22 Mayıs 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

22 Mayıs 1941 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, Nestedilen resmi tebi ki; Sabahın ilk saatle! KEinci akında, küçük mikti düşman tayyaresi, bombalar MMi$ ve bu bombalar sivil halka ald İnalarda oldukça mühim hasar ir. Birkaç ki Müstür. Bazı kimseler de b- “ör. Bunların enkaz altında kalmış Siduğu sanılmaktadır. Bunlardan Z'sı, ağır yarah olarak enkaz an çikirilmiştr. Bilâh, avr himavesinde bombardıman © tayyareleri, Yüksekten uçmuslardır. Hava dafi bataryaları siddetli bir baraj ate- # ucmıştır. Askerler arasında h'ç bir zaviat voktur. Alman tebliği Berlin 21 (A A.) — Alman baş imandanlığının tebbği: , Dün gece muharebe ti Yiniz İngilterenin cenubu garbisin - deki bir çok tayyare meydanların bombardıman etmişlerdir. Tem i- sabetle atılan bombalar hangarlar. bir çok büyük yangınlar çikar- Mes ve buralarda asker kampların dn tahribata sebebiyet vermiştir. Alman © muharebe ( tayyareleri Maha adasındaki hava meydanla - Fiba müessir hücumlar Oyapmişler ve yerde bulunan 2 İngiliz tayyare. sini tahrib etmişlerdir. Bu tayyare- 7, ayrıca, Hurricane tipinde bir av tayyaresi de düsürmüşlerdir. imali Afrikada o kesif kıtaları ştur. Alman muhare- Sollum ve Sidi-Rar. Tani civarında İngiliz etemobil kal rfta muvaffakiyetle hücum et - mişlerdir. İtalyan tebliği Rooma, 21 (A.A) — İtalyan or- dulari umumi karargâhinın 430 Mumaralhı tebliği Şimali Afrikada Sollum cephe- sinde ve Tobruk civarında miite- abil kesif faaliyeti olmuştur. Bir cıkış hareketi yapmağa (teşebbüs den düsman insan ve malzemece «br zay'ata uğramıştır, 20 Mavis gecesi Alman tayya- releri Malta üzümü bombardıman etmişlerdir. Bataryalara ve pro jektörlere isabetler kaydedilmiş, Yangınlar çıkmıstır. İk: düşman tayyaresi verde yakılmıştır. Bir İngiliz tayyare hava muha. rebesinde düşürülmüştür. Şarki Akdenizde toril tayya- Telerimiz 10 bin tonluk bir kruva- Zöre torpil isabe; ettirmişler- dir, Şarki Afrikada kayda değer bir #ev yoktur. Malaspina ismindeki denizaltı- mız Atlantikte 7750 tonluk Ricaon eki düşman vapurunu ba- Güzel, büyük, muhteşem İstan- bul, on sekizinci asrın birinci ya - Tu çılgın bir lüks, eğlence, zevk ve safa yılları yaşıyordu. Os- manl imparatorluğu tarihinin Lâ- le devri denilen bu faslının kuhra- manı da, üçüncü Ahımedin centil- m n sadrazamı Nevşehirli damad 'aşa 1666 yılma doğru Muşkarada doğ muştu; ki bu köy, sonra onun ta- rafından imar edildi ve «Nevge - hir» oldu. Köylü İbdahim çoğu manavlk eden hemşe ziyaret eimek için 1687 de nbula geldiğinde Yirmi bir yaşlarında, ortanın üs- tünde uzunca boylu gürbüz bir de- Mikanlıydı. Akrabalarından birinin delâletile saray helvacıları arasına alındı. Okumağa Bevesliydi, zeki ve çalışkandı, sevimij ve güzeldi Sarayda nazarı dikkati çabuk cel- betti. Evvelâ leberdar oldu. Sonra dördüncü Mehmedin şehzadesi Sultan Ahmedin hizmetine verildi. Şehzadenin itimad ve muhabbe - tini kazandı. esrarının mahremi oldu. Edirne ve İstanbulu kana bovav: Al, şehzedesini ü- çüncü Ahmed ünvanile tahta çı - karınca, Muşkaralı İbrahim ağa da, Osmanlı sarayınm en mühim bir siması olan kızlar ağfasmın kâ- tibiiği vazifeşine yükseldi. Ücün- cü Ahmed, İbrahim ağaya biri defa vezirlik rütbesini vermek is- tedi. Pakat, Muşkara (İbrahim, Avusturya ve Rusv. den harblerin devleti kotlere sürüklediğ! bu devirde Br mes'vvetler altına girmemek icim wn #ib; parlak bir rüthe. vi kabul etmed!. Hatti bir aralık pövlen düşerek Eğirmeve sürgün edildi. Bir seüddet sonra da, e - mekderhin ve sadakat: hatırlara- BE eze Şİ SARİ Sİ dee büvük fel4- e devam e-| -İler bektiyordu. Yazan : Mütekaid bir memur olan Pavel İ İvanoviç, kendi mamulâtı radyosu. İnu kurup da çalmağa başladığı za- İman, aparlımanın diğer kiracıları derhal, ona karşı düşmanca bir ta- vir takındılar, Bu, bilhassa şu Ü geliyordu: Evvelâ — Kulakları ol dukça ağır işten Pavel İvanoviç, İradyosunu © tarzda yapmıştı ki, rad yo çalimrken ya top gibi gürlüyor, i sebehden ileri sesini çkarmyordu. Bu ikisinin orta» sn bulmak mümkün değildi: Ya iifrat ya telrig. İ Saniyen — Müteksid bir memur İ olmak itibarile Pavel İvanoviç'in hiçbir işi gücü yoktu. Bainenslçyh evinden kapı dışarı çıkmak lüzumu nu hissetmezdi. Bunun içindir ki sa balım saat altımndan gece yansı, na kadar hiç durmamacasına rad- yosunu toplar gibi gürletir dururdu. İste bu iki esashı sebebden ötürü Pavel İvanoviç'e karşı nefret ve k: gmlık havası, radyo cihazının kız gnliğile mütenasib bir şekilde artır yor, gerek radyo için, gerekse Tad- yonun sahibi için ciddi bir tehlike teşkil etmeğe başlıyordu. Fakat hiç kimse açıktan açığa İ Pavel İvanoviçe çatmal veyahüd İherhangi bir şey söylemek hakkını İ kendinde göremiyordu. Çünkü Pa. İ vel İvanoviç'in radyosu ancak gece yanına kadar egümbürdüyor», ge ce yarısı olur oktaz derhal sesini kesiyordu. Belediye nizamları ise bu sgümbürdeyişn in şiddet ve derece sini tayin hususunda herhangi bir hükmü taşımıyorlardı. Bunu bilen apartiman kiracıları, resmi kanal - larla değil de başka ovasıtalarla Pavel İvanoviç üzerinde ruüessir olmağa çalışıyorlardı. İlk hatıra gelen tedbir, Pavel İva moviç üzerinde «iktusadis maehiyet- te bir tazyik yapmak oldu: Aper- tbmandaki bütün elektrik — sarfiyatı masrafını ona yüklediler, Çünkü on sekiz saat hiç” durmadan ezürle- yen» Pavel İvaneviç'in o radyomu, muhakkak ki apartımanın bütün e. lektrik lâmbalaradan, bütün elek- tuk ütülerinden, çaydanlıklarından İve diğer ektrikli levazımattan İ daha fazla bir elektrik enerjisi sar- fediyordu. Pavel İvanoviç, en ufak bir itiraz da bile bulunmadan, hiç mirin kr- rin etmeden paraları suladı. Fakat bu tedbirin omüemir olmadığını gören kiracılar, bu defa daha esns- li bir tedbire baş vurmak lüzumunu duydular. | dı; ve süratle yükseldi: Ruznameci, Mirahoru evvel, Avusturya har - binin sonlarına doğru da, nihayet kâbule mecbur oldulu vezirlik rütbesile. cepbede bulunan sadra- zamın payAahtında vekili, rikâbı Mümayun kaymakamı oldu. Bu suretle, herhangi bir sebeble bo- şalacak olan sadsre? mevkiinin en küvvetli silâhtar Al Paşa ücüncü Ahmedin pek küçük bir veşta bulunan ki - İzının, Fatma Sultanın nikâhlısı İidi. Genç, güzel, zengin. sonsuz derecede muhteris, cesur, bir keli- me İle parlak bir vez'rdi. Vivana bozgunu sonunda elimizden çekmiş olsn Mora kıt'asım Venedikliler- den geri ahms. hsik arasında bü- yük bir şöhret, sevgi, güven ka- zanmıştı. Avusturya ile yeni bir harb başlamı1ı. Halk, Avusturya İharbinde de kenetisinden çok şey. ikarslının kendisi- ne rakib oi mu görmüş, berb dönümünde idam ettirmeğe Karâr kalabalık bir Jistenin ba- Ali Pa #na İbrahim Pasanım adım kay-| detmişti, Fakat, Petsrvaradin mey dan muhaörshecinda askerin beozu- Yakov Rudin yahud da Misir mumyaları gibi hiç * namzedı olmuş bulunu | yordu. Cephede bulunan sadrazam | Pavel İvanoviç'in radyosu Çeviren: Hasan Ak Ediz Hemen hemen her Allahin “güz nü, kiracılardan biri eline bir balta ahyor ve hiçbir tehlikeye ehemmi- et vermiyerek dama çıkıyor, Pavel lamel aid radyonun anten di- reğini kırıyor, sonra da Pavel İva- noviçe gelerek, anten direğinin «rüz gr tarafindan» — kırıldığını haber veriyordu. Bu haberi alan Pavel İvanoviç, hiç istifini bozmadan ayn baltayı eline alıyor, ve hiçbir tehlikeye e» hemmiyet vermiyerek dama çıkı kiyor, süratle anten direğini tamire ' koyuluyordu. | Bu tedbirin de para etmediğini İ gören apartiman (kiracıları, başka bir uewlin tarbikina giriştiler; ak - şam olur olmaz, apartıman kiraci- İarından biri, kibrit veyahud bunı benzer herhangi bir şey vesilesile Pavel İvanovoç'in odas- na giriyor, kaş göz arasında radyo- nun kalorifere bağli olan toprak telini kopariyordu. Pavel İvanoviç kendisinden iste. nilen şeyleri büyük bir nezaketle veriyor, sonra da radyosunun işle- mediğini görünce, bir çırpıda om tamir ediyor, çok geçmeden radyo, gene aym şiddetle eski Oagümbür- tün süne ba idi Bu tedbirden de bir fayda büst! J olmadığını gören apartıman kiracı- ları, Pavel İvana ik selâm ve sa- bahı kestiler, Sonra da. mutlakta, bilhassa Pavel İvanoviç'in bulundu ğu zamanı kollayarak, komşu apar. tmandaki kiracıların, el birliği ede rek gürültücü bir radyo sahibini sıl öldürdüklerini ve daha buna benzer diğer yüksek sesle konuşmuğa başladı - lar, istemek) ği derin bir takım vak'aları| Pavel İvanoviç, bütün bu söyle- i nenleri hiç işitmemiş gibi sesini çi- karmıyor, fakat radyosu gene eskisi gibi weümbürdüyorr du. Pavel İvanoviç'in, radyosunu iş- letmeğe başladığının onuncu günü idi. Apartmandaki kiracılardan bü yük bir kısmının kulak zarlar pat lama derecesine geliniş, artık ebe. diyen ne ıadyo sesi, ne de en ufak herhangi bir s€s işilmemek tehlil si baş göstermişti, Pavel İvanoviç'in bütün komşu- lan elele vererek: — Mededallah, sen bizi kurtarl, Avazesile sokağa fırlamağa ha - nırlandıkları bir srada, Pavel | noviç birdenbire teslim ( bayrağını çekiyordu. Hiç beklenilmedik — bir anda radyosunu kapsyarak, ortab- semizliğe, ev halkım da büyük bir hayrete garketti. Acaba Pavel İvanoviç'i bu hare kete sevkeden amil ne idi?. Bu ha| dine, kiraetları için bir k kaldı. Bunu kendisinden sormağa da korkuyorlardı. Ya he- ril bu güzel kararından vazgeçerek tekrar radyosunu © gübmürdetmiye başların... O zaman halleri nice o- bir türlü varamıyordu. Maamafih, doğrumu isterseniz, herkes bu va. ziyetten o memnundu.” Günler bu minval üzere geçip gidiyordu. ; Çocukların u İ “Son Posta,, nın Bazı asabi çocuklarda Maria veya Kayri mun- tazam uyku! umumı sebebleri vir nda dün az cok izahat ver - mişti , Bugün buna karsı alınacak tad. birlerden ve çarelerden bahsede. ceğiz. . Her tedavi eğer bir sebebe da yan çok iyi netice verir, Bi- | naenaleyh buradada bu esası or taya koymak zaruridir, Meselâ bü tün çocukları bılhassa mekteb ya- ş'mdakileri vemek ver yelnez da- ha hazım başlamak uzere iken he- men ağa yatırmak asla deği tak arasında b tirahat ve süki v rilnek çok muvafıktır. Zaten büyüklerde de böyledir, Haz: nasna uvumağa vatmak b lerde birçok deveranı kalb ve ka- raciğer bozukluklarına sebebiyet yo ve binnetice tehlikel; bile 0- ur Rörülen i çocukların gündüzleri si- Rergin bir hale gelmemesine dikkat etmek mdır. Bi bu İmtihan ve yoklama zama hakikaten çok ehemmiyetlidir Wwbe biliyoruz ki derslerle ve thanlarla 6 kadar âsabı moşbu bir hale gelmiş ki imtihanlar bitlik sonra daha bircok günler kendisi İsında farzederek gecelerce vyuya- mamış ve İlâc ver'lmeğe mecba - İriyet hâsl olmuş Bir genç kadının mektubundan şu satırları çıkarıyorum «— Ben kocamın ci kari ölmüş, üçünden de sy- imle de kavga etmiye Bu genç kadının bu malümatı endikten sonra edinmiş olduğu zı halde daha evvel mmişti, bile bile varmıştı, Gi- İri r sermüzeştti. Şimdi onun İ neticesi ile karşılaşmaktadır. Ne İ yapması lâzım? Aynlmayı tavsive edemem. Tıbbi Bahiğler : ykusuzluğuna karşi tedbir ve çareler doktoru yazıyor | Gerek böyle asabi gençler gerekse a ve sene e tazam çalı nağa alışmalarını Bu tarzda olmakta, hem de f İdiye maruz kalmamaktadırlar Rahatsız bir uykuva sebeb burun arkasındak; fazla etlere ince - ki bunlara vejetasyon yoruz - bunların derha) ameli €dilerek kaldırılmasını bütün reislerine tavsiye ederiz. Bu « vat h mühim bir ameliyat nilemiyecek kadar hafiftir, te kesizdir. Ve neticesi de cidi parlaktır. Bu fazla etler sebel kva gelen horultulu uykular| nların neticesi kâbuslar zail duğu gibi vücuda serbest hil yani oksijen girerek bedenin ralle neşvünemasına ve inki; Ba yardım eder. Nihayet bütün bunlarm ba cinde sırf ruhi ve asabi tehe cata müstaid olan çocukları k yorulmadan gündi yürütmek ,vevahud oyna mak suretile idmanlar yaptıra: çocuğu iüzum re sirrlend *K seylerşilen sakındırmak. vakitsiz cav, sütlü kahve yahud kahve gibi, kakao gibi âz en şey vermemek retile cümleli asabi; teskin mek ve muntazam bir uykuyu vet etmek #bben sayanı tavsi dir. GÖNÜLİŞLERİZ2İ İhtiyatsız bir gene kız «— 20 yaşındayım, seyi bu bitirdim. Üniversiteye devam jmek üzere İstanbula © gideceği fakat 'daha evvel bir gönül me lesinin halledilmesi Bu gönül meselesini öğrenmi ihtiyacımız yoktur. Delikanlı defa liseyi bit'rmekte çok geç k | mıştır, bu gidişle, darılmasın 4 | ma, Üniversiteyi otuzunda ikr edebilirse kendisini mes'ud add mesi icab edecek. Tavsiyem şu: İki karpuz Artık yavaş yavaş Pavel İvano-| Fevkalâde ahval hariç olmak âze-| kola sığmaz, ya tahsili bitirm viç'e karşı olan düşmanlık da orta dan kalkiyordu, Hattâ birçokları o- na bir sempati bile duymağa başla. muşlardı Tabii bu arada, kendisin den almakta oldukları fazla elektrik parasım da normal bir hale indir - diler, (Arkas sayfa 7 sütün 4 te) İlur gibi olduğunu görünce, yalın | garb kısmını, Belgrad da dahil ol- kılıç ön saflara atılmış, altından | id olmuştu. Herkes) mali Bosnayı Avusturyays bırak - vurularak şe İbrahim Paşanın sadrazam olaca - ğını bekliyordu. Fakat, İbrahim Paşa, acele etmedi. Petervaradin muharebesi de bir bozgunla neti- celenmiş, bütün zafer ümidleri kaybolmi , Avusturya İle, ara- zi fedakârlığı ederek sulh yap - maktan başka çare kalmamıştı. Sadrazamlık için sulh konuşmala- rının katı bir şekil alacağı zama- nı bekledi; sadaret mevkiine Ha - i) Paşayı getirtti, Kendisi silâhtar sehid Ali Pasadan dul kalan kü - çük Fatma Sultanı alarak padişa- ha damad oldu. İbrahim Pasa elli bir, sultân henüz on dört vaşın - daydı. Biraz sonra. istediği gibi kullanamadığı Halil Paşayı attı - rarak mührü hümayunu Nışancı Mehmed Pasaya verdiri. Sulh meselesi kat'i bir şekti alınca da, Mehmed - Pasayı attı, mührünü &#ondi koynuna kovarak sadrazam oldu. Avusturya ile Pa- sarolca müshedesi imzaladı. Bu, siyasi bir felâket vesikasıydı: Macaristandan eltmizde kalmış İlan son parçayı, Banat evpletini, Aluta. Sonvuya kadar Eflâkin padişah'n | Guğu halda şimali Sırbistanı, şi - miştı. Buna karşılık sulha kayu - şulmuştu, İbrahim Paşa, sulhtan İstifade ederek memlexeti fikren yükselt- mek, yurdun her işinde muhtaç olduğu adamları yetiştirmek Tür- kiyenin servet kaynaklarını ço - #altmak ve büyültmek istiyordu. Avrupalıların tekoik üstünlüğünü görüp anlamış. yurdda, herişa - lanında büyük bir kalkınma yap- madan, yalnız merdans bir cesa - retle girişilecek harblerin yeni ye- Bi felâketlerle biteceğine inanmış- tı. Pasarofça mmuahedesini imzala - dığı sırada, kendis'ni Edirne civa- rndaki otağında ziyaret eden Fransa elçi: arki dö Bonnak'a: — Şu nüz askerle nasıl harbedebiliriz? Diyerek derâ yanmıştı. Sonra, on beşinci Lüinin elefsine Fransa ile Türkiye grasındaki dostluktan bahsetmiş, Avusturyalıların müş- terek bir düşman olduğuna işaret etmişti. Margi dö Bonnak, ellilik sadrazamın sivasi görüsündeki bu inceliğe hayran olmustu. Sağra - n M zamlığının ;kinci yılında, devrinin re ötedenberi takib ettiğim pren- sibin aksi bir hareket olur. Bu - nunla beraber kendisi için bir çi- kar yol da göremiyorum. * İzmirde oturan Bay «M. Es nin mektubunda şöyle birkaç satır YAZAN : REŞAD EKREM Sadrazam Nevşehirli İbrahim Paşa güzide simalarından yirmi sekiz Çelebi Mehmed Efendiyi, oğlu Said Mehmed Efendi ile beraber sefaretle Parıse göndermişti, Sald Mebmed Efendi Paris dönüşünde İbrahim Müteferrika ile beraber ilk Türk matbaasını kurmağa te- şebbüs etmiş, İbrahim Paşa, ken - dilerini heyecanla teşvik ve hima- ye etmiş, matbaayı kurmak için kesesinden para vermiş, müteassib ve cahil haikın herhangi bir mu- kavemetini kırmak icin de, şeyhis- lâm Abdullah Efendiden, matban açılmasına cevaz veren bir fetva almıştı, Yalovada bir kâğıd o fabr;kan açtırmış, Yeniçeri ocuğına bağlı bir tulunbacı bölüğü kurmuş, çi- bi ve kumaş sarnayiini himaye e - derek birçok imalâ'heneler, tez - gâhlar kurdurlmuştu Yabancı dil bilen, eli kalem tu- tan uyanık fikirli simaları bir hevet halinde kıymetli eserler cüme ettiriyor, san" limleri, veziri larda bulunarak hafaz edebilmek için vadishın ve saray erkânının arzularını tatmine e İfteküder earamı. Res'ktas için gönül kitabını bir tarafa rakmak, yahud da gönül kitat okumıya devam ederek Üniver; bahsini dbediyen kapamak icab der. Bu takdirde bir daha yaz üzerinde düşünürüz. TEYZE çalışıyordu. Saray entrikalar yakından vâkıfı. O enirikal kendi çıkarına kullanabilecek | dar da zekiydi. Ücüncü Ahmed fevkalâde b vgisi, bu hükümde d insankk hisleri İbrahim Paşanın $ tanatının jik birçok devlet adamlar: havatına mal olan müsaderele hazinesini doldurmuştu. Üçü Ahmed, parayı sevdiği kadar, 2 ve safaya da düşkündü, Rird, zarif ve cömerd tâbi olan İbrahim Paşa, efendisine ra sarlettirmeden eğlendirmeği mühim vazifelerinden biri ols ) kabul etmişti. Nevşehirli: «P: ir hükümdarın istinadağhı Fakat padişahın parası, milk malı demektir. Hiç olmazsa bu ranın bir xısınını ya padişah, hud vezirleri halka muhtelif y larla dağıtmalıdır. Bir memlek nizam ve intizam kadar büyü rin cömerdliği de kuvvet ve saf âmillerinden biridir. derdi. On Iki yıldanberi sadrazar ediyordu. Bu on iki yil de çüncü Ahmedle kendisinin 2 ve eğlenceleri uğuruna milyo hârcamıştı. Boğaziçinin iki yal yalılar, kasırlar, sahülsaravi süslenmişti. Bu sahilsarayl muhteşem bahçeler tanzim ed mişli. Yazın bu behçelerde çirs safalar; tertib ediliyor, kışın, raylarda helva sohbetleri vap nlar, düğünler sünnet ünteri, “çüncü Ahn le sevgil icinin veni bir eğ cesine vesile oluyordu. Biribi den güzel savarların ve kasır! açılma günleri, parlak ziyafet) tes'id edil di. Bır vesile ile» rin en büyük esirleri, kas'd tarihler tanzim elin sunuyork sa (Arkası sayfa 8 sütün 1

Bu sayıdan diğer sayfalar: