üç eser vardır. . Bi: Nihadın bin bu koca Kismanı her tarafından sar *| mevzuubahs ederi, di smail Habibin | saklıyarak yüzlerle ve yüzlerle mısrut,| «Edebi yeniliğimize adlı eseri, üçüncüsü ya bellerinden kırılmış, ya uzuvları ko *| de Agâh Sırrı Levendin «Tanzimat edebi- parılmış, ya manaiarıpın ruhları alınmış! yatış adlı kitabıdır. Bunu hatırlatarak a- bir nâş halinde yerlere sermiş bulunu -| sıl kendisinin bu hususta bir hüküm sa - yor. Bir mezarlıkta gi hibi olabileceğini söyledim: «Bu ne dikkatsi emeyiniz, Mü-) ,— İşte bunun içindir ki, bu hususta eltif Kitabını çok di bastırdı. Ta8 *İmütalea yürütmek bana düşmez!» ceva - hihlerine o kadar titiz davranmıştır. Kİİ bını verdi ve daha fazla konuşmak iste - hiç hata yapmadığına emin elduğu için| medi. Ancak ben bu müddet zarfındaki İeşerin her iki tab'ında dahi bir kelimelik| konuşmaları kafamda istif ettiğim için İ hata ve sevab» cetveline bile lüzum gör-| puraân hülâsa edivermeği faydalı bulu- milyor. Hakikaten nazım kısmının ÜŞİ yorum. Agâh Sırrının fikirlerini şöyle dört misli tutan diğer nesir kısımların -İ külisa etmek mümkündür da hemen hiç hata yök gibidir. Demek Mİ O.— Her eserin kıymetli tarafları ci - müellifimiz çok dikkatli, Öyle ise nozun| duğu gibi şüphesiz zayıf tarafları da var- kısmı neye hemen baştan başa denecek) dır. Bu eserin zayıf tarafı metinlere aid kadar yanlışlarla dolu?> kısımdadır. Burada-vezne aid olan zâf İsmail Habib bu yanlışları birer birerİ derhal göze çarper. Fakat buna mukabil vari almakta ve davasını isbata çalışmak»| pibiiyoğrafyaya temas eden kısım zengin- adır. dir. Epey zamandarıberi garb cephesi gibi| & Agth Sırrı Levend ayni zamanda İs- hiç bir hareket olmıyan edebiyat cephe“) mail Habibin tenkid tarr.nın da biraz ha- mizde bu itham bir bomba tesiri yap -İşin olduğunu lâf arasında söyledi. Ora mıştır, göre, tenkid, bir eserin münbasıran ku « Son Posta okuyucuları dünkü sayımız-! gurlu tarafını gösterip teşhir etmek için da çıkan Muhittin Birgenin makalesile| geğil, ayni zamanda eserin değerli taraf az çok bu meselenin mahiyetini ve ne $€-'Jarmı tebarüz ettirmek için yapılmış ol- kil tefsirlere uğradığını ve uğrıyacağızı | malıdır. Şöğrenmiş bulunuyorlar. Herkes gibi benim de kafam: tırmıklı - Edebi muhitlerde günün meselesi ola-| van şu suali sormaktan kendimi #lamâ - rak münakaşa edilen bu itham bazı ede-| ğim: biyatçılarımızca yerinde değildir. Yerin-| — yğer bu kitabi okutuyorsanız, bir ©- de değildir; çünkü, İsmail Habib on sene-| gebiyat hocası sıfatile bu hatalara rast - dir niçin susmuştur? Bazı edebiyatçıları-| geldikçe ne yapıyorsünuz? mıza da yerindesir. Yerindedir; zira, ar-| | — Ben talebeyi, bilhassa son sınıf ta- İik çocuklarımıza yanlış kitab okutma -| zebesini kitab hususunda takyid etmek İS İnn önüne geçmenin zamanı — gelmiştir. emem. Sınıfta kendi kitabımı esas Ola - | Yanlış kitabın müellifi Köprülüzadenin| rek takib etmekle beraber talebenin © - kürsüsüne namzeddir. Binsenaleyh bu) inde gaevcnd billunan gerek Mustafa Ni- vadide çok titiz olmalıdır. hadı, gerek İsmail Habibin kitabların « Bir rivayete inanmak lâzım gelirse,| dan da istifade etlirrek isterim. Sınıfta Köprülüzadenin meb'us olmasile inbilâl|,, gibi hatalara rastgeldiğiri zaman bun- İeden kürsüye iki namzed vardır: Mustafa | yarı tashih edeceğim tabiidir. Esasen bu İNimad ve İsmail Habib. İşte bir kisun|yenim vazitemdirs kimseler de. bâdiseyi bu cepheden göre- Nusret Safa Coşkun rek şu kanaati ileri sürmektedirler: een «— İsmail Habib rakibin: ekarte et - mek için darbeyi tem zamanında vur - muştur.» Biz bü kanantte değiliz. İsmeil Habibi tanıyanlar onun böyle bir karektere sa - hib olmadığını bilirler” Gene bir kısım edebiyatçılar ve ede - bivat hocaları, İsmail Yabibin hsanzı çok haşin bulmaktadırlar. Ed! bir ten- kidde böyle bir lisan tercih etmek İsmatl Habib hesabma, doğru değildir. Biz mevzmubahs hâdiseyi. söylenilen - teri, dedikoduları, telâkkileri böylece hü lisa ettikten sonra, bu hüsusta edebiyat lerimizin ne düşündüklerini anla * Bu arada sırası gelmişken birçok edebiyatçılarımızın bü bahse karışmak is- temediklerini, yahud fikirlerini söyle - mekle beraber İsimlerinin yazılmasına ra- nı olmadıklarını kaydedelim. Üniversite Edebiyat Fakültesi doçent- ei lerinden doktor Ali Nihad Tarlan “şöyle| Gümrük “başmüdürlüğü müfettişle - demektedir: Fi bu hafla içerisinde sahile yakın yer- 1 “Bü kitabın birçok meziyetleri var-|lerde antrepoya: müsaiâ saha olup ol- dir, Nihayet kile bir kitabdır. İyi tasnif |madığını araştıracaklardır. ŞA a Büyük bir otomobil parkı yapılacak Galata yolcu salonu karşısındaki an- trepoiarım kaldırılarak buraya bü; ve geniş bir otomobil parkı yapılmasi- na evvelce karar verilmişti. Fakat bir taraftan şehir plânının kati olarak anlaşılamaması ve diğer mühim esbabın araya girmesi bu ka - rayın tatbik mevkiine konulmasına en gel olmuştu. Bu defa bu iş tekrar ele alınmiz ve parkın yapılmasına karâr ve rilmiştir. Ancak otomgbil parkının ye yılması için büyük bir antreponun Ga Teda edilmesi icab etmekte olduğun - dan, esasen. hissedilmekte olan deno ve antrepo buhranının o bir Kat daha artmamasi için Gümrükler başmüdür- Tüğü şimdiden tedbir O almağa karar vermiş, bu hususta bazı tetkikler yap» tırnağa başlamıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: