5 Mayıs 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

5 Mayıs 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ap e İtalyanın hesablarında Yanılacağı gün Gelmiş midir ? Ekrem Uşaklıgil Dalga yolunu değiştirdi. : Avrupanın şimzl kısmını artık hiç değilse uzun bir zaman için sükün dev- resine girmiş farzedebiliriz. Norveç ve Danimarka hâdisesi kü - çük devlet için büyük bir ders oldu. İsveç, Felemenik. Belçika hergün bi- Taz daha hızlanan bir geyretle ne kadar mümkünse hazırlandılar. Bugün muh- temel bir Alman taarrumuna karşe ç€- İikten siper içindedirler. Esasen resmi Sovyet ajaısının bir tebliğinden anlıyoruz ki: ç — «Alman-Sovyet ademi tecavüz itilâfı mucibince iki hafta evvel Mos - kovada bir istişare yapılmış ve bu isti- şâre neticesinde İsveçin bitdraf kalma- smin İki âkid tarafın menfaati icabın - bından olduğu» anlaşılmıştır. Bir defa bu baktmdan, sonra da Almanya hem İsveçten. hem de cerubi Norveçten bü- vaziyete gelmiş olması dolayısile İsve- çin herhangi bir Alman taarruzundan kurtulmuş olduğu muhakkaktır. Felemenk ile Belçikaya gelince, bu iki devlet en ihtiyati, bir hesubia en aşağı bir uçuk milyonluk bir kuvveti temsil ederler. Almanyanın nuhat ol- duğu tehlikelere bir yenisini ilâve et- mâyeceği de muhakkaktır. İsveç, Felemerik ve Belçikanın muh- temel bir Alman taarruzunden kork - mwyacak bir vaziyete gelmiş olmalarına Mmükabil Almanya aleyhinde bir cep - he yapmak fferine yanaşmadıkları di meydandadır. İşte bu sebebler dolayı- siledir ki, Avrupanın şimal kısmını hiç değilse uzun bir zaman için sükün devresine girmiş farzedebiliriz. * Dalga yolumu değiştindi. Avrupanın şimalinde iki tarafın kar- gilikl, azmine çarparak dağılacak saha bulamıyan harib tehlileesi yeni bir isti- kamet ald Şimdi gözler haritada Avrupanın şi- melinden ayrılarak cemiba doğru ini- yor. Üç gündeniberi yeni bir harb sahası| ile yeni bir muharçbenin muhtemel | guhurundan bahsediliyor. ber yerde! İtalyanın ismini işitiyoruz: Müttefik donanmanın #nühim bir İhsrm Akdenize geldi. Malta ile Suriye ve Mısır sağiillerinde fhtiyat tedbirleri alındı Yunanistarım 10 sınıf Wtlyat za bitini silâh altına çağırdığı işitildi ve nihayet Amerikanın (Gn İşe karışarak İtalyaya ihtiyat ve itidal tavsiyelerin - de bulunduğu söylendi. Tehlike, mu - hârebenin ilk günündenberi ara sıra gezilerek sonra unutulan tehlike ger - çekten yaklaşmış raxdır? Nisanın 2! inci günü Roma şehrivin Wi kardeş tarafından İauruluşunun yil dönümüne tesekhif O ediyordu. Bütün şehir donandı ve bütün gazetelerde Sin yor Mussolini'nin yeni emri okundu. Bir insan kendisinden bahsederken; k z — «Vaktile çek haristim: demesi vaki tün istediği ilk maddeleri alsbilecek| san ya haristir, ölünceye kadar hariz kalır. yanud da de - ğlidır, hayatı sakin geçer. Sözün kısası Erkekliğin a E, Ekrem iii u İnsan denilen mahlük bazan Be kadar tuhaf oluyor. o Ecdaddanberi nesilden nesle kötü bir miras olarak itikal eden bir takım münasebetsiz telâkkileri dü. glünmeden benimser, onları rasgele ifade - den çekirmeyiz. Geçenlerde, memleket içerisinde seyahate çıkmıştım. Uğradığım yerlerin birinde olduk, ça akıllı, uslu görünen ve cerbezesi hogu. ma giden bir adamla sohbet ediyordum. Bir aralık gözüm muhalabımın yakasına ilişti. Orada, kımıldanan beyaz bir nokiacık gör. müşlüm. Çekine çekine: — Arkadaş! dedim; yakanda bir kehle yü. rüyor galiba? O, yüzüme hayretle bakıp, cevab verdi: ha e te Riya Ae Rİ ai Daha böyle nice sün» telâkki edilmiş mü. masebetsizlikler hatırlarım. Bir zamanlar çeşid çeşild bıyıklar Omoda 4di. Çöğu bakımsız, Allahın yarattığı gibi, ter, lediği gündenberi kendi haline bırakılmış, İnsanın her uzvu gibi kalbi de zamanla ihtiyarlar. Sene . |corbaya, başafa girer, nezle mevsiminde değildir. Zira in - yaşla artan hırs de vardır. SOZ ARASINDA İngilterede çay ve Tütüne ilânı harb Son zamanlarda İngilterede tasarruf için mühim bazı cereyanlar baş göster. miştir. Gerek vapurlardan istifade edil- mesi, gerek paranın memlekette kalması için birçok maddelerin sarfiyatı son de- recede tahdid edilmiştir. Bu cümleden olarak çay ve tütüne ilâ- nı harbedilmiştir. Bu hareketin başında eski başvekil Baldvin bulunmaktadır. Baldvin bu hususta sık sık halka hitab eylemektedir. Halka nümunet imtisal ol. mak üzere çay ve tütünü terkeylediğini bildirmiştir. Geçenlerde vermiş olduğu ve çök mü- him bir kalabalık tarafından dinlenen hi- tabesini şu sözlerle ikmal eylemiştir: «— Yirmi milyon İngiliz benim yaptı- Rum gibi hareket etseler, İngiltereye bü. yük bir iyilik etmiş olurlar. Hem para-| mız «metropol da kalır, hem de bu gibi maddeleri taşıyacak yerde vapurlarımız daha lüzumlu şeyler taşırlar. Çay ve tü- tün olmaksızın da yaşayabiliriz. Şekeri de son derece tasarruf ile sarfeylemeli- yizle Kahirede fevkalâde güzel bir kadın herkesin merakını muacib oluyor... Son haftalar içinde Kshirede fevkali. de gürel bir kadından bahsedilmektedir. Kahirenin en büyük otellerinden biri o - lan Grand Hotel'de ikâmet eden ba ka - dın şimdiye kadar görülmedik güzellik - de imiş, bilhassa iri siyah gözleri hari. kulâde imiş, kimse ile görüşmez, suatler- çe penceresi önünde oturur ve arada si - râğa şarkılar murıldanırmiş, gelen bır tahlisiye simidi kokardı yer | gama Hergün bir fıkra Şimdi anladım Tehlikesiz bir deli, akil hastalık - ları hastanesinin bahçesinde dolaşır- ken, çilek fidanları ile meşgul olan bahçıvanı görmüştü. Ne yaptığın sordu. Bahçıvan: — Çileklere gübre döküyortem. Dedi, deli düşündü, bahçıvan o - nun ne düşündüğünü merak etmişti; — Ne düşünüyorsun? — Hakikaten deli olduğuma şimdi anladım da. — Neden anladın? — Akıllılar meğer çileğe gübre dö. kerlermiş. Halbuki ben şeker döker yerdim. Cörçilin Hayranlarından bir Ggenç kı: © İngiliz — birinci ii lordu Ck&urehillin aşırı derecede hay- ranlarından olan bu genç İngiliz kı. gi 21, babasının da bir bahriyel o olması- nın tesirile göğsü- ne bir çapa oturt- tuğu gibi, şapkası. Mp na da Çörçil kru- Pğk vazörü manasına Ül leştirerek Lonüra- rr. en mutena ir emirde Boynunda bulunan pantantifinde iki yerlerinde Golayaiştnr Bunu gören ve beğenen diğer İngiliz kadınları da ken- Ölen bir aktris 1914 harbinin flânından bir sene evvel,|« Avustralya aktrislerinden Florrie Forde, bir İngiliz müzikholünde «Tipperary» â- dında bir şarkı söylemişti. Kendisi tara- fından tertib edilen ve fevkalâde bir mu- vaffakiyet kazanan bu şarkı harb çıkar çıkmaz İngiliz askerlerinin yürüyüş mar- sı olmuştur. Bugün ayni şarkı hâlA eski rağbetin! muhafaza eylemektedir. Geçen hafta san'atkâr OFlorrie Forde tam yetmiş dört yaşında olduğu hslde bu şarkıyı yaralı bahriyelilerin tedavi edil. mekte oldukları Aberdeen hastanesinde söylerken şiddetle alkışlanmış. birkaç de- fa de tekrar etmiştir. San'atkâr bu şar- kıdan sonra gene kendi eserlerinden «Good beye> şarkısını söylerken birden- bire düşüp ölmüştür. Kendisine milli ce. naze alayı yapılmıştır. * Bir İngiliz lirasına satılan vapur Si N krem Me Katrin Nikolson göçen ay, İngiltere yah satmıştır. Dikkate değer nokta şu- dur ki; bir İngiliz Tirasına satilan bu yat 150.000 İngiliz lirası kıymetinde - idir. Hacmi 1850 tondur. Bu yat çok büyük bir sürate malik bulunmaktadır. Kadın bünü vatanperverane bir ye 0 larak | liraya satmıştır. Aslen İngiliz olan Madam Katerin Nikolson, lik ko- casından 20 milyon İngiliz Hrası mira- sa konmuştu. Satış mukavelenamesi Nevyorkta liman dairesinde yapılmış - tar. Şarkı söylerken düşüp) — lerin tesiri altnda gençliğini doldurmuş olan bir çok hisle. |X8ndülenir, mahyalarır, sahibi #ütün, enfi. re Jâkayd kalır, fakat hırs bahsinde hâdise berakisdir. zira (79 tiryakisi ise sifieden abraşlaşır, musallat olduğu çehreye bir antipati verirdi. — Yahu! Şunları biraz kırptırsana! Dese. na, sahibi direnir; — Nasi olur? Diye bağırırdı. Bıyık erke. ğin şanıdır! Gene zirsopun biri bilimucib karısını hır, oitin bunu? Diyenlere o, ayni ee. vabı verirdi: — Karı boşamak erkeğin şanıdır!!. Bu kabilden daha neler, ne herzeler var. ir: Hantal adem, İğrenç mertebeye varmış şişmanlığını egöbek erkeğin şarıdır!l. diye müdafaa eder. Kavgacı, stak, nobran kişi bu kötü huyunu erkekliğin şanından sayar, Kafayı dumanlayıp sokakta yalpalamaz, nâ. za atmak; «Erkekliğin şanıdır!» Hani ya, insan bütün bu oşans telâkki €- dilen kepazelikleri, iğrençlikleri akla gelir « dikçe “erkekliğinden utanacağı, erkek doğ, duğundan nedamet edeceği geliyor, Kehleden, pırasa biyıktan, karı boşamak. tan, züzurma sarhoş olup da elâleme rezil o. mektan gayri cinsiyetimize, hüviyelimie şan izafe edecek hiçbir şey yok mu? Besbeli' bulamadığımız zamanlar olmuş ve bu mü nasebetsiz telâkkiler bize o vakitlerden kal, maş, kalmış snıma, o vakitler bizden bugün joe kadar uzak! Telâkkilerimizi de onlar ka. İdar uzaklaştırsak, kafamızı zamana uydur. sak olmaz mı? E. Ekrem Calu Meseleler (Baştarafı 1 inci sayfada) klüblerde nahoş hâdiselere sebebiyet ver diğini duymakla müteessiriz. Haber aldığımıza göre, kendisini tam profesyonel ilân edip, klübünden elli Ji- ra almadan sahaya çıkmıyan oyuncular varmış. Bazan ihtilâflara yol açan bu ka- bil vâziyetlerin klübleri sarstığı da ayrı- <a ilâve olunmaktadır. Futbol oynamağı geçim vasıtası yap. mak zorunda olanlar varsa, spor teşkilâ - tımızın profesyonel olması icab eder, Kim bilir belki de bu sayede şu cüce fut» bolümüzün seviyesini biraz deha yüksel- tiriz de.. Yok, gaye tam amatörlük ise, — Çalışacağız ve silhlanacağız, de: |a8ed siyah inci bulunmaktadır. Siyah #n-| disini taklid etmişlerdir. Maymun kılları mekte Fiysae Çenei aye agi ilyomüı. Bir enih hav dan bahse «| <İET de herkesin dikkat nazarlarım çek ER CİM se Kan le ilâç! K . 2. ap diliyondız. mektedir. iüliesi AK Bili Da, zevkine zarar vermek, nihayet spora Dört gün sura Napolide deniz #mi| o Sinema âleminde yeni İtalyan toprakları mahsulâlırın sergi - - si açılacaktır. Şimdiden bütün gazete bir hâdise lerin ilk sayfalar İtalyamn sulh esns- Gösterilmesi üç saat kırk dakika süren sında ekde ettiği mauvaffakiyetlerin 8â-İve son asrın hasılat rekorunu kıran Cenubi Amerikada Peru'da bir cild jhanet sayılır. Klüblerimizi de bu işde doktoru saçların sukutuna mâni olmak | kabahatsiz saymağu imkân göremiyoruz. ve yeniden çıkarmak için bir ilâç bul -| Zira, gizli profesyonelliği ilk ortaya çi muştur. Bu ilâç maymun saçlarının hü - 'kâran maalesef klüb idarecileri olmuşlar lâsasından elde edilmektedir. yısile doludur. Bununla bersber sulh- ten bu kadar istifade eden İtalyanın yarın harbe girebileceği de kaydedil - mektedir. Bu, doğrudur. Şimdiye ka- dar ortaya atılmış olan, burdan sonra da atılacak olan binlerce propaganda. «Rüzgirla savrulup giden» filmi, sinema &leminde yeni bir hâdise yaratmak üze-| redir. Film sahibleri, #lm nüshalarını gayet yüksek fiatin kiraladıkları için, A- merikadaki 700 sinema bunu gösterme- baştaki saçlar tamamile yolunmaktadır. rcma bulmaktadır. , dır. Birçok oyuncular tanıyoruz ki, klüb Bu serom başa zerk edilmeden evvel | idarecileri tarafından zorla profesyonel . Bu hareketler diğerleri « yapılmışlardır. Ondan sonra tedavi başlamaktadır. ON | nin de ayni yola gitmesine sebeb olmuş- beş günde yeni saçlar çim misali neşvi -| tur. Sporcuyu maddeten de himaye pren- sibine taraftarız. Ancak sporumuzu kötü meğe karar vermişlerdir. tahrik ve zemini hazirlama rivayetle - | mama Tİ arasında yalnız bu doğrudur. Evet |gününe tesadüf etti. Bu tesadüf ze - İtalya bugünden yarma harbe girebi -İrinde düşünülmesi ieeb eden mühim İir, #ıkat harbi yüzde yüz kazanaca -|bir noktadır. İma, hiç zarar fhtmali olmadan ka - Ekrem Uşaklığil rarskağına hükmettiği ogün girebllir. Bu gün. İtalyanın hessblarmda aldana .Calğı bu gün gelmiş midir? Yahud de ISTER İN AN, İSTER INANMA! yolunda yürümesi için daha esaslı ted - birler almak icab ettiği kanaatini taşıyo. ruz, Ya amatörüz, ya profesyoneliz! Bu- yaklaşmış melir? Elan senmyoruz. panmamakta ısrar ediyoruz. İtalya bir tehlikedir. Bir tehlike olduğu adar da bir muammadır. Fa - kat fazla göre Şarpması, ihtiyat ted - birlerinin almmasını mucib olması Nor veç hâdiselerinin son safhasının son Gazetelerde okumuşsunuzdur: Belediye Taksim gazinosunu jesra vermek istediği zaman yalnız bir tek talib çıktı, bu talib de Türk veya başka ırktan bir vatandaş değil, bir Romanyalıdır. İSTER iNAN, nu kat'iyetle tesbit etmek, spor istikba - imiz için zaruridir. Futbolümüz gittikçe tedenni ediyor. Kurtarmak hangi pren- sibe mütevakkı! ise onu yöpalım, Fakat ikisi arasında bocalayıp büsbütün işi çi, Zırından çıkarmıyalım! Nusret Sula Coğkun £00 bin nüfuslu bir şehirde yaşıyoruz, 29 yıldanberi iyi kötü bir gece hayatı yapmaya çalışıyoruz ve şehrimizin bi- ricik büyük gazinosunu işletebilecek kabiliyette bir adami bir ecnebinin şahsında buluyoruz. iSTER iNANMA! özenir. mizden mi

Bu sayıdan diğer sayfalar: