17 Haziran 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

17 Haziran 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YE © ortadan kalkacaktır. Paramıza niçin itimad etmeliyiz? Yazan: Muhittin Birgen ua sütunları takib edenler pek iyi hatırlarlar ki harb başlıyalıdanbe- vi ben daima paramıza itimad edilmesi fik- rini yaymaya çalıştım. Bu, slelâde bir pro- rr değildir; ben bu fikre kani olan- danım ve paramıza itimad edilmesi için pek çok sebebler bulunduğuna kailim. Bir 'memlekeğin parası, bir takim esaslı sebeblerden dolayı düşer. Türkiyenin si, iktisadi ve mali sahalardaki vaziyetini tetkik ettiğimiz zaman görürüz ki paramı: gin düşmesini icab ettirecek amillerin he- men biç birisi kendi varlığını ciddi sürette hissettiremiyor. * Meselâ, siyaset sahasındaki vaziyeti. zi ele alalım: Bir memleketin parası siyasi sebeblerden dolayı odüşebilmek için, o memleketin uluorta bir sergüzeşt siyaseti Bin peşinden koşması lâzımdır. Halbuki, bugünkü Türkiyenin siyasetini idare eden lerden bu tarzda fikirlerin ne kadar wzak olduğunu herkes bilir ve bilmiyen varsa, Türk Cümhutiyetinin vatandaşı sıfatile, bu- nu mutlaka öğrenmesi ve anlaması İâze dır. Bizim Türkiyemiz, nesillerin fedal hıkları ve felâketleri pahasına, büyük Obif inkırazın enkazı arasından kurtarılmış bir tarih vediamdır. Biz bu memleketin kuv- vetlerini, sergüzeşt uğrunda israf edeme- yiz. Başımızda bu memleket için tasavvur edilebilecek bütün © tecrübeleri nefsinde öcmetmiş bir şef var, O, bu memleketi an- cak selâmete doğru sevketmeyi düşünür ve bunu yaparken daima sağlam bir zemin Ü- zerinde yürümeğe bütün dikkati ile ehem- miyet verir. Şu halde, paramızın düşmesi- ni mucib olabilecek siyasi bir sebeb tasav- vur edemeyiz. savvur etmek için, ya #pekülâsyonun kötü ruhlu propagandasına, yahud da vehme kapılmamız İazımdır. Bu- mun her ikisi de caiz olamaz. İktısadi sebeblere gelince, gün iki dünya arasinda da ayni kolaylıkla ulaşabilecek bir vazi İunuyor. Kontinanal Avrupa ile munta- zam muyasalamız olduğu gibi denizler dünyasile de gayet normal yollara sahibiz. Yeryüzünde cereyan edön muharebe, bu yollardan birini veya diğerini kapasa dahi birinden veya diğerinden ifade ederek bu memleketin iktisadi faaliyetini en az a- rıza ile muntazaman devam ettirebiliriz. Gene iktisadi kmiller cümlesinden ol. mak üzere şuna dikkat edebiliriz ki, Türki- yenin bugünkü vaziyeti, Cihan Harbinde- ki vaziyeti ile kıyas edilemiyecek derecede çok iyidir. Memleketin birçok ihtiyaçlarımı kendi hududlarımızın içinde kısmen olsun tatmin edebiliyoruz. Bunun gibi, iktisadi teşkilâr bakımından da Cihan Harbinde kine nisbetle fevkalâde iyiyiz. Dahili ve harici fiatların kontrolunu bugün daha çok iyi yapabiliyoruz ve da Fiyasanın hesab- w7 yükselişlerine mâni olabilmeği temin e- diyoruz. Esasen, kontinantal Avrupa | ile muvasala yollarımız. harb ile alâkası bu- unmıyan normal muvasala yollarıdır. Bi-|” naenaleyh, fevkalâde şartlar dünyanın bu kısmında biraz pahalılık vücüde getirmiş dahi olma bunun bizim memleketimizin flat seviyeleri üzerikde yapacağı tesir cüz'i kak maya mahkümdur. Mali #millere gelince, paramız bu ba-|” kımdan da emniyet (altındadır. Meselâ, kontünantal Avrupayı ele alalım. Butada hükim olan para halen marktır. Avrupada günden güne nüfuzu artan marka nazaran Türk lirasının kıymeti sabittir. Markın, Belçika ve Fransada tesbit edilen ma bakarak hükmedebiliriz ki vrupada pari kiymetleri bakı- mından bir sarsıntı ve hattâ bir değişme dahi istemiyor. Döviz dünyasında hâkim paralarla olan mönasebetlerimize göre bun- ların büyük bir kısmı ile sabit bir halded Dünyanın en kuvvetli param olan dolara gelince, bu para, altın gibi, bir hayli yök seldikten sonra, nihayet kendi kendisini kıymetten düşürmeğe karar vermiştir. Bu- gün dole*, iki hafta evveline nisbetle yüz- de yirmi daha düşkündür. Nitekim, piyasamızda altının da düşme- ğe başladığını görüyoruz. * Burada sayılması imkânı olmıyan daha birçok sebeblerden dolayı paramızın kıy- #metinden dolayı endişeye ve hattâ şüpheye dabi lüzum olmadığını zannetmekle hata etmediğime kaniim, Kendi kendime yaptı- ğım bir takım hesablardan sonra bugünkü memleket fiatlarına göre, paramızı yüzde bu müşahede de çok itibaridir. Çünkü pa- yamızın bugünkü iştira kuvvetindeki vasati , paramızın — kıymetsizlenmesin- düşkünlük. © den değil, daha ziyade piyasada kismen geçici olduğu muhakkak olan bazı fiat yükselişlerinden mütevelliddir. Kontinan- tal Avrupa ile açılmak üzere bulunan ticari iz biraz genişliyecek olursa bu gayri tabii yükselişler de ortadan kal kacak ve paramızla eşya fiatları arasında husule gelen nisbetsizlikler kismen olsun Altın fiatları halen 24 lira etrafındadır. Harbden evvelki piyasaya nazaran yüzd. yüz otuz kadar Yükselmi; olan bu nisbet izah edebilecek hiçbir sebeb yoktur, Ole? bile, bu, paramızın kıymetinin o düşmelin- EE örbe verdiler, mahküm et tesinde kurşuna dizdiler, O vak aybeden her kaptanı ır olsun muharebede Fransızlara karşı mağlib olmuştu. Bu ye « ne İngilterede büyük bir galeyan doğurdu, İngi en sonra da gemi - SON POSTA EE İnsanda mes'uliyet hissi — İnsanda mes'uliyet hissi bir harb gemisinin köprüsüne benzer, ler n isabeti İ ttiler ve gemisinin sinden uzuk * veya olmas kumanda harb gemisinde kumanda köprüsü bir le yıkıldığı zaman gemi masıl İstikama - tini şoşırır, steş dalgasını dağıtırsa insan da mes'uliyet his- dığı veya kurtulduğu G kaybeder, keyfine gü ır, Mes'uliyet hissini küçük (yaşından ikada hareketle - istediğini yap - itibaren i Erkek çocuklar mı Daha fazla doğuyor? Avrupada ve hususile İngilterede orta «| ya yeni bir mazariye atılmıştır. Bu naza - tiyeye göre harb esnasında dünyaya ge - len çocukların çoğu erkek imişl İskoçyada, Irlandada, oo ve İngilterenin | diğer yerlerinde, hattâ Macaristanda yn pılan istatistiklerden bu netice elde edil - Bu mesele hakkinda Fransanın en meş- İhr nismiyegilerinden profesör Marcel Metz | ser gazetecilere gunlan söylemistir: — «Erkek çocuklar harb esnasında de- Zil, fakat harbden sonra daha fazla olarak dünyaya gelirler... İlk defa olarak hu hâdise 1870 harbin- den sonra tesbit edilmi; elili şudur ki 1890 senesinde askerlik çağına gelmiş o- Tan delikanlıların sarısı o kadar fazla idi ki harbiye nezareti hizmeti askeriyeden af- fedilenleri kur'a ile tayin karar vermiş - tir. Müzmin Mıçkırığa i'âç Mevzeubahs hıçkırık alelâde hıç değildir, müzmin hıckırıktır.. bu çok tehlike'i bir haldir. Ekseriya cerrahi | idahalelerden sonra vukua gelmekte - dir. Viyana profesörlerinden dokter W Kibi Viyana cerrahi akademisine vermiş olduğu bir muhtırada müzmin hıtlarığa iç keşfeylemiş olduğunu bildir - Bu prnfesör smelişattan sonra müz -| hıckırığa vakalanmıs olan bir has - takdim eylemistir.. Ame'ivattan öe rün sonra çok siddeti! bir hirkimin va kalanan bu hastaya evvelemirde şeker ve klorür dö sodvom. solüsvenları wamimse tir, sonradan'da an'drid karbanik tenef - #is ettirilmistir. Son parlak neticeler is heal edilmiştir. Viyana b akademisi bu tedavi usul - lerini hararetle tavsiye eylemistir. 1928 senesinde Amerikada tatbik edi meğe baslanan mantollü ilâçtan dahi ço” fayda görülmektedir. — — ————— den değil, altın denilen yenilmez ve içi! mez, pek az işe yarar maddenin delice ; hcısının çoğalmış bulunmasından ileri geli Bundan dolayı vatandaşlarımın bir ke Aaha dikkatlerini | eelbetmek | istivorum Paramızu itimad etmeliyiz ve o edebiliri Du, siyasetimize, iktisadi varlığımıza Ox Türkiyenin jeapolitik imtiyazlarına ve ni hayet Türk milletinin kendi kendisin rlığına itimadı demek olur. Türkiye ? timada lâyıktır, Miehittin inen İSTER min tayı IN Arkadaslarımızdan biri memleket hesabına çok mühim bir meseleye dokunmuş: — Akdenizde harb başladıktan ve'İngiltere abluka ilân ettikten sonra ne olacak? Diye düşünüp duruyor. Düşüncesinin vardığı netice nikbi- nanedir: Balkan yolu sçiktir, bu yoldan münasebette bulunduğumuz | bürün memleketlere sevkiyat yapabiliriz. yakında müttefikler Akdenizde de gemi kervanlarını elbette teşkil edeceklerdir. Bu INAN, İSTER Niçin doğru olmasın Yaşlı bir bekârın hazır bulunduğu e hayatları İargür içinde ge- umu? * bekâr cevab verdi; — Niçin doğru olmasın, Safer ayı diğer aylar arasında bir tatimma teşk edecek değil ya! iz M2 On dört aylık Bir film Sam'atkârı Bugün Holivudda vaziyeti cidden müş - kül bir adam vardır: Bir film © prodüktörü olan Charle Lamont, hâlen «Sandy takes a bow» adında bir film çevirmektedir. Fil '- min erkek kahramanı henüz on dört aylık #ürbüz: bir yavrudur. Kadın kahramanı da on dört aylıktır. * Bu iki yavrunun titizlikleri o prodüktörü ileden çıkarmaktadır. Çünkü on'dört ay - ik kız artist sabahları 11 buçuktan sonra, Tünya bir araya gelse çalışmamaktadır. Ba- ası gelse bile o dediğinden şaşmıyor, Erkek de hayli huysuzdur. Prodüktörü çileden çıkaran bu iki kah- dmandari gayri figüranlık — eden dçkmn ıcuk ile otüz annedir, Anneler çocukla -! nn filmdeki rollerini seyreylemek üzere ödyoda bulunmaktadırlar. Charles Lamont diyor ki: — Ben bir gün ennelerin stüdyoya smelerine müsaade eyledim. “İşin böyle "acağını hiç tahmin etmiyordum. Çocuk- * annelerini görünce bep birden «mama» ve bağırmağa, anneler de çocuklarına a- sağa başladılar... O gündenberi artık veleri içeri almıyorum. Sütnine param “meyi tercih ediyorum.» AN, İSTER Amerikaya Sevkedilen Fransız altınları Avrupada harb başlıyalıdanberi muha cerete düşen yalnız muharib devletler tebaaları değildir, altın da syn! zamanda terki divar eylemektedir. Lehistanm İs - tilâsı üzerine Leh eltınları Fransaya gön- derilmişti. Holânda, Norveç ve Belçika altınları da kısmen İngiltereye, kismen de Fransaya gitmişti. Şimdi bu sarı ma -| den bur memleketlerden de Amerikaya Sözün kısası Lokanta ve gazino tarifeleri B lediye İktisad Müdürlüğü tarafın- lan hazırlanan lokanta ve gazino fiat tarifeleri daimi encümence tetkik edili- bu tetkik, yaz geçmeden olunduğunu görür, bizde E. Ekrem Talu yormuş, biter de, tatbik seviniriz. Seviniriz diyorum amma, bu tarifenin pek de müşterileri sevindirecek mahiyette olacağına kendim İnanmıyorum. Zira, şim- diden tereşşüh eden haberlere göre, gazino ve İokantalarda, içkilerin o mezesiz olarak satılması kararlaştırılmış, bir fincan kahve- ye de szâmi yirmi beş kuruş narh takdir 0- İunmuş imiş. Sayın lokantacı ve gazinocu o esnafının ekmeklerine yağ sürmek, tenezzüh erbabı - nın da hesab görme ânında ciğerlerini ke - bab eylemek için bundan ahsen tedbir ola mazdı, Bizde, içki ile meze birbirinin tetümmesi olduğuna ve bir mesireye gitmek külfetini ihtiyar eden kimsenin yumruk mezesile ki- İnhnefe etmiyeceğine göre, gazinocu, içki bedelinden uğrayacağı zaran (0) meze fi atlarma alabildiğine zammetmek (suretile telâfi eyliyecektir, Diğer taraftan bizde lüks eğlence yer - İerini diğerlerinden tefrik için tayin olu - nan İustas ekseriya fevkalâde elâstiki oldu- ğu cihetle bundan sonra gazinoların bir ço- ğunda bir filean kestane suyunu yirmi beş kuruştan aşağı İçmek mümkün olmıyacak» bir. Birer lira gündelikle tutulmuş dört tans cirlak haspa ile bir o kadar âdi çalgıcının akşamları üç dört saat kulak tırmaladıkları yerin bizde adı birinci sınıf çalgı gazino veya lokanta olur. Buraya gündi her - hangi bir saatinde uğrasanız sizden, meş « rubut bedelini, geceki tarifeye göre alırlar. Belediyemiz işte bu yıl buna çare bul - malı idi. Ekseriyeti teşkil eden orta halli halkı - muz için, hafla tatilini, maddeten zedelen - miyecek bir halde geçirebilecek nezih, te- miz ve ucuz mesireler temin etmek sosyal bir vazifedir. Daimi Encümenden bu işi inceden ince- ye elemesini, ihökâr kapılarnı o tamamile hicret ettirilmektedir. Yalnız geçen haf ta zarfında Amerikaya 787.000.000 doler kıvmetinde altın sevkedilmiştir, İşin dik- İkste değer ciheti de şudur ki memlekete bu kadar altın gelmesini Amerika hü - kümeti dahi hiç istememekiedir. Çünkü altın çoğaldıkça güçlükler de çoğalmak - Jtadır, Br grev nasıl bastırı'ır? Geçen Nisan ayı içinde Birleşik Ame- İrikaya tâbi İndiana şehrinde bir otomo - bil yedek aksamı fabrikan smelesi grev İlân etmişti. Grev fabrikaya epey paha - hya mal oluyordu. Fabrika mildürü şu tedbire tevessül ve evvelâ ameleye şu tebliği neş - vetmiştiz «Avkadaş'ar, fabrikamda çalışmadığı - nız anlarda (bile sinirli olmanızı hiç iste - mem, Neşeli olmalısınız. Bunun için sizi düşündüm. Neşeli olunuz. HHsyat neşe ile kaimdir. | Tamimin meşrinden az sonra müdür fabrika amelesine gayet bol miktarda Ji- kör dağıtmıştır. Likör tevziinden az son- ra da hafifmeşreb ve güzel yirmi kadar kızı içlerine sokmuştur. Kafalarını likör'erle o tütsülemiş olan #meleler kızları görünce çileden çıkmış- İlar ve bir alaydır başlamıştır. İşi bu kadarla bitmiş sanmayınız. tam bu sırada amelelerin zevceleri sökün et - miş ve kocalarını bu halde görünce bir arbededir kopmuştur. Meğer fabrika müdürü bir taraftan #- melelerini sefahate (o sevkederken diğer miştir. Zevceler fabrika müdürüne bu cezri hareket tarzından nolayı çok minnettar İkaldıklarmı bildirmişlerdir. İNANMA! yoldan da İngiltere ile Fransaya mevcud ihracatı idame edebi- Biriz» diyor. Tamemen doğru, biz de ba fikirdeyiz. Balkanlarda Allaha şükür bü sene toprak maheulllmüz; bitişik memleket- lerden bazılarının sıkıntıya düşmüş olmalarına mukabil bol bol, gözümüze çarpan yol istediğimiz gibi işlese, tüccar biraz kırmldamak imkânını bulsa, hele evdeki pazar çarşınınkine uy gına: S5 PER amy ma lele #a kısa bir zamanda altın memleketi olmak işten bile değil Yalnız bu yidişle Avrupada satın alma kabiliyetinin kalaca- INANMA! kapayacak bir sar vermesini dilemekle İr anbul hemşerilerine tercüman oluyoruz. E, Çk eyi al —arararenen enn saınesasssnuesan00s000100000kan sanaya aya Dün halk mesire yerlerine akın etti Dün mevsimin ilk meak tatil günü âdi, Tatili mesire yerlerinde geçi isteyen balk sabahın ilk saatlerinden itibaren va - pür, tren ve tramvaylarla şebir dışma akın etmeğe başlamıştı, Dün bilhassa o Adalar, Florya, Boğaziçi, Mecidiyeköyü, ve Top - kapı dışı çok kalabahk olmuş, halk geç vakte kadar bu semtlerdeki eğlence yerle rinde, plâjlarda vakit geçirmiştir. Dün ban- iyö trenlerle Boğaziçi . ve Ada vapurları müteaddid ilâve seferleri yapınışlardır. Belediye imar müdürlüğü kadrosu tevsi edildi İstanbul Belediyesi İmar işleri Müdürlü ğü kadrosumun tevsi ediliniş şekli Nafıa Ve- kâleti tarafından kabul ve tasdik edilmiş - tir, Kabul edilen yeni şekle göre imar işleri müdürlüğü üç şubeye ayrılmaktadır. Şe » hircilik şubesi müdürlüğü. imar işleri nü - dür muavini e, proje şubesi mü lüğü mimar Rüknettine verilmiştir. Mua - melât şubesi müdürlüğü için münasib bir mimar veya mühendis aranmaktadır. İmar işleri Müdürlüğü kadrosuna haric » den iki mimar ve bir mühendis alınacak, ecnebi mimar ve mühendislerin kullanıl - masından bir müddet için sarfınazar edile- cektir. ' taraftan da zevcelerine haber o gönder -)i9©

Bu sayıdan diğer sayfalar: