15 Ocak 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

15 Ocak 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ion Pas SON POSTA i Fasılalardan sonra li | maçlarına dün başlandı |G Saray sıkı bir mücadeleden sonra Beykozla berabere kaldı, Fener Süleymaniy 351 haftanın en Yk üzülecek bir hâ- Ülesidir. mp det taraftan Şe » “ehtasında Orta - der tskmi yüzün - b maçın yarıda dk sı da haftanın | te deker hâdi- Mleriğir, Yaz maçları ikinci devre oyunlarına ta Wi eden en mühim maçını teşkil eyi, Beşiktaş Dünkü Galatasaray - Beykoz maçından bir safka nanıyor, Her-iki müdafaa uzun vuruş-|ziyetini kaybeden Ortaköyün bu hali lar. Galatasaray forvedi sık, sik Bey- vanlı oldu ve kuvvetli bir müda-İtekliko yaratamamaktadır. Cemilin bir saray - Beykoz karşılaşması çok |koz kalesine inmekte, fakat gollük bir e tay pi Stadında maçları sırasile zrvoruz gi kv Güneş I — Kurtuluş 1 kıç ösüst olarak karşılaşan Güneş - n a takımları müsavi bir oyun - l #onra I.l berabere kaldılar. 3 — Feneryılmaz | harem 'Tarığın idare ettiği müsa - “un birinci devresi mütevazin al Fakat biri penaltıdan olmak üze- ni ki gol yapmak fırsatını bulan Ka - | bik, te Kn 3.ş galebesile bitti. Vefa 7 — Hilâl O aatem Refik Osmanın. idare etdi baka Vefanın devamlı hâkimiye- tay ında oynandı. Hilâlin canlı oy rağmen devre 4-0 Vefa Te elendi. İkinci devrede Hakkı sa - #ndığından Vefa 10 kişi oynamış. ş > üstüste tiç gol daha yaparak ma- * kazanmıştır. Galatasaray O — Beykoz O rük birinci devreden 2-0 galib|ve hırçın bir şeki İkinci devrede her iki takım bi-İZaman zaman Beşiktaş kalesine kadar Sayı yaptığından maç Karagümrü-|inen Kasımpaşa oldukça tehlikeli hü- Yapan Beykoz, kıymetli rakibile|sütünü direk çevirdi. Son dakikalarda Tâbere kalmağa muvaffak oldu. Tak (Galatasaray Beykoz yarı sahasına yer- Je Çamurda çalım yapmağa çalışan forved hattı sıkışık » vaziyetlerde bir türlü Beykoz müdafaasını o delemedi. Maçın bitmesine 1. dakika kala Şaha- bın çok tehlikeli bir akınmı Galatasa- ray müdafileri kestiler ve maç 0-0 Ek netice değişmeden beraberlikle bitti. ngin takım arasındaki oyun sert 8 devam etmiştir. cumlar yapmakla beraber, bir netice a- lamamıştır. Devrenin sonlarına pek az kala. Be- ktaş, merkez muhacimi Sabrinin bi- sakatlanıp oyundan çıkmış. bu dev re 3-0 Beşiktaşın lehinde bitmiştir. İkinci devrede Kasımpaşa !ki sayı vamtı ise de. Besiktaş üç gol daha ala- rak maçı 6-2 galibiyetle bitirmiştir. Fenerbahçe 4 — Süleymaniye O | Fenerbahçenin devsmlı tazyiki al *| Bay mn yumuşaması ve mütemadi|tında kalan Süleymaniye. kalesini u - LN rla Taksim stadının buzları cö - & n? ve çamur deryası halini almış» Pı, “© iki takım en kuvvetli kadrola - zun bovlu müdafax etmekle beraber, bir“ Melih, diğeri Yasar tarafından ya pılan iki gol devreyi Süleyman'yenin ar. Maça Galırtasarayın hü -İalevhinde bitirmiştir. Tali başlandı. On beş dakika kadar Bir arayın devamlı bücumlarını k, #oruz. Galatasaray müdafaasının. İş, SManki gibi, güzel övnsmasna iğ forvedde bariz bir durgunluk * Beykozlular ki içi geriye çekerek tin, İF bir müdafaa yapmaktadır. Her Ter delici oyunu fle temayüz eden Ni Sakaklığından olacak. forvedi Ya Mile fetça uğratıyor. Galatasarn - ayy, ldan bir fi akınını Kolaylıkla Ky Beykozlular münferid. fekat *eli şekilde hücemlerin Galatasa- Bi ıstarmağa başladı. Sağ açığın bir sütünü iyi yer tutan Osman tap, 18 kurtardı. Galatasaray forve - Yy rum, mütemadi çalım yapan tek Ve Beykoz müdafaasının bile - ye Adam tutarak oynamasile ge - ege devre 0-0 beraberlikle ne - ne devre ayni tempo içinde oy - İkinci devre daha zivsde hâkimiyet elde eden Fenerbahçe ancak iki sayı daha yapmış ve oyun 4-0 Fenerbah - çenin gelibiyetile sona ermiştir Şerof Stadına İstanbulspor 4 — Topkapı 3 Ligdeki vaziyetleri birbirlerine ya- kın olan her iki tekim arasındaki oyun ciddi bir mücadeleye sahne olmuş - jtur. Oyunda kazanma şansı daha fazla 0- lan İ.Spor sıkı bir çekişmeden sonra 4-3 Topkapıyı mağlüb etmiştir. Beylerbeyi 4 — Alemdar O İkinci kümenin en sağlam takımı o-! lan Beylerbeyi üstüste 4 sayı yaparak maçı 4-0 kazanmıştır. Kurtuluş 3 — Ortaköy O Kurtuluş bâkim oyunile öç sayı yap mış. Orlakö dökmüştür. Hakem Ortaköyderi birçok oyuncu çıkarmış ve sahada nizsmi va- öy bu vaziyette işi sertliğe! a stadında da devam edildi. Haf-|larla oyunu zevkli bir şekle sokuyor -| karşısında oyun tatil edilmiştir. Koşuda arkadaşını tokatlıyan atlet İstanbul mıntakası tarafından, Bal- kan kır koşularına hazırlık maksadile tertib edilen kır koşuları dün Şişlide 3500 ve 7000 metrelik mesafeler da » hilinde iki kategori olarak yapıldı. 3500 metrelik bir mesafeyi bitir - mek için son kuvvetlerini sarfeden ve müsabakada geri kalan âtletlerden iki- si arasında çirkin bir hâdiseye sebebi- yet veren küçükler arasındeki yarışta teessüf edilecek bir vak'a ile karşılaş- tık, Geri kalan bir atlet, önde piden ra - kibini geçmeğe çalışıyor. Esasen klü- büne hiç bir puvan kazandırmasına imkân olmıyan öndeki atlet (o kendini geçmek için son kuvvetini sarfeden ar- kadasına yallah edip güzel bir tokat atarak vormun ve bitkin atleti bu su - retle mağlüb etmeğe çalışıyor. Açık havada bu sporu anladık am - ma, atletizm ile boksun münasebetini bir türlü havsalemiz almadı. Ferdi sporun en mütekâmili olan atletizmi boks maçlarına çeviten bu 7.000 metrelik müsabaka nedense bir kıymet ifade eder vaziyette değil - di. Bu mesafenin en kuvvetli atleti Rı- za Maksud bir yanda yariş yapılırken, kendi kendine bildiği gibi idman yap- mağı tercih ettiğinden, müsabakada rakibsiz kalan Artan 23:43.2 dâkika- da birinci. Galatasaravdan Osman i - kinci, İstanbul sesinden Abdullah da üçüncü oldu. Ömer Besim Meshur bir Macar tak'mı memlskatimiza ge'mek istiyor Macaristanm Hungarya takımı Kur- ban Bayramında üç meç yapmak üze- re şehrimize gelmek için müracaat et- miştir. Macarların teklifi kwbul edildiği tak dirde Hungarya. Galatasaray, Fener - bahçeden maada bu iki klübün muh - telitile birer maç yapacaktır. İzmirde Ig maçları İzmir 14 (Hususi) — Lig maçların da Üçok ile Ateş karşılaşmış. birer gol- le berabere kalmışlardır. Altay - De - mirspor maçı da 2-2 berabere bitmiş - tir. «Son Postan nın zabıta romanı: 53 ZEHİRLİ Rıdvan Sadullah birkaç saniye sus - tuktan sonra ağır ağır devam etti; — Hüsnü Beyi hastaneden kaçıran &- dam olarak sabıkalı Çolak Ahmedi kâa- bul ettiğimize göre muamma kısmen ay - dınlandı demektir, Bunu göre meseleyi bütün esaşlarile muhakeme edebiliriz. Neticede Çoluk Ahmedin de katli sebe- bi meydana çıkmış olacaktır. Raif beyin kardeşini, onu takiben Raif beyi öldüren ve Leylâ hanımı yaralıyan katil bu işin de mürettibidir. Mademki davada he - def, hakiki olsun olmasın, gene mavi el- mastır, mademki hastaneden (kaçırılan kimse Rüstem Paşanın (o ahfadından ve jmademki işe tekrar Vasko dö Gomanın ismi karışıyor; başka türlü düşüneme - yiz. Hüsmü beyi kaçıran sabıkah Çolak Ahmed ise kaçırtan da Vasko dö Goma- dır. Serkomiser ssbırsızlanarık müdaha - de etti: — Vasko dö Goma, namı diğerle Vafi- dis Gavriyeloğlu ve şeriki Necdet... Rıdvan Sadullah gülümsiyerek tasdik! etti: — Osman Bey, sen Vasko dö Gomayı (Vafidis - Necdet) şirketi olarak kabul edebilirsin, mesele şimdi orada değil, vak anın tarzı cereyanmda... Hikâyeye de - vam ediyorum: Vasko dö Goma Ahmedi, tâ bu facialar zincirinin bidayetindenbe- ri tanımaktadır. Hiç şüphesiz onu dön - mek üzere çıktığı hapishaneye gönder - miyen, kendisini büyük paralar ve vâdler ile itma eden de odur. Bu gece tahkikine giriştiğiniz vak'a dört, beş gün evvelinden başlıyor. Ah - med, Vasko dö Goma'nın emftile ve An - karalı Ali ismile hastaneye müracaat e - diyor. Muayene olunuyor. Tesadüfe ba - kın ki veremdir ve Cerrahpaşa hastane - sinde verem kısmı İle asabiye koğuşu ayni pavyonda bulunmaktadırlar, Mua - yene neticesi Ahmedi hastaneye kabul e- diyorlar ve sabıkalı gece hırsızı derhal İfaaliyete geçiyor. Bir taraftan pavyo- İnun vaziyetini tetkike girişirken diğer nevi atletlerden kurtarmak lâzımdır. «taraftan asabiye koğuşundaki Hüsnü bey ile tesisi münasebet ediyor. Bunun için çok iyi bir sebeb, daha doğrusu vesile de İvar. Elinde Hüsnü beye hitaben yazıl İmış (Vasko dö Goma) imzalı bir mektub | bulunmaktadır. Derha! Hilsnü Beyi ziya- ret ederek mektubu veriyor, (İzmirli has tanın şahadetini hatırlayınız. Mektub muhteviyatı Hüsnü beyi derin bir hay - rete düşürecek mahiyettedir. Öyle ki üs- tüste birkça kere (Garib... Çek garib!) diye mırıldanmıştır. Mektubda neler ya- nl? Hiç şüphesiz mavi elmasin hikâye - si... Fakat sonrası? Burası meçhul bu - LGEĞ Yazan: CEVAD FEHMİ g Son hâdisenin düğümü mize dönelim: Hüsnü bey mütereddid ecek dir, Teklifi kabul edecek mi? Et mi? Çolak Ahmedin bütün ikna k yetini kullanmasına rağmen «düşüne « yim» diyor. Ahmedin bu akşama gelin « ceye kadar hergün Hüsnü beyi munta « zaman ziyaret ettiğini hatırlayınız. Hüs- nü dey nihayet razı oluyor. Plân çizili - yor. Bunun tatbik mev! konacağı ta rih kararlaştırılıyor. Vasko dö Goma haberdar ediliyor. Gerisi ma munuzdur. Bu gece on ikiyi on geçe tat « ziyetten da da Vasko dö Goma ot rek mevki alıyor. H 200 » 300 adım ileri de plân muvaffakiy ediliyor, Ahmed sırtında Hüznü bey olduğu halde hastane kapısından çıkıyor. Efendizinin kendisini nerede beklediğini bilmekte - dir. O istikamete yollanıyor. Otomobilin yanına geliyor. Şimdi makiwl Ahmedin başının arkasındaki yat ve doktorun yüksek bir yerden düştüğü, meselâ bir o- tomobilden atıldığı hakkındaki tahmini - ni düşününüz! Otomobilin kapısı açık - yor. Hüsnü bey Ahmedin sırtından oto - İmobilin içine aktarma © ediliyor. Artık, arabaya binmek sırası Ahmedindir. Mo » tör işlemeğe başlamıştır. Ahmed basama- ğa ayağını atarken sabıkalı hırsız gözle - rinin önünde bir tabanca namlusunun pa- rıldadığını görüyor ve kurşunu tam çinı- nın ortasından yiyor. Bu sırada araba da hızla harekete geçtiği için şiddetle yere düşüyor. Kafa tası kaldırımlara çarpı - yor, : İşte efendiler, bu geceki facia da bu suretle nihayetleniyor. Sözümü bitirme « den evvel mukadder bir suali karşılaya- yım: Ahmed niçin öldürüldü? Çünkü çok şeyler biliyordu ve artık rolü © bitmişti, Şayanı itimad bir adam değildi. En um- madığı bir dakikada katili ele verebilir « di. Böyle bir tehlikenin daimi surette mevcudiyetini düşünmektense onu bir an evvel izale etmek elbet (o hayırlı idi. Hem katil için, ha bir tane fazla adam öldürmüş, ha eksik öldürmüş, elbette me sele değildi. Ridvan Sadullah susarak serkomisere baktı. Osman bey zihninde biriktirdiği sua'leri sormaya hazırlanırken kapının vurulduğunu duyduk. Sertabib (giriniz) diye bağırdı. Bir polis memuru ile bir bekçi odaya dahil oldular. Polis memuru serkomisere doğru iler- Jedi, Selâm verdi, sonra: — Efendim, bu bekçi Cerrahpaşa sem- tine bakanlardan, saat on ikiye gelirken İkastane kapısından geçen son bekçidir, lunmakla beraber pek âlâ Hüsnü beyi gedi, Mühim bir müşahedesi var. Belki hastaneden kaçırılmasına razı edecek Ca| görüşmek istersiniz, diye getirdim. zib bir teklifi muhtevi bulunduğuna hük- medeb'liriz. Kendisine be'ki de büyük bir para vödalunuyor. Peki amma Vasko dö Goma Hüsnll beyi hastaneden kaçırt - maya neden lüzum görüyor? Belki bizim kavravamadığımız bir sebeble, belki sa- dece kendisini mavi elmas hakkında iş - ticvab etmek icin... Bu kadar külfete lü- zum var mıvdı? Kendisi gelip konuşamaz mıydı? Sünheğiz gelip konusamazdı. Has- tane gibi kalabalık bir yerde görülmek ve yakalanmak korkusu meselâ Tey'â ha nımm evine nazaran yüzde yüz fazla - âr... Bizim için simdi'ik meçhul noktaları bulurtan bu safhayı geçelim de hikâye - Serkomiser, bekçiye döndü: — İlerle oğlum, adın ne? — Ramazan! , — Anlat bakalım bildiklerini! — Beyim saat on ikiye yirmi kala has- tane kapısı önünden geçerek âşağı doğ - rü indim. 200 adım ötede lâmbaları sö - nük bir otomobil gördüm, — Nasıl bir otomobildi, bu? — Küçük bir etomobildi beyim. Spor otomobili dedikleri cinsten, Serkomiser Rıdvan Sadullaha mani - dar bir şekilde baktıktan sonra bekçiye: — Anlatmaya devam et, dedi. (Devamı 11 inci sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: