11 Nisan 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

11 Nisan 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 Nisan Yarattığı Meşhür bir ressam olarak tanındı - ğun Zaman henüz çok genç sayılabilir - dim. Yirmi beş yaşandar idim. Ve iti - Pa? edeyim; yirmi beş yaşımda olmama Tafmen çok kere on yedi | yaşındaki Şocuk gibi düşünürdüm. i Yırmi beş yaşındaki çocuk tabiatlı San nasıl iyi iş gören İyi çizen meş - VE bir ressam olabilir. Bu ciheti ben Se pek bilmem. belki fıtri istidedım. nem tahloların beynelmilel ser pedi hasıl muvaffakiyet kazandık - Tıhdan bahsedecek değilim. O zaman leri görenler bilirler. Gazete - Ni o Çıkan yazıları okuyanlar şimdi de tayı lârlar. Ben yalnız çocukluk tara - ii ahlatacağım, Gok çekinsendim, bir çıplak model "ssmda çahsırken hissettiğim çe - rzenlik akıl almıya kadar garib. Di Model Paravanın arkasında sovu « P.da duracağı yere geldiği zaman Kpkırmızı kesilirdim. İlk başta til bakmaktan bile çekinirdim. wcile güya belli etmeden bakarak gene başlardım. Fakat resim ilerle - J ben kendimi her şeyden zi- Yede ran'atıma bağladıkça, bir tahav - YÜ! husule gelirdi. Çünkü o zamanlar ” di benliğimden çıkmış, sar'atın İiğine girmiş olurdum. Ber, Kıdaslarım ressamlardan bir ço - bilirdi medellerile flört yaptıklarım dim. Onlar için model her şevdi el. kadın. sevgili, hizmetçi. Mode. Yanâklarını okşamadam resme baş- zlardı. Dinlenecekleri zaman bir - bap ins çok yakım otururlardı. Ber; ek yerler, beraber dezm gi. Sa Tdi. Atelyelerinin ufak telek iş - hi de bunlara gördürürlerdi. Nasıl Parlardı bilmem, 2 İm de modellerim arssmda iş Tecek gibiler, okşanacak kadar se - ler, sevilecek. kadar güzeller. bir €ğin yanına alıp her tarafa cötüre - > lar distenge olanlar vard. Fa - Rİ Oyalıyacak, benim sevebilece - Ün onların hiç biriydi. Ben se #m kadını kendim yaratacaktım. kça bir fikir. söyledim va; yirmi e ve şöhretime rağmen ço - du <veceğim kadın fevkalâde bir ha - olacaktı, Ben bu kadını yarattım. kitabda okumuştum: Bir heykel- “Son Posta, nm Hikâyesi Çeviren : Nimet Mustafa .#UEEM| m kadın Erkek mektebleri larını renkler ve çizgiler halinde ây - atletizm müsabakaları ni tablodu birleştiriyordum. Netice nel Erkek mektebler arasında 20 kilomet- olacaktı? Tablom bittiği zaman bu N€-|relik bir bayrak koşusu tertib edilmiştir. #ceyi gördüm. Heykeltraşın (o heykeli | Müsabakaya her mektebden (40) ar kişi hikâyesinin de bir fanteziden başka bir | girecek ve yarış öç grup olarak yapıla. şey olmadığımı o zaman anladım. Tab-| caktır. lomdaki kadın tam manasile kusursuz! 1 inci grup 121V-040, 2 inci grup bir güzeldi. Bu tablo o ana kadar Yep -| 16.1V.940, 3 üncü grup 19-1V-940 günü tığım tabloların en güzeli, en canlıs:| yarışacaklardır. idi. Teşhir ettiğim zaman elde edece -| inal 28 Nisan Pazar günü Fenerbah- ğim muvaffakiyet çok büyük olacak -|ce stadında olacak, seçmeler birinci ve tı. İkinciler alınmak suretile yapılacaktır. Tabloma son renkleri vurduğum gü. İstanbul - Ankara mekteb akşamı neşe'liydim, Biraz gezmek, biraz eğlenmek istiyordum. Atelvem “| muttelitleri karşı'aşıyor 28 Nisan Salı günü iki şehrin mekteb den çıkmıştım. Nereye gideceğimi ne - vede eğleneceğimi düşünerek yürüyor- z y Aum. Çe mıydım nedir? Ancak ko. | mühtelitleri karşılaşacak, bu maçın Te- Tüm çarptıktan sonra karşıdan — gelen | VAD# da 19 Mayısta Ankarada olacaktır. süzel bir genç kadını'göremediğimi an-| Dün yapılan mevteh “maçları larlım. Pardon. Kolunu tutmuştu: — Zarer yok. dedi, biraz daha hizli çarpsaydınız ağlıyacaktım. — Affediniz dalgınlık. Gözgöze bakıyorduk. Dudaklarında haf'f bir tebessüm vardı. Ne kadarda sevimli tdi. Bu cornıs bu konuşma bu kadarla kalmedı. Söze devam ettik, yolumuza birlikte devam ettik. Bir lokantada bir Vikte vemek vedik ve saran içtik. Sokakta kaza fle kendine carpan bir verde heraber yürüven. o #fksam be - raber vemek viven hir kadm: ne o'a - Wilirdi? Herhalde oldukca serbest bir kadın. Fekat ne crkar. Ben eğlenmek istemivor muvdum? Onu a seo aileme nötürdüm. Be-| nim ressam clduğuru stelveme “irdi -|20 Nisan 940 Cumartesi günü yapılacak- zaman #mladı. Muhtelif teblolara)|tır. »B7 gerdiri'kten sonra, yarattığım ka »İ 3. Bu müsabakalara her Hüpten yal-| &'na dikkatli dikketli baktı, o Yanıma|nız bir takım kabul edilecektir nk önül; Bree 3 — Sikletlerde bir kilo fazla'ık kabul — Ben mi vüzelim o mu? edilir. ee KEM Şi 4 — Tartı saat 18-19 arasında yapıla- Bedi) caktır. Dedim. Yanağı yanağıma dokunu » vordu. Kalbinin çarpıntısını duvüuvor - VE Müsabakalara sart 20 de başlana- A z ini larımdı hım, Ellerinin hararetini avuçlarımda © — Müsabaka Şehemdebanmda Süley- Mekteb maçlarının tehir ooyunların- sı dün öğleden sonra Taksim stadında yapıldı. Maçı Dr. Tarık Özerengin idare etti. Birinci devre her fki takımın karşı- lıklı ve güzel hücum'arile geçti. Kaba- taş biraz daha hâkim oynamakla beraber devre 0-0 beraberlikle neticelendi. İkin- ci devrede Ker iki takımın da temiz oyu- nu devam etti, 13 inci dakikada Kabatas- tan Ahmed kalecinin çıkmasından istifa- de ederek yerine gollerini yapmağa mu- vaffak oldu. Bundan sonra haska sayı ya- rılamadığından maç 1-0 Kabatasın gale- besile bitti, Sehast gliros biring"'ikleri Beden Terbivesi İstanbul Bö'gesi Gü- reş Ajanlığından: bm ae le maniye klübü salonunda yapılacaktır. Kalktı. kostu: Deniz'o'ları yeni teş'ilât karosu bazırlarn”ı — Yırtamım mı? Masomın Üzerinde duran kâğd kes- dan Kabataş - Erkek muallim müisabaka-| 1 — Bölme serbest güreş birincilikleri! Yazan: Hasan Adnan Giz Kaçırılan Melike — İstediğin kadar bağır çağır artık Bu omazarlardaki (durgunluğa vel kılınca pek düşünüyor da (de -İHepsi bitti İ nilemezdi. Bu sabit bakışlarda hiç bir şey | * İyapamamanın veya kısaca aezin ifadesi| — Hepsi bitti. vardı, Bu cümle ona sadece ölmeyi emredi- Dün gecedenberi ağzına bir Jokma koy | yordu. Hakikaten hepsi bitmişti, Artık mamış, yorgunluğa ve ızlıraba katılan Fatma, Baybarsın karısı Fatma değildi o. açlık da maddi kuvvetlerini tüketmişti./ Ancak ölüm onu bu mezelletten kurta - Köleler sabah, akşam £ yetirdikleri ye -'rabilirdi. Fakat nasıl ölecekti? Ortada ne mekleri gene el sürülmemiş bir halde gö- bıçak vardı, ne zehir. Birdenbire gene itürüyorlar; yalnız sürahiy! boşalmış bu- yeise düştü ve yatağının üstünde, katı « İuyorlardı. Akşama doğru kendini o ka-'la, katıla esvabının son parçasını da yırt- dar zayıf ve dermansız hissetti ki eğer!t. Şuurunu kaybetmişti artık, Yalnız böyle yememekte devam ederse büsbü -|hıçkırıklarile dolan bu odada birden pen tün kuvvetten düşerek kendini müdafaa- | cerenin tıkırdaması ile aklı başına gelir dan Aciz kalacağını düşündü ve bir di -| gibi olmuştu. Pencerede bir insan yüzü lim kadar ekmek yedi, onun arkasından | vardı. E'leri üzerinde doğrulup baktı, Bu gene bardak, bardak su içti. Ah! Kadın-!yüz ona yabancı değildi. Pencereyi aç- cağızın içi yanıyordu içi. imak istiyor, dudakları oynuyordu. Se - Akşamdan sonra vücudünde bir reha- vinç ve hayret içinde haykırarak pence- vet hissetti; gAfa benziyen bir zev -İreye koştu. Nayman! şeklikti bu. Başında bir ılık hava|, Delikanlı bir sıçrayışta içeri atladı. İ gözlerinde pembe bir düman geziniyor, — Fakat ba ne hal? mütemadiyen gerneşmek istiyordu. Oy-| Çıplak vücudüne rağmen genç adamını natmak istediği ko'larının kalktığını gör) boyunu atıldı ve zangıdıyan asabının dü, fakat hareketini duymadı. Vücudü ile! bütün kuvvetile öptü. adali hiç bir rabıtası kalmıyan kol vel — Sen Hızır mısın Nayman? ibacakları sanki yalnız irade ile hareket — Fakat bu ne hal? Ne oldunuz? ediyordu. Bir saat geldi ki uyku ila ara-| — Anlatacak halde değilim Sade sında garib bir hale düştü. Bakıyor, se -|mahvoldum. şimdi gene gelecek, o gel» çemiyor; görüyor, anlamıyordu. O za -İmeden beni öldür Nayman!.. Öldür, kur man karşısında hayal mi, hakikat mi ol-İtar, ne vaparsan vap, fakat bu odadan, duğumu bir türlü seçemediği bir kâbus|bu batakhaneden kurtar beni!.. Namu » joyunu başladı. di İsra berbad oldu Nayman" Kapı açı'dı, içeriye bir erkek girdi, | | Şimet delikarlımn ayaklarım göz yaş Yaklaştı, yaklaştı ona. Ah!.. Tanımıştı, |'arile ıslatıyordu. ! Fatihüddindi bu. Çırpınmak, . bağırmak! Daha on iki yaşinda iken orta Asya istedi. Fakat rüyadaki biz insandan farkı! bozkırlarının maceralı hayatını karışan yoktu. Adam yatağa oturdu. Yüzünü ök-İ Nayman, böyle hâdiseler karşısına Ira- şıyarak dudaklarını yaklaştırdı. Dudak -jdesini kaybetmeden derhal kararını ve « İlar yüzünde dolaşıyordu. Kâbustu bu f rebilecek kadar soğukkanlıydı. Kadını Imuhakkak. Birden adamın hareketleri! yerden kaldırıp sordu. İsüratlendi, Sonra, sonra üzerine bir ağır) o — Sizi bu hale kim koydu? ıktan ziyade ışığı görmesine mâni «lan! — Fatihüddin. bir hail çöktü ve sonra yorgunluk ve uy-! . Anlaşıldı, ku geldi. Her şeyi anlamıştı. Bir sene yaşadığı * bu sarayın ne batakhane, Gerk hökimi- İki saat geçmişti ki asabi bir sıçra -'nin pe mal olduğunu pekklâ bitirdi. ma ile gözlerini açtı. Bindiği at korkunç| — Sizi burudan kurtaracağım, evvelâ bir uçuruma yuvarlanırken birden gem-| şu maslahı sırtımıza alın. — Denizyolları idaresinin yeni mali yün ejd lerine yapışmış ve boşanan bir zembe - terkilit kadroları hazırlanmış, tasdik için rek gibi uyanmıştı. Şakakları ağrılı, be- Mürakalât Vekliletine gönderilmiştir. İda . gazı kuru ve gözleri dumanlıydı hâlâ. meğe mahsus bıçağı eline almıştı: — Yırtarsan yırt, fakat sen vanıma Kadın itaat etti. — Nayman odadaki bütün çerşef ve perdeleri bir araya topladı. İ rent yeni kadroları, bütcedeki yüzde 10 ta.| isarıufa göre hazırlanmışlır. Denizyolları İdaresinin o yeni kadrosunda baz memwlar ihtiysta alınacaklar. - keysinden güzel olduğu omuhakkaktı. O geneden sonra onu bir daha gör -İFakat burün bile, yırtarsan yırt dedi - medim. En güzel eserimi mahvetmiş -İğime pisman değilim, çünkü yırtan ka- 4. O eser bir resim olmaktan © zivadeldin ne olurso olsun o benim için daha benim seveceğim kadındı. Yarattırmİteymetli idi. Çünkü hayatımda kuca - kadının, dünyada yaşıyan kadınlermitna kadın © olmuştu. kalmış bir kadını hep tahrik edici se - bebler... — Ey sonra? — Birak simdi hımları* kardesim. Kalbinde eski bir aşkın izleri yaşayan bir kadrı baska birini aşkla sevemez. — Peki amma bunu şimdi mi öğren- gel. Bıçak yarattığım kalına enıştı. Ben gülüvordum: — Şimdi gönlün oklu. yanıma gel. * * SÜlün Kadınlarda (kusur bulur. * Güzel kadının heykelini yapmak İren, “8 muhtelif modellerin gözel ta- Ann bakarak, hepsinin güzel ta - ;* bu heykelde canlandırmış. Hey- e Emi. Ancak o zaman işi anlamış. İ heyeti umumiyesile çirkin bir a Siuyormuş. Yarattığım kadın da M tarzda bir table oluyordu. ühtelit modellerin en güzel tarat- saplan « din? dönüp onu teselli ede-| — Doğru amma ben tayyare ile gi -| -— Hakkın var. her zaman bekkın fakat meye © yarayacaktı ?ldiyorum. Saat şimdi alti buçuk. ancak|vardı. hatam itiraf ediyorum. Yabane bir eskeğin göl-liki saatim var. — Pek geçi ard. Vebu gölge sra-İ — Deniek İstanbuldan o kadar ça -| — Hiç de değil. ben her seyi tarmre hazırım. hiç sıyrılmıyacaktıi Artık ojbuk kaçmak istiyorsun? Siret aa bir sesle; — Evet mümkün olduğu kadar — O halde bütün bunlara, bu kül - ça -İfetlere, bu yorgunluklara ne lüzum var- dı? — Halbuki dün gece hiçde böyle! — Sans cevsb veremiyeceğim azi - bir niyetin yoktu.. Böyle birdenbire?! İzim. Akşam bina telefonda izahet da ver -| — Söylediğim gidi işte. Verecek hiç i edin. İbir cevabın vok... Bu dar vakitte rwh dönmüş gözleri ve sararmış çeh| — Şimdi de veremiyeceğim. Sanajtehlili yapacak değilim. Seni buradan Mrsem bir halde sabahleyin Si -| yazarın Nihad. şimdi benden bir şey|uzaklaştıran iki büyük kuvvet var ina girince onu iki valizileİsorma rica ederim. Siret. a, ret ediyor, o Konvansiyanel aldandım. Şampanya, mlizik, dans,İlik, öbürü de kıskançlık, yani gene hod- Yarım saat sonra, tuvalet uzun zaman aşklan mahrumİbinlik. a ürnamen yolculuğa hazırlan -| — Belki de verecek bir izahatın yok-İ Doktor sustu. Siret onun yüzüne alâ-İmi zannetmiyorum. i w. Doktor arkadaşının yüzüne İtur. kat ile bakarak sordu: — O halde sena güzel bir seyahat ve Dap karak: — Belki. — İzah etsene. bol eğlenceler temenni ederim. İNE böyez şok erken -dedi- bu nea -| — Eminim ki bir his buhran bu.İ Doktor başmı sallıvarak güldü: İkisi vanvana Hieranın kapısı önün- Siret ke dün gece onunla o kadar iyi anlaşmış| — Vaktin yok. e lundaki saate baktı: görünüyardunuz ki. — Rica ederim söyle Nihad: bakörak bir senive durumsadılar. Sire-|kıpkızil, <p bile kalıyorum. Siret yeisle omuzlarını silkti: — Söyliyeyim; o kuvvetlerin / biri;İtin yüzüne ezreflin #İlesi carnmış gibi de a var me? Ekspres akşam) — Aldanmışsm. ben de bir an için|susadığın saadeti tatmak, yani hodbin-|sapsar: kesilerek bitirin bir sesle: sonra arkadaşına tekrar bir Allaha is- Kendine bir göz gezdirdi, üstü başı yir-! — Çabuk bunları birbirine düğümle- tılmış, kolları ve hemen bülün vücudü İmek için bana yardım edin. çıplaktı. Şaşkın şaşkın doğruldu. Beline! fki, üç dakikmda çarşaflar birbirine dü- dolanan bir kol onu sımsıkı sarmıştı. güm'lendi. Delikanlı bunların ucunu pen- Dehşetle yerinden sıçradı. oYanında| cerettin büyük demir topuzunu bağladı. sakallı. gözleri sürük bir adam en müs -| — Buna tutunup aşağı inebilir misi - itekreh bir şekilde yatıyordu. Onun sıç - niz? radığını görünce o da kalktı, üstünü dü-| — İnerim. zeltip bir yılan gibi kapıya süzüldü. Ka -| — Haydi öyleyse çabuk olun. (Arkası ser) marladık bile demeden titriyen ba - caklarile bir deli gibi merdivenlere doğru kosarak doktor Nihadın hayretle açılan gözleri önünden kaybolup gitdi. Bu garib yolcunun arkasından kıpır damaksızm kala kalan döktor Nihad Hicranın odasından tekrar hıçkırığa benziyen bir ses duyunca düşünceli adımlarla vaklaşarak kapıyı yavaşça çıkarken gür bir kahkaha atmi — Vallahi ne demek istedi rıvamadım. — Eter Hicran seni aşkına biraz ol- sun inandırmasaydı sen ölürdün gene buradın aynlamazdm. Günlerce için için tufusarak beklediğin - yvekınlığı o, sana bir anda sösterdi. Muztarib ve aç ruhun dovdu, sökün buldu. Sonra'gene avni zamanda onu tamamile kendine ğini “kav- nid sövmek hodeâmlığma' kavıldın. açıp odaya girdi. Sir! tekrar saatine bakarak: Gördülül manzara çok acıklıydı. Be- — Oh aziz kardesim: -dadi— beni af- İvaz ipeklerie deniz köpüğüne benziyen iki yatağın ayak ucunda yerlere serii- mis solgun ve perişan orkida demetinin yanmda PBicranm telinlik beyaz töl penyuvarı ezilmiş bir ölü gibi yatıyordu. (Odanın leş ve hicranlı havasına solgun ciceklerin mahzun ve ağır kokusu çök- müöstü. Yafakların biri olduğu gibi muntazamdı. Öbür vatağın beyaz par- lak yorsanmın altında teressüm eden veda |zarif ince vücüdden arasıra yorgun bir fet; ancak vefisebileceğim. Onu sana anct ediyorum... Buna dalma vaz - manı rica ederim. Allaha ısmarladık: İki samimf dost birbirine sarılarak Dpüstüler. Doktor, Siretle beraber merdiver - lerden inerken sordu: —- Onunla vedalsemarak mısın? Siret birdenbire titrerli: — Havır kardesim! Eğer ona etmive kalkarsam bir daha ayrılacağ!-| ynekırık kabarıp sönüyordu- Doktor Nihad derin bir ürperti hisse- İderek yatağa yaklaştı ve yavaşça vor- garı kaldırdığı zaman Hicranın bir ge- den gecerlerken birbirlerinin vüzünelee içimde süzülmüş yüzünün üstünde şişmiş iki pöz gördü. Güzel kumral saçları sırsıklam şakaklarına yapışmıştı. Göğsürün bitkin hareket - leri ihtizara benziyordu. (Arkan var) — HANA hıçkırıyor!! -dive inledikler

Bu sayıdan diğer sayfalar: