January 15, 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

January 15, 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

; 5 Müş DE . . mm a a e Bon Solya g SON POSTA örüsmeleri Balkanlara ne gibi yeni bir teminat getirdi? YAZAN i il iz aa general H. Emir Erkilet “Son Posta,, nın aske.i muharriri ! B alkan yarımadası Avrupa po- Yitikasına oyuncak olmaktan türlü kurtulamıyor. Rakib büyük ietler Balkanlarda kendilerine ta - tör el ve ayaklar edinebildikçe bu- da rekabet, hased ve niza eksik 0- lamıyor, Balkan yarımadasını bilhassa bir Aasırdanberi kasıp kavuran muhare- be ve muhasamaların asıl sebebleri da- dıştan gelme tesir ve teşvikler Olmuştur. Burün Balkanlarda yaşıyan millet- ler emellerine az veya çok uygun ta - tihi, coğrafi ve etnik hududlar içinde hürriyet ve istiklâllerine artık sahib #luşlardır. Hamdelsun herkesin mem etihde az veya çok yiyecek, yakacık satıp bununla eksiklerini temam - cak birçok mahsuller ve madenler Menemencioğlu ve Bul Vardir. Balkan halkı zeki ve çalışkan. !ler dahi Bulgaristanda her vakit ken-İdilen bitaraflığın korunmasız esasla - » Tuna, Karadeniz, Ege ve Akdeniz |dilerine sadık bir yardımcı bulmuşlar- Balkanların bütün dünya ile münase-| ST ve ticaretlerini kolaylaştırmakila - Birkaç haftadanberi, batı Avrupa - dir. Ehasıl tabiat Balkan yarımadasın-|da Türkiye için. şimdiki harbin icabla- hasis değil, bilâkis cömerd davran-|rile mütenasib. iktisadi bir zemin a — Buştır. Balkan devletleri birleşmekle iz siyasi ve askeri büyük bir kuv - Ye değil ayn! zamanda iktısadi mü - tüm varlık da yapabilirler. Türk Kütlün, neden Bulgar ve Eler tütünü - De rekabet etsin?. Neden Türk gi ile Bulgarınki dış illerde çarp: ai Türk ile Elen, elele verip biri- Tine dayanabberi nasıl ki kendini Süvdıran bir siyasi mevcudiyet kura - ilerse Türk ve Elen üzüm. zeytin. “#ytinyağ vesaireleri de öylece yanya- YA ve rekabetsiz dünya pazarlarında ilerine büyük bir mevki ve kıy » verdirebilirler. Balkan yarımadası haddi zatında tecec- İSİ pek püç bir kül ve bir hatitadır. Bu Tâ: hüküm ve infiraddan ziyade ahenk Na Yardımlaşma diyarıdır. Buna rağ - Men, bir asra yakm bir zamandanberi, Balkanlarda her türlü separatiste ha- Mket, mücadele ve kavgalar oldu ve bürler bir sürü harabilere bir çek lar dökülmesine sebeb oldu. Bu - B artık istikrar lüzumünun Balkan- larca anlaşması lâzımdır ve bu yolda *k büyük adımlar atılmışlır. Fokat ne çare ki Balkanlıların çoğu bu Yolda adım atmak istedikçe dıştan 8elen tesirlerle ya geriye sürükleni si * yerinde saymak mecburiyetinde İyorlar. Fakat acele söyliyelim ki tesirlerin Balkanlarda yürümesi Bu içten yardımlarl$ mümkündür. İçten yardım sahası da maalesef © ok Bulgaristandır. Çünkü revizi - Yohistuir ve Balkımlarda komşularının Bine rında gözü ve iddiası olan ye- devlet odur. Bunu bilen büyük vletler Bulgaristanın bu genişleme 19'İ ve hırslarından daima istifade yo- hi tutmuşlar ve bundan istifade et- #lertir. Rus. Alman, Avusturya, İ - gn İngiliz. Fransız ve şimdi de Yetler Birliği dış politikaları her zaman Balkanlarda bir oyun oyna- p ik İhtiyacını duymuşlarsa onların Ah #vvel hatırlarma gelen yer ve vası- #aristan olmuştur ve olmakta - Çünkü Bulgaristanın emelleri bu- dayi, Said bir zemin teşkil ediyor. Bul- iğ,» da cenubi Dobrice ile Dede - See, ve daha bilemem neresini temin yi ele daima sarılıyor. Bu suretle i ne kadar Balkanlarda matlüb bir-| ği topluluğun temin edilememesi- tef €n wükim sebeb ve amili mawle - kay aima Bulgaristan olduğu gibi Ba İğ, “a siyesi, iktisadi ve askeri bi Mâni olmak istiyen büyük devlet ! rayıp temine muvaffak olan Dış İşleri Bakanlığımızın Genel Kâtibinin Paris- ten dönüşte Sofyaya uğrıyacağı ma - lâmdu. Dünkü radyo ve gazete neşri - yatı bu ziyaretin neticesi - olan Sofya -İresmi tebliğin! neşrettiler. 18 Birinci- »İteşrin 1925 tarihli Türk - Bulgar mus- | hedesinin bir nevi tazelenmesi yerine geçebilecek olan Köseivanof - Mene - mencioğlu mülâkatının bariz bir fay- dan varsa görülüyor ki buda, velev şimdilik olsun, «iki memleketin Bal - kanlarda barışm muhafazası ve Bulgar hükümeti tarafından ilân edilen bita- raflığın korunması hakkındaki noktai nazarlarının tam mutabakatini teyide» vesi! teskil etmiş olmasıdır. Bulgaristan hükümeti arazi taleb - lerinden. «milli hakları» olduğu İçin. vaz#eçmiyeceğini ve bunun için Bal - kan ittifakına girmiyerek hareket &er- bestisini muhafazayı tercih eylediğini deteatla ilân ettiği gibi ayni zamnda Balkanlarda barış taraftarı olduğunu da durmadan söylemiştir. Bu iki 'eza- dır daima bir anda ifade olunmasının manası şudur ki Bulgaristan arazi is - teklerini barış yolile elde etmek iste - mektedir. İşte bu defaki Sofya mülâ - katına aid neşrolunan resmi tebliğde gere «Balkanlarda barışın muhafazası| ve Bulgar hükümeti tarafından ilân e- İşçi sigortası kanunu projesinin esasları İş kanunu hükümlerine göre, çıkarıl - gar Başvekili Köseivanof rının bahis mevzuu oluşu Bulgar nok- tai nazarında henüz büyük bir değişik- lik olmadığını gösterir. Yani Bulgaris- tanım ne Balkanlarda barışın muhafa- za$ı arzusunu bir daha teyid etmesi ve ne de bitaraflıkta devam ve sebatı o - nur. komşu devletler topraklarındaki isteklerinden vazgeçtiğini ifade etmez; bilâkis bu taleblerde musır olduğunu ima eder. Bununla beraber Balkanlarda berr- gn muhafazası esasında Türkiyenin Bulgaristanla mutabık kalması cenub doğu Avrupa sulhü ve üstelik bu dün-| ya semtinin herhangi bir istilâya kar. $1 korunması bakımından ehemmiyeti pek büyüktür. Bulgar bitaraflığı da her ne kadar onun büyük devletler poli - tika tesirlerinden büsbütün uzak ka - lacağı demek değilse de komşuları her- hargi bir müdafaa harbine girişirlerse onları arkadan vurmağa kalkışmıyaca- ğına müteallik bir nevi taahhüd diye telâkki olunabilir. Zaten «Türk hükü- metinin Bulcarislanm bilaraflığına Tri- ayet hakkındaki» kararı ve nihayet «Bulgar hükümetinin bu bitaraflığın kat'i surette muhafazası hususundaki» beyanatının «iki memleket tarafından takib edilen siyasetin ve aralarındaki iyi komşuluk münasebetlerinin icabla- rına tamamile uygun olduğunun müşa- hede edi'mesiz başka türlü mümkün ola- mazdı. Bizce Menemenceioğlunun Sofya Ziyaretinin asıl ehemmiyeti şimdilik buradadır. H. E; Erkilet Bir kadın vapurdan denize düştü Dün akşam saat 7,50 de Köprüden kak Sayfa Şimdi de arızalı oldu » — Sayın dinleyicilerim, Ankara rad - yosunun uzun dalga istasyonunda vukua gelen bir arıza dolayısile neşriyatımıza 45 dakika geç başladık. Özür dileriz. | Bir başka gün ajans havadislerini din- lerken birdenbire şpikerin sesi yükseli - yor. Paris radyosunu dinliyoruz. mm sesi bir müddet sonra tekrar kulağımız- İda çınlıyor: l — Tamiri beş dakika süren bir arıza yüzünden ajans havadislerimiz yarıda kalmıştı. Şimdi devam ediyoruz. Bir saat geçiyor geçmiyor. Müzik Böş- riyatı arasında gene bir karışıklık olu - yor. Meselâ Joharn Ştravs'in bir parçâ- /sını dinlerken, parça daha tamam'anma- dan Şopen'in bilmem hangi noktürn'ü başlamış oluyor. — Bu dane Diyoruz. — Galiba Ankara sustu, Parisi dinli - yoruz. Dört dakika, beş dakika, on dakika ge- çiyor. Kulağımıza yabancı gelmiyen bir ses duyuyoruz: Na — Altı dakikalık bir arıza yüzünden... Bizim Ankara radyosu başlangıçta dü- düklü radyo idi Düdük sesi nasılsa, ne Gense bitti.. Parisli radyo oldu, Parisli radyo oladursun.. ayni zamanda da arı - zalı radyo oluverdi. Düdüklü radyo zamanında düdükten i şikâyet ettik, — Geçecek! Denildi, bekledik, Düdük sesi kesildi, Parisli radyo zamanında, Paristen şi - kâyet ettik. — Geçecek! > Demelerini bekledik, demediler. Yontulmıyan cilâlanınıyan k:ymetli taş Şimdi de arızalı radyoyla karşılaştık, Dikkat ediyoruz. Hemen Her gün bir arıza oluyor. Dünya radyolarının hepsi arızasız faa- liyette iken bizim radyo Parısile, arızasile bu kervanda aksaklığını fazla belli edi - yor. i Bir ecnebi gazetede bir fıkra okumuş-' tum; ; «Radyoları olan iki kişi bir kahvede oturmuşlar, radyolarından bahsediyorlar» mış. Biri; i — Benim radyom otomatiktir, demiş.. Bir düğmesi var, o düğmeye elimi do -" Arkadaşı, (her halde radyosu bozuk olacak), — Bu bir şey mi, diye cevab vermiş. As sıl otomatik radyo benimkidir, düğmesi- he başınıdan susuverir. İlk söze başlıyan radyosunun istasyon alma kudretinden de bahsetmiş! — Benim radyomda yüz elliden faza istasyonu teker teker dinlemek müm « kündür. Radyosu bozuk olan gülmüş, gene: — Bu da bir şey mi, demiş, benim rad- yomda yüz elli istasyonun yüz ellisini bin den ayni zamanda dinlemek mümkün < dür» Ankara istasyonuna güzel bir misal düğmeye basmadan susuveriyor. Ve ça - liştığı zamanlarda da yüz eli değilse de iki istasyonu birden dinlemek imkânını bize bahşediyor. Amma ne yapalım ki, bu kadar ileri bir istasyon istemiyoruz. Susturmak için düğmeyi çeviririz. İki istasyon birden dinlemesek te olur, Bir tanesini âinle - mek bizi tatmin edecektir. i Kamal İutüsi | Bunları biliyor mu idiniz? | Baharda doğanlar zeki oluyorlar! Amerikadaki doktorların 1700 çocuk ü- Kiymetli taşlar arasında, istihsal e- dildikten sonra hiç bir cilâya. yontul-| zerinde yaptıkları bir tecrübeye göre ba Imıya tâbi olmadan kullanılan yalnız| har mevsimlerinde doğan çocukların kış ması lâzım gelen işci sigortası kanunu | Kan Ülev vapuru Kadıköy iskelesine ya- projesi son şeklini almıştır. Proje ya - | naşırken yolculardan ve Kadıköy sakin - kında Büyük Millet Meclisine verilecek |lerinden Melek adında genç bir kadın ve Meclisin bu devre toplantılarında mü | müvazenesini kaybederek (denize düş - zakere edilecektir. müştür, Hâdise üzerine vapur derhal dür İşci sigortası teşkilâtmın o kuruluş ve | durularak genç kadın kurtarılmış ve ka- işleyişinde müşavir olarak çalışmak üze-|raya çekarılarak tedavi altına alınmıştır. re Fransa devlet şürası raportörlerinden mine iğ Jorje Manye sükimeielmiasi de ğe edil- Galib Efgani bugün miştir. Birkaç gün evvel Fransadan şer-| hudud dışına çıkarılıyor rimize gelen ve Ankaraya giden mütehas| o Şehrimizdeki uzun ikameti sıralarında $ıs hükümet merkezinde alâkadar ma - bir takım dedikodulara mevzu olan Galib kamlarla temaslara başlamıştır. Hazır - Efgani bugün Emriyet Müdürlüğü tara - lanan yeni işci sigorta kanunu projesine fından hudud harici edilecektir. göre her işci, iş hayatına başlamasını mü| Galib Efganinin sınır dışı edilmesine teskıb devlet tarafından kurulmuş olan sebeb, ecnebilerin Türkiyede ikamet ve işci sigorta idaresine mecburen ve ken-| seyahatleri hakkındaki kanun hükümle - diliğinden sigorta edilmiş olacaktır. Has-| rine aykırı harekette bulunmuş olması - talık, ihtiyarlık ve kaza gibi sebeblerle| dır. işden ayrılan işciler, iş sahiblerinin ver - e e e e meğe mecbur olacağı tazminattan ayrı o- Mangal kömürü ile zehirlenmiş larak sigorta bedelini de alacaklardır. Ve| o Balıkpazarında Daracılsr sokağında (at vukuunda bu tazminat varislerine in|8 sayıda oturan Macar tebeasından kal edecek ve işci herhangi bir seleb -| Tehmi adında biri odasına aldığı yan- e işsiz kalsa bile sigorta devam edecek «İmamış mangaldan intişar eden hamızı karbonla zehirlenmiştir. tir, jincidir. Diğer bütün kıymetli taşlar,| yontulur, ve cilâlanır. ondan sonra kul- Jan:lır. pa Bir oyuncağın tarihi «Kaynana zırıltısı» denilen oyuncak çok eski zamandan kalmadir. Pski in- İsenlar bunu oyuncak olarak değil, fena İruhları korkutmak için kullanırlardı. Bir genç kıza üç Talib çıktı Arlaşilıyor Ki, bayan bayan «As nın şimdiden bedbin olmıya bakkı yokmuş, bu sütunda mektubu çıkar çıkmaz hemen alâka uyandırdı, talib olan olana. Şahsen gazete sütununda eş bulunabi. leseğine pek inananlardan değilim ve bu bahiste azami derecede ihtiyatkâr, hattâ buluttan hem kapan vaziyetie bulunmayı muvafık görürüm. Bununla beraber işte bayan «As ya uyarak: verdikleri salâhiyete istinaden adresleri. nl de bayan «As ya gönderiyorum. Şura. sını dâ kaydedeyim ki, sarih bir fikir e. diniimesi içın mektablar hiç bir şekilde tashih veya tâdil edilmemiştir. Birinci Mektub 10/1/1940 Gönül işleri sütununuzda A Kadıköy imzasile neşrettiğiniz yazıyı oku. dum, Bu yazıyı benim halihazır vaziyeti. me uygun buldum, Ben hayatımın 38 inci yılını yaşıyorum. Uzunca boylu sertçe kuyluyam. Bazan da kuru gibi olurum. Çalışmayı çök severim. Çalışma sayesinde her işimde muvaffak oldum. Şimdi resmi bir müeseaseyi idare ediyorum. Şimdiden sonra büyük ve zorluklu işleri başarmak emelindeyim, Her işimi muvaflâkiyetle başorabilmek için eşimden alacağım kuv. vet ve kudrete muhtaç yaradılışta bir in. ganım. Eşim me kadar iltifatkâr ve iyi kalbli olursa o derece becerikli olurum, Yuvamız uğruna berhangi çalışma yor. gunluğunu eşimin sevinçle katşılamasını ve her türlü müessir olmasını arzu ederim Bonim beklediğim yalnız budur. Münasiş ve yaz mevsimlerinde doğanlara nisbeten) daha zeki oldukları tesbit edilmiştir. * Aylık yerine tuz Eski Romalilar zamanında! askerlere aylık verilirdi. Askerler - ayi mühim bir kısmını tuz olarak alırlar.| ve bu tuzu satarak paraya tahvil eder- lerdi. bulursanız bu yazıma da sütununuzda bir yer vermenizi içten sevgilerimle rica ederim. i İ. Edirne (Bu mektubun sarih adresi yok) * 2 nci mektub Sayın Teyze: 10 İkineikânun tarihli gazetenisin Gö. nül işleri köşesinde A Kadıköy imzah mektubu okudum. Vaziyetini vaziyetimin mütenasib buldu, gum hanım kızın tahsil derecesile şimdi, ye kadar hariçte bir işle iştiğal edip ek mediğini de Öğrenmek istiyorum, Mü, künse bu mektubumun kendilerine ZöM derilmesine tavassutunuzu rica ederim, Saygılarımla, * (Bu mektubun adresi gönderlimişlir.) * $ üne mektub Çoz sevgili Tayac; 10/1/940 tarihli Son Postunın nüsha, sinda bir bayanın namuslu bir erkekle; temiz aile yuvası kurmak istediğini öğ, trendin, Hanım Teyze sizden bir ricam var onunla tanışmak, anlaşarak ve aramızda hic bir müphem nokta kalmıyarak ken. disile mektublaşmak istiyorum. Hanm Teyze İster siz bana onun sğresini vorin; isler o bâna mektub yazsın. Eğet aradığımız vasıfları omizadımıza uygun gelirse sirin sayenizde biz de cemiyet İçin. de temiz bir mile ocağı kurarak sizg dun ederiz, * Bu mektubun adresi de alâkadarına yollanmıştır, TEYZE ;

Bu sayıdan diğer sayfalar: