6 Mart 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

6 Mart 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2? “avfa SON'POSTA Mari 6 Almanya kendi kendisinin Aleyhinde prpaganda Yaptı E ski harbde Fröderik Nauman adı altında şöhret bulmuş ©- Jan bir Alman iktısadcısı Almanya ile komşuları arasında sulhten sonra yeni bir Iktısad nizamı kurmayı tabayyül ©- diyordu. Nazariyeleri oAvusturvanın, Macaristanın. Bulgaristanın huduüla - Tın aşaruk bize kadar çeldi. (O Parvüs irezasını kullanan bir Alman mubhar - ririnin makaleleri halinde Türk güze - telerinde Je yer buldu. Bir çok müna- kaşaları mucib oldu. Fröderik Nauman bilâhare, 1916. yahud 1917 senesinde bir de kıtab Çı - kardı, Mitteleuropa başlığını o taşıyan bu kitabında daha evvel matbuatta in- tişar etmiş olan düşüncelerini telhis e- derek: — «Merkezi Avrupanın küçük ve orta hükümetlerini doğrudan doğru - ya, yahud bilvasıta tek bir nakid. mü- badele, hattâ kültür sistemi. altında toplıyacak yeni bir iktısadi nizamın bütün Avrupa ekonomisi için ne bü - yük nimet olacağını» anlatmaya çalı - gı'yordu. «Frülerik Nuumansa göre Alman - yanın bütün eihana karşı üzerine almış olduğu manevi bir vazife vardı. Bu va- zife de terakki ve medeniyet adımları- n: hızlaştıracak olan yeni iktısad sis - “ teminin bütün maniaları kırıp geçerek temis edilmesindeydi ve bu vazife mut- Jaka yapılmalıydı. * Almanyada «hayat sahası» tabiri ilk defa olarak bu harbe tekaddüm eden &ylar içinde kullanıldı. Fakat delâlet ettiği mana son zatmanlara gelinceye kadar müphem kaldı. Bir çok tefsiricre yol açarak bütün dünyada şüphe ve erdise le karşılandı. Sahasi neydf, hududu re olacaktı? Hiç kimse bilmiyordu. Almanva tara - fından izahına ririşen de olmuyordu. Fakat anlaşılan Amerika haric've müs teşarının Berlin! zivareli arifesinde bu tabir otrafında biraz vüzuha ihti - yac görülmüş elacak ki Berliner Bo - ersen - Zeitung gazetesinde bu mese- Je münasebetile birkaç gün evvel mü- him bir vazı çikti. Makalenin muhar - riri tanınmış bir gazeteci olan Karl Meçgerle'dir. Berliner Boersen - Zeitung Alman harlelye nezared ile yakından müna - sebetli olarak tanınır, Karl Megerle de partinin fikirlerini müdafaada ön safı almış bir çaretecidir. Bu itibarla ma - kale ne kadar dikkati çekse yeridir. Bununla beraber Alman gazetesi «ha- ö yat snhas'» nın değişmez, çi mut. İrin bildiği şarkıları söylerdi. Dünyanın İnk bir tarifini vapmamış, esasl; hat -İher yerinden koşup gelen halk musiki İarım geniş çizgiler icinde göstermek- | münekkidleri için, bu festivallerde bu - le iktifa cimiştir. Bu esaslı hatlar isa lunmak, kolay kolay elde edilemiyen bir 1916 yılında Frâderik Nauman'ın mü-| fırsattı, dafaa etmiş olduğu nazariyenin nasvo- mal - sosyalizm dili ile - anlat'lmış bir|ceği kinsiz Avrupa. silâhsız Avrupa, şeklinden ibarettir: her millet için seyyanen muteber bey- — «Orta ve şerki Avrupa gatbden|nelmilel hukuk.. tamamen aYrılmış-bir camla teşkil e -)-* Fakat anlaşılıyor ki. henüz hakikat der, bu” kıt'a diğer büyük devletlerinlile karşılaşılmamıştır. hayal devrinde Ekrem Uşaklıgil iğ İspanya namına zaptetmiş olan Pizarre Fransız Ayan Mcecilsinden kovulan Komünist iza Fransa ayanın - dan komünist e- zalarm çıkarıldı - ğını biliyorsunuz. 5 Bu arida, ayan meclisine | seçilen P ilk komünist a - zadan Mersel Ka- gen azalığını kay- betmiştir. Sabık a- yan azası TI ya - şındadır. Meşhur bir musikişinas ö'dü tolarına gayet kıymeti! vesikalar veren İsviçreli Arnold Dolmaç 82 yaşında ol - Dolmeç her yıl bir musiki feslivali ter - tib eder ve kendisi gibi musikiye İsti - dadlı ailesile, o devrin musiki #letlerile bir zamanlar kraliçe Elizabetin sarayın- tesirinden uzak kalmalı, yaln7 içinde| yaşanmaktadır, yahud da öyle görün -İlİ yaşayanların malı olmal, ayni iktısad|mek istenilmektedir. Yalnız muhak sistemine *âbi tutulmalıdır. Esasen şi-)kak ki, bu devir de geçecek, Alman - mali Amerikanın Birlesik Cümhuriyet-|ların her vakit gururlanarak söyledik leri de ayni tarzda düşüncenin mah -İleri «realist düşünmez zamanı İn ge - #ulüdürler,» efbi birkaç cümle fle hü -İlecektir. Biz şimdilik şunu Okaydede - Mesa edilebilir. Bu hülâsay; daha kısa,jlim: a daha açık br Haana tahvil edecek olur-| Hayat sahası tabiri ilk defa olara< sark çıkacak iddia şudur: bu harbe tekaddüm eden aylar içinde — Şarki ve orla Avrupa yalnız A! - | Kullanıldı. Bu tabir kimin kafasından manyanın nüfuzu; : igili çe onca tmm ve pal ea a İrniştir? bilmiyoruz. fakat Alman dava. hillrde yaşamalıdır. Alman muharriri bu iddlanın sarki ruzları kadar. belki de daha fazla za - ve orta Avrupada yaşayan bütün mil, |ar verdiği muhakkaktır. İ Jetler hesabına bir esaret yinciri olaca. Ekrem Uşaktıği! Bini düşünmemiş olacak. Eğer tahak kuku itiraz kabul etmez. mutlak bir! "Alman zaferine bağlı, binaenaleyh iy. künsız bir hayal peşinde koşacak yerde | hakikate biraz yaklaşmış olsaydı müs- takbel-Avrupa için bir sulh Ve sükün Jormülünü İngiliz Başvekilinin gezen hafta söylemiş olduğu bir nutukta bu- Jebilirdi: — Bütün sakinlerinin müsavat da - hilinde vekâiğerile iş birliği yapabile- İSTER sun'idir, muharebe He birlikte biter, © Resimli Makale: Cenubi Amerikada Perou kıt'asını bundan 450 sene evvel Pizarre hakikatte kardeşlerile birlikte memleketinden ko- vulmuştu, bir serseriydi, fakat memleketine bir ülke kazan- dırdı, şahsan da bir hükümdar hayatı sürdü. SOZ ARASINDA 16 ve 17 nci asır İngiliz musikirini ye-|i ni baştan dirilten ve İngiliz musiki arls-|â; çıkmıştır, kimin tarafından icad edil -İl| sina Çekoslovakya ve Lehistan tsar - İ İNAN, Bir mecliste muharebenin iktısad sahasında yaptığı tesir etrafında konuşuluyordu. Hem ekonomi tahsil etmiş, hem de dört harbin tecrübelerini geçirmiş bir zat gunu söyledi: «— Her harb bir pahalılık tevlid eder, fakat bu pahalılık Muvalfak olmuş isminde bir zattır. cağınız şey adamın gm Hergün bir fıkra İlâllah Kadıköy vapurunda yanyana otur- müş iki kişi konuşuyorlardı: — Şehir tiyatrosu bu hafta ne oy- — Geçen hafta ne oynuyordu? — «O kadın. — Ya evvelki hafta, daha evvelki — Gelecek hafta ne oynıyacak? — Belki gene O kadın — Hep «O kadın; diyorsun. O ka- dinin adı yok mu? , — Var, İllâllah! Rus topraklarına duğu halde Suriyedeki evinde ölmüştür. İnefiler atılıyor Finlândiysda senelerdenberi rusça ta- bedilimekte olan İncillerin nereye sarfe- dileceği merakı son Rus - Fin harbinde tatmin edilmiştir. Rusya Üzerine akın €- da işitilen parçaları çalar, ancak Şekspi-| ç.. pin tayyareleri, yüksek iştinlli bora- balar yerine binlerce, on binlerce İncil astmaktadırlar, Finlerin böyle hareket et- mekten maksüdleri da, Sovyet Rusyada daha hAl& köklü bir surette ve içten İçe devam edegelen hıristiyanlık akidesinin sönmediğini isbat, bu vesile is de Rus bulunmadığına baka muhitten çıkmış olup olmaması sizi alâkadar etmez. Baka- Şahıs değil, eser iözim ! İ I İ | bir adamın mazisinde yalnız çirkin bir hareket, gayri meşru bir vasıta veya kara bir leke bulunup abilirsiniz, işe küçükten başlamış, iyi bir şahsı değil, eseridir. Uşağı ile dost Olan bir İngiliz Romancısı öldü İngilterenin ta- inmiş romancı -| larından oOBenson Üniversiti o Kaliç hastanesinde başu-| cunda hem dostu, hem de uşağı Tor-! nin kendisini, beklediğini o bi -! N İerek, derin bir #etirahati kalb ile 72 yaşında olarak hayata gözlerini yummuştur. Bensona I senedenberi büyük bir şefkat ve itina ile bakan uşağı: «Efendim ve dostum öl- dü. Bundan sonra hayst bana zindandır!, demektedir. Benson Viktorya devrine sid heş'eli romanlar yazmakla şöhret bulmuştu. Dör dü erkek ve ikisi kız olmak üzere altı kardeşini kaybedince, uşağı ve hemder- di Tomlin fle birlikte Sümexde bir çift - likte yaşamıya başlamış olan Benson, gün düzleri” gazetesini okumak, sonra gezin- lere çıkmak, geceleri de uşağile şat - ranç oynamakla vakit geçirirdi. Romancı golfa bayıldığı için, bu oyunu bilmiyen uşağına da öğretmişti. Onunla oynamak- tan zevk alırdı. Bensonun ilk yazdığı r0- İmanı Dododur. Bu eserinde muharrir, İsasyete kadınmı tahlil eder, Baş kahra- manının da şimdiki Leydi Askit olduğu iddia edilir. Bir A'manla evlendiği için vatandaşlarının hirisityanlık hislerini kö- rüklemektir. İSTER ğın bir reaksiyonu şönmeyi bilen bir a zaman da pahallı | zamanının ucuzluğu: İSTER INAN, ISTER INANMA! den evvelki seviyesinin de aşağısına düşer. Binaenaleyh dü- bütçesini asgari hadde indi tevkif edilen İngiliz kadını Eski Doyçebank müdürlerinden olup şimdi Londrada iş yapan Hans Markevit? ile evlendiğinden dolayı, Madam © Etel Londrada harb esiri olarak tevkif edil - miştir. Kocası da ayni akıbete uğramış» tır. Aslen Yahudi olan Hans Markiriz barb ilân edilmeden evvel, Nazilerin ta- kibine uğramış, 90 bin İngiliz lirası de - ğerindeki servetini Berlinde birakarak i Londraya kaçmak mecburiyetinde kal - İmiş, orada İngiliz olan Madam Etel ile evlenmişti, İngiliz tavukları Hayvan yemlerinin kâfi derecede mev cud olmamasından, daha açık bir ifade ile kıtığından dolayı, İngilterede Somerst İ riyeti hâsl olmuştur. IİNANMAT görülür. Fiat immiye başlar, muharebe- dam için vazife bu pahalılık zamanında biriktirmek ve sulh istifade etmektir.» ndan Ağ: Bir deli soyulduğunu söyliyerek saatlerce zabıtayı uğraştırdı Evvelki gece Hâliç Fencrinde çök ga - rib bir hâdise olmuş ve mahalli polisi saatlerce işgal ettiklen sonra da tuhaf bir şekilde sona ermiştir. Fenerde Moilaaşkı mahallesinde Pns- turmacı sokağında 7 numaralı evde otur- duğunu söyliyen Cemil adında biri ev - velki gece geç Vakit çınçıplak ve elin- de bir mum feneri olduğu halde Fener polis merkezine gelmiş ve kılık kıyaleti- bin gülünçlüğünü bir anda unutturabi - lecek bir teessür ve telâşla komisere: «— Biraz evvel evime giderken, yo - kuşun başında önüme üç meçhul şahıs şıktı. Bıçak ve tobancalarını çekerek ü- zerime yürüdüler, İç çamaşırlarımı ve el- biselerimi aldılar ve beni soyup soğana çevirdikten sonra da kaçıp gittiler. Bu adamları yakalayın demiştir. Bu müracaat karşısında derhal hare - kete geçilmiş, Cemilin soyulduğunu iğ - dia ettiği yere ilerek tetkikala başlan- Fakat ilan bütün tahkikat ve ren, Cemilin iddiasn ze aydınlatahilecek bir ipucu ek de edilememiştir. Bu'esnada merkeze di- ğer bir şahıs gelmiş, evlerinin yanındaki arsada kuyunun başında bir erkeğe nid çamaşırlarla bir takım elbise bulundu - ğunu ve bu vaziyetin bir kazaya delâlet ettiğini söylemiştir. Bir kısım memurlar kuyunun bulun » duğu arsaya gitmişler, hakikaten ağzı 2- çık bir kuyunun başında bir erkeğe ald Çe ve bir takım elbise görmüşler- Kuyuya bir adam indirilmiş, içi sraş- tırılmış orada da bir kazaya delâlet ede- bilecek bir emareye tesadüf olunama - mıştır. Bu vaziyet karşısında, elbiselerin 80 - yulduğunu iddia eden Cemile aid olması Yatırlanmış ve alınarak merkeze getirii- mişlir. Cemil elbiseleri görünce tanımış ve: 2 «— Bunlar benim elbiselerimdir. Nere- de buldunüz bunları» diye zıplamağa, oy- namağa başlamıştır. Cemilin bu gayri tabif hareketleri za- bıtaya bu adamın bir mecznb olması ihti- malini düyündürmüstür. Hakikaten az sonra, zabılayı saatlerce uğraştıran Ce. milin bir akıl hastası olduğu anlaşılmış ve hakkında bir müşahede zaptı tutula « rak, akıl hastanesine gönderilmiştir. Macaristandan umumi mağazalara aid tesisat muhaya edildi Ticaret Vekâleti tarafından İstanbul, İzmir ve Mersinde tesis edilecek umumi mağazalar için bazı tesisat mübayaasına giden heyet dün sabahki konvansiyonel- le memleketimize dönmüştür. Heyet Budapeştede milhim miktarda tesisat ve malzeme mübayaa etmiştir. 300 bin lira dğerinde olan mübayaat hükümetimize on ayda tamamen teslim edilmiş olacaktır. Heyete riyasöt eden umumi mağazalar müdürü Hakkı Mançu bir muharririmi « ze; memleketimizin ticari işlerini kolay- laştırmakta mühim birer âmil olan bu mağazaların yakın bir zamanda diğer vi- lâyetlerimize de teşmil edileğeğini öy lemiştir. Liman» tarife komisyonu son toplantısını yapacak Liman tarife komisyonu önümüzdeki Cuma günü son toplantısmı yapacak ve Şirketihayriye, Haliç vapurlarile İiman- daki küçük vesaltin kat'i ücret tarifele - rini tesbit edecektir. İnhisar idaresi yakında açık şarab satışına başlıyor İnhisarlar idaresinin şarab müstehlik- lerine bir kolaylık olmak üzere şarabı fı- çı içinde ve ucuz fintla satmağa karar verdiğini yazmıştık. Haber aldığımıza göre idarenin bu hü- sustaki hazırlıkları bitmek üzeredir. Şı- irablar 100, 50 ve 25 litrelik fıçılar içinde satılacak ve idarenin kamyon şervisi va- sıtasile gerek bayilere, gerek doğrudan doğruya telefonla sipariş veretek olan müstehliklerin evlerine tevzi edilecek - tir. Fıçı ile verilen şarabın fiatı bayiler için litresi 18 kuruş, eşhas için eve teslim İ şartile litresi 20 kuruş olacaktır. Sinemacıların zam teklifi reddedildi Sinemacılar, belediyenin bilet ücret - lerinde yaptığı tenzilât kabul etmemiş, fiatların eski şekline ircamı istemişlerdi. Belediye, : sinemamıların . zam. teklifini reddetmiştir. Me

Bu sayıdan diğer sayfalar: