21 Mart 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

21 Mart 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Generrl diyor ki (Başiarafı 1 imei sayfada) Mart 21 Hayvanlar âleminde (Baştarafı 2 nci sayfada Bir köylü metresinin)| Dilekler O halde cenubi İtalyaya geldik. | Melerine imkân bırakılmış ve cent leri ve yığıldıkları mütemadiyen sahilinin mansabları ve sahilleri Kuşadasında meşhur babasını öldürerek cesedini yaktı Yanmıyan kemikleri de cinayet yerinden yarım saat mesafede bir yere gömdü Kaş mma Karamıza bağ- hı Seyret köyünde korkunç ve tüyler ürpertici bir cinayet işlen - miştir. Aldığım malümata görelğ bu köyden Hüseyin Çavuşun genç kızı bundan bir müddet evvel Ye- niköyden Mustafa isminde bir de- likanlı ile sevişmiş ve nihayet sevdiği adama kaçarak onunis metres hayatı yaşamağa başlamış tır. Bu vaziyet karşısında müte - &sir olan Hüseyin Çavuş muhte- Mi vasıtalara müracaat ederek ki Zinin bu namusşiken halinin önü- ne geçmeğe çalışmış, bu arada her Diyan mab ikisini de rahat bırakmamağa ça- Yışmıştır. Bu vaziyet karşısında fe na halde kızan Mustafa Hasan Ça Yuşu bir pusuya düşürerek Öl - dürmüş, bir korulukta cesedini yakmış, yanmayan kemiklerini de öledeberi İngiliz çukuru adı verilen son tetkiki gene bundan toplayarak cinayet mahallinden Kaşadasından güz Kuşadasından yazılıyor: Kuşada| m kazasının Akıncılar nahiyesinde ve antikiteler bakımından dünyanın edi çukuru Altında daha birçok tarihi eserler saklı bulunan bu çukurun sivrisineklere yatak olduğu için kapatılması teklif edildi el bir görünüş Hafriyat Krezus temellerine ka- dar yapılmıştır. Bu temellerin en dört yıl evvel Britiş Muzeum namına gelen Yarım saat mesafede bir yere göm! yedi acaib şeyinden biri ve belki en| Oksfort üniversitesi mimari fakülte. müştür. Cinayet ancsk biray sonra meydana çıkmış ve kalil yakalan- mıştır, Amasya valisi Gümüşhacıköyde Gümüşhacıköy (Hususi) — A « masya valisi kazamıza gelerek tef- tişatta bulunmuş ve bir aralık Gü müş nahiyesine de uğradıktan son ra Merzifona dönmüştür, Ceyhan gene 4 metre yükseldi Adana (Hususi) — Ceyhan neh ri “tabii seviyesinden 4 metre ka- dar yükselmiştir. Köyler srasında münakalât güçleşmiştir. İnsanca zaylat yoktur. Aksarayda askerlerimize kışlık hediya Aksaray (Hususi) — Askerlerimi Ze kışlık hediye yardımları devam etmektedir. Şimdiye kadar 4161 çift yün çorab ve eldiven, 148 par ça muhtelif yünlü eşya toplana- muhteşem olan o Âremsiyonun Di-! yan - Sibel mabedi vardır. Bu mu. azzam hafre Britiş muzcum hesabı. na 1870 den 1905 tarihine kadar 30 sene zarfında dikkatli çalışma larla açılmıştır. Gene senelerdenbe.. ri İngiliz çukuru, Akıncılar nahiye- si için bir aivrisinek kaynağı haline de gelmiştir. Nahiyenin hükümet tababeti bu İ gukurun kapatılması veya temizle.| tilmesi esbabının temini için nahiye İ müdürüriyetine ve nahiye müdüri- yeti de Kuşadası (kaymakamlığına müracaat etmiştir. Haber aldığımı. za göre Kuşadası kaymakamlığı ay- ni müracaati vilâyete yapmış bulun maktadır, Akıncılar nahiyesi halkının sağ. lığı bakımından bu mürscaat tama. men yerindedir. Fakat asarı atika bakımından fevkalâde büyük kiy- meti haiz olan hafriyat sahasının ot tadan kaldınlamıyacağı da üşikâr- İdır. İ Mütehasuslerın verdikleri malö- İmata göre Akıncılar nahiyesindeki hafriyatta meydana o çıkarılmasına İ çalışılan Diyan - Sibel mabedi tarih ten evvelki Anadolu Türklerinin A. İm tanrı mabedidir ki Amazon «Eti» lerden, Arkaik (Milâttan ev-| vel altmcı asr) Lidya Türkleri; (Krezus) ve milâttan evvel klasik «i profesörlerinden Kayf tarafın- dan tetkik edilmişti, Eserin hakkile meydana çıkarılması için deha bir gok tetkikler ve araştırmalar yap. mak lâzım gelmektedir. Taharriyat derinleştirilirken he- nüz tarihçe meçhul birçok mimarla. rın celbine yartyacak vesikuları bi- ze bahsedecek olan ve şimdiye ka. dar on binlerce altın sarfedilerek açılan bu çukurun kapatılması ak - bn alamıyacağı bir şey olur, rtaokul izcileri Kemalpaşa 0 Bt M. Kemalpaşadan yazılıyor: Or ta okulumuzun izcileri birkaç gün evvel Karacabey harasına bir ge- #inti tertib etmişlerdir. Gezinti rak Konya mıntaka komutanlığı.) ve Elenietik (3 - 4) asır devirlerini (çok güzel olmuştur. Resim İzcileri na teslim edilmiştir. AAymeca yün €şva için nakdi teberrü 1486 Jira 44 kuruşa baliğ olmuş ve bu para da Kızılay umumi merkezine gön- derilmiştir. Sivas dokumacılarına pamuk ipliği dağıtılıyor Sivas (Hususi) — Şehrimiz do kumacılarının ihtiyac olan pa muk İplikleri Ziraat Bankasına gönderilmiştir. Vilâyet bunları be del mukabilinde el dokumacıları- nâ tevzi edecektir. Sivas ticaret odası seçim Sivas (Hususi) — Ticaret Oda- sı seçimine aid İlste Ticaret Vekâ Jetince tasdik edilmek üzere gön-i derilmiş İdi. Seçim muvafık gö- rülmüş ve tasdik edilerek iade «| rin Çemberlitaşta İstanbul Vakıflar Bişmüdürlüğü Mahlülât dilmiştir. Bu sualden sonra bir müddet bir süküt oldu. Ocakta rüzgârn uğul. tuları işitildi. Philippe ısrar etti: — Orada bulundunuz mu? Nihayet Stephen mağmum bit sesle cevah vermeğe mecbur oldu: Evet, Sonra, dostu susmuş gibi, sözle. rine devam etti: — Size hiçbir şey söylemiyece- ğim, çünkü kendime güvenemiya. Tum. Philippe, adeta, başından aşağı bir kovu soğuk su dökülmüş gibi ür- perdi. Kendisine ne olmuştu? — Steve diye mırıldandı, bana her şeyi aöylemiyecek misiniz?... Kendini mümkün olduğu kadar sakin tutmaya çalışıyordu, o Dostu ihtiva etmektedi Kıymeti Pey parası LK L. K. Garşı Cevahir maralı dolabın lamamı. mizi gösteri; bedesteni solda birinci adada 4 na, 713 Mahmwdpaşa Bururi mahallesinde Sultan odaları sokağında 71, 73 No, lu iki dükkünmn tamamı, 504$ » a ım Çarşı Kazasar Oriü sokak 27 No. lu dükkânın ta- tamamı. 246 4 © s6 sokağında eski banda bulunan aranın tamamı Çarşı Kazazlar Orta sokak 35 No, Ju dükkânm ta. ww vw gır 10 1168 Fatihte Hocativeys mahallesinde Şemseddin Bami YI yeni $2 No. lu (30) metre murab. 7235 25 09 Çarşı Safran hanalt katta il Nolu odanın tamamı, Yukarıda yanlı emlâk satılmak Üzere on beş gün müddetle açık artır- maya çakarılmıştar. 28/3/0941 Cuma günü saat gülerek kendisine döndü: — Sakin olunuz, koca budala, dedi. Onu ben öldürmedim, fakat odasının önüne kadar gittim. — Oraya ne yapmak için gitti. niz? Garrison, yüzü kızararak cevab verdi: — Pihyilisin orada olmamasın. dan korkuyordum, D'Arenne'in o. dasmın bahçe üzerine açılan penca- teleri olduğunu biliyordum ve oda. da onunla beraber bir başkasının 0- hup olmadığını dışından göreceğimi ümid ediyordum. So bu hareke. timden dolayı bir utanma duydum. Phyllisin kendini hür göstermekten hoşlandığını biliyordum, fakat elim. ide olmayarak böyle harekete meç. * bur olmuştum. (15) de icra edileceğinden isteklle Kalemine (1938) uşacaklarını biliyor mu idiniz? | — Bunu beş on defa size söyler! dim, Phil: Hayır, — O halde, koriğorda leri duyulan adam kim ii Garrisonun yüzündeki yumuşar gibi oldu. Ocaktaki ateşe bakarak mırıldandı: — Her ne olursa olsun size te. — ederim ki o adam ben değil li ayak ser i? Siz içeri baktığınız zaman D'Arenne odasında mı idi? — Hayır, randevusuna gittiğini tahmin ettim, — O halde Berge niçin yalan söylediniz? Artık burada Phyllisin şerefini korumak mevzuubahs ola. maz, Niçin pencerenin önüne geldi. Einiz zaman odanın boş olduğunu itiraf etmediniz? Garrison başını salladı? İhtiyaclar Kandırada ekilmiş tarla- lara koyun sürüleri bırakmamalıdır? Kandıradan yazılıyor: Ka. saba civarında halihazırda e- kilmiş tarlalara gene kamba. ya aid davarlar bırakıl suretile bazı mezfu a ta uğratılmaktadır. Binaena. leyh bu gibi vak'aların tekrar edilmemesi müstahsil için çok erinde ve bayırlı bir teşeb-*, Bü olacağından oalâkadarla, rın bu gibi hareketlere mani olmaları temenni edilmektedir. Gümüşhacıköy - Merzifon postaları Gümüşhacıköyden yazılıyor: Son on gün zarfında gazeteler yeniden zayi olmağa (o basla- maştır, Trenden Havzada alı. nan postalar Merzifonda açı- kp gidecekleri yerlere taksim edildiğine ve bundan evvel de yapılan tahkikatın gazetelerin Merzifonda zayi olduğunu göstermiş olmanına nazaran Merzifon postahanesinde | bu husuanta aid dikkatin fazla. landırılmas: içab etmektedir. Alâkadarların nazarı dikkatini celbederiz. Gümüşhacıköyde asri bir hamam yapıldı Gümüşhacıköy (Hususi) — Ma arif hamamı denilen, hususi muha. sebeye aid eski bir hamam satın a- narak belediyece ıslah o ettirilmiş mükemmel bir hale konulmuştur. Bu suretle belediye bir varidat kay nağına daha malik olmuş, kaza da - oldukça « temiz bir hamama ka. vuşmuş bulunmaktadır. 8: Bani ayarı, 8.03: Ajans haber. leri, 8.18: Hafif parçalar (Pİ), 9: Ev| adımı, 1330: Saat ayarı, 1333: Türk çe piâklar, 1350: Alanı haberleri 1405 Türkçe piâklar, 1420: Riyasö- İticümbur bandosu, 15: Hafif melodi, Jer (PL), 1530: Konser, 18; Saat ö- yarı, 1803: Konuşma, caz orkestrası, 1840: Konuşma, 15.15; Köy türküleri, 19.30: Saat ayarı, ve ajans haberler, 1045: Seçilmiş şar. kılar, 20.15: Radyo gazetesi, 2045: Radyo fast heyeti, 2115 (Kitab saa- tb, 2130: Radyo salon orkestrası, 2230: Saat uyarı, ajans haberleri, borsa, 2250: Konuşma, 2250: Caz, band (Pİ) inkara borsası 20/3/1941 açılış - kapanış fallar e ELER... Açılış ve kava; Londra 1 Sterlin 5w New-York 100 Dolar 1290325 (Cenevre o 100 İzviç, Pe o 2908 Atina 100 Urahmi 000 Madrid 100 Peçeim 1204 »eyrad o 109 Dinar 3.1525 Yokohama 106 Yen 30.90 ettim, fakat pencereye yaklaştığım zaman. odanın içinde gezinen bir elektrik feneri ışığı gördüm. O za- man bu pencerenin, rüzgârın şidde- İ tile açılmış olduğunu gördüm. İlkön- ce orada bulunan kimsenin Phyilis olduğunu düşündüm, Onun orada ne yapmakta olduğunu kendi kendi. me sordum, sonra odadaki adamın şato sahibi olduğunu zannettim. Fa- kat o da değildi. — O halde oradaki kim idi? İh. tiyar Duncan mi? Garrison başını salladı: — Hiç biri değil, Bu, Flora idi. XXI Philippe alâka ile sordu: — Demek Flora idi, o halde keşfimde yanılmamışim? Stephen tasdik eder gibi bir işa. ret yapı: çıldırmış — Çünkü oda boş değildi de) ondan — Ne demek istiyorsumuz? — Ben gül fidanlığına geldiğini zaman oda o kapkaranlıkt, D'A- renne'in yatıp uyuduğunu (tahmin — Yanımdan, adela bir insan gibi koşarak geçti, Par maklığın bir kenarında bulunan bir geçid yerinden yavaşça kaydı ve kulenin köşesinden kayboldu. De. min bahsetmiş olduğumuz küçük haber verilen Alman kuvvetleri oldu?1. Bu haberler edilmiş, biöften mi ibaret idiler, yoksa Vişi Fransasının Bizerte Tunus limanlarını mekten imtina İtalyan şimali Afrika du mu?! Bizerte Almanlara üs olarak verilmediği o müddetce, - İtalyadan Trablusa, büyük risklere maruz ka. ınmadan denizden büyük ölçüde askeri sevkiyat yapılamıyacağı her İmei bir hal se de, Şimali ne kedildiği hakkında | çıkarılan riva- yetlerin, daha ziyade Sicilyaya ve diğer hava üslerine Alman uçak filolarile bunlara aid yer ve hava müdafan Okıt'alarının sevkinden yanlış olarak veyahud iltizamin ya yılmış haberler olmaları pek muh. temeldir. Çünkü Almanyanın, Bal kanlarda tasavvur ettiği yeni hare. ketler bakımından, ne olursa olsun, bir miktar İneiliz kuvvetlerinin şi- mali Afrikada bağlı tutulması o- nun için bir faydadır, Bunu temin maksadile de şimali Afrikada ye. ni bir Alman . İtalyan ordusunun harekete geçeceği isme edilmesi imantıki olur. Nitekim böyle bir ih- timale İngilizleri inandırabilmek ga vesile simali Afrikaya Alman ucak larile bazı Alman zırhlı otomobil ve tank tesekküllerk O gönderilmi: ve bunlar faalivete dahi eeçm Doğu Afrikada ise, İtalyanlar 13 veya 15 taraftan taarruza uğrr yarak, bunların etrafında İngiliz - skoçyalı - cenubi Afrikalı . Doğu Afrikalı - Sudanlı - Hindli - Habeş li - hür Franaz veilâh. kıtalar tarafından kurulan demir . ve ateş çemberi gittikçe daralmakta İtaiyadan buraya, hava yokle ya. İ pılabilenden © başka, | ehemmiyetli yardım imkânları bulunmamakta» tadır. Doğu Afrikeki İtalyanların denizden, kaçak suretile alabilecek leri bazı ehemmiyetsiz ve son inşe yardımlarını men için de İngilizler Berbera'yı yeniden işgal ettiklesi gi bi Cicig, zaptelmiş olan cenubi Aftika birliği ordusu pek yakında Adisababa - Cibuti demiryolunu da keserek bu suretle Cibuti o cihetini kapamış olacaklardır. Bu suretle, Eritrede, İtalyanların elinde en sön !bir Musavva iskelesi kalmış bulu. nuyor ki bu da, şimdi etrafında mekte bulunan, Keren mevkiinin zaptından sonra (İngilizlerin eline düşecektir. Elhasıl duğu Afrikada- ki vaziyetten de İtalyaya gelecek bir hayır yoktur ve ne İtalya ve ne de Almanya burasını kurtaramıya- rak oradaki 300.000 kişilik İtalyan ordumunun mukadderai şimdiden taayyün etmiş gibidir. İtalyanın Balkanlardaki o ümidi- ne gelince bu da şimdi beklenen bir Alman ileri hareketinin kendi. liğinden temin edeceği yardıma is. tinad etmektdir. Filbakika İtalya, srf O kendi kuvvetile Yunanlılara galebe çak mayı bir daha tecrübe ederek Ar- navudlukta yapabileceği en büyük ve en şiddetli taarruzu yapmış, fa kat muvaffak olamamıştır. Y Mart ta başlayıp ayın on beşinde biten bu taarruz bilâkis İtalya için ezim telefanla o beraber Tepedelenin de ziyaı mucib olmuştur. O derece- de ki, İtalyan başkumandanlığının ayni ölçüde yeni bir taarruz teerli- besine kalkışman ümid olunamaz. O balde İtalya için Arnavudluk ve Yunanistan sahasında tek bir ümid noktası kalıyor ki, o da Almanla- nn Bulgaristandan ve Yugoslavya» dan geçerek o Arnavudluktaki Yu. nan ordusunun arkasina yürümesi kapıdan şatoya girdi sanıyorum. — Peşinden gitmediniz mi? — Gidip te me yapayım? Bu bana aid bir şey değildi. Kızın, o İrada, kardeşi tarafından Oimzalan- miş bulunan çekleri aradığını anla. dım. İçeride ne olup bittiğini anla. İmak için bir müddet daha korulu- Kun arkasında gizlenip (Obekledim, fakat her gey bana sükünet içinde göründü. Sonra denize bakmak için yukarıdaki pavyona kadar Obrmü- narak yürüdüm, is Mac Reay'yi orada gör- düğünüz zaman saat kaçtı? Stephen bir an düşündü: — Ben odamdan biri otuz bsş geçe çıktım. Orada da herhalde beş dakika sonra bulunuyordum. — Ve Phyllis te Vikontün cese- dini ikiye çeyrek kala görüp bize ha. ber vermişti. Bütün bunlar de mü. kemmelen birbirine uygun düşüyor. Garrison gözlerini ona doğru kaldırıp baktı: Phil, ben eminim ki D'Aren- ne'i öldüren Flora değildir. Dostu yavaşça bir parmağını mir- dı vet mahsus işae ve üs olarak ver- sebebile Alınan - plânı bozul- geçirilmek üzere cenu. a Alman kat'alarının sev ve| Thames nehrinde çoğalmaları temi edilmiştir, Dorsette,. İlehester lordunun kı ğu kümesleri İngiliz adalarının büyüğü ve en eskidir. Bu küme İlerde yüzlerce kuğu büyük bir bi zur içinde yaşamakta ve yuvaları yanyana yapmaktadırlar. Kuğulu başlıca deniz otlarile geçinirler. L mumiyet itibarile kavgacı bir tabir te malik olduklarından bir çift ke ğu bir göl veya bir nehir boyund yuva yaptıkları zaman, oraya yak İaşmaya teşebbüs eden herhangi ya bancı bir kuğuyu derhal oradan w zaklaştırır. Fakat lordun meşhu ü de yaşayan kuğular, ot edecek biz durum ol madığını anlamış olacakinr ki, bu ralarda engin bir sükünet içinde ya şamaktadırlar. Thames nehrinde birçok kuğulu vardır. Fakat hepsi hususi kimsele rin malıdır. Bir kısmı krala, bir ki» İ mı da bazı kumpanyalara Bu münasebetle, sun da yiye yim ki, eskidenberi büyük merasim le tatbik edileğelen bir an'anaye w yularak, her yılın munyyen bir gü. nünde bu kuğular yakalanarak bi. rer birer aid oldukları müessese ve şahısların elâmeti farikalarile dam: gelanırlar, Biraz evvel dediğim gibi kuğular hanedan malı diye telâkki edil'i, ğinden, eskiden, ancak kralın desile hususi sahıslara kuğular v lir ve bu şahıslar kuğulara kendi damgalarını vurabilmek salâhiyetini haiz olurlardı, Damga verma merasimi Temmuz veya Ağustos aylarnda yapılır, Yavru kuğuya ana kuğunun sındaki damga vurulur ve baba kuğunun markaları avr çıka cak olursa, yavrular, 1632 de ner ayva davanlarak ay. » sahiblerinin arasın. var döneceğim. Natleden: t Ho. Trabzonlu emektar bir yazıcı vefat etti Trabzon (Hususi) — Trabzopun 'maruf simalarından ve matbuat hayatında otuz yıldan fazla havır- lı hizmetleri ilen İkbal gar»te ve kütüphanesi sahibi Osman Nu. ri Eyüboğlu kısa bir hastalığı mf- 'takib Trabzon Ortahisardaki evin 188: Radyo) siddetli muherebeler cereyan et.'de vefat etmiş, cenazesi kalabalık bir halk kütlesinin iştirakile kak rılarak aile kabristanına defne- dilmiştir. Merhum fikir âlemine mütevazi çalışmalarile uzun wüd det hizmet etmiş, İstanbuldan ve Avrupadan getirttiği muhtelif ki- tab gazete ve mecmualarla İrfan ve kültür muhitini beslemiş ve herkes tarafından sevilmiş bir si- ma idi, halinde bunun geri çekilmek mec. i buriyetine düşmesidir. İtalyanın ve Arnavudlukta- ki İtalyan ordusunun yegâne ümi- di bundadır ve onlar ancak bu si retle gelebilecek olan kurtuluş gününü iple çekmektedirler, Hal buki (OAlman ileri (o hareke - ti, evveli o Yunanistanın patırdı ya pabuç bırakmıyarak sebat ve i. İ aadln mukavemeti ve sonra da Yu: goslavyanın Almanlara kolay ko- lay yol vermek istememesi yüzün- den biraz sarpa sarar gibi görün. mektedir. Çünkü yalnız Bulgarini üzerinden, İstruma vadisi yölile Yunanistâana taarruz pek güç ve gokça kanlı olacağı gibi, Garbi Trakya yolile bir istilâ hareketi çok uzundur ve nihayet Selâniğin şimal doğusunda kuvvetli bir cepheye çarpmıya mahkümdur, H. E. Erkilet — in bu tarafını bir kenara bırakalım, dedi. Het gey at. tık benim için bütün açıklığı ile meydana çıkmış oluyor. İlkönce şunu söyliyeyim ki, Phyllisin, kor. dorda ayak seslerini işittiği adam ü Flora Mac Reay idi, — Bunu niçin böyle söylüyor- sunuz? — Çünkü Flora, D'Aenne'in, İ odasında bulunmadığını pekâlâ bi. İ liyordu. Sizin bana anlattıklarınıza göre genç kız şatodan çıktı, Vikon. tun odasındaki ışık sönünceye ka- dar bahçede gizlenip bekledi, sonra aradığını bulmak ümidile oraya gir- di diye düşünüyorum. o Araştırdığ şeyi bulamamış olacak ki, Fransızın yerde yatan cesedini görünce onu da aramağa teşebbüs etti... — Bunun da mevzuubahs mese. lenin dışında olduğunu anlamıyor musunuz, Phil? Eğer Vikontu o ök dürmüş olsaydı, cüzdanı da önün &- linde olurdu ve ötede beride bö cüzdanı araştırmağa çalışmazdı, des il aj? pe dürkam vaz)

Bu sayıdan diğer sayfalar: