A Yazan: Cotava Hirbedu Polonyalının oturduğu ev, yo: lun üstünde, ormanın yanında, ha- ni denebilir ki onmanla çevrili gi- bidir; kerpiçli duvarları dökülen, şurası burası çatlamış olan dami, çürümüş kaplamalarını göstererek çöken, tarif edilemez derecede se- fil bir kulübedir bu. Evin önünde, içerisinde serbestçe vahşi otlar bi. ten ve etrafını harab bir çit çevi. ren küçük bir bahçe, küçük bir toprak parçası uzanmaktadır. Ya- zın, birkaç ayçiçeği, aydınlığa doğru, portakal rengi başlarımı yükseltirler. Yoldan, bu evin ö; nünmden geçtiğiniz zaman, pislik, vahgi hayvan, çürümüş et kokan bir hava burununuza çarpar ve gözlerini yakar. Bu pislik içinde böcekler gibi kaynaşan dört — ço- cuktan üçü, bir difteni salgınında ölmüşlerdir; dördüncüsü de asla burada bulunmaz... Şehrin sokak- larında, yan kaldırımlarında, hem_ serseri yağmacı hem dilenci gibi dolaşır durur. Eve ancak gecele. yin gelir, cebleri bossa dayak yer, halbuki hırsizlik ederek ele geçir- diği şeyleri masanın üstüne bıra- kırsa, yalnız âferin manasıma bir baş hareketile takdir görür. — Gezintiye çıkanlar, gece çöktü. Fü zaman pencereleri cani gözleri gibi parlayan bu evden kaçarlar. * Polonyalı, eşikte oturmuş, gele- cek Pazar için, hevessiz hevessiz, kayın ağacından süpürgeler yap- Yyor. Görülüyor ki bü işden hoş lanmiyor, Tıkmaz, kısa boylu, fa. kat omuzları geniş, azası kuvvetli ve beli oynak bir adsnthr.“xlzıg çalı gibi sakalının içine gou_ıılu yüzünde, den'z tavşancılı gibi a- cayib iki gözle, rüzgârda av &0 kusu alan köpeklerinki gibi mü- temadiyen titreyen iki burun de- liğinden başka bir şey görünmü- yor. Uzun boylu, kupkuru, buruşuk yüzlü olan karısı, evde; saz sepef- ler örüyor... Bu kasvetli evin ağır POLONYALI Çeviren: Halit Fahri Ozansoy karanlığı içimde omun keskin pro- fili ve yaası hayali, görülüyor de- ğil, ancak farkolunuyor. İkisi de birbirlerine hiçbir şey söylemiyor.- İar. Bazan çalışmağı birakıyorlar. Ve bu ilti mahlükun sükünunda, korkunç ve katil bir şey var. Yalkdlan sülünler geçiyor; yolun üstünden sülünler uçuyor. Polon. yalı onların geçişine bakıyor, uçu- Şuna bakıyor. Gözleri daha fazla parlıyor, burun delikleri daha faz- la titriyor. Kıpırdayan sakalında yaldızlı tozlar işildayor, dalıgala. niyor. p * Ansızın, nereden geldiği belli olmadan, yolum üstünde, sıntında heybesi elinde kızılcık ağacından deyneği ile bir orman bekçisi be. liriyor çehresi sert bryağı dik, cil- di, baldırlarmı kaplıyan getrleri gibi tabaklanmıştır. Bir güneş huzmesi, göğsü üstünde, ©- toritesinin işareti olan çelik plâ- kayı parıldatıyor. — Hey! Polonyalı! Diye sesleniyor. Polonyalı, vahşi hayvan kafası- nı bekçiye doğru kaldırıyor ve ce- vab vermiyor. Biraz evvel o kadar parlak olan gözleri sömnmüştür. Kanmakarışık sakalının altında, parıfaları güçlükle seçiliyor. Bu- run delikleri artık titrememekte. dir. Bekçi: — Hey! Polonyalı! diye tekrar.- hyor. Sağır mısın yahu?... Beni duymayor musun? Bunun üzerine, Polonyalı, sert bir sesle cevab veriyor: — Sağır değilim ve sesini işiti- yorum... Git yoluna... Birbirimiz. ko-|le konuşacağımız yok. Bekçi, dudaklarında solgum bir sırıtma ile iki yana sallanıyor. — Bilâkis, konuşacağımız var... diyor. Ben düşman olarak gelmi. yorum. Polonyalı başını sallıyor. — Sana yolun git dedim,.. Bu. meşin | da kırdım açık değil mi? Böyle diyerek tekrar işine ku. yulüyor ve bu anda, evin içinden, cırlıksîı'ıx; kadın sesi yükseliyor: — yoluna git diyorlar alçak herif! yıı, Bakçi ısrar ediyor ve çitin bir deliğinden içeriye atlamak istiyor. Fakat Polonyalı bir sıçrayışta ©- nun önüne dikiliyor ve hiddetle hareketler yaparak, gözlerinde bir cinayet alevi ile haykırıyor: — Evime girmeği menederim sana!... İyi dikkat et... hani ben Polomyalıyımdır... eğer içeriye girersen..., sana yemin, hakkından gelirim, Kadının sesi, evin karanlığı . çinden tekrarlıyor. — Evet! evet! gel şünun hakkın. Bekçi, omuzlarmı silkerek: — Ey! beni dinle... emrini ve- riyor. Bu gece gene ormanda se- nin ayak izlerini gördüm. — Yalan söylüyorsun!... — Öyle ise bu kayın dallarını nereden kestin? — Bu, seni alâkadar etmez... Canımın istediği yenden kestim,.. — Pekâlâ!,.. Seni yakalamadım, istediğini söyliyebilirsin. — Fakat mesele bu değil, Evini satmak is. ter misin? Polonyalı: — Evimi mi?... — Evet, evini. Sana bunun için bin frank veriyorlar, — Vay! Vay! bu ev senin ve a. şağılık efendinin canımnı n sıkı. yar!... Hey, bana iyi baksama... Bana üç yüz bin altın da versen gene hayır derim. p — Bu, son sözün mü? — Evet. Peki, Yalnız sana haber ve. reyim ki her zaman seni gözeth- yeceğiz. — Viz gelirsin, anlıyor musun. sen de, seni bana gönderen del... . * - Ve ben de sana haber vereyim ki bu işin bütün bu kafa şişirmelerin sonu fena olacak.,. Bu ne rezalet be! zavallı bir adamı rahat bırak.- mamak,.. — Niçin köpeğimi öldürdün? Ve, birdenbire: — Sülünleri avlayordu — Yalan söylüyorsun... Ya öL dürdüğün üç tavuğum... Onlar da sülünlerini avlayorlar mıydı? : — Çam fidelerini gağalıyorlar. K — Niçin beni şatodan —kovdur. dun?,.. Orada hayatrmı namustâ. rane kazanıyordum... — Nicin ruhsatsız avlanıyordun? — Yalan söylüyorsun! Yalan söylüyorsun! Evin karanlığından, kadınm se. sİ. gittikçe antan bir hiddetle, bek- cinin bütün sözlerini şu — kelime. Terle karsılıyor: — Alçak!,.. Alçak!... Katil!... Fakat bekçi, hırslanmıyor, — Polonyalı, dikkat et!... Çün. kü bu sefer sana göz yumacak değiliz... : — Sen daha fazla kendine d k- Kat et... fakirleri aç bırakan he- rif!.,. Çünkü.., evet... bütün siz- lerin yüzünden, açlıktan geberdi. ğün yeter... Her şeyimi aldınız... kıyana kıyarlar... O zaman bekçi, sükünetle: — Senden korkum yok, diyor.. ve sana fenalık edecek — değ.lirm, zira sana haber veriyorum... Aâr- tık is sana kaldı... Ben gidiyorum. Ve belinin bir hareketile heya2-. Sini amuzuna atarak, hafifçe yola siçrayor ve başını çevirmeden xi- diyor. Güneşı batıyor, onmanın dana karanlık kütleleri arasına gömu- lüyor. Polonyalı, homurdanarak — tad. rar işine başlıyor: — Bikitim artık. Ne sefalet bel,.. Kıyana kıyarlar... * Gece olmuştur, Polonyalı >v'm giriyor. Hamur teknesi bomboş... Uzun boylu zayıf kadınla kısa boy lu bodur adamın ikisi de, burada, karanlıkla, sessiz duruyorlar, Birdenbire, kadın: — Herif! Diyor. — Ne var? — Bu gece ay yok. $8 Mayıs idarihli bilmecemizde kazanan okuyucularımızın — isimleri a. şağıda yâzdıdir. İstlanbulda bul ' kuyucularımızın hediyelerini Pazartesi, 9 Mayıs bilmecemizde kazananlar Z Küçük okuyucularım? eli sonra bizzal ö el EİRİR Taşrada bulunanların hediyeleri posta ile adreslerine gönderilir. Bir düzüne kurşun kalem Yozgad Hse sımf 5 ten 419 Doğan Uçucu, Edirne Wse orla kısam SA dan 1168 İhsan Adalı, Bir şişe kolonya £ v Eder Oa aa A Hacikadı 29 okul 5B den 175 Meral Önkill, Mürekkebli kalem (Son Posta Hatıralı) Kıridareli Kocalısır olulu sın:f 3A dan Kifayet Erbay, İstanbıl Çarşımba 60 ıncı okuldan 380 Hakkı Tuna, İstan, bul 44 üncü Hkokul — talebesinden Ne, bahat, Diş fırçası (Son Posta Hatıralı) Orhangaal posta telgraf şefi kız: Şiİ, vezat Yücel, Eskişehir. Paşa mr'hallesi Cabi eokük No, 10 da İrfan Canlhie, İs, tanbul Cibali 68 üncü okuldan 47 Şadi Diş macımu Kıtşehir orla olm! emif 2 A da hai (Bilmsce) kellinesinli v bilmeceniİn çiktiği laribin | zilması lâzimdir. Bu Kayıclara Kokula sabun (Son Pasta Hatıralı) Keskin sıtma mücadele sıhhut ni ronrüu Aj Yılmaz kuzi Ak'ay "Erzirncan belediye başkâlibi kmı Ma de- Dinçsoy, İstenibul Hayriye Dsesi dan 67 Mitat Parmalsızoğlu. ) Aliminyom bardak (Son Posta Hatiralı) M M n-' p No, 23 de Aysel Dingöl, İstanbul Poeşikli 56 Yot oktl sımf 1 A dan Türkün, (a tanbul erkek Hisesi SA dan 1701 Örhâa . ÂAyna (Son Posta Hatıralı) — — İslanbul Beşiklaş 1 inci orta okü! 4 dan 687 Vedad Çifglli, İslanbal Ak T4T Bayrak, Ankara Yı Çeşme mahallesi Sergi sokak No, 17 de Melâhai Şendir, İstanbul Beyoğlu erkek orta okuldan 249 Muslafa Şengüler, Büyük muhtira defteri Afyon Mecid'ye mahallesi, İkinci so, kak (No, 16 da İhsan Çetiner, Merzifon Sofular mahallesi Kirpi sokak No, 11 de Suna Cangören, Beşiklaş 23 üncü mekileb 2/A dan 458 Dilek, Küçük muhttra defteri Eskişehir devlel demiryolları — san'ai okulu 22576 numaralı Salâhattin İybar, Çorla Şücaettin İlkakılu sımf 4B den 180 Zühre Gençiemi, İstanbul Pertev, niyal lisesi 5.C den 1076 İlhan, Albüm Bilecik hâkim Atıf oğlu Yülsel Sey. (Devemi 4/2 de) hun, Ayvalk kodasiro memurs - oğlu mi çıkımazı $7 numarada Nevzad 4 Kah sokak No, 6 da Ümer Ye kizemn Aüz Teel 1i Caönloği m_ 8.C dean 577 İbrabim Aksu, Kitab Tekirdağ Ertuğru! mühallesi Yalı sa kak No, 8 de Arif Kılıçoğlu, Zongu k MHstpaşa Ntokulü sm 5 ten — Azi Kezancı, Tiç İlkakel sınif 5 ten 34 Nür ten Güleç, Alpullu ikotul sınıf 5 96 Ülker Gençdal, İstanmi — Se'çir San'at Kız Enstifüsü takbesindnn Vildan Gürelli, İstarbu! Beşikt © Ab, basafa mahn'lesi Selâmlk cadilesi Ni 6 da Handan Erkmen, n İ Kartpoctal Alpullu ilkokul sıaıf 5 ten 217 Ağapazarı tüccardan Yakub Saraçi mahdumu Muzaffer Saraçoğlu, İsl bul Gedü'kpaşa Balipaşa yokuşun? :