7 Mart 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

Kalan görüntüleme: 0

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. Daha yüksek sayfa görüntüleme limiti ve diğer özellikler için abone olun!

Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ka Z Sayfa CA AYLÖR KOĞR POSTA — — GT ASA AA a GEREİRİZ Hergün İstanbulda sığınaktan Evwel geniş meydan!ara IZ o —— Ekrem Uşaklıği! Ö | sında Belediye Reisi Lütfi Kır- | ' dar: p | — Otobüs işi ile şimdi Tramvay ve E- lektrik İdaresinin meşgul olacağına gö- re otobüs iştirasımna tahsis edilmiş olan mMmesiniy istemişti. h Azadan bir zat itirazda bulundu: fiatında büyük bir yükselme görülüyor- du, bu zamanda imar faaliyeti yapılma- malı ve etobüs iştirasına tahsis. edilmiş mahalli bulmak icab ettiği takdirde da- ha münasib, daha getirici, mumi Vilâyet Meclisinde- Belediye Rei- sinin düşüncesine itirazda bu'unan üye fikrinde tek kaldı, teklif te ritifakla ka- | bul edildi. * Bu düşüncenin üç beş günlük bir fark- la Umumi Vilâyet Meclisinden — gazete Vakığ meselenin izah şekli farkhdir, fa- kat meclis kürsüsü söyl le gaze- tede yazılan ayni neticeye çıkar. Sual şudur: — Harb hali şehrin ihtiyaçlarını de- ğiştirdi, bugün imardan ziyade karun- mays muhtacız. Şehri güzelleştirmeyi bı- rakmalı, korumaya çalışmalı, sığımnak yapmalıyız. A * Harb dolayısile her çeşid ma'zemenim| olan bir milyon lira için bir başka sadl daha Tâzım | bir tahsis sahası aranmaliıydı. Fakat U-| | a Dostunuza her zaman yardım ediniz, surette kaçınınız. herhangi bir müönnettarlık Hissini taâahmil etmekten mutlak iyilik yapınız, fakatı İnsanların bir çoğunun kalbinde bir «küfranı nimet» his- sinin tohumu gizlidir, gördüğü iyiliği minnettarlık şeklinde hisseder ve ödiyemezse düşman olmaya meyleder. Ve nihayet sözü ve yazıyı Belediye Reisinin gazetelere verdiği beyanat ta-| kib etti. Bu beyanattan anladık ki: | — «eİstanbulun imarında bir başlangıç | sermayesi olarak Belediyeler Bankasın- | dan ödünç alınmış o'an: beş milyon lira- | nın tek bir santimine bile dokunulma- mıştır ve şehirde imar hamlesi olarak tavsif edilebilecek maalesef hiçbir hare- rakılmıştır... «Böyle olduğu halde görenlere yekna- zarda imar hamlesi hissini veren şey kar- şılığı âdi bütçe ile temim edilen yol, ta- mir, genişleme gibi âdi ihtiyaçlardır, küçük stadyom ile küçük tiyatro bu şe- lJarı dahilinde yapılacak şeylerdir. gi düşünte altında hissetmiştir, bilmiyo- ruz, ne dereceye kadar ileri götüreceği hakkında da fikrimiz yok. Fakat ilk ba- kışta korunma ve imar gibi yekdiğerin- den çok farklı 1ki işin birbirine karıştı- ketimiz yoktur. Belediye sarayı ve bü-| yük tiyatro gibi inşaat dahi istikbale bı-| kilde, âdi bütçenin çerçevesi ve imkân- . İstanbul Belediye Reisi çolı iyi başla- || mış olan çalışma ve atılma - hamlesini - N frenlemek zarüretini hangi tesir ve han- | Mohansing İngi ayıılıp mem - Jeketine dönerken Vikterya nundet. resimde gürdüğünüz — gibi bir çiçek çelengi ile taltif edilmiştir.. rılmakta olduğumu görüyoruz. * Hava silâhı korkunç bir mahiyet aldı- ği zaman: Avrupanın her şehri sakinle- rini muhtemel bir tehlikedem korumayı düşündü. Hatıra gelem ilk tedbir müşte- görüldü ki, beşer, onar bin kişiyi alabi- lecek büyüklükte sığınaklar yapmak a- cele ve intizam istiyen tehlike — dakika- sında maksadı temine kifayet — etmiye- cektir;, şehrin her mahallesinde nihayet beşer yüz kişilik sığınaklar yapmak lâ- zımdır, binaenaleyh çok büyük şehirle- rin çok kalabalık. semtlerinde bazı bhü- yük sığınaklar yapıldıktanm sonra iş ve eğlence yerleri içim umumi, aiteler içim de küçük mikyasta küçük sığınaklar yapmak cihetine gidildi. Bunun baricin- de de tam isabetten değil, fakat bomba parçalarından: korunmak için büyük bah- çelerde siperler kaerldı. Bugün İstandulda yapılacak şey Av- rupada yapılmış olandan farklı olamaz. Bütün halk için müşterek sığınak ha- şehirde yaşıyoruz. Beheri 500 kişi almak metini düşününüz, —beherine rek sığınaklar yapmaktı. Fakat fiiliyatta | üzere 1600 mahalle veya sakakta 1600 küçük || yangın ihtimallerini karşılamak, hemen /her semtte geniş meydanlar açmaktır. Görülüyor ki, ıztırar karşısında yapıla- cak olan hu hareket te gene bir nevi imar mukaddemesi olacaktır. K : * : Harb dolayısile inşaat şeklinde imar faaliyetlerini frenlemek bBahsine gelince, Biz bunu da doğru bulmuyoruz. Filhaki- ka inşaat malzemesinin fiatında bir yük- selme görülmüştür, fakat fiat yüksekli- ğinden. müteessir olan malzemenin sayı- sı mahduddur, başta demiri — görürüz, sonra sıra çiniye, madeni eşyaya ve ca- |ma gelir. Buna mukabil inşaâtfa en bü- (yük yeri. tutan. işçi yevmiyesi, çimento, tuğla vesairede ehemmiyetli görülebile- Temin ediyor'ar ki, Amerikaya sipa- riş, edilmiş olan demir gelmek üzeredir. Karabük te nihayet nihayet iki aya ka- ,leri müşavirliğini yapan Şeyh. Bahadır | istasya -| * Bir Amerikalh ile bir konuşuyorlardı.. Amerikalı: — Amerikada bir kasa fabriktası vardır, dedi, öyle kasalar imal eder ki, kasararı bulunduğu bina yansa da kasaya Bir şey olmadığı gibi Rasanını içinde olan eşyaya da hiçbir şey ol- maz. Bir kere böyle bir kasaya bir canle horoz koymuşlar, kasanım. bu- lunduğu bina yanmış, ertesi gün en- kaz arasında kalan kasayı bulup aç- aşlar, horoz £ içinden canlı olarak çıkmış: Marsilyalt güldü: — Bizim Marsilyadaki kasa fabri- yaptığı k herhalde dna- ha mükemmeldir. Bunlardan: birine de canlı bir horoz Roymuşlardı. Ka- Marsilyalı 1 ) (H 'Lomdrada 12 telefoancu kız | yeni bir iskemle prova edecekler İngiliz telefancu kızlamı mensuh bu- lundukları pasta idaresine müracaat e- o _derek oturmakta oldukları — iszemlele- rin pek rahatsız olduğunu bildirmiş - ler... Bu yüzden iyi çalışamıyorlar « Posta,idaresi bunların taleblerini na zarı dikkate alarak yeni ve çok rahat bir iskemle yaptırmıştır. Bu. iskemle. on iki telefoneu kız tarafından tecrübe edilecektir. şaata başlanmasından belki bir sene son- ra gelir. Hayır, biz imar hareketine başlama- mak. için ortada mühim. bir sebeb gör- müyoruz. Yalnız yapılacak şey iyi sıra- lamak, istimlâk Kkısımlarını genişletmek, en başa almak icab eder: 4 <i ( — SÖZ ARASIND :’ İ:Tg'ir':;r;;i'ıı'ıîıîı;'f'sînîrıvr' eei DAĞ ÜWRL İşleri müşaviri k Hergtm bir fikra İskerpinleri «Kadın şosonu mu, paten mi, ne - dir?» diye merak etmekte baklısınız. Fakat biz derhal haber verelim ki dün- yanın üç bucağında harb olurken Av- Yeni doğan çocukların ayak izleri alınacak! Ayrupada büyük. şehirlerdeki: vilâ - dethanelerde yeni doğan. çocukların iyekdiğerinden tefrik olunmaları bü - Bir Alman doktoru çocukların ko - layca ayınd edilebilmeleri ve karışma- malerı için Bunların ayak izlerinin a - lnmas'nı tavsiye eylemiştir. Ayak iz- lerinin yui&ğıpmkkrlgîım em- niyetli bir tefrik vasrtası olduğu anla- şılmıştır. İngiliz Kral ve Krcüçğüh müşteri oldukları mağazalar İngiltere ve İngilterenin müstem - lekelerinde mağazalamın yazılarına, | mektub. kâğıdlarına, zarflara: «By appointement to His Majesty!» Cümlesini yazmaları mutlaka üç se-| 'je müddetle Kral veyahud Kraliçenin tma tâbidir. Kral Beşinci «Jorj» bu sıfatı bine bir hesabla 20,000 Hra gitse yekünu rası, ne de devrin müsaadesi Bu ihtij Avrupada yapılmış olanın: aynini — yap- maktır, bu bahiste de külfet Belediye- ::ndüşecektir. Belediyeden- istiyebilece- gimiz başlıca şey şehri tahtar den mümkün olduğu kadan 32,000,000: lira eder. Belediyenin ne pa-|| Sultanahmedden otobüse binen bir arkadaş şunları anla - Sözün kısası : el AR ) ahar bu ayda girer- değil mi? E—İ Cemreler; modern taarruz va- sıtaları gibi. hawayak - toprağa, suya savurdukları bombaları gene bu ayda tekmillerler?. Ağdalı, baharlı macumn kokularile uyuşuk ihtiyarlara bir par- çacık teselli verir gibi olam Nevruz da bu aydadır? Eskiden.. kepimiz. bunu böyle bilir. "Mart girdi müâ yükleri dolabları açar, İmis gihi kokar selvi sandıklarım içinden yazlıkları çıkarıp havslandırır. onların yerine kalan kuşlıkları, kat kat tütünli- gerek, biberliyerek istif ederdik. Bu ayım retameli olduğunu ihtar * |eden ata sözlerine kulak asan pek yok- tu. Ve kapıdan baktıran, kazma kürek yaktıran Martlar pelki ender tesadüf ederdi. Martın üç dokuzu ehemmiyetsiz bi- rer geçid sayılır. kacakarı soğuğu alay vesilesi olurdu. Leylekler, kırlangıçlar, çaylaklar el Çromalarile kanşılanın evlerin içi ilk fulya ve zerren demetlerile bezenirdi,. Kadınlar, pencerelerinin önüne otu- rur: cevik parmaklarile: sandıktan çı- kan yazlıkları tamir ederken, yan gözle, bahçede. Hidrellez için hazırlanan kı- vırecik kuzunun gafil cümbüşlerini seyrederlerdi. Rüzgârın hâlâ serin esen nefesleri münebbih bahar kokuları faşırdı. Badem, erik ağatları, bir gelin zara- fetile beyazlara bürünür. epeydir ver- den kalkan karların son hatırasım dal- larında taşıyorlarmış gibi bir hal alır- lardı. | Gönüller o türlü şenlenir, ruhlar o kadar hafiflerdi ki, bu ayda, ge!en 'ba- bar bürmetine her şey hoş görülür, her kusur affedilirdi. Mart içeri girer girmez, dışarı firlâ- dığı iddia olunan pireyi bile o aralık, yaramaz bir çocuk sibi şirin ve sevimli igsörmiye meyyal idik. Her sabah Fazetelerde * meteoroloji bültenini okurken hep düşünüvorum: Eski Martlar. çocukluğumun lık, mas- mavi, fetfan ve cazib Martları ne oldu? 'Tabiatin bu acayib durumu nedendir? Bahar bize küstü mü? beşeriyet öyle değişti -öyle başkalaştı (liğinden haz duymaz oldu. Güneşli güleç bir havanımn. taze çi- ceklerin, bizi özleyip de tâ nerelerden ikoşup gelem kuşların. bahçede oynıyan İkaratcöz hkuzuların. hodgâmlığımızın Bahar kime gülecek? Altım göbekli fulvalarını kimin için açtıracak? Ba- /demleri, erikleri hangi âşık ve müştak gözler içim süsliyecek? Bunlara lâyık mıyız? Birbirimizi !'kazııakt:ıı. tabiatle tahiatin güzelliği- le alâkadar olmıya vakit mi buluyoruz? miz için çok bile! €. Eheem Calu — Kopenhagda 5 bin kişi | gripe tutuldu Kopenhag & (A.A.) — Soğukların şid- /(deti yüzünden bir grip salgını baş göster- miştir. Şimdiye kadar 5000 vak'a kayde- dilmişti dar sulh zamanınkine çok yakın bir fi-| İştanbul Belediye Reisinin sen günle-| ytkın tüceara bahşeylemiş idi. Bunlar TAKV'M atla mal dökecektir. Otel, gazino, tiyat- re Radar devam eden güzel cesaretini ve içinde dokuz ekmekçi, on bir eczane rö: gibi muazzam İnşaatta çini, madeni teşebbüs fikitlerini kaybetmemesi lâ- | vardır. MART eşya, cam gibi malzeme sarfina sıra: in-İzimdir. Ekzem: Uşaklıgil Bugün bu miktar tam 1375 dir. - kumi .-. | 7 Arabi sone 198Â 1959 İSTER İNAN, İSTER İNANMA! A Föz eei B Şi ü üstüğü gün | €riyordu. Bu sırada kapımın yanında oturan i i Geçenlerde İstanbula ilk devamlı karın düştüğü g işenele eüKüRlE drküdenei süyÜKÜ biletçinin beni PERŞEMBE ; çalındı: ğ |A Muha İMSAK tiyor: u «Şiz kamı yağmura nasıl tercih etmezsin! Başka hiç bir . | D. yremm Eç a — Şapkam ve amuzlarım: karla öntülü Bir halde içeri gi- | <ey anun bize yaptığı yardımr yapmaz. Mübarek bilet alan- || * 26 27 |e Paz revek baş bür yere aturdum. Otohbüsün içi adamakıllı sı - | la almıyanı bir bakışta belli eder. Biz otobüs biletçileri her | iz | 10 Z 10 | 49 ziyade hükümete, iş ve Bina sakibi-|| taktı. Şapkamı çıkardım. Karlar hararetin tesirile süratle | gün kar yağsın diye dua ederiz.» | ı SO!I; sl:dl:)_ b ı:. :.ı.n. İSTER iİNAN, ISTER İNANMA! 'e ha İ he hahe f Fi Vi ğ iv. |e isf » faafız f— | 3 Ço Böyl2 karlı Martlar, sıfırdan asağı so-- ğuklar. donmus, taş kesilmiş gönüller- *

Bu sayıdan diğer sayfalar: