23 Şubat 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

aa. A.skeri vaziyet (Baytarafı 1 inci sayfada) Şek pam ve emek sörf İ, İseilizler tarafından o me- ern bir deniz kalesi haline ağliğini haber vererek bunun lar tarafından hemen kulla az bir hale getirilemiyeceğini Yeh etmiştik. Şimdi de görüyoruz » Malta değil yalnız İtalyan uçak na, hattâ ayni zamanda Aj- man pike uçak hücumlarına dahi mukavemet etmekte ve Akdenizin Srtasında bir İngiliz hava ve deniz esl kalesi olmak vazifesini mü- *mmelen yapmaktadır. im ngiltere hariciye mazırile İngiliz 'mparatorlek erkâni harbiye Teisi- nin bu anda Msra vaki seyahatle- Ünin gerek Mihvereilerin ve gerek itaraf devletlerin dikkatini celbet- Memesi ve türlü tefsirlere meydan vermemesi mümkün değildir. Bi: de bu meyanda vaziyeti tetkik ede- Tek bazı ihtimal ve imkânlardan akla ve hale en yakın olanlarını &; Yiralım, | General Wavel, Garb Misir çö- löndeki İtalyan tanrruz ordusuna öcum ettiği zaman, onun İtalyan sekeri kuvvetlerinin hu derece kof ve harbe yaramaz olduklarını ev- velden bilmesi mümkün olmadığın- çdan, azami hir muvaffakiyet ola- rak, İtslyanları nihayet Mimr top- taklarından çıkarmayı kurmuş ola- İirdi. Fakat general Nelsonun Nil Ordusu Grazinni ordusu tamamile İha ederek Mesir hududlarından 509 küsur Kın. ötelerde, Bingezinin çenublarına kadar ilerliyebilmir ve ütün Bingazi eynletini zaptedebil- #iştir. Nil ordusunun askeri kudret Ve meharetine, şeref, cüret ve cem- fetihe zerre kadar noksanlık vermek İstememekle bereber, mz zamanda, 47 kuvvetlerle bu derece büyük mu- valfakiyetlerin elde edilmesinde biz- —2— Italyan ültimatomundan sonra İtalyan ültimatomunun istinad et üği temellerin çürüklüğünü ve da- vanın başlan başa hakasz ve mantık siz olduğunu isbat etmek sadedimii- Zin dışındadır. Bununla beraber şu- nu yazmalıyım ki Garb Trabkusu- nuri ihmali burası ile beraber bütün Osmanlı diyarlarmız da geri bırakıl malarım doğuran ayni sebeb ve a- illerden ileri gelmişü. Yeni Türk inkılâbının hedefleri arasına, bütün Osmanlı eyaletlerile beraber Ga:b Trablusunun da imar ve temeddünü işi dahil bulunduğundan ve bu da pek aşikar ve tabii olduğundan, hal yanın, zaten teceddüd yoluna gör- miş olan Osmanlı devletine aid bir işi ve bir hakkı kendi üzerine alm” ya kalkışması zasıplıktarı baska bir şey olamazdı. Bahusus İtalya, Av rupa büyük milletlerinin en gerisi idi, Bu itibarla kendi memleketinde yapılacak bunca şeyler varken ve bunları yapamazken deniz aşnı di- ğer diyarların iatimanı davasile ülti- İ matomlar vermesi biraz da gülünç 1. Jidi. İtalyanın verdiği ültimatondan sonra... Osmanlı devleti tarihinde bundan daha tehlikeli bir vaziyet belki de olmamıştı Yazan: Emekli General H. Emir Erkilet Bugün ligin son maçları oynanıyor İstanbulspor, Fenerbahçe ile Galatasaray da Beyoğlusporla karşılaşıyor nin geri kalan öy sahasında) ... İstanbul lg maçla; oyunları bugün Kadı yapılacaktır. a Buğün yapılacak maçlardan sonra ku hulyasına hatime çekmiş olur-|İpstanbul bg şampyonası nihayet bu du.» (2) İlacak ve bu arada takımlar bir müd Bu suretle Türkiye İtalyaya karpı|det hususi maçlar yapacaklardır. yalnız bâşına — birakılınış ve onun| Kadıköy sahasında ilk oyunu Fe - için meseleyi doğrudan doğruya İtal nerbahçe ile İstahbulepor, ikinci 0- jya ile bitirmekten başka çare kalmin yunu da Galatasarayin Beyoğluzpor £ maştı. N aziyet kore ve a a oynıyacaklardır. mes'uliyeti ağırdı. O zaman, iktidar yerinde Hakkı Paşa kabinesi bulu-| ygrisan Kir Burmsiğ ole nuyordu, Bu kabine iki gün müza-| Lig üasipiyonas geçen batia belli kereden sonra istifa etti ve Hakkılgım; ali kü; : . muş, mali kümeye ayrılan dört ta. Paşa yerini küçük Said Paşaya bi-İkım da yerlerini almış olduklarından rak. Kabinenin diğer azası yerle- 4, maçlar sadece fikstürün hitamını rinde kaldılar, — İm 5 ilân edecek ve lig mevsimi de bu su İtalya ültimatomunun tebliğ olun yete kapanmış olacaktır. duğunun ertesi günü milli gazeteler kalyanın hareket tarzı aleyhinde | Fenerbahçe — İstanbulspor keskin ve şiddetli makaleler neşret.! İkinci devrede büyük bir muvaf - mek Suretile ptotesto ettiler. Milli fakiyetie aşağıdan yukarıya doğru galeyan ve heyecan ziyade kli. Yal |ilerliyen İstanbulspor bihasa ge - nız harbden bahsolunuyor ve İtalya 'çen hafta Galatasaraya galib gelmek ile uyuşmak yolu asla tercih ve mü le en büyük bir dereceyi elde etmiş nakaşa bile edilmiyordu. | İtalyan oldu. mallarına karşı boykot teşvikatı da! Yükselmiş bir maneviyatı başlamıştı. Sokaklarda ya Trablus güne ileri giden bu takım Fenerbah. veya ölüm diye bağınlıyor, miting- çe karşısında ikinci bir sürpriz yap,! İler yapılıyordu. mak için oyniyacaktar. İ İttihad ve Terakki Fırkam muks-| yenerbahçenin bu işde kurban gide) vemet ve müdalan kararında idi. 'ceğ'ni ummak bir parça güçtür Said Pasa, bilâhare mesele hakkın- Galatasaray — Beyoğluspor da Meclisi Meb'usandaki in günden| Karşısında Tiyatromuz «Baz - Caz, operetinin Şehir tiyat.| pe ii edildiği sene, Son Pos. mizah sayfama: aİlânlar, Serlevhazı altında şunları yazmiş- e «Beş sene evvel» Şehzadebaşıtda Müllet Tiyasrosunda Naşid ve kumpanyan tarafından. «Hşo Kadem Kalfa» Gülünçlü ayun dört perde Şehir Tiyatrosunda Hamlet Şekspirin şaheseri * «Bugün» Şehzadebaşında Turan Tiyatrosunda Naşid ve kumpanyası tarafınran Famlat Şekspirin şuheseri Şehir Tıyatrosunda Soz Cuz Şarkılı oyun üç perde * «Beş sene sonre'» Şehzadebaşındı Turun Tiyatrosunda Naşid ve Kumpenyen tarajmdan Dört misli hafif, beş misli pahalı Amerikalı istatistikçi doktor Hak a bir hakış Kormer Opera komik dört perde Şehir Tiyatrosunda Hazım ve Vasfinin iştirakile Hoşkadem Gebe Gülünçlü oyun dört perde Dünkü gaze, aynen Beş sene geçti telerdeki tiyatro Üânlarını kopye edeyim. Şehir Tiyatrosu komedi kısmında Muhlis Sabahattin Opereti Köye Dönüş Opera, komuk üç perde Kiralık odaların, «Hoşkadem gebe» ayarında bir tiyatro olduğunu söyli. yenler çoktur. Muhlis Sabahattin de, şuradan ba- radan topladığı tiyatroyu (o sevmiş amatörlerle opera komik sahneye koyuyor. Meğer ben Saz.Carm Şehir tiyaira. sunda temsil edildik zaman, yani bundan beş sene evvel, bugünkü t. yatromuzun ne halde olacağımı çoğ iyi tahmin elanişim. e Mulüsi | Bunları biliyor mu idiniz ?” | Yüksek ökçe modasının sonu ne olacak? Nevyorklu meşhur doktor Grass- beyanatı | zat İtalyanların yardımının az © | Ja Me iüsir Gezi Ahmed Muh, |, İlk devrede 1-4 berabere kalan bu)lebek, kadın ve erkek giyimleri 'akat Osmanlı devletinin elinde Madığını söylemekle hata etmiş ol mayız, Ne olursa olsun, Bingazi eyaleti- MİR zapt ve işgali Mısırı gatba doğ” TU tama, emniyette | bulundur- maktadır. Ancak Trabhis ovilâyeti talyarların elinde bulundukça ve orada İtalyan kuvvetleri o mevcud kaldıkça gerek İtalyanlar ve gerek Almanlar burada yeniden askeri vwvetler tahşid etmek O imkânım er zaian makk olurlar. Bu itibar İs. bunlar, Bingazi eysletindeki İn- &iliz kuvestlerini rahatsız ettikten başka bunlar için günün birinde teh- Bkeli de olabilirler. Bu sebeble, İ- talyanları, kabilse, - Trablustan da çıkarmak ve bu suretle İtalyanın gi- mali Af-ikadaki mevcudiyetine son vermek İneilizler için hem askeri ve hem de siya bakımdan pek İü- rumlu bir har: ektir, Ancak Almanlara, a*folunan bazı plâniar general Wavelin: ehemmiyetli ibüvat kuvvet toplıyarak bun mü- nasib yerlerde harekete hazır bu İundurması da elzemdir. Trablus aker harekâtma devam fikir ve beraber büvük bir ihti ası İninin telif günün ehem- li olduğu halli çetin ©- imevslesini teskil eder. Bun- dan baska Uzakdoğuda bizzat As m ve Singapurun ve di- liz ve imparatorluk üsleri. Bin muhtemel bir Japon taarruzuna karşı korunmaları meselesi de var- dir. Avuatralyanın n8fosu bütün te- vabi ve mülhakntile beraber vonu bile tutmadığından onun yadaki Avustralya kıtalarını ge- Tİ cekmeden kendini ve oralardaki İngiliz ve imparatorkık üslerini paw- faza edebilmesi pek güçtür. İşte Bay Edenin ve İngiliz umum erkâni harbiye reisinin Yakındoğudaki İm giliz askeri ve sivil erkânile mahal İinde görüşecekleri ve karar vere- €ekleri mevzular bunlar olm £© rektir, Neye karar verecekleri keyfiye- ne gelince, bunu şimdiden keşfet mek veya kestirmek kabil değidir. Biz üzerinde durulecak esasları an- cak şu suratle tasni edebiliriz. 1. Trablus aikeri harekâtın kes miyerek bunu kabilse Tunus hudu- dura kadar devam ettirmek, 2. Ayni zamanda Eritre, Habe- şistan ve İtalyan Somalisi harekâtı Bi şiddetlendirerek neticelendirmek ve bu suretle İtalyanın 4 ir aratorluğuna son vermek. : Pei alamanyanın, sık sık öşma edi diği üzere, Balgeristen ve Yugos İavya üzerlerinden şimali Yunnnir. tana kuvvetler indirmesi ihtimalini karşılamak için kara ve hava kuv- velerinden müzekkeb büyük ve kür 5 ihtyatlar hazır bulundurmak. Herhalde şu bilinmelidir ki eğer İmanya, isterse cenuba kuvvetler indirerek | Yunanistan — hakikaten tehdide ve İtalya ile sulha sevk ve #bara kalkışan veya bu hareketi yapmaksızın sırf işan ve tehdid ile tifa etsin, İngilizleri Trablus hare- Atma devnmdan alıkoyacak olur 9 maksadının ilk merhalesine var- Mw$ olacak ve bu süretle İtalve #imali Afrikada ilk müsbet yardı Jimi Yapınış olacaktır. Onun öçin İngilizlerin Trablus harekâtmn sön erereklarini zannetmek istemem. Balkanlarda dolayısile, bir İ : ayı Garb Trablusu vilâyeti i müstakil mutasarrıflığını Akdeniz ve Ege adalarını bir donanma F de, ht le ve hattâ İğ İişgalden menedecek öl Buralarda di cak mahdud hafif kara kuvvetleri mevcuddu. Bundan başka, Babıâli, Meşrutiye- tn ilânındanberi, türlü iç ve diş gaile tar ve Sadrı Esbak Kâmil ve Hüse yin Hilmi Paşalar (o gibi İhabı Ohal ve akdin reyleri- İni kumr etme İdiğini ve Gazii Müşarünileyhin hüs- İnü neticeye irali mümkün olreryan bir harbe girişmenin bir cinayet ©- Incağım beyan ettiğini. Hüseyin Hil yedi| mal mi Paşa ise vaziyeti başka nazarla görerek bu işde yegâne sahibi rey olan Meclisi Meb'usanı toplamak fikrini bilityan Trablusgarb vilâve tini tek nefer kalıncıya kadar müda ve meseleler ile o derecelerde meşgul idi ki «Trablusgarb için faydalı hin sarfermiye vakit bulmak söy dursun bu vilâyetin maruz olduğu mehaliki bile evvelden takdir ede- rek lüzümlu tedbirleri alamıyordu. İstanbul hükümeti bütün o Trablas- garb meselesini Fransızlarla beyni- mizdeki Canet hududu - ihtilâf dan ve İngilizlerle münaziünfih bu. hunan Sellem limanı hâdiselerinden | yani ehammiyetsiz münazaattan iba ret zannetmekte ve Roma Bankası nın icraatı yahud bir belacu (bel$ ei desin la iza” esti doleyısile vali ile aralarındaki| bini alevliyeceği üşi İnn | salaşelı SKbMÇALIM das | başka e cl İret gibi telâkki eylemekte idi. Ha-| kanan meşrutiyet idaren sarsılarak! İiciye Nezaretimiz bu babda k | Osmanlı devletinin içinde umulma-| Merk l v dk hâdiseler çıkabilecekti, Üstelik kısım Erazii Osmaniyeye gi ği ancak hayal meyal geçiyordu. İlâh... Cİ) » Ültimatem üzerine Babı testo edeceği ve diğer yandan bü-' arttirabilirdi. Arnavudluk ve Make”, yük devletlere müracaat eyliyeceği donya meseleleri de bütün ehem- pek tabii idi, Fakat «başta Büyük miyet ve fecanilerini muhafaza edi- Beritanya olduğu halde, bütün bü-| yorlardı. yük devletler, müracaatlerimize ve! (o Balkan dış siyasetimizde istikrar iealarınıza mukabil İtalya ile uzlaş! hâsıl olmamıstı. Bulgaristar, Srbis- . olmadığını | tan ve Karadağın malüm taleblerin bildirdiler. İmdadına en çok güve-! den başka Yunanistan da Giridi il- silen Almanya da ayni cevabı ver.| hak etmek arzusunu apacık göste dı. Anenk İstanbuldaki Alman sefi- riyordu. Elhasıl Osmanlı devleti, 09 ri Baron Mareşal von Biberşsin su-| iç durumu, ne © vakilki askeri kud-; reti hususiyede müsellâhan mukave | reti ve he de mali ve iktisadi vazi” met edilmesini tavsiye etmekte, zira! yeti bir harbi kaldıracak halde de- Trahlusgarbın silâh patlamaksızn | Şildi. İşte bunlara bakan birçoz ihti” i. İtalyanlara takliden İngilizle-| yatlı, tecrübeli ve yaşlı kimsele, İtal; ri istilâya teşvik evlemesinden! ya ile harb çıkarmıyarak Trablus- korkmakta idi. Vaksâ böyle bir is- (Devamı 8 inci sayfada) #lâ, sefirin şarkta Alman tefevvii- Paşa da H Hilmi Paşa İrinde idi. Kâmil Paşa, Mahmud Muhtar Paşanın o «Maziye bir na kitabında yazdığına naza ran Küçük Said Paşanm davetine icabet etmemiş ise de, harbden icti-| nab etmek taraftarı İmiş, İtalya ile bir harbin, Balkan har- Buniyetsizlikleri ve iğtişaş hallerini in pro n başka çaremiz | | (2) Ayni eser sayfa 137.138. 1 (8) Mahmud Muhtar, Maziye bir! nazar (Berlin muahedesinden Harbi Umumiye kadar) 1341 - Seyis 140 (1) Mahmud Muhtar. Masiye bir nazar (Berlin imuahedesinden Harbi Umumiye kadar) I41 - 31, «Son Nereden, kim getirmişti, bumu... | nuşabilereğim! Cabuk söyleyin bs Mine ömründe hiç bu kadur güzelina... Hasti mıydınız? Ne üzüntü gül görmemişti. er geçirdim! — Necdet! diye mırıldandı. — Ateşim vardı. hem de yüksek Çiçeği aidı, kokladı, bir ateş; amma kisa sürdü, gecti Gazinodaki gibi. gene içine anla-| işte bu kadı * bir gurur hissi ale karışan | — Geşti diyorrumuz amıma, bir kurtuluş ümidi, ye'sinil müz ne kadar solçun! — Ben her zaman öyleyim — Böyle değil!,.. Benim derdli yavrucuğum, bilseniz ne kadar ino- azzeb oluyorum, kendimi zer tutu- yorum! Size ne biçim şeyler | yapr- liyor im! tılması gür üzü- müphem dağıtan, düşük boynunu doğrultan bir rahatlık geldi. Öne bir genç er. kek seviyordu! O akşam vemek sürdüğü müd- detçe, Nezdetin yeri bor kaldı. Faz) e kat kavun karpsz getirin te Mine) yorlar, he kadar kalbsizlik dl alondan çıkıncn, tam carılı kapı: İar. Vah Esnim zavallı biriciği Dd içeri girmek üzere olan, Durakladı, sonra gene devan viriyarmuss gibi yapa ettir : ile karşılaştı. Üstelik! o — Sizi deha rahatça, daha ser rün önünde, veya mah» öz dikti-| Türk ve müslüman olmıyan unsur-| #binlerden larin az veya çok hizsolunan merm-|, böyle bir harb ancak körükleyerek| iki takımın oyunu her zamn ener Jik olmuş ve ekseriyeti Galatasar; yın lehinde bitmişti Gulatasaray takımı; ligdeki oOson oyununu herhalde iyi bir şekilde bi. İirmek düşüncesile sahaya çıkacak, İ Ne olursa ölmun Beyoğluspor takı İmunı ihmal etmemek lâzımdır. > ! Ömer Besim Dağcılık, tenis v» eskrim klübleri birleşiyor'ar Birleşmele Ü eden Dağcilı bü ile, yeni teşi bünün ix arkadaşlık ve ta İsntısı dün gece Dağcılık Klübünün Taksimdeki binasında yapılmıştır.Da, vetliler arasında eskrim klübü fabri resi Ordu meb'usu Selim Sırı o ve bölge başkan vekik Ferlun da bu - Yunuyorlardı. Çok samim! geçen bu toplantı klüb azalarmı brbirine ya-| kınlaşmalarına çok hayırlı bir veslle| teşkil etmiştir, Yakında formalitele- rini tamamlıyacak olan bu töşek- külün, memleketimizde Kuvvetli | Bir| spor hareketi temin edecektir. Eakrim eiler, haftada 5 gün, kadın ve erkek azalarına © antrenörleri meşaretinde muntasam ve çalışma programı İst, bik ettirmektedir. , Mekteb maçları İstanbul mekteb lig maçlarına dün Şeref sahasnda devem edilmiştir. Maçların hepsi de kendine mahsus bir heyecan içinde cereyan etmiştir Birinci maç, Boğaziçi ile Darüşşafa ka arasında oynandı. İlk devresi sıfır sıfıra biten maçi 10 Boğaziçi takımı kazandı, İkinci maç, Kabateşin, Vefa arasmda ya - 'paldı, Maç 1, berabere nihayetlendi. Sa- hanın son maçını Galatasırayla Haz riye Liseleri alımları yaptı, İlk dev. re 2-1 Galalasarayın İshinde biti İkinci devrede Hayriye takımı bir sayi yaptı ve maç bu suretle 2 üzerinde cereyan a. — İnşallah güzel güzel de eğle- nirsiniz. — Minel Alaycı müzib bir sesle: — Böyle kısaca «Nhnen demis | nize izin vermedim ki! diye bağırdı. | Kederi biraz dağılmıştı. — Nasıl isterseniz size öyle de! rim... Ne derseniz yaparım. Arama ne olur, yalvarırım, su baloya gelini Mine cevab vermeden başını iki yana salladı, gü di. Dudaklar» mn yeni öğrendiği o sıcak, aşıltlı tatlı tebesümle gülümsedi. Sonra da bir kız çocuğu gibi koşarak kaçtı, Odasının kapısın! örtünce, ade ta olanca sesile: — Evet, gideceğim, diye haykırdı. Necdet onu seviyordu! Bu aşkın harikulâde fırsatım ne diye kaçıra- cik? Onca kadın gibi, Fahire Hanım sibi o da güzel olmayı, hoppalık yapmayı bilecek, sırlı kudretini kul lanacaktı, Necdet hürdü, zengindi gideceğim! genç sevdali yalnızdılar di — Hst şükö beitçe göremez miyim? Biliyorsu w dedi: Sizinle ko-İnuz değil mi, hale yarın akşama? ve her halde başına buyruk biri idi Necdet Taşpınar, Necdet Taşpı- İ maki İhakkında bir istatistik neşretmiştir. | Bu imatistiğin şayanı dikkar ciheti şudur: Normal bir kadının elbisesi ağırlık itibarile normel bir erkeğin elbisesinden dört misli daha hafif (> beş misli daha pahalıdır. Nasıl ka karlar? Yatmış bir st ayağa kalkmak için ön ayaklarını istinnd eder. Yatmış bir sığır ise tamamile aksini yaparak ık arka ayaklarımı istinad ektedir, man kadın ayakları hakkında yaptır ği tetkikler neticesini gazetecilere şa İ suretle bildirmiştir; — Yüksek ökçeler, kadın ayakin- rının şeklini o bozmaktadır. Ayak çirkinliği irsi bir şekle girmek üze- redir. Yükske ökçe ımodam devam ettiği takdirde uzun seneler sonra insan ayakları at ayağı gibi bir şey olacaktır; 'GONÜ R En iyi program Bayan «K, Gs yet — vekit geçirmek için en iyi prog- ram nedir? Diyorsunuz. Yeni evlen - miş bir genç kadının dilnden bu sor, guyu işitmek istemesdim. Vakti hiç hissetmeden, daha iyi ge girilip geçirilermiyeceğini hiç düşük. yaeden yaşıyacaklarının, sonu nasıl geçmiş olduğuna şaşacaktınız. Bu küçük müahaze üzerinde durma sak bile sizin için bir program Yap- maklığın bir yabancıya oOÇok ZOr| geleceğini kabul etmelisiniz. | Bu, yabancı sizin ihtiyaçlarını! bilmez, duygularınıza vâkıf değüdir.| sonra hiçbir ihtiyaç, hiçbir duygu di. ğerine uymaz, dünyada no kadar in san varan O kadar da progrüm çeşidi mevcud olmak Jâsimdır. Nice sile kadınları tanırım & ön büyük zevki yuvalarında oturmakta bulurlar, Zevki çocukları arasmda yaşamakla arariar, Buna mukabil birçoklarını da tenirim ki, çöcukin- rini evde kendi hallerine bırakmış. lardır, kapi kapı dolaşmakla vakit geçirirler, Size iki sıddan bahsettim. Çok açık ve çok koyu olan bu İki renk arasında ne kadar ton farkı var? Onu düşünmeyi de size bırak- ta harın aşkı! İşte bu düşkün, bu iş kenceli hayattan çıkabilmenin çare- si idi, kurtuluşte! Candan yürekten olduğunu bildi ği halde, Mine bu sevgiye gülümsü yordu. Ne heyecanlanıyor, ne de mütehassis oluyordu. Sadece Necde te karşı, doğrusuna bakılan — garib kaçan bir emniyet duyuyordu... Fa kat o dakikada buna hayret etmeyi! de düşünemiyordu. Zuteti hiçbir şe- ye şaşınıyordu; düşünceleri yalnız yu sorguda toplanıyordu: Acaba Necdet, zavallı «Kül kedisini» Fa-| hire Hanımın zulmünden kurtarabi- lecek ukadar» sevecek mi idi? Üst! tarafına aldırış etmiyordu. İ Ah yarabbi! Kurtulmak, nihayet kurtulabilmek, uzaklaşmak ve unut- Mine içi coşa coşa gülmiye baş- ladı, Fakat birden sustu, Sevinci de gülmesi de kalmadı. Nâzım Bey, ki- zının evlenecek çağa geldiğini, bu- Bayan «Peri» ye: Çocuğum saadet denilen şey hiçbir zaman mutlak değildir, her zaman ve herkes için nisbi sayılır. Mes'ud değilim, diyorsunuz, gerçökten böyle olduğu meden belli? Ya, daha fena vaziyite bulunsaydınız. ona ne diye. çektiniz? Hem kullanmak için seç, tiğiniz müstear isme bakarak söylüyo rum, sisde fazla romantizm var. Hal, buki hayat hissi unulmamak şartile biraz maddi olmıya lüzum gösterir. Bedbaht olmamanın sırrı kendi ek hizdedir, bunu bulmıya çalışınız. BıyıH.D.e: Bahsettiğiniz genç kız güpderdği. miz mektubu almış, okur okumaz da yırtmış, giz buna bakarak onda size karşı en küçük bir temayülün bie mevcud dimadığına hükmediyorsu. vuz. Bence bu telâkki yanlıştır. Bv- velâ bu bahsettiğiniz genç kızı bu DA reketinden dolayı tebrik etznek lâzım, Mer bahis mevsuu sizin kardeşinis veya kızınız olsaydı kendi kendini ona çok iyi bir karakter vermiş oklu. ğunuz için tebrik ederdiniz, şimdi aksami yapıyorsunuz. - Harakef tarsınm değiştiriniz ve Benç kizin ailesine baş vurarak bek. lediğiniz cevabı ondan isteyiniz. Ayni zamanda sevdalı kocanın te li, yalvarmaları ve karısının âdice hainliğine, anç kinine evlâdınin saadetini nasıl hemen fedaya hazır oluşu da gözünün önüne geldi, içi sızladı. Şöyle düşündü «Necdetle erlenmemi istemiyes cek, babam da onun önünde gene her zamanki gibi alçakça boyun e- ecek. Kim bilir daha lâfından bile, ne krizler, ne korkunç sahneler baş hyacak! Fahire Hamm, kendi durur ken Necdetin bir baska kadına bak- mış olmasını, bir başka o hayranlık duymasını dünyada affetmiyeceki Çalı süpürgesi saçlı, çirkin, kara, ka ru kızın kendisini sevdirmiş olmas- mı dünyada, dünyada effetmiyeceki Kıskanç bir garezie karışan sönmez kini bir türlü yatışmek, yor bilmiyecek. Hattâ (Fahire yem Necdetin bu anbahki gibi bir bakişi- ık olsa, daha esask bir - bun için de onu ele güne karşi giy- dirmek istediğini söylediği ozaman .. de bulunmasına meyden kalma- Hibe anarası obilp onu kovacak; ,