2 Aralık 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

2 Aralık 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YAN ŞA AŞ 5 PE RS SE SON POSTA Büyük vatanperver şairin ölümünün 51 inci yıldönümü NAMIK KEMAL Bugün Üniversitede ihtifal yapılacak ve büyük şairin eserlerinden parçalar okunacak Örnek milli şair, örnek vatanperver Namık Kemali, het sene kadirşinas alâ kalarile Türk gençlerinin sayesinde ha- tırlamak fırsatını buluyoruz. Bugün de mücadeleci, katıksız, vatanperver şair, ölüm yıldönümü münasebetile, bir kere daha anılacak! Namık Kemalin şair ve vatanpervet olmak gibi iki vasfı vardır. Namık Kema), şüphesiz büyük bir va- tanperverdir. Bunda kimsenin şüphesi, tereddüdü yoktur. Şairlik tarafı müna- kaşa edilebilir. Onu basit bir şair adde- denler olduğu kadar, kuvvetli bulanlar da mevcuddur. Yaınız Tanzimat edebiyü- tw içinde mütalea edils bile, şatrlik hüvi- yeti içinde Namık Kemal birinci smile ithal edilemez. Lâkin şiirlerinin muhte- vasi, havası bize yepyeni şeyler getirmiş- tir. O, görek divan edebiyatının eleman- ları gerek mensub olduğu edebi zümre- nin diğer şairleri gibi, sadece meyden, aşktan, kadından, bahsetmemiştir. İlk de-! fa millet, hürriyet, vatan mefhumları 0- nun eserlerinde gö: ki, bu ©- nun şairliğini vatanperverli e denkleş- tiren yegâne vasıftır. İşte bu vasfı ile Na- mik Kemal, basit bir şair olmaktan ke tulur. Şekil itibarile büyük bir ki ifade etmiyen Şiirleri, havası itibarile Ta- kibeiz kalır, Namık Kemalin edebi hü meden evvel, baştanbaşa hareket ve ma- cera dolu, mücadeleci hayatım birkaç çizgi ile belirtmeğe çalışalım Namık Kemal 1840 senesi ii w nun 31 inci Pazartesi günü Tel doğdu! Asıl ismi Mehmed K. ta, babasının arkadaşlarından, Tekir air Arif Efendi do mısra ile tarih düşürm Erdi şeref bu dehre «Muhammed Ke- melis ve Eski, asil, soyu sopu efendi bir aileye mensubdur. Babası Mustafa Asım Efen- di namile maruf, Abdüllâtif Paşanın dea- madı, ikinci Abdülhamide müneccimba- şılık etmiş bir zattır. Namık Kemal, annesini pek küçük yaşta kaybetti. Anasile kaybettiği şefks- ti ve alâkayı pek çabuk büyük annes bulan küçük Kemal zamanda mude hanım ismindeki bu şahsında bir mürebti kazani mude hanım Kemalin him roller ifa etmiştir. annesidir. denebilir, Anne ra tabiatile paşa kayınpederirin yanında kalamıyan b si ık Kemali burad eline göç“ dan uzaklaşıyor. Ben de, yeniden “topluluğa. karışıyo - rum. Gece yarisina bir dakika var; bay di - rektör elektrikleri söndüreceğini haber a koşuy Daha doğrusu herkes kocasını yanına çe- kerek garanti altına alıyor. Kadın, ne 0 - Jursa olsun, kadındır; zamanı gelince mantığını hissine hâkim kılamıyor. Bu yer değiştirme karışık'ığı srasında bay direktör düğmeyi çeviriyor; zulmet... Ve ben bir çift dudağın, ansızın, du - daklarıma yapıştığını duyuyorum.. bü - tün mümanastırna rağmen bu ateşli Mhtiraşkı dudaklar dudaklarımdan ayrıl - Mmıyor. Başımı tutan iki küçük ve yumu verdi. Herkes karismın y ” şak el beni muttasıl kendisine doğru çe - kiyor. Gece yarısını bir dakika geçe elektrik- ıldığı zam. , fakat m dan kaçar gibi uzaklaş Artık burada daha fazla k iffet ve samimiyet h da bir namus tindeyim. İşl avâsile me rsızı, bir ahlâksız va: ayetin azameti beni ürkütüyor. Bu sarhoş kız, kendisininki - lerle bi r, beyiim de meslekt ve şahsi haysiyetimi bir uçurumun kenarına ka - dar götürmekte tereddüd etmemiştir. <i Sğledmi, ninmış: şal onun zeki kadının! öldükten son-| | ve beraber birçok yerleri dolaştı. İstanbula | geldikleri zaman Beyand rüşdiyesine, | | Valide mektebine devam etti. Dedesile| beraber tekrar Karsa, oradan Sofyaya İgitti. Okumağa, ayni derecede de ve k iğe merakı vardı. Bu arada İda şiirler yazmağa üzeniyor, eski tarzı ç | tercih ediyordu. Bütün bu dolaşmalardan sonra İstanbula avdet ettiği zaman Ke- mali 18 yaşında bir delikanlı olarak bu- luyoruz. Arabca ve acemceyi öğrenmiştir, eski usulle yazılmış bir de divana sahih-| dir. İstanbulda edebiyatın kucağında $ yılırdı, Nitekim Yenişehirli Avri, Her. sekli Arif Hikmet, Leskofçalı b, .İs j mail Hakkı, Kâzım Paşa gibi devrin ta- ir ve ediblerinin bilhassa eski tirz yazanların meclislerine devama baş- lamakta geç kalmadı. Şinasi ile tanışmak | çin çok faydalı oldu. Çünkü Şinas durmadan onü lisan öğrenmeğe teşvik et- miştir. Bunda muvaffak olmuştur ds Namık Kema! bir taraftan fransızca öğ- renirken, diğer taraftan da tercüme oda sma memur olarak devam ediyordu. Va- kit buldukça da Şinasi tarafından çıkart- lan Tasviri Efkâra yazı yazıyordu. Şinasi 1885 te Parise giimeğe mesbur kalınca gazetesini ancak Namık Kemale emniyet edebildi. Mamık Kemal gazete nin başında iki sene kalmıstır. Bu tarih- İlere «Yeni Osmanlılar. cemiyetine gir- mesi tesadüf eder. Namık Kemal artk geniş muhitler'e temas halirdedi 'akat fikir fıkır kaynavan fikirler hü tedbirler air » bazı t mutasarrıflığ; meti korkutmuş ve İsevketmişti. Bu mevan ılmı$, Ziya Paşa bi in edilerek girilmek “fleniln € İNamık Kema'e de #rzurum vali n «Son Posta» nın tefrikası a Artık Ferhunde sallanıyor; tuhaf, tu il haf gülüyor; konuşurken dili dolaşıyor. Kâçacağım; kaçmalıyım; bu muhiti terketmem bir zarurettir. Sancılanmış gibi yaparak bay direk - törden ve arkadaşlardan alenen müsaade rica ettim. | —Kalmalıydın Haşmet. eği orum, e gidip derhal gene böb - cası tuttu, E bir ir banyo almak mecburiyetinde brek hastalığı| iyorlar; salondan Ç: r arkamdan gelerek: Ferhunde S üstün: ; geçerken Gi İyorum. Bay direkt Haşmet; di hoş oldu. Yolunun onu evine bırakıverir misin? Ve benden cevab beklemeden Ferhun- deyi dışarıya çağırarak: sör- dil lentiyi böy-| i liği düşmüştü. İkisi de bu vazifeleri ka- bul etmediler, Avrupaya kaçtılar. Abdü- lâziz Avrupa seyahatine çıkınca Londra ya geçtiler. 1868 de «Hürriyet» gazetesi çıkmağa başlamıştır. 1670 de Namık Kemal İstanbuldadır ve iki arkadaşile birlikte «İbret, gazetesini çıkarmaktadır. Fakat gazetenin ömrü pek uzun olmamış, kapatılmıştır, «Vatan ve istren İbret seddedilince muharrirleri meya- nında Namık Kema! de İstanbuldan u- zaklaştırıldı; Gelibolu mutasarrıflığıma tayin edildi. «İbret: İstanbulda tekrar dirilme ve Ebüzziya Tevfik «Hadika» gazetesini te- $is edince bunlara oradan yazılar gönder- mekte geç Kalmadı Geliboludan da azle-' dilmesi için 7 ay kâfi peldi. Bu târihlerde| artık Namık Kemal bir başka vasıfla, t-| maşa muharriri olarak karşımızdadır. İlk! defa Vatan ve Silistreyi yazdı. O zaman meşhur Gedikpaşa rosu fanliyette| nı bulunuyordu. İlk defa olarak Güllü Agob ve arkadaşları Vatan ve Silistreyi temsil ettiler, Bu hem edebi, hem içtim irer hâdise olduğu gibi o: agosa zindanı- na sürülmesini de intaç ett muş: Yaşasın millet, yaşasın Namık Ke- Jmal! Avazelerile sokağa dökülmüştü. Bu he- İyecanlı tezahürat hükümetin hiç te işine gelmezdi. Nâmık Kemal eserinin mükâfatını (1) | Magosaya sürülmek suretile gördü. Abdülâziz tahitar iner inmez İstan- bula döndü. Üç senelik zindan hayatı o- Bun cesaretini, enerjisini kırmış değildi inci Muradı takiben Abdülhamid padi şah olunca Namık Kemal de Şürayı Dev- ete aza seçildi. Fakat memleketin başına dahilden ve hariçten çöken gaileler onu taşkın bir fa- aliyete sevketti. tahammül edilmez bir hale gelmiş Ateşli yazılar yazıyor, bütün şiddetli memnuiyete rağmen eserleri elden ele do- daşıyor, her kafada Hürriyet meşalesine bir kibrit çakıyordu. Tevkif ettiler. «İkamete memurs ola rak Midilliye gönderildi zapni'e mutasarnı! yaptılar. de Sakwdâ | veti vardı: Getirilip B 4) Ölürsem görmeden mülette ümmld ettiğim feyri Yazılım sengi kabrimde vatan mahzün ben mahzün!, (Devamı 8 inci saylnda) ra, İlk de-! fa vatan, millet sözlerini işiten halk coş-|y «Uslanmıştır!» (20 bin liralık bir sahtekârlık davasına dün ağır cezada bakıldı Suçlunun tahliye talebi reddedildi ve muhak& mesinin mevkufen devamına karar verildi Bir sene evvel Sirkecide 4 üncü Va-Jalındığı için idareten Vekâlet emrif kıf hanındaki oyakıhanesinde arama)de bulundurulan müdür Cemil, oan yapılan ve suhtekârlık suçundan hek -İettiğinden vazifesine başlamış bulu kında takibata girişilen Oseb Konca -|maktadır. sujistimal gülün muhakemesine 2 nci ağırcezada| 93 bin liralık dün başlanılmıştır. EE İ z dildi Maznun, tahkikatın cereyanı sırı - |Suçlularından ikisi tahliye 8 sında Romanyaya gitmiş, bir müddet Adliye levazım dairesinde vâki gonra tekrar memlekete döndüğü an -bin liralık suiistimeiden suçlu E laş'larak, yakalanmış ve sorgu bâkim-|Asım, Fenni, Şerif ve Hasanın du! liği kararile tevkif edilmişti. Beyoğlu|malarına birinci oağırcezada de 2 nci noteri Abdullah ile kâtibi Muaz- edilmiştir. 202 de suçla alâkaları olduğu iddizsi -| Dünkü celsede, maznunlardan 8 le, maznunen mahkemede bulunmuş - fik ve Asıma ajd heseblar vers lite chlivükuf tetkikatının bittiği anla” Oseb Koncagül hakkında iddi edi “İmıştır. len hâdisenin mahiyeti şudur: Kim ve Azmi alnıkee api Memun, 929 senesinde Trabzonda)edilmişler ve diğer suçlulara ald ©, ölen papaz Mığırdıç -Ambaryanın vâ “livükuf tetkikatının ikmali si olduğuna dair sahte bir veraset İ-|ruşma falik edilmiştir. lâmı yapıp, Üsküdar noterliğinde bu- İstanbul barosu bugün nun bir sup rtmıştır. Müteakı- İben bu suretle Beyoğlu 2 nci noterliği. toplanıyor İstanbıl barosu senelik içtimet P ne gitmiş ve ikinei bir suret çıkartmış- tle de İstanbul bi -İcün saat 14,30 da yapılacaktır. nci noterine müracaat eden maznun:| Bu içtimada senelik bütçe rep bir üçüncü suret dah4 almı! Ve bu-İtetkik olunacak, müddetlerini doldu" nu, Maliye Vekâletine, Trabzon ve Ga-|6 idare meclisi #zası için yeni lata Osmanlı Bö sı şubelerine, Mer-| va im nshiye müdür. | ği alemi Mümin 20 e im) Ç Hereke treji | kazası tahkikatı «kredi fonsiye» tahvillerini bilverase Evvelki gün Hereke istasyonunda vu kendine inti Dünkü celsede yapılan ise Oseb Koncagül #leyhindeki iddia-İlan tren kazası hakkında Müddelum! lar: reddederek, demiştir ki: İve Devlet Demiryolları hareket, cer di dairesi müfettiş ve müheneisleri tarsf tahkikata ayrı ayrı devam sanmaki er | ya | ,* için — Miüırdıç Ambaryan benim da - yerdir. Ben, Sivasta doğmuştum. Sön-|© Devrilen ve parçalanan vagonların ra İstenbula geldim ve dayımla bur&-|gelen imdad kstarları tarafından kal tanıştım. Migırdıç bilâhare Trab -(mış ve yol tamir edilmiş olduğundan. zona gitti. Kendisi öldükten sonra, ak,|irenlerin seyrüseferi muntazaman Ye > ; İtar. Kazenm murşandin treni istaayondl, 2 rabamdan Aleksandr ve Artin Aslan.) Kam ariadan een yolcu Kİ İyanın sebadetile veraset ilâmını çık: nnn da İstanbula kabul edilmesi İçi ye dım. Şimdi ise Aleksandr öldü, İrsma zım gelen tertibatın tamamen ali gitmiş bulunan Artinin de adresini bil: (diğer yolutı bu katarın girmesi için hasır im mivorum. İlâmın ash belki yazıhanem. |mamış olmasından ileri geldiği anla DEKOR in de yapılan arama esnasında, belki de SR : : e çe JJArINI tamamen yapmadığı ve fazl Romanyada casusluk iddiasile tevkif İçelen trenin istasyona dühulüne mâni a olunduğum sırada, kaybolmuş olacak. cak samaforu hiç kapamamaşı veya 8' e sonunda suçlu vekilinin lahli- paması da kazasın zukuruna sebeb talebini reddeden mahkeme, mu - (tur kemeyi bazı şahidlerin celbi (için |, Mönmafih maişandise çarpan YOĞ etmistir. tioin de istasyona nizi vi farla bir süratle girmiş Tl Üsküdar cezaevi müdürü & görülmektedir. Al beraet etti nı bu noktalar etrafi mik etmektedirler, Kaza etrafındaki çi idar Cezgevi müdürü iken bir ** mubakiemeve İrütten katın bugünlerde Ikmali ümid odilmef Hâdise csnasındı yaralasi hm hatifçe davatları yapılmıştır. — Bayan Ferhunde; diyor, rahahthsız oldun. Haydi Haşmet seni evine bıraksın kızım... Sarhoş kızın mahmurlaşmış gözleri birdenbire parlıyor, Koşarak mantosunu, | şapkasını alıyor ve: — Size zâhmet olacak amma Bay Haş mı arak iltizami bir sa'laışla, koluma giriyor. Felâket içindeyim Sokağa çıktık. Saat bire geliyor. Cad- de bomboş... Sessizliğin , kol 5; ikimiziz. Ferhünde Sevgi bütün ağırlığile bana yaslanarak yürüyor. Evden ayrıhp köşeyi döndüğümüz za- man konuşmağa başladı — Bay Haşmet!. Benden niçin daime uzaklaşmak istiyorsunuz? Ne yaptım ben size? — Susuyorsunuz, darıldınız mı bana? — Sizin yüzünüzden meclisi terket - Jkaranlıkta dudak İpi çamurlara bira cektir, bekleme, — Ya ne diyorlar — Alça — Dediğiniz yabi olsun. Benim BİZ çak olmadığımı, olümıyacağımı b beraber siz de bilirsii decek şekilde konuşmadığım söylüyorsunuz. Kadın olmasaydı! tokatlardım, Fakat kadınsınız; £i2€ zan: Zeynel Besim Sun *mek mecburiyetinde kaldım Bayan Fer -! hunde.. ne yaptığınızı gayet iyi biliyor - İsunuz zannederim, | — Ne var, ne olmuş Haşmet” dırılmaz. — Bana sadece ismimle hitab etmenizi! » Anadolüğâki hemeinsleriniZ biç muvafık bulmuyorum Hey Teiyİyadın da dövüyorlar. Jbunde.. | — Onda da yanılıyorsunuz ni — Çok zalimsin Haşmet bir genç kızıİhunde.. Geçmişe aid bi bu kadar tezlile çal dır anlamiyorum. Ayaklarının altına bir! uyanmıştır. Karşıdar, hi yürek seriliyor; bu yüreği nasıl çiğniyor. | gibi gördüğünüz Türk köylüs sun Haşmet? bahsinde, size ve bana çok | —B Ferhunde!. Erkekle kadın a- Acayib!, İrasında tam at iddia ederken ka - Elbette. İdinin kendisine mahavs gurur'arile Kadın ' kızını, sizin olabiles i, görüyorum ki, hakikaten nuna $i İkesaba katmamışsır — Bir kadın sevmez mi Haşmet, mut. laka erkek mi sever?. — Hayır Bayan Ferhunde; bir kadı da pekâlâ sevebilir; fakat sizin yaptığı vız gibi tasallut ederek, mektub yazarak, müsa şılga bir muş bir şehvet içinde duda ken gören olmamıştır. Siz, hayatta, duyguda, t iddia edeni | münevver kadınlar, kendinize bö türkast v8? yapıştıra ak m a7. Kadin beki a

Bu sayıdan diğer sayfalar: