21 Mart 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

21 Mart 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Londraya "şiddetli bir akın Londra 20 (A.A.) — Hava ve dahili emniyet nezaretlerinin bu #4 İtalyan ku geçirdikle —s0— Türk ve yerli kuvvetlerin vahayı tahliye etmelerile burasının İtalyanlar tarafından işgali 4 Birinçikânun muharebesinde kuvvetler, birbi. acura, bahki tebliği; Gece, düğmanın faaliyeti hemeni tamamile Londraya inhisar etmiş ve Londrx oldukça şiddetli bir bücu » Ma anrüz kalmıştır. Hücum bi» dayetinde şiddetli olmuş, bilâklsre hafiflemiş ve gece yarısından bizsz Şonra nihayete ermiştir, İlk rapor - * İnsanca zayiatın çok fazla oldur Üu hissini vermektedir, Fakat hu » vusl ikâmetgâhlarda ve diğer bina) arda yangınlar ve yüksek (inlilâk! bombaları ile mühim hasar olmuş - tur, Birkaç noktada umumi hizmet- dar muvakkaten tatil edilmis. fakat hasar geniş olm tır. e Şafaktan evvel vaziyete hâkim olunmuştur. Yunan tekliği Alina 20 (A.A.) — Yunan or- duları başkumanc nan 144 nu a ali ve 19 Mart tarihli resmi teb- Düşmanın tankların innesile mer- kez mwntakasında * yapmış olduğu uz ile şimal mmıntakasında diğer bir mahdud taarruz Püskürtülmüştür, Bir miktar esir al. dık. Üç tank tahrib edildi. Dü Bin bu mıntakalara mensub olan bir bölüğü tecrid edilmiş ve otomatik silâhlarımızın ma ateşi arasin - kalarak tamamile imha olun - Muştur, Aoos vâdisinde yapılan mu va'fakiyetli bir taarruz neticesinde Vİ” i ar esir aldık. 5 bulundurmak fnda yeniden topla - mişterdi. Türkler, bu nuna kadar k 96 Km, kadar losundan da takr bir yol mesafesin Alman tekliği Berlin 20 (A.A.) — Alman or uları başkumandanlığının tebliği: Alman denizaltiarı, kuvvetli bir himaye altında giden gemi katile - sinden cem'an 59,500 tonluk düş- Man ticaret gemileri batısmışlardır. Bunlardan biri 20 bin tonluk bali. mA avı gemisidir. Cew'an Zİ bin tonluk da di aret vapurları a hasara uğratılınıştır, Alman hava kuvvetlerine &id kuvvetli savaş teşekkülleri çek İyi rüyet şartlarından istifade (o ederek dün gece çok büyük bir muvalfa Yetle İngiliz hükümet merkezinin Askeri ehetimiyetteki hedeflere ta- ü arruzlarda bulunmuşlar Kasbalduklarını bi t la Alm rare- ©“ Fakat bu keşif kolları r çapta infilâk ve yangın bom baları ile bilhassa liman tesisatını ve dokları bombardıman © etmişlerdir. Birbirini takib eden dalgalar halin. de yapılan bu tâarruzlar altı saat ” sürmüş ve Victoria, Al ve Ki George döklarila Taymis kavsi hi - Manındaki tesisatta çok büyük tah. ribat yapılmıştır. Büyük sahalarda yangınlar ve çok uzak mesafeden gözüken inlilâklar müşahede edil » miştir, Taymiste demirli bulunan ticaret vapurları ateş almıştır. Alman keşif tayyareleri de dün 7 kü gün kuvvetli himaye altında gi- den bir gemi kafii e taarruz etmişlerdi cikâinun & iye ve A Diğe ertesi gün Gerbtarablusu şi ağındaki siperi döndü İtalyanlar, bunu , ağır topçu ile mücehhez ve müsellâh üç tabya inşasına başla dılar. İşçilerin hima; kadâr gönderilmekte üfrezelerile Trablusu vahâsının Türkler tara » fından, biraz fazla erken, tahliye edilmis olduğu ânlasılmıstı, Ayın 10 unda Chaurand tü - ve ee mensub 8 piyade taburu, bi l kı takri - Tacura yi Trablusun 16 Km kadar doğusunda ve vahanın niha 3 ye bir yerde bulunan Tacura ahalisi İtalyan makamla - rile müzakereye giriştiler ve bu- nun neticesinde bu mevkie Birin- kününun 13 ünde 93. piyade ala- yile tolçudan mürekkeb bir İtal yan işgal kuvveti gelerek orada imat yaptı. a ar gösteriyor ki bir kısım i imkân İ0 bin ton kadar tutan diğer vapur da bombalarla ağır hasara uğratılmıştır. Alman av tayyareleri tarafından tenubi İngiltereye karşı yapılan bir akin esnasında düşman Spitfire üs Binde üç tayyare kaybetmiştir. Simali Afrikada Alınan haya da- i bataryaları bir İngiliz savaş tay- yaresi düşürmüşlerdir. ün gece düşman, garbi Alman- Ya üzerinde küçük miktarda hava akınları yapmıştır. Düşmanın attığı Az miktarda infilâk ve yangın bom- aları bir şehirde ancak halkla mes. kün mahallerdeki evlere hasarlar Yanmıstır. Dünkü gün düşman dört tayyare kaybetmiştir. Alman hava kuvvet » Türk ve yerli kuvvetler, bulup dâ, vet mlar burasını uzun müddet ve ikl de harbin sonuna Kadar isgal o edemi lerdi, o Bahusus vaha zengin hurmalik ve ağaçlık bir mıntaka olduktan başka epey- ce de merkön bulunduğundan mü- cahidlerin inşelerini buradan te - kabil olduktan baska bura - i yerlilerden gönüllü müca - ilik kirmak dama mümkün Jabilecekti. Buna rağmen müca idlerin burasını bu derece erken etmelerinde ne gibi ciddi se- İyan tebliği Roma 20 (A.A.) — İtalyan or- ları umumi karargâhinın 286 nu- “arak tebliğ Yunan cephi puncu onlu mın liyeti olmuştur. Tayyarelerimiz pek Siçaktan uçarak yollara, makineli) olara, askeri çadır ve bazakalara| VE antrepolara tanrruz etmişlerdir. Şimali o Afrikada o Carabubdaki “PÇu o kuvvetleri o garnizonumuza yaklaşmak istiyen düşman kuvvet « #rini kesif bir ateş alına alm ir. İtalyan tayyareleri düş erkw üssünü bombardıman etmiş - , dir. Alman hava teşekkülleri dü yan mevzilerini ve tesisatını bom” ardıman etmislerdir. 18/19 Mart gecesi düşman Trab bi, 2erine bir hava akını yaparak kaç kişinin ölmesine ve yaralan - atma sebeb olmuş ve hasar husule betirmi man i bataryalar alevler içinde nan tavyare dafi batarraları da yel sivarında bir düşman tay - Pilbele dürürmüslerdir. Tayyarenin arı esir edilmiştir. man h, denizinde tayyarelerimiz düş İkdış ava teşekküllerile çarpışmış « © Muvriemne tipinde bir tay - “Devamı 7 nei saylada) ol h NAKLEDEN 5 ğımın icad ettiği bir vu. sabırsızlığımın icad etti K da Gi "Bunu boşuboşuna, ber gün yapıyorum, Çekmede < kurutma kâğıdile, vekile ora Ky dukum bir mürekkebi kalemden baska bir şey olmadığını. Meiterin henüz zeri dönmedi Bu sabah, gel z teri bulamıyacağımı dü- “anın çekmesini açtım... m, i bi. liyorura, ki gibi, de , Orada İ Öyle heyecanlandım zatamıyordum. Acaba o boş bıraktığım ki! Elimi u- Peri hanım e, istediğimi di? Acaba ne yazmıştı? ellerim titriyor. a Al yazmış mi İk bi çeviriyorum, z sam 9 bulanıyor.» Sima ye Peri hanımın güzel yazısız yayın Peri Mn aya'le kutla için me rüyorum* de uzun tehliller. girişmiş! DR - ,. Turki, Bir Tobras ve Bu Selim * olan hazırlıklar » Nitekim Garbtrablusu ” Tiğindeki Tüzumu ürumu | matı Garbtar Derne - Bingazi vvetlerinin ri yeni ve büyük hir tehlike Yazan: Emekli General H. Emir-Erkilet | fbeblerin âmil olduğu lâyıkile an-| laşılamamıştır. Ayn Zara İtalyanlar tarafın- dan zaptolanduklan sonra 4 Birincikânun ba « i Ayn) rada her ne kadar İr muvaffak olamad blusu vahası gib n, daime ağır içinden çıkılmaz derece- ılarsa da, “e karışık bir ormanı zaptetmekle gene büyük bir kazanç temin etti- ler, nlar, Ayn Zara'dan her - gün Cabel istiksmetile, Bir - e* - is- tikametlerinde keşif hareketleri | yorlardı. Ayni #amanda, içe - e doğru ilerlemek için lâzım a bulunuyorlardı. sehrinde toplamışlı 0 k deve Sidi Masrı limanından Zara bir ün ölacaktı bunun yanlış olduğu anlasıla tr). âhare | cak - evvel 0/75 metre genişliği sr hat malzemesile inşa olu - nan bu demiryolu bilâhare üçüncü bie rav ilâvesile 0,95 metre geniş demiryoluna o mahsus r malzemenin işlemesini ak bir hale getiri -| 'ahada, kuvvetli bir karı ( muhtelif o sınıfı n mürekkeb bir liva) İçin ordugüh edilmiş ve Ayn Zara ta blusu şehri tahkima- lestirilmişti Bir- Tobras muharebesi yunla beraber Di, k ir tabiye işlerinden zi gündelik o muâmelelere vererek bunalan valilik ve baskumandan - lik kurmayırın gafletleri yüzün - * tvday tile b r de yanlı as'da müthiş bir tehlike geçirdiler, Bu hâdise es - nasında 3 piyade taburile ( ikisi 11. Bersagliveri alayına ve birisi 2! Grenadiye alayına mensub) 1 ağır makineli tüfek takımı, 1 dağ top- çu takımı ve 1 süvam bölüğünden mürekkeb karışık bir İtalyan müf reğesi az kaldı mahvoluyordu. Fransız kurmay (yüzbaşı İ. Revol'on anlatışına göre, Türkler ve yerliler Garbtrablusu vahasını tahliye ederken, sahilde bazı rels- lerin ailelerini de birlikte götür - jmüzler we bunları rehine olarak lAyn Zara'nın 12 Km, kadar cenu- bunda bulunan küçük Bir Tobri İvahâsında muhafaza etmişler. ada kalabilse idiler, Bunların kurtarılmasının yerliler kâön memuru Fadı üzerinde pek İyi bir tesir husule Retireceği İtalyanlarca düşünül - müş, ve valilik kurmayı tarafın < dan tümen kumandanı general Pecori'nin emrine, bu işi tahakkuk ettirebilmesi lâzım olan ha » ritalarla omalâmat, haberler ve kılâvuzlar verilmiştir. He ne ka-bültenlerinin ifadesine göre, mik- dar general Pecoriye bu rehineleri kurtarması hakkında kabi bir emir verilmemiş ise de o, yukarıda bil dirildiği veçhile teşkil ettiği bir mülrezenin fecirle birlikte Bir MERRURE SAMİ Okuyorum: i «Zavallı küçük Mine, hırpalanan. | acılarla sıhhi bütün hayat mü- vazenesini kaybeden yana kötü yorum... Necdetin sende affedemiyeceği İtek büyük suç varsa, o da asevme- miş olmak...! Halbuki... Halbuki bu suçu, sen işlemedin... Çünkü se viyozdun! anlattıklarının derin ve " ıklanın arıklı hikâve- sinden çıkarmamı dilediğin netice e bu, yavrum. «Minenin bütün plânlarının, bü. tün hesablarımın, bölün kurnazlık ve hilelerinin temelinde, onları ter- iş | ,, Nazmi Tüfekçi, Şakir Barner, Ömer İstanbulspor Milli kümeye alınacak mı? Klübler dün umum müdürlüğe yeni bir müracaat yaptılar Dört gündenberi devamlı surette toplanan müh kümeye di kltibie. rin murahhasları dünkü plantıla,, rında wwumi müdürlüğe ikinci br müracaatta daha bulunmuşlardır. Öğle üzeri yapılan bir toplantıdan umumi müdürlüğe klüb murahhasla, rının İstanbulspor bakkındaki rica - larını bildirmiştir. Umumi müdürlük bu müracaatin tahriren yapılmasını istemiştir. Akşam ikinci defa toplanan Oklüb marahbasları bu arzularını telgrafla umumi müdürlüğe (bildirmişlerdir. Bugün gelecek cevaba göre toplantı. ya devam edilecektir. İstanbulspor klübü de bir murahhas göndermiştir. 19 Kayıs gençlik ve spor bayranı 19 Maya yapılacak gençik ve 4por bayramı için dün mıntaka mer- kesinde bir toplantı yapılmıştır. Mın. An Hâciseler © Karşısında Lüks Bir gazetenin şehir haberleri sü- tanundan kopya ediyorum: «Fiat Mürakabe Komisyonunun lüks paynire fiat koyduğunu yaz - müşte... İlk, Şih.. erin sonu var amma, beni a. | etmiyeceği için ne okumak istedim, se de kopya etmek hevesi. ne kapıldım. Peynir da lüks oluyormuş. My mi > sene evvel Tük yahud da ava tazyikli, göm- İekli petrol lâmba, Aİ ! Nedense bu lâmba adı sonraları! iyi bir evde, apartımanda oturan, şık giyinen insanlara alem oldu. Seneler geçti. Lükaün, löküsün envaımı gördük. Kötü traş bıçağı lüks olmuştu. Pişirilen yemekleri yenilmiyecek kadar fena lokantanın adı lüks ol, muştu, Geceleri evinde, kuru fasulyadan başka bir şey yemiyen, fukat çi düzleri sokağa çıkarken kürk map- to giyen, pembe kafesli evin gelinile| kızı lüks olmuşlardı. «Eyvah peynirler de lüks Duy olur- * Lüks olanlar, oldukları gibi rünmezler, süslerirler, acavib kılık. İsra girerler, boyanırlar. Peynir de öyle yapıyor; böyaniyor, yaldızlı kâğıdlara sarılıyor, tuhaf tuhaf isim- ler alıyor. Lüks olanlar kendilerini biraz da naza çekerler. Peynir de lüks oldu. taka direktörü klüb murahhaslarına bu bususta icab eden izahatı yermiş. | B Yerily'ş müsabkası | | Beden “Terbiyesi İstanbul Bölgesi! Atletizm Ajanlığından: 23 Mart 1941! taribine tesadüf eden Pazar günü sa. babi saat 10 da Şişli tramvay deposu önünden başlayarak Büyükdere yolu tserinde 20 kilometrelik bir yürüyüş müsübakası yapılacaktır. Müsabaka şeraiti gençlik klübleri - ne tebliğ edilmiştir. İştirak edecek o, lan Klübler yevmi mezkürda saat 930| da behemebal müsabaka mahaliinde hamr bulunanları şarttır. Müsabaka. yı idare edecek aşağıda isimleri yarı hakem arkadaşların saat 0,30 da teş- İrif buyurmüları rica olunur. | Giray, Hüsamettin Güreli, Ter fik Böke, Zeki Gökısık, Cemil Uzun - “oğlu, İlhami Polater” Füruzan Teki, Dr. Nurettin, Paik Zeki Yu . İmuk, Pethi Dinçer, Neriman Tekil, zkap, A Bakır, O Basaran, Receb! Oran, Kemal, İbrahim, İskender, Mu- Halk Hekimoğlu ri yazlı atletlerin öl birlikte 22/3/0941 tan smartesi günü saat 15 | Arağıda isi ser foloğraf hine müsadif te Bö'ge merk müracaatları Jözumu um. | Esref Koşar, Abdullah, Hell Al. tındağ, Raif Berelloğlu, Riza Maksud| Jâşman, Hüsoym Albayraktar, Artan, İzak, Köstantin Takver, Remzi, Gez. gin, Elikmet. Tokad iskân müdürlüğü Srvas (Hususi) — Şehrimiz is- İl Kazancı kadro| maaşı ile Tokat iskân müdürlü- üne tayin edilmiştir. İ amm mm ARE Tobras üzerine bir baskın yapma- sını kararlaştırmıştı. Bu suretle bu yehineler, kendilerini zorla alıp götürmüş olan ve ordu istihbarat tarları 600 den fazla olmıyan Türk 've yerli muhafızların ellerinden İkurtarılmış olacaklardı, H. E. Erkile (Devam ediyor) yapan, - eden değilse de - kütsileştiren aşk vardı; her ke- limesi, bu derdli hikâyenin her sa. tri, kelimelerin arasında söylenme- den kalmış bütün müemir kuvveti bunu bana anlattı, haykırdı Mine cik. Evet! Dinle beni, aşk'vardı, aş- kın bütün inanışı, teslimiyeti var. ee 4Zindanından kurtulmak isteği. pin şiddetile gözleri kamaşan, bağlı birkaç çile çeken derdli Mine... Uğradığı| kalan Mine, evrelâ onu iten, ona yol gösteren insiyaki hissi tanıya madı, ona yanlış bir damga bastı, Eski yavrucuk, seni sevi: sana aci.) kalbinin dediğini fazla kurcalama. | mancıya, . Necdet hiçbir zaman ona y: , yorum, - Ve sana lüzumsuz maze.) dan dinledi, sonra da bu kalb, sesi. | yabancı gibi gelmemişti kil - kendi-| ne her vakit. yetler aramağa kalktsacak değilim!) ni yükselince, onu duymak lâzım! ni, kaderi gelince, Mine İnanmak cesaretini bulamadı... Ondan (şüphe etti...İ Sen Necdeti değil, kendini aldattın yavrucuğum! Seni buna inandırmak için, apaçık, bir tey şey soracağım; «Necdetin, o Adadaki Necdetin| yerine, pkı ona rasladığın gibi, ay- ni tesadüf, ayni şartlar içinde başka | bir genç, hoş sevimli... Fakat «o değil de... Başka bir genç tahayyül ». Acaba gene ayni şekilde hare. ket eder, «Kül kedisinin; saatini ğundanberi kendini naza çekiyor. . — Size nefis bir peynir vereyim, Ben de duraladım. : Peynir pek İyok, size yaramaz, derken mefisini | vereceğini vâdediyordu. Bir camekân açtı. Biçimi salama, rengi peynire benzer bir şey çıkar di: — Fevkalâdedir. — Kaç kuruş, — Yüz kırk. Gene duralamıştım. — Yüz kırk mı? — Evet... Hele bit tadın. Bir parça kesip uzatı, o Tattım, Tulum peyniriydi. — Tulum peyniri, Doğrudan doğruya cevab ver. medi, fakat sordu: — Yarım kilo tartayım mu? Sualimi tekrarladım: — Tulum peyniri değil mi? iz, yerli Rokfor diyoruz, Bir köylü İstanbula gelmiş, leb. kkânı önünden O geçerk leblebileri görmüş, alli Leble bici sormuş: — Leblebi mi isi Köylü merak eti — Leblebi dediğin de ne oluyor ki? — İşte bu gördüklerine İcblebi derler. Köylü gülmüş: — Ektiğim nohud, biçtiğim no. hud İstanbula gelince leblebi olu vermiş, Peynirci elinde biçak bekliyordu, — Yoksa bir kile mu vereyim? kal dükkânında mevcvdken, 80- ranlara: — Yek, Dedirtiyor, Evvelki gün peynir alacaktım. Bir peynirciye uğradım: — Beyaz peynir österim. Dedim. Peynirci dudak büktü; — Pek yok, — Pek yok ne demek? — Varsa da size yaramaz. Aklına mühim bir şey gelmiş gi- bi bir an duraladı: Bayan «P, | — «Şirinlik vi diyor, Garib sual diyeceksi yalnız ben belki okuyucumun tahmin etti. ğinin aksine olarak müsbet cevab vereceğim. Vardir, hem de çek o kolaydır.| yalnız eczaneden alınmaz, | tarifle! bulunmaz, onu sadece slökadan keşfeder. Ortağın yüzünde yazılıdır. | Bir kitab asyfas gibi onda okunur. * mio Var mıdır? Bayan A. B. nişanlıya hediye o) larak ne gibi sef gönderile bileceğini soruyor: — Her şey gönderilebilir, de - mek lâzim. Yalnız kendi hesabima erkek olsaydım evleninciye Okadar sadece çiçek göndermekle iktifa & derdim, * Bay «E. As: Galiba pek çekingen, yahud da genç olacak, hoşuna giden, kal «| binde yer yapmıya başlıyan genç! kızdan bahsederken: — Hem çok güzel, hem de çok zengin, diyor, benim ise Yalnız mü. himce denilen şahsi o kazancımdan başka bir şeyim yok. Aşkımı ilân geçirtir mi idin?... Senden karısı olmanı istiyecek bu yabancıya, söy- le, cevab ver: «Götüz benile «Ka. çır b i idi Gi okurken, Mine de, sahnesi yükada» olan bütün bir acıklı ko. mediyi görüyor. yeniden yaşıyor. du... öyle bir vuzuh, öyle bir kuvvet alıyordu ki, adeta hatıraları, bayal görme illetine tutulanlardaki kadar canlılik ve kudretle, bir bir ına dikildi. İmal hududlarda kalmak, frçn Güldüm: Bildiğim tulum peyniri, yediğim tulum peyniri salam gibi, sosis gibi, sucuk gibi barsağa girince o Rokfor oluvermi * Peynire fiat koyma işi, ve kon- trolu sürüncemede kalıyor, Bu gi- dişle lüks peynirin daha kim bilir ne nevilerini göreceğiz... Ve bize ne kadar pahalıya malolacak işte onu merak ediyorum. “amet Slslüsi | Okuyucularıma cevablarım etmek, yahud ailesine baş vurmak küstahlık telâkki edilmiyecek mi? Hüküm vermek için elde bulu » nan malümatı kâfi görmüyorum, Bu delikanlı iyi tahsil görmüş, te « yazuuna rağmen iyi kazanç yoluna girmiş bir gençtir, Arada bulundu- ğunu vehmettiği fark o göründüğü kadar olmuyabilir, bu takdirde 18 inci amrda meziyet telâkki edilen gekingenliğin 20 nci asırda hasta - İik olduğunu unutmamak lâzım. Hayatın merdivenlerini süratle aşan adam biraz da küstah olan a- damdır, yalnız işte yazdıktan sonra kelimenin düşüncemi tamamile ifa, de etmediğini görüyorum. Biraz m ın, biraz cesur, biraz müteşebbis demek daha doğru olacak. Saygı her vakit için lâzımdır. Fakat nor. ok mamak şartile, * Konyada Bay a$. S.» ya: Mektubunuzu biraz tnüphem bul- dum, Kabahatin olduğu anlaşılıyor, Fakat kimin tarafından yapıldığı belli değil. İkinci bir mektubda da» ba vazih olmıyu çalışınız. TEYZE kuşun tepesine varmış gibi, göğ. sümde çarpıntı, nefesimde biraz tıka sıklık, gözlerimi yumuyorum, Sım saklıyan çekme, önümde açık duru- yor. Oradayım, bekliyorum, düşü. nüyorum,.. Ne düşündi ü de, ne beklediğimi de bilmiyorum, Fakat biraz bekliyorum! Bir gelen var! Kim! Peri mi? Aman yarabbi! Onun önünde, şu dakikada, «okuduğumu bilecek olan» onun gözlerinin karşısında Necdetten bir başkasına, bir ya- emânet etmek, hayatım İ vermek mi?... Oo! Aman yarabbi, aman yarabbi! İ İçimden gelen ani bir hissin hük. | mü altında, deli gibi, atıldım. Çekmenin içinde duran mürekkel kalemi kaptım. O aldatıcı sorgunun karşısına, kimsenin Ookumıyacağı, fakat oraya konması zim gelen, il in cevabını yazdım: «Hayir, hayır, hayır, bin def» hayırla Şimdi, çıkılması çok zor bir yox kalmak... Dünyada olmaz, olamaz! Hemen bir lâhzada, kalemi de, defteri de çekmenin içine atıyorum, nakışlı sedefli masanın gözünü hızla kapatıyorum... Kaçıyorum. Öğleye kadar yeşil odamdan dı. şarı adımımı atmadım. Yapayalnız oturdum. Periyi anca sofrada gör. düm, Minenin hikâyesinden bahsetme- mesini dilemiştim; ber zamanki gi beni ne iyi anlamasını bildi. var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: