4 Şubat 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

4 Şubat 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bn Ss PO SON POSTA 5 Dün yapılan mektebler arası futbol maçları Geçen hafta hakeme hücum ederek oyunu yarıda bırakan San'at mektebi oyuncularına boykot cezası verildiği için takım tecrübesiz oyunculardan kurulmuştu! Mektebler arasındaki futbol maç- larına dün Taksim ve Şeref stadların- da devam edilmiştir. Alınan neticeleri yazıyoruz: İstanbul Lisesi 6 — Şişli Terakki O İlk maçı Şazi Tezcanm hskemliğile İstanbul lisesi ve Şişli Terakki takım- ları yaptılar. İ. Hsesi takımı (güzel ve anlaşmış bir sistemle oynadığından hâkimiyeti kolayca temin etti ve birbi- ri arkasına dört gol atarak birinci dev- reyi 4 galibiyetle bitirdi. İkinci dev- rede de hâkim oynıyan İ. Msesi iki göl daha yapmış ve maçı 6-0 kazanmıştır. Boğaziçi $ — San'at mektebi O Geçen hafta yaptıkları maçta sert oyn'yarak oyunun yarıda kalmasına s€- beb olan bütün oyuncularına mekteb idaresi raftından müsabaka boykotu verildi den sahays tamamile tecrübesiz oyuncu | lardan mürekkeb bir İkinci tem çik- muştır. Bu tecrübesiz takım bütün oyun müddetince, gözel oynıyan Boğaziçine karşı, bir türlü sahada tutunamanuş ve birinci devrede 5. #kinci devrede 3 gol yiyerek mağlüb olmuştur. Vefa Hisesi 3 — Taksim Hsesi O İki takım arasındaki oyunda hiçbir zaman müsavat olmamış ve tamamile bâkim oynıyan Vefa lisesi üç gol yapa- rak maçı 3-0 kazanmıştır. San'at mektebi takımının Işık lisesi 1 —Pertevniyal Hsesi 1 Her iki takım bu maçta çok güzel bir oyun göstermişler ve devre 1-0 Per tevniyalin galibiyetile bitmiştir. Işık lisesi #kinci devrenin son soni- yelerinde bir sayı yaparak beraberliği temin etmiştir. Mektebler voleybol miisabakaları Mektebler arasındaki voleybol maç- larına dün Beyoğlu Halkevi salonunda devam edilmiştir. İlk maç Erkek Muallim ile İstiklâl Hsesi arasında yapıldı. Neticede İstik- lâl 15-6, 15-9 kazanmıştır. İkinci meç Haydarpaşa ile Ticaret arasında İdi. Haydarpaşa güzel . bir oyunla 15-2, 15-5 maçı kazandı. — Cinayet günü. karakolda, sorgu hükimliğinde söylediklerimi aynen tek- zar edeceğim. ben öldürdüğüm Aysel ismindeki bu kadını tanımam.. oğlum- da son zamanlarda gayritabi! haller gö rüyordum. Kendisini takib ettim. Bu kadınla münasebet peyda ettiğini. on - dan mel'un bir hastalık aldığını öğ - rendim. Çocuğumu kurtarmak lâzim - dı. Bu çareyi, o kadına gidip yalvar - makta buldum. Bu genç çocuğu daha fazla imahvetmemesini rica edecektim. Elimden başka ne gelirdi? Çocuğum. menettiğim takdirde bana Isyan ede - cek, alıp başını gidecekti. Bu onun büs bütün mahvolması demekti. Gittim. Reis sözünü kesti: — Bu kadınla münasebet peyda et- e © eve girip çıktığını nasıl öğren- » — Takib ettiğimi söylemiştim. — Münasebette bulunduğu kadın nasıl tesbit ettiniz? Durdu. Gözlerini yere dikti. Bir müd det düşündükten sonra cevab verdi: — O eve devam eden bir kadından öğrendim. — Bu kadının ismi nedir? — Bilmiyorum. — O evin sermayelerinden mi? — Bilmiyorum. — Siz onun bunları bildiğini nere - den biliyordunuz? Pertevniyal - Boğaziçi, Taksim - Vefa liseleri takımları Üçüncü maç Hayriye ile Darüşşafa- ka arasında idi. Hayriye takım çıka - ramadığından Darüşşafaka bükmen galib sayıldı. Balkan güreş müsabakaları Türkiye. Yunanistan. Yugoslavya ve Romanya güreşçileri arasındaki Balkan güreş müsabakaları iki Martta şehri - mizde yapılacaktır. Müsabakalar fç ve dört Marta ka- dar devam edecek, ve hepsi de gündüz yapılacaktır. Güreş müsabakaları için Çemberli- taştaki sinema tutulmuştur. Balkan kır koşusu Balkanlar arasındaki kır koşusu 24 Martta Heybelladada 7500 metrelik| bir yol üzerinde yapılacaktır. Balkan koşusuna hazırlık mahiye - tindeki Türtiye birincilik müsâbakası da 19 mıntakanın iştirakile Heybelia-| dada 10 Martta icra edilecektir. Dahili pentatlon birinciliği Beden .Terbiyesi Genel Direktörlü- ğü İstanbul Atletizm Ajanlığından; 6- 2-940 Salı günü asat 17 de durarak u- Ci & ia Halkevi spor salonunda başlıyacak - tar. 8-2-940 Perşembe günü saat 18 de B. J. K salonunda yüksek atlama, İi- 2-940 Pazar gün saat 10 da Kollej salonunda koşul, lacaktır. Gümrüklerdeki Alman mallarının bir kısmı henüz çıkarılmadı Bir müddettenberi gümrüklerde bek! Yiyen Alman menşeli malların gümrük- | ten çıkarılması için Vekâletin tayin et miş olduğu müddet, bugünlerde sona erecektir. Bugüne kadar çıkan eşya miktarı ok dukça mühim bir yeküna beliğ olmak- la beraber müddetin pek az kalması- na rağmen İl bin kilosu henüz gümrük lerde beklemektedir. Mıntaka Ticaret Müdürlüğü dün gümrüklerden bu eşyanın kat'i miktarı ile müfredatını istemiştir. Gümrük başmüdürlüğü yarın buna #id isteyi hazırlıyarak Mıntaka Tica-| ret Müdürlü kanalile listeyi Ticaret İesya çalanlar yakalandı İ celbolunan Fatma ve oğlu Ali bu eşya -| Bir şeker PE müptelâsı muhakeme edildi Suçlu, şekeri çok sevdiğini ve kavanozda görünce dayanamayıp çaldığını söyledi Bakırköyünde bir şekerciden bir ka - vanoz şeker çalan Giridli Hüseyin ismin- da biri, yakalanarak adliyeye verilmiştir. Müddetumumilik garib tavırlı bir adam İolan suçluyu Sultanahmed 3 üncü sulh ceza hâkiminin huzuruna çıkartmıştır. Hüseyin yapılan duruşması esnasında: — Affedin bay hikim. Şekeri pek se - verim. Çocukluğumdanberi böyleyim. Kimi rakı, kimi sigara tiryak . Ben de, şeker müptelâmyım. Fakat, son gün- lerde on parasız kalınıştım. Bu kavanoz içerisindeki şekerleri görünce dayanama- dım. Her şeyi göze alarak, çaldım, demiş- tir, Hâkim, duruşma sönünda «ğeker müp- telâm> Hüseyini, bu garib müdafaasına rağmen 20 gün müddetle hapse mahküm etmiştir. Satiye davasına dün devam edildi Satiye binasının satın alınmasından do- Kan yolsuzluğun muhakemesine 1 inci a- Denizyolları anbarından İstanbul zabıtasının Cide müddelumu- miliğinin iş'arı üzerine Beyoğlunda bir evde âraşlırma yaptığını ve Denizyolları idaresi ambarına aid çalınmış bir hayli eş ya bularak müsadere ettiğin det evvel yazmıştık. Zabıta dün bu işle alâkadar diğer üç suçluyu yakalamağa muvaffak olmuştur. Zabıtaca Beşiktaşlı Nadi adında bir 5 bıkalının Şişlide koltukçuluk yapan Sa- dullah isminde birine bâzı eşyalar sattı- hı görülmüş, Nadi yakalanarak bu eşya- ları nereden aldığı sorulmuştur, Sabıkalı hırsız zabıtaya verdiği ifade- de bu eşyaları Fatma ve Ali adlarında iki kişiden aldığını söylemiştir. Bu ifade üzerine emniyet müdürlüğüne ları Denizyolları levazım ambarından çaldıklarını ve Nadi vasıtasile sattırdık- larını itiraf etmişlerdir. 169 parçadan ibaret olan mesruk mal lar koltukçudan istirdad edilerek, ambara teslim olunmuştur. Fatma ile oğlu Alinin bir müddet ev- vel bu hırsızlık hâdisesinden tevkif edi- len fk suçlu Mehmed Ateşin karısı ve oğlu olduğu tesbit edilmiştir. Zabıta tah- zun atlama ve gülle atma ile Beyoğlu «Son Posta» nin tefrikası: 2İ ZE; CENNETLİK ÜNAHKÂRLAR 5—/ — Rilmiyordum. Evden çıkarken gördüm. Yanına yaklaştım. Rica et - tim. Söyledi. O eve girip çıkan herkes bu hakikati biliyormuş. — Nasıl bir kadındı bu. tarif ediniz. — Hatırlayamıyorum. O güne aid hiçbir teferrüat aklımda kalmadı. Venüs Muallâ, ortaya atılıp: — O kadın bendim! Dememek için kendini güç zaptedi - yordu. Fakat ne çare ki, kendisinden, kat'iyen müdahale etmemesini rica et- mişti. — Şayed. Aysel, sizin oğlunuzu bi - rakma teklifinizi reddetseydi. ne yap - mak fikrinde idiniz? — Yapmış bulunduğum hareketi. Salon, birdenbire hârekete geçti. Fısıltılar, konuşmalar, açılan pencere- den içeri giren bir rüzgür . gibi bütün salonu dolaştı. Avukatı, suçluyu ete « ğinden çekti. Kapıda duran iki avukat Vekâletine gönderecektir. birbirlerinin yüzlerine baktılar. —Ne yapıyor yahu? İşe tasmim karışıyor. — Berbad etti bir çuval inciri. Suçlunun avukatı syağa kalkmıştır — Müekkilim, cinayetten sonra asa- bi bubranlar geçirmiştir. ,Kendisi de karakolda ve sorgu hâkimliğinde yapı- lan isticvabda söylediklerini tekrarla- yacağını ifade ettiği halde. bakınız saç- malam'ya başladı. Kendisinin oraya bir cinayet kastile gitmediği muhterem heyeti hâkimenizce de anlaşılmıştır sanırım, Zira vaziyet ve tahkikat evra- kı bunu açıkça göstermektedir. Müek- kilim, müşahade altına alınmalıdır. 21- ra, ne söylediğini bilmiyor. O, oğlunun frengiye yakalandığı gündenberı aklı. nı kaybetmiş bir haldedir. Avukatı daha sözlerini bitirmeden, suçlu feveran etti: — Hayır, bayır reis beyefendi. Beni İ tm, kikatına devam etmektedir. Adaletin Pençesinden kurtarmak için ortaya atılan bu iddinya ” e ve firnile İrademe hAkimim. aklım mim yerindedir. Bana deli süsü vermek İstiyorlar, ti A dai DON en gözile, nihayet daya- ediyordu. evle © susmasını işaret Reis , kalemile kürsünün üzerine vu- Susturdu ve sordu; ie | ya Oğlunuzu bırakmasını tek- diren ri. Ted cevabı üzerine mi öl- irdünüz?, ii benliz bu taklifi yapmamış hareketlerine 4 Karşımdaki küstahca önüne, o A ayanamadım. Gözümün mel'un hastalıktan, burnu bir müd -İç İpeşinden Kkoşmı İğirceza mahkemesinde dün de devam & dilmiştir. Dünkü celsede Ankarada bulunan şa hid Yusuf Ziya Özencinin dinlenilmesi için Ankara Ağırceza mahkemesine ya « İzılan talimatnameye gelen cevab okün » muştur. İ Yusuf Ziya Özenci, şehadetinde ifademi tekrar ediyorum, demekle f etmiştir. Niğde mahkemesinde istinabe suretile dinlenilen şahid İzsettin de, iladesinde jmevzuubahs mesele etrahnda bir malü- i matı olmadığını söylemiştir. Talimatnamelere gelen sevabların o « kunmasını müteakib söz alan, suçlular « dan sabık Denizbank müdürü Yusuf Ziya iş, Yusuf Ziya Özenciden ye- İniden bazı noktalar hakkında ma- lümat sorulmamnı ve gösterdiği iki İmüdafaa şahidinin gelecek celsede di ilenmesini istemiştir. Mahkeme suçlunun taleblerini kabul ederek, duruşmayı başka güne bırakmış- İtir. ki a İ Dün dört yerde yangın çıktı Dün Balıkpazarında Tütüngümrüğü sokağında Hristoya aid 14 sayıl tereyağ imalâthanesinden ve büyük Parmakka pida 9 numaralı benzinci Prodoromosuz ânından, Arabcamisinde Cevahir ında üç numaralı Raifin oturduğu evin birinci katından ve Araavudköyün « de tramvay caddesinde 128 sayılı Mustafa Şevkiye ald evin ikinci katından yangm ıştır. Bu dört yangın da büyümesine meydan verilmeden söndürülmüştür, Bun lardan Mustafa Şevkiye ald ev 0000 liraya İsigortalı olduğundan yangının ne suretle i vukua geldiği tahkik edilmektedir. Bir yankesici bir kızın çantasını kapıp kaçtı Firuzağada Hamam sokağında Sü - leyman Sırrı apartımanında oturan Dr. Ziyanın kızı İnci beraberinde ablası ol duğu halde dün öğleden sonra Karl - man mağazasının önünden geçerlerken yanlarına genç bir adam sokulmuş ve derhal elini İncinin paltosunun cebine sokarak çantasını kapmış ve kalabalık arasınd& kaçmağâ başlamıştır. İnci ve ablası bir müddet hırsızın rsa da yetişememiş- ler. adam bir sokağa saparak ortadan kaybolmuştur. Zabıta, bu cür'etkâr yankesiciyi a - ramaktadır. — Oğlunuz ne zaman geldi? — Henüz yerde yatan ölünün gırt- lağından ellerim çözülmemişti. Kapı açıldı. Başımı çevirdiğim zaman kar- şımda oğlumu gördüm. Birdenbire Üze- rime atıldı. Beraber yuvarlandık. Yu- varlanmamızla beraber de . oğlumun elinde bir sustalı çakı parladı. Düşünün, oğlum babasını öldürecekti. Ben altta kalmıştım. Oğlum bir elile,.. Devam edemedi. hıçkırıklar boğa- zında düğümlenmişti. O feci dakikaları aynen yaşıyordu. Yanaklarından aşağı yuvarlanan yaşları kolile sildi. Samlinden bir çokları da ağlıyorlar» dı. Herkesin gözü yaşarmıştı. Şu daki- kada adalet karşısında dünyanın en bedbaht babası bulunuyordu. — Devam ediniz,.. Reisin ihtarı. onu kendisine getir- mişti: — Oğlum bir elile gırtlağım sıkr yordu. Diğer eli havaya kalkmıştı. — Ne yaptın? Diye bağırıyordu. Gırtlağımı o derece şiddetle tazyik ediyordu ki, Konuşamıyordum. Oğlum babasını öldürecek, bir baba katili ola- ko; yi gözleri akmış. korkunç halile " —* yaptığımı bilmiyorum. #ey var: Parmakları- geçirmiştim, sık- caktı. Nasıl OOlduda, üzerimdeki o genç kuvveti devirebildim, bilmi - yorum. Onun bir baba katili olması korkusile fevkalbeşer bir kuvvet ikti- sab etmiştim. (Arkası nar)

Bu sayıdan diğer sayfalar: