17 Ocak 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

17 Ocak 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

0 «Son Postas nın zabıta romanı: 5 İzEniRLi göLGE f Rıdvan Sadullah mektubu tercüme etti Bu para tm bhitamında size nakden tes lim edilecektir. Eğer bu kat neticesinde mavi elması ele geçirecek olursam bunun beş, allı mislini ayrıca takdime hazırım. Sizin için hiçbir tehlike Yok. Hastaneden alındığınız gibi tekrar #sde edilecekginiz. Bunua yolunu adamım Ahmed size teferrüntı ile anlatacaktır. Plânı onunla okararlaştırırsınız. Salon «iz de sizden evvelkiler gibi mavi elmas- tan haberim yok, demeyiniz. Bu 7 her Ratf bey hapishaneye girme birkaç gece sizde kaldı. Ralf bı sile onu muhafaza ettiniz. Ben her şey haberdarım, Size teklif ettiğim para az bir para değildir. Şahsmız için hiçbir teb- mevcud bulunmadığını tekrar ede- yim. Sizi hastaneden aldığım gibi iadeye söz veriyorum, Cevabınızı beklemekte yim. Hürmetler ederim. Vasko dö Goma Mektubun okunması bitince serkori- Ber ayağını yere vurarak buğırdi! — Hay Allah belâsını versin, bu bir dalrei faside, be! Bekçinin anlattıkları ve mektub Cer - rahpaşa hastanesindeki facianın Rıdvan Sadullah tarfından izah olunduğu şekilde tereyan ettiğini artık şüphe götürmez bir şekilde isbat etmişlerdi. Serkomiser yels ve nevmidi ifade eden bir tarzda kollarını havaya keldırıp in - dirdikten sonra tekrarla, — Evet, bir dairei faside! Raif Beyin katlindenberi türlü vakayi cereyan etti, Mühtelif izler üzerinde yürüdük. Tahki- tumuzım adım adım ilerlediği ve neti - “eye yaklaştığımız ümidile oyalandık. İş- $imdi, aradan günler geçtikten sonra önce Yeni kurbanlarla karşılaşıyoruz ve bu; in Yol katettiğimiz halde kendimizi b “r azimet ettiğimiz noktada buluyo- » Gene Portekizli mühendis Vesko dö Soma ile karşı karşıyayız. bak n Bey bir dakika ndü. Mu - TA '*emesi ve mantığı ile müşahedelerinin der Sühedelerine istinad eden kanaat - hin birbirlerile çarpıştıkları belli o - Yordu. Daha doğrusu hakiki fail olup adığına fazla ehemmiyet vermeksizin ai belendiğini yakalıyan ve bu suretle esini yaptığını, mes'uliyetten kur - ya Zanneden klâsik polis hüvi - ile adaleti her #eyin fevkinde sayan, lie Şalışan ve yaşıyan ideal zabı- bali Kafasının . içinde Nihayet bir tali ve İl Bcirdatarak isyankâr — Hep ayni dolab... yia #ni versin. Yutar mıyım Erzin tevkif edeceğim. Önüme geleni deliğe, di > ğım. Şimdiye kadar bu işi çoktan koni olacaktım amıma sen mâni oldun sak Kafanın içinden neler geçtiğini Di ak imkânı yok. Tahkikatı berabor dei fakat buna rağmen, ayrı ayrı â Yoruz. Kendimi yapayalız hisie - e yn, «belki de sen çoktan hallettin. Şimdi delil- ei toplamakla meşgulsün, bu arada Dn heykel kadar sessiz, bizim ça - süküe eni Fekat artık benz sn değil mi? Söylemiyeceksen, "ii #nebilecek bir hüküm ve ka- 3 Noez olmamışsan onu da bildir. omiser kendisini tanıdığımız gün- Va, — Demiyorum ki kendin için çalışı sun, Senin büyük zekâ ve kabiliyetin inkâr edecek değilim. Bana yaptığın dımları ise oldukça Bunu sen de bili nalttı artık! Her yardır, Sen bu yi ka yoldan yürürü: bu- taham e, yahud bana izin kat o kadar bekl klerini söy! Se r, Rıdvan Sadullahin gözle - rinin içine dik dik baktı ve boğuk bir scs- le sordu: — Vafidis te mi suçsuz? İki eski dost arasmdaki bu münskasayı fevkelâde bir ile dinliyorduk, Rıd- van Sadullah defa olsrsk hüküm ve kanaatlerini ifşa ediyordu. İlk defa ola- rak hafif sinirli bir h icinde vakti gel- meden ne düşündüğünü a varuyordu. Serkomiser Rıdvan Sadullahtan cevab alamayınca eyni suâli tekrarladı; — Demek bu sersri Ram da bir melek, ha! — Hayır, suçsuz demek istemiyorum. — O halde ne demek istiyorsun hecam. Onun tâkib ve tahkik ettiğimiz va - kayi ile alâkası yoktur, demek istiyorum. yorsan, hüviyeti, yaptığı gizli işler hak - İkinda malümat sahibi olmak arzusunda isen gümrük muhafaza teşkilâtına ve po- Misin bu işlere bakan şubesine müs racaat etmeni tavsiye ederim. Orada sana Vafidisin eski bir beyaz zehir kaçakçısı olduğunu söyliyeceklerdir. Söylemezlersa sen ihbar et, Peşine düşsünler. Pek kisa | bir zamanda unliyacaklardır ki uzun müddettenberi arayıp bulamadık'arı meç hül zehir fabrikatörü, dostumuz Vafidis- ten başkası değildir. Söfkomiser şaşalamıştı. Hoş biz de şaş- kınlıkta ondan aşağı kalmıyorduk ya... Rıdvan Sadullah aşikâr bir istihza ile devam etti: — İşte artık taştan bir heykel kadar sessiz değilim. Görüyorsun ya konuşuyo rum, Vafidis bir eroin fabrikası sahibi ve satıcısı olduğu için son zamanlarda iflâs haline gelmişken tekrar birdenbire zen- gin oldu. Bankaya büyük meblâğlar ya- tırdığını sen söylemiyor mu idin?. İhti- yar Rum kapıcının İstinyedeki eve gel diklerini haber verdiği gemici kıyafetli misafirleri hatırla! Vafidisin geceleri ©- tomobili ile yaptığı gezintileri gözönüne igetir... Bunlar hep harice eroin satışı ile alâkadar İVafidisin Okan O tahlilleri o yaptığını isöylediği lâboratuar hakikaten bir ima- 'âthane idi. Onun için bu vorlatif bara- kayı kaçırmaya o kadar ehemmiyet verdi ive onu sökerek kendisi ile beraber ka- çırdı. Muhafaza teşkilân ve zabi- itanm obürosu sana bu sözleri. i (Devamı 11 inci sayfada) Vafidisin kim olduğunu öğrenmek isti - delillerdir. | Gençlere yaraşan bir , kapüşon “re. Kapüşon, bu sene moda sahasına ür“ yapacağımı? mülâka -)denberi ilk defa olarak bu şekilde kn5”| kek Tk-kek cıkarken b z rağ > Şuyor, dostuna bu şekilde serzeniş ediyor.) çıkarken: hiç de: rağbet 'gö mülâ -İdu.Daha yumuşak bir sesle devam etti: receği umulmadı. Başkalığı seven bir- kaç kişi tarafından heves edilip bir ke- hara atılacak yeniliklerden biri olacak sanıldı. Halbuki pratik taradı derhal bir htiyaca cevab oldu ve bilhassa genç jmektebiiler tarafından pek beğenildi. i Neden beğenilmesin? Çal sik sik i in i .|ve günün rastgele saatlerinde © sokağa çıkmağa mecbur olan bir insan için ka- ü şapkadan daha ne kadar pratik « sbeten ılık günler nevse,,, Fakat i soğuk günlerde kulakları, boğa - İz mak ihtiyacı kapüşonu belki de İuzun zaman aratacaktır. Yarım metre | ünlü bir eşarp. mantonuzdan Hepsi istediğiniz gi- bil Biz bunlara i kavüşon örneği ve ir eşarptan çerçeve - İleven yerine pirinç örgüden bir kenar Güzel örgüden bıkılmaz İN «Örgüden bıktım: diyenlerin bile gü zel modellerin önünde bu sözlerinden döndüklerine şahid oluyoruz. Bugünkü modelimiz biraz böyle sayılabilir. Va - ma bir fevkulâdeliği yoktur. Biçimi a- lelâde ceketler gibidir. Fakat (ters-yüz) örgü ile ajurlu örgü öyle hoş bir tarzda birleştirilmiş ve bundan o kadar zevki okşayan yeni bir örgü çıkmıştır ki bi - çimde bir yenilik aramaya ihtiyaç kal- mıyor. Kenar bandlarının inceliğile, ya kasının muntazam (açıklığı da ayrıca dikkate değer. Bunların cidden şık olanları pek çok,.. Ne kadar görülseler. ne kadar umumileşseler güzelleri odaima güzel olarak kalmakta devam ediyor. Bu ne- viden bir model seçtik. İşlemeli yuvar- lak bir robanın. minimini iki cebin vel iki ufsk kol kapağının süslediği bu mo- del hakikaten «şık» denilmeğe lâyık - tır, Yakasındaki beyaz kenar. incecik kördon ve robanın renkli işlemesile yu İvarlak şekli bilhassa güzeldir. çarpan Bu sene manto « 7 larda sadelik ne kas e, dür göze çarpıyor « sü, tuvalet manto « larda da geçen sene- lerde görünmiyen hu susiyetler göze çarp maktadır. Kürk mantolar, eski hantal şekilden çıktı. Kumaş man - tolar tarzında diki - iyor. Kumaş man tolarda gene kürk var. Fakat kürk ya- ka örtüsü olmak - tan çok uzaktır. Kürk mantonun güzel dikişine ilâ - ve edilen biçimli bir güzelliktir. Yakaya, sırta, göğüse konu - lan kürk eninede konuluyor. Fakat bir zaman olduğu gibi etekte enli bir şe - rid değil, biçimli bir motif oluyor. Geçenlerde de söy lediğimiz gibi bu se- ne tilkinin. astraga- nın yanı başında yer aldığını aç: yoruz. Tabii, mode « ime ve insanına pö- rO,.. “Tİ isi zun tüylü olduğu - & çin astragan gibi ; her şekle yatması - na imkân yoktur. Ne ince şeridler ha- linde, ne de astra - gan tarzında (ade - ta bir kumaş gibi) kullanılamaz. Fa - kat onun da kendi - ne mahsus güzel - likleri vardır. Ufak bir parça bile olsa derhal göze çarpar. Mantoya. tayyöre bir zenginlik verir. Tilki derisini daha ziyade uzun boy" Her kadın bilmelidir Yırtılıp atılacak eski şeylerden bir - çok şeyler yapabilirsiniz. Meselâ: Par- çalanmış bir silecekten ufak sabun bez- leri yapmak pek mümkündür. Hattâ daha irice bir parçası kalmışsa banyo - nun önüne paspas diye de serilebilir. Tabii iki kat yaparak.. * Eskimiş havlulandan mükemmel bu laşık bezi olur. Masa temizleme bezi 0- lur. Mutfakta su damlelarını kurutma- ya, hava gazı ocağını temizlemeğe mah sus bez olur. Bunlar, lavaboları küvet- Teri ve banyolukları temizlemeye de pek elverişlidir. * Eski battaniye parçalarmdan yastık yapılabilir. Gündelik odası için pratik, ısıtıcı bir yastık... Parça istenilen şe - kilde kesilir. Kenarları iri iri dikilir. Ve etrafına göze çarpar renkte yünden bir kordon geçirilir. İçi pamukla dol - durulur. Bu yastığa arkanızt, belinizi dayayınız. Kış günlerinde temas © ka - dar hoşunuza gidecek ki,., Soğukta ör- şarıdan yorgun argın döndü manlar onu derhal arayacaksınız. * Lâvaboları. banyoları sirkeye batı - rılmış bezle oğmalıdır ki tertemiz ol - sun. * İki kat tire ile dikiş dikerken tirenin bir katı çok defa öbüründen uzun ge - lir. Dikiş iyi dikilmez. Düzeltmek için insan haylı sıkılır. Her katı ayrı ayrı düğümlerseniz buna meydan kalmaz. 'Tek tire ile diker gibi rahat edersiniz. lulara ve bilhassa incelere tavsiye e « deriz. Ufak tefeklerde, şişmanlarda bir fazlalık gibi görünebilir. Bu kış kloş etekler modadır ka S3 1 Biliyorsunuz, bu kış kloş elekler çok modadır. Alelâde kloş şekli daha şimdi den çok görüldü. Değişik modelleri öra- makta haklısınız. Bu modeli her kloşa benzemediği için seçtik. En büyük ye- niliği belindeki büzgülü parça ile önde ve arkada tâ omuzlardan eteğe kadar W- zanan dikişlerindedir. Belde birbirine yaklaşan bu dikişler silüeti - beli incel- mek, omuz ve etekleri geniş göstermek suretile - güzelleştirmekte ve bugünün modasını bariz şekilde canlandırmakta- dır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: