19 Ocak 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

19 Ocak 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

/ | , 10 Sayfa SON POSTA İkincikânun 19 Eski İzmir şehri meydana çıkarılacak Hafriyata önümüzdeki baharda başlanıyor, eserler Kültürparkta yapılacak şehir müzesine yerleştirilecek İzmir müzesindeki Kü çükmenderes ilâh İzmir (Hususi) — Maarif Vekilliği, ğinden dolayı bunların tasnifine imkin memleketin muhtelif yerlerinde yanda | görülememektedir. Ayni galeride Bizens, kalım ii medeniyet eserlerini meydana | Yunan ve Rumen medeniyetlerine sid kiy çıkarmağa, müzelerimizi yeniden tanzi -| metleri biçilemiyen eserler şimdiki halde me kârar vermiştir. Bu cümleden olmak| yan yana dürmaktadır. Bu eserlerden Üzere önümüzdeki baharda «Eski İzmir» |bir kısmı ilmi bir etüde tâbi tutulama - hafriyatına devam edilerek bir zelzele ne-| dığından kıymetleri hakkında bir şey ticesinde mahvolan yerslti servetleri mey-| söylenemez. i dana çıkarılacaktır. İzmirin çok maruf o- Jan Agorasının büyük bir kısını meydana | geldiği zaman belediye reisile kimezar civarında bazı istimlâkler yapıl -/için ayrılan yeri görmüştür. Modem ve masıns lüzum görülmüştür. Eski İzmir| her türlü ihtiyaca cevab verecek bir mü- şehri bütün heybetile meydana çıkınca zenin inşası için 80,000 liraya ihtiyaç var- yalnız Agora bile her sene binlerce seyya-| dır. Eğer Maarif Vekâleti bu sene bütçe- hin uğrak yeri olacaktır. sinden 80,000 lira ayırabilirse İzmir mü- Bundan İzmirde Kültürparkta, | kemmel bir müzeye kavuşacaktır. her tür aca cevab veren modern bir| İzmir müzesine nakledilen Afrodispas #6hir müzesi inşasına karar verilmiştir. İz-! eserleri restore edilmiştir. Bu eserler sra- mir müzesinde mevcud eserler o kadar| sında tarihi kıymet taşıyan büyük eserler çoktur ki, şimdiki binanın müsasdesizli -| meveuddur. ikame imamasi ( Manisada adli tebligat işleri ) Stay (Hususi) — Adl tebliğat iş| Müvezzilerin tevziat işlerinde çalış. z mize faaliyete |maları ve alâkaları bir nümune olacak malarına devam siki kursu çalış-İmahiyettedir. Geç vakit gelen tren her Bihayel verilmiştir. sonra kursa'ne vakit gelir ise gelsin müvezziler ve Kurs öğretmenliğini tevzi memurları tarafından arzularile talgraf mürakibi Vahdet mesai haricinde çalışarak işlerini günü yet vöstermiştir. gününe iii çalışmaktadırlar. Resim memur! gösteriyor. Ortada oturan posta telgraf müdürü Ziya. s0- Jundaki posta mürakibi Vahdet ve sa- ğındaki porta telgraf şefi Kemal ifa eden pasta büyük bir faa- — Hasan Bey dün akşam Emin Ha'kevinin edebi yat gecesine gittim. ».. yeniler söylediler, Maarif Vekili Hasan Âli Yücel İzmire'mi . birlikte | çıkarılmıştır. Namazgâh semtinde, Es-| Kültürparkta tetkikat yapmış ve müzelr o Pazar Ola Hasan Bey Diyor ki: İzmirde 3 garib ve gülünç vak'a Finlere yardım edelim, diye yalvaran sarhoş Kedisini kaybettiği için döşeklere düşen kadın İzmir (Hususi) — Son yirmi dört sa- “çinde şehir baberleri arasında üç "a nazarı dikkati celbetmiştir. Bun- V ısile bildiriyorum: I — İzmirin Beyler sokağında ser - best doktorlardan birine garib bir has- ta müracaat etmiştir. Hastalığı sinir za. fiyeli ve ishaldir. Bu hasta adamın her gün rastlanan (hastalıklardan ayrı bir taraf: vardır. Fena halde köpek düş manıdır. Bir gece rüyasında azılı bir! köpekle karşılaşmış. ürkmüş ve korku içinde uyanmış. Bu korkunun tezahürü | olarak ishal olmuş. Bu zavallı hasta şimdi. ne zaman mi. eğe rastlasn sinir buhranı geçi. shal oluyormuş. Bu hastanın vaziyeti, doktorlar ara- sında münakaşa vesilesi olmuştur. 2 — Karşıy cadde sirde evlerin kapılarımı vurarak avaz an Hüseyin oğlu Eşref a da bir adam yakalandı. Fena halde sar- hoş © Esref sokaklarda yana yakıla: «Finlere yardım edelim. Zavallı lar ölüp gidiyorlar. Ayaklarınızın altı - nı öpeyim. yardım edelim!» ba - di *ır. Sarhoş Eşref hakkında rahati selbetmek suçundan zabıt veril. WU. ası tutulmuş ve adliyeye 3 — İzmir gazetelerinden birinde garib bir ilân üç sündenberi nazarı dik kati celbediyor. İlânm meali şöyle: « Gümüst renkte, sevimli bi di Gazi bulvarında bir evden kaçmış ve kavholmustur. Bu kedivi çok seven bir insan hasta vat Kediyi gören ve bulan memr edilecektir.» Bu ilânı v büyük bir şirketin Fransız m r. Kedi yüzünden basta olan. evin sah'besidir. Erzincandan Bursava gelen felâketzedeler işlere yerleştiriliyor Bursa (Hususi) — Felâketzedelere yardım için eşya ve para toplanmas'na devam edilmektedir. Bu meyanda Çelik spor klübü bir müsamere vererek 60 Hraya baliğ olan hasılatı Kızılay kuru. muna teslim etmişlerdir. Erzincandan gelen muhacirlere birçok yardımlar edilmektedir. Şimdilik bunlardan 27 kişiye fabrikalarda iş temin edilmi çocukları lise ve orta mekteblere vor. leştirilmiştir. Vali Refik Koraltan bun- larla bizzat meşgul olmaktadır. Topla. nan nakid yekünu 44.974 lirayı buldu. Suşehirde telâketzedelere yapılan yardımlar Suşehri — Beş gündenberi Suşehrin- de bulunan valimiz felâkete uğrıyan köyleri gezerek yapılması icabeden iş- ler ve Sivastan gelen erzak ve malze- menin tevziatile meşgul olmuş ve dün Koyluhisar kazasına hareket etmiştir. Tekirdağında kış çok şiddetli Tekirdağ (Hususi) — Tekirdağında kış çok şiddetlidir. Odun kömür buh - ranı fazla olduğundan halk sıkıntı çek- mekte Soğuktan iki kıpti ölmüşlerdir. Pahalılığı önliyecek teşkilâtlar kurulacak (Baştarafı 1 inci sayfada) şirketleri tarafından verilecek, dahili 19- da bu fiat artışlarının memleketimizde| tihlâk maddeleri istihsal mıntakaların- de tesirleri görülmeğe başlamış, ithal em-| dan iştira edilecek ve hattâ bazı madde- Calarını barbden evvelki Matlar üzerin-İlerin fiatlarmda nâzım rolü oynamak den getirtmek kabil olamadığı gibi, bü-(için devlet teşkilâtlarının yaplığı ve ya- tün ihraç emtialarımız da dünya fiatla-İpacağı mübayaat stokları lüzumu nisbe- . İiminim bilânna ekseriyeti otuzundan, rına müvazi olarak yükselmiştir. Bu arada münhasıran dahilde istihlâk lerinde de fiat temevvüçleri okaydedil- mi; icaret Vekâleti memleket dahilinde hayat pahalılığını önlemek ve muayyen gelir sahibi olan geniş halk tabakasının yeni fiat temevvüçlerinden en ax müte- eşsir olmasını temin etmek gayesile ge- niş mikyasta harekete geçmiş bulun- maktadır. Vekâlet ithalâtçıları teşkilâtlandırarak ithal emtialarını en müsaid şartlar dahi inde, ihracatı birlikler vasıtasile müs- tahsilin menfaatine en uygun şekilde te- min ederken, bu teşkilâtlardan müsteh- likin de faydalanması mevzuunu ele al- mıştır. Haber aldığımıza göre Vekâlet mem- leket dahilinde büyük istihlik kooperâ- leri kurulması mevzuu etrafında tet- kikler yapmaktadır. Ortakları muayyen gelir sahibi müstehliklerden terekküb 6- decek olan kooperatiflere ithal maddeleri i sıt ellerden geçmeksizin limited Türk Ocağı devrinden göz aşinası olduğu. muz kapı alon çok kalabalık! Dedi. Halkevi salonu hakikaten kalabalık. tı. Hem de hayret verici bir kalabalık. En - lahalığın niçin hayret verlel olduğunu izah edeyim: snlodaki Okalabalığın (gençlerden şekil olacağını tahmin etmiştim. Tah. hattâ otur beşinden yukari olanlar teşkil ediyor. du, Bu yaşlılar kadın olsalardı, kendilerin yirmi yaşından küçük addetmiş olmalarını tabi bulurdum amma, hepsi de erkektiler, Kadınlar hasaba kutılmıyacak bir ekalliyet. ten ibaretti. Yanımda ayakta duran bir zsta sordum: Buraya gençler gelirler, diye tahmin et. mi Diye otuz beşlikleri, kırkına merdiven dâ- yamışları Işare$ — Peki amma, bunlar genç değil! Gülümsedi; — Anlıyamamışsınız b: bizim kasdet. tiğimiz gençlik kafa gençi'öi, yani kafala - rinin içi genç olanlar Kafa gençliğinin nasil anlaşılabileceğini sormaya hazırlanıyordum ki konferansı ve. reoek Nusret Safa Coşkun kürsüye çıktı. Bö. ae başladı: — Yıllar var ki edebiyat cephesinin garb cephesinden farkı yok. Ne dikkatlerimiz! &. zerine çeken büyük bir eser görüyoruz, ne de bize bir parça heyesan verecek bir kıpırda. nış :#e hareket olduğunu gösterecek mini mint bir hâdise le karşılaşıyoruz. Eğer ede. biyat Alemimizde bu süküneti General Gam. len, yahud Alman erkânı harbiyesinin res — ml tebliğ formüllerile Made etmek mümkün olsaydı «senelerdenberi, bir hâdise yoktur. Yalnız keşif ve devriye faaliyeti kaydedil . İmiştir. dememiz icab ederdi Buna birşey denilemezdi. Nihayet harb 28. manında “yerlisn bir o konferansta o harbsin taralından lâkırdı açılamazdı. Nwsret Safa: Gavsi Ozansoyun tasfiye ta lebini havi makalesini okudu. Bu makale - den sonra da eskilerin yazdıklarını, yenilerin hazırladıkları tasfiye listelerini straladı. MÜ nakkld bahsinde de Nurullah Atacı atarak, onun, kedi olaldanberi yakaladığı ilk fare. nin, Süleyman Elendi şairi olduğunu Böy - Jedi ve şairin meşhur (Yazık oldu Süleyman Etendiye) şiirini okudu, Standar tip bir şiir daha aklına gelmişti. Benim de aklımda kal. dı. Amma şaheser olduğu için değil, acayib olduğu için: «Malımı kervan götürdü «Kervanda neyim vardıs «Develer develer...» Eskilerden birinin yavaş sesle söyledikle - rini duydum: — Bu da intihal dedi, Eveleme, develeme, deve kusu kovalama oyunundan intihal, Kapya doğru döndüm, Had Fahri (ile Şüküfe N'hal başlarını uzatmış bakıyorlar - dı, Bir müddet kapıdan baktıktan sonra 1 geri girdiler. Ve © onları günün kahramanı Gavsi Oransoy takib etti. Şüküfe Nihal mü. tehessim görünüyordu. Halid Fahri hiddet. ydi, Bu sırada da Nusret Safa tasfiye Jis telerini okumakta devam ediyordu. Şüküfe Nihal, Jem! okundukca gülüyordu. Halld Fah ri ise hiç tavrini değiştirmemişti, Yanında. ki büyük onntasını sıkı sin yakalamış, göz. Terini kürsüden ayırmadan dinliyordu. Bir an için aklıma çantasında bir bomba bulun. duğundan şüpheleneceğim gelmişti, Şüküfe Nihali güldürmek (işin muhakkak isminin tasfiye listesinde okunması lazımdı ki, tas.İdur. Meraklı olan varsa gidip i tinde kooperatiflere verilecektir. Bu suretle bütün istihlâk eşyasını sa- edilen iptidai maddeler ve gıda madde-|tacak olan istihlâk kooperatiflerinin miis- tehlike arzedeceği bütün maddelerin mü- bayaa fiatlarile satış fiatları arasında mü- tevassıtların ilâve ettiği ve alelekser bü- yük bir mahiyet arzeden farklar bulun- mıyacaktır. Medeni memleketlerde tatbik edi'ip müstahsil ve müstehlik bütün halkın menfaatlerine uygun bir sistem dahilin- de işliyen ve komşularımız Balkan mem- leketlerinde de muvalfakiyetle tatbik €- dilen bu sistemin memleketimizde de ik- tısadi bünyemize en uygun ve fktısadi hareketlerimiz nisbetinde geniş bir mâ- hiyet taşıması derpiş edilmektedir. İ Oİstihlâk kooperatiflerinin en kısa bir İzamanda faaliyete geçmesi için bu mev- zu etrafında yapılan etüdler bir hayli i- lerlemiştir. Alâkadar mahfellerde bu tedbirin sun't hayat pahalılığını önlemek için alınması lâzım gelen ameli ve iktisadi en muvs- fık ve muvaffak bir tedbir olacağı kana- İati umum Edebiyat âlemimizde kaldırılan kazan rünüyordu. Ve hele bütün Msteler bitip Nus. ret Safa, bitara bir muhakeme ie, edebiyat ve yaşlı gençlerin kiymetleri hakkında hü - kümler verdikten sonra kürsüden inince &. yağâ kalktı. Artık mütebessim değildi, mi. teessirdi. Bir gazetede neşredilen, sözlerinde ber halde bir başka yazının mülâkat arasına ka rışrıış olmaması sebebile kendinin söyleme. diği kısımlar bulunduğunu anlattı ve biler. ken; — Gençlik hareket yapıyor, siz daha gü. zel eserler verirseniz memlekoi namına $i tihar ederim, Dedi, Şüküle Nibajden sonra söz alan Ha. lld Fahri de gene ayni bahse dokunarak ken dine atfedilen mülâkatın da yanlışlarla do. lu olduğunu söyledi. Mehmed Halid kürsüye (çıkmıştı, Acaba genç mi, ihtiyar mı, genci mi müdafaa ede. cek, ihtiyarı mı? diye düşündüm. O suya sabuna dokunmadı. Gerci darılmadı, İhti - yara hak vermedi. Ve yağın içinden çekilen ku gibi çekilip kürsüden indi, İsminin Celâl olduğunu çıkarken (okap önünde bekleyip yirmi kişiden sorduktan sonra nihayet kendine sorup öğrenebildiğim ategli genç (genç diyorum, çünkü birkaç İgündür eskileri hırpalıyanlar ellilik de ol. salur, genç demek de; oldu) Eskilere attı, yenilere atta, şimdiye kadar Holivud yıldızlarından başka bir şeyden bah. seğilmemiş olduğunu sörlerken Halid Fabri dayanamadı. Sözü kesti: — Gençler, dedi, yazılmış eserleri okusun. Jar, o zaman yazılanların Holivud rakkaşe - lerinin oyunu olmadığını anlarlar, Baykuşu yazdığı devri ve Baykuşta yaz - dıklarını kısaca söyledi. Ateşli genç konuşuyordu. Biri, yenilerin de memleket içinden ilham aldıklarını söy. leyince ateşli genç sual sordu: — Bir isim söyliyebilir misiniz? — Sabakadâin All Diyen oldu. Genç baykırdı: Eserin! okuyun, İkaz ettiler. Sabahaddin Âlinin eserleri - nin hizâyeler ve romanlar olduğunu, hatır. lattılar. Nihayet rels müdahale etti o Bös bir avükata verildi. Avukat, eskilerin avu - İkatlığını yaptıktan sonra, o yenilerden eser beklediğini ilâve etti, Gene bir münakaşa kapısı açılmıştı Bu arada liderliği kendine çok gördüğünü söy - yen gazeteyi de dinledik. Babasile arasını kimse açamıyacal Ezas davasının şahıs larda değil, zihirlerde tasfiye olduğunu söy. ledi ve sözünü şöyle bitirdi: — Neslimin içinde en kötü şiir yasan be. nim, fakat Uyanışın bu nüshasında çıkacak şiirimi okusunlar, Yusuf Ziyanın, Orhan Sey finin şiirlerle mukayese edilmiyecek kadar güzeldi, LÂâf Mf açıyordu. Avukat söyledi. Abidin Dino 4048 başladı. Şu noktaya işaret edeyim, Abidin Dino, münakaşa etmek san'atında pek mahir, İdareli söz söylüyor, coşmuyor, dü - şünmeden atıp tutmuyor ve bilhassa şahst teravüz etmiyor. Münakaşa bu, bele dedikodulu olunca ko. bitmiyor. bir göz gezdirdim. Kalabahk eksi. memiş artmıştı. Hesab ettim. Bunların hepsi söz söylerlerse, bu münakaşa daha çok uzar. dı. Ve yavaşça yerimden kalktım, kapıdan çıktım, Eğer kürsüde münakaşayı idare eden Ke- mal Emin, zili çalıp: — Celse tatlı! Demediso, münakaşa dtin akşam başla - muş olmasına rağmen el'an devam ediyor - dinliyebilir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: