16 Ocak 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

Kalan görüntüleme: 0

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. Daha yüksek sayfa görüntüleme limiti ve diğer özellikler için abone olun!

Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

x İkincikânun 16 Hergün Holândanın ve Betçikanın İstilâya uğramaları Beklenemez — İnsan ve hâdise £ aa Ekrem Uşaklığil ef R adyo ve telgraflar dün gece yeni bir tehlikenin belirdiği haberlerini dünyayar yaymakla meşgul oldular. Almanyada: hududlarının 60 kilometre toplanan muazzam kit'alar.. Felemenkte: Fevkalâde olarak top - lanan nazırlar meclisi, askeri mezuni- yetlerin ilgası. muhtelif tedbirler. Belçikada: Mezun bulunan askerle- rin çağırılması. nakil vasıtalarınımn mü- sadere edilmesi, harb stoklarının çok emin yerlere kaldırılması. Ve nihayet bir tahmin: Almanya a- yın 20 nci günü Holânda ve Belçikaya karşı taarruza geçecektir. Felemenk ve Belçika gerisinde * Siyasette her nefes menfaat — için alınır ve atılan her adımın saiki de menfaattir. Almanyanın Holânda ve Belçikaya bir akın yapması ihtimaline yer ve - renler başlıca iki sebeb üzerinde du - rurlar. Bu sebeblerden birincisi: Holânda bahsinde Manş denizine yak laşmak, Almanyayı İngiltereden ayıran mesafeyi kısaltmak arzusudur. Sebeblerin ikincisi de: Belçika bahsinde Fransiz ordusu - nu yandan vurmak, Parise doğru sark- mak emelidir. Tahakkuku maddeten mümkün, he- le kolay olsa her iki sebebden doğan arzuyu da makul saymak mümkün o- labilir. Fakat: Bütün Holânda işgal edilse Alman- yanın İngiltereye yaklaşmak emelinde kazanacağı mesafenin azami haddi 190 kilometreden ibarettir. Halbuki bu - gün orta çapta yeni bir harb tayyare- sinin sürati saatte 540 kilometredir. Bu hesaba göre 190 kilometre 21 dakikada katedilir. Gidip gelme hesab edelim. Zaman kazancı gene 42 dakikadan iba- rettir. Sekiz. on saat, hatta daha fazla havada kalabilen tayyarenin 42 daki- kalık bir zaman kazanması için Al - manyanın akıbeti tehlikeli bir teşeb - büse girişebileceğine inanmak güç - tür. Kaldı ki, Holândanın aldığı muh- telif müdafaa tedbirlerinden sonra bu teşebbüsün muvaffakiyetli bir netice- ye götürülebilmesi ihtimali de uzak - tır. Belçikadan geçerek Fransız ordu - sunu yandan vurmaya çalışmak arzusu İise nihayet bir hayal mahsulü olabilir. Von Sehiliffen'in meşhur plânı 1900 Almanyası için yapılmıştı. 1940 Al - manyasının işine yaramaz. Bugün Bel- çı”h:ım Alman hududüu bir çelik kale fle örtüldükten başka Belçikanın Fran gız ittifakından vazseçmesinden sonra Fî:î ğadmeşhur Majino hattmı Bel- çI ududunü tâkiben”Man: İi kadar götürmeyi ilk iş bilnîişîie:mıîî gün bu hat da tamamdır. Fransız or - dusu arkadan ve yandan vurulamaz. Alman diplomatı tarihinin hemen her devrinde gaf yaptı. Haklı olduğu me- selede dahi haksız çıkmamın yolunu buldu.. Buna mukabil Alman askerinin metodlu ve hesablı hareket etmemek - te diplomatı ile müsabakaya girişece- ğini sanmak fazla saflık olur. Bir gün- de 50 bin kurban vererek taarruz vyap-İd mak usulü 1914 ün harb lmnsepsiyo:—u HoNT Beiş idi. Bugün her gün ve her ordu fazla zayiat vermekten korkuyor, fazla za- ylat vermenin iç memlekette yapacağı reaksiyondan çekiniyor. iç memleke - ti kansız harb yaptığına İnandırmaya çalışıyor. faydası, hele neticesi şüphe- ğildir. Bununla beraber asıl alâkadar dev- letler mademki, telâşa düşmüşlerdir. tedbir almaya lüzum görmüş lerdir. Elbette ortada oldukça mühim müstesna bir hâdise olaca.ktır:* Almanya ötedenberi Milletler Ce îîğ;îğir. bu devletleri muhtelif nis betlerde İngilterenin oyuneağı sayar. L Bu milletlere birer harb âleti gözile ba ne dahil devletlerden memnun İnsan ekseriya kendi kendisini sevk ve idare etmekte ol- Kasırgaya tutulmuş bir çöp haline gelmek istemiyorsa - Burunlarını sıcak Tutan mahfaza İngiliz bahriye- dilerinin en fazla burunlarından Ü- şüyerek muztarib olduklarını — anlı- yan akıllı bir İn- giliz kadını, Te- simde gördüğünüz gibi yünden burun mahfazaları ör- müştür. — Bunlar - pek şık şeyler de- ğildir amma, , bu- n * rünu sıcak tuttuğuna bir şey denilemez! Mayn söken delikanlılar İngiltere limanlarından birinde dört delikanlı sabahtan akşama kadar çalış- maktadırlar hem de hayatlarını her an tehlikeye koyarak... Vazifeleri sahillere düşen maynleri sökmektir. Bu delikanlı- lar gönüllü olarak hizmete alınmışlardır. İngiltere kralı geçenlerde kendilerini ma- dalya ile taltif eylemiştir. kar, fakat bilhassa İsveç ile Norveçe, Felemenk ile de Belçikaya muğberdir. İsveç ile Norveçe, Finlândiya için gön- derilen yardım malzemesi bahsinde transit merkezi olduğu için, Felemenk ile Belçikaya da İngiltere tarafından tatbik edilmekte olan ablukaya boyun eğdikleri için. Hakikatte Almanya iki taraflı iğbi - rarının ikisinde de haksızdır. Bugün Rusya Finlândiya ile harb halinde olmadığımı söylüyor, menfaat ve siyaset icablarını bırakalım. Beynel- milel hukuk bakımından — İsveç ile Norveçi harb halinde bulunmıyan bir u'.ı_an1eket için transit eşya kabulünden Eî’eir_ığuvvet menedemez, Ve büu ba- iki memleketi hiçbir düşünce ka- mğ“ağ:ğmaı Felemenk ile Belçi- v BŞi eai karşısında aldıkları mu - vaziyete gelince, kendilerin aksi beklenemez, muhtelif sebeblerle, Binaenaleyh buğgün Alm tavrafından hafif bir silâh şaînlııslııdg:ş:ı yorsa, biz bunu hakiki bir istilâ heve- sinden ziyade, karşılıklı mü de imkânın azamt R 'î“;oîîheuaı îi; ÇİK yapılmış bir blöfe hamlediyoruz. Ekrem Uşaklığil Hergün bir fıkra Şaka olsun diye İngiltere kralı yedinci Edvar, kral olmadan evvel York dükü idi. Kana- daya gitmişti. Bir sabah erkenden kalkmış ve adamlarına haber verme- den tek başına bisikletl? gezmeye çık- miştı. Yolda bir ihtiyar küylünün devrilmiş arabasını kaldırmaya —uğ- raştığını gördü. Bisikletten indi. Köy- lüye yardım etti ve ikisi beraber ara- bayı kaldırdılar. Köylü teşekkür etti ve adımı sordu: K — Ben York düküyüm! Cevabını alınca gülmeye başladı: — Ne garib, dedi, gençken ben de sizin gibi şakacı idim. Bıri bana adı- maı sormuştu. Ben de şaka olsun diye sizin gibi cevab vermiş, Rus Çarının yeğeniyim demiştim. h Va A A Çemberlayn'in şoförü hızlı gitliğinden do ayı cezalandırıdı İngiliz başvekili Çemberlaynin şoförü James Y. Reid geçen hafta motosikletli lerek mahkemeye sevkedilmiştir. Tevki- fine sebeb fazla süratle gitmesidir. Mah- keme onu 15 şilin cezaya mahküm eyle- miştir. Şoför cezayı vermekle beraber kabahati motosikletli polislere yüklemek istemiştir. Otomobil kullanma tarzı ile koca seçmek usulü Amerikân —mecmualarından — birinde Mis Proseroc Mehil adında bir muharri- re evlenmek niyetinde bulunan genç kız- öğrenmek için onları bir otomobil gezme sine götürmelerini hararetle tavsiye ey- lemektedir. Bu otomobil gezintisi bilhas- sa kalabalık caddelerde yapılacaktır. Gezme bir kilometre üzerinde olacak- tır. Sık sık klâksyon kullanırsa çok sinir- Kalabalıktan ictinab edip sırayı takib ederse sıkılgandır. Sırayı takib etmeyip herkesin önüne geçmeği arzu eylediği takdirde terbiyeye hiç de malik değildir. Eski ve küçük otomobillere yol verirse tam bir «porcudur. zabıta memurları tarafından tevkif edi-! lara, müstakbel koca'arının tabiatlerini | duğunu — sanır. Hakikatte onu sevk ve idare — mız, başkasının çıkarmış olduğu hâdisenin içine düşmekten eden kendi iradesinden çok uzak olan muhte- — çekininiz ve ne şekilde çıkmış olursa olsun hâdiseye hâkim lif hâdiselerdir. olmaya çalışınız. .' ea 0 e L ei e ei e li ei ai l VA'.'.'A'AVA'AVAVAVAVAVA'_v—VAVAVAVAVAVAVAVA'AVAVA'—V.'.VAVAVAV ç sö SIND ; ) 1! İngiliz bahriyelilerinin| / S| Uzun pantalo Giydiği için casus Dige yakalanan kız , Fransadaki İn- giliz kuvvetlerini eğlendirmek mak- sadile verilen pi- yeslerde rol almak Üzere, Parise gi- den, cephe geri- sindeki köylerden birinde dolaşmak- ta olan İngiliz ak- trislerinden Buck- t nelle ile arkadaşı, D - sokakta uzun pan- talon giyerek gezdiklerinden dolayı, po- lisler tarafından casus diye tevkif edil- miş, mesele anlaşılınca da serbest bıra- kılmışlardır. Bir nişan yüzüğünün h kâyesi İngilizin biri Londra belediye reisine gönderdiği bir nişan halkasile. mektu- bunda şunları yazmıştır: «Bu nişan halkasını lütfen kabul et- menizi dileyeceğim. Zira artık böyle bir cendereye ihtiyacım kalmamıştır ve bir daha da evlenmemeğe karar vermiş bu- lunuyorum. Hürmetkârmız, hayal inkisarına uğ- ramış, bedbaht bir delikanlı. Belediye reisi bu yüzüğün müzayede ile satılıp parasının Kızılhaça yatırılma- sını icab eden yerlere bildirmiştir. Otomatik radyo te'efon Genç İtalyan —mühendislerinden biri «Otomatik radyo telefon» makinesi icad eylemiştir. Bu son derece mühim bir ke- şiftir. Keşfin esası radyo ve telefonun mezcinden ileri gelmektedir. Bu makine | sayesinde her telefon abonesi radyo vasi- tasile herhangi bir şehir veya memleket- te bulunan bir zat ile görüşebilecektir. Alıcı ve verici merkezler sabit bir mahalde durmiıyabilirler. Muhaberat gerek otomobil gerekse va- purda temin edilebilmektedir. İtalyan posta, telgraf ve telefon idare- si bu genç mühendisin icadını tatbik sa- hasına vazeylemek için hazırlıklara gi- rişmiştir. «Musolini» bu mühendisi bü- yük rütbeli bir nişan ile taltif etmiştir. İSTER r (STERTİ İNAN, Avrupâ gazeteleri ayıri 20 inci Cumartesi günü sabahı Felemenk - Belçika hududunda dünya tarihinin en büyük müharebesinin başlıyacağını haber veriyorlar, Eksik olan sadece taarruz mebdeinin saat kaç olarak tayin edildiğidir. Eksik kalan bu noktayı da biz tamamlıya'ım; Mühendisler, zelzele — sahasında ne gördüler? (Baştarafı 1 inci sayfada) Çatıları teşkil eden direk'sr de m--tesel fennfi bir surette birbirme bağlanı.. armş, Bunun pek tabii bir neticesi olarak, du« varlar tonlarca kerpiç yüküne tahammül edemiyecek bir vaziyette idi ve mukaves. mettem tamamile mahrum bulunuyordu, Yer sarsıntısı olur olmaz bu duvarlar ol- duğu yere yıkılmış ve güçlükle tutabile dikleri sıkletleri taşıyamamışlardır. Erbaanın duçar olduğu felâketin büw yüklüğünün mes'uliyetini şiddetli yer sarsıntısı yanında bu inşa tarzı fenalığırm da da aramak lâzımdır. Tanınmış bir mühendis arkadaşla küse nuştum. Şöyle dedi: j «— İnşaatın fenalığı faciayı çok genişe lettirmiştir. Binalar temel hesablarına &« hemmiyet verilmiyerek kurulmuş. Burn lar sağ'am temellerle kurulmuş ve siklet tahammülü nazariyeleri gözönünde tu- tulmuş bulunsaydı felâketin bilânçosu bugünkü kadar feci olmazdı, bundan her fen adamı gibi ben de eminim. Nasıl ki elimizde bunu teyid eder canlı bir man« zara vardır: Şehirde fenni usullere uys gun bir şekilde kurulan binalar çökme«e miştir. Sayıları maalesef pek mahdud ©w lan bu yapılar yer sarsıntısına dayana« bilmişler ve zarar görmemişlerdir.» Şehirde bugün hayat tabii şekle avdet etmiştir. Hükümet binasındaki hasarım bir tehlike teşkil eylemediği fen heye« tince bildirildiği için kaza daireleri ayni binada faaliyetlerine tekrar başlamışlar«. dır. N Jandarma dairesinde de bir tehlike gö- rülmemiştir. 4 En sağlam kalan binalardan birisi de yeni okul binasıdır ki, Erbaada tedavile- ri mümkün görülen hasta ve yaralılan burada barındırı'maktadırlar. * | Erbaada bilhassa bu felâket üzerine halledilecek mühim bir iş vardır. Bü da iktısodi bakımdan alınması gereken bir tedhirdir. Tütün müstahsillerinin |sor. felâret üzerine içine düştükleri va İzivnü gözönünde tutarak hemen tedbir lalınması cok doğru ve verimli olacak- tır. İşin esası şudür: Erbaa merkezila köylerde evlerin yıkılması ve ekseriye tinin de inhidama mail olmasi hasebi- le mıntakada meyvcud tütünlerin Pas- tal dengi yapılmasına imkân yoktur. Bunların bu defa İnhisar İdaresinc& hevenk halinde bir an önce alınması muhakkaktır ki yer sarsıntısından hir « leok zararlar görmüş olan tütüncü küy- lülerimizin zararlarını kismen kapama larına ve iktısaden kalkınmalarına çokl vardım edecektir. Bu mühim meselenin İnhisar İdaresince g#özönünde tutula « cağından müstahsiller emin bulun « makta ve bu is hakkında âcil bir karar xerilmesine intizar etmektedirler. Erbaa felâketzedeleri kışın şiddetin- den muhafaza edilmeleri için, hazırla- nan yerlerine yerleştirilmektedirler. İ- âse meselesi son günlerde intizama ko- nulmuştur. Şehirde mevcud fırmlar yer sarsıntısının şeametine uğramadık- ları için elyevm işlemektedirler. Halk,; hükümetin yetistirdiği âcil yardımları şükranla karşılamaktadır. Yersiz yurd suz kalanlar münasib yerlere yerleşti- rilmişlerdir. İaşe, ibate ve 1smmaları ternin edilmiş bulunmaktadır Vedad Ürfi Bengü 251 Tg n Uralık Milli Müdafasa tahsisatı Ankara 15 (Hususi) — Milli müda faax için 25 milyon liralık fevkalâde ta) sisat verilmesine dair lâyiha Mecli ruznamesine alınmıştır. TAKVİM İSTER 20 İkinci kânun Cumartesi günü nîuta TETER YyüL ılıî güneş saat 7,22 de doğar, İNANMAI! î İKİNCİKÂNUN Rumi sena Arabi M Resmi sene ı:_ B 10940 70 SALI - GÜNEŞ eT İMSAK & Toj . Tilhiecce “ FÇ 7 | 23 56 |&8 2 |17 6 12 |54 Öğle | İkindi | Akşam | Yatsı ş. |D.jfs. |D.İs. |b. İş. |(b. e. |a | za | öi laz Doslıs (1 Wi | * aSi 9 | >6 Dla — | 5| 27

Bu sayıdan diğer sayfalar: