24 Ocak 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

24 Ocak 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA İngilizBahriyeNazırının söyled LR A igi nutuk ve bitaraf devletler örçil radyoda bütün dünyads müsaid veya gayri imüsald akis- ler uyandıran bir nutuk söyledi O bik bassa bitaraf devletlere hitab ederek Gn- ların harb dolayısile duydukları endişe” lere tercüman olmak istedi. Çörçilin fik rince bitaraflar, sebeb olmadıkları bu barbin türlü ziyan ve tazyiklerine mâ ruzdurlar, Bunlardan kurtulmak için dö, Milletler Cemiyeti paktı mucibince, kendilerine düşen vazifeyi: yaparak «Fransa ve İngiltere imparatorlukları ya“ Dında tecavüze ve adaletsizliğe Karşi 8“ Yağa, kalkmalıdırlar. Çünkü harb fırt Nası, her an artan bir şiddetle esmekte devam ve şimal ve cenuba sirayet ©de- cektir, «Şayed İngiltere ve Fransa mücadele- den yorularak bedbaht bir sulh yapacak olurlarsa Avrupanın küçük devletlerin- #lerinden, müs- ıyacaktır. Bü- ün bunlar Nazilik ile bolşev #ında taksim olunscaklardır» ilh, ; Çörçilin nutkuna İngiliz hükümeti si- Yasetinin parlman karşısında ifade ©- İuumuş bir tezahürü gözile bakmak bahis Mevzuu değildir. Ayni zamanda Çörsil, bitarafları harekete getirmek için ber, bangi bir tazyik düşünmüyor; ancak har-, bin müttefikler ve küçük bitaraf devlet-| ler lehinde mai bitebileceğini kendi gö Tüşüne göre ortaya atınış oluyor. Şüphe yok ki Çörçü harbin müttefik Merin nihaf zafer ve muvaffakiyete naji- Yetleri ve bitarafların baka ve hürriyet- lerini garanti edecek bir sulh akti baki mından nasıl bitirilebileceği meseleleri” e yakından temas ettiği onun nutku pek mühim ve harbin icablarına UYE dur. Onun Alman - Rus büyük sayı tünlükderine karşı klan yasin arzı şimdilik hareket birliğidir. a unda bütün bu karanlık, | karışık ve «Türkün dimdik ve azimkâr» duruşundan takdir hal mıyan taarruzlar karşısında nihayet kuv- vetleri eriyip tükenmesin! Çörçilin dedi- ği gibi eadedee Östün ve insafsız bir kuv- vetin altında ölümden daha fena bir esa- p- YAZAN — Emekli general H. Emir Erkilet “Son Posta,, nın asxeri | Malümdur kı İskandinav devletleri İFinlândiyaya yardım hususunda bütün ruh ve mevcudiyetlerile mütemayil ol! İmalarına rağmen Milletler Cemiyetinin rete nihayet düşecek alursa, şima'in bu! Pin - Rus ihtilâfına dair yaptığı müzake- parlak ırkının vereceği ies kadar /relerde gerek Sovyetler Birliği aleyhin- acı hiçbir şey tasavvur edilemez» İde ve gerek Finlândiyaya yardım husu- Pinlândiyanın kurtulması için İngilte.| sunda alınan kararlarda müstenkif kal re İle Fransadan başka hemen bötün bi- | mış'ardı. Fakat bu, onların Rusya ve Al slâka- |manyaya kendi alayhlerinde yürümele- tarafların da yakından yardım ve ine bahane verebilecek herhangi bir ha- ları girülmektedir. sas itibarile bu dım Milletler Cemiyeti kararı bındandır. Ancak İtalyanınki de olduğu halde bütün bu yardımlara Aj| Finlindiyanın Sovyetler Birliğine kar- manyanm #mümanaat etmekte olması bü. |Şı şiddetle mukabelede bulunduğu bu si- tün dünyada en fena tesirler yapmaktan |Yada, Stokholm parlmanında cereysn geri kalmamaktadır. Gerçi Almanyanın €den yeni müzskereler tekrar gösterdi ki Finlândiyaya karietem gelecek yardımla. |resmi İsveç hükümeti bitaraflık siyase- eraklı bu sabah erkenden mat- baaya geldi: amını tebrike geldim! üldüm: yi — Teşekkür ederim amma meraklı, bayram geçti, — Aldırma, bayram geçtiyse de ne zâ- Tarı var.. görüp, bayramını tebrik ederim; | dedim ya, benim de istediğim buydu. Bayram günlerinde seni burada bulamaz- dır ki,., — Evimi biliyorsun, evime gelirdin. — Evlerin bayramlarını tebrik etmek âdetim değildir, — Ne dediğini anlamadım. — Ne demek istediğimi merak ettin gi liba.. sen de benim gibi meraklı mı ol dun? — Senin gibi meraklı olmadım, ne de- mek İstediğini de merak etmedim, yalnız sözünden mana çıkaramadım. Evlerin bayramları tebrik edilir mi? — Edilirmiş, ben de bunu merak et- tim ya... — Nasıl oluyor? — Sen bayramda kaş evin kapısını çaldın? — Pek çok. — Kapısını çaldığın evlerde ev sahib- lerini buldun mu? — Pek azında! — Ya pek çoğunda. — Ev sahibleri evde yoktular, kapı a- rTasından kartımı attım. — İşte, evlerin bayramların gitmişsin. ! tebrike Ez , ı * — Sana bir şey soracaktım. — Ne soracaktın? — Ben yenilerden addedilebilirim de- gil mi? — Gene anlamadım. Y yeni ediblerden! Sen mi? Ben ya, beğenemedin mi? Estağfurullah, amma senin bir rms. ra şiirini, bir satır nesrini okumadım ki! — İşle onun için ya.. benim edehiyat- ta eşi bulunmaz bir kudret olduğumu bi- lemezsin. , ,, — Ben cihanşümul bir şöhret olabili- rim. —?* ? ? — Eserlerimin azameti önünde bütün , MERAKLI GEL sonra gelecek bütün şairlerden, edibler« den, bikiyecilerden, romancılardan yüz kat, yüz bin kat yüksek bir kabiliyetim. klı, buna merak demezler. saçmalamak derler. — Saçma lâf mu, ne münasebet, — Bir mısra bir satır yazın yok! — Merak ettim, benim iddia ettiğimi iddia edenlerin birer satır nesirleri, birer mısra şiirleri var mı? bi ud * — Yenilik mevzuu Üzerinde konuşur- ken aklıma geldi, merak ettim. — Gene aklına ne geldi, neyi merak ettin? — MİNİ piyango yeni değil mi? — Tabii yeni, eskisi Tayyare piyan- gora idi. — Yeni piyango yenilik yapmış. — Tabii, — Yaptığı yeniliğin ilânını gazeteler- de gördüm. — Ben dikkat etmedim nedir? — Tayyare piyangosu her ayin on bi- rinde çekilirdi — Evet! — Mili piyango ise her ayın yedisin- de çekilecekmiş. -— Ha evet, — Yenilik bu değil mi? 54 4 — Başka yenilik olsa onu da ilân e derlerdi de... 484 — Hem sana bir şey soracağım, merek ediyorum; neye piyango ayın on biri de çekilmiyor da yedisinde çekiliyor? —i kt —ı * — Dur dur. — Duruyorum canım bir yere gitti. ğim yok ki! — Belediye memurlarına çok iyi ba- kıyor. —ı , — Baksana meydanlarda, tramvayla» ra, otomobillere işaret verenler için kuya çıkrıkları ve şemsiyeler yaptırılmış. NX — Memurlarını bu kadar düşünen Be- lediye, ne olur; biraz da halkı düşünse de meydanlarda tramvay bekliyenler içm de sundurmalar yaptırsa iyi olmaz mı? Meraklı ayağa kalktı: — Şimdilik bu kadar! ! N & Pinl ndi-! kürane bahsetmekle beraber nlânı üz içn gi iyeti 2 > ir ve dt çıkmak niyetinde olmamakla be- g Md yi meneimeğe ve bu hususta İskandinav dünya eğilir. Dedi ve çıkıp gitti. Yann t ağzın ME Emasıl Fi n takdir, hayret ve manevi Yardımlarını üzerlerine celbederek m ın âşaletile mütenâ- ir dından sav'et eden va kuvvetlerinin b arına bakarak : Jaha ne zamarıa kadar dayanabilece- Bini düşünrneğe mecbur oluyor. Korku” Yur ki Finlerin, her zaman muvaflaki- Yetle red ve turdedeceklerine şüphe ok İki an Bay Haci Sadullaha: m Bir hatta ovvel meden br Yur zim İK rün sonra tı O'zün de o ye Nelere, diyorum geri müdafaaya kalk - asın. Sadece ayak oldu, ey b gölm, | senin kenöine iyenden nasibini almıyan kalmıştı. Şimdi ban Bir tek korkun, 88- 1, Hamdolsun, O de kalmadı ığın nükteleri 5e-| in, Nasil ol. ur, Çünkü yoktur, ankette | devletleri ağamdan j7 i üyerinde tazyik yapmağa mu- kabil Sovyetler Birliğinden bazı menfa- atler koparması mümkündür. Ancak bu menfaatler velev Galiçya petrol'arımı iş- Tetmek veystrud Firmanyaya giden de- nun Üzerinde kontrol hakkı elde etmek gibi mühim şeyler olsa dahi manya gibi koca hir devlete, eski dostları olan Fiwlere karşı, zaten pek nisbelsiz derecelerde faik bir düşmanm tarafını tutmak insani hislere ve bahusus bizim Türk havsalamıza hiç sığmaz. Yazık ki miryolu İArmanya bu gibi küçüklüklere tenezzül etmektedir. Almanya, Rusların ceği bazı menfaatlere veya metlere karşı Sovyetleri yalnız Finlân- diyada değil, bütün İskandinavyada dahi serbest bıraktığı veya bırskacağı da söy- nmektedir. Orun kçindir ki birkaç gün 1 İsveç parlamentemunda Finlândiya- mevrmi etrafında mühim mü- e İsveçin, dolayısile de devletlerinin durumla- utuklar söylenmiştir. başka semtlerde 0- n z- a göste evvel ya yardım ıskereler olmuş W diğer İskandinav rını tavzih edecek »' YAZAN mez ansoy : ; dan amonyak» zarafetini rekkebi kurumuş bile | meydandadır, | »9 k olsa, İğerim o zaman okumam: İkendi sütul > İnükteler aramadan te terebilir misin? ye caddede Baba Tahir gibi meş korkunç oldun. Tanrı etmlemizi korusun! Bay Şevket Radoya: kısaca ga cevabı vereceğim: ağa çalışıyorsunuz. ın Şüküle fıkrasinı yel Sie Zorla haxlı çıkın nız benim deği, Bay sözlerini bilerek, b niyerek tabırlf ettiğiniz bir Dakik: Yal - attir, O da ALYI abilirsin. | raber Finlândiyaya hususi mahiyette vu- kubulacak yardımları da menedecek de- ğildir. İsveçin bu siyaseti şimdilik Nor- İveç ile Danimarkanın da siyaseti addo- İlunabilir. O halde Çörçilin arzu ettiği gibi İskandinav devletlerinin oPinlândi- aya bütün kuvvetlerile yardım için ha- İrekele geçmeleri beklenemez. Filvaki böyle bir hareket Fransa ve İngiltereyi İde mecburi olarak Finlândiyaya fiilen İ yardıma sevkeder ve bu suretle harbin şimale sirayetini tacil edebilirdi. Fakat yor ki gimdilik böyle bir şey yok- | ıda, Holânda, Belçika ve İsviçrenin veyahud 'Tuna ve Balkan dev- letlerinin de durup dururken kendi ihti- yarlarile harbe bulaşmaları hiç bekle mez. Bu itib harbi tevsi keyfiş şimdilik ancak muhariblerin yeni te İvüz ve taarruzlarile mümkün olabilir. O halde Çörçilin bitaraflara harbe mü- dahale yolundaki tevsiyesi boşuna bir te- menniden ibaret kalmağa mahkümdur. H.R. Erkilet lr A arena ketciye açık mektub şikâyet ediyor. Buna da me buyurursunuz? Yanınızda şâhldle yanıma geldiğinizi ya - siyorsunuz. Benim de yanımda bir diğer ar. ,kadaş vardı. sunuz? Bu karşılıklı şahid. davet ederek hangimizin olduğumuzu İsbata kalkmak mı? Fa .| lizum var? Bizi de, beni de ken. dinlemiş olanlar kAfi de - vermişlerdir. sanırım. r Karşılaşmayı kabul eder. sçık mektubu m üslübu okum olayım. Çünkü iz ve bu Babılli yokuşunun kö. si içinde beniz kendiniz! harcama. ışsımızdır. Bunun için bu seferki açık mek. fihamınmı bon Unu mn, fakat siz 1? daha o lihama tâbi olmamağa çalişin Bırakın, o yolun yolcuları başka cinsmu. harrirler kalan! Hatlâ Fahri Ozansoy — ; 7-9 — Ben şimdiye kadar gelmiş, şimdiden , ğan bir buzağı doğ duğu zaman gayet , nazarı 67 kiloluk buzağı Kansasda Vişi- dikkati o celbettiği k | için hemen tartıl - r ta eyaletinde do - geldiği tesbit edilmiştir. Okuyucularıma Cevablarım İzmirde Bayan Şerifeye: — Aileyi ber türlü (tehlikeden muhafazâ eder başlıca temel aşk de- gil midir? diyorsunuz. Hayır, cevabın vereceğim Aşk kelimesini «dostluk» yahud «karşı - Jıklı anlaşma» tâbirlerile değiştir kat ben size daha sağlam «Çocuk» ve «ev» diyeceğim. * Ankarada Bayan «H.H.» a! — Anlaşma için uzum bir tanışma devresine Ihtiyaç yok mudur? âlyor. sunuz. Eğer ailenizin evi haricinde, onun nezaretinden uzak olarak haf- res birlikte dolaşabil - mek imkânı İyorsanız size men- fi cevab receğim. Birlikte yuva kuracağınız erkeği elbette görecek, talarca, ay” İsmet Alsas | Bunları biliyor mu idiniz? Yanan gemiler 1937 ve 1938 senelerinde 681 gemi bat- mıştır, Gemilerde yangın çıkmam pek kolay adıgı gibi, son sistem aletler, bir geminin herhangi bir tarafında hai tabiiden bir iki derece yükselmiş harsre- ti geminin kontrolile mükellef olanlara haber vermektedirler, Böyle olduğu hak de 691 gemide yangın çıkması şayam dikkattir. tetkik edeceksiniz. Hakkınızdır, fa- kat daima aile evinde ve mutlak su- telte hiç kimsenin azar dikkatini celbetmeden. * Üsküdarda Bay Kudrete: — Mademki, üç sene evvel ölmüş bir adamı bile kıskanacak derece - de... hassassınız. o halde vazgeçiniz. Bir genç kızla evlenmek üç çocuğu- nuza rağmen müreccahtır. genç kızın genç kızlık acaba hayali bir sevgini ramıyâcak mısınız? Mektubunuz ba, na şüphe verdi. Fakat Bayan «D.J» ye: Bence şerefli ve namuslu olan her meslek makbuldür ve bahsettiğiniz meslek de takdir ettiklerimin en ba- şında gelir. Yalnız fazla gezme, far” la dolaşma mecburiyetine katlanıp katlanamıyacağınız düşününüz. TEYZE

Bu sayıdan diğer sayfalar: