21 Mayıs 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

21 Mayıs 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| ğa Bir yıldönümü Yazan: Muhittin Birgen vvelki gün İstanbulun 'Türk mü. nevverleri merhum Ağaoğlu Ah- medin ölümünün yıldönümü münasebe - #ile onun hatırasını andılar, Dünya bü - yük bir gürültü içinde sarsılmakta ve in- sanlık, yeni bir devir doğurmanın verdiği Bancılarla kıvranmakta bulunduğu bir sı- rada bir kısım Türk münevverinin böyle bir hatırayı anmaları iyi ve teselli verici bir harekettir. Zaman zaman, Türk duy- gusumun Türklük şuuru içinde kendi kendisini dinlemesi pek lüzumlu bir mü- Yakabedi Ağaoğlu Ahmed, Türk fikrinin ve Türk duygusunun modern bir şuur ile uyan - ması bakımından pek mühim hizmet - ler ifa etmiş olan bir neslin küvvetli mü- messillerinden biri idi. Azerbaycanda do- ğup Türkiyede ölen ve Türk nesillerine değerli çocuklar veren merhrumu. bir gün elbet büyük günler görecek olan Türklü- gün büyük misyonerlerinden biri olarak anlarsak elbet hata etmemiş oluruz. * Bununla beraber, o, Türk İarihinde başlı başına gelip gitmiş bir adam değil dir. O, Türk şuurunda yeni bir devir yapmış olan bir hareketin mümessillerin- den biriydi. Hattâ bunların birincilerin- den bile değil de onların şakirdlerinden idi, Meselâ, gene onun devir arkadaşların- dan bir başkası vardır ki oda Ağaoğlu gibi, mübarek Azeri topraklarında doğ - muş sevgili Türkiyenin aziz toprakları. na defnedilmiştir. Birbirlerini takiben Türk topraklarına giren bu iki ihtiyar, Türkler için yeni bir hayat anlayışının ve yeni bir Türklük görüşünün naşirleri olmuşlardı. Bunlar, kendilerinden daha evvel gelen, Kırımlı İsmail Gasprenski, Azeri Fathali Han gibi büyük Türk mef- kürecilerinin açtıkları bayrakla. Akço- re gibi daha şimalli Türklerle birlikte, o- muzlarında taşıyarak Türkiyeye geldiler ve 'Türk topraklarında birer birer öldü 2 Jer. Bunlara karşı ne kadar derin bir bürmet duygusu göstersek azdır. Çünkü, bu 'Türk misyonerleri, Türkiyeye gel - dikleri zaman, Türkiye, henüz onların an- Jedikları tarzda bir Türklük anlayışını Kendisinde tekâmül ettirmiş dahi değil di. Her şeyden evvel 'Türkler arasında ge- niş bir kültür tesanüdü ve ür birliği vücude getirmeği tasavvur iş olan bu anlayış. çok derin esaslara istinad eder. Burada sayılması imkânı olmıyan bu e li saslar, tarih bakımından gayet sağlam te- Yin edildiğinden Alman hükümeti, pren- #ellerdir. Bu sağlam temeller üzerine |$İn Alman olduğunu ileri sürerek, Al - modern bir Türk kültürü kurmak ve bu/man bayrağının da amlmasını rica et « kültür etrafında Türk'üğü tek bir fikir İmiştir. Alman sefirinin talebi Wikelmine ve tek bir duygu halinde toplamyıa çalış- i : mak hareketi, evvelâ hududlarımızın ha- eki EK MR bi ricinde canlanmış ve bügün ekserisi top- arşılık N rak altında bulunan iyi Türkler elile | vermiştir: Türkiyeye gelmiştir. — Pardon, mevrmbahs olan kızımın * sevdiği adam ile evlenmesidir. İzdivaç Holanda ile Almanya arasında yi yor!.. Wilhelmine'nin Tarihi bir cevabı Bugün Leon - draya iltica eyle- miş olan Holanda kraliçesinin vak - tile söylemiş ol duğu bir cümleyi nakledeceğiz. Söy- lendiğine göre bu cümle Alman hü - kümeti tarafından bile takdir edil - miştir. Bir hayl sene evvel kraliçe Wi kelmine kızı pren- 563 Jullanayı Almân prenslerinden Bern- hard ile evlendirmişti. İzdivaç şenlikleri münasebetile Holan- Onlar ölüp gittiler. Acaba, biz o anla- yışı burada onların ellerinden alıp daha iyi işliyebildik ve mükemmel hâle getir- dik mi? Maalesef, bu suale tam manasile müsbet bir cevab verecek mevkide deği- liz. O fikrin baz: taraflarını daha iyi iğ-| Şimal denizinde çarpışan İngiliz deniz- Jiyebildikse, bazı taraflarında böyle Ya “İeilerinden birinin Londrada bulunan Ba- pamadıl. Bilhassa, en büyük kültür bir! ği vasıtası olan dilde. günden güne on - Lem ya be maktubda şu cümleler Jardan ayrılıp gidiyoruz ve başımızı, bir NM: Harbin garib cilvelerinden nlmı- | İ hiiley adındaki İngiliz torpldo muhribinin an için bile şarka çevirmiyerek, türkç - «Geçen gün çok heyecanlı saatler ge- çeyi münhasıran garb modellerine göre | çirdik babacığım, Bir ara keşif tayyare ve taklidci bir ruh ile işlemekte devam | siz bize epeydir beklediğimiz bir haberi ediyoruz. Bunun için, Ağaoğlunun hatırasını yâd ederken, sade modern bir Türklük an - Jayışı uğrunda bütün bir ömür sar - verdi ve: «Bir denizaltı gemisi göründü: dedi. Hâdise mahalline son süratle vardık. fetmiş olan bir insanı hürmetle hatıria- |İcab eden tedbirleri aldık. su altında iş makla kalamayız. Onunla beraber öte - 'liyen gizli makinelerimizi ver yansın et- kilerin hatıralarını da selâmlamek bir İtik ve muazzam bir su sütununun yük- vazifemizdir. Fakat, sade bu hatırayı se- seldiğini sevinçle gördük. Arkasından da Yomlamak da kAfI değildir; onların Türk- Mik davasını nasıl anladıklarını daha iyi denizaltı suyun yüzüne çıktı Fakat ne tetkik etmek ve bu davaya nasıl bakma- yazık ki, denizaltı gemisi sandığımız a-| mız Jârım geldiği mevzuu üzerinde de il- | vimiz, elelâde bir baltna balığından baş- 304 usullerle zihnimizi meşgul etmeği dü-|ka bir şey değildi!s günmek lâzımdır. Meshittin Bizgon Bir İngiliz mubribi karaya oturdu Amirsllbk dâlresi, İSTER Avrupadan gelen bir telgra' haberinde: — Bu meydan muharebesi henüz başlangıcındadır, bun- dan sonra inkişaf edecektir, bir, halâ ki ay daha sürebilir, cümlesini okuduk. İSTER İnsan gençliğinde ekseriya fakirdir; Ya çalışıp kazanma- ya vakit bulamamıştır. yahud da vereset tarikile henüz ser- vete erememiştir. Servet ve #htiyarlık bize maalesef ayni zamanda gelirler, denliebilir ki, tabiat bize bir nimeti verip diğerini almaya ahtetmiştir. Elimizde ya sadece at vardır. yahtıd da sadece kuru bir meydan, bununla beraber tabiatin haksızlığına karşı koymak büsbütün imkânsız değildir. İnsan için en iyi hayat progranu yaşının icabını yapmak» © SUZ ARASINDA Holanda Kraliçesi | | | INAN, INAN, Hergün bir fıkra Mukabele bilmisil Köyden şehre gelen köy!ü, öteden- beri şehirde bulunan eski ahbabile karşılaşı. Kucaklaştıler; ötedenberi şehirde bulunan sordu: — Zon de şekrs geldin ha, bir işin mi var? — Şehirde birine bir mektub yez- mıştım, o mektubu getirdim. — Mektub getirmek için şehre ka» dür gelinir mi, köydeki postaya ver m — Köydeki postacı evvelde yu - şmurtaları benden alırdı, iki aydır al- mayor, ben de ona karşılık onun pos- tasile mektub göndermiyorum. De sveneapp seeomayanyrası N | dn şehirleri ve bumusile Lahay şebri tez.) Almanya balina yağından mahram kaldı Norveçi istilâ eylemesi üzerine Ak manya esaflı maddelerden biri olan ba- lina yağından mahrum kaldı. Malüm ok duğu üzere bu yağdan sabun ve marga- rin yapılmakta idi. Dünyada senede sarfedilmekte olan ba- lina yağının rısfını tedarik eden Norveç ticaret gemileri vatanlarına avdet eder- ken Alman taarruzu vukubulmuş, bu ge- miler dağılmışlardır. Bir kısmı Ameri- ksiya, bir kısmı da diğer bitaraf liman. lara ve İngiltereye gitmişlerdir. Son seneler zarfında balina yağını en fazla sarfeden memleket Aknanya idi. Bu yağın ortadan kalkması Almanlar için büyük sıkıntıları mucib olacaktır. Amerika altına boğuluyor! Danimarka ve Norveçin istilâsı üzeri- ne Amerikaya yeniden çok mühim mik. tarda altın gönderilmiştir. Gönderilmiş olan bu altınların mik - tarı şudur: 248.884.000 dolar! Bu suretle Amerikada ecnebi altın stoku yekümu 1.232.000.000 u bulmakta - dir. Nisan ayı içinde yapılan osevkiyatta İsveç 40.000.000, İsviçre 32.000.000, Fele- menk 3.000.000, İtatya 16.000.000, İngil -| tere 185.000.000 doler göndermişlerdir. Garib gelir belki; fakat tr. Çocuk çocukluğunu, genç gençliğin), ihtiyar da ihtiyar. Tığımı bilecek, ona göre yaşıyacak, hayatın her dakikasından istifade edecek, bu arada mümkün olduğu kadar uzun bir wüddet genç kalmak için sıhhatini koruyacaktır. Unutmı- yalım ki, ihtiyarlık ta nisbidir, şarkta 50 yaşına basmış bir İmühmel ve mağdur hisseden (öğretmenin, âdam ibtiyarlığın eşiğinde sayılır, garbda ise henüz gençtir. İhtiyarlıkta geler, servetten ancak dinçlikle ve zamanını bi- Jerek yaşamakla istifade edilebilir. İkıza 150,000 dolar kıymetinde bir yüzük | Zuiz Rainer i Kocasından Ayrıldı | 7 Amerikalı ka - dn muharrir Pe - arl Buckun (Sarı Esirler) romanı - nin kadın kahra - manı Olanı beyaz ,) perdede hahrikulâ- | Wi de bir kudret ve güzelliğile canlan- | dran, bu yüzden| Mt yi öe, büyük bir pa ret kazanan Luise Rainer, Hollvudda pi- yes müellifi olan kocasından ayrılmış ve sebeb olarak da «manevi ve ruhi zulüm ve işkence: ye uğramış bulunmasını gös- termiştir. Holivudun en güzel yıldızının bal ayı!... Hollywoodduri en güzel sinema yıldızı sıfatım kazanmış olan güzel Joyce Mat- hewes'ten Amerikan gazeteleri bol bol bakseylemektedirler. Venezüsli albayla- rından Gonzaler Gömez bu güzel yıldıza Aşık olmuş ve onunla evlenmeğe karar! vermiştir. Çok zengin olan albayın talebi kız terafından kabul edilmiştir. Albay kediye eylemiştir. Haziranda düğün yapılacak ve balayi seyahatine çıkılacaktır. Sırf bu seyahat için albay 40 hizmetkir angaje eylemiş- Amerika bu! #ie. Bundan başka Şilinin en meşhur tan- go orkestrası da anHaje edilmiştir. Bu orkestra daima güzel tango havaları ça- lacaktır. Deanna Durbin bakalorasını veriyor! Hollywooddan en son alınan haberle re göre meşhur ve en genç sinema yıldızı güzel Deanna Durbin önümüzdeki Hazi- ran ay: İçinde bakalora imtihanını vere- cektir. Bu diplomay: almak için güzel yıldız çök eziyet çekmiştir. Hergün üç saat ders almış ve çalışmıştır. Üç saatlik dersten manda Dennna ayni zamande film çevirmiş, şan dersleri almış, tuvalet provaları yapmış, gazetecileri kabul et fazla altından dolayı sıkıntı çekmeğe baş | miştir. Şehadetnamesini alacağı gün me- damıştır! İSTER de iştirak edebilir, rasim yapılacaktır. INANMAT Meydan muharebeşinin hentiz başlangıcında olduğunu kabul ediyoruz, bundan sonra inkişaf edeceği düşüncesine fukat iki tarafın da gösterdikleri şid - dete bakarak uzaktan şahid olduğumuz şekilde değil, iki ay, bir ay dahi devam edebileceğine; GT INANMALIL - Sözün kısası Öğretmenin hakkı E. rem Talu ürkiye Cümhuriyetinin her zaman iftiharla anacağı evlâdiarı arasmda söğretmen» Önemli bir yer totar, Kemalimi inkılâbı ideolojisini yurdun her bucağıns yaymak için onun mütevazı himmetlerin. den pek çok istifade etmiştir. Cümhuriyeğ Öğretmeni sadece bir İrfan naşiri değil, bif mürşiddir. Kimseninki ile kıyas edilemiye, cek bir feraçale sahib, scciyesi, milliye: duy. gusu ve vatan sevgisi kadar sağlam, o, cehil Me bilginin, geri ile lerinin serhaddinde 50. nelerdenberi mumafferano savaşmaktan yile mamıştır. Onun muhitinden yetiştiği için onu ken keslen iyi takdir öden kiymetli devlet ada. mu, Msarif Vekil Hasan Âli Yücel Meclisin bu içtima devresinde öğretmenin Ikdarıni düşündü ve milet vekillerinin tasvibine srzetti, Bu Xadirşinaslığın yüksek manasıni © v6 rejime yâkışırlığını lâyıkile anlhıysmıyanlar, baremin birinci deröcesins yük selebilmesini birdenbire çoğunsadılar. Bun, lara karşı, sayın Vekilin müdafaa yolunda serdeylemiş olduğu beliğ ve mukniğ sözleğ maarif tarihimize aynen kaydalınacak ka, dar kiymetlidir. Bu &na kadar kendin: bira? sade o sözler şevk ve gayretini arlırmağad kâfi gelebilir. Manen tatmin edilen herhan, #İ bir ferd, eğer mukannen bir idealin mus akkib ve fedaisi ise, bünm fotagat've teda, kârlığının “en büyük mükâfatı sayar. Kaldi ki, muhterem Hasan ÂN Yücel, köz enstitik leri işini nasi muvaffakiyetle başardı is, meslektaşlarıma mukaddes haklarını dâ &yni muvaffakiyetle tahtı temine almış bu. duruyor. “Maarif ordusunu teşkil eden yüzlerce Ye yüzlerce erkân ve efrad, mesleklerine bu Sig retle bahşedilen kiymet ve Ghemmiyetteri dolayı cümhuriyet hükümetine minnettar. dirlar. Bu son Karar sayesinde öğretmenlik, atisi olmak Hibarile daha ziyade rağbet celbede, cek ve birçok değerli unsurlar daba kazana» bilecek olan bir müstakli meslek haline ga, Hyor, Şimdiye kadar birçok yerlerde orta okul, lise ve yüksek mekteb hocası, malşet derdi. ni bir tarafa bırakalım, töleleğinde ilerle, mesini sağlıyacak kitabları tedarik edebi; mek için tahammülünden fazla ders yükler, meğe veyahud ki dışarıda 'Yazdımcı bir 9 bülmağa mecburdu. Faaliyetinin #klet mer, kesin! dimağı teşkil eylediğinden dolayı nise belen daha çubuk yıpranan öğretmen kali surette dinlenmek fhtiyacını duyduğu pdf eline geçecek. tekaüd aylığının etiziyetini he, sablıyarak ömrünü zehirliyordu. Şimdi baro. min en yüksek derecesine erişebilmek onun için hiç değilse bir ümidedir. İnsanlar için de timidden büyük teselli v Ci Eleni Tatu vemesemmesanasesme, Bir Alman harb gemisi zetesinin, Gethenburg'teki muhabiri, Alma olduğu zannedilen bir karb gemisinin dü: bir infiâk neticesinde Honce açığında bek Belçikadan Fransaya geçen talebelerimizin isimleri Ankara 20 (AA) — İlk kafile olarak Bek çikadan Pransaya geçmiş olun talebelerim mın İsimleri şunlardır: Hükümet talebesi: Orhan Baykal, Ferif Zeki Derman, İsmail Tiner, Ali Paksoy, Ni « zametlin Ergil, Adnan Erkmenal, Suad Ye sa, Cemal Uluand, Nezih Rona, Ömer Ba . kii, İlhami Bomün, Necdet Uran, Sudığ Ansen, Hasan Tahsin Yabalık, Salm Yurda, koş, Hamza Batuk. Kendi hesablarına tahsilde bulunanlar dan; Fahri Gomulu, Seyfettin Budak, Vedi İşman, Hüsnü Ergenç, — Saffet Orhânoğld, Yeki er Hayri Boylu, Emin Ulusop, evres Sayır, Turgud Ankara, Can Çölgeçen, Aldettin Tezol, z

Bu sayıdan diğer sayfalar: