18 Şubat 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

18 Şubat 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ıs Şubat Yakındoğı SON POSTA Narli Yarın harbin buraya da sıçraması varid olabilir mi, niçin, nasıl, netice neye varır ? e. YAZAN İEmekli general H. Emir “Son Posta,, nın askeri muharriri Mevye MENLUT DEMİR YOLLARI İNŞA HALİNDEKİ ***P Oğmir YOLLAR lu şebekesini; gösterir harita «çen Büyük Harb yakindoğuya nada, Hindistan, Avustralya, Yeni Zelan- G buk Birayet etmişti. Kafkasya, da ve daha bilmem nerelerden garb cep- Misir, AŞ ilistin, Arabistan, A, Pesine taze kuvvetler gelebileceği Bibi den, ina İran ve nihayet Balkanlar an da aleddevam kuvvetlenecek- Ak ve Karadenizler Büyük o Hörbin ilk ©” ie tenesindi birer savaş yeri olmuştu. Hem| İngiliz ve Fransz manda, hüküm veya de Çanak Salkanlarda olan muha. ittifakı altında bulunan Misir, Filistin, “öm bab ette idiler. Suriye ve Irakda müttefiklerin. ne mık- eler kat mahiyetie e güyak tar kuvvetleri bulunduğunu bilemiyo - Kiyak Çanakia 57 ei ma ç Fuz, Fakat gittikçe artacakları tahmin o- deki ze 2) feri İunabilen bu kuvvetler, Türk ordularile ; çünkü, eğer pay 4 : m em e le ve Rusya itlâf devletlerile ittisal DEVİR Kir sark artık kolay yenilir ve yutulur *derek silâh, cephane ve herb malzeme bb ia ene ibi &i ihtiyaçları temin olunacak ve.bu su” .. mm ike er YAPA tette onun Almanya üzerindeki tazyiki a e GN elin. Artarak harb belki hem kısa sürecek Vakıa bukunan müttefik kuvvetlere, Türk Balya galibler arasında bulunmakla d0-) ia, gibi, yakımdoğuda hir barış Ve Avrupanın ve yakındoğunun hari m odatan ömili gözile bakmakta hata ol bambaşka bir şey olacaktı. Türkiyenin. Çanakkaleyi müdafaada eyer se e lan "he netti, hem de Çarlığın| E en lm an sebabi Pl Bundan başka, dÜŞDESİ Pam e Bike biz Canakkale amağiük oisR KİK ine bunları haritaya bakarak mütalea Muh ni EğAbEZ ai karşı tarafa kabildir Meselâ bizzat Mısırın gerbden sre Ni aim yana Bal -jyani Libyadan ve havadan bir taarruza ve bu sure nan ö ası halinde bu ülkenin garbhu- İİ pi — lacak -'uğram' 8 anlar cihetinden ihatası tamer? © 3in - dud'arile havalarını müdafaa icab ede - 3 eceğ İn. Romanya da erken harbe girete” cektir. Bilhassa unutmamalıdır. ki Sü - #en harb uzamıyacaktı. ik Harbin VEY$ kanalı hava faarruzlarından farla Bi şi çen Büyü & ği di hedeftir, mma ne MN Makedonya - sile müteessir VE bir hedeftir. aaunda İtilAF Ordular keler. Mistra taarruz Filistin ve Suriyeye de Si Bulgar ve Filistinde Imâları harbin i- taarruz demektir, Onun için garbden Ka ar iin muvaffak 0 ak hususun » bire istikametinde vukubulsacak herhan- m devletlerince kazanı delinmesi de- gi bir askeri hareketin, karşısında yalıız a Alman garb in Mısır ve İngiliz kuvvetlerini değil müt- pe kati ici iü Büyâk tefik orduları bulması mantıkan lâzım - A zipli yakın doğu dır. Çünkü Mısıra garbden ve havadan ie ie Balkan Y "Avrupa garb cep- teveccüh edecek olan bir tehdid ve bir arb meydanları batı İı birer ( parça- tehlikenin hududu Kudüs, Sam ve hatti sini tamamlayan ©s9$ â iHalebde bitmez. Bunun doğu. Akdenize dan başka bir şey ir eren mları e « teveccüh edecek bir taarruzun tardında Bati Avrupa pe a doğudaki müttefik kuvvetlerin Dy a 'en iki Akdeniz İâhim > Ye Fiat özi İlya ile Türkiyenin, tuttuk- > kiki mürted gi Ye mayer vi tedbir ve kiyaseti siyaset-iriye ve N vi vve ği iyatlı, Bu iki devletten birinin /terin müdafaa sialarının Bal anlardan, W edi gelir. elem de sürükliyebile- Karadenizin şimal ve doğu < sahillerine Harbe girmesi diğerini «£ ımumileşme- hattâ Kafkas illerile Hazer denizi kıyı - veği gibi Harbin el a lanna kadar uzayacakları tahmin oluna» si be > Ve El bırakacak ye- bilir, Çünkü Mısır, Filistin, Suriyeden ve — Ya yi a kem Suriyede Ve Iraktan oralara giden deniz ve demiryol im Sn gn çer e #rimakta olan askeri kuvvetleridir. Bü -|de Basra rim a lr Bema İngiltere bakımından; harbin he -Jml ve Benle a ind arda 2 büz başındayız. Bütün devletlerde gün-llile ge Erel gpaayabiğecsidenlz le ve hafi e ölçülen seterberlik İngiliz |l si * si ği Di pl gri ve sepelerle sü-| , Görülüyor Xi yeller le Ter. Bu sebeble her bir ay geçtikçe Ka -İrniryolları bu semti? ” tinde Mr Erkilot i daha şimdiden yardım ediyorlar. Çünkü tehdid olunan istikam: her taraftan et yetiştirebilec ve sonra bu kuvvetleri besleyip ikmü'de işe yara- yacaklardır. Fakat şimdiki harb acaba sonuna ka- ,dar mı Almanlarla müttefiklerin arasına münhasır kalacaktır? Rus-Fin harbi sa dece bu iki devlet arasında ım neticele- nip gidecektir? Seferber olmuş ve tepe den tırnağa kadar silâhlanmış İtalyanın harbe müdahalesi bir emrivaki olmadan bu harbin bitmesine acaba imkân var mıdır? Şimali Amerika devletler birli - ğinin kara, hava ve deniz teslihatına hu derece germi vermesi yani dağlar kadar| kabarık para yekünlari sarfetmesi acaba nedendir, Bu vaziyette artık sulh düşünülür mü? Hem de farzı muhal, muvakkat bir sulh olsa da bunun ne faydası olabilir? Çünkü harb iki üç sene sonra yeniden! patlak verecek değil midir?! Fakat mu -| haribler garb cephe: miyorlar. Her iki tarsf müstahkem mevs zilerin gerisinde şimdilik sadece hazırla” rs nıyor ve kuvvetleniyor. Bunun sonu a - talarının ziyan olmasına ve binnetice ba- |sali beş yüz milyon Gönül R adyomuz bir tane idi. İstanbul radyosu da çalışmaya başlayın- ca iki oluyor. Gönül ister ki, Şikâyet mevzuu birken iki olmasın. * Pazârtesi yeni köprü açılıyormuş. Gönül ister ki: Salıya, yahud Çarşambaya yeniden kapanmasın. * Sokak köpekleri çoğalmış. belediye, bunları toplattırıyormuş. Gönül ister ki: Bir sene sonra tekrar sokak köpek- lerinin toplattırılmasına lüzum hisse- dilmemesi için üremelerine meydan verilmesin. * Eminönü meydanı tanzim ediliyor. Gönül ister ki: Tanzim işi el yordamile yapılma - sın da tanzimden sonra «olmadı, yeni baştan denilerek» bir kere daha tanzi- miş me ihtiyaç basıl olmasın. * Sinemalar bugünlerde çok kalaba - bk. Varsın kalabalık olsun. Gönül ister ki: Sinemaya gidenler. seyretmekle ik- ister ki tifa etsinler, sinemada gördüklerini teklido yeltenmesinler. * Şehir tiyatrosunda oynanan «O kar dın» piyesi rağbet gördü. Bir aydan fazla zamandır devam ediyor. Gönül ister ki: Tiyatro da halkın tiyatro severliği ğine biraz dikkat etsin de, hiç olmazsa ayda bir piyes değiştirsin. # Bazı iş yerlerinde halka kolaytiz gösteriliyor. Fakat bazı iş yerlerinde halk «yarın gel, öbür gün gel» le avı tuluyor ve işleri sürüncemede kalı - yor. 14 Gönül ister ki: Bir gün için onlar, işlerimi şörünce- mede bıraktıkları kimselerin yerinde olsunlar ve git gel, iyi mi, fena mı an- | lasınlar. * Şehrin imar plânı bitmek üzere | - Gönül ister ki; Oğlumun. oğlunun, oğlunun oğlu ba plânın tatbik edilmiş olduğunu gör « e gi. .lArl rmu İdiniz? | Bunlan biliyo Hilekârların cezası Çok eskiden Pa — riste hile (oyapan| esnafa karşı şid - detli tedbirler a - da. lınmakta idi Hi - lekârı suya atmak bu tedbirlerin bel 3 Bi başlısı idi Resimde görülen Alet içine konulan bilekâr âlet harekete getirilerek hava fırlatılır, ve epey korku geçirdikten son- ra suya düşerdi. Sudan kurtarıldığı za - man bir daha hile yapmaya tövbe ederdi. ve Fordun otomobilleri 1903 senesinden 1926 senesine Okadar Ford fabrikalarında imal edilmiş otomo- bil sayısı 23,000,000 dur, Bu hesabla sene başına bir milyon otomobil isabet eder. Amerika nüfusu 130 milyon olduğuna göre, Amerikada yalnız Ford otomobil imal etmiş olsaydı, alta kişiye bir Ford! Tavus tavuk melezi Bir tavusla bir tavuğu ayni yere koymuşlar, tavuk yumurtlamış, Ku « luçka yatmış, çı - İM kan civcivler, ta « vusla tavuk ara - sı bir nesil olmuş, “— Fakat bu nesil ürememiş, Çünkü tavus Ja tavuk melezleri yumurtlamıyorlar « miş, Ç * Mareşal Manerhaym Mareşal Manerhaym bütün Finlândi - yakların hürmetini kazanmıştır. Evvel » den Çar tarafından Alman ordusuna kar- şı kahramanlıkları yüzünden nişanla tel tif edilmişti. Bilâhare Rus ordusu karş- sında gösterdiği kahramanlık Kayzer ta- rafından taltif edilerek ondan da nişan aldı, Yetmiş yaşında iken Hitler ona ni- şan göndermişti, Fakat o yalnız bir tek otomobil isabet ederdi, * Ataç kesme mevsim) Yeni Zelandada ormanlardan ağaç kes mek ruhsatı muayyen aylarda verilir. Bu simlerde ağaçların kesilerek kuş yumur- nişan taşır: Finlândiya salibi. Yetmiş yaşında olduğu halde kaplan avına gitmiştir. * En çok çay içenler En fazla kahve içenler Fransızlardır muharebe €de va sebeb kuşların yururtladıkları mev -İ Nitekim İngilizler de çay içmekte birin ci gelirler. Dünyanın senelik çay istih kilodur. Bu mikta caba büyük ölçüde bir yarma muhare - zı kuş nesillerinin inkıraz bulmasına mÂjrın yarısı İngilizler tarafından ( istihldi besi midir? Fakat ahval ve efkâra baki- lırsa böyle bir şeye imkân yok gibidir | Her Iki taraf müs em mevzilerinin tetkiki de muhariblerin garb cep bir yarma muharebesine kalkı dan bir fayda çıkamıyacağını gös Bit taraftan sulh memul olmadığına ve diğer cihetten harbi kat'iyetle bitir » meğe elveriş'i ve lüzumlu olan büyük ve! kat'i müsademelerin garb cephesinde vu kubulmaları muhtemel görülmediğine gö re 0 halde harbin tevessü ve inkişaf za- rüretinde olduğunu kabul etmek iktiza eder, Şimdilik harbin tevessü (oihtimaM Finlandiya ve İskandinavyada yakın ve jmuhtemel görünüyor. Yarın ayni ihti - imal yakınşark için de varid olabilir. El hasıl İtalya ve Amerikanın harbe girme- lerile de harb umumileşebilir. Bunun böyle olmasına, bir de beynelmilel dün. ya meselelerinin artık bu harbde katl bir hal görmeleri lüzumuna bitaraf mil İletlerde beslenen kanaatler de salk ol - maktadır. Ortaya atılmış olan harb hedeflerinin geniş şümulleri de harbin uzayıp geniş - leyeceğine diğer bir delil daha teşkil e derler. Gerçi tamamila haklı ve âdil bir sulh insanların elinden gelen bir şey değil dir, fakat Avrupa ve Asyada insan elile (Devamı 9 uncu sayfada) ni olmaktır. Bir karakterin izahı Bir Fransız muharririnin, gelba Henri Bataillesin Poliche ismini ta- şıyan bir eseri vardır: — Dema gülen. güldüren ber vakit neş'eli, uysal, başkalarının saadetinden saadet duyar bir adamı tasvir eder, fakat bu adamın içi dı- şına hiç benzemez. çok hassas, İnce seven, hattâ alıngan bir ruhu vardır. AAnksrada oturan bayan «A.J.snin anlattığı hikâye bana bu tiyatro pis yesini hatırlattı. Bu erkek karakteri nadir bulunur. ve daima hayalinin yüksekte bu- Yunduğunu sandığı genç kızı sever ve bir defa sevdi mi, hayır sevgisini açığı vurdu mu bir yanar dağ ha lindedir. coşar, çok kıskançtır, o nis- erişemiyeceği kadar edilir, mal karakteri tercih ederim. fakat bu nokta ve-bu kayıd haric olmak ü zere bu anlattığım karaktere malik olana karşi da zâfım vardır. Bayan «A.J» bu izahatı dinledik. ten sonra hattı hareketini beğendiği şekilde tesbit edbilir. * «Uzun Elibe: Mektubunuzda izhar © ettiğiniz İkinci arzuyu is'4€ edemiyeceğimi san'yorum. Sizi memnun etmek an- Sök gazeteye de yazmak suretile mümkün olabilir, dürüstlüğün icab ettirdiği budur. * Bayan Hayriyeye: Lâkamyd görününüz. arzusunu arttırmış olursunuz. yalnız dikka ediniz. lâkawd görünmek, soğuk davranmak değildir. bette de sadık olur. Ben daima nor»

Bu sayıdan diğer sayfalar: