1 Nisan 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

1 Nisan 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İngi SON POSTA İlere Sovyet Rusyayı Almanyadan ayırmak mı istiyor ? YAZAN İElmekli general H. Emir Erkilet : vi “ Son Pos'a ,, rın aske'i muharriri i T elsiz telgrafların birkaç gün ev-| vel verdikleri çok ehemmiyetli iki haberden biri müttefiklerin yüksek harb şürasının Londrada, ayın sekizinde yaptığı içtimada «İngiltere ile Fransanın şimdiki harbin devamı müddetince, inü: tereken anlaşma hali müstesna olmak Üzere, bir mütareke veya barış muahe- desi müzakere veva aktetmemeyi kar hklı o'arak taahhüde eylemeleri, â! de Sovyetler Birliğinin Londra elçisi Maiskinin Lard Halifaksla yaptığı müli- kat idi. Gerçi Maiskinin İngiliz diş işleri ba- kanın: ziyareti görünüşte Pasifik deni - zinde İngilizler tarafından yakalanan iki Bovyet yük gemisine aid olmuştur; fakat konuşma sır! bu meseleye inhisar etme- miştir. Taymis gazetesine göre eRusya, dış münasebetlerinin sırf Almanyaya münhasır kaldığını görmek'e eza içitdes İmiş: kezalik şimalde macera aramayan ve sadece tedafüi ileri mevziler edinmek- le iktifn ettiğini iddia eden Sovyet R Ya, Finlândiya harbi bittiğinden, Avrı ile İyi geçinmeğe değer vermek İstemek- te İmiş. Yani bir kelime nle Sovyetler Birliği Lehistanın, Beyaz Rüslar ve Uk- raynalılarla meskün, doğu ve cenub par- çalarını iPisktan ve Ba'tık denizi doğa- sundaki sevkulceyşi durumunu sağlems bağladıktan sonra, İngilterenin o görüne artık barka ihtirasları olmıyan zararsız tok bir adam manzarasile hoş görünme. | «de, başlamış veya bi le iyle görünmesi dözim Yukarıya dercettiğimiz her iki siyasi hidisenin, şimdiki harbin sevk ve İderesi bakımından, ehemmyetleri büyüktür ve birincisinde ne kadar kuvvetli ve teda- fül bir tedbir mahiyeti varsa ikine'sinde de b kadar garib bir taarruz gösterişi Maisky mevcuddur, İzah edelim: Almanya. yalnız kendi ordn'arile ntü*-İ sa, nasıl ki harbe bernber girdilersa tetikleri yenemiyeceğini herkesten amenna sar susmmaasases0pomasanayasnpiuaun10non0ana4asi Kansdnmenes09nse9aa se veranın İve sertliği olmadığı gibi bir nevi tema yü! bile vardır. Çünkü aldık. mes İlinde ka'acaklarına emin ve kani olması halinde Rusyanın arık Almanya ile iş- İbirliği yapmasına ve onu besleyip kuv- vetlendirmesine bir sebeb kaln'az, Fakat müttefikler, mahza Almanyayı yalnız başıma bırakıp altetmek için, Le- | bistanın yarısından fazlasını Rusyaya bağışlamayı ve Finlândiyaya yaptıkları» nı da Rusyanın yanında bırakmağı vic danlarına yedirecekler mi?, Lehistarın! tamamiyetini sıyanet için Danzigın ve| Koridorun bariz A'manlıklarını bile kaje almıyan ve Lehistanla oÇekoslovekvavı yeniden kurmak maksadile harbettikic- rini defaatla söyliyen müttefikler şir.di Lehistanın büyük kısmını, Kızıl Ruslara Juhalif olan Beyaz Rus ve Ukren ektc- |riyetlerile meskün bulundukları halde, İ Sovyetler Bir'iğine natıl peşkeş edebilir. | |ler?!. Ne hakla?! O halde Çörçilin «Rusyaya karşı harb Hân etmiyeceğiz. bizim işimiz o sadere Hitlerle, yalnız Nazi Almanya iledir; da- mesinden acaba kasdi nedir?,. Ve bu söz- ler birkaç gün evvel radyoda Finlere hı tab ederek esulhün teessüsünden doğa- cak menfaatlerden müstefid olacakları- ni» vâdeden Lord Ha'ifaksın ifadelerile twead teşkil etmez mi?!, ilin yeni beyanatında gözden ka m k birkaç kelime daha var *... Rusya da harbe iştirak etmedi. Esa- sen Rusya için böyle bir lüzum da yok- tur...» Fakat Rusya İçin harbe iştirak etmenin lüzumsuzluğunu Çörçilin idda etmesine ancak havret olunabilir; ve Ö; yor ki İngilizler, kendilerini iya işinde olduğu gibi - bir doha! laldatmaya ça'ışıyor'ar, Çünkü Rusyanın, ne yaparsa yapsınlar, İngiltere ile Fran- şmdiye kadar kazandıklarını ve daha ka- | Lord Halifaks 1 1 bilir; nitekim müttefiklerin — orduların-İlar, hiattâ harbden sonra da aralarındaki ' birlikte devam ettirip kazanmaktan bâş- dan da hicbir korkusu yâktur, Rirnun se- bebleri Majino ve Zipfeid kattarıdır. O halde Almanyanın, harbi kendi lehine nasıl bitirmeği düşündüğünü bilmek meraklıdır. Fakat bu vaziyette sulh mümkün olmadığına ve Sovyet Rut or. dularımın doğrudan doğruya bir yardı. mına güvencmiyeceğine ve nfhavet hal yanın barbe girmek istemediğine göre A'manve icin tek bir zafer ümidi kahr ki o da Fransayı İngilterede ayırmak - tır, Evet Almahya, eğer Frahsayı İnsilte reden ayırmağa muvaffak olursa harbin talihini belki kendine çevirebilir. Onun ittifakı sördürecek'erdir. ka çaresi yoktur. Eğer Rus kolorduları İ Finlândiya sulhünün İngiltere ve bugün garb cephesinde görünmüyorlarsa! Fransada yaptığı hareket ve şiddet akeü- bu, mahza şimdilik buna lüzum olmadı- | pek İlâmelinin ilk bir neticesi işte böylece, Bından ve onun, müttefikleri maksad ve) yüksek harb şürasmın 28 Mart karan gaye hakkında aldatmak a ai halinde tecelli etmiş ve bu tedafüt karor| ileri geliyor. Yoksa Almanya mağ'üb ol- ayni zamanda Alman sulh &faarruzuna|duğu takdirde kendisinin de Lehisten- şiddetli bir cevab teşkil etmiştir. |cektir.» Bu sözlerde hiçbir harh o açılığı 8 tehlik Sayfa 8 imtihanı “ Şoförlük (Bir perdelik komedi) İmtihan heyeti hazırdı. Birinci şoför) — Olmaz, sen şoförlük yapamazsın? 4 namzedi içeri girdi; sordular: — Yaratılış itibarile nasıl bir insan s1nı2? Cevab verdi: tan sakınmam. Düşündüler: mezsiniz. O çıktı, ikinci namzed girdi. Ayni su- ali ona da sordular; — Tedbirli bir insanımdır, dedi, def- işerden uzak kalırım. Güldüler: — Buraya boşuna gelmişin, dediler, sen şolör olamazsın! Üçüncü namzed de gene ayni suale maruz kaldı: — Ben ağır başlı bir insanim. Her işte öyleyimdir. Daima ağır hareket ederim. İmtihan edenler birbirlerile konuştu- lar; ve nihayet, namzede; — Şoför olamazsın! Dediler. Namzed itiraz edecek oldu. Sebeb söy'ediler: İşaretini verdiler: J — Neye? 3 — Otomobille fazla süratli | gidecek sin, buna müsaade edemeyiz. j Beşinci namzed, kapıyı hafifçe vurdu, — Fazla cesurumdur, gözümü budak-İnezaketle selâm verdi ve onlar sormadan sesini çıkarmadı, Sual soruldu: — Bilmem efendim, nasıl avzedeyim, — Olmaz, siz bu şehirde şoförlük ede-|bendeniz hürmetkâr bir insanımdır. her. kese karşı hürmet hissederim. Meselâ, : | — Köti kâfi! Aralarında konuştu'ar; Z — Su, bu geçecek, diye otomobilini durdurup, onlara hürmetle yol. verecek ve bütün vesaiti nakliyenin durmasına sebeb olacak.. Nazik adama dö düler: — Olmaz, şoför olamazsın! Bir reverans yaptı: — Mademki öyle emrediyorsunuz. Altıncı namzed bir selâm verdi. — Ne o imtihan mı? ç — Evet, sen de söyle bakalım, yaralı- hişm itibarile nasıl bir insansın, — Her şeye ak'ım erer, ne sövlerlerse 5 derhal etraflı düşünür, doğru bir karar — Yolların hali malüm, sen şoför olur | veririm ve hiçbir zaman kararlarımda da, otomabil ku'lanırsan, öteki otomob! ! kullananlar ne yapsın. hepsi de <aplum-' bara süratile mi #lerlesinler.. öyle ya, yol-İ Jar fazla geniş değil ki önüne geçip gk) debi'sinler, Dördüncü namzed.. hizla içeri Acele acele: girir — Sorunuz cevab vereyin. Dedi, Gene âyni sual soruldu, kelime leri birbiri arkasına çabuk çabuk söyled! — Ace'eci bir insanımdır, ber şeyde| sürat isterim, | İmtihan heyeti hep birden ) geri büküp: — Olmaz! snılmam ve etraflı düşünmeden hiçbir ye karar vermem! — Şoför olamazsın? — Sebeb ne? — Fazla mağrursun da... — Ne münasebet. — Evet, sözlerinden bu amlasılyar, İEtraftı düsünmeden bir şeye karar verme. mediğini söyledin. bu hakikat deği, biş bir gururdan ibarettir. Çünkü etraflı dü- şünmesini bilseydin ve etraflı düsünüp bir karar vermiş olsaydın, şoför olmak istemezdin? a Perde iner Geli İlana Bunla biliyor mu iniz? 7 B.r cambazın hariku âde marifeti İki elini kavuş- burmuş bir adamın sağ eline bir bile- zik ve sol eline de | r-| zanacsklarını mahafaza edebilmesi için.| bir bilezik geçiriyorlar ve bilezikleri yağ- man- İYİ!bin sonuna kadar gene beraber kalacak- harbe girmekten ve Barbi Almanyu ile ipler'e beygirler çekiyor ve bu adam bu kuvvete karşi durabiliyor. Adam ne kadar kuvvetli olsa gene im-| kânsız görünür, Fakat hakikette bunu! yapan biri vardır. | Bazılarının iddialarına göre cambaz- hanelerde bu numarayı yapan adam ha- kikatte çok kuvvetli olmakla beraber at- Jarın boyumlarındaki hamud tabir edi - Se z E İseslerinden rahat Düdük çalmak için sarfedilen kömür Lokomotiflerin, vapurların dülük Sn e $ız olanlar, her 72- — Bu düdükle- ire bir nihayet verilse! diye, şikâyette bulunurlar, Düdüklerden şikâyette bulunanların j başında iş adamlarını da zikretmek icab eder. Onlar .düdük sesinden değil, dü- dük yüzünden kaybolan enerjiden müte- dan, doğu Baltık ve Finlündiyadan çekil- İlen boyunluklar da filelidir. Bun'arın iç-| <Sirdiler. Amerikalı bir mühendisin he. Ancak müttefik memleketlerdan mü-|mesi İktiza edeceği hakkında Rusyanın İlerinde öyle sivri şeyler vardır ki, atlar |38bına göre düdük çalmak için Amerika- Bununla | biran tereddüdü olamaz. Onun için Rusya Almanyavı korumak dafan değil taarruz esteniyor, beraber İngi'tere, Almanya İle Sovyet- fevkalâde enerji sarfettikleri halde ipi çekmek kudretleri çok azalmaktadır. da işliyen trenlerin bir senede sarfettik- leri kömür 2484026 tonu bulmaktadır. ler Birliğine ayni zamanda, yani her iki- | ve ona icabında silâh ve kuvvetle de yap | "çizrmiya amma a aa m ae an sine birden taarruz etmek niyetinde de. dım etmek omecburiyetindedir; meğer gildir. Bu sebeble ve İngiliz düşüncesine | müttefikler harbin esas ve gayesine i-e- ii “mgdil k N Rusyaya Lehistanla Fiülüm- de, şimdiki harbin başımdanberi, ye | 2öT€ Sovyetleri Almanlardan ( ayırmak nette Sovyet Rusj va yi evvel Fransızları m (lâzımdır. Bu takdirde Almanyayı cenu-|diyadan ve Estonya ve Letonyadan al mak ve uyuşturmak, hiç olmaz ise onla. bü Şarki ile şarktan ihata etmek ve onu|dıkları yerleri ona daha şimdiden bağış- rn Almanva aleyhinde harb arzularını hafifletip söndürmek maksadile Alman- lar hiebir tedbirden geri durmeamış'ardır ve durmuyorlar. Hitlerin, birkaç yıkian- beri, Fransadan toprak istemediğini ve Fransa ile Almanyanın hiçbir ihtilâfı ol madığını tekrar edip durmasının, harb-İler Birliği zimamdarlarını ikna ve temin | Kararmıyorum. den evvel Ribeniropun Parisi ziyaret e derek Fransızlarla bir alemi tecavüz paktı #kteylemesinin ve harb başladık- tan sonra Almanların Fransızlara ne &a- rada, ne havada ve ne denizde taarruz etmemeler'nin illeti bodur. Fi'hakika Almanlarin Sovyetler, raiyo ile ve her vasıta ile Fransızları zehirlemek ve On- larda harbe karşı nefret veya hiç olmaz- sa elâkasızlık uyandırmak için mütema- diyen uğraşıyorlar. Yardımsız, istinadsız ve İaşesiz hırakarak |lasın'ar ve hattâ üstelik Besarabyayı da mağlâb eylemek kabil olur, Almanya| vid ve temin eylesinler. Ben ne Çörçilin mağlüb edildikten sonra da harb işi ar.) yeni sözlerinden ve ne de Maiskinin in- tik kolaylaşmış, hattâ bitmiş sayılabilir. İlifaksla vukuunu yukarıda o bildirdiğim Fakat Sovyet Rusya acsba ne düşünü. | mülâkatı münasebelile Taymiste yer bu- yor?. Bizce mesele müttefiklerin Sovyet. |lan yazılardan başka eri ii ye .. E. Eri <ylemelerine bağlıdır. Gene bu sütunlar. ğ |. da izaha çalışmıştık ki Sovyet Rusya Be. | Şehir Meclisi bugtn toplanıyor sarabyadan maada birçok emellerine na- il olmuştur ve bunları muhafanz etmek! ve Besarabyaya dair bir de vid ve temi nat almak şartlarile derhal müzakereye girmek onun işine gelir, Molotofun yeni ve ürün nutku bu ba kımdan mütalea olunursa, Fransaya ve İngiltereye karşı Rusyanın kapılarını tar mamile kapamadığı görülür. «Müttefik- İstanbul Şehir Meclisi Nisan o devreği toplantılanına bugünden itibaren baş'ı- yacaktır. Dr. Lütfi Kırdar toplantı esna- sında bir nutuk söyliyecek, Belediyenin faaliyetinden bahsedecektir. Semt halleri açılması düşünülüyor Haldeki günlük toptan sebze fiatları- nı hergün gazete ve radyolarda, pazar Onun icin, müttefiklerin «yüksek harbİler bizi Almanyaya karşı emperyalizmin | yerleri ile, kaymakamlıklarda asılacak bu meseleyi ele atmış ve Alman- ların, müttefikleri ayırmak hususunda- ki ümlelerini kökünden kırmak maksa- dile 28 Mart kararmı vermiştir. Hülâss- sını yukarıya dercettiğimiz bu kararın manası sudur ki Almanlar ve Sovyetler aleti olarak istiyor'ardı, Fa levhalara yazılmak suretile ilin edi'e- kat şimdiye kadar kimseye alet olmıyan |cektir. Halk bu suretle toptan fiatia pe Rusya, bundan sonra da kimseye alotİrakende fiatı arasındaki fiat fark: hak- teşkil etmiyecektir. Sovyetler Birliği kında malümet edinmiş olacaktır. Bele- kendi siyasetini bizzat kendisi tavin veldiye sebze ve meyva satışları için semt tesbit etmektedir ve böyle devam ede-| halleri açmayı düşürmektedir. İki kızdan hangisi ? Bir erkek okuyucum, bay H. H. bana iki genç kız tipi hakkında uzun tafsilât verdikten sonra mektubunu şu küçük hülüsa ile bitiriyor: — İkisini de sevmiyorum, fakat yeutlaka evlenmek kararile ikisin » den, birini alacağım. Biri güzel az biraz tazla sab diğeri hiç buna mukabil iiseden sonrg birrz da iiniversite tahsili yap- mış. di) bilir, hissen de ince, müte- reddidim, ne yavayım?, Bu delikanlıya her şeyden evvel istical etmemesini tavsiye edeceğim. Atslarımız: — «Kurulan yuvaya aşk mutlaka gelire derlermiş, pek inanmıyorum. dahın doğrusu bunu hükmü mutlak bir kaide olarak kabul etmiyorum. Olması da mümkündür. olmaması da, fakat mademki sevilecek çenç kizi bulmak suretile tehlikeli yola girme- mek kabildir, o halde neden ecele ederek sevilmiyen bir kızla yuva kurmalı? Anlamam. Bir defa bu noktayı kuydettikten sonra bahsin asıl mevzuuna döneceğim; İ'& kızdan birile evlenmek mec. büriyet halinde olduğu takdirde tah- silsiz ve fazla saf kızı güzel olmasına rağmen hiç düşünmeden bir kenara bi. rakırım. Müze bekçiliği edecek değil « siniz, cansız Venüs heykeline eski Yu- nanhlar tapatlardı, bugün canlısını arıyoruz. Keld: ki, insan güzelliği Kuki değildir. çabuk solar, buna mu. kabil hissi, bilgiyi, zekâyı kafadin gıkerip atmak mümkün değildir. * Bay 1. B. ye: — Göze batroamak şartile çenç kadın biraz pudra veya boya kulla nabilir. Faka* tahil rengi ile kalma- nım imkânını bulabilirse elbette daha iyi olur. TEYZE

Bu sayıdan diğer sayfalar: