26 Şubat 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

26 Şubat 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABERLERİ Yediknlede Taşlı sokakta gi numa. rahi evde oturan Mandk adında bir Socuk dün Narjıkapıdaki kale duvar. Jârn Üslünde oynarken müvaze - mesini kaybederek düşmüş, başından Ağır sureite yaralanmıştır. Kazaşede çocuk baygın bir halde Yedikule hastanesine kadırılmıştır. Cezalandırılan şöför ve esnaf! Emniyet 4 ncı şube memurları Gün| de mutad teftiş ye konteollarınş de- vam Elmişlerdir. Beyzüseleş nizarşlarına aykırı bâ- tekettebulunduklar; tesbit edilen 18 4ö10r)6, iştah haddinden fasig yolcu san ki. giobüş biletgisi hakkında NE varakâşı tanzim edilmişür, Ortaköyde, Deresinde 42 sumsralı Panl Volkana eid fırında 39) yezmi Boksan ekmek bulunmuş, müsadere edilmiştir. Sırtlarında yük taşıyan 8 harsmnl hekime du tak'bata başlanmığtır. Kalb sektesinden öldü Saraçhanebaşında Yusufa ald evin mustuklarını temize mesgul olan si. Vaci Mürlaza dün, ipinin başında ölü olarak bulunmustur. Belediye doktoru tarafından ©2se. G Muayene aden Murtazanın Balb, çtesden ölAhA0 desht olunmuş » A Esrar satıyormuş! Unkapanında, Zeyrek caddesinde, 72 nümaralı evde otuyan sabıkalı lardan Abdullahın dün bu civarda ba) 1 Körlere esrar sattığı aabıla ia rafından tesbit edilmiş ve yakalan -| Bâtir, Emniyet Müdürlüğüne gebiri. Wen kaçakçının üzeri aranmış, cebie- Pnde yaühim mıktarda esrar bulun, Muştar. İ Hv'kowleri balosu Cimhuriyet Halk Partisi İstan- ul teşkilâtı tarafından (o Halkevleri menfaatine tertib edilen balo | Mart Cumartesi günü okşamı sast ondan itibaren "Taksim Belediye Ga» Zinonu selonlarında © verilecektir. Menfsati Halkevlerinin tekemmülü- he ve içtimai yardım islerine tahsi edilmiş olan bu balo şehrimizin ike tssdi ve mali mubitlerinde ve diğer zevât nezdinde alâka ve sempati ile Yarsılanmıztır.. Balonun mükemme- Evetini temin etmek üzere teşkil e- dilmis p'un muhtelif komiteler ça- hemalarını bitirmek üzeredirler. İstanbul Orman Müdürü vefat etti 1 İstanbul orman müdürü Fevzi Ba-| ban dün müpteli olduğu haştalıkta, kurtulamayarak vefat etmişir. Baban, Anadolunun muhtelif vilâyet lerinde orman mühendisliği, müdür - Yüğü vevifelerini muvatfariyetle Yap. miz. calıskan ve kıymetli bir orman. © İd" Genç yaşta ölümü, maslaktaş- Iri arasnda derin bir teestür Nüsl etmiştir. Doktorları davet Türk Mikrobiyoloji “Cemiyetinden: tünü saat IAY0 da ME. Teb Yoloji Bnstltüsünde yapılacak top lentada «Makterilerin oksidasyon Te redüksyonu hakkında Dr. Ömer Ö. 20k, «Bakterilerin ktikürdlü müvelii , dülma ve etol teşkili hnkkındas, DE. W. Silbedetein, «Leketi tifo teşhisi hak kındas, Dr. Necmettin Ülker tarafın. ön tebiatta bulunulacaktır, Muh - İrem meslektaşların teşrilleri (rica olunur, v ————— Kıllı derilerin ihracı memnu Üzer'nde, 15 veya 2 santim kıl bu- lunan bütün derlerin ihsâci mene, dilesektir. Şehrimizde bu mesele e ğer standardirasyon işleri etrafın. da tetkiklerde bulunan standardizas yon subesi müdürü Faruk Sunter va. kında Ankaraya dönerek Vekâleta, raporunu verecektir. Diğer taraftan standardirasyon nizamnamesi de he. yırlanmaktadır. Yakında Hân edde, cektir. Konferans ve temsil Em'nönü Halkevinden: 1 — Persembe akşamı Evimiz tem-İbir (o hapis kaçkını: Sil #wbeai yaln talebeye MAHSUS “İ-| cağı yırtıcı sevinç içinde, ona saa-| latmakta, mak üzere (Sandet Perdesi) PİFESİNİ| detten bahseden bu sesin (şefkat temsil edecektir. İ ? — Cuma akşamı Evimiz azala - fından Tarık Zafer Tunaya (Mü Birl'k) mevzuunda bir konferans ve. 7eo9k ve temsili şubemiz (Saadet Per- Östül piyesini tema edecektir. Her tiç toplantının numaralı giriş kartları - nin Evimiz bürosundan alınmas; zica dünur. Müddetumumiliğe davet | İstanbulda bulunduğu arlaşılan Si. kfke vena bölkimi Besin Uncuoğlunun Memuriyetimize müracaatı, Trablusta ırk, din mezheb ve dil Yaza; Emekli i G —2) e Trablusta wk, din, mezheb ve dil (1) Verli ahaliyi Berberiler ve kis - men Arablar teşkil eder. Evvelkiler sal şekeneyi, Arablarsa yedinci ve on birinci asırlarda zey denleri temsil ederler. nlardan başka, Trablusta Sudandan ve zen- ci mamba seleriilan getirilmiş esir iyahiler de vardır. ele iptidai © şekillerini muhafaza edip Arablardan daha w- zun boylu olurlarsa da, alçak boylu olan Arablardan daha az çevik ve kuvyetlidirler. Ayni zamanda daha z abidirler. Zenciler Arakhlarla ihtilât neticesi, ewas âdet ve şekillerini kaybederek Samlılara mahsus vasıfların baz - İarını almışlardır. Bu unsurda aslı pâ mutabrk olarak hemen hemen yalnız siyah renk ile kıvırcık (saç İmatir. ir arkı ayıracak coğrafi ve fi- sik şartları tesbit etmek pek güçtür. Fakat slelümum denilebilir ki, A » rahlar ovalarda. Berberiler dağlar» In yaylâlaşda sakindirler. Siyahi! de, hayat sartlarının icablarma mür'emlekede ve köy ve kırlarda yaşar! Rama imparatorluğunun zama - pandanberi buralarda ta iş pek çek Yahudi allel, | ki bunlar araben konuşmakla ba - raber milliyet, din ve âdetlerini mur hafaza edebilihislerdir. Sehirlerde ayn mahallelerde otururlar ve ii » caretle istişal ederler. Duğlarda ve bazı ovalarda ziraatle vakit geçiren müsevilere de rastlanır. unsur T Bunlar Türk ında gelip oralara yerleşmialer- dir, Mülki ve askeri vazifeler hep onların elindedir. Bunlardan Kulo- #ullari (arabca Kuruğliye) namını alan kımmlar ise memleketin asl sekenesinden imiş gibi addolunur -| lar. (2) Bini Ziyanın verdiği mütem- im almalı nazaran. Kulağa. ni vetgi vermemek, tahsiderlie kolcuhukta kullanılmak gibi imtiyaz lara melik olap köyleri ve töprek > ları vardır. Heme ümumiyede s0 hdırlar. Kuloğulluğu, vali Hahe Paz ğaları vardı. Nitekim bilâhare Trab. Justa belediye rsisliği o zamanında vukubulan İtalvan işgsli üzerine o- ile kalarak İtalvanlarla iş amanoğlu Hasur İne de bir vakitler, Kuloğulları üze! rine başağa nasb ve tayin edilmiş teşkilât İdi. Kuloğlu ve semaalinin (() Bu malümatı İtalya harie'ye nozarelinin 1904 Birinciteşrin tavhin- de neşrettiği ve mütekaid binbaşı Zi. yanın o vaki italyancadan türkçe. eneral H. Emir Erkilet lâğvı bunların büsbütün £ yerlileşip srablaşmalarım kolaylaştırmış ve temin eylemiştir. Din ve mezheb: Vilâyetfe hâkim din müslümanlıktır. Yerliler hemen umumiyetle Maliki, Türkler ise Ha- nefi mezhebindedirler. Din ve imez- heh işlerine başmüftü Obakar, Bu müftü azlolunmaz ve ömerli oldukça yerinde kalırdı. Yahudilerin ise a lelâsul bir hahambaşıları vardı, Vilâyetin hıristiyanlar katolik, zum, artodeks ve protestan kısım- larından ibaretti, Katoliklere mah - sus Trablusa büyük bir kilise ve heyeti vardı. Rumlar, Osmanlı te- baası olduklarından onların İstan - bul patrikliğinden tayin olunan bir asrahibleri vardı. Protesttinlanın e nil hususi ibadethaneleri yı oku. Yalnız Trablus sehrinde 29 cami, 22 havra, 1 katolik ve i Rum or” todoks kilisesi vardı, Trablus mülk hakatında ise 47 cami, 2 havra ve ! katolik kilisesi mevcuddu. (Bingazi mlistakil mutasarmıflığı- pa sid malömat bulunamamıştır. ) Trablustaki camilerden birisi Tur gud rsix camisi olun büyük o Türk denizcisinin tirbesi de bu caminin yanıbaşındadır.. Yerliler Turgudu bir evliya addettkilerinden Türbe - sini ziyaret ederler. ona adak & darlar, samdsn, dum ve yağ he - diye ederler. Kumandanlar ve vali- İer de resmi bayram ve Cuma wn - mazlarını bu enmide eda ederlerdi. Trablusta bir cami de Kara - manlılar camisi adını haizdi, DiR Yerli dil arabcadır ve Tumus ve Cezayir arabeamndan daha fa - sihğir, Cebeli gerbi Fesatu, Kekle,! i| Nalut ve Züvvarede de sakin olar- Bi ir. Jar berberceden ve arabca'lan mü - rekkeb bir nevi lehçe kullanırlar ki buna Şelha derler, Anton Zischka, kitabında bunu almanca olarak Sehlenh » Şlöyh şeklinde yazar. Gıdamisliler, berberice konuşur - Jarsa da tüccar olduklarından yazı ve dilleri arabadır, Resmi Gil türk” çedir. Fakat bu dil yalnız mülki ve askeri memur ve zabitler ile kâmilen Türk olan askerler ve baz: yerli şürefa tarafından kullanılır. Avrupa dillerinden en müteda » yili ialyanca olup İs'an hüküme tinin açtırmış olduğu İtalyan mek » tebleri sayesinde tanramüm etmiş » tir. Diğer cihetten İtalyan vapur kumpanyası da ticari smwnmelt ve muhaberatın İtalyanlasmasna a - beb ve ömil olmustu, Hemen bütün Yahudiler bu dili bilirler ve bunla - vin ekserisi İtalyan mekteblerinde okuduklarından italyanca okur ve yazarlardı. Trablesun meşhur Halfe otu Trablus hakkında bazi umumi İ rerek vukumta geçmek İçin Trablusun meshur o Halfe ©! | bahsetmek gel ye tercüme etmiş olduğu 1902 «ehe sinde Trablusgarb vilâyeti adlı gayri Zi matbu çok kıymetli kitabdan aldim, (3) Gerek Turgud ves zamanin - danberi Trabluss gelip yerleşen V8İ çuval imalind. sayvari 10.18 bin kadar tutan Külo -| Rullarının ve gerek diğer Türklerin! yerli 4, İslâm olmaları ve esasen Arab is'm-İ). d > leri taşimalaı dolayıslle bunlazın na | p< kafileleri Halle sl Arablaşmış ve yerlleşmiş olduk .|f, larmı evvelk yanlarda da arnâat -| kelelerinde de 5 zi (71 YALAN NAKLEDEN S3 MESRURE SAMİ her tin önlerine birçok çilepler lip gidiyordu, Bu otu en ziyade geltere çeker ve kâğıd. bez, ip Bu otu toplamak içim binlerle alk uğrasır ve in peel lere indirmek için gidip erdi. Yukarıda saydığımız müteaddid ömalâthaneleri Halfeyi, vapura yük” Kurtuknak (o üzere idi o ve duya - i, sevgi dolu ateşini, şevkini hissetmi - yor, ona doğru uzanan bu apaydın- bk yüzdeki merd, temiz güzelliği görmüyor ve karşsindakinin aşkın- İn derin derin ihüzaz eden imanı, dürüstlüğü, fedakârlığı anlamıyor - du. anlık taş dekoru içinde gazi - Alm yusyuvarlak saati, amk bir yüze benziyordu... Saat çaldı. On defa rakik, havai bir ses, billâr bir vazoya vurelayor gibi ölü ve en sonuncu vurus, sent sustuktan sonra da gecenin içine ahenkli bir nağme» nin sada âksini sürükledi yaydı. Bu, oraya eğlenmek ve unutma! ik İ Babama (dedesinden, İisin gelmiş nice insaga vaktin kaç olduğunu kabaca ve hızlı hızlı an - n kaçınan nazik, emeclisi ürü bir saatti, — Mine yavaş yavaş, kendine geli - yordu: tı Birbirimizi tanımıyoruz bile! Siz benim Ba ? Ben siz- “Sanşın genç hayret ve yele düp- tü. — Doğru, benim biç bir şeyimi bilmiyorsunuz. Amma babanız 80- idi iğ ri de sanırım, içine tam bir emniyet ve » rir, Dinleyin bakın Mine, benim hi- köyem gok basit ve sade... Taşralı bir. ailedenim... İzmirde doğ ” suçlusu muhakeme- sine devam edildi Tophanede, Necatibey caddesin- de 255 numayalı dükkânda müski- rat bayiliği yapan Ahmedden, ken disine ruhsat tezkeresi © vereceğin. den bahisle 15 Jira rüşvet alırken cürmümeşhud halinde yakalanan Beyoğlu kaymakamlığı - kötiblerin- den Nedimin muhakemesine dün dı Aslije 6 ncı cezada devam edilmiş- tir. Dünkü eşisede, müşkinet bayii Ahmedin müstahdemlerinden Ha dinlenilmiştir. Sabid bu ifadesinde ezcümle şunları #öy- lemiştir: «— Ahmedin dükkânda madığı bir sırada İçeriye süçl ve benden patronu so:du, gitti dedim, Acele işim ver gidiyordum, Ah- med gelirse söyle, yarn kendisini Rüşvet 2 bulun- lu girdi camiş ki de gece zammım bel ki belediye kaldırmamıştır, Fağei se pek nadir. Bu zamını verme: için basit bi k tanmak Eki di li — «Gece zümmi yok.» O anda şoför: İsfaüle kapı müge , çiable kapıyı açıyor, müşteri - sini . gideciiği yere gölürüyor. Müşteri biraz dalgın olur, yahud da tedbirsiz hareket eder, tılsimi kullanmazsa taksiden indiği zaman soför, gece Zammını ister ve alır, * Geçen gece Şehir Tiyatrosundun çıktım, Bir taksi duruyordu: Gece zammı yok.» Dedim, şoför kapıyı açtı: Buyuru: UN Taksiye girdim. Otarı saat İ2 den 15 e kadar beklirece-| sin adını söyledim. Taksi” herke im, muhakkak oraya gelsin, şayed | otti, evimin önünde, ml. gelmezse sonra fena olur, dedi. Bul dim ii surada dükkânda kunduracı Mah-)“ 2 Burada durun. mud da oturmakta idi.» Mal dündar cile) sanıp şehadetinden sonya di-| | Kaç kuruş? ğer şahid Mahmudun tahkikat evra-| | (7 Bir'yeal * kında yazılı ifadesi okundu. Mah- mud bu ifadesinde hâdiseden ade- mi malümat beyan etmekte idi. Müteakiben mahkeme reisi, zabi- ta tarafından tanzim kılınan fezleke ile elirmümeşhud zaptını O okumuş ve tahkikatın sona erdiğini söyle- pmiştir. Fakat mazown vekilleri, tahkika- bn tevsi talebinde bulunmuşlardır. Müdafilerin bu isteğini kabul e- den mahkeme, duruşmayı başka bir güne bırakrmısdır, Bir buçuk yaşında bir yavru yanarak öldü Ahmedin Fenerde oturan bit bu- çuk yaşlanndaki kız: Gülseren, dün odada oynarken mangala di süzek sula yasindan İz ci bir şekilde yanmıştır. Tedavi edilmek üzere Çocuk has- tanesine kaldırılan o Gülseren bir müddet sonra aldığı yaraların tesiri- le ölmüştür. Dün küçük kazazedenin cesedini muayene eden adliya doktoru En- ver Karan gömülmesine izin o ver-| miştir, Kaza etrafında adliye ve zabıta tahkikata devam etmektedir. Kasablarda mebzulen et bulunmıya başladı Vali ve Belediye Reisi Dr. Lütfi Kırdar dün sehrin mahtelif semtle- rindeki kasab dükkânların teftiş Üettirmis, bu,teftişler esnasında ka- #ahlarda Bol miktarda köyün eti bulunduğu görülmüştür. Dün gelen koyunlar da noksan fintlarla satılmıştır. Bu itibarla et narkının yükselmesi meselesi şimdi- lik tamamen ortadan kalkmıştır. 15 Martten sonrm Ege minteka-! sından İstanbula 30 bine yakın ko-| yun geti; cati anlasılmaktadır. w i Balik kaptanın idaresindeki Yılmaz e lüzumlu malümat demini ye irt, dün va > tundan | ansızın makinesinde vukua gelen bir ir. Cünkü bu uzun |işt'a! neticesinde tutuşmuştur. ve hüdayi nabit ot, bizim zamanı-| Ciyardan vak's mahalle yetişen muzda Trablusun ehemmiyetli birden? itfaiyesinim ihrarat maddesini teşkil ediyor ve |söndürülmüş, nüfusa hiçbir zayiat Halfe balyelerini alıp götürmek için | olmamıştır. Mintaka Liman Relaliği yıl Trablus, Tacura, Homs ve|hödişe etrafında tahkikata başlamış »J tar. yangın m ve | iemeden evvel, balye haline getir - mekle meşgul idiler, Bu Helle otu en çok Terhume, ağa boru ve Musallat 202; sa | larında kendiliğinden bitmekte vi gelir - “Trabluaa hariçten epey para gd ihrç js | mekte idi. balye (Devam ediyor) H. E, Erkilet birçok bağlar, büyük çiftlikler kal » mış. İyi yürekli, eömerd, dürüst, se- vimki bir adamdı... Öldüğü zaman, ben küçük bir çocuktum. o Annem eşsiz bir cesaret, büyük bir zekâ (le kulan mallara, raziye baktı, Bunlar onun elinde daha çok bezeket gör- dü... Bir yandan da bana en şef » katli, en ibtimamlı bir ana olunmasını bildi. Onu pek çok seviyordum Mk nal, Anamı hatırladığım zaman - ler, söze daba çek acıyor, sizi daha şok seviyordum! Benden (epeyce büyük bir ablam vardı. O da ün ikinci anamdı. Onların ihtimam, sevgisi içinde yaşarken onların, his lerinden, düşüncelerinden galiba bı nin de rehvma, ka'bime biraz kı dınca bir sevler işledi. Daima hare- kete, faaliyete düskün olduğum ve askerlikle zirsatçilikten başka bir seye heves etmediğim halde benlisi. min tâ derinliklerinde daima bu iki kadının hisse, hülyaya çok yer ve- yen huylarından izler bulurum... Za vallı anacığım aramızdan çekilip gittiği zaman, Halkalı Ziraat mek - tebipden yeni çıkmıştım. Onun be- ni ne muhabbetle hazırlamış olduğu Tepebaşından, evimin önüne ka- dar teksimetrenin elli altı kurs yaz- dığını, tesdüfen bir gece taksisine binmem kısmet olan yegâne insaflı yolörden öğrenmiştim, — Yüz kuruş mu olamas? — Bu büvük taksidir. — Banu he? > Bunlar böyle yazar. ol on adım m mafede, , — Karakola gidelim, parayı 31e- veririm, Şoför itiraz etmedi; da L Bunları biliyor mu idiniz ? 1 Köye yerleşen aslanlar Crnubi Afi KA. bimadliyme 4 dan birinde g- & R kan büyük bir K) £ daki vahşi hay- / Mw ir vanlı ÇE larına sebebiyet vermişlir. Ormar- dan kaçan aslanlar, dosdoğru bir köye gitmişler. Arlanların geldikle- laşmışlardır, Aslanlar o köye yerleş- miş ve yangı sönünceye kada; ay- , Yangın sönüp, olar gittikten sonra köylerine dönenler, köyün tam manasile bir harabeye yangın orman” rini gören köylüler, köyden uzak- döndüğünü görmüşlerdir DERD El emmek Bedbaht bankacı, imzasile mek- twb yazan okuyucuma, Kendisini tekrar görmeniz müm- künse yüz yüze konuşur, ve evlen » mek İstememesinin sebebini sorars- nız. Eğer görüşmeniz mümkün ol - huda da başka bir yoldan, meselâ onun yakın arkadaşlar vaşıtasile evlenmek hakkındaki düşüncelerini öğrenmeniz mümkündür, Böyle da- “ha iyi olur, Ş$. Bekire: Ustanızla vazıyetiniz nasıldır; ba- zı ustalar vardı: ki, yanlarına aldık- ları çıraklarını kendi evlâdları gibi iştirirler. Bazılan da onları hor ler. Eğer ustanız birincilerden- ç, anneniz, yahud babanız, yahud da inünasib gördüğünüz bir skraba- nız, ustanıza sizin kızına talib oldu- Hunuzu söyler, hayata, şevkle, ateşle süldım... “e cağınızı, zahi kütüçü bulmiyacağınızı umuyorum, lar da vermesini , Param, servetim var... Göreceksiniz, Taş - pınardaki evimiz, bağ evi olmasına röğmen kullanışlı, şipşirin bir gey - dir... Orada si2, sraura «Çiftçi kızı» rolüne çikan küçük bir sultan ha - nim olacaksınız! Necdet Taşpınar, eğilerek tâ ya- kından Mineye baktı, onun yete di- kileişi gözlerini görmeğe çalıştı ve cevab vermeyişine galiba biraz şa - sark gülümsedi. Spat gene çaldı... Mine ürpetdi. Sinirli sinirli: — Anlatın... Bana kendinizi, bi zim olacak bu hayatı anlatın... de- â. ei e 1 im İiyor musunuz! e ak, AMDAN tnız. Naser, rica ederim... İmiyo- "Söz dinledi, Tül elbisenin üze” * i YUK TAKSİ Okuyucularıma ceyablarım mazsa bir mektub yazarsınız, Ya -| hissadiy: 'diğim bu altan, hoşlana »| rayışla tekrar avucuna aldı, . a e e ai Hem ben bi yaşa, karım içinlnmi... Öyle sevecek, değişiklikler, #üzellikler. başke tad-|ki..: Bakin dinleyin”, — Peki orada verin, Karakolun önünde taksiden in - dim. Meseleyi anlatım. o Belediye | memuru, taksiye bakmak için soka- | ga çıktı, Bir iki dakika sonra geri geldi: — Büyük taksidir, yazar, Dedi. Kemiserdea belediye ms- | murundan özür diledim. Şoföre is tediği parayı verdim. Ve karakol » | dan çıktım. : Taksinin büyüğü nasıl olur, evvel aransa bulunmazdı, şimdi nereden Bunları mevzwubaha bile edecek değilim, yalnız bundan böyle dik » katli hareket etmek icab ediyor; taksiye binerken yeni bir tılsımı kul. | : «Büyük taksi olmasın. Güç bir iş d üç kelimelik” «gece zammı yoke tılamına diç ke- lime daha eklemekten ibaret. Ben bu tilsim musibetle karşılaş. Mia en a ularımın benim vaziyeti. me, hattâ daha fena vaziyete düş » | melerini arzu etmediğim için haber veriyorum. Sakin bu yeni tılsımı kullanmayı upulmasınlar, Herkes benim gibi el. Wi alı kuruşhuk bir vola bir lira ver- mekle de işin içindn çıkamaz. Be » yanddan Böyükdereye gidenler de olur; şeför orada: ; — Bu taksi, büyük taksidir. Derse, taksi yolcum, geldiği yer Büyükdere midir, yoksa Hanya mi dır, konya mıdır, o zaman anlar, İutasi met leyen o kuşların ir ta e : İrek, gidecekleri A İ yere en kisa yol- e das kleri hiç vaki değildir. Ekseri kuşlar, zikzak uçmayı tercih ederler, Yalnız acılar, çiçeklerden bel yapacak usareyi top! zaman kovanlarına uçarlarken hiçbir tara” fa dönmez ve mümkün olduğu ka- dar hattı müstakime yakın bir uçuş istikameti takib ederler, 8. Erinçe: Mektubunuzu olduğu gibi nak - İstmeyi muvafık bulmadım. Babam gelsin. diye bağıran bir çocuğum, babasından eyn bulunması, bir an- ne için ne lziücü bir hal olduğunu issadiyorum. Size tevsiyem 7 canıza vaziyeti olduğu gibi, fakat 0- nu gücendirmeden ruhuna hitab > den bir lisanla yazmız. Her halde o da çocuğunu ve sizi seviyordur. Bugünkü normal hayat haricindeki! vaziyeti, her şeyi inceden inceye di şünüp tahil etmesine mâni olabilir, sizin kocasını seven bir kadın, ço - cuğunun babanız kalmanna razı öl. miyan bir anne olerok çok iyi dü - şünmeniz, çok dikkatlı Über et» i meniz, kocanızı size ve çocuğunuza bağlıyacak bağları kor karak, bu bağları kuvvetlöndirmeniz. TEYZE lâzımdır. İ rinde duran eli, nevaziş dolu bir kav. — Minel Çiftçi, güzel sultan bam öyle sevecek Mine dinliyormuş gibi görünme- ğe çahşıyordu. Doğrusu dinliyordu! da... Yalnız Necdetin ağzından ge kan #özler, bir bir dimağına geçi - yor, İakat manalarını ancak yarım yamalak kavrıyabiliyordu... Bu #- delta yabancı bir dilde, hemen teri cümesini yapamadan nkılda tut muş kelime ve cümlelere bı du. Mine duyuyor, anlamıyoydu. lsmış olsa, belki icten gönülden me cevublar verirdi. ge uk günlerini, onca tatlı lari anlatırdı. dolu kır hayatını, a“ Ona sökün dei yari | b 0 raki de Neml arr esin Pa Bİ ne kadar sevinirdi.., : dârkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: