20 Mart 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

20 Mart 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İagiltere üzerinde Londra 19 (A.A.) — Hava ve dahili emniyet nezaretlerinin müş - terek tebliği: Düşmanın bu gece başlıca faali yeti doğu - şimal sahilinde bir şe - bir üzerinde toplanmıştır. Taarruz büyük mikyasta olmuş, birçok ev - zı yargin ” abuk sön- yangınlar söndürül, du. | İnsanca zayiat 5 fazla olmasına intizar edilmemek <| tedir, Düşman tayyareleri doğu - $i - mal üzerindeki taurruzlar; esnasin- du İngilterenin doğu, cenub bölg leri ile Londra bölgesi üzerinden uçmuşlardır. Yunan tebliği Atina 19 (A.A.) — Yunan er duları başkumandanlığının dün ai gam neşredilen 143 numaralı resmi tebliği: Düşman birbiri bücumlara yeltenmime de tülmüş ve çok mühim zayıat vermiş tir. ardınca mevzii pöskür - inbisaf eden bir teşebbüs netic 165 esir aldık. Esirler aramında dört de sübay vardır. İtalyan tebliği Roma 19 (A-A.) — İtalyan or- duları umumi karargâhının 285 mu marah tebli “Yunan cephesinde iş'ara bir şey yoktur. Şimali Afrikada üşmanın metörlü veni kitmatını bombardıman &t - dir. Şarki Afrikada İngilizlerin mü - him miktarda kara ve hava vesait toplamış oldukları Keren cephe - sinde harb devam etmektedir. Kı- tantımız kahramanca mukavemet - lerile, düşmam püskürtmüşlerdir. Ve mukabil tanıruza gecerek azim #oyiata uğratmışlardır. Avcı tay - yatelerimizden mürekkeb bir filo, dösmanın bir hava ösüne karsı bir sivpriz harekeri yaparak — 8 İngiliz değer ) 'âtin muhtekirin'n mu'akemesi çarib srfha'ar arzediyor sşa satılması icab eden kuruşa satarak, ihti- Sultanhamamda Ri a, eczayı tabi Raşid Sevilin muhakem sine Asliye 2 nci ceza mah sinde dün de devam mi de baz: r din- İ enteresan saf halar arzetmiştir. Kİ İtalyan kuvvetlerinin Ayn Zara taarruzu Dİ Tela Berde Yazan: Emekli General H. Emir Erkilet —0 — İtalyanların Ayn Zara iaarrazu Fihakika İtalyan m a? i ürü; kolunun Ayn Zaradan A lü ye gekilmekte olduk- ların bildirmişlerdi. Ayn Zasada 20 kadar çadır kalmıştı. Fakat | İkaç gün sonra, İtalyanların Ayn Za- taya yürümeğe cesaret etmedikleri. ni gören İürk ve yerli O betekrar Ayn Zaraya dönmüşlerdi. y Ebemmiyetli hiçbir tabiye netice. si vermemekle beraber İtalyanlar, denizden Tacura ile Vaba dahilin- deki köyleri ve Trablus şehrinin gar. bındaki Zuvara mevküni birçok de- falar bombardıman etmek ve Gar- gareş (Kırkkarış) le Ayn Zara ve vahanın ortalarındaki An.Rus mev. kilerine doğru keşif müfrezeleri göndermek gibi faaliyetlerden geri | kalımıyorlardı. Bununla beraber İtalyan başku- mandanlığının, Birincikânunun ipti. dasından itibaren, taarruzi hareket bakımından biraz daha faaliyet ve şiddet gSsterdiğini görürüz Meselâ, Birincikânunun bir | yasının önündeki mü ,, i yapılmak istenilen bir tashih dola- > yısile birkaç İtalyan taburu (5 . Alp iteburu ile Vi. Bersagliyeri taburu j ve 2 istihköm bölüğü) Türk ve yerli İkia'lara hücum ettiklerinden bu yüzden oldukça hararetli bir muha. ebe olmuştu. En nihayet İtalyanlar, 4 Birinci. i kânunda Ayn Zarayı zaptedebildi. *ler Türk ve yerli kuvvetler, otrdu- gühlarını Ayn Zara vahası içinde ve yağmur dolayısile ekseri takhk bir halde bi İ çukurluğunun ortalarında kazılmış kuyuların yakininda tesis etmişler- di. Ayn Zara ile Garbtrablusu va- hası arasındaki örazi ise, senenin bu mevsiminde yaprakları kurumuş çahlıkla rü $ kum dalga Ye tepelerinden müteşekkil bir sah. İradan ibarettir. Garbirablusu şehrinden o Tarhu- maya giden kervan izinin üzerinde ve Sidi Masri ile Ayn Zara arasmda ki takriben 8 Km. İk O mesafenin ortasında bulunan 20 rakımh tepe İ bu kumluk sahranın et yüksek nok- asıdır. Bu sebeble Türkler, Ayn | Zarayı setr müdafaa tertibatı. İni bu tepi üzerinde © ve eti fında yapmışlardı. Bu tertibat, Fransız kurmay yüz- İ başımı İ Revol'ün yazdığı veçhile, İ araziye iyi uydurulmuş, içerileri ba, ' Pu arada eczacı ve svukat STri kam dolu cephane sandıklar ile ik. Jgörmüş teşkilâtlı bir ordu olduğu (balde bizim kuvvetler, pek zayıf bir piyade alayı ve bir iki batarya hariç olduğu halde, türlü eski tü. feklerle müsellâh ve hattâ kısmen tüfeksiz ve umumiyetie pek az mü. himmata malik gönüllü ve milis bir kalabalık halinde idi. İtalyan komuitanlığının tasarı İtalyan komutanlığınn niyet ve tasarı, ortada bulunan Rainaldi tuğayile 20 rakımlı tepeye cephe- den taarruz ederek mücahidleri bu. rada tesbit ederken, yanlardaki kuv- vetleri uzaklardan dolaştırarak Aya Zara istikametinde yürütmek; bu suretle tepeyi müdafilerile | birlikte iki cihetten ve: geriden çevirerek buradaki mücahidleri imha ve esir etmek, tepe alındıktan sonra kolay- ca Ayn Zara üzerine yürllyüp onu da zaptetmek idi. Bu maksadı te. in hattâ, sağ kolu teşkil ede. cek olan Pecori tümeni, daha bida. yetten itibaren muhtelif sınıflardan | mürekkeb bir müfrezeyi, Türklerin geri çekilme hatları üzerine saldıra- bilecek derecede, kuvvetli bir şekil, tertib edecekti. larını tahakkuk ettirmiyorlar | Fakat İtalyanlar bü niyet ve tas savvurlarını tahakkuk ettiremediler, Çünkü, sol koldan, ilkönce sahil bo- yunca ilerliyecek olan 52. piyade alayı, bedevi müfrezeleri taralından şaşırtılarak Ben Saide saptırılıştı. Bu alayın iki taburu, d. evvel kendi sol yanlarında ve vahanın &- İ çerilerine doğru her türlü tehlike ve endişe ihtimallerini bertaraf etme. den, Ayn Zara istikametinde yürü yememişlerdi. Sağ kolu teşkil eden general Pe- cori kuvvetleri de, Türk ve yerli müfrezelerin uzaklardan © yaptıkları gösterişlerle ve pek kolaylıkla geri bırakılmışlardı, Halbuki bu tarafta. ki arazi açık olmakla beraber müda- faa cephesinin ağır topçusu da bu tümene mütemadi yardım edecek bir v ite idi. Buna rağmen bu kölu teşkil eden İtalyan kuvvetleri korku ve tereddüd içinde kalarak) hızla yörüyemediler ve vazifelerini vaktinde yapamadılar, Yanlardan ilerliyecek olan kollar! nr yüzünden merke. | t inaldi tuğayı da mü. said ve muvafık bir anda taarruz etmek fırdatına mail © olamamıştır. Bu sebeble Türkler, yanlarına tevcih olunan tehlikeli hareketlerin vakti. le farkına vardılar ve İtelyan kollar Hüm temasında yalnız baz, srdel | TİYATRO|L Şehir tiyatrosunda: İmralının insanları Amerikada bahsettiler: “Türkiyede «<İmral» O isimli bir ada movcuddur. bu adada müc - rimler yaşarlar. Kendileri eker, kendileri biçer, balıkçılık yapar - Jar, maişetlerini temin ettikleri gibi, fazla istihsalin kâr hesabla- rma bankaya yatırılır, ve cezaları nihayet bulduğu zaman kendileri- ne verilir. alı ceza adası, en modern bir ceza yeridir. Çok fay- dası görülmüştür. Fransada çıkan bir talebe mec- müasında da okudum, Bu mec - mua, şurada burada kurulmuş mo- dem ceza evlerindeki hayattan bahsederken bilhassa İmralı üze- rinde durmuştur. Hatta bir tale - benin biraz da güç kavrayacağı bir şekilde cürümden, cezadan, ve mücrimi ıslah bakımından İmralı tecrübesinin ne derece semereli neticeler verdiğini yazıyordu. Biz İmralının insanlarını, gaze- teci arkadaşlarımızın röportajla - rından tanıdık. Müteaddid defalar İmralıya gittiler, İmralının insan- larile yakından tanıştılar, Onların verdikleri ziyafetlerde bulundu - lar, Nasıl yaşadıklarını, neler yap- tıklarmı bize anlattılar. Erzincan felâketi esnasında ge- ne İmralınm (insanları mevz bahsoldu. Zelzele mintakası onlardan istifade edildiğini öğ - rendik. Kâr yıl malâthanede imal edilmiş, am- çıkan LR bala, İ selerle mağazalara satılmıştı, Ben #mağazalardan birine uğradım. O maldan bir tane istedim: — Yirmi kuruş, Dediler. Ambalajı içinde olduğu balajını açtım, Tam bu esnada imalâ ü mpalinin evine kadar enliğinş şahid oldum. Yirmi kuruşa aldığı ambalajlı malın teferrüatı addedi İebilecek bir kısmında kullanılan malzemeni diyor ve özür diliyordu; söyledik. leri şanlardır: — «Avrupa harbi dolaymile pi- yasımızda filin madde bulunamı. yor. Onun yerine şimdilik (falan maddeyi kullanmak mecburiyetinde kaldık, Müşterilerimizden özür dili. yoruz.» — Sen bunu galiba rüyanda gör- dün. Diyecekler olacaktır. Ne yalan iye; | Bunları Fena filmlerle mücadele cemiyeti Eğer birinde matbaaya, arka- sındaki elbiseden İmralının İnsanı olduğu anlaşılan biri geldi. Bir derdi vardı. bize derdini döktü Arkasında İmralı insanlarının giy- dikleri elbise vardı amma elinde kelepçe yoktu, Vücudü hasta bir adamdı. Fak»t İmrahda ruhunun tedavi edilmiş olduğu yeknazarda belli oluyordu. İmralının insanları, cezaevleri tarihimizde inkılâb sayılacak bir merbâlede gö Onlardan filmlerle müca. delen o cemiyeti mevcudduz. Bu cemiyet azasının yapılmasına ve sinemalarda göste- rilmesine mâni olmak İstedikleri Gilmlerden birkaç nev'ini zikredelim: Zevksiz filmler, fazla hissi filin- jler, ihanet filmleri, canileri sevimli İgöneren Eknler, ildiği halde bizde ancak birkaç| röportaj mevzuunda kalmaları ce- xevleri ıslahı yolunda “attığımız faydalı adım kendimizin “bileme- memiz demektir. Saçların sağlamlık dereceleri En sağlam ip insan saçlarından yapılacak olanıdır. Müteaddid tec- rübeler neticesinds koyu renk bir tek saç telinin 150 gram (ağırlığa tahammül ettiği anlaşılmıştır. Açık renk saçlar daha az dayanıklı olu. yor. Kumral saçlar ancak 120 gram ve açık sarı saçlar e 35 gram ağır. * Vedad Nedim Tör'ün «İşsizler; piyesi Şehir tiyatrosu kurulma - dan pek az evvel Darülbedayide temsil edilmiş, mevsimin en mu- vaffak eseri olmustu. Şehir tiyatrosu kurulduktan birkaç sene sonra ayni muharri - rin bir eserini daha seyrettik. Bu eser «Köksüzler:di. İçtimai bün - yeye musallat olan türedi bazi züppeleri bu piyes çerçevesi için- de tanıtıyordu. Ayni muharrir İmralınm insan larını da gene bir piyes çerçevesi! içinde Şehir tiyatrosu sahnesin -| den gösteriyor. e Edirnede Bayan N.Y, Piyes iyi tertib edilmiştir. Kocanızın sizden - beklediğini 3 yapılmış groselerle düzü -! halde verdiler, Evime getirdim. Am. geldiğine iyi olmadığını itiraf e. — Zin Karşısında ında ar I|yamda görseydim, Uyandığım za m i İ — İnsanlar da bazan ne saçma rüyalar görüyorlarmış. Der, ve gülerdim. Halbuki rüya değil, hakikattir. * Mağazadan yirmi kuruşa aldığım malın ambalaj kâğıdları arı N İmatbu bir kâğıd çıkmıştı. İmalâtha- ne bu kâğıdı bilhassa müşterilerin İden özür dilemek için tabettirmişti. Yukarıda söylediğim gibi, kâğd malâthaneyi temsilen ambalaj için de evime kadar gelmiş ve ambalajı açtığım a imalâthane namına benden özür dilemişti. Nitekim ayni malı alan diğer müşterilerinden de ayni tarzda özür dilemiştir. z — Az yılı değil, kâr yılı, Zihniyetile hareket eden birçok müessese bilirim. Meğer: — Kâr yılı değil, biraz da ar yılı, Zihniyetini güden O müesese de oluyormuş. lü dlulüsi biliyor mu idiniz ? 7 Gelin çehizine dokunmıyan hırsızlar Vak'a Fran- sada cereyan et. miştir; Ertesi gün ge- ilin olacak bir genç kızın evine hıruzlar giriyor. lar, Kızın çehiz » leri ve mücev - | herleri ortadadır. Hırmzlar evde | buldukları kıymetli” eşyayı | tophu. İ yorlar, fakat çehize ve kızın mücev. berlerine dokunmadıktan baska ay. İnca bir de mektub bırakarak, saa- det temennilerini bildiriyorlar. Fenalığı bir hadden ileri götür. memiş olan bu hırsızlar ne çare ki yakayı ele veriyorlar. Cünkü mek- tubu yazan el yazısı polisçe müses- İ cel bir sabıkalıdır. Mektub poliste mevcud el yazılarile tatbik edilince hırsızın kim olduğu anlaşılmış olu. İyor. | * Morina ne kadar yumurtlar Morina balığı bir © seferde 9.300.000 yumurta yapar. Okuyucularıma cevablarım lunup bulunmadığına inceden in- ceye bekar, hattâ düz taban olma kıt'alar birakarak, cephede İtalyan. ların istediği bir muharebeye tutaş- madan, çekilip gidebildiler, İtalyanların hareketi, tasavvurla- rı hilâfina, sola doğru geniş bir çark harek ahavvül etmişti. Picori Müerim kimdir? Katil nasıl ci- nayet işlemiştir?. Küf kokan ha-, pishane bunlar için bir ıslah imü- €ssesesi mi: Orada ceza müd - detlerini otamamlawm çıktıktan Sonra ne olacaklar? Bunlardan bir bir fedakârlık addetmek meseleyi çok fazla izam etmiş olmaktır. Fe- dakârlık şöyle dursun, yapacağı iniz şey bir kadının kocasına karşı olan vazifesidir. Hattâ onun ikazı- na mahal bırakmamalıydınız. Ha- sın diye de suya bastırıp tabanını muâyene ederlermiş. Birini be- Zenmez, öteki için pazalıkta uyu- şamaz, daha bir başkasını, daha bir başkasını, daha gürür, ve Enver Batur şahid sıfatile dinle-İsa edilmiş avcı siperlerinden ibaret nilmis ve ezcümle demistir ki: © İşi Yan ateşlerinden korunmak mak. «Bi mın vasıtasile maz-| sadile, avcı le- ae ri ben de 100'ile de techiz edilmiş oldukları gibi in © aldirmiştım.| toplara mahsus sahanlıklar ve iş yeralu sığınakları da yapılmıntı, Gö, hendekleri ara siperle. nden yazm den aldığı fazlâ pe da göstermek için, ' i- Bâ muhtelif fintlarla bikronat dö potas ve naftolin ilâve etmişti. Ben bu faturayı elime alınca fe- i m ve yırtıp ıng atti muh; şahidin bu kendisinin haberdar u “ifadesini böyle bir olmadığını Dünkü celsede Raşid Sevilin 8uç ortağı Pardo tahliye edilmiş dava diğer şahidlerin celbi için ta lik edilmiştir. Titfiklerimize taleb fazla İngilizlere satılan 40 bin balyelik Witiğin ilk 20 bin -balyelik pertisi tamamen gönderilmiş ve ikinci par. tinin de sevkine başlanmıştır. Bu ay sonuna kadar ikinci parti de tama- gönderilmiş olacaktır. balye mevcuddur. İsviçre ve bilhas- sa İsveçton Birçok telebler vardır. Bunların iyi fiatlarla satılması için teşebbüslere geçilecektir. Macarla - Tn'da tiftik almak için mürucmatlar. da bulundukları bildirilmektedir. Ferah sinemasında kesif Ferah sineması yangını tahkikatı. Da müddeiymumilik levam etmektedir. Dün yangın mahallinde Fatih Sulh ceza hâkimi huzurile mate » bir ehlihibre tarafından ke- *İ yapılmıştır. Bugün ikinci bir ke: | bügün “İİ daha yapılacaktır. ehemmiyetle | v rülüyor ki bu 20 takımlı genişçe ve hüküm kum tepesi Türkler tarafın- dan mükemmel bir istinad noktam halinde tahkim olunmuştu. Fakat, Bay Revol burada vücuda getirilen tahkimatı ne kadar methetse, Türk- İerin, mâniler vücuda getirmek için, dike kârdı. Gene Revolün &itabını Trablustaki o İtslyan o kuvvetlerine (80:60 bin kadar) karşı ehil 2000 i Türk olmak üzere 5:6 bini geçmiyor idi Bundan başka, İtalyan kuvvetleri, en son sistem silâh ve bol cephane Je techiz edilmiş ve talim ve terbiye Uzaldardan sırlı, tatlı bir mus, ki... Hafif esinin büyüsü ve ara. daki mesafe ile değişen dans hava ları geliyordu. Ormanm, çiçek kokularının, 8 'nden geçip gelirken mde- daha güzelleşiyordu. bir âlemden değil, zamandan ge İ ağının içi ta şiiri artıyor, Sade başka bir â sanki başka, eeki bir du. ğ Ma ve de olan bu nağmelerin seldikleri bir yer, bu tatl, seslerin Gilip aktıkları hakiki bir pınar — e sorarken, buna için bir İşte oranın büyük kızı “ikm, bi birkaç güne ka Bu akşam dar da düğünü olacak i tele malik olmadıkları aşi.) göre, | bulunan! tümenine mensub ve Rainaldi tuğa- yının sağında bulunan Legufo tuğa- yığın harekâtını takib etmekte 0- lan bir harb mubabiri saat 13,15 te şöyle yazıyordu: «Sağ cenah. *0- nunda bulunan Girdina tuğayının urun çark hareketini ikmale zaman bulabilmesi için ağır bir tarzda iler. lemaktyiz.» İtalyanların buğün verdikleri ölü ve yaralı miktarının yalnız 130 kişi! olması da gönterir ki hareket pek İ ciddi ve ehemmiyeti o olmamıştır. Bugünün yaralıları meyanda oğır süretin yaralanan albay &Pastorelli| de vardir. (Devam ediyor) H.E. Eriolet İbir ziyafet veriyorlar, kalabalık var... Eğleniyorlar... Hatırlıyordum.., Amma (başka cemiyete fayda gelir mi? Eski cezaevinden, İmrabıya gö- türülmüş Omücrimleri (o İmralıda görüvoruz. Hapishanede olduğun- dan tamamile değişik bir hayat İtarzı, Hatıra gelecek bazı suallerjda olduğu gibi” hareket oluyor. Eserde bu suallere de ce- vab veriliyor: — Bu yeni tarz ceza yeri cü - rümleri çoğaltmaz mı? — Hayır çoğaltmaz. Çünkü se- 'bebleri var... * «İmralının insanları: 3 perde ve 12 tablo olarak yazılmıştır. Mi- zansen güzeldir. Işik tertibatının (Devamı 6 ncı sayfada) inleşerek, üzayarak gelmeğe de yam ediğsidi, Galiba oldükça uzun bir zaman, sensizliği bozan yahud da ona kar) gan yegâne şey oldular. Sonra Peri gülümseyerek ve par. majğını kaldırarak: — Aşk geriyor! dedi. Ben de gülümseyerek: — ... Rüzgünn kanadında; vals hağmelerile mi? dedim. Amma bu- şeyleri hatırlıyordum ben... Bu ak. | gidi şamki kadar güzel, berrak bir başka gecede, müzik seslerini uçucu yol culuklardan güzelleşerek, tatlılaşa- rak geldikleri bir yerde... Genç bir erkekle, bir kız... Yanyana, elele ©- turuyorlar,.. Onları bahçenin (mis, kokulu karanlıklarında, ya: denizin | ' karşısındaki taraçada görenler, her; * elki sevdah bunlarin — diye ! düşünürdü, Hatırlıyordum! Perinin sözlerine ne diyeceğimi Gecenin cazibesi, uzaklığın siiri içinde şiirleşen, tatlı vals sesleri ge- se bize, gih kaybolarak; gâh ken| yazk ablam? Bünü hiç şu dakikada- Kim bilir? dedi Ve tekrar Üzerimize tatlı bir ses. sizlik çöktü. Bu daha içli, daha dik- kat dolu bir sükâttu, çünkü bir müd. det için, musiki de susmustu. — Peri, dedim, ne gözel bir an bu! Bu akşam gençliğimi sevmek isterdim. İçimde vepyeni bir hayat İsteği, kuvveti var, Adeta tabintter, geceden gelen bir sarhoşluk içinde. yim. Ayılamıyorum... İnsan mes'ud olmadı mı bütün bu şeylerin karşı. ü ağriyor... Artık iyi ol unda gönli dum, Beni iyi ettiniz değil mi be. nihayt bir tanesini beğenip, pa- zarlıkta uyarsa alırlarmış. Bir erkek, zevce olarak, alaca ğı bir kadın için evvelce esir pa- zarından esir âlan bir insan tas. zında düşünüyorsa bugünkü cemi yete uygun yetişememiş ağdedi- lir. Kadın esir değildir. Evlene- cek bir erkek karısım bu tarzda intihab edemez. Mademki onun talib olmak ü- * zere olduğunu hissettiğiniz genç Aksarayda Bay P, Gezal bayan sizin yakın akrabanızdır ve Evvelce esir pazarları varmış mademki sizden fikir odanısıyor. oralardan esir alacaklar, esirin) Yazdrklarımı kendisine Omünasib dişlerinin tam olup olmadığına, |bir Jisanla anlatınız. . TEYZE vücudunda herhangi bir arıza bu- a amman duymadım. .. | niye geçirdikten sonra da: mi ki kadar derin derin Bu akşam gençliğimi sevmek istiyo-|--— Bu akşam gitmekten, ayrıl İ demesini. maktan. bahsetmiyelim, olmaz m — İyi oldunuz; güzel hastam... (Peri? Gece öyle güzel ki, insana yar Gençliğinizi seviyorsunuz! Çünkü | şama zevkini duyurtan bir gece bul gençsiniz ve har şeye rağmen saa.| Ondan kaçamakça tad aldığımı ha. deti bekliyorsunuz. Evet iyi oldu-| tırlatacak... Hele keder verici istik- nuz... Allaha... Bir de «büyücüyen| balimi düşündürecek hiçbir şey ko. . huşmiyalım!,.. Ötede dansetimekten yorulmuş, burada rüyaya dalan şü tatlı çalgı seslerini dinliyelim, İnce, rakik notlar, gene uça uça bize ulaştı, Peri isteğime uymuş o susarken ben de bir baş dönmesine tutulmuş gibi kendimi alamadan, şu sevişen. | Kalbleri aşkla dolup taşan çifti... Bir iki gün sonra düğünleri yapılacak, «karı kocan olacak ni- kâhlıları düşünüyordum İli gün sonra eek Minenin hikâyesini Periye vereli» bari, hergün, yasak bir şey yaparmış gibi VE ya lona giriyor, sedefli, nakışlı masanın çekmesini açıp yatta bir değişiklik, yaşayış tar- zımda bir noksanlık odemeniz de göne işi izam ettiğinizi gösteriyor. Kocanız haklıdır. Evlenmiş bir kadın, evlenmeden evvelki zaman edemez. Evli kadın süs, gezme arzusu, da- ha bunlara benzer şeylerden bi- rTaz feragat etmelidir ki; öyle, evi nin işlerile, kocasile meşgul ola- bilecek zamanı kalsın. tık iyisiniz, hattâ o kadar iyisiniz ki yavracuğum, sizden ayriİma zama. nım. geldi. Yanınızda vazilem kal madı artık. — Benden ayrılmak mı? Ne di- yorsunuz beyaz ablam, seniz ne yaparım ben? Amma ne yazk ki | doğru... Biliyorum... Bana da yol | göründü, büyücünün evine. Allaha amarladık demek saati geldi... — Neden? Büyücünün evi canı. nız istediği kadar sizin! Burada di. lediğiniz kadar kalabilirsiniz, güzel e m? rl ği vi aşımı göya hayıt... Veya bunn benzer bir şey demek ister gibi mk ladım. Perinin dilsiz sorgusunu bilme- mek, görmemek istiyerek birkaç sm. sanki i, gizli (Arkas vaz)

Bu sayıdan diğer sayfalar: